Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2014 PAZARTESİ 4 HABERLER AKP’nin mitingi öncesi ve sonrasında kentte büyük protesto gösterileri yaşandı İzmir’de Erdoğan gerilimi İZMİR AKP’nin İzmir mitingi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik protestolar altında gerçekleşti. Miting öncesi Bornova’daki protestolara polis, TOMA’larla su sıkarak ve biber gazıyla müdahale etti. Polis, pencerelerden tencere tavalarla protestoculara destek veren yurttaşlara ve evlere de su sıktı. Erdoğan, önceki gün İzmirlilerin bir araya gelerek bedenleriyle “Katil geliyor” yazdığı Gündoğdu Meydanı’nda, Kordon’daki apartmanlara asılan Mustafa Kemal Atatürk’lü Türk bayrakları altında konuşmak zorunda kaldı. Bazı pencerelerden de “Oybirliğiyle Aziz Kocaoğlu” yazılı posterler sarkıtıldı. Protesto bayraklarının asıldığı apartmanların çatılarında ise çok sayıda keskin nişancı yer aldı. Miting için kent dışından çok sayıda partilinin, özellikle otobüslerle İzmir’e getirildiği gözlendi. Diğer yanda ise DİSK’in “Adını bizimle anmayın” dediği, bu sendikanın eski Ege bölge temsilcisi, “döneklikle” suçlanan eski CHP’li Azad Fazla tarafından organize edilen “kumral devrimci” posteri yer aldı. Deniz tarafında ise irili ufaklı tekneler, AKP’lilerin mitingine eşlik etti. Berkin ve İnsanlık... Bir çocuk öldü ve insanlığın yüreğine gömüldü. Berkin Elvan artık bir simge. Haksız hukuksuz bir şiddetin kurbanı olan bir simge. Hastalıklı bir öfkenin yol açtığı acı ölüm. Artık vicdanlı yüreklerde kanayacak bir yara. Iyi de vicdan nedir? Vicdan merhamettir. Vicdan, kendisinden başkasını da görmektir. Vicdan, kendisinden başkasına da hak vermektir. Vicdan, birisine yapılan haksızlığı kabul etmektir. Vicdanın temeli keşke din olsaydı! O zaman dindar olduğunu söyleyenler bu kötülükleri görmezden gelemezdi. Bu kötülükleri yapanların peşinden gitmeyi ‘ama onlar dindar’ diye içine sindiremezdi. Vicdanın temeli merhamettir. Vicdanın temeli gerçeği görmek, kabul etmektir. Vicdanın özü ise ‘insanlık bilincidir’. İnsanlık bilincine sahip olmayanda vicdan yoktur. Onun için de nice insan vardır ki kendini vicdanlı sanırken en büyük vicdansızlıkların desteği olur. Berkin öldü ve insanlık bilincine gömüldü. Artık ‘o’ yattığı yerde vicdansızların cezası olacaktır. HHH Türkiye tarihinin en karanlık günlerine sürükleniyor. İktidarda olan kontrolsüz güç ülkeyi cepheleşmiş şiddete sürüklüyor. İktidarı kaybetme korkusu artık her türlü kuralı yakıp yıkarak gücü elinde tutmayı amaçlıyor. İktidara gelişleri çok kolay olmuştu. Gidiş çok zor olacak görünüyor. Bu arada hiç beklenmeyen gelişmeler olabilir. En kötüsü, kışkırtılmış kitlelerin çatışmasıdır. Birçok yerde bu çatışma küçük ölçeklerde yaşanmaktadır. Daha büyük çatışmalar önlenemez boyutlara ulaşabilir. Bu noktaya gelmenin önündeki engel toplumsal sağduyudur. AKP içindeki sağduyulu liderlere büyük görev düşmektedir. Böyle insanlar elbette vardır ve sorumluluk almalıdırlar. Ülkenin böyle tehlikeli yerlere gitmesine karşı çıkmalıdırlar. AKP sadece Başbakan’dan ibaret değildir ve olmamalıdır. AKP seçmeni için de sağduyu çok önemlidir. Ülkeyi iç çatışmaya sürükleyen bir tutumun yanında, arkasında yer almamalıdırlar. Yanlışı desteklememek, yanlışı yapanları da uyaracak doğru bir davranış olacaktır. Ama, yanlışa ses çıkarmamak, katlanıp beklemek o yanlışa ortak olmaktır ve sorumluluğu büyüktür. HHH 30 Mart gerçekte bir seçim mi olacaktır? Yoksa bir ayrışma, bir bölünme mi olacaktır? Bunu belirleyecek olan da toplumsal sağduyudur. Bilinçli kararlılık bu sağduyuyu temsil edecektir. Bu sağduyu AKP iktidarına son verecektir. Bu değişim AKP’nin de kendi yanlışlarını görme fırsatını yaratacaktır. AKP’nin bir dönem daha iktidarda olması mı? Tehlikeli bir çıkmazdır. Görünen budur... ıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki protestoların önüne polis barikat kurarak miK ting katılımcılarıyla protestocuların karşı karşıya gelmesini engelledi. Bu sırada protestocu bir anne oğul, polis tarafından gözaltına alındı. Yine de miting AKP yöneticilerinin 200 bin kişi hedefiyle düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, miting alanına giderken bir kadının kendisini el hareketiyle protesto ettiğini söyledi. “Gelirken bir bayan, yanında herhalde kocasıydı, beyiydi. Oradan eliyle öyle çirkin bir hareket yapıyor ki, işte CHP bu. Yani ülkenin başbakanı oradan geçiyor, sen elinle kolunla o hareketi yapıyor. Sen bir bayansın ya, kadınsın ya! İşte CHP zihniyeti budur. Yani bunu bir erkek yapsa aklım erer de, ki o dahi yapamaz, bir bayanın onu yapmasını anlamıyorum” diyen Erdoğan’ın protestocu kadını bu sözlerle eleştirmesinin ardından el hareketi yaptığı öne sürülen ve ismi açıklanmayan kadın polis tarafından gözaltına alındı. Söz konusu kadın yanı sıra bir protestocu kadının daha “devlet büyüklerine hakaret” gerekçesiyle aynı şekilde gözaltına alınarak ifade vermek üzere Emniyet’e götürüldüğü belirtildi. İzmir mitinginin öncesinde Manisa’da da konuşan Erdoğan, Gezi protestolarına katılanları, duvarlara yazılanlardan ötürü “edepsizlikle” suçladı. Mustafa Sarıgül’ün “Pensilvanya’nın isteğiyle” İstanbul adayı yapıldığını ileri sürdü. Erdoğan, “Tutturmuşlar bir yolsuzluk da yolsuzluk. Artık gülüp geçiyorum. Bunlar montajcı” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye “Seçimden birinci çıkamazsanız koltuğu bırakın” çağrısını yineledi. CHP, MHP ve cemaati “şer ittifakı” ile suçladı. Cemaat ablalarına “defolun” denilmesini is Protestocu iki kadına gözaltı alanında orduevi önünde birden ortaya çıkan bir grup, bozkurt işareti yaparak AKP’lilerin arasından yürüdü. İki kesim arasında bir süre arbede yaşandı. Grup Kordon’daki bar ve restoranlarda oturanları “tekbir getirerek” taşladı. SERDAR KIZIK AKP’nin İzmir mitingi, ikiye ayrılmış bir Türkiye fotoğrafını ortaya koydu. Bu tablonun mimarı, söylemi ve eylemiyle ayrıştıran, ötekileştiren, kin ve nefret ifadeleriyle toplumu bölen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır kuşkusuz. Zulümle, baskıyla.. HHH Taşıdılar... Çanakkale, Balıkesir, Manisa, Afyon, Uşak, Denizli, Aydın, Muğla’dan otobüslerle Gündoğdu’ya yığdılar. Yetmedi, Ankara’dan, İstanbul’dan, Akdeniz’den taşıdılar. AKP için İzmir mitingi çok önemliydi çünkü. Ayrışmanın bir cephesinde, yoksul, dar gelirli oldukları çok açık olan insanlar... Onlar, yolsuzluk, hırsızlık savlarına karşın Erdoğan’ı canhıraş alkışlıyorlardı Gündoğdu’da. İki Türkiye!.. Diğer cephede Erdoğan konuşurken, yüz metre ilerideki apartmanlarda tencere, tava ve teneke çalanlar... Bayraklar ve Atatürk posterlerinin dalgalandığı evlerden, Erdoğan protesto ediliyordu. Bu cephenin önemli bir farkının altını çizmeliyim. Kin ve nefret yoktu. Miting alanı çıkışında gençlerin arasında kalan AKP’lilere kimse fiziksel bir saldırıda bulunmadı. Tersini düşündüm de büyük bir felaket olabilirdi... HHH Sevinç Pastanesi’nin önünde toplanan ve “Hırsız var, Berkin’in katili Erdoğan’ın polisi” sloganı atan gençler, çevik kuvvet tarafından püskürtülmeye çalışıldı defalarca. Belediye otobüsleriyle taşınan polisler, çok sayıda genci gözaltına alıyordu. O sırada bir anne çocuğunu polisin elinden kurtarmak için direniyordu can siperane. Apartman balkonlarından tepkilerini sergileyenlere TOMA’lardan basınçlı su sıkılıyordu Bornova’da. Miting dağılırken son hamle geldi. Gündoğdu çıkışında barlarda bira içen, yemek yiyenlere taş, sopa ve şişelerle saldırdı “eli tabletli Ak gençler”. Linç olabilirdi. Polis barlardakileri çember altına almak zorunda kaldı. İkiye ayrılan ülkenin fotoğrafıydı İzmir mitinginden geriye kalan... İZLENİM tedi. “Aldığınız zekât paralarını nereye harcadınız” diye sorarak “Yalan yanlış şeyler basıp dağıtıyorlar. Bunun adı casusluktur” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Berkin Elvan’ın katilinin bulunması istemine karşı DHKPC’nin olayı üstlendiğini dile getirdi, “Sen değil miydin ‘Göster terör örgütünü, gidip üye olayım’ diyen” diye sordu. Erdoğan, “Pensilvanya’daki neoErgenekon” diye tanımladığı Fethullah Gülen’e ilişkin eleştirilerini de şu cümlelerle sürdürdü: “Ergenekon’la mücadele ettik, Pensilvanya’daki neoErgenekon’la da mü NeoErgenekon cadele edeceğiz. Neymiş inzivaya çekilmiş. Bu nasıl bir inziva? Oradan alüfte, yani aşüftenin benzerini takip ediyor. Sen hoca mısın, yoksa istihbarat örgütünün başı mısın? Oradan uluslararası gazetelere ülkesini karalayan röportajlar veriyor. Cumhurşbakanı’nın, Başbakan’ın telefonlarını dinleyip en mahrem devlet sırlarını kaydediyor. Bu casusluktur. Mahkemelerin yetkisi yok. Şimdi ‘Herkes konuştu, o sustu’ diyorlar. 5 ay önce ‘Densizliktir, Allah’ın gücüne gider’ dediği bedduayı kendisi yapıyor.” H A B ER VE FO T O Ğ R A FLA R: HAK AN Dİ R İ K , E M R E DÖK E R , OZ AN YA YMA N, ME TE KIZ IK l CHP lideri, Burak Can cinayetine işaret etti BAHÇELİ’DEN SAĞDUYU ÇAĞRISI: ‘Elektrikleri kim kapattı’ CHP lideri Kılıçdaroğlu ‘AKP’nin devleti nasıl soyduğu ortaya çıktı’ dedi Provokasyona gelmeyin KAYSERİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ülkenin yüzde 59’unun yoksulluk içinde olduğunu, 13 milyon kişinin ise açlık sınırında bulunduğunu belirterek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ülke sorunlarıyla ilgilenmediğini söyledi. Bahçeli, “O Arap ülkeleri ile Ortadoğu ile ilgileniyor. Bir Arap barışı tutturdu gidiyor. 17 Aralık’tan bugüne 90 gün geçti. Başbakan ‘bunlar montaj, komplo kurdular’ demekten başka bir şey demiyor” dedi. Seçim çalışmalarını Kayseri’de yürüten MHP lideri Bahçeli, Felahiye ilçesinde yurttaşlara seslendi. Ülkede 11 yıllık AKP hükümetinin uyguladığı sosyal ve ekonomik politikaların başarılı olmadığını öne süren Bahçeli, “Birçok sorun çözümsüzlüğe terk edilmiştir. Oylarımızı vicdanımızın süzgecinden geçirerek kullanmalıyız. Daha sonra da sandık başında oylarımıza sahip çıkmalıyız” dedi. Bahçeli, “Huzur içerisinde birlikte yaşayabileceğimiz bir zeminin oluşmasında yarar var. Her an her şart altında ajan provokatörler Türkiye’yi karıştırabilir. Bunlara aldanmamalıyız. Türkiye’yi huzur ve güven içerisinde ileriye taşımalıyız. Türkiye’de etnik ve mezhep temelli bir ayrışma var. Şu an ülkemiz bölünmenin eşiğinde. PKK 30 Mart seçimlerinden sonra 2014 yılını özerklik yılı olarak ilan edeceğini söylüyor. Bunlarında getirdiği çok yönlü sıkıntılar olacak” diye konuştu. Daha sonra Bahçeli, Sivas’ın Gemerek ilçesine giderek meydanda yurttaşlara seslenen Bahçeli, şunları söyledi: “44 milyon vatandaşımız yoksul. Kadın cinayetleri gittikçe artıyor. Kadına şiddetten dolayı yıkılan yuvaların sayısı gittikçe artıyor. Ama Başbakan Erdoğan ne yoksullukla ne de yıkılan yuvalarla ilgileniyor. O Arap ülkeleriyle, Ortadoğu’yla ilgileniyor.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Burak Can Karamanoğlu’nun öldürülmesiyle ilgili birçok soru işareti olduğuna dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “Burak Can nasıl öldürüldü? Elektrikler kapatıldı. Sonra silahlar patladı. Sonra ne dediler? ‘Katili Kılıçdaroglu’dur.’ Provokasyon budur. Bunlar elbette devlet eliyle yapılıyor. Burak Can’ın katili bulunmalı. A örgütü, B örgütü üstlendi diye olaydan kaçacak mısın? Katilleri bulacağınız yerde muhalefeti suçluyorsunuz” dedi. Kılıçdaroğlu, CNN Türk’te yayınlanan “Ne Oluyor” programına konuk olarak Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın mitinglerdeki üslubunu eleştirdi. Kılıçdaroğlu, 17 Aralık operasyonu sonrasında CHP’nin “Gülen cemaati ile flört ettiği” iddialarının sorulması üzerine, bu hareketle herhangi bir birlikteliklerinin söz konusu olmadığını söyledi. CHP olarak paralel devlete karşı olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, AKP hükümetini işaret ederek “Ama 17 Aralık operasyonu bize örtülü bir paralel devleti gösterdi. Yolsuzluk yapma konusunda, Başbakan’dan tutun aşağıdaki genel müdüre kadar paralel yapıyı gösterdi bize” dedi. Bakanlar hakkındaki yolsuzluk fezlekelerinin milletvekillerinin incelemesine açılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “Fezlekeleri ancak soruşturma komisyonuna açıklayabiliriz” sözlerine de tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Milletvekilleri neye göre el kaldırıp indirecekler? Yüce Divan’a gönderip göndermemek için? Bilmediği bir konuda el mi kaldıracak?” dedi. CHP’nin iktidara gelmesiyle çözüm sürecinin biteceği yönünde iddiaların anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Hayır efendim. Türkiye’nin temel sorunudur ve bu sorunun çözülmesi lazım” dedi. Halk, sayelerinde fakirleşti KARAMAN/ANTALYA (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “17 Aralık Şebi Arus günü, Mevlana’nın Hakk’a yürüdüğü gün bütün bir Türkiye değişti ve yeni bir tablo çıktı ortaya. Türkiye Cumhuriyeti’nde hükümet koltuğunda oturanların devleti nasıl soydukları ortaya çıktı” dedi. Partisinin Karaman’da AkTekke Meydanı’nda düzenlediği mitingde yurttaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, hükümete yolsuzluk ve rüşvet soruşturması üzerinden yüklendi. “Bir şeyi unutmayın, siyasetçi zenginleşirse halk fakirleşir” diyen Kılıçdaroğlu, rüşvet ve yolsuzlukların ortaya çıktığını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Siyasetçi kendisi için, çocukları, ailesi için çalışıyor. Halk için çalışmıyor. Halka gelince din iman edebiyatı, köşeyi dönünce han hamam ona, vatandaşa laf. 30 yıl, 40 yıl prim ödeyen emekli aldığı aylıkla geçinemiyor. Diyorlar ki, 17 Aralık’ta darbe yapıldı. Karaman’ın vicdanına, özellikle AdaAntalya’ya bir sonraki gelişinde başbakan olarak geleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, miting alanındaki bir pankartta yazılı olan “Şerefimizle gaz yedik ama haram yemedik” sloganını okuyarak şunları söyledi: “Şimdi siz bu sloganı atarsanız, o gider patentini alır, siz bir daha atarsanız sizden parasını ister. Para bunun için her şeydir” dedi. Miting alanında, “Sizin çocuklar çaldı, bizim çocuklar öldü” yazılı pankartı da okuyan Kılıçdaroğlu, “Ölen çocukların tamamı bizim çocuklarımızdır, ölen çocukların ailelerinin acısı, bizim acımızdır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, çiftçinin bugün mazotu 5 liradan aldığını, dünyanın en pahalı mazotunu Türk çiftçisinin kullandığını ifade ederek, CHP iktidarında mazot 1.5 lira olacağını sözünü verdi. let ve Kalkınma Partisi’ne oyveren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum; ayın 30’unda sandığa gideceğiz, elinizi vicdanınıza koyun ve oyu öyle kullanın” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, partisinin Karaman Belediye başkanı adayı Merih Ünver’i kürsüye çağırırken “Tornacı Mehmet Amca’nın bir kızı var, adı Merih. Sizin çocuğunuz, evladınız, ona sahip çıkın” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Ünver için özellikle kadınlardan destek istedi. Antalya’da Kepez Arena Spor Salonu yanındaki alanda düzenlenen mitingde yurttaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Diyorlar ki ‘CHP iktidara gelirse devleti yönetir mi?’ Böyle saçma soru ilk defa görüyorum. Devleti kuran partiye ‘yönetebilir mi’ diye sorulur mu? Devleti kuran parti CHP değil mi?” dedi. ‘Tümü bizim çocuklarımız’