22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2014 PAZARTESİ 14 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Kırım’da ayrılık referandumu için sandık başına gidilirken Rusya ve Ukrayna askeri faaliyetleri durdurdu Sandıktan Rusya çıktı Dış Haberler Servisi Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanmak amacıyla gerçekleştirilen referandum için dün sandık başına gidildi. Resmi olmayan ilk sonuçlara göne halkın yüzde 93’ü Rusya ile birleşme yönünde oy kullandı. Ukrayna Savunma Bakanlığı ile ile Rusya dün Kırım’da 21 Mart’a kadar sürecek barış anlaşması yaptı. Ukrayna Savunma Bakanı Ihor Tenyukh bu süre içinde Rusya’ya karşı hiçbir askeri faaliyette bulunmayacaklarını belirterek Rusya’nın söz konusu anlaşma uyarınca Kırım’daki Ukrayna askeri üstlerine blokajı kaldıracağını kaydetti. Tenyuk, Kırım’da halihazırda 22 bin kişilik bir Rus gücünün bulunduğunu da belirtti. Dün sabah saatlerinde başlayan ve 1 milyon 200 bin seçmene “Rusya’ya bağlanmaya razı mısınız?” ile “1992 yılı Kırım Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girmesi ve Kırım’ın Ukrayna’nın bir parçası olmasına razı mısınız” sorularının yöneltildiği referandumda oy verme işleminin resmi sonuçlarının bugün açıklanması bekleniyor. Resmi olmayan sandık u Kırım’da dün yapılan referandumda, “Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin, Rusya’ya bağlanmasına razı mısınız” sorusu soruldu. Kırım’da azınlıkta olan Tatarlar, referandumu boykot etti. (Fotoğraf: REUTERS) çıkış anketlerine göre ise halkın yüzde 93’ü Rusya ile birleşme yönünde oy kullandı. ABD ile birçok Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle sonucunu tanınmayacağını belirttiği referandumun Kırım Tatarları tarafından da boykot edildiği kaydedildi. Ukrayna’nın yeni Devlet Başkanı Aleksander Turçinov, Moskova’nın kontrolü altındaki Kırım’ın “kukla yönetimi” tarafından düzenlenen referandumu boykot çağrısı yaparken, Kırım’ın Moskova yanlısı Başbakanı Sergiy Aks yonov, 23 ülkeden 135 gözlemci tarafından izlendiği de kaydedilen referandum için “Bu akşam kutlama yapacağız. Bu tarihi bir an ve herkes çok mutlu olacak” dedi. Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk, Rusya güçlerinin koruması altında ayrılık peşinde koşanların adalet önüne çıkarılacağı konusunda kararlı olduğunu belirtirken Almanya Başbakanı Angela Merkel ile dün bir telefon görüşmesi yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Kırım halkının kararına saygı duyacaklarını vurgulayarak Ukrayna’nın Rusça konuşulan güney ve güneydoğu bölgelerinde Kiev yönetiminin göz yumduğu radikal grupların gerilimi artırmasından endişe duyduğunu ifade etti. Kırım’da akredite yabancı gazetecilerin oy kullanım merkezlerine girişinin engellendiği belirtilirken, Avrupa Güvenliği İçin İşbirliği Teşkilatı (AGİT), ülkedeki gözlemcilerin, Ukrayna yönetimi tarafından davet edilmediği için “resmi” gözlemci olmadıklarını açıkladı. Referandum sırasında kimi ihlallerin de yapıldığı ileri sürüldü. Ülkedeki gözlemcilerce seçmenlerin adlarının yazılı olduğu listelerin re Davutoğlu: ‘Ciddi bir sınav’ ferandum resmi olarak başlamadan önce toplandığı iddia edilirken Referandum Komitesi yetkilileri, Rus pasaportu taşıyan kişilerin de oy kullandığı iddialarını yalanladı. Ukrayna’nın doğusundaki Kharkiv kentinde Rus yanlısı eylemcilerin 100 metrelik Rus bayrağı açtıkları belirtilirken eski devlet Başkanı Viktor Yanukeviç’in memleketi Donetsk’te de Kırım referandumunu destekleyen eylemlerin sürdüğü belirtilerek kenteki Rus yanlılarının kendi atadıkları ancak Kiev yönetiminin tutukladığı valinin serbest bırakılması için Ukrayna Güvenlik Güçleri Merkezi ile savcının bürosunu bastıkları belirtildi. Berkin ve Türkiye’nin İki Yüzü Bir yanda adına bozuk düzen, azgelişmişlik, antidemokratik yapı ne derseniz deyin “kendi düşünürünü, akademisyenini, gazetecisini, askerini hapse atan, baskı kuran, susturmaya çalışan bir oluşum...” Öte yanda bu oluşuma demokratik tepki vererek milyonların sokağa döküldüğü bir Türkiye. Toplumsal reel işleyiş ile halkın demokratik talep ve tepkilerinin kesiştirilemediği bir ülke. Berkin Elvan’ın Gezi gösterileri sırasında polis tarafından vurularak öldürülüşüne milyonların tepkisinin arkasında yatan neden “bu çelişki ve karşıtlıktır.” Bir tarafta insani, hukuki, çağdaş ve demokratik taleplerin yer aldığı bir Türkiye gerçeği... Öte yanda bu çağdaş ve insani taleplere karşı aşırı güç kullanarak durdurmak isteyen bir anlayış. Gezi’de kaybettiğimiz son kurban Berkin aslında, Türkiye’nin toplumsal çelişkilerinin bir aynasıdır; bir tarafta geçimini zor sürdüren mütevazı bir ailenin 15 yaşındaki oğlu Berkin; öte yanda kaba güç kullanarak bireyin yaşama hak ve özgürlüklerini baskı altına alan bir bozuk düzen. Milyonlarca insanın sokağa dökülerek çağdaş, demokratik taleplerine ve tepkilerine yanıt verilememesinin nedenlerine gelince: Demokratik altyapının toplumda ortadan kaldırılmaya çalışılması (ve kalkması). Hele katılımcı demokrasiye öcü gibi bakılması. Bunları engelleyebilmek ve toplumu baskı altına almak için Ergenekon ve Balyoz gibi çakma örgütlerin ve delillerin üretilmesi. Bütün bunların yalan ve düzmece (kumpas) olduğunun yönetim tarafından da itiraf edilmesi, geldiğimiz noktayı apaçık ortaya koymaktadır. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dün yaptığı açıklamada, Kırım’ın uluslararası sistem için ciddi bir sınav olduğunu belirterek “Kırım, soydaşlarımızın olduğu, dolayısıyla tarihi bağlarımız olan bir ada. Son iki telekonferansta mümkünse referandum ertelenebilir mi, diye diplomasi takip edildi. Biz de çaba gösterdik, ama bu mümkün olmadı” dedi. ABD’DEN SURİYE ZİYARETİ Kerry yerine yardımcısı geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Heather Higginbottom, bugün Türkiye’ye geliyor. Higginbottom, Ankara’da Suriye’deki son durumu ele alacak ve sivil toplum temsilcileri ve işadamlarıyla da bir araya gelecek. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ukrayna krizi nedeniyle temaslarını sürdürürken Higginbottom’ın Türkiye’deki temaslarının gündemini Suriye oluşturacak. İstanbul, Ankara ve Adana’ya gidecek olan Higginbottom, muhatabı olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru ve üst düzey yetkililerin yanı sıra sivil toplum liderleri, iş dünyasının temsilcileri ve ABD’li diplomatlarla da bir araya gelecek. Higginbottom’ın ABD’nin Suriye’ye yardımlarını da gözlemleyeceği belirtildi. Türkiye’nin bir başka konuğu da İsviçre Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Yves Rossier olacak. Rossier, bugün İstanbul’da Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile bir araya gelecek. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Dönem Başkanı olan İsviçre ile yapılacak bu temaslar, Kırım’daki referandum sonrasında izlenecek yol açısından da önem taşıyor. Suriye’de muhaliflerin kalesi düştü Aylardır muhaliflerin kalelerinden biri konumunda olan Yebrud bölgesi, ikmal yolu olduğu için stratejik öneme sahip. (Fotoğraf: AFP) Dış Haberler Servisi Suriye’de rejim kuvvetlerinin, 7 aydır muhaliflerin kontrolünde olan Lübnan sınırındaki Yebrud bölgesini ele geçirdiği ileri sürüldü. Suriye resmi haber ajansı SANA’nın ha berine göre ordu, başkent Şam’ın 57 kilometre kuzeyindeki Yebrud bölgesinde silahlı muhaliflerle günlerdir devam eden şiddetli çatışmalar sonunda bölgeyi denetim altına aldı. Haberde, rejim kuvvetlerinin bölgenin kuzey ve doğu kesimlerindeki girişleri tamamen kapattığı, çatışmalarda muhalif grupların kayıp verdiği ve birçoğunun Rankus böl u Suriye ordusu Lübnan sınırındaki Yebrud bölgesini uzun çatışmaların ardından ele geçirdi. Bölge 7 aydır muhaliflerin denetimindeydi. TÜRKİYE UZMANI BARKEY ‘Erdoğan kazansa da meşruiyetini yitirdi’ Dış Haberler Servisi Amerikalı Türkiye uzmanı, ABD’deki Lehigh Üniversitesi Öğretim Üyesi Henri Barkey, Başkan Barack Obama’nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesindeki mesajların doğru aktarılmadığı gerekçesiyle “rahatsız” olduğunu söyledi. Barkey, Başbakan Erdoğan’ın seçimleri kazansa bile “meşruiyetini yitirmiş durumda olduğunu” da öne sürdü. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Barkey, “Erdoğan’a eskiden seçimle gelmiş meşru bir başbakan olarak bakan insanlar, onu sevmemelerine rağmen kendisini kabul ediyorlardı. Artık bu geçti” diye konuştu. Barkey, “Artık onu ciddiye almak zor. Erdoğan’ın kendisine karşı kurulan komplolardan bahsetmesi hem Amerikalıları hem de Avrupalıları tedirgin ediyor. Başbakan olarak kalabilir, hatta ve hatta cumhurbaşkanı bile olabilir, ama Erdoğan’ın ilk baştaki Türkiye’nin önünü açacak başbakan resmi bence silindi” dedi. Obama’nın 6 ay 10 gün boyunca Erdoğan’la konuşmamak için direttiğini ileri süren Barkey, sonunda bir mesaj vermek için konuştuğunu, ancak Obama’nın mesajının Erdoğan tarafından yanlış yorumlandığını belirtti. Erdoğan’ın “Fethullah Gülen konusunda ABD Başkanı’nın hayatta söylemeyeceği bir şeyi” Obama’ya atfettiğini söyleyen Barkey, bu açıdan “ABD’nin Türkiye Başbakanı’na olan güveni tamamen sıfıra inmiştir” dedi. ErdoğanObama görüşmesinde de gündeme geldiği iddia edilen Fethullah Gülen’in ABD’de kalışının uzatılması için daha önce Türk devletinin güvence verdiğini belirten Barkey, “O zaman paralel devlet suçlamalarını bize neden söylememiştiniz? Türk devletinin ne kadar objektif olduğu sorgulanacaktır” diye konuştu. gesine kaçtığı belirtildi. Muhalif Kalamun Medya Merkezi ise Hizbullah destekli rejim güçlerinin savaş uçakları ve tanklarla Yebrud’u bombaladığını ve helikopterlerle “varil bombası” attığını, ancak rejim güçlerinin Yebrud bölgesinin tamamını eline geçirmediğini, sadece bazı bölgeleri denetim altına aldığını duyurdu. Lübnan sınırında bulunan ve muhalifler için önemli bir ikmal yo lu olan Yebrud, Kalamun dağlarının bulun duğu bölgede muhaliflerin en önemli kalelerinden biriydi. Türkiye sınırına 15 kilometre uzaklıktaki Suriye’nin İdlib kentine bağlı Maarrat Misrin ilçesindeki çarşıya da dün uçaklardan füzelerin fırlatılması sonucu 16 kişinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. DHA’nın haberine göre dün sabah saatlerinde meydana gelen saldırı sırasında Şam yönetimine bağlı uçaklar Çarşıya füze 2 füze fırlattı. Olayın ardından yaralıları almak için Cilvegözü Sınır Kapısı’na ambulanslar sevk edildi. Cilvegözü ile Suriye’nin Bab el Hava Sınır Kapısı arasındaki tampon bölgeye getirilen 15 yaralı ambulanslarla Reyhanlı Devlet Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındı. Suriye’nin Atme beldesindeki Orient Hastanesi’nin başhekimi Dr. Abdulhalim Eroğlu, saldırıda yaklaşık 70 kişinin de yaralandığını söyledi. Eroğlu, “Ölü sayısı artabilir. Beşşar Esad, son 2 aydan bu yana özellikle çarşı ve pazarları hedef aldı” diye konuştu. El Kaide karşıtı liderin ailesini yok ettiler Müslüman Fulani kabilesi milisleri saldırdı, 100 ölü var. Nijerya’da katliam Dış Haberler Servisi Nijerya’nın kuzeybatısındaki Kaduna eyaletinde geçen cuma günü Müslüman Fulani kabilesinin düzenlediği bildirilen silahlı saldırıda yaklaşık 100 kişinin öldüğü bildirildi. AA’nın haberine göre, polis sözcüsü Aminu Lavan, 40’tan fazla kişiden oluşan silahlı grubun eyaletin güneyindeki Ugvar Sankvai, Ungvar Gata ve Çenşyi köylerinde saldırı düzenlediğini söyledi. Köy sakinlerinin uyuduğu saatlerde düzenlenen saldırıyı kimlerin ve ne amaçla yaptığı araştırılıyor. Bölgede insan hakları konusunda faaliyet gösteren sivil toplum örgütünün sözcüsü olan Dr. John Danfulani saldırıdan Müslüman Fulani kabilesini suçladı. Etnik, dini ve politik kavgaların yaşandığı Kaduna’nın güneyi uzun süredir Fulani kabilesinin Hıristiyan çiftçilere saldırılarına sahne oluyor. Dış Haberler Servisi Irak’ın başkenti Bağdat’ın kuzeyindeki Jilam kentinde El Kaide karşıtı Şahwa (Uyanış) örgütünün lideri Ebu Salim’in evine dün sabaha karşı saldırıldığı bildirilerek Salim’in karısı ve iki oğlunun katledildiği belirtildi. Çok sayıda araçla ve ağır silahlarla gerçekleştirilen saldırı sırasında evde olmadığı kaydedilen Ebu Salim’in 4 ve 5 yaşlarında olduğu belirtilen diğer iki oğlu ile bir başka kişinin de yaralandığı belirtildi. Boğazını kestiler Bölge güvenlik yetkililerinin verdiği bilgiye göre, saldırganların Salim’in eşinin boğazını kestikleri ve evi de ateşe verdikleri kaydedildi. Olay yerinin yakınında bulunan kontrol noktasındaki güvenlik kuvvetlerinin saldırıyı önlemeye çalıştıkları, ancak başarılı olmadıkları da kaydedildi. 2006 yılında çoğunlukla Sünnilerin katılımıyla kurulan Şahwa örgütü El Kaide’ye karşı ABD güçleri ile birlikte savaşıyordu. Berkin çocuğun o çarpıcı kalın kara kaşlı resimleri bana Afganistan’ın iç savaşla kana bulandığı seksenli yıllardaki “Şerbet kızını” anımsattı. Bir yabancı gazeteci, Afgan kızı Şerbet’in savaş öncesinde güzel bir resmini çekmişti. Aynı fotoğrafçı savaş sonrasında da Şerbet’i bulmuş ve resimlemişti. En ünlü Batı dergilerinde yayımlandı bu resimler. Savaş’ın vahşetini yansıtan bir tablo gibiydi. Emperyalizmin vahşi ve çirkin yüzü Şerbet’in önce gülen, savaş sonrasında kararmış, solmuş yüzünde simgelendi. Aynen Berkin’in o kurşun öncesi çekilmiş sevecen, canlı, masum yüzü ile 45 kilodan 16 kiloya düşmüş durumu arasındaki fark benzeri. Bugün iliklerime kadar ürpererek yaşadığım Berkin olayı gibi çok etkilenmiştim. Daha sonra “Gölgeler” kitabımda yayımlanan birkaç satır karalamıştım, Afgan kızı Şerbet için. Sizinle paylaşmak istiyorum: Afgan Kızı Şerbet Barut yanığı mı yüzündeki Yoksa soğuktan mı kararmış yanakların Çektiğin acılar mı örselemiş yüzünü Hayatın acıları o hiç yaşamadığın Görmediğin, hissetmediğin, tatmadığın Şarapnel parçalarından arta kalan hayatın Kışın ayazında titreten Afgan dağlarında Belki de Hayber Geçidi’nin yamaçlarında Yüzünü yalayan, dudağını çatlatan rüzgâra karşı Ayakta durmaya çalışan Bombalar altında, ölmeden ve yaşamadan Yüzü kavrulmuş Afgan kızı Şerbet Artık morarmış, o çocukluğunda parıldayan Sanki bir asır geçmiş gibi solan gözlerin Afgan dağlarında, kışın ayazında Ürkek ürkek dünyaya bakan Yaşatmadıkları hayatını elinden alan O acımasız dünyaya Bugün Berkin çocuk için Türkiye yas tutuyor. Halkımız ağıtını, yanık türküsünü, şiirini söylüyor ardından. Nâzım Hikmet’leri, Fazıl Say’ları, Turhan Çömez’leri dışlayan yönetim garabetleri yerine iyi ve güzel insanlarımızı kucaklayan; ötekileştirmeye ve nefret duygularına isyan eden bir toplum olmaya hakkımız var. Berkin’i sevgiyle uğurlayan milyonlar bunu göstermiyor mu? Hâlâ neden gözlerinizi kapatıyorsunuz? Sevgi, vicdan, insanlık, akıl, demokrasi oluverdi Berkin çocuk, benliğimizde, ruhumuzda. Giderken organlarını insanlara bahşederek hayat verenler gibi, 77 milyona umut verdi. Şerbet ve Berkin RUM DIŞİŞLERİ BAKANI ‘Bedava fasıl açılmayacak’ Haberler Servisi Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı İoannis Kasulides, Türkiye’nin AB müzakere sürecinde ilgili fasılların açıldığını görmesi için buna uygun hareket etmesi gerektiğini belirterek “Hiçbir başlık bedava açılmayacak” dedi. Kasulides, Rumların veto ettikleri müzakere başlıklarının ancak Rum yönetiminin blokaj nedeninin ortadan kalktığını hissetmesi durumunda açılabileceğini savundu. Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin olarak da iki taraf arasındaki görüş ayrılıklarının boyutunun değerlendirildiğini belirten Rum Dışişleri Bakanı, Kıbrıs sorununun çözümünün, tek devlet, tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlık temelinde olacağını kaydederek bu konuda mutabık olmayan tarafın Türk tarafı olduğunu ileri sürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle