Katalog

9 MART 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Genç bedenler kurşunlanırken... Ziverbey’de kontrgerilla işkence yaparken... 90’larda asit kuyularına insanlar atılıp, ormanlar yakılırken... Sıkıyönetim, DGM ve özel yetkili mahkemeler kurulurken... Ve hâlâ “ÖYM çok önemliydi, kapatılmamalıydı; tıpkısı İtalya, Fransa, İspanya, İngiltere’de bugün var” diyen ey kumpasçılar, ikiyüzlüler, şarlatanlar... Evet siz! Demokrasiyi ve özgürlükleri savunduğunuzu mu sanıyorsunuz... Nasıl da düşmansınız demokrasiye ve özgürlüklere... Bu milleti enayi sayıyorsunuz hâlâ! İnsana düşmansınız, sevgiye, aşka, yaşama... Yok birbirinizden farkınız! Çünkü demokrasiye inanmıyorsunuz... Yalan söylüyorsunuz. Sandık, demokrasi ve özgürlük değildir... Demokrasiye açılan bir kapıdır sadece! Siz demokrasinizi geliştiremezseniz, siz iktidarınızı kumpasçılarla paylaşırsanız, muhalifleri ezmeye kalkışırsanız, gün olur devran döner! İlker Paşa, “Kimseye düşman değilim” diyor, hukukun üstünlüğünden, adalette eşitlikten söz ediyor. Hayata düşman olunmaz! Bırakın bu düşmanlığı... Sağcısı, solcusu, orta yolcusu sözüm sizlere... Bu coğrafya, bu güzel yurdumuz hepimize yeter artar bile... Kardeşçe, tümlük içinde yaşamak bu denli zor mu? Toplumu ayrıştırmak, muhaliflere “darbeci yaftası” yapıştırmak kime yarar? HHH Silivri, Hasdal, Maltepe, Diyarbakır, Sincan... Suçu olmayan tüm insanlar serbest bırakılmalı. Malatya katliamının sanıkları nasıl tahliye edildiyse, diğerleri de tutuksuz yargılanmalı... Yargıçlar ve savcılar vicdanlı olmalı! Bir hizmetin neferi değil! HHH Türkiye bir darbenin ürünü olan Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’na teslim... Lider sultası her partide var! Bizdeki yüzde 10 seçim barajı, AB ülkelerini geçiyorum Mısır ve Suriye gibi baskıcı rejimlerde bile yüzde 5... HHH Ne hayata, ne adalete, ne onura, ne aşka, ne kadına, ne de insana düşman olun! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ydü... Ben “Dünya İnsanlık Günü” olarak görüyorum... Biliyorum tüm kadınların “maviş bir çiçek ve gökyüzü” gibi olduğunu... Tüm insanlığı kucaklıyorum... Düşman olmayın, olmayalım! Dinlemelere tepki gösteren Erdoğan, ‘casusluğun hesabını soracaklarını’ söyledi ‘Pensilvanya’daki fitneci’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kadınlar günü programında yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını haberleştiren medyaya yüklenirken Fethullah Gülen’e “Pensilvanya’daki çiftliğinde oturup buraları karıştıran fitneci” nitelemesinde bulundu. Başbakan Erdoğan, dün Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen “Kadın ve Demokrasi Buluşması”na katıldı. Erdoğan, İngiltere’da telefon dinleyen gazetecilerin, Amerika’da ulusal güvenliği tehdit edecek yayınlar yapanların hukuk önünde hesap verdiğini anımsatarak “Çünkü bu casusluktur ve bu casusluğun hesabı çok ağırdır. Hiç merak etmeyin Türkiye’de de bunun hesabı sorulacaktır” dedi. Erdoğan son 2 yıl içinde Türkiye’de 509 bin 516 kişinin telefonları dinlendiğini ifade ederek, “İşte bu paraleller, bu hainler kayıtları sildikleri için izleri yok. İzleri yok ettikleri için de skandalın boyutları şimdilik tam bilinmiyor” dedi. “Kapılara gelen ablalar olabilir, bizim ablalarımız burada. Bizim ablalarımız onlara gereken cevabı verecektir” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Yurtlarda, evlerde kızlarımıza gece beddua seansları yaptırıyorlar. Şahsıma, eşime, kızlarıma beddualar ettiriyorlar. Bazı illerde kızlarımız yanımıza geliyor. ‘Bizi bu beddualara katılmadığımız için yurttan atıyorlar’ diyorlar. Hanginizi atıyorlarsa hemen bize müracaat edin Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurtlarına sizi yerleştireceğiz. Eğer oralar yetmiyorsa sizi otellere yerleştireceğiz. Oralar yetmiyorsa biz sizi devletin sosyal konutlarına yerleştireceğiz. Böyle bir zulüm görülmedi.” Kendisine yönelik tek adam ve diktatör eleştirilerine yanıt veren Erdoğan “Ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli...Ben diktatör olacağım, siz bana bu şekilde hakaret edeceksiniz, mümkün mü? Kaçacak delik ararsınız delik. İstediğin hakareti yapacak Kadının adı yoktu Erdoğan, katıldığı toplantının kadınlar günü nedeniyle düzenleniyor olmasına karşın kadınların sorunlarına neredeyse hiç değinmedi. Erdoğan Mısır, Suriye, Myanmar, Somali’de şehit olan kadınları kutladı, Batı’da istismar edilen, bir meta haline getirilen, emeği, bedeni duyguları alınıp satılan tüm mazlum kadınları da selamladı. Kadınları yine sadece anne olarak tanımlayan Erdoğan “Benim birinci derecede kadınımızın irtifa noktası olarak gördüğüm, anneliktir. Onun için annelere olan sevgim bu noktada çok çok fazla, aşırı ve kadına olan saygım birinci derecede oradan geliyor” dedi. (Fotoğraf: AA) sın, bundan daha büyük hürriyet olur mu? 22 gün sonra sandık ortaya gelecek. Buyurun devirin o diktatörü” dedi. İstanbul’a 3. havalimanını yaptıklarını ancak “paralel yargının” bunu yaptırmamak için elinden ne geliyorsa yaptığını ifade eden Erdoğan, temeli nisanın sonu mayısın başında atacaklarını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yapılan Malatya mitingi sonrası uçakta gazetecilere eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararını değerlendirirken ilginç açıklamalar yaptı. Daha önce “Ergenekon davasının savcısıyım” diyen Erdoğan önceki gün ise “Balyoz davasını alelacele hallettiler. Ergenekon’da halen gerekçeli karar hazırlanmadı. Burada bir katakulli olduğu çok açık. Bu davalarda haksızlığa uğrayan insanlar var. Bütün bu davalarda intikam hissiyle hareket ettiler. Kısacası paralel yapı bu davalarda görevini icra etti” değerlendirmesinde bulundu. Daha sonra Büyükçekmece’de halka hitap eden Erdoğan “Sandıklara sahip olacağız, kuş uçurtmayacağız. Siz bizim ablalarımız, abilerimizsiniz. Kapılarınızı çalanlar olursa ‘Partinizi kurun da öyle gelin’ deyin. Siz varın Bahçeli ile, Kılıçdaroğlu ile yola devam edin, biz AKP ile beraberiz deyin” yorumunda bulundu. Kadına, Özgürlüğe Düşman... Kadına düşman, çocuğa düşmansın... İnsana düşman! Emeğe düşman, adalete düşman... Sevgiye, aşka düşmansın! Boyun eğmeyenlere... Aydınlara, emekçilere, üniversite öğrencilerine... Umuda! Barışa! Günah devletinin derinliklerinde yaşarsın... Hayatları söndürürsün! Darbe yasalarını korursun, asmayalım da besleyelim mi, diyenlerle birlikte yürürsün! Darbelerin katliam olduğunu bilirsin ama bir türlü “darbe katliamdır” demezsin. 12 Eylül darbesinin öncesini bilirsin ama görmezden gelirsin, Alevi düşmanlığı yaparsın. İnanç sömürüsünü bilirsin, etnik kışkırtmacılığı... Kadını ezenleri, çocukları, gençleri öldürenleri alkışlarsın, dünü anımsamazsın... 1 Mayıs’ı, İnciraltı öğrenci yurdu katliamını, keskin nişancıları, Çorum’u, İstanbul’u, Maraş’ı unutturursun... Sivas’ı Başbağlar’ı... Demokrasi, onur, umut, aşk, adalet... İnanmazsın düşman olduğun için... İlker Başbuğ, tahliyesinden sonra Silivri’de yaptığı konuşmada ne dedi: “Hayatımdan 26 ay çaldılar!” Vicdanınız kapkara... Başka hayatlar da çaldınız... Zirve katliamı sanığı canileri salıverdiniz... Hâlâ Silivri’de, Hasdal’da, Maltepe’de, Sincan’da yatanları serbest bırakmadınız... Ölümcül hasta olanları, suçsuz insanları... HHH Türkülerimizle büyüyen, hayatın çiçekleriyle yeşeren, o güzelim dağlarımız yağmalanırken, akarsularımız kirlenirken, HES’ler yapılırken, Artvin’de çevreciler eylem yaparken... Gezi Direnişi’nde şarkılar, türküler söylenirken... Ali İsmail, Ethem öldürülürken, 15 yaşındaki çocuklar alnından vurulurken... Eskilere gidersek 27 Mayıs, 12 Eylül darbeleri yapılmadan önce ve yapıldıktan sonra darağaçları kurulurken... ‘Diktarörü devirin’ ‘Katakulli var’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyayı kapatabilecekleri yönündeki açıklamasının ardından eşi Emine Erdoğan’ın teknoloji bağımlılığının zararlarına işaret etmesi dikkat çekti. Emine Erdoğan, “Alkol, uyuşturucu, kumar nasıl kullananların beyin fonksiyonlarını, sosyal hayatlarını olumsuz yönde etkiliyorsa, teknoloji bağımlılığı da benzer sonuçlara neden olabiliyor” dedi. Emine Erdoğan, Yeşilay’dan teknoloji bağımlılığı ile de mücadele etmesini istedi. Emine Erdoğan önceki akşam Yeşilay Haftası kapsamında düzenlenen “Yeşilay’ın En’leri Zümrüdüanka Ödül Töreni”ne katıldı. Törende bir konuşma yapan Erdoğan, “Ülkemizde gençlerimizi kötü alışkanlıklardan, koruma konusunda çok başarılı bir dönemi geride bı Emine Hanım’dan örtülü destek raktık” dedi. Teknoloji bağımlılığının da, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi insanların sosyal hayatlarını olumsuz yönde etkilediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: “İnternet, bilgisayar oyunları, televizyon, cep telefonu gibi bağımlılık türleri, alkol ve uyuşturucudan çok daha yaygın hususlara dönüştü. Alkol, uyuşturucu, kumar nasıl kullananların beyin fonksiyonlarını, sosyal hayatlarını olumsuz yönde etkiliyorsa, teknoloji bağımlılığı da benzer sonuçlara neden olabiliyor. Üstelik teknoloji bağımlılığı, çok daha sinsi.” Erdoğan, Yeşilay’dan bu bağımlılıkla mücadele konusunda da öncülük etmesini beklediğini kaydetti. Başbakan Erdoğan’ın layık görüldüğü “Mücadelede Onur Ödülü”nü eşi adına alan Emine Erdoğan “Uzun adam, bunu en iyi hak eden bir insandı” dedi. HDP’ye saldırı Yurt Haberleri Servisi Seçim çalışmaları için Giresun’a gelecek Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Başkan Yardımcısı Ertuğrul Kürkçü başkanlığındaki heyeti, Bulancak ilçesinde karşılamayı bekleyen gruba çevredekiler tarafından saldırı düzenlendi. HDP heyeti ile grup arasında yumruklu kavga yaşanırken polis araya girerek tarafları ayırdı. Bunun üzerine Kürkçü başkanlığındaki HDP heyeti Giresun programını iptal ederek otobüsle geri döndü. Pekünlü’ye destek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği (EGEDÖR) yönetimi, üniversitede türban yasağını uyguladığı için hapis cezası alan emekli öğretim görevlisi Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün yanında olduklarını bildirdi. Prof. Dr. Pekünlü, üniversiteye türbanla giriş yasağını uygulamasına karşın türbanlı bir öğrencinin şikâyeti üzerine, “öğrenim hakkını engellediği” savıyla 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Gözaltındakiler serbest ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Eskişehir’e gelişini önceki gün protesto eden ancak polisin şiddet uygulayarak gözaltına aldığı 203 kişi serbest bırakıldı. Erdoğan’ın kentteki mitingi öncesi Üniversite Caddesi’nde toplanarak slogan atan yolu trafiğe kapatan, inşaat molozlarıyla barikat oluşturan grup, polisin müdahalesi üzerine bir camiye sığınmış ve burada gözaltına alınmıştı.