Katalog

17 MART 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Çekmeköy’de konuşan Mustafa Sarıgül “Bugün iktidarda olanlara sesleniyorum. Kutulardaki parayı bitirdiniz, şimdi gözü vatandaşın malına mı diktiniz? Biz 30 Mart’tan sonra bu sorunu çözeceğiz” dedi. ‘HALEPÇE’ VE ‘BEYAZIT’ POROTESTO EDİLDİ Fotoğraf: ALİ AÇAR Karanlığa karşı mücadele sürecek CHP’li Mustafa Sarıgül, ‘30 Mart’tan sonra yeni bir dönem başlayacak’ dedi Nefret günleri bitecek Gençler mücadele edecek İstanbul Haber Servisi İlk kez 30 Mart’taki yerel seçimlerde oy kullanacak bir grup genç, CHP’ye üye oldu. İlk defa oy kullanacak yüzlerce genç, www.ilkoyumsarıgule.com adlı internet sitesi üzerinden bir araya gelerek CHP’ye katıldı. Levent’teki CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda dün düzenlenen törenle yaşları 18 ile 20 arasında değişen yaklaşık 450 genç, CHP’li oldu. CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın rozetlerini taktığı gençler, CHP’nin birleştirici gücüne inandıklarını belirterek Türkiye’nin geleceği için mücadele edecekleri sözünü verdi. Salıcı, gençlerle diyaloğu en iyi olan partinin, en hızlı şekilde değişime açık olan parti olduğunu vurguladı. İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Sarıgül, 30 Mart’tan sonra İstanbul’da yeni bir dönemin başlayacağını, kin ve nefret yerine özgürlük döneminin başlayacağını söyledi. Mustafa Sarıgül ve İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı dün Çekmeköy’de yurttaşlara seslendi. Sarıgül, “31 Mart sabahı İstanbul’da barış, sevgi ve özgürlük dönemi başlayacak” dedi. Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini ve tehlikenin hemen yanı başımızda olduğunu kaydeden Sarıgül, özetle şunları söyledi: “Ankara’nın aklı fikri İstanbul’da. Her yerde ‘Sarıgül’ demeye başladı. Benzinin fiyatı artıyor, o Sarıgül diyor. İşsizlik artıyor, o Sarıgül diyor... Olmadı, TMSF’yi üzerimize gönderiyor. 15 gün öncesinin hesabını veremeyenler bizden 15 yıl öncesinin hesabını soruyorlar. Çünkü korkuyorlar. Onlar 20 yıldır İstanbul’u Ankara’dan yönetmeye alıştılar. Buna son vereceğiz. İstanbul’da 2B, ocakları söndürmektir. İktidarda olanlara sesleniyorum. Kutulardaki parayı bitirdiniz, şimdi gözü vatandaşın malına mı diktiniz? Biz 30 Mart’tan sonra bu sorunu çözeceğiz. Yurttaşları sembolik rakamlarla tapu sahibi yapacağız. Kadınlara, engellilere, çocuklara çok önem veriyorum. Her mahallede çocuk kreş leri ve toplum merkezleri açacağız.” Sarıgül, “Zeytinburnu’nda yapılan silueti bozan binanın imar planlarını CHP’li belediyeler mi yaptı?” diye sorarak, özetle şunları kaydetti: “O silueti bozarken sizin vicdanınız sızlamadı mı Sayın Topbaş, Sayın Başbakan. Oradaki yatırımcıların haklarını, hukuklarını koruyacağım... Orayı 2 yıl içerisinde tıraşlayacağım. İstanbul siluetini kurtarmayı Allah’ım bize kısmet etsin.’ Sarıgül, CHP’nin Kasımpaşa Hacıahmet seçim irtibat bürosuna saldırıya ilişkin temkinli olma çağırsında bulunarak İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun bu konuda tedbir alması gerektiğini belirtti. İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) 16 Mart 1978 yılında bombalı saldırı sonucu katledilen 7 öğrenci ile 1988 yılındaki Saddam’ın Halepçe katliamı Beyazıt’ta iki ayrı grup tarafından gerçekleştirilen gösteriyle protesto edildi. Beyazıt Meydanı’nda dün öğlen toplanan, aralarında BDP, HDP, 78’liler Girişimi ve TÜMÖD’ün de bulunduğu bir grup “16 Mart katliamı davamız sürüyor”,“16 Mart Halepçe katliamını unutmayacağız” pankartı açarak “16 Mart’ı unutma, unutturma”,“Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Burada grup adına açıklamayı okuyan BDP Fatih İlçe Eşbaşkanı Murat Canoğlu 16 Mart 1988 yılında Halepçe’de aralarında çocukların da bulunduğu 5 bin kişinin Saddam Hüseyin tarafından biyolojik silahlar kullanılarak katledildiğini anımsatarak “Saddam’ın bu saldırısı Kürt halkının özgürlük ve eşitlik müca dalesini geriletemedi” dedi. 36 yıl önce yine İÜ önünde kontgerilla ve sivil faşistler tarafından gerçekleştirilen saldırıda 7 öğrencinin öldüğü, 41 öğrencinin de yaralandığına dikkat çeken Canoğlu, “Türkiye’de tarihin karanlık sayfalarının aydınlatılması için mücadele sürüyor” diye konuştu. KARANFİL BIRAKTILAR Gençlik Federasyonu üyesi bir grup da dün ellerinde kırmızı bayraklar ve tek tip kıyafetle Beyazıt Meydanı’na yürüdü. Açıklamada “Beyazıt katliamında katledilen 7 canımıza buradan söz veriyoruz: Kanınız yerde kalmayacak” denildi. Açıklamanın ardından Eczacılık Fakültesi önüne kırmızı karanfiller ve mumlar yakılarak bırakılırken Grup Yorum’un kısa dinletisinin ardından grup dağıldı. Kotil’e bir haftada 3. saldırı İstanbul Haber Servisi CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Aylin Kotil, bir haftada üçüncü kez saldırıya uğrayan seçim büroları için Vali Hüseyin Avni Mutlu’ya sosyal medya üzerinden çağrıda bulundu. Yerel seçim kampanyası boyunca sık sık seçim çalışmaları sabote edilen Kotil’in Hacı Ahmet Mahallesi’ndeki seçim ofisinin bahçesine ses bombası atıldı. Açıklama yapan “Sayın Vali Mutlu ofislerimizin güvenliğini sağlamak sizin görevizindir! Bu saldırıların devamının olacağı aşikâr! Can kaybı olmadan, insanlar zarar görmeden önce sizi göreve davet ediyorum. 30 Mart’a kadar ne olursa olsun, hiçbir şekilde oyuna gelmeyeceğiz. Durmadan çalışacağız. Sandıkta Beyoğlu halkı en büyük cevabı verecektir” açıklamasında bulundu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte Karabağlar adayı Muhittin Selvitopu’nun etkinliğine katılan Balbay, “İzmir’de oy oranımız yüzde 70’tir, bu seçim bitmiştir” dedi. Balbay, “Bizler meydanlara sığmayacak kadar büyüdük, onlar ayakkabı kutusuna sığacak kadar küçüldüler” diye konuştu. Fotoğraf: SERKAN YILDIZ Büyük bir soykırım gerçekleştirdiler İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaptığı eşzamanlı gösterilerle Halepçe’de çocuk, yaşlı, genç, kadınlardan oluşan 5 bin Kürt’ün katledilmesini lanetledi. Eşzamanlı olarak dün öğlen Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen İHD İstanbul Şubesi üyeleri,“Enfal ve Halepçe katliamı Kürt soykırımıdır” yazılı pankart açtı. Burada eşzamanlı olarak yapılan basın açıklamasını okuyan İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Hulusi Zeybel, “Saddam Hüseyin rejimi 16 Mart 1998 yılında binlerce kişiyi katlederek Kürt soykırımı gerçekleştirmiştir. ‘Kimyasal Ali lakaplı’ Ali Hassan Majit, Irak Devrim Komite Konseyi tarafından yetkilendirilerek Irak Kürdistanı’nı Kürtlerden arındırılmayı hedeflemiştir. Buradan bir kez daha Halepçe ve Enfal operasyonlarını gerçekleştirenleri lanetliyoruz” dedi. Zeybel, İHD olarak tüm soykırımlara karşı olduklarını, Türkiye’nin Kürt soykırımını tanıması noktasında mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Sülale devrine soktular İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Partisinin belediye başkan adaylarıyla birlikte propaganda etkinliklerinde aktif biçimde yer alan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, son olarak İzmir’de ilçe adaylarının çalışmalarına katkı sağladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte Karabağlar adayı Muhittin Selvitopu’nun etkinliğine katılan Balbay, “İzmir’de oy oranımız yüzde 70’tir, bu seçim bitmiştir” dedi. Balbay, “Bizler meydanlara sığmayacak kadar büyüdük, onlar ayakkabı kutusuna sığacak kadar küçüldüler. Bu ülkede haramilerin iktidarına son vereceğiz. Bu ülkenin sadece hazinesini değil, tam 12 yılını çaldılar. Ama artık çaldırmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri CHP hep var, hep var olacak. Ama önümüzdeki seçimden sonra AKP olmayacak” diye konuştu. AKP’nin Türkiye’deki kesimleri birbirine düşman ettiğini dile getiren Balbay şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne sokacaklardı, bu ülkeyi birbirine soktular. Osmanlı’da Lale Devri vardı, bunlarda sülale devri var. Ama nasıl ki Lale Devri uzun sürmediyse sülale devri de uzun sürmeyecek” dedi. Kocaoğlu da “30 Mart’ta AKP derdinden kurtulacağız.” Saadet Partisi’nde oğul Erbakan krizi ERDEM GÜL BDP’nin seçim afişini yakmaya çalıştılar DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Silvan’da BDP’li belediye başkan adayının posterini yakmaya çalıştığı iddiasıyla iki uzman çavuş ile bir öğretmen gözaltına alındı. İddiaları kabul etmeyen zanlılar, çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. BDP’li belediye başkan adayı Yüksel Bodakçı’ya ait poster önceki gece Silvan Taktik Jandarma Komando Alay Komutanlığı’nda görevli 2 uzman çavuş ile bir öğretmen tarafından yakılmak istendi. Çevredekilerin durumu fark etmesi üzerine şahıslar otomobille olay yerinden uzaklaştı. Bindikleri aracın başka bir otomobile çarpması sonucu BDP’lilerce yakalanan 3 kişiyi linç etme girişimine parti yetkilileri engel olurken, olay yerine gelen polis ekipleri, şahısları gözaltına aldı. Silvan Emniyet Müdürlüğü önünde toplanan bir grup partili slogan atarak olayı protesto etti. ANKARA AKP’nin cemaate karşı, 30 Mart’taki yerel seçimlerin ardından Köşk seçimlerine doğru oluşturmak istediği ittifak kapsamında transfer etmeyi planladığı isimler arasına Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan da girdi. Bu durum, Fatih Erbakan’ın partisi Saadet Partisi (SP) ile arasını açtı. 17 Aralık sonrası AKP’ye muhalefet eden partiler cephesine geçen partide, “İkinci Numan Kurtulmuş vakası” değerlendirmesiyle Fatih Erbakan’ın teşkilatlarda program yapmasına yasak getirildi. AKP’nin, cemaatle siyasi çarpışma kapsamında cumhurbaşkanı seçimi ve sonrasına ilişkin yanına almak istediği kesimlere ilişkin hesapları içinde Erbakan ailesinin de yer alması, SP’yi karıştırdı. Kendi içlerinden bazı isimlerin AKP tarafından devşirilmek istendiği değerlendirmesi yapan SP yönetimi de Erbakan ailesinin lideri konumundaki Fatih Erbakan’a mesafe koymaya başladı ve bazı yasaklar getirdi. SP ile Fatih Erbakan arasındaki ilk sıkıntı, Necmettin Erbakan’ın mirası nedeniyle yaşandı. Erbakan’ın çok sayıda taşınır ve taşınması içeren malvarlığı nedeniyle önce çocuklar ara sında çıkan kavga mahkemeye yansıdı. SP yönetiminin de “Mirasın kişisel olamayacağı, davanın parası olduğu” gerekçesiyle içinde yer aldığı kavga sonrası Erbakan’ın çocukları barışıp mirası paylaştılar. Bu gelişmeler AKP yönetimince çok yakından izlendi. Aynı dönemde Başbakan Tayyip Erdoğan, izinde olduğu liderler arasında ilk kez Erbakan’ın ismini anmaya başlayarak aileye de mesaj verdi. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, Erbakan ailesi ve SP arasında yeni bir kırılma yarattı. SP, Başbakan Erdoğan’ın 17 Aralık için “yolsuzluk değil hükümete karşı dar be” söylemine şiddetle karşı çıkarak AKP’ye sert biçimde muhalefet eden partiler arasında yer aldı. Aynı dönemde Fatih Erbakan, Necmettin Erbakan Vakfı adında bir vakıf kurdu ve bu vakıf adına Erbakan’ın Balgat’taki evinde faaliyet göstermeye başladı. Vakıf kuruluşuna SP yöneticileri yerine başta genel başkan yardımcısı Salih Kapusuz olmak üzere çok sayıda AKP’linin katılması dikkat çekti. SP’de Fatih Erbakan’ın yerel seçimlerin hemen ardından partide olağanüstü kongre isteyebileceği, kongrede genel başkan olamazsa AKP’ye geçebileceği görüşleri de seslendiriliyor.