07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2014 PAZARTESİ 4 HABERLER Uzmanlar, Erdoğan’ın yeniden tartışmaya açtığı dar bölge ve daraltılmış bölge sistemlerinin temsilde adalet ilkesini zedeleyeceğini belirttiler ‘Seçilmiş padişah EMİNE KAPLAN Beşikçi’nin ABD’ye girişi yasaklandı Haber Merkezi Sosyolog Dr. İsmail Beşikçi ve İsmail Beşikci Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz’ün Amerika Birleşik Devletleri’ne girişi yasaklandı. Dr. İsmail Beşikçi ve İsmail Beşikci Vakfı (İBV) Başkanı İbrahim Gürbüz, kısa adı KAS olan Kurdish American Society tarafından Amerika Birleşik Devletleri’ne davet edilmişti. Beşikçi ilk konferansını Washington’da American Üniversity Mustafa Barzani Graduate Peace Fellowship’de, ikinci konferansını ise New York’ta The River Side Church’de verecekti. Ancak İsmail Beşikçi ve İbrahim Gürbüz’ün Amerika Birleşik Devletleri’ne girişi yasaklandı. olmak istiyor’ ANKARA Toplumsal, Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı Erol Tuncer, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçim sistemini dar bölge ya da daraltılmış bölge ile değiştirerek 2015 yılında yapılacak genel seçimde anayasayı değiştirecek çoğunluğu sağlayarak başkanlık sistemine geçmeyi hedeflediğini belirtti. Her iki sistemin de “temsilde adalet” ilkesini zedeleyeceğini kaydeden Tuncer, iki sistemin de AKP’nin oyu düşse bile milletvekili sayısını artırması sonucunu doğuracağını söyledi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise Erdoğan’ın “seçilmiş padişah” olmak istediğini belirtti. Dar bölge ve daraltılmış bölge sistemleri ne getiriyor? Olumlu ve olumsuz yanları ne, her iki sisteme göre iktidar ve muhalefet partilerinin durumları ne olur? Tuncer ve Türk, iki sistemi de Cumhuriyet’e değerlendirdi. Tuncer’in değerlendirmeleri şöyle: Dar bölge: Her seçim bölgesinden bir milletvekili seçilecek. Türkiye, 550 seçim çevresine bölünecek. Bu sistemde iktidar partisi milletvekillerini siler süpürür. Dar bölgenin başka sakıncaları da var? Milletvekilleri, belli bölgelerde belli grupların tekelinde kalabilir. Mezhepsel ya da etnik gruplar, aşiretler istem değişikliği çabasının ardında şunu görüyorum. Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini yeterli görmüyor. En azından partili cumhurbaşkanı olmak istiyor. Bunun için anayasayı değiştirecek çoğunluğa ihtiyacı var. Bütün bunların o hedefi gerçekleştirmek için yapıldığını düşünüyorum. 2015’teki seçimde anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşmak için yapılıyor. Bir diğer ihtimal, 2015 seçimlerinde oy kaybı korkusu yaşıyor olabilir. Sistem değişikliğiyle oy kaybı olsa bile milletvekili sayısını artırmayı hedefliyor. Bağımsızlık Benim Karakterimdir… Mustafa Kemal Atatürk. Kendi karakterini ulusunun kaderi yapan lider. Ulusal bağımsızlık. Kuvayı Milliye. Ulusal Güçler. Misakı Milli. Ulusal Ant. Ulusal Kurtuluş Savaşı. Zaferin üzerine kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti. Dünya tarihini değiştiren büyük bir devrim. Dünya emperyalist devlerinin şaşkınlığı. Sömürgelerin uyanışı. Asya tarihinin değişimi. Afrika’nın ayağa kalkışı. Avrupa tarihinin yön değiştirişi. Yıkılan imparatorluklar. Devrilen Çarlık Rusyası. Atatürk Cumhuriyeti, dünya tarihinin yeniden yazılışıdır. Ulusal. Bağımsız. Laik. Cumhuriyet. HHH 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bu büyük değişimin tarihidir. Mustafa Kemal Atatürk dönemi on beş yıldır: 19231938. İsmet İnönü dönemi on iki yıldır: 19381950. Sonra Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP iktidarları. Hep sağ iktidarlar. Hep bir askeri darbeyi izleyen sağ iktidarlar. Dünya emperyalizminin parçası olmayı politika yapan iktidarlar. 19502014 arasındaki 64 yıl. Dört 15 yıldan fazla zaman geçti. Nereden nereye geldik? Köy Enstitülerinden imam hatip okullarına geldik. Halkevlerinden Kuran kurslarına geldik. Ulusalı unuttuk. Yerel ile evrensel arasına sıkıştık. Bağımsızlık yerini Amerika ile İslam dünyası bağımlılığına bıraktı. Laiklik suçlandı, “dinsizlik” tehdidi ile karartıldı. Ulusal birlik, etnik köken ayrımcılığı ile parçalandı. Özgürlükler adım adım baskı altına alındı. Artık tek parti tahakkümü de aşılıyor. Tek adam dönemi başlıyor. Biatitaat kültürü Türkiye’nin yeni kültürü yapılmak isteniyor. Olacak mı? 23 Nisan 2014 bu dönüşümün tarihi olarak mı kutlanacak? HHH Hayır. Böyle olmayacak. Böyle olması isteniyor olabilir. Koşullar artık oluştu sanılabilir. Ama böyle olmayacak. Ülke içinde “aydınlanmacı güçler” sanıldığından çok daha güçlüdür. Dünyanın gidişi zorbalığın destekçisi olmayacaktır. İçerde de yolsuzluklar, rüşvetler, bunları örtmeye yönelik çabaların üstü kapanmayacaktır. Sadece, nereden nereye geldiğimizi bilmek zorunludur. Atatürk’ün adını anmak değil, tarihsel bilincinin sahibi olmak gereklidir. Yanlışı kabul etmemek, zorbalığa boyun eğmemek görevdir. 2023 yılını nasıl kutlayacağız? 1923 Türkiyesi’nin mirascısı mı olacağız? 1923’ün mezar bekçisi mi? Bunu bu toplumun kararlılığı belirleyecektir… Tuncer: En mantıklısı bugünkü sistemin barajın yüzde 5 ya da CHP’nin dile getirdiği biçimde yüzde 3’e düşürülerek devam etmesidir. ‘AKP ha gayret’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin dünyada insan hakları ihlallerinde birinci, çocuk işçiliğinde ikinci, yolsuzluklarda ise üçüncü olduğunu belirterek “AKP ha gayret” dedi. Loğoğlu, Twitter hesabından Türkiye’nin “derece yaptığı” alanları takipçileriyle paylaştı. Loğoğlu, “Türkiye dünya birincisi: İnsan hakları ihlalleri, tutuklu gazeteci sayısı, kadın cinayetleri. Türkiye dünya ikincisi: Çocuk işçiliği, çocuk taciz ve tecavüzleri. Türkiye dünya üçüncüsü: Gelir dağılımı, adaletsizliği, yolsuzluklar, işçi ölümleri, çocuk gelinler” ifadelerini kullanırken “AKP ha gayret” dedi. olabilir. Dar bölgede bir grup kazanacağı için herkes kendini dışlanmış hisseder: Güneydoğu’da BDP, Trakya’da ve Batı Anadolu’da CHP üstünlük sağlayabilir, kalanında da MHP bazı yerlerde kazanır. Ama ülke geneli düşünüldüğü zaman iktidar partisinin oyu düşse bile milletvekili sayısı bugünden daha çok olur. Daraltılmış bölge: Milletvekili sayılarının çok olduğu yerlerde iller, birkaç seçim çevresine bölünecek. Genel uygulama illerin 5 milletvekili çıkaracak şekilde seçim çevrelerine bölünmesi. 51 il, 5 milletvekilinin altında milletvekili çıkarıyor. Sorun 5 milletvekilinden fazla çıkaran 30 il. Örneğin İstanbul 87 milletvekili çıkarıyor. Bu sisteme göre 17 seçim bölgesine ayrılır. Bu bölünmenin hangi kriterlere göre yapıTuncer lacağı konusunda bir netlik yok. Bir il, 11 milletvekili çıkarıyorsa 551 olarak mı yoksa 56 mı olacak? Bu sistemde seçim barajı kalkacak mı, yoksa yüzde 5’e ya da yüzde 3’e mi indirilecek, yoksa hepten mi kaldırılacak? Böyle bir sistem büyük partinin lehine olur, çıkaracağı milletvekili sayısı bugünkü sistem den daha fazla olur. Bir başka sorun, çevre barajı ne olur? Bugünkü sistemde örneğin İstanbul’da çevre barajı denilen şey çok düşüktür 3 seçim çevresi olduğu için. Halbuki 17 seçim çevresine bölünürse her seçim çevresinde çevre barajı yüzde 20 olur. Her iki sistem de temsilde adalet ilkesini zedeler. 5 milletvekilinin altında olan illerin durumu: Daraltılmış bölge sisteminde 5’in altında milletvekili çıkaran illerin seçim çevrelerine dokunulmaması lazım. 1 milletvekili çıkarsa bile seçim çevresinin başka illerle birleştirilmesi yoluna gidilmemeli. Gidilirse büyük karışılıklara neden olacaktır. ‘Gerrymandering’e gidilir’ Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün iki sistemle ilgili değerlendirmeleri şöyle: Sokaklar ikiye ayrılır: Daraltılmış bölgede bütün seçim çevreleri eşit sayıda 5’er milletvekili çıkaracak şekilde düzenlenecek olursa bu Türkiye’nin 110 seçim çevresine bölünmesi demektir. Gerek dar gerek daraltılmış bölgede, illerin mülki sınırlarından ayrı seçim çevresinin ortaya çıkması gündeme gelir. Türkiye gibi dinamik bir nüfus artışına sahip olan ve göçlerin yaşandığı bir ülkede bu hemen her seçim öncesinde seçim çevrelerinin yeniden belirlenmesini zorunlu kılacaktır. Dar bölgede, seçim çevreleri bazen özellikle büyük kentlerde bir sokağın yarısının bir seçim çevresi, öbür yarısının da başka bir seçim çevresi olması gibi garipliklere neden olur. Daraltılmış bölgede de benzeri güçlükler çıkacaktır. İl sınırlarından yarı seçim çevreleri olabilecektir. Bütün bunlar uygulamada büyük sıkıntılara ve yetki çatışmalarına yol açacak durumlardır. Dar bölgede feodal güçler etkili olur: Dar bölge sistemi seçmen ile seçilen arasında yakın bir bağlantı kurar. Seçilen kişi seçildiği çevrenin sorunlarını izlemek durumundadır. Bunun sonucu ola rak yerel sorunların ülke sorunlarının önüne geçmesi gibi bir durum ortaya çıkar. Dar böl gede, yerel güç CHP’nin üye sayısı arttı ANKARA (AA) CHP’nin üye sayısı 1 milyon 32 bin 639 olarak açıklandı. Merkez Yönetim Kurulu (MYK) raporuna göre 7 Nisan 2014 itibarıyla, toplam 970 ilçede, parti kütüğünde kayıtlı asıl üye sayısının 1 milyon 32 bin 639 olduğu belirtildi. Kayıtlı üyelerin 303 bin 573’ünün kadınlardan, 108 bin 631’inin ise 1984 doğumlu olanlar temel alınmak kaydıyla genç üyelerden oluştuğu ifade edildi. Rapora göre CHP’nin en fazla üyesi 209 bin 33 ile İstanbul’da. Bunu 124 bin 475 ile İzmir, 67 bin 144’le Ankara, 39 bin 48’le Mersin takip etti. CHP’nin en az üyesinin bulunduğu il ise 434 üye ile Hakkâri oldu. CHP’nin, Siirt Tillo’da 1, Çankırı Korgun’da 4, Sivas Doğanşar’da 11 üyesi var. En iyi sistem ne? ‘Erdoğan’ın hedefi başkanlık’ S belgeleri görmezden geldi Sarraf inkâr etti Öz mesaj attı ve nüfus sahiplerinin örneğin henüz feodalitenin tam olarak kalkmadığı bölgelerde feodallerin ağırlığı seçim sonuçlarını etkileyecektir. Daraltılmış bölgede bu daha az söz konusu olabilir. Daraltılmış bölgede hangi çoğunluk?: Daraltılmış bölgede nispi temsil uygulanır. Ancak çoğunluk sisteminin uygulanacağı yönünde de haberler var. Bu seçim çevresinde en çok oy alan partinin bütün milletvekilini kazanması gibi sonuç doğurur. Bu Türkiye’de 1960 öncesindeki sisteme dönmek demektir. O dönemde de tek tek adaylara oy veriliyordu. Ama genelde o listeler olduğu gibi oylandığı için iller itibarıyla liste usulü çoğunluk sistemi uygulanıyordu. İkili yapı getirir: Dar bölgenin en önemli siyasi sonucu iki partili yapılanmasını gündeme getirmesidir. Örneğin İngiltere’de dar bölge sistemi uygulanır. Öteden beri iktidar iki parti arasında el değiştirir. ABD’de aynı şekildedir. Benzeri bir yapıyı getirir. Daraltılmış bölgede eğer nispi temsil uygulanırsa genellikle iki veya en çok 3 partinin şansı olacaktır. Her iki sistem de anayasadaki “temsilde adalet” kriterini ikinci plana atar. Gerrymandering uygulamaları ortaya çıkar: Dar bölge ve daraltılmış bölgenin en önemli sakıncası, seçim çevrelerinin belirlenmesinde ‘Gerrymandering’ uygulamalarının ortaya çıkmasıdır. Her seçim öncesinde seçim çevrelerinin belli bir partiye ya da adaya üstünlük sağlamak için yapay biçimde çizildiği Gerrymandering yapıldığı hep gündeme gelecektir. 1950’lerde Demokrat Parti, İsmet İnönü’nün başında yer aldığı listenin çoğunluğu sağlaması nedeniyle oyları bölmek için Malatya’yı ikiye böldü ve Adıyaman ortaya çıktı. Yine Osman Bölükbaşı’nın milletvekili seçilmemesi için Kırşehir önce ilçe, sonra il yapıldı. Bunlar aslında Türk usulü Gerrymandering operasyonlarıdır. Seçim çevrelerinin çizilmesi kolay değil. Bu nedenle 5 ilin altında milletvekili çıkaran illerin mülki sınırlarıyla özdeş olan seçim çevrelerinin değiştirilmemesi gerekir. Dar bölge, İngiltere’de uygulanıyor, ama bu ülke parlamenter demokrasinin beşiği olan bir ülke, nüfusu değişmiyor. Türkiye gibi nüfusu değişen ve köyden kente göç nedeniyle geçişken bir ülke değil. Türkiye’yi felakete götürür: Erdoğan’ın istediği başkanlık sistemiyle ABD’deki başkanlık sisteminin hiçbir ilgisi yok. Erdoğan, her türlü yetkiye sahip olacağı, 2. Abdülhamit’te bile olmayan yetkilerin yer aldığı, içinde kontrol ve denge mekanizmalarının olmadığı bir başkanlık sistemi istiyor. Türkiye’yi açıkça diktaya götürecek bu modelle, yeni seçim sistemiyle anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşıp, böyle bir başkanlık sistemine geçilmek isteniyor. Bu Türkiye’yi felakete götürür. İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun en önemli zanlıları arasında yer alan işadamı Rıza Sarraf, operasyona dayanak olan “belgeler ve görüntüleri” görmezden gelerek “altın ticaretinde beni ekarte etmek isteyen yabancıların payı var” iddiasında bulundu. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda 4 bakanın oğluyla birlikte gözaltına alınan, 28 Şubat’ta serbest bırakılan işadamı Rıza Sarraf dün A Haber kanalına çıkarak operasyona karşı kendini savundu. Türkiye ve İran arasında altın ticareti yapan başka yerli ve yabancı firmaların olduğunu söyleyen Sarraf, “Aynı istisnalar onlara da tanınıyor. Üstelik ben vergi öderken yurtdışındaki firmalar vergiden de muaf. Operasyonda diğer şirketlerin adının hiç geçmiyor olması manidar değil mi” dedi. Operasyonun, altın ticaretini vergiden muaf tutulan bazı yabancı şirketlerin yapabilmesi için düzenlendiğini ileri süren Sarraf, kendi gelirinden 25 milyar liralık altın ticaretinin vergisini ödediğini ileri sürdü. Bu arada, Sarraf canlı yayında iken 17 Aralık sonrası görev yeri değiştirilen savcı Zekeriya Öz, Twitter’dan, “U dönüşünün sebebi ne ola ki” yazarak, Akşam gazetesinin 7 Ocak 2013 tarihli manşetini paylaştı. 7 Ocak tarihli Akşam’da “320 kilo altınla böyle uçtu” denilerek, Sarraf’ın altınlarla havaalanında bulunduğu anlatılmıştı. Savcı Öz, “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, altın eğer avanta varsa altındır” diye yazdı. Sarraf açıklamaları sırasında arka fonda Türk bayrağı kullanılmıştı. Sarraf’a bir tepki de TÜSİAD Başkan Yardımcısı Memduh Boydak’tan geldi. Sarraf’ın “Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım” sözlerine Boydak, Twitter’dan şu mesajla yanıt verdi: “Rıza Zerrab’ın Royal Mobilya isminde bir şirketi var. Acaba burada da ihracat yaparak cari açığa ve Türkiye’ye katkıda bulunuyor mudur!!!” Genç: Köşk için aday olabilirim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin önceki gün yapılan toplantısında Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayını belirlemesi kararlaştırılırken toplantıya katılan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istediğini açıkladı. Toplantıda söz alan Genç, “Yurtiçinde, yurtdışında nereye gitsem herkes beni Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. AKP’nin hakkından ben gelirim. Partim izin verirse aday olmak istiyorum” dedi. GERRYMANDERING NEDİR? Gerrymandering, 1812 yılında ABD’nin Massachusetts Valisi Elbridge Gerry’nin, yaklaşan seçimlerde partisine avantaj sağlamak üzere seçim çevrelerini ‘salamander’i (sürüngen hayvan) andırır şekilde kıvrımlı çizgilerle tanımlaması ile literatüre geçen, valisinin soyadı ile salamander sözcüğünün birleştirilerek telaffuz edilmesinden (gerrymandering) oluşan siyasal bir terim. Bu uygulama, seçim çevrelerinin bir siyasi partinin yararına olacak şekilde düzenlenmesini öngörüyor. Hikmet Sami Türk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle