05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MART 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Twitter yasağına yargı dur dedi. Gerekçe: İfade ve haberleşme özgürlüğü 7 Kafes aralandı ALİCAN ULUDAĞ Nereden Nereye... AKP’nin kullandıklarını ya da yararlandıklarını koruma yaklaşımı, 17 Aralık sonrasında kendisini koruma zorunluluğuna dönüştü. Bütün açık hava toplantılarında bu zorunluluğun seçkin(!) örneklerini izliyoruz. İşin kötüsü, Başbakan “gündem belirleme” özelliğini de yitirmiş durumda. Gündem belirleme gayretine yönelik eleştirilere “Gündemi belirlemeyeceksem Başbakanlıkta işim ne” gibisinden verdiği yanıtın da altında kalmış olduğu görülüyor. Kendini koruma çaresizliği sosyal medyaya getirilen toptan yasakla tavan yapmış durumda. Oysa eskiden öyle miydi? HHH AKP’nin yandaş ve Cemaatçi medyayı birlikte koruma altına alma girişiminin altından çok sular aktı. Ergenekon ve Balyoz davaları daha soruşturma aşamasındayken bırakın iddiaları, şüphelilerin özel yaşamlarına ilişkin konuşma tutanakları bile ortalıkta uçuşmaya başladı. Soruşturmanın gizliliğini bozma ve adil (!) yargıyı etkilemeye teşebbüs suçlarından 10 bine yakın soruşturma açıldı. Açılan davaların sayısını ise AKP’li Kuzu, kısa bir süre önce 4 bin olarak açıkladı. Görüldü ki yandaş ve Cemaatçi medyada hapse girmeyen gazeteci kalmayacak. Hepsini milletvekili yapma olanağı da yok. Hemen 6352 sayılı yasa devreye sokularak “basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezalar” erteleniverdi. HHH “Kumpas” olduğu açıklanan Silivri ve İzmir davalarında işler sarpa sarınca 2007 yılında “Tanık Koruma Yasası” çıkarıldı. Aralarında ipten kazıktan kurtulanlar da bulunan ve kimileri aynı davaların sanığı olan gizli tanıklar yaratmanın önü açıldı. Yasa, isteneni söyleyen gizli tanıkları koruma altına alıverdi. HHH Koruma sırası “kumpas” kapsamındaki davalara bakan savcı ve yargıçlara gelmişti. Önce İlhan Selçuk’un, ardından da Prof. Dr. Haberal’ın açtığı davalar kazanılınca, görüldü ki bu yargıç ve savcıların aylıkları, ödeyecekleri tazminata yetmeyecek. 6110 sayılı yasayla bu gibilere açılacak tazminat davalarının kişiye değil devlete açılması kuralı getirildi. Ama koruma, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması sonrasında kaldırılıverdi. Bu durum bile iktidarın yasa yapma yaklaşımının kökenini ortaya koyuyordu. HHH MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifade vermeye çağrılması Başbakan’ı çok kızdıran bir gelişmeydi. Hemen o çağrının da önü bir gecede çıkarılan yasa ile kesildi. Fidan ve dolayısıyla MİT çalışanları korumaya alındı. HHH Aynı yöntem, internete bir dizi yasak getiren ve mahkeme kararı olmasa bile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) başkanına kapatma yetkisi veren yasa için de uygulandı. TİB Başkanı da yargı konusunda koruma altına alındı. HHH Yolsuzluk, usulsüzlük ve rüşvet soruşturmalarında mal varlıklarına el koyma koşulları da ağırlaştırıldı ve bir tür zorunlu bilirkişilik yaratıldı. HHH Özellikle kuraldışı atama ve imar durumu belirleme ve satış sırasındaki idari yargı kararlarını uygulamayanların koruma altına alınması da unutulmadı. 6526 sayılı yasanın 18’inci maddesiyle mahkeme kararını uygulamayanlara açılacak tazminat davalarının da ancak ilgili idare aleyhine açılmasına izin verildi. HHH Koruma altına alınan başka kamu görevlisi ve şüpheli sanık var mı, doğrusu bilmiyorum... Ama vardığımız nokta şöyle: Kendisi muhtacı himmet bir dede Nerde kalmış gayrıya himmet ede. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “kökünü kazıyacağız” diyerek hedef aldığı sosyal paylaşım sitesi Twitter’a uygulanan erişim yasağına yargı “dur” dedi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Twitter’ı kapatan yargı kararı üzerine Ankara 15. İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu. Yasağın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile güvence altına alınan ifade ve haberleşme hürriyetini kısıtlayabilecek nitelikte olduğunu vurgulayan mahkeme, yasak kararını veren TİB ve BTK’ye yasağın hukuki dayanağını ve hangi yetkiye dayanarak alındığını sordu. Mahkeme, bu iki kurumdan da savunma istedi. Mahkeme başkanı Musa Heybet’in şerh koyduğu kararın gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “İfade özgürlüğü” başlığını taşıyan 10. maddesine şöyle yer verildi: “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ulusal sınırlara bakılmaksızın, bir görüşe sahip olma, haber ve düşünceleri elde etme ve bunları ulaştırma özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletin radyo yayıncılığını, televizyon ve sinema işletmeciliğini izne bağlamasına engel değildir. Bu özgürlükleri kullanırken ödev ve sorumluluk içinde hareket edilmesi gerektiğinden, ulusal güvenlik, ülke bütünlüğü veya kamu güvenliği, suçun veya düzensizliğin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması, başkalarının şeref ve haklarının korunması, gizli bilgilerin açığa vurulmasının önlenmesi, yargılama organının otorite ve tarafsızlığının korunması amacıyla, demokratik bir toplumda gerekli bulunan ve hukukun öngördüğü formalitelere, şartlara, yasaklara ve yaptırımlara tabi tutulabilir.” Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine ilişkin anayasanın 26. maddesinde ise herkesin düşünce ve kanaatini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğunun hüküm altına alındığına dikkati çekilen kararda, yürütmeyi durdurmanın gerekçesi şöyle açıklandı: “Dava konusu işlemin ‘twitter.com’ isimli internet sitesine erişimin tamamen engellenmesine ilişkin olması, bu durumun Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve AİHS ile güvence altına alınan ifade ve haberleşme hürriyetini kısıtlayabilecek nitelikte olması ve uygulanması halinde, telafisi güç zarar doğurabilecek nitelikte bulunması nedeniyle, davalı idarelerin savunması ve ara kararı cevabı alınıp ya da savunma ve ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verildi.” Kimlik TİB’e 15 gün ayrıca TİB ve BTK’ye Twitter’a tümüyle erişimin engellenmesine ilişkin işleminin hukuki dayanağının ve söz konusu işlemin hangi yetkiye istinaden tesis edildiğinin sorulmasına ve dava konusu işleme dayanak teşkil eden tüm bilgi ve belgelerin bulunduğu işlem dosyasının gönderilmesinin istenmesine hükmetti. Bu kapsamda savunma ve ara kararına cevap verilebilmesi için davalı idarelere 15 gün süre tanınmasına karar verildi. Twitter: Yolsuzluk iddiası önemli paylaşmadık l Twitter, Türkiye’deki engelleme konusunda internet sitesinde açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: “Yasak üç mahkeme kararına dayanıyor. Ancak bu kararların hiçbiri bize kapatmadan önce iletilmemişti. Üç mahkeme kararından ikisine konu olan içerik bizim kendi kurallarımız ile de çelişiyor. Bu nedenle bu hesaplar askıya alındı. Ancak son karar bizi endişelendiyor. Çünkü, bu karar eski bir bakanı yolsuzluk yapmakla itham ediyor. Özellikle olası bir hükümet yolsuzluğu varsa, siyasi konuşmalar en önemli konuşmalar arasında yer alır. Bu nedenle bugün kullanıcılarımız adına, erişimi engelleme kararının geri çekilmesi için mahkemeye başvurduk. Özellikle vurgulamak istiyoruz ki, Twitter’ın kapalı kaldığı süreçte de hiçbir kullanıcımızın mail ya da IP adresi gibi özel bilgilerini paylaşmadık. Türkiye’de hizmetlerimizin engellenmesinin hiçbir yasal zemini yoktur. Hafta sonu yapılacak seçimler öncesinde vatandaşların online diyaloğun sürmesi için hükümetin derhal Twitter’ı erişime açmasını bekliyoruz”. Twitter yasağı internetin yasadışı kapısını açtı l Mahkeme, Derin ve çok kirli MELTEM YILMAZ TBB: Yasak kalkmalı l TBB Başkanı Metin Feyzioğlu yaptığı açıklamada, Twitter’a yasağın hemen kaldırılması gerektiğini belirterek “İdare, yargı kararlarına uymakla yükümlüdür. TİB yürütmeyi durdurma kararının gereğini derhal yerine getirmelidir. Türkiye Barolar Birliği keyfi idari eylemin sonlandırılmasının takipçisi olacaktır” dedi. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Twitter yasağına karşı yaptığı bireysel başvuruyu, “iç hukuk yollarının tüketilmediği” gerekçesiyle reddetti. Türkiye’de son dönemde hayata geçen internet yasakları, internetin öteki yüzü olarak bilinen ve çocuk pornosu, insan, hayvan, silah, uyuşturucu ticaretleri, bomba yapımı, işkence görüntüleri ve hatta kiralık katil “hizmetleri” gibi illegal faaliyetlerin içeriğini sunan “Deep Web”in (derin internet) kullanımında patlama yaşanmasına neden oldu. Deep Web’e giren porozodi hatası rumuzlu bir Ekşi Sözlük kullanıcısı, “En çarpıcı şeylerden biri kiralık katil/suikastçı ilanları. Sadece burada gerçek para istendiğini gördüm. Fiyat çizelgeleri 20.000 dolardan başlayıp çok zengin kişiler için 200.000 dolara çıkabiliyor. Politikacılar 150.000 dolar civarında. Teröristler burayı mesken tutmuş, birçok chat odası ve forum var” diyor. Deep Web’e girmek için ise bir program indiriliyor. Program indirildikten sonra kurulumu yapılıyor. Kendine ait arama motoru bulunan “Deep Web”e giriş yapıldığında kişi, aradığı konuya göre bir sayfaya yönlendiriliyor. Kullanıcı, hiçbir yasal kontrolün olmadığı bir dünyaya adım atıyor, zira bu sistemin izi, devletler tarafından kolay kolay takip edilemiyor. l AB büyükelçileri ‘Erdoğan meydanlarda kullanır’ kaygısı Kullandığımız DUYGU GÜVENÇ ANKARA Twitter yasağının ardından AB büyükelçileri kendi aralarında toplantı yaptı ve Türkiye’ye karşı izlenecek stratejiyi masaya yatırdı. Ankara’daki büyükelçiler, “Türkiye’nin raydan çıkmasını” yani AB ile sürdürdüğü müzakerelerin askıya alınmasını istemiyor. Bu yüzden de verilecek tepkilerin iyi hesap edilmesi benimsendi. AB büyükelçileri, sert tepkilerin Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından seçim meydanlarında kullanılması kaygısı nedeniyle seçim sonrasının beklenmesi görüşünde birleşti. Toplantıda, Türkiye’ye karşı gösterilecek tepkide dikkatli olunması, “dış güçler” algısını pekiştirecek adımlardan kaçınılması benimsendi. Toplantıda, Türkiye siyasetinin geleceği de tartışıldı. Twitter yasaklarıyla birlikte, Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında açıkça ortaya çıkan görüş ayrılıkları ele alındı. Değerlendirmelerde, Türk seçmeninin sağ eğilimi üzerinde duruldu. Bu çerçevede Gül’ün, “Türk siyasetinde sağda bir parti ile alternatif lider olma olasılığı” da masaya yatırıldı. yüzde 20’si l Uzmanlar, Twitter, Facebook, Youtube gibi sosyal ağlar ve haber sitelerinin “internetin görünen yüzü” olduğunu ve bunun internetin yüzde 20’lik alanını oluşturduğunu belirtiyor. Deep Web’e girişlerin yoğunlaşmasının gerekçesi şöyle açıklanıyor: “Deep Web’e girişler arttı çünkü bu gruptaki sitelere kullanıcıların haberi olmadan yapılan yönlendirmeler normal internet ayarlarıyla işlemiyor, kullanıcılar bu içeriği yasaklı olduğundan göremiyor. Ancak şimdi Twitter’a girmek için yeni erişim kapılarını kullanan kullanıcılar bu yönlendirmelere kapılıyor.” Uzmanlar, Deep Web’i şöyle anlatıyor. “İnternette en üst tabaka olan dış yüzeyde temel bilgi sahibi kullanıcıların erişebildiği siteler yer alıyor. 2. katmanda dosya paylaşım protokolü olan FTP aracılığıyla girilebilen içerikler yer alıyor. 3. katmanda ise ‘Deep Web’ başlıyor, 4. katmanda ise ‘Deep Web’in daha sert içeriği yer alıyor.” Hamdi Topçu’nun kızı İTÜ’ye nasıl geçti? İstanbul Haber Servisi Eğitim Sen 6 No’lu Üniversiteler Şubesi, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun kızının İTÜ’ye geçişiyle ilgili kontenjan artırımına yönelik ses kaydı konusunda İTÜ Rektörlüğü’nün ivedilikle açıklama yapmasını istedi. İTÜ’ye girebilmek için yıllarını veren binlerce öğrenci ve onları çeşitli zorluklarla okutmaya çalışan aileleri varken söz konusu öğrencinin İTÜ’ye hangi yasal mevzuata uygun alındığının açıklanması gerektiği vurgulandı. İTÜ Rektörlüğü’nce yapılan açıklamada ise tüm işlemlerin yasal olduğu kaydedildi. İnsan deneyleri, porno... “Deep Web”e giren bazı kullanıcıların Ekşi Sözlük’te yazdıkları deneyimler ise şöyle: l Satacağı silahı tanıtmak için silahı insanlar üzerinde deneyen ve bunların fotoğrafını koyan insanlar, kargo ile bomba gönderenler, pornonun her türlüsü falan var. Gerçekten bir kere girip baktıktan sonra, dünya böyle bir yer olamaz diye intihar etmek isteyebilirsiniz. (wax simulacra) l Rastladıklarım şunlar: İstediğiniz elektronik ürünü sizin için mağazadan çalarım diyen hırsızlar. Elimde 2 tane Glock var, dünyanın her yerine demonte şekilde kargolarım diyen bir manyak. Eski donanma askerlerinden oluşan ve dünyanın her yerinde suikast yaparız diyen bir çete. Envai çeşit ülkeden, bankadan, limitten satılık kredi kartı bilgileri. Kara paranızı aklamanız için çeşitli servisler.... vs. (solomon) ‘İTÜ asırlardır çağdaş’ bir süredir yandaş’ İTÜ öğrencileri ve asistanları da İTÜ Ayazağı Kampusu’nda bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlikte “İnsanlığın derslerini işliyoruz” başlığı altında “vicdan”, “sansür”, “tape” ve “barış” konuları tartışıldı. Etkinliğe gazeteci Enver Aysever, gazeteci Ahmet Şık ve oyuncu Barış Atay da katıldı. Atölye çalışmalarının ve doğaçlama tiyatronun da gerçekleştiği etkinlikte öğrenciler “Karaca’yı ayarladık kontenjanları patlattık” ve “İTÜ asırlardır çağdaş bir süredir yandaş” yazılı pankartları açtı. Okula güvenlikler tarafından alınmayan Enver Aysever öğrencilerin ve asistanların sayesinde içeri girebildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle