04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2014 PAZARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] ABD Dışişleri Bakanı, Ukrayna’ya müdahale ihtimaline karşı ‘Bunun büyük bedeli var’ dedi Rusya’ya ağır tehdit Dış Haberler Servisi Rus parlamentosunun, Ukrayna’ya bağlı Kırım’da Rus askerlerinin görev yapmasına izin veren kararı, uluslararası arenada alarm zillerinin çalmasına neden olurken ABD’den çok sert açıklamalar geldi. Ukrayna ordusu seferberlik ilan ederken ABD Başkanı Barack Obama Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda doksan dakika boyunca Ukrayna krizini görüştü ve Moskova’nın “toprak bütünlüğü ihlali”nde bulunduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry son gelişmelerin ardından Rusya’nın G8 üyeliğini riske attığı uyarısında bulundu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Obama’nın, Rusya’nın, Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmesi altındaki yükümlülükleri ve Ukrayna ile 1997 tarihli askeri üs anlaşmasının ihlali anlamına gelen ve Budapeşte Bildirisi ve Helsinki Nihai Senedi ile uyuşmayan, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik açık ihlalinden duyduğu derin kaygıyı dile getirdiği kaydedildi. ABD’nin Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalesini kınadığı belirtilen açıklamada Rus güçlerinin üslerine geri dönerek tansiyonu azaltması için Rusya’ya çağrı yapıldı. Açıklamada, “Rusya’nın devam eden ihlali, daha büyük siyasi ve ekonomik izolasyonlara yol açacaktır” denildi. Obama, Fran Sentezi Başarmak Zorundayız Hukuksuzluğun 6 yıldır yoğun biçimde yaşandığı bir düzende ilerliyoruz. Yolsuzluklar içinde sürüklenen bir Türkiye ile yüz yüzeyiz. Güneydoğu’da ayrışma sorunları tavana vurmuş durumda. Ekonomik olarak güçlü dip dalgalarını şiddetle hissetmeye başlayan bir yapı söz konusu. Uygar ve demokratik dünyanın gözünde kredisini kaybetmiş bir yönetim var. Bu koşullar altında çok yoğun bir seçim trafiğine giriliyor. Nasıl bir sonuç çıkacak? Yalnız seçimleri değil, siyasal, sosyal ve ekonomik olarak içine gireceğimiz türbülansı kastediyorum. İç dengelerin her yönüyle sarsıldığı ve çatladığı bir ortamda düzlüğe nasıl çıkılacak? Sağduyu, hukuk, adalet, akıl, ahlak ve demokrasi nasıl egemen kılınacak? Türkiye bölünmeden, varlığını sürdürebilecek mi? Dış ilişkilerimiz ve bölgesel dengelerimiz nasıl etkilenecek? Üzülerek görüyoruz ki bu ürkütücü sorular ve sorunlarla yüz yüzeyiz. Ve bu sorunları demokrasinin kuralları içinde çözerek sonuca gitmek zorundayız, başka yolu yok. Türkiye’de artık hiçbir şey “dünkü gibi olmayacak”; ülkemiz böyle bir süreçten geçiyor. Siyasetçisi, sendikacısı, köylüsü, sivil toplum örgütü, üniversitesi, medyası, iş çevresi, sanatçısı bu gerçeği ve büyük sorumluluğu özümsemek ve gereklerini yerine getirmek zorundadır. 10 yıl, 20 yıl öncesinden çok farklıdır; Türkiye’nin ve demokrasinin yarını ile ilgili bir sınav veriyoruz. Bu sınavdan kaçma, boş verme, sorumluluk almama, böyle gelmiş böyle gider diyerek geçiştirme lüksümüz artık hiç yok. Kredimizi sıfırlamış durumdayız. Halkın, milletin bu bilince artık sahip olması gerekiyor. Bu gerçekler Türkiye’de “her kesim” için geçerlidir; yalnız o taraf, bu taraf kazanacak diye bakarsak en büyük yanlışı yaparız. Türkiye kaybederse bunun kazanan tarafı olmayacaktır. Kimse sorunlara, “benden sonra tufan” diye bakma yanlışlığına düşmesin. Avrupa’nın geçmişine bakın; bugün Ortadoğu’nun haline bakın; Irak, Suriye, Mısır, S. Arabistan, Lübnan, Libya ve Sudan’da hâlâ yaşamakta oldukları antidemokratik, ilkel ve çağdışı ortamı görelim; içerde kazanan taraf yoktur; herkes kaybetmiştir. Belki çok küçük ve marjinal bir azınlık dışında. Türkiye’de “her kesim”, sentezin gerektirdiği “asgari müştereklerde” uzlaşmak ve anlaşmak zorundadır. Çünkü demokrasilerde başka bir yöntem bulunmuyor. Bunun da ölçütleri (kriterleri) bellidir: Çağdaş demokrasinin kuralları; buna kısaca Avrupa demokrasisi diyebiliriz. Çağdaş demokratik kurallara doğal olarak (yerel) kültürel kimliğimizi dahil ederek bu sentezi yapacağız. Ve tabii Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş esaslarına hâkim olan felsefeyi de bu senteze katmalıyız. Mustafa Kemal bir sentez yapmıştır; devletin kuruluşuna esas olan ilkelerle çağdaş uygarlık değerlerini bütünleştirerek demokrasinin altyapısını hazırlamaya yönelmiştir. Bugün geldiğimiz noktada da milletimiz (ve tüm taraflar) bu sentezi benimsemek zorundadır. Aksi halde çatışma ve ayrışmalar, daha büyük sorunları üretmekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. “Her taraf”, bu gerçeği görmek ve özümsemek zorundadır; kendi çıkarları için de… Kiev’de dün Rusya’nın Kırım’a askeri müdahale girişimleri büyük bir gösteriyle kınandı. Putin’le telefonda 90 dakika görüşen Obama, “Ukrayna topraklarına askeri müdahaleyi” kınadı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry de Putin’e seslenerek “Büyük bedel ödersin” dedi. (Fotoğraf:AFP) sa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Kanada Başbakanı Stephen Harper ile yaptığı telefon görüşmelerinde de Ukrayna’daki gelişmeleri konuştuğu belirtilerek üç liderin Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğinde mutabık kaldıkları, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesiyle ilgili ciddi kaygılarını dile getirdikleri ifade edildi. John Kerry de Putin’e seslenerek “Gelişmeler böyle devam ederse, Rusya’nın gelişmiş ülkelerden oluşan G8 grubuna üyeliğinin sürmeyebileceğini, Soçi’de yapılacak G8 toplantısının da gerçekleşmeyebileceğini” söyledi. Kerry, Putin’e hitaben, “Mal varlıklarının dondurulmasıyla, Amerikan iş dünyasının çekilmesiyle ve enkaza dönmekten daha kötüsüyle karşılaşabilirsin. Bunun büyük bedeli var. ABD birlik içinde, Rusya izole durumda” diye konuştu. Rusya’nın askeri adımlarına karşılık olarak ABD’nin haziranda Soçi’de düzenlenmesi planlanan G8 zirvesi hazırlık görüşmelerine katılmayacağı duyuruldu. İngiltere ve Fransa’da dün yaptığı açıklamalarda söz konusu görüşmelere katılmayacağını bildirdi. Bu arada Kanada’nın, istişarelerde bulunmak üzere Moskova Büyükelçisi’ni geri çağırdığı açıklandı. Rusya Savunma Bakanı Sergei Şoygu ile görüştüğü bildirilen ABD Savun ma Bakanı Chuck Hagel’in de Rusya’nın bölgesel istikrarı tehlikeye atacağını, dışlanma tehdidiyle karşı karşıya kalabileceğini söylediği bildirildi. Ukrayna’daki gelişmeler ışığında daimi temsilciler düzeyinde toplanan Kuzey Atlantik Konseyi (NAC) toplantısında kabul edilen açıklamada, Rusya’dan bu ülkedeki askerlerini üslerine geri çekmesi talep edildi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen tarafından açıklanan ve 28 üye ülkenin onayına sahip olan bildiride Rusya’nın Ukrayna’da askeri güce başvurmasının, uluslararası hukukun ihlali olduğu ve NATORusya Konseyi ile Barış İçin Ortaklık ilkelerine ters düştüğü vurgulandı. Açıklamada “Rusya, uluslararası yükümlülüklerine saygı göstermeli” denildi. Açıklamada Rusya’ya gerilimi düşürme çağrısı yapıldı. AB dışişleri bakanlarının da yarın Brüksel’de toplanacağı bildirildi. Bulgaristan Dışişleri Bakanı Kristian Vigenin de Ukrayna’da yaşayan yaklaşık 250 bin Bulgar asıllı Ukrayna vatandaşı konusunda endişeli olduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise TRT1’e yaptığı açıklamada, “Ukrayna parçalanırsa bu sadece Ukrayna ile sınırlı kalmaz” diye konuştu. Ukrayna Milli Güvenlik ve Savunma Kurulu Sekreteri Andrey Parubiy, ülkesinde seferberlik ilan edildiğini bildirdi. Parubiy, Dışişleri Bakanlığı’nın, Budapeşte Memorandumu çerçevesinde garantör ülkelere, ülke güvenliğinin sağlanması ve istişarelerin yapılması için çağrıda bulunmakla görevlendirildiğini kaydetti. Ukrayna, Rusya’yı askerlerini geri çekmeye çağırdı. Kırım’ın başkenti Simfero pol’daki (Akmescit) Ukrayna Deniz Kuvvetleri ve emniyet müdürlüğü yakınında Rus askerlerinin konuşlandığı ve gergin bekleyişin sürdüğü bildiriliyor. Deniz kuvvetleri binası önünde 100’e yakın Rusya yanlısı gösterici slogan atarken emniyet müdürlüğü binası yanında bir Rus askeri aracı bekliyor. Yaklaşık bin kişi olduğu bildirilen Rusya yanlısı silahlı bir grubun da Kırım’daki Ukrayna sınır muhafızlarını kuşattığı gelen haberler arasında. Bu arada Rusya’nın başkenti Moskova’da, Ukrayna’ya silahla müdahaleye karşı çıkan savaş karşıtlarının gösterisinde 352 kişi gözaltına alındı. NATO’dan sert uyarı Türbe, cami demeden Tahrip eTTiler Dış haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı İslamcı grubun Suriye’nin Halep kentine bağlı Azez ilçesinden çekilmesinin ardından bölgede 22 kişinin cesedinin bulunduğu bir toplu mezar ortaya çıkarıldı. Kurbanların çoğunun Suriye muhalif gücü Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensupları olduğu bildirilirken IŞİD’in çekilmeden önce yaktığı bir değirmenin yanında toplu bir mezar daha bulunduğu ve sivil savunma ekiplerince açılmaya başlandığı kaydedildi. Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi (LCC) Halep Sözcüsü Ahmed Muhammed Ali’nin “bölgeden çekilmeden önce ÖSO ve ÖSO’ya IŞİD çekilirken de yıkıyor Her kesim için yardım edenleri infaz ettiğini” belirttiği IŞİD’in Suriye’nin Kamışlı kentinde de cami, medrese ve türbe yıktığı bildirildi. Kamışlı’ya bağlı Tel Maruf köyü sakinlerinden Ebu Abdullah, “IŞİD, Nakşibendi tarikatının önemli isimlerinden Ahmed elHaznevi ve çocuklarına ait kabirlerle köydeki cami ve medreseyi bombalayarak yıktı” dedi. Demokratik Birlik Partisi (PYD) gruplarının geçen perşembe günü bölgeden çekildiğini ve IŞİD militanlarının köye girdiğini belirten Abdullah, IŞİD’in evleri yaktığını, aralarında kadın ve çocukların olduğu 20 kişiyi kaçırdığını kaydetti. REUTERS Kunming kentinde bıçaklı saldırganlar, tren istasyonunda 33 kişiyi öldürdü. Çinli yetkililer, saldırının Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki “ayrılıkçılar”la ilgisi olduğunu öne sürdüler. Sentezi anlamak Kaçırdılar Çin’de bıçaklı katliam Dış Haberler Servisi Çin’in güneybatısındaki Kunming şehrinde bir grup bıçaklı saldırgan, tren istasyonunda çevredekilere saldırarak 33 kişiyi öldürdü, 130 kişiyi de yaraladı. Resmi Şinhua ajansı, polisin saldırganlardan dördünü öldürdüğünü, kaçan diğer saldırganlarınsa arandığını duyurdu. Görgü tanıkları, ellerinde bıçaklar bulunan siyahlar giyinmiş saldırganların aniden istasyona girerek kalabalığa saldırdığını söylediler. Çin resmi medyası ve yetkililer, olayı “terörist bir saldırı” olarak nitelerken saldırının “Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki bazı ayrılıkçı gruplarla bağlantısı olduğunu” öne sürdüler. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, saldırıya ilişkin soruşturma başlatılması talimatı verdiğini ve sorumlularının yasalar çerçevesinde cezalandırılacağını bildirdi. Şi ayrıca güvenlikten sorumlu üst düzey yetkililere, bölgeye giderek yerinde incelemelerde bulunmaları emrini de verdi. Çin Komünist Partisi Siyasi ve Hukuki İşler Komisyonu Başkanı Mıng Ciencu da olayın sorumlularının “yasalara göre sert bir şekilde cezalandırılacağını” söyledi. Yunnan eyaletine bağlı Kunming şehrinde bugüne kadar sivillere yönelik bir saldırı görülmediği belirtiliyor. Geçen yıl ekimde başkent Pekin’deki Tiananmen Meydanı’na giren bir otomobil kalabalığa daldıktan sonra alev almış, 5 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi de yaralanmıştı. Oayın intihar saldırısı olduğu yetkililerce öne sürülmüş ve olayla ilgili olarak 2 Uygurun arandığı duyurulmuştu. Ukrayna alarma geçti GÖZALTINA ALINDI Mursi’nin oğluna esrar suçlaması Dış Haberler Servisi Mısır’da askeri darbeyle devrilen eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin küçük oğlu Abdullah Mursi, uyuşturucu bulundurmak suçlamasıyla gözaltına alındı. Yetkili ler, başkent Kahire’nin doğusundaki ElUbur bölgesin de emni yet güçlerinin, kontrol noktasında durdurdu ğu Abdullah Mursi ve arkadaşı Muhammed Abdulmunim’in bulunduğu araçta, iki adet sigaraya sarılmış esrar bulunduğunu duyurdular. Mursi’nin avukatı Muhammed Sabir, müvekkillerinin “gerçeklerin çarpıtılmasından korktukları için” adli tıbba kan örneği vermeyi kabul etmediklerini söyledi. Mursi’nin büyük oğlu Usame Mursi ise kardeşi Abdulah’ın Facebook sayfasında hakkındaki suçlamayı “asılsız ve maskaralık” olarak AA nitelendir diğini söyledi. Usame Mursi, geçen hafta devlette görevli birilerinden, ailesine karşı olabilecek bazı asılsız suçlamalara karşı uyarılar aldıklarını da öne sürdü. Boko Haram saldırısı: 51 ölü Dış Haberler Servisi Nijerya’nın Borno eyalet i n i n b a ş k e n t i Maiduguri’de iki araç içine yerleştirilmiş patlayıcılarla düzenlenen saldırıda 51 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Ölenler arasında kadın ve çocuklar var. Bölgede bulunan bir Kızılhaç görevlisi tarafından yapılan açıklamada, radikal İslamcı Boko Haram örgütü tarafından düzenlediği sanılan saldırının ardından çok sayıda kişinin de enkaz altında kaldığı, kurtarma çalışmalarının sürdüğü bildirildi. Önceki akşam saatlerinde kalabalık Gomari bölgesinde 15 dakika arayla meydana gelen iki patlama sonucu onlarca bina çökerken alev alan bazı binalar saatlerce yandı. Görgü tanıkları, sokaklarda çok sayıda yanmış cesede rastlandığını söylediler. Saldırının, futbol maçı seyredilen bir merkezin yakınında meydana geldiği, patlayıcı yüklü araçların merkezin yakınına bırakıldığı da gelen haberler arasında. Görgü tanıkları, ilk patlamada sadece birkaç kişinin yaralandığını, ancak insanlar yaralılara yardım için koşup geldikleri sırada meydana gelen ikinci patlamanın ölümlere yol açtığını söylediler. Başkent Maiduguri, Boko Haram örgütünün kalelerinden biri olarak biliniyor. Boko Haram militanları geçen hafta da 32 kişinin öldüğü saldırılar düzenlemişlerdi. Geçen ocak ayında da yine Maiduguri’deki bir pazar yerinde meydana gelen patlama onlarca kişinin ölümüne neden olmuştu. AFP mYanmar YÖneTimi Sınırsız doktorlara sınırlı izin Rusya: Türkiye NATO gemilerini geçirmeyecek Karadeniz’de sular ısınırken Rusya’dan akşam saatlerinde şaşırtıcı bir Türkiye iddiası ortaya atıldı. Rusya’nın Sesi Radyosu’nda yer alan habere göre; Çin, Türkiye’yi NATO gemilerinin Boğaz’dan geçirilmemesi için ikna etti. Buna göre, Çinli diplomatlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ikna etmeyi başardıklarını düşünüyor. Öte yandan Kontinentalist gazetesinin verdiği habere göre Çin temsilcileri, bu bilgiyi doğrulamayı veya yalanlamayı reddetti. Kaynaklara göre Çin, BM Güvenlik Konseyi’nin Ukrayna ile ilgili toplantısında Rusya karşıtı herhangi bir kararı bloke edecek. Dış Haberler Servisi Myanmar yönetiminin ülkedeki faaliyetlerini askıya aldığı Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünün çalışmalarına yeniden başlamasına izin verildi, ancak Rohingya Müslümanlarının yoğun olarak bulunduğu Rahin eyaleti için izin çıkmadı. Rohingya Müslümanlarına yardım ettikleri gerekçesiyle faaliyetleri askıya alanan örgüt, iki gün sonra ülkenin çoğu bölgesinde kliniklerini açmaya başladı. Örgüt, Rahin eyaletinde çalışmalarına izin verilmemesini “büyük endişeyle” karşıladığını duyurdu. Sınır Tanımayan Doktorlar, Rahin eyaletinde sağlık hizmetlerinin büyük bölümünü karşılarken on binlerce Rohingya Müslümanına acil yardımda bulunuyordu. Birleşmiş Milletler Rohingya Müslümanlarını dünyada en çok askıya uğrayan azınlıklardan biri olarak tanımlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle