30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2014 SALI 4 HABERLER BDP’li Buldan, yerel seçim molasının ardından hükümet üyeleri ile görüşmelere başlamayı planlıyor ‘OccupyCHP’ Eylül 1923’te, o zamanki adı Cumhuriyet Halk Fırkası olan CHP kurulduğunda, Mustafa Kemal’in 42, İsmet Paşa’nın 39 yaşında oldukları düşünülürse, CHP’deki her türlü gençleştirme girişiminin kaynağa dönüş olduğu kendiliğinden anlaşılır. Bu yüzden, 12 Nisan 2014 günü OccupyCHP sloganıyla, CHP’nin gençler tarafından sembolik işgali, bir anlamda 9 Eylül 1923’e dönüş hareketidir. Bunu geç kalmış bir gençlik hareketi olarak da nitelemek mümkündür. CHP bir süredir bir arayış içinde; bu durum partide önceleri kafa karışıklığı biçiminde kendini gösterdi, daha sonra da bir kimlik bunalımı olarak belirdi. CHP daha geniş kitlelere açılmak ihtiyacını duyuyordu. Burada, geniş kitlelerin sağda olduğu gözleminden (ki çok da yanlış değil) hareketle partinin çizgisini sağa çekmek gibi bir girişimi denediler. Geçmişte benzeri girişimlerde aldıkları sonucun benzerini bir kez daha tekrarlayarak yanıldıklarını gördüler (inşallah!). Gerçekten de CHP, geçmişinde, seçmen tabanını, daha sağa açıldığı dönemlerde değil, daha geniş kitleleri kucaklayan projeleri, önerileri kamuoyuna sunduğu ve bu sunumun içeriğini oluşturacak, yöntemlerini uygulayacak, tabandan demokratik tartışma yöntemiyle oluşacak katılımcı dinamik genç kadroları harekete geçirebildiği dönemlerde gerçekleştirebilmiştir. HHH Son seçimler bir kez daha CHP’nin kendisine oy vermesi mümkün tabanın sınırlarını zorlayabilmesi için, yepyeni örgütlenme modeline ihtiyacı olduğunu kanıtlamıştır. Bir kez daha yapılan yanlış seçimlerin sonuçlarıyla karşılaşılmıştır. Hızla değişen koşullar, yeni çözümleri, politikaları zorunlu kılıyor. CHP, saltanattan cumhuriyete, ümmetten millete, tek partiden çok partili rejime, çoğunluk demokrasisinden hukuk devletine, anayasal denetime, planlı ekonomiye, oradan sosyal demokrasiye geçmeyi başarmış, karşıtlarının iddialarının aksine, yapısı yeniliklere açık ve kuruluşunda genç bir partidir. CHP’nin çağın gereksinimlerini yanıtlayabilecek politikaları oluşturabilmesi de yeni bir örgütlenme modelini zorunlu kılıyor. Bu liyakat esasına dayalı, kadınları ve gençleri kucaklayan, çözümleri tabandan demokratik müzakere ile katılımcı biçimde oluşturan bir model olmak zorundadır. Politikalar genel merkezin koridorlarında veya toplantı salonlarında müzakere edilmeden önce, katılımcı bir taban tarafından önerilmek, kotarılmak durumundadır. CHP’nin bunları destekleyecek bilim kurulları, uzmanları zaten mevcuttur. Kadro yenileşmesi, o aşamada veya genel başkanlık düzeyinde değil, tabandan oluşmak konumundadır. HHH OccupyCHP hareketi bu yeni gelişmenin önündeki engelleri kaldırabilirse, hayırlı bir başlangıç ve partinin tarihinde yeni bir dönüm noktası olacaktır. Bunun için geniş kesimlere açık, katılımcı bir örgütlenme modeli şarttır. Önce yeni politikalar değil, bu model oluşturulmalı ve yeni politikalar o modelin katılımcı demokratik yapısı içinde kotarılmalıdır. Bunun için de Sayın Öztin Akgüç’ün pazar günkü “Yorum”unda da belirttiği gibi, yeni bir kurultayın toplanması gerekmektedir. Son zamanların kötü alışkanlığı, CHP kurultaylarını genel başkan seçimi forumlarına indirgemiştir. Şimdi toplanacak kurultayın amacı yeni yapılanmanın, yeni politikanın oluşturulması olmalı, bu konular enine boyuna tartışılarak, oluşumun, en yüksek organın katılmasıyla, demokratik niteliği vurgulanmalıdır. “Şimdi sırası değil, hele önümüzdeki seçimleri atlatalım da...” gibi savsaklamalara yer yoktur. Çünkü CHP’nin en önemli sorunu budur ve seçimlerde başarı da bu yolla gelecektir. Önümüzdeki dönemin objektif koşulları da CHP için daha elverişli olacak görünmektedir. Ama bilindiği gibi, yalnızca objektif koşulların elverişli olması yetmez, onları değerlendirecek yapılanma da şarttır. Süreç trafiği başlıyor MAHMUT LICALI ANKARA BDP heyetinin İmralı’ya yapacağı ziyaretin ardından 30 Mart öncesi kesintiye uğrayan görüşmelerin tekrar başlayacağı ve süreçle ilgili Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yasal düzenleme yapılması konusunda adım atılması beklentisinin iletileceği belirtiliyor. Yerel seçimler öncesinde durma noktasına gelen çözüm sürecinde; 30 Mart’ın ardından BDP ile hükümet arasında görüşmelerin önümüzdeki hafta başlaması bekleniyor. Seçim öncesi yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında BDP’de bazı çevrelerin iktidarı sert bir dille eleştirmesi, AKP’nin de seçim sürecinde zarar vereceği gerekçesiyle mesafeli yaklaşması nedeniyle çözüm süreci kapsamında hiçbir adım atıl S eçim öncesi beklemeye alınan çözüm sürecinin, İmralı ziyaretinin ardından tekrar hızlanması için adımlar atılacak. BDP, hükümet temsilcileriyle önümüzdeki haftadan itibaren görüşmelere başlamayı planlıyor. BDP Grup Başkanvekili Buldan, ”Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile görüşeceğiz” dedi. yapılacak bir düzenlemeyle terör örgütü üyeleriyle gazetecilerin görüşmesinin yasal çerçeveye alınmasının sürece ilişkin bir adım olmayacağını ifade etti. Buldan, MİT Yasası’nda yapılacak değişikliğin süreci yasal garanti altına alabilecek bir düzenleme olmadığını ifade etti. MİT düzenlemesinin beklentileri karşılamadığını ifade eden Buldan, 30 Mart öncesi durma noktasına gelen çözüm sürecinde seçimin ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Kandil’den gelen mektup konusunda kısa bir görüşme yaptıklarını anımsattı. Buldan, bu hafta sonu İmralı’ya gideceklerini belirterek “Adaya gidip geldikten sonra görüşme trafiğini yeniden başlatacağız. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile görüşeceğiz” diye konuştu. Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle süreçle ilgili atılacak adımların ertelenmesinin söz konusu olamayacağını belirten Buldan, “Barış süreci ertelenecek bir konu değil. Yerel seçimler beklendi. AKP’nin zaFotoğraf: DHA mamıştı. Seçimin ardından BDP heyetinin bu hafta sonu İmralı’ya gerçekleştireceği ziyaretin ardından bir süredir hiç temas yaşanmayan BDP ile AKP arasında yeni bir görüşme trafiğinin başlaması bekleniyor. Görüşmelerde ise çözüm süreci hakkında yasal bir düzenlemenin yapılmasının gündeme geleceği ifade ediliyor. ‘MİT Yasası süreçle ilgili değil’ BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, TBMM Genel Kurulu’nun gündemindeki MİT Yasası’nda mana yayma tutumu Cumhurbaşkanlığı seçimiyle böyle bir tavır doğru olmaz. Cumhurbaşkanlığı seçimine gidilmeden önce atılması gereken adımlar var. Acilen çıkarılması gereken çözüm yasası var” dedi. Öte yandan, Kuzey Irak’tan yayın yapan “Denge Azad” sitesinin haberine göre, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani, Londra’dan Arapça yayın yapan Sky News televizyonunun sorularını yanıtlarken, Türkiye ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki barış süreci sonuca ulaşıncaya kadar Abdullah Öcalan’dan sürece destek vermeye devam etmesini istedi. Barzani, sürecin sonuca ulaşması halinde Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden serbest bırakılacağını belirterek “Öcalan’ı özgürleştirmek elimde olsa, bir an bile tereddüt etmezdim” dedi. NOBEL ENSTİTÜSÜ: TBMM GENEL KURULU Öcalan ödüle aday değil Haber Merkezi Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 2014 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi için yapılan başvurunun kabul edildiğine dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı açıklandı. Merkezi Norveç’te bulunan Nobel Enstitüsü adaylık bölümünden yapılan açıklamada, İstanbul’dan arayan bir kişinin Öcalan’ın neden aday gösterildiğini sorduğu, bu konuda bilgi veremeyecekleri yanıtını verdikleri belirtildi. Açıklamada, “Yani bize herkes başvuruda bulunabilir ve birisini aday gösterebilir ama gerek başvuruda bulunan kişi veya kuruluşa, gerekse aday gösterilen kişiye aday listesine alındığına dair bilgi verilmez. Abdullah Öcalan’ın aday gösterildiği veya listeye alındığı konusunda tek bir kelime bile söyleyemeyiz. Aday gösterilen ve aday listesine kabul edilen kişilerle ilgili bilgiler en erken 50 yıl sonra açıklanır. Bunlar arasında sadece kazananların bilgileri kazandıkları açıklandıktan sonra kamuoyu ile paylaşılır. Birileri Abdullah Öcalan’ın adaylığı kabul edildi diye haber yaptı ise kesin uydurmadır, çünkü bu konuda bir yerden bilgi alması mümkün değil” denildi. Öcalan adına Kuzey Irak Bölgesel Kürt Parlamentosu üyesi Heval Kwestani’nin yaptığı Nobel Barış Ödülü adaylık başvurusunun kabul edildiği öne sürülmüştü. Önce MİT sonra Danıştay EMİNE KAPLAN Mağarada Dersim anması TUNCELİ (Cumhuriyet) Dersim olaylarında Laç Deresi’nde 1938’de hayatını kaybedenlerin yakınları, Laç Mağarası’nda bulunan kemiklerin başında mum yakıp dua etti. Tunceli Belediyesi Gençlik Danışma ve Sosyal Etkinlik Merkezi (GENÇSEM) tarafından Laç Mağarası’nda hayatını kaybedenlerin anısına düzenlenen geziye olaylarda ölenlerin torunları ve vatandaşlar katıldı. Yüksek dağlar ve derin vadileri geçerek mağaraya ulaşan yurttaşlar mağarada, kemiklerin başında mum yakıp dua etti. Bu arada 220 kişiye ait kafatası ve kemiklerle ilgili yapılan şikâyeti soruşturan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, mağarada inceleme ve araştırma yapmadan zamanaşımı nedeniyle takipsizlik verdiği ortaya çıktı. Avukat Barış Yıldırım ve kayıp yakınları şikâyette bulunmuştu. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı da 13 Kasım 2013’te takipsizlik kararı verdi. u TBMM Genel Kurulu’nda bugün tartışmalı MİT yasa önerisinin görüşmelerine devam edilecek. MİT Yasası’nın ardından Danıştay’ın daire yapısını değiştiren yasa tasarısı gündeme gelecek. mak üzere terör örgütü mensubu ve yöneticileriyle görüşmelerine yasal dayanak getirilen madde değiştirilecek. “Cezaevindeki terör örgütü mensuplarıyla görüşebilir” ifadesine “görüşmeler yaptırabilir” ibaresi eklenecek. Böylece, Öcalan’la BDP’lilerin halen devam etmekte olan ve yakında basın mensuplarıyla da gerçekleştirilecek olan İmralı görüşmelerine yasal dayanak sağlanmış olacak. Başka bir önergeyle de MİT müsteşarının yargılanması zorlaştırılacak. Twitter yönetiminden Ankara çıkarması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin temsilcilik açmasını ve Türkiye’de vergi mükellefi olmasını talep ettiği Twitter’ın yöneticileri, süreci değerlendirmek ve atılabilecek adımları konuşmak üzere Ankara’ya geldi. Şirketin uluslararası kamu politikalarından sorumlu başkan yardımcısı Colin Crowell ve beraberindekilerin yer aldığı üst düzey heyet, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) yanı sıra Başbakanlık yetkilileriyle de görüştü. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), çeşitli kullanıcıların hesaplarının askıya alınması yönünde farklı mahkemelerden alınmış kararları dikkate almadığı gerekçesiyle Twitter’a erişimi mart ayında engellemişti. Anayasa Mahkemesi, anayasada yer alan ifade özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle nisan ayı başında söz konusu kararın iptal edilmesine yönelik karar aldı; ardından erişim engeli kaldırılmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan, hafta sonu yaptığı açıklamada, “Bunlar, Twitter, YouTube, Facebook, uluslararası şirkettir. Bunlar kâr amacıyla kurulmuş, para kazanan şirketlerdir. Aynı zamanda Twitter vergi kaçakçısıdır, bunların da üzerine gideceğiz. Bu şirketler de ülkemin anayasasına, yasalarına, vergi kurallarına uyacak” demişti. Tüm bu gelişmelerin ardından Twitter yetkilileri dün Ankara’ya gelerek çeşitli temaslarda bulundu. Twitter heyetinin BTK binasına kapalı otoparktan giriş yapması dikkat çekti. Edinilen bilgiye göre, Twitter yetkilileri, mahkeme kararları konusunda daha hassas ve hızlı davranacaklarını belirtti. Bunu göstermek için de heyetin Türkiye ziyareti öncesinde, beş mahkeme kararı yerine getirildi. Görüşmede, Türkiye tarafından önerilen 23 farklı iletişim modeli de ele alındı. Twitter yetkilileri, bunları kendi mekanizmaları içinde değerlendireceklerini kaydetti. Türkiye’de ofis açma konusunun da gündeme geldiği görüşmede, Twitter yetkilileri, buna, “kategorik olarak karşı olmadıklarını”, değerlendirmelerinin devam ettiğini ifade etti. Daha hızlı davranacaklar MESAJLARA TEŞEKKÜR ETTİ Kılıçdaroğlu: Yumruk barışa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Meclis’ten savrulan yumruklar, kararlılıkla savunduğumuz insan hak ve özgürlüklerinedir. Ulusal birliğimizedir, özgür yaşamımızadır, barışadır ve kardeşliğimizedir” dedi. Kılıçdaroğlu, TBMM’de uğradığı yumruklu saldırıyla ilgili gelen geçmiş olsun dileklerine teşekkürlerini sundu. Kılıçdaroğlu, mesajında özetle şunları söyledi: “Bana atılan yumruklar, eksiksiz kurumlaştırmak istediğimiz Cumhuriyetimizedir... Ama, siz mesajlarınızla bir kez daha gösterdiniz ki, hangi oyunlar oynanırsa oynansın, Türkiye’nin özgür ve mutlu geleceğine gidecek yoldaki yürüyüşümüz durdurulamayacak, birlikte yaptığımız iktidar yürüyüşünün başarılı olması engellenemeyecektir. Siyaset dahil, gerginlik, kin ve nefretten beslenen hiçbir yaşam veya mücadele tarzından yana olmayan sizlerin bu anlamlı ve önemli desteği, başta yaşam hakkı olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerimizin, Cumhuriyetimizin, demokrasimizin de güvencesidir.” Meclis’te ‘randevu’ dönemi Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının ardından güvenlik önlemleri artırıldı. Ziyaretçilerin Meclis’e girişi randevu ve şifre sistemine bağlandı AYŞE SAYIN ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ’na Meclis kulisinde ki “yumruklu saldırı”nın ardından, Meclis 10 maddelik yeni “güvenlik önlemleri”ni bugünden itibaren devreye sokmaya hazırlanıyor. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla yapılan “güvenlik zirvesi”nde alınan karar doğrultusunda 4 partinin üzerinde büyük ölçüde uzlaştığı önlemler çerçevesinde, Meclis’te ziyaretçi girişleri “randevu” ve “şifre” sistemine bağlanacak. Bu kapsamda, her milletvekiline bir “ziyaretçi programı” şifresi verilmesi ve ziyaretçilerin bu programa kayıt yaptırarak Meclis’e girmesi planlanıyor. “Güvenlik zirvesi”nin ardından, si yasi partilerin TBMM idare amirlerinin ortak hazırladığı, alınacak önlemlere ilişkin 10 maddelik öneri grup başkanvekillerinin görüşüne sunuldu. TBMM Başkanlığı, üzerinde uzlaşılan önlemlerden bazılarını bugünden itibaren uygulamaya koymayı planlıyor. Buna göre TBMM’de uygulamaya konulması planlanan yeni güvenlik önlemleri şöyle: 4 Grup toplantılarına, sadece grup başkanvekillerinin imzasıyla gönderilecek listede adı olanlar alınacak ve saat 10.00’dan önce ziyaretçiler ana binaya giremeyecekler. 4 TBMM yerleşkesinde bulunan her bina için farklı renkte giriş kartı düzenlenecek. Bu kapsamda sadece milletvekiliyle görüşmek isteyen ziyaretçiye halkla ilişkiler binası için düzenlenen kartlar verilecek ve bu kişi örneğin ana bi naya giremeyecek. 4 Genel kurul ve grup salonlarının bulunduğu ana binaya sadece genel başkanlar, başkanlık divanı üyeleri ve grup başkanvekillerinin ziyaretçileri alınacak. 4 Kulislere ve kulis bahçelerine ziyaretçi ve korumalar alınmayacak, danışmanlar ise sadece milletvekili ya da bakanla görüşmesi gerekirse kısa süreli olarak giriş çıkış yapabilecek. 4 Meclis’e serbest giriş kartları yeniden gözden geçirilecek. Bu kapsamda halen 9 bin 868 serbest giriş kartı ve 7 bin 11 araç giriş kartı gözden geçirilerek, zaman içinde “azaltılması” hedeflenecek. 4 Basın toplantısı salonuna ziyaretçi alınmayacak. 4 Ziyaretçilerin özel araçları da TBMM yerleşkesi içine alınmayacak. ANKARA MİT’e geniş yetkiler veren yasa önerisinin görüşmelerine TBMM Genel Kurulu’nda bugün devam edilecek. Yasa önerisinde önergelerle değişiklik düşünen hükümet, Meclis’te “Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu” kurarak MİT’in “göstermelik” olarak denetlenmesini öngörüyor. Hükümet, MİT yasa önerisinin ardından Danıştay’ın daire yapısını değiştiren yasa önerisini TBMM gündemine getirecek. TBMM Genel Kurulu’nda, MİT yasa önerisinin görüşmeleri sırasında AKP çok sayıda önerge vermeyi planlıyor. Önerge hazırlıkları sürerken en tartışmalı konuyu MİT’in Meclis tarafından denetlenmesine ilişkin düzenleme oluşturuyor. TBMM’de “Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu” adıyla oluşturulacak bir komisyonla MİT’in denetlenmesi öngörülürken, bu denetimin “göstermelik” olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Komisyonun çalışmalarının gizli olması ve Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndan gelecek raporlar doğrultusunda çalışması üzerinde duruluyor. AKP, vereceği diğer önergelerle MİT’in yetkilerini daha da artırmayı planlıyor. Buna göre MİT’in yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş, tüm örgüt veya oluşumlar ve kişilerle doğrudan ilişki kurabilmesi, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulabilmesi için getirilen “milli güvenliğin ve ülke menfaatinin gerektirdiği haller” kriteri çıkarılacak. Böylece MİT’in bu konudaki yetkisinin kapsamı genişletilecek. Öneriyle MİT ve hükümet yetkilileri nin Öcalan başta ol Danıştay’a yeni daire A K P, M İ T y a sa önerisinin ardın dan TBMM Genel Kurulu’nun gündemine Danıştay yasa önerisini getirecek. Tasarıyla Danıştay’a 30 yeni üye atanması öngörülüyor. AKP, üyelerin dörtte üçünün HSYK tarafından atanması kuralı nedeniyle 17 Aralık operasyonu sürecinde cemaate yakın isimlerin HSYK tarafından Danıştay’a atanacağı endişesiyle yasa tasarısını askıya almış, hükümetin HSYK’deki hâkimiyetini artıran yasayı öne çekmişti. Söz konusu yasa önerisiyle Danıştay’da bir daire daha kurulması, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun ise sürekli hale getirilmesi, niteliği aynı olan davaların birlikte görülebileceği “grup dava” usulü öngörülüyor. “İvedi yargılama usulü” ile de ihale, kamulaştırma, özelleştirme ve kentsel dönüşüm gibi konularda alınan Bakanlar Kurulu kararlarıyla ilgili uyuşmazlıkların hızlı bir şekilde karara bağlanması öneriliyor. Danıştay’ın iş yükü gerekçesiyle de bazı davaların idari yargıda karara bağlanması öngörülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle