Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2014 PAZARTESİ 14 DIŞ HABERLER [email protected] Ukrayna’da Paskalya Bayramı kana bulandı. Sağ Sektör militanları saldırdı, Rusya yanlıları karşılık verdi Korkutan çatışma Çin’de öfke sokağa taştı Dış Haberler Servisi Çin’in Zeciang eyaletindeki Lingxi kentinde yüzlerce protestocu, bir sokak satıcısı kadını döven, olayı görüntüleyen bir vatandaşı da darp eden güvenlikçileri protesto etmek için sokaklara döküldü. Chengguan adı verilen ve polis yetkilerine sahip güvenlik görevlilerinin yasadışı gaz sobası satışı yaptığı ve kaldırımı kapattığı gerekçesiyle bir sokak satıcısını dövmeleri gösterilerin fitilini ateşledi. Söz konusu güvenlik görevlileri olayı fotoğraf makinesiyle görüntüleyen Huang soyadlı bir vatandaşı da öldüresiye dövdü. Görgü tanıkları durumu “kritik” olan Huang’ın “bir düzineden fazla” Chengguan tarafından dövüldüğünü ifade etti. Protesto gösterilerinde beş Chengguan’ın dövüldüğü, ikisinin durumunun ağır olduğu bildirildi. Dış Haberler Servisi Ukrayna’nın doğusundaki Slavyansk kentine bağlı Balbasovka köyünde dün sabah saatlerinde meydana gelen çatışmada dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Ukraynalı aşırı milliyetçi Sağ Sektör örgütü üyeleri tarafından düzenlendiği ileri sürüldü. Yaklaşık bir saat sürdüğü belirtilen çatışmada köyü koruyan Rusya yanlısı milislere mensup üç kişi ile bir saldırgan öldü. Ukrayna İçişleri Bakanlığı olayı doğrulayarak konunun araştırıldığını belirtti. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Deşçitsia, önceki gün ülkenin doğusunda resmi binaları işgal eden Rusya yanlısı militanlara karşı yürüttükleri operasyonları Paskalya yortusu nedeniyle askıya aldıklarını açıklamıştı. Slavyansk kentindeki Rusya yanlısı milislerin lideri Vyacheslav Ponomaryov Balbasovka’da dün Ukraynalı sağcı milislerin saldırısı sonrası sıkı güvenlik önlemleri alındı. dün Rusya’ya çağrıda bulunarak Donetsk ve Lugansk bölgelerine “barış gücü askerleri” yollamasını istedi. Rus RIA Novosti haber ajansının haberine göre, bölgeyi “sadece Rusya’nın koruyabileceğini” belirten Ponomaryov talebini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ilettiğini belirtti. Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier Ukrayna ve Rusya’ya çağrıda bulunarak “Barışçıl bir çözüm için başka fırsatımız olmayacak” dedi. İki ülke arasındaki krize siyasi çözüm bulmayı hedefleyen Cenevre Bildirisi’nin bir an önce uygulamaya geçirilmesi gerektiğini belirten Steinmeier, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte Rusya’ya yönelik sert yaptırım çağrılarının zamanla masını eleştirerek çabaların siyasi ve diplomatik çözüm üzerinde yoğunlaştırılmasını istedi. Almanya Dışişleri Bakanı, gazetenin “ABD Başkanı Barack Obama ve Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, Rusya’yı daha sert yaptırımlarla uyarıyor. Gerçek anlamda ekonomik yaptırımlar ne zaman gündeme gelecek” sorusuna “Yaptırımlar konusunu en ince detaylarına kadar tartıştık. Keşke yaptırımlar tartışması boyunca gösterdiğimiz ilgiyi ve çabaları, gerilimin tırmanmasını önleme konusunda da gösterebilsek. Şu anda yapılması gereken, Cenevre Bildirisi’nde yer alan unsurları somut politikalara dönüştürmek, ancak bu o kadar da kolay değil; çünkü ne Moskova’nın ne de Kiev’in söylediklerine kulak asan gruplar var” karşılığını verdi. Eksilerin Yarattığı Artılar Her oluşum ya da düzen “ister olumlu, ister olumsuz olsun” kendi dışsallıklarını (ve egemenliğini) belirli bir süre de olsa sürdürür. “Bir artı bir”in toplamı iki değil üç veya yarım olabilir. Prof. Brian Arthur’un klasik örneğindeki gibi: Avrupa’dan 18. yüzyılda yerleşmek amacı ile Kuzey Amerika’ya gemilerle giden bir grup insan planladıkları güzel koylar yerine 200300 kilometre güneydeki berbat bataklık bölgelere istemeden savrulurlar. Ama bu çalışkan insanlar yüz yıl içinde, bölgeyi mamur ve uygar hale sokarlar. Bu dışsallıkların “olumlu” bir örneğidir. Mekanizma tersine de çalışabilir; nispeten olumlu bir durumda ilerleyen bir toplumda (ülkede), olumsuz faktörler enjekte edilmeye başlanırsa bu olumsuz öğeler, kendi aralarında yarattıkları örtüşmelerle “egemenliklerini (dışsallıklarını)” üretirler. Tabii ki “herkesin sübjektif olarak olumluluk kriteri değişir”. Ancak işin nesnel boyutunda “olumlu toplumsal gelişme anlayışı çağdaş uygar değerler ve demokrasi ile tanımlanır.” Bu yönde yaratılan dışsallıklara “olumlu gelişme” diyebiliriz. Türkiye’nin içinde bulunduğu Ortadoğu, yalnız yerel ve bölgesel dinamikler yüzünden değil, küresel paylaşım kavgasının yarattığı olumsuzluklar dolayısıyla da antidemokratik ve çağdışı uygulamaları üretmektedir. Aynen bir bataklığın mikropları, parazitleri üretmesi ve beslemesi gibi. Türkiye de bugün bundan nasibini fazlasıyla almaktadır: Irak’ın bölünmesine Ankara katkıda bulunmak zorunda bırakıldı. Üretilen Arap Baharı’nda fatura Türkiye’ye ödetildi. Mısır, Suriye, Tunus ve Libya ile olan siyasi ve iktisadi ilişkilerimiz altüst oldu. Suriye ile savaş noktasına geldik. Karadeniz (ve Ukrayna) yüzünden Rusya ile ilişkilerimiz gerginleşti. İran’la eski iyi ilişkilerimiz bozuldu. Avrupa’nın gözünde Türkiye, “daha öteki” konumuna sokuldu. Türkiye’deki iç dinamikler “Yeni Türkiye” itelemesi ile “demokrasi odaklı gelişmeler yerine dini ve antidemokratik odaklı” hale sokuldu. Fransa’da da din (Katoliklik) toplum hayatında önemlidir. Ancak hukuki, iktisadi, siyasi ve kültürel boyutları ile bireylerin (vatandaşların) yaşam tarzı bunun dışındadır. Gelişmiş bir toplumda siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel (dini) faktörler bir arabanın dört tekerleği gibi birbirlerini tamamlarlar. Ama birbirleri üzerinde egemenlik kurmazlar. Din siyasetin bir aracı olmaz, çünkü demokrasi bunu gerektirir. Türkiye bugün demokrasinin ölçütleri dışında ilerlemektedir. Bu yöndeki iç dinamikler “kendi öz egemenliklerini yaratmaya başladılar”. Yeni her uygulama ülkeyi demokrasiden uzaklaştırıyor. Oysa Türkiye 20. yüzyılın başında gösterdiği büyük başarı ile İslam dünyası içinde, “demokrasi ve çağdaş uygarlık yönünde ilerleyen tek örnekti”. Atatürk Türkiyesi’nin bu yönde kendi dışsallıklarını (egemenliğini) yaratmaya ve yaşatmaya bağladığını gördük. Uygar Avrupa kanunlarının getirilmesinden Köy Enstitülerine; kadınerkek eşitliğinden sanata; sanayileşmeden Avrupa ile yakın ilişkilere kadar girdiğimiz olumlu süreç, küresel kamplaşmalar yüzünden yarım kaldı. Ülke, “Yeni Türkiye” adı ile Osmanlı’ya itildi. Türkiye dahil bölgemiz, 1990 sonrasındaki çalkantılara ve yeni sınır değişikliklerine sonuna kadar açılmış bulunuyor. Ankara bu konuda, “dış olumsuzlukları fazlasıyla ithal etmeye çalışan bir görüntü içindedir”. Ankara galiba buna da muhtaç ve mecbur durumda bulunuyor. Belirsizlikler ve olağanüstü risklerle karşı karşıya gelmiş durumdayız. Rus ajan rahatsızlığı Dış Haberler Servisi Rus istihbaratının Almanya’daki faaliyetlerinden rahatsızlık duyan Almanya iç istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Alman siyaset dünyasını dikkatli olmaları konusunda uyardı. Welt am Sonntag gazetesinin haberine göre, Alman istihbarat yetkilileri, Rus istihbaratçıların kendilerini diplomat olarak tanıttıklarını, son dönemde ağırlıklı olarak siyasetçilerin danışmanları, bakanlıklar ve vakıflardaki uzmanlarla yakınlık kurduklarını belirterek birçok danışman ve uzmanın bu konuda “saf bir şekilde hareket ettiğini” kaydetti. Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı HansGeorg Maassen, gazeteye yaptığı açıklamada, “Almanya’da gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, Ruslar için başka herhangi bir gizli servis için olmadığı kadar büyük önem taşıyor” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Suriye yönetimini bir kez daha suçladı Türkiye ve bölgenin çelişkileri ‘Yine kimyasal kullandı’ Dış Haberler Servisi Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Suriye yönetiminin “hâlâ kimyasal silahlar kullandığını” belirterek “Bu konuda bilgilerimiz olmakla beraber kesin kanıtlara sahip değiliz” dedi. Hollande iddiasını dün Europe1 radyo kanalında yaptığı açıklamada dile getirdi. Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ise kimyasal silah kullanımı ile ilgili ellerindeki bilgilerin kanıtlanması gerektiğini söyledi. Fabius, “Lübnan yakınlarında gerçekleştiği belirtilen son kimyasal silah saldırılarının, birkaç ay önce Şam yakınlarındaki kimyasal saldırılara oranla daha küçük ölçekli ancak daha öldürücü olduğu bilgisine sahip olduğunu” da kaydetti. rıldığı bildirildi. Açıklamada, imha işleminde ilerleme olduğu kaydedilerek şimdiye kadar Suriye dışına taşınan ya da yok edilen kimyasal madde miktarının yüzde 80’e ulaştığı belirtildi. uhaliflere ‘özel silah’ Amerikan Wall Street Journal gazetesi, ABD ve Suudi Arabistan gizli servislerinin Suriye rejim muhaliflerine zırhlı araçlara karşı mücadele için özel silah sağladığını iddia etti. Amerikan yönetimi tarafından ılımlı olarak görülen muhalif grup Hazm Hareketi’ne de birkaç gün önce 20’den fazla mobil tanksavar füze sistemleri verildiği ileri sürülmüştü. Suriye’nin başkenti Şam’ın merkezine dün düzenlenen havan topu saldırısında, 2’si çocuk 4 kişinin öldüğü bildirilirken Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi’nden (LCC) yapılan açıklamada, orduya ait helikopterlerin Halep’te kentin Muvasalat ve Dahir Avde bölgesine düzenlediği “varil bombalı” saldırıda, 17 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi. M Demokrasi odaklı olmazsa 84 kızdan haber yok Dış Haberler Servisi Nijerya’nın Borno eyaletinde bir okuldan Boko Haram militanlarınca geçen hafta kaçırıldığı sanılan bir kız öğrenci daha ortaya çıktı. Ancak kayıp 84 öğrenciden hâlâ bir haber alınamadı. Borno eyaleti yerel yetkililerinden Musa Kuba, Boko Haram militanlarınca gerçekleşen baskın sırasında okuldan kaçan ve ailesinin yanına gittiği anlaşılan öğrencinin güvende olduğunu söyledi. Boko Haram militanlarının, Chibok’taki devlet kız ortaokuluna 14 Nisan gecesi baskın düzenlediği ve 129 kız öğrenciyi kaçırdığı belirtilmişti. Ancak öğrencilerden bazılarının olay günü okulda bulunmadığı ya da baskın sırasında kaçtığı daha sonra anlaşılmış, bazıları ise daha sonraki günlerde militanların elinden kurtulmuştu. Baskının gerçekleştirildiği günden bu yana halen haber alınamayan diğer öğrencilerin, militanların elinden kendi çabalarıyla kurtulmuş olma ihtimaline karşılık, bölgedeki ormanlık alanda arandıkları bildirildi. oğu ülke dışına taşındı Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nden (KSYÖ) yapılan açıklamada, Suriye’nin imha edilmesi kararlaştırılan kimyasal silahlarının yaklaşık yüzde 80’inin ülke dışına çıka Ç Hollande karşıladı Suriye’de kaçırıldıktan 10 ay sonra serbest bırakılan önceki gün de Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi sınırından Türkiye’ye giriş yapan 4 Fransız gazeteci, ülkelerinde Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından karşılandı. Hollande, “Bugün Fransa için büyük sevinç günü. Bütün Fransa gazetecilerinin hürriyete kavuşmasından ve basın özgürlüğü değerlerine sahip çıkan böyle vatandaşlara sahip olduğundan dolayı gurur duymaktadır” dedi. Türkiye, Ermeni diyasporasına karşı Azerbaycan ile birlikte hareket edecek ‘Havyar Lobisi’yle işbirliği DUYGU GÜVENÇ Üniversitede IŞİD terörü Dış Haberler Servisi Irak’ın başkenti Bağdat’ta İmam Cafer Sadık Üniversitesi’ne saldırı düzenleyen terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) mensuplarının, 5 güvenlik görevlisini öldürdüğü, aralarında öğretim üyesi ve öğrencilerin bulunduğu onlarca kişiyi rehin aldığı bildirildi. Irak güvenlik güçlerinin üniversiteye operasyon düzenleyerek rehineleri kurtardığı aktarıldı. Iraklı yetkililer, üniversitenin girişinde bomba yüklü bir araçla saldırı düzenleyen IŞİD mensuplarının binaya da girdiğini belirterek 5 güvenlik görevlisini öldürdüğünü, aralarında öğrenci ve öğretim üyelerinin bulunduğu onlarca kişiyi de rehin aldığını belirtti. ANKARA ABD’deki Yahudi lobisini İsrail’le ilişkileri nedeniyle kaybeden Türkiye, 24 Nisan öncesinde Ermeni diyasporasının iddialarına karşı Azerbaycan lobisi ile birlikte hareket etme kararı aldı. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Azerbaycan’ın Diyaspora Komitesi arasında işbirliği sağlandı. Karar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 4 Nisan’da Baku’ya yaptığı ziyaret sırasında alındı. Azerbaycan’ın petrol ve doğalgaz kaynaklarıyla birlikte güçlenen ve “Havyar lobisi” olarak bilinen faaliyetleri daha çok finans çevrelerindeki etkin sermayeye dayanıyor. Azeri lobisi, Yukarı Karabağ sorununun yanı sıra Hocalı Katliamı’nın da tanınması için mücadele veriyor ve İsrail lobisinden de destek alıyor. Bugüne kadar Türkler ve Azeriler arasında, yurtdışında birbirlerine destek sağlamalarına karşın, kurumsal işbirliği bulunmuyordu. Bunda, Türkiye’nin Ermeni iddialarıyla ilgili “ortak acılar” tanımlamasına karşı Azeri lobisinin tehciri dahi kabullenmemesi etkiliydi. Ancak İsrail lobisinin yanı sıra Fethullah Gülen Cemaati ile de bağ larını koparan Ankara, Ermeni iddialarına karşı çabalarını sürdürüyor. Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasındaki görüşmede Ermenistan iddialarına karşı çabaların artırılmasının benimsendiği öğrenildi. Azeri kaynakları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ile Azerbaycan Diyaspora Komitesi’nin, AB ve ABD’de birlikte çalışacaklarını belirterek “O bölgelerde Ermeniler olmasa da ortak hareket edilecek” bilgisini verdi. Bu işbirliğinin Aliyev’in Türkiye’ye yapacağı ziyarette de ele alınacağı öğrenildi. Pakistan’da korkunç kaza Dış Haberler Servisi Pakistan’ın Dera Gazi Han kentinden ülkenin güneyindeki liman kenti Karaçi’ye giden bir yolcu otobüsünün Sukkur kenti yakınlarında bir kamyonla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında en az 42 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. 17 kişinin de yaralandığı korkunç kazada ölenlerden 14’ünün çocuk, 13’ünün de kadın olduğu kaydedildi. Sukkur Emniyet Müdürü Fida Hüseyin, otobüs şoförünün öldüğü kamyon sürücüsünün de yaralandığı kazanın nedeninin henüz belli olmadığını belirtti. Polis yetkililerinden Muhammed Faysal, yolcuların çoğunun koltukların arasında sıkıştıklarını kaydetti. Esad’dan ziyaret Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, geçen hafta muhaliflerin elinden yeniden Suriye ordusunun denetimine geçen Malula kasabasını ziyaret etti. Kasabada kiliseleri ziyaret ederek Hıristiyan halkın Paskalya Bayramı’nı kutlayan Esad’ın ziyareti, Facebook sayfasında Hıristiyan bir rahiple birlikte zarar gören Hz. İsa ve Meryem mozaiklerini tutarken görüldüğü bir fotoğrafıyla duyuruldu.