Katalog

15 NİSAN 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Parti yönetimi Cumhurbaşkanlığı seçiminin yakın olması nedeniyle sıcak bakmıyor 5 devletin tam içindeydi... Kalbinde, göbeğinde, ciğerlerinde... Hani Bavulcu vardı, özel yetkili savcıya bavul dolusu dosyaları götürüp teslim ederken, gazetecilere poz verirken... Bavulcu o yıllar cici çocuktu, şimdi kötü çocuk! Polis istihbaratının en başında olanlar, Hrant Dink cinayetinin çözülmemesi için elinden geleni yaparken, yalnızca gazetecilik yapan Odatv’den silahlı örgüt yaratmaya çalışılırken nerelerdeydiniz? Önüne geleni izlerlerken, ileri demokrasiye ve özgürlüklere doğru yolculuğa çıkmıştınız... Yetmez ama evetçiydiniz! Dört yılda değiştiniz, şimdi birbirinizle düşman oldunuz... Dört yıl önceydi bunlar! O paralel yapı ve iktidar! Kardeş kardeş! Sevgi, hoşgörü dağıtarak, Hakan Şükür’ü baş tacı yaparak... Bakanlar Pelsinvanya’da Fethullah Gülen’i ziyaret edip hayır dualarını alırken. Bugün yaşananlar, haşhaşi, çete savaşı değil... İnanan inanır ama ben inanmam! Devletin göbeğine yerleşmiş bir yapı... Polisten yargıya; TSK’den eğitime... Devlet içinde bir savaş! HHH Hayat bir oyun değildir... Hayat mücadeleyi, demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını savunmaktır. Bol tuzaklı oyun, son 12 yılda kamu kurum ve kuruluşlarında “Cemaatiktidar” birlikteliğiyle başladı. Ne yazık ki muhalefet partileri bu tuzağın içine çekildi... Erdoğan, yerel seçimlerden başarıyla çıktı! Gerçek bu! Bu sınırsız soygun, vurgun düzeni hayat boyu sürmez demokratik ülkelerde... Saltanat kayığı su alır! Bunlardan hem havuz medyası hem de “paralel devlet” elemanı ders almalı. Çok can yaktınız! Masum insanların hayatlarıyla oynadınız, günaha girdiniz ama akıllanmadınız. Tepeden tırnağa kirlendiniz! Dinleme, fişleme, teknik takip... Gazetecilere, başkalarına “terörist” diye çakma ad takarak, polisle, savcılarla düzmece kanıtlar çıkararak insanları mahkum ettiniz. Haydi söyleyin bana, ne istedilerse veren kimdi? CHP’de kongre yok AYŞE SAYIN ANKARA 30 Mart seçimlerinde istediği sonucu alamayan CHP’de seçim sonrasında ilk hesaplaşma cuma günkü Parti Meclisi’nde (PM) yaşanacak. Parti içinde grup yönetimi dahil çok sayıda milletvekili ve partili seçim sonuçlarını “başarı olarak görülemeyeceği” için MYK’de değişiklik için bastırıyor. CHP’nin yerel seçimlerde aldığı sonuçlar, milletvekilleri, grup yöneticilerinin yanı sıra parti yönetimini de tatmin etmedi. Seçimler sonrasında ilk kez 18 Nisan’da toplanacak olan PM’de sonuçların masaya yatırılması bekleniyor. Kılıçdaroğlu, PM toplantısından sonra ise seçim sonuçlarını parti örgütleriyle değerlendirecek. Kılıçdaroğlu, hem cumhurbaşkanlığı seçimleri hem de partinin bundan sonra izleyeceği stratejiyi belirleyecek. Özellikle muhalif kanadın, “Kılıçdaroğlu’nun güven tazelemesi, parti vitrininin yenilenmesi” için kurultay seçeneğini seslen TEKİN: HAVUZ MEDYASININ AKLINA İHTİYACIMIZ YOK CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, şu anda olağanüstü kurultayın gündemlerinde olmadığını bildirdi. Gazetecilerin sorusu üzerine Tekin, “Olağanüstü kurultay koşullarını delegasyon, delege belirler, bugüne kadar herhangi bir CHP delegesinin kongre talebi olmadığını çok açık ve net bir şekilde görüyoruz. CHP’de bir kongre sorunu yok. Özellikle havuz medyasında oturup bize akıl verenler kendilerine bir baksınlar” görüşünü dile getirdi. Tekin, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ve İstanbul Milletvekili Nur Serter’in seçim sonuçları ve partiyle ilgili “cemaatle işbirliği yapıldığı” eleştirileri içinse şunları söyledi: “Parti içindeki eksikliklerin, aksaklıkların tartışılması, müzakere edilmesi son derece doğru ama bir kısım arkadaşlarımızın keşke medya kanalıyla değil, önümüzde PM, grup toplantısı ve parti mekanizmalarında bu görüşlerini bildirselerdi daha makbul olurdu.” Tekin, Mustafa Sarıgül’ün CHP Genel Başkan Yardımcısı olup olamayacağı yönündeki soru üzerine, “Gazetecinin cahilini Allah kimseye göstermesin. Bir gazeteci en azından siyasi partilerde yöneticilik nasıl olur diye bir bakar. Bakmamışsa ne diyeceğim” dedi. Günah Devletinin Günahkârları... Hesap vermeyeceksin, iktidar gücünü kendi çıkarların için kullanacaksın, baskıcı bir rejime doğru yol alacaksın... Kimse sana “dur” demeyecek, eleştirmeyecek, medyayı dilediğin gibi kullanacaksın... Türkiye’yi Ortadoğu’daki diktatoryal rejimlerden ayıran Cumhuriyet kazanımlarını, devrimleri, topal ördeğe benzeyen demokrasimizin bugüne değin ayakta kalmasını da unutacaksın... Sonra ne yapacaksın? Yargı bağımsızlığından, hukukun üstünlüğünden söz edeceksiniz! İslam dünyasını iç savaşlara dönüştüren, işgallerle, mezhep çatışmalarıyla binlerce insanı öldüren o güç şimdi yanı başımızda... Rüşvet ve yolsuzluk havuzu! İntikam, öç alma duygusu! Toplumu ayrıştırma! Hukuk gücünün iktidar gücüne dönüşmesi! Karşınızda böyle bir fotoğraf var! Askeri ve sivil diktatoryal yönetimler demokrasi ve özgürlükleri elinizden alır, sizi bir cenderede sıkıştırır. Bugün yaşamsal alana yönelik bir sınırsızlık varsa bilin ki o ağır aksak yürüyen, ayakta durmaya çabalayan demokrasimiz ileride hiç yürüyemez duruma gelecektir. Hayata tutunmak, özgürlüğü duyumsamak toplum için önemlidir. Bir bakarsınız hiç bilmediğiniz acılarla karşı karşıya kalırsınız, gölgelerin derinliklerinde toprak bile uyanırken siz gözlerinizi açamazsınız. Ne toprağın dilini anlarsınız ne de çiçeklerin gülüşünü. HHH Uykudan uyanıp hayata bakın... İlkyaz yavaş yavaş sürgün veriyor, toprak uyanıyor, doğa hayatın şafağında kendi türküsünü söylüyor. Gözlerinizi açın o zaman... Kalkın, uzun uzun göğe bakın, ağaçlara, kuşlara, kır çiçeklerine... Paralel devlet, kumpas, çete mete! Paralel örgüt binlerce kişiyi dinlemiş! Kiminle dinlemiş! Polisiyle, istihbaratıyla... Bu paralel falan değildi, dirmelerine karşın, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerine az bir süre kaldığı için bu seçeneği düşünmediği ifade ediliyor. Parti içindeki ulusalcı kanat, seçimlerde alınan başarısız sonuçta “sağa açılım” politikalarının yanı sıra “cemaatle işbirliği” görüntüsünden son derece rahatsız. “Sağcemaat” açılımı nedeniyle partinin asıl tabanını ürküttüğü ve hatta birçok yerde küstürdüğünü düşünen ulusalcı kanat, “Yeni CHP” söyleminin ise özellikle Batılı seçmeni partiden uzaklaştırdığı görüşünde. Parti içindeki “yenilikçi” kanadın Kürt sorunu konusunda partinin klasik çizgisinden uzaklaşması nedeniyle başta Trakya, Akdeniz olmak üzere seçmenin MHP’ye kaydığı eleştirisi yöneltiliyor. Eski Genel Başkan ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın şimdilik Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını tartışmaya açmayacağı, ancak parti yönetiminde yenilenme istediği belirtiliyor. Baykal’a yakın isimler, bu kapsamda sadece “PM seçimli olağanüstü kurultay” talebini dile getiriyorlar. Partinin yenilikçi kanadı ise son seçimlerde Doğu ve Güneydoğu’da hiç varlık gösterilememesinin altında partinin Batı seçmenini kaçırmamak için Kürt sorununda “cesur” bir politika izlenmediği görüşünde. AYM’nin HSYK Yasası’nı kısmen iptal etmesi, üye seçimine ilişkin planları altüst etti AKP’de ‘Eylül’ sıkıntısı u HSYK üyelikleri için eylül ayında yapılacak seçimlerde cemaat etkinliğini kırmak için yaptığı düzenlemeler Anayasa Mahkemesi’nden dönen AKP yeni formül arayışında. EMİNE KAPLAN ANKARA Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, HSYK Yasası’nın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında eylülde yapılacak üye seçimine yönelik kritik düzenlemeler getiren AKP’nin tüm planlarını altüst etti. Adli ve idari yargıda yapılacak seçimler için 20 yıl hâkim ve savcılık mesleği yapmış olma kriteriyle cemaate yakın isimlerin HSYK’ye üye olmasını engellemeyi düşünen AKP’de, bu maddenin iptal edilmesi üzerine hesaplar yeniden gözden geçiriliyor. HSYK’nin Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki 20 üyesinin görev süresi bu ekim ayında sona erecek. Anayasa ve HSYK Yasası gereği görev süresi sona erecek isimlerin yerine Cumhurbaşkanı’nca 4, Danıştay’ca 2, Yargıtay’ca 3, Türkiye Adalet Akademisi’nce 1, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkim ve savcıları arasında yapılacak seçimle 4, idari yargıda aynı kriterle yapılacak seçimle de 3 üye olmak üzere toplam 20 üye yeniden belirlenecek. Adli ve idari yargıdaki seçimler eylül ayında yapılacak. AKP, HSYK Yasası’nda yaptığı değişiklikle adli ve idari yargıdaki seçimlerde aday olacak kişiler için “20 yıl hâkimlik ve savcılık mesleğinde çalışmış olma” koşulu getirmişti. Bu düzenlemeyle cemaate yakın hâkim ve savcıların aday olarak HSYK’ye üye olmasının önüne geçilmesi hedeflenmişti. Ancak Anayasa Mahkemesi, bu maddeyi iptal etti. HSYK üyeliği için yapılacak seçimlerde oy kullanacakların kendi aralarından seçilecek asıl ve yedek üyelerin toplam sayısı kadar aday için oy kullanabilmesine de olanak tanınmış, ancak yüksek mahkeme bu düzenlemeyi de iptal etmişti. Bu düzenlemeyle de cemaat adaylarına karşı ittifak sağlanabilmesi planlanmıştı. AKP bu maddelerin iptal edilmesi üzerine nasıl bir yöntem izleneceği, iptal edilen maddelerde nasıl bir değişiklik yapılacağı konusunu değerlendiriyor. AKP kulislerinde, iptal edilen 20 yıl kriteri yerine 19 yıl ya da 20 yılın üstünde bir koşul getirilebileceği, oy kullanımında da yine cemaat adaylarının seçilmesini engelleyecek bir yöntem geliştirilebileceği dile getiriliyor. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren 3 ay sonra yürürlüğe girecek. AKP’de karar Resmi Gazete’de yayımlanmadan HSYK Yasası’nda değişiklik yapılabileceği, bunun için kararın beklenmesine gerek olmadığı görüşü dile getiriliyor. Başbakan Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AKP MKYK toplantısında cumhurbaşkanlığı seçimi tartışıldı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katıldı. (Fotoğraf: AA AYKUT ÜNLÜPINAR) Cemaate ‘kamp’ vetosu EMİNE KAPLAN ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mı yoksa Abdullah Gül’ün mü aday olacağı konusunda çok sayıda olasılık tartışılırken, Başbakan Erdoğan istişare çalışmalarına başlayacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile adaylık konusunu mayıs ayı başında görüşmesi beklenen Erdoğan, MKYK üyeleri ve milletvekillerinin bu konuda ayrı ayrı görüşlerini alacak. Erdoğan, bu kapsamda mayısta milletvekilleriyle kamp yapacak. Her yıl Kızılcahamam’da cemaate yakınlığı ile bilinen Asya Termal’de kamp yapan Erdoğan, bu kez kampı başka otelde gerçekleştirecek. Erdoğan’ın kampın Ankara’da yapılması talimatı üzerine kamp için yeni yer arayışı başladı. Erdoğan’ın yürüteceği istişare görüşmeleriyle paralel olarak AKP Genel Merkezi de hem teşkilatlar hem de kamuoyu şirketleri yoluyla Cumhurbaşkanlığı için halkın nabzını yoklayacak. Bu kapsamda üç ayrı şirket, saha çalışması yaparak sonuçları parti yönetimine sunacak. BAKAN ÇAVUŞOĞLU’NDAN 17 ARALIK DEĞERLENDİRMESİ: AKP’de görev değişimi AKP MKYK de 30 Mart seçiminin ardından ilk kez dün toplandı. Belediye başkanı seçilen Fatma Şahin, Menderes Türel, Ahmet Edip Uğur ile istifa eden Lokman Ayva’nın yerine gelen yeni üyeler Tülay Kaynarca, Mehmet Muş, Hamza Dağ ile Mustafa Akış’ın ilk kez katıldığı toplantıda, 30 Mart seçim sonuçları masaya yatırıldı. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan yaptığı açıklamada partideki görev değişikliklerine ilişkin bilgi verdi. Çelik, “İstanbul Milletvekili Sayın Nurettin Nebati, Sayın Edip Uğur’un yerine İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız olarak atandı. MKYK üyemiz Sayın Abdülhamit Gül, Sayın Menderes Türel’in yerine Mahalli Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız olarak atandı. Teşkilat Başkanımız Sayın Ekrem Erdem arge başkanlığına, arge Başkanımız Sayın Süleyman Soylu, teşkilat başkanlığına getirildi” ifadelerini paylaştı. AKP MKYK üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı’nın Twitter üzerinden yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Mazhar Bağlı, bir takipçisinin Gülen cemaati ve AKP kavgasıyla ilgili “İntikam istiyoruz, kana kan dişe diş” sözlerine “Bu saatten sonra milletin öfkesini asla kavga kesmez. İntikam istiyor millet, kan kusturanlara kan kusturulsun istiyor” dedi. Başbakan da kendini güvende hissetmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 17 Aralık’la başlayan süreci değerlendirirken kimsenin kendini güvende hissetmediği bir ortamdan geçildiğini belirterek “Sayın Başbakanımız da kendini güvende hissetmiyor. Zaten kendisi de söylüyor. Herkes gölgesinden korkuyor” dedi. Türkiye’nin bozulan imajını düzeltmek için çalışmalara başlayacaklarını belirten Çavuşoğlu, CHP’nin 2010’daki anayasa değişikliklerini Anayasa Mahkemesi’ne taşıyıp iptal ettirerek “Paralel yapının HSYK’yi ele geçirmesinden sorumlu olduğunu” söyledi.Diplomasi Muhabirleri Derneği’ndeki (DMD) ziyaretinde soruları yanıtlayan Çavuşoğlu’nun açıklamaları özetle şöyle: Herkes gölgesinden korkuyor: Herkes evinde, ofisin ‘İntikam’ tweet’leri Yeni yasa hazırlığı CHP, 5 yasayı AYM’ye götürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin HSYK ve internet düzenlemesi ile ilgili verdiği kararlardan umutlanan CHP 5 yeni iptal başvurusuna hazırlanıyor. CHP, ilk olarak internete erişim konusunda önemli kısıtlamalar getiren düzenlemenin iptali için başvuruda bulunacak. CHP, seçimlerden önce TBMM’de kabul edilerek yasalaşan dershane yasasının ise yasanın yürürlüğe girdiği tarihte tüm okul müdürlerinin görevlerinin sona ermesini içeren hükmünün iptali için başvuruda bulunmayı planlıyor. ÖYM’lerin kaldırılmasına destek veren CHP, AKP’nin aynı yasa içine koyduğu ve 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sanıklarının mal varlıklarına el konulması konusunda “oybirliği” koşulu getiren hükmün iptalini isteyecek. CHP, yine torba yasa içinde yer alan il gençlik spor müdürlüğü kadrolarında yapılan düzenlemelerin de iptalini talep edecek. CHP, ayrıca TBMM’de görüşülmekte olan MİT Yasası’nda değişiklikler öngören düzenlemenin yasalaşması halinde söz konusu kanunun iptali için de başvuruda bulunacak. ‘Yemekler belediye meclisinden geçti’ YALOVA (Cumhuriyet) Yalova’da CHP’li Belediye Başkanı Vefa Salman’ın, seçim süreci kampanyasında düzenlenen yemekli toplantıların belediyeye fatura etmekle suçladığı eski başkan AKP’li Yakup Koçal, “Belediyeler yemek verir. Belediye meclisinden de oybirliğiyle geçer bunlar” yanıtını verdi. Salman’ın 964 bin liralık “seçim yemeğini” belediyeye fatura etmekle suçladığı Koçal, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısıyla iddialara yanıt verdi. “Belediyeler yemek verir. Bizim verdiğimiz yemeklerde üç çeşit yemek vardır. Bir tanesi, uzun yıllardır her gün, üç öğün 250 aileye yemek veririz. Uzun bir süreden beri Yalova Üniversitesi’nde okuyan 250 öğrenciye de aynı şekilde sıcak yemek veririz. Bir de ayrıca Yalova Belediyesi’nin çalışmalarını paylaştığı sivil toplum örgütlerine verilen yemekler var. Bir kere bunların hepsi bizim seçim kampanyasını başlattığımız 15 Şubat tarihinden evvel verilen yemeklerdir” diyen Koçal, Yalova’da seçimlerin yenileneceği iddiasında bulundu. kemesi daha önce de siyasi karar aldı, 367 kararını anımsayın. Ama sevsek de sevmesek de, beğensek de beğenmesek de herkes uygulamak ve uymak zorunda. Eğer HSYK’de 1 kişi 1 oy olsaydı, bu sorun olmayacaktı. Bu sorunda Anayasa Mahkemesi’nin yanlış kararının etkisi var. Oysa iptal edilmeseydi, HSYK’de çoğulculuk olurdu. Bunu da mahkeme CHP’nin başvurusuyla iptal etti. Bu sefer de (HSYK’yi) paralel yapı ele geçirdi. Yolsuzluklar konusunda kararı yargı verecek. İnşallah aklanırlar. Bunu yargıyı etkileyecek şekilde değil, temenni olarak söylüyorum. Ama bana iddialar inandırıcı gelmiyor. Brüksel’e imaj çalışması: AKP olarak yurtdışında büro Yolsuzluğa inanmıyorum: AYM’nin ilk kararı değil: Anayasa Mah de kendini güvende hissetmiyor. Böyle bir ortamda kimse kendini güvende hissetmiyor. Sayın Başbakanımız da kendini güvende hissetmiyor. Zaten kendisi de söylüyor. Böyle bir ortamda kimse rahat hissetmiyor. Herkes gölgesinden korkuyor. Eskiden telefonla konuşurken “Neyse laikliğe aykırı bir şey söylemedik” esprisi yapardık, şimdi başka espriler yapıyoruz. açma kararını 17 Aralık’tan önce aldık. Şu an ofisin düzenlemesi yapılıyor. Bu ofis hem Avrupa kurumlarında girişimler yapacak, hem de seçim zamanında yurtdışında propaganda yapacak. İmaj bozulduğunda bunu düzeltme sorumluluğu hükümeti yönetenlerindir. CHP’nin Brüksel ofisine bakınca, CHP ve STÖ’lerin Türkiye’yi dışarıda şikâyet etme yarışında olduğu görülüyor.