28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MART 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Dikmen Vadisi’nden çıkarılan gecekondu sahiplerinin arsalarına yapılan teras evleri AKPliler aldı Yoksuldan al bakana ver Ankara Dikmen Vadisi’nde yoksullardan düşük fiyatlarla alınan arsalar üzerine yapılan süper lüks villalar AKP’li bakan ve milletvekillerine satıldı. AKP’lilerin satın aldıkları evlerin ödemelerini yapmadıkları için şirket tarafından yazıyla uyarıldığı ortaya çıktı. SERTAÇ EŞ Adamın Hası Adamın hası, ayrılıkta belli olur. Kadınlarla tanışırken, sevişirken, işler yolundayken, hepsi kibar görünür; kur yaparlar, kapı açarlar, sandalye tutarlar, çiçek alırlar; ağızlarından bal damlar. Sonra gün olur, ayrılık kapıyı çalar. İşte o zaman, vitrin kırılır, cila dökülmeye başlar. Uygar sandığınız o adam, anında yoldan çıkar; bağırır yok yere, dili çatallaşır, birden küstahlaşır. Kıskanç, pinti, aksi bir magandaya dönüşür. Durup dururken eski defterleri açar, unutup gittiğiniz bir gecenin, sohbetin, kişinin hesabını sorar. “Sen zaten…” girişiyle başlayan suçlamalar, “Ben aslında…” itirafıyla devam eder. O konuştukça fark edersiniz ki, siz kendinizi feda ederken, o bambaşka yollara sapmıştır. Gizliden gizliye sizi izlemiştir, odanızı, çantanızı kurcalamıştır, konuşmalarınızı, görüşmelerinizi kaydetmiştir. Cebinde, kalbinde her an çekilmeye hazır hançerler gizlemiştir. Anlarsınız ki aslında hiç güvenmemiş, hiç sevmemiştir. “Ben bu adamın nesini sevmişim” diye iç geçirirsiniz; kendinizi ihanete uğramış hissedersiniz. Ama artık çok geçtir. Adam, kendini ayrılıkta belli etmiştir. HHH Yakın tarihimizin en gürültülü ayrılığını izliyoruz bir süredir... Hiç bitmez sandığımız bir ilişki, gümbür gümbür dağılıyor. Oysa yıllardır nasıl bağlılardı, nasıl hayranlardı birbirlerine; “yedikleri”, içtikleri ayrı gitmiyordu. Karşılıklı övgüler düzüyor, araya giren okyanuslara lanet ediyor, birbirlerine aracılarla hasret satırları gönderiyorlardı. Biri, öbürünün hediyesini başucunda saklıyor, diğeri, hasretlisinin yolladığı kitaptaki imzayı herkese gösteriyordu. Yeni bir nesil, inançlı, gürbüz çocuklar yetiştirmişlerdi birlikte; onunla övünüyorlardı. Geleceğe umutla bakıyor, daha on yıllarca payidar olmayı umuyorlardı. Heyhat; olmadı. Nazar değdi birlikteliklerine; dağıldılar. HHH Hem de ne dağılmak… Bir gece içinde mübarek hayır dualarının yerini lanetli beddualar alıverdi. “Ne istedin de vermedim, nankör” sözleri ağızlardan çıkıverdi. O sadık maşuk, “Meğer koynumda yılan beslemişim” diye delleniverdi. Sonra birbirlerinin sırlarını döktüler ortalığa… Biri diğerinin bütün konuşmalarını dinlemişti, öbürü sevdalısını ‘çocuğu olmuyor’ diye çekiştirmişti. Anladık ki aslında bu çıkar ilişkisinde birbirlerinden oldum bittim nefret etmişlerdi. Onlar birbirlerini şeytanlıkla suçlarken birbirlerinin bütün pisliği ortaya dökülüverdi. HHH “Adamın hası ayrılıkta belli olur” dedik ya… İlişkinin başında, Romeo rolünde tırmandığı balkonda mutlu yarınlar vaadiyle serenat yapan adam, şimdi ağzından öfkeli bela sözcükleri saçarak ayrılıyor iktidardan… Eski sevdalısının açık ettiği gerçek yüzü ortaya çıktıkça, “Yaptımsa yaptım. Ne var bunda” diye meydan okuyor. Nicedir bu illüzyonda tutsak kalanlar, ağır ağır uykudan uyanırken “Ne var ki bunda” sorusuna, hak ettiği cevabı vermeye hazırlanıyor. Liderin hası da, belalısı da, devrilirken belli oluyor. ANKARA Başkentte yoksullara yaptığı yardımlarla övünen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, görev dönemi boyunca çatışmalar yaşadığı Dikmen Vadisi’ndeki gecekondu sahiplerinin evlerinin yerine yaptığı lüks teras evleri AKP’li bakanlara sattı. Teras evlerden alan eski Ulaştırma Bakanı ve halen AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olan Binali Yıldırım ile eski Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın bir dönem borçlarını ödememeleri nedeniyle kendilerine ihtar gönderildiği ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ele geçirdiği belgeler, Türkiye’nin ilk kentsel dönüşüm bölge sindeki “dönüşümü” ortaya koydu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yıllardır çözemediği konulardan biri de Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi. Etaplar halinde uygulanan projede, arsa sahiplerinden düşük fiyata alınan arsalar üzerine süper lüks konutlar yapıldı. Bu konutlardan bazılarını AKP’li bakanların aldığı ortaya çıktı. Bölgede, “yoksulun arsası üzerine” yapılan süper lüks konutları alan bazı AKP’lilerin borçlarını ödemedikleri gerekçesiyle kendilerine ihtar çekildiği de ortaya çıktı. Üretilen lüks konutları pazarlayan büyükşehir belediyesine ait Metropol AŞ, satış yaptığı birçok siyasinin borcunu aksatması üzerine bildirimde bulundu. Bildirimde bu lunulanlar arasında bakanlar da yer alıyor. Dikmen Vadisi’ndeki teras evlerden konut alan eski Ulaştırma Bakanı ve AKP İzmir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım’ın ödemesi gereken taksitleri geciktirdiği ortaya çıktı. Geciktirme üzerine firmanın satış müdürü Zahit Mutlu ve mali koordinatör Murat Tekin imzasıyla uyarı yazısı gönderildi. İlki 19.09.2003 tarihli, ikincisi 05.03.2004 tarihli ihtar yazısında ödenmesi gerekirken geciken borç miktarı anımsatıldı. Yıldırım’a 15285 ada 1 parsel’deki 15/3 No’lu teras ev bedeliyle ilgili “toplam 136.995.900.000 TL borcu bulunduğu”, ödenmesi gereken tutarın da “25.000.000.000 TL” olduğu belirtildi. Benzer yazılardan iki tane de yine aynı bölgeden 15/4 No’lu teras evi alan eski Devlet Başkanı Egemen Bağış’a da gönderildi. Bağış’a, Mart 2004’te “Teras ev bedeli ile ilgili 129.000.000.000 TL borcunun kaldığı” bildirildi. Aralık 2004’te gönderilen yazıda ise kalan borca “16.161.600.000 TL faiz işlediği” iletildi. Benzer bildirim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in eşi Beyhan Çelik’e de yapıldı. Metropol AŞ, teras evlerden lüks konut alan ve borcunu geciktiren AKP’li Nurettin Canikli, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Hüsamettin Korkutata, Ali İhsan Arslan, Mustafa Cumur, Selçuk Geçim, Şaban Baş, Ufuk Baloğlu, Arzu Baloğlu, İbrahim Köşkdere ve Mukadder Başeğmez’e de ihtar yazısı gönderdi. ‘Uyan B. seni bekliyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gezi olayları sırasında Hatay’da öldürülen Abdullah Cömert’in doğum günü nedeniyle bir grup dün akşam saatlerinde Güvenpark’ta toplandı. Cömert’i doğum gününde anan eylemciler, hâlâ hastanede yatan B.E’nin durumunu ve Eskişehir’de Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek isteyen Ali İsmail Korkmaz’ın arkadaşlarına uygulanan polis şiddetini kınadı. Olaysız sona eren eylemde gençler, gökyüzüne dilek balonları bıraktı. DOKTORLAR AİLEYE ‘HER ŞEYE HAZIRLIKLI OLUN’ DEDİ B.E’nin sağlık durumu ciddi İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı eylemleri sırasında 16 Haziran 2013’te Okmeydanı’nda kafasından gaz kapsülü ile vurulan ve 267 gündür komada olan 15 yaşındaki B.E’nin sağlık durumu ciddiyetini koruyor. B.E’nin babası Sami E. “Doktorlar her an herşeyin olabileceğini söylüyorlar” dedi. Baba Sami E. oğlunun sağlık durumu hakkında yaptığı açıklamada “Sabah ziyaret ettim. B.’in ateşi 3940 dereceyi aşıyordu. Nabzı 157’lerdeydi, sonra 126’ya düşmüş. Dileğimiz, dualarımız sağlığına kavuşmasıdır. Ancak hala daha kritik durumda, sağlığı ciddiyetini koruyor” diye konuştu. Tek dileklerinin oğullarının hayata dönmesi olduğunu söyleyen Sami E. şunları kaydetti: “Bilincinin kapalı olduğunu biliyoruz, yanına girdiğimde çok uzun durmadık, kendisini fazla yormuyoruz. Burada bekleyen dostlar da kendi çocukları burada olduğu için bizimle birliktele. Oğlumu vuranlar hala etrafımızda. Ama buçlu bizmişiz gibi burayı ablukaya almışlar.” B.E’nin sağlık durumunun ciddileşmesi üzerine Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde nöbet tutmaya başlayan yaklaşık 50 kişilik grubun bekleyişi de devam ediyor. Gaz fişeği ile vurularak öldürülen Abdullah Cömert, doğum gününde anıldı. Direnen tüm MEHMET ALİ SOLAK yüreklerde yaşıyor HATAY Gezi Direnişi’ne destek eylemlerinde 3 Haziran 2013 tarihinde polisin attığı gaz fişeğiyle öldürülen Abdullah Cömert, “Hatay yürüyor, Abdullah yaşıyor” sloganıyla öldürüldüğü yerde ve mezarı başında anıldı. Antakya Armutlu Mahallesi’nde Abdullah Cömert’in öldürüldüğü yerde toplanan binlerce yurttaş, Türk bayrakları ve “Abdocan için adalet” yazılı pankartlarla, Gezi Direnişi’ne destek eylemlerinde ilk yaşamını yitiren Abdullah Cömert’i doğum gününde andı. CHP, İP, TGB ve çok sayıda STK temsilcisinin de katıldığı anma töreninde, Gezi Direnişi’nde yaşamını yitirenlerin tek tek adları okundu. Hükümeti istifaya çağıran yurttaşlar, “Abdullah’ın katili, AKP’nin polisi”, “Anaların öfkesi, katilleri boğacak”, “Ali, Ahmet, Abdullah ölümüzdür” sloganları attı. Anma törenine; Abdullah Cömert’in ailesinin yanı sıra Ali İsmail Korkmaz ile Ahmet Atakan’ın aileleri ile birlikte Abdullah Cömert’in iki aylık yeğeni “Abdocan” da katıldı. Armutlu Mahallesi’nden Uğur Mumcu alanına doğru yürüyen binlerce yurttaş, alanda Grup Yorum Hatay korosunun seslendirdiği ezgileri dinledi. Daha sonra Cömert’in defnedildiği Armutlu mezarlığına yürüyen yurttaşlar, Abdullah Cömert’i mezarı başında andı. HOLLANDA’DA EYLEM 12 MART’TA Gazeteci Erdoğan için açlık grevi YUSUF ÖZKAN yakasında olacak’ ‘İki elimiz katillerin Abdullah’ın annesi Hatice Cömert katılımcılara teşekkür ederken basın açıklamasını okuyan Abdullah’ın kız kardeşi Meryem Cömert, “Abdocan’ın şehit oluşundan 9 ay, dört mevsim geçti ne katilleri ortada, ne tutuklu var. Mücadelemize rağmen açılmış bir dava da yok. Kardeşim hâlâ kimliği belirsiz kişilerce vurulmuş gibi gösteriliyor. Davanın bir an önce açılması ve katillerin en ağır şekilde yargılanmasını istiyorum. Cömert ailesi ve halkımızın iki eli katillerin yakalarında olacak” dedi. Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Cömert ailesini ziyaret etmek için haber beklediğine de işaret eden Meryem Cömert, “9 aydır cevabını alamamış herhalde. Partililer bizim evimize giremez” diye konuştu. AMSTERDAM Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olduğu iddiasıyla ömür boyu hapse mahkum edilen gazetecei Füsun Erdoğan ve diğer tutuklu gazetecilerin durumu Avrupa’ya taşınıyor. Hollanda yurttaşı da olan Füsun Erdoğan’ın oğlu Aktaş Erdoğan, 12 Mart’ta Hollanda Parlamentosu önünde açlık grevine başlayacak. Hollandalı parlamenter ve hukukçuların da destek verdiği açlık grevi eyleminin ardından, uluslararsı bir komite oluşturulacak. Eylül 2006’da gözaltına alınan Füsun Erdoğan, 8 yıllık tutukluğun ardından, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Erdoğan’ın oğlu Aktaş Erdoğan, annesi üzerinden “tutuklu gazeteciler sorununu” yeniden gündeme taşımak istediğini söyledi. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına dikkat çeken Erdoğan, “Verdikleri hukuk dışı kararlar hâlâ geçerliliğini koruyor. ÖYM’ler AKP’nin baskıyı artırması için kaldırıldı” dedi. Aktaş Erdoğan, hukuksuz yargılamalar ve tutuklu gazeteciler sorununa dikkat çekmek için Lahey’de 3 günlük açlık grevine başlayacağını anlattı. 12 Mart’ta Hollanda Dışişleri Bakanlığı önünde başlayacak eylem, 1314 Mart’ta parlamento binası önünde sürecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle