03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin yeni paketinden rüşvet operasyonu sanıklarına koruma çıktı 5 Sırtında minik yavrusu... Kar altındaki toprağa gömmeye gidiyor... Otopsi, suç duyurusu falan da yapılmış. Benim ülkemde Ethem Sarısülük’ü beylik tabancasıyla öldüren polis memuruna sadece “kıdem durdurma cezası” verilirken, Gezi Direnişi’ne katılan gençler “terör örgütü” yaftasıyla suçlanırken, mezralarda minikler ölürken, hayatın sayfalarında “kahır ve acı”, bir bıçak gibi insanın etine sokuluyor şairin dediği gibi. Yollarda yaprak döküntüleri, çocuk ölüleri, ağlayan analar, babalar, kardeşler... Kıpkırmızı bir su akıyor gecenin içinden! Bir alev yükseliyor tepelerden! Yollar kandan kapanmış! Ölüm minik bedenleri vurmuş! Söyle ey hayat, ey insanlık ne yazarsın? Kardan gözyaşlarına batmış bir aşk, bir özlem insanlığa dair. HHH Bir ağıt örtülü havada! Borges’in o değişken dünyası içinde havayı solurken, yolsuzluk batağına saplanırken, bunca ikiyüzlülük ortadayken, bir çocuğun ölümü onları ilgilendirir mi? Dolunayın büyük aydınlığı içinde parçalanmış bir yürek, bir fotoğraf, minik ölü bir beden... Bakın son yolculuğuna gidiyor! Biz kelimelerin içinde seyretmeliyiz dünyayı umutlarımızı yitirmeden. Hep birlikte haykırmalıyız: “Çocuklar ölmesin tüm dünyada, güzel yarınları görsün!” Bu bir istek! Bu kin ve nefret! Acılar! Yıkımlar! Yeter artık! HHH O fotoğrafa bakıyorum uzun uzun... Bir beyaz çuval, belki bir çarşaf... İçinde minik Muharrem’in ölü bedeni... Yollar karla kaplı... Onu gömmeye götürüyor, ailesiyle birlikte... Fotoğrafta baba ve çocuk var... Yardım gelmedi, çocuk öldü! Suriye’de, Somali’de dünyanın pek çok yerinde de çocuklar ölüyor savaştan, yoksulluktan, açlıktan... Van’ın Gürpınar ilçesinin bir mezrasından... Sessiz bir çığlık duyuyor musunuz? Çocuklar ölmesin çocuklar!.. Yolsuzluğa ‘zırh’ AYŞE SAYIN ANKARA AKP’nin yeni yargı paketinden 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sanıklarına güçlü “koruma zırhı” çıkarken, Ergenekon ve Balyoz gibi siyasi davalarda “yeniden yargılama” yolu açılmadı. Savcıların kararlarını uygulamayan emniyet müdürlerine soruşturma izni yetkisi Adalet Bakanı’na veriliyor. AKP, yeni yargı paketinin “demokratikleşme” paketi ile birleştirilmesinden de vazgeçerken, yasa önerisinin salı günü TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülmesi kararlaştırıldı. AKP ÖYM’lerin kaldırılmasını da içeren 22 maddelik yeni yargı paketini TBMM Başkanlığı’na sundu. AKP’nin teklif olarak sunduğu düzenlemede, 17 Aralık “yolsuzluk ve rüşvet” operasyonu sanıklarını güvence altına alacak önemli düzenlemelere gidildi. Yasa önerisi ile getirilen düzenlemeler şöyle: TMK yerinde kaldı: Başbakan Tayyip Erdoğan, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) tamamen kaldırılacağını ve bazı hükümlerinin Türk Ceza Yasası’nın içine konulacağını açıklamıştı. Ancak paketin açıklanmasıyla bu durum gerçekleşmedi. Yasa önerisi ile sadece TMK’nin 10. maddesinde görev alanları düzenlenen özel yetkili mahkemeler kaldırılıyor. Yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu mahkemelerde devam eden davalar ağır ceza mahkemelerine gönderilecek. Düzenleme ile; Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişiler ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ise saklı kalacak. Soruşturmalar başsavcılığa: ÖYM’lerde görevlendirilen ve cumhuriyet savcıları tarafından yürütülen soruşturma dosyaları, kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte yetkili cumhuriyet başsavcılarına devredilecek. Düzenleme ile TMK kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve 10 yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlendiriliyor. Tutukluluk üst sınırı 5 yıl: TMK’nin 10. maddesi yürürlükten kaldırıldığı için Çocuklar Ölmesin!.. Bir fotoğraf çok şeyi anlatır insana... Sevgiyi! Aşkı! İhaneti! Hayatı! Ölümü! Her şeyi ama her şeyi... Sabah sabah bazı gazetelerin birinci sayfalarında yer alan o fotoğrafı görünce, Türkiye’nin öteki yüzünü gördüm bir kez daha... Ülkelerin, kentlerin iki yüzü vardır... En gelişmiş ülkelerde de görürsünüz “öteki yüzleri”, en geri kalmış yoksul ülkelerde de... Benim, sizin gördüğünüz fotoğraf Van’ın Gürpınar ilçesinin Çeli mezrasında yaşayan 3 yaşındaki Muharrem’in çuvala konmuş ölü bedeninin babası tarafından sırtında taşınmasıydı. Muharrem hastalanmıştı... Ateşi geç saatlerde yükseldi. Mezrayla bağlı olduğu Yalınca köyünün arası 16, Gürpınar’la 80 kilometreydi. Köy muhtarını aradılar, yardım istediler... Kar yolları tıkamıştı... HHH Çaresizlik içinde beklemeye başladı baba Abdullah Taş, eşi ve öteki çocukları... Ne giden vardı ne gelen... Çaresizlikten yıkılmıştı! Sabaha karşı iki sularında üç yaşındaki minik Muharrem her şeyden habersiz, bu dünyadan çekip gitti. Haberi baştan sona okumaya hiç gerek yoktu... Gazetelerin birinci sayfasındaki o fotoğraf, her şeyi anlatıyordu insana. Elbet insan sevgisi olana! Yaşamın atlası, bilinç, sağduyu, insan olmanın bedeli... Birer çocuk mezarına dönüyordu benim yurdumun, başka ülkelerin yoksulluğa kanat çırpan o vadilerde yaşayan insanların toprak damlı küçük evleri. Bilinçsizliğin sarmalında yaşayan halkların bedeli gibi... Kahire’de Nil kıyısında o görkemli hayat, içerilerde milyonlarca yoksulun yaşadığı mezar evler. Fark etmiyordu? HHH Bir baba, sırtında beyaz çuvalla... Belki beyaz bir çarşaf... TELEFON DİNLEMELERİ SİL BAŞTAN Yasa teklifi Meclis’ten geçip yürürlüğe girdiği anda mevcut teknik takip ve telefon dinleme işlemleri durdurulacak. Savcılık, yasanın yürürlüğe girdiği günden itibaren 15 gün içinde yeniden dinleme kararı almak zorunda kalacak. Savcılık, yeniden dinleme kararı almazsa dinlemeye devam edilemeyecek. Bu madde TMK savcılıkları tarafından hükümet aleyhinde yürütülen soruşturmalardaki dinlemelerin önlenmesine neden olabilecek. Suç örgütüne dinleme yok: Şüpheli ve sanığın telefon dinlemelerine de önemli sınırlamalar getiriliyor. Bu çerçevede, CMY’nin 135. maddesinde düzenlenen “iletişim tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması” başlıklı maddesinde yapılan değişiklikle, dinleme kararlarının süresi kısaltılıyor. Bu kapsamda süre 3 aydan 2 aya indirilirken, bir defaya mahsus uzatma kararı da 1 ayla sınırlanıyor. Mahkemelerin suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili gerekli görülmesi halinde, “müdeaddit defalar” dinleme kararı alması da engellenerek, bu süre toplam 3 ayla sınırlanıyor. Getirilen en önemli düzenlemelerden birisi ise “suç işlemek amacıyla örgüt kuranlar”la ilgili mahkemelerin telefon dinleme kararı alması engelleniyor. Bu durumda 17 Aralık gibi konusu 220. madde olan soruşturmalarda dinlemenin ve mal varlığına el konulmasının önü kesildi. lere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı aranacak. Zorunlu halde dinleme: Yasal dinlemeye de sınır getiriliyor. Bu kapsamda şüphelilerin dinlenmesine, ancak suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde edilmemesi durumunda veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde başvurulabilecek. Polise bakan zırhı: CMY’nin “cumhuriyet savcılarının görev ve yetkilerini” düzenleyen 161. maddesinde değişiklik yapılarak, en üst dereceli kolluk amirleri hakkındaki soruşturma ve kovuşturma izni Adalet Bakanı’na verilerek, bu amirler hakkında doğrudan savcılar tarafından soruşturma yapılması engelleniyor. Böylece 17 Aralık operasyonunda olduğu gibi savcının talimatlarını yerine getirmeyen polis şeflerine bakan izni olmadan soruşturma açılmamayacak. GÖZALTI İÇİN SOMUT DELİL CMK’deki gözaltı koşulları da daha “somutlaştırılıyor.” Buna göre mevcut yasada gözaltı için “suçun işlediğini düşündürecek emareler” yeterli görülürken, pakette gözaltı için “somut delil” koşulu aranacak. Tutuklama için de “suç şüphesinin varlığını gösteren olgular” yerine de yine somut delil aranması hükme bağlanıyor. Arama ve el koyma işlemlerinde ise “makul” sebepler yerine, “somut delillere dayalı kuvvetli” nedenler olması gerekiyor. MALA TEDBİR ZORLAŞIYOR Paket ile mahkemelerin malvarlıklarına tedbirel koyma kararları zorlaştırılıyor. Bu kapsamda şüpheli veya sanıkların malvarlıklarına el koyma işleminde BDDK, SPK, MASAK, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumlarından, bu malların suçtan elde edildiğine dair rapor alınması zorunlu hale getiriliyor. bu terör suçlarında tutukluluk sürelerinin iki katı uygulanabileceği hükmü de yürürlükten kaldırılmış oluyor. Tutuklanma süresi 10 yıldan 5 yıla indiriliyor. ‘Tape’, dinleme, el koyma önlemi: Yapılan düzenleme ile hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydedenler, yayanlara dönük cezalar iki katına çıkarılıyor. Buna göre hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kişilere verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan bir yıla çıkarılıyor ve 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Bu verileri yayanlara verilecek ceza ise 2 yıldan başlayacak ve 4 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Suçun konusunun, ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri halinde olması halinde ise verilecek cezalar 2 kat artırılabilecek. Telefon, ortam dinleme ve mal varlığına tedbir kararlarında ise mahkemelerin “oy birliği” kararı aranacak. Bilgisayar harddiskinin kopyalanması dijital verilerin alınmasına suç işlendiğine ilişkin somut delil GÖREVE İADE YOLU KAPALI Getirilen düzenlemeyle, görevden alınan kamu görevlilerinin Danıştay’a başvurarak göreve iadeleri zorlaştırılıyor. Getirilen düzenleme ile artık kamu görevlileri ile ilgili görevden alan idarenin savunmasının alınması zorunlu hale getiriliyor. Böylece Danıştay, 17 Aralık operasyonunda görevden alınan polis ve diğer kamu görevlileri hakkında ilgili idarenin savunması alınmadan “yürütmeyi durdurma” kararı veremeyecek. CHP’den özel yetkili mahkemelerin kaldırılması dışında destek yok ‘Yakınlarını aklama paketi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, dinleme ve izlemelerin güçleştirilmesi, tutukluluklarda sürenin aşağı çekilmesinin de içinde yer aldığı pakete CHP’den destek gelmedi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Bu bir aklama paketidir. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını, oradaki soruşturulan kişileri, bakanları, yakınlarını, hükümetin bazı mensuplarını aklama paketidir” dedi ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılması düzenlemesi dışında pakete destek vermeyeceklerini açıkladı. Hamzaçebi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Bu bir aklama paketidir. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını, oradaki soruşturulan kişileri, bakanları, yakınlarını, hükümetin bazı mensuplarını aklama paketidir. Bu paketi birkaç olumlu düzenlemesi dışında kesinlikle kabul etmiyoruz. Ama anlaşılıyor ki hükümet ‘özel yetkili mahkemeleri kaldırıyorum’ diyerek şemsiyesinin altına dünya kadar kirli çamaşırını saklamıştır” dedi. “Birinci rüşvet soruşturmasında mahkemenin vermiş olduğu tedbir kararları, bu kanunun yürürlüğünden sonra yeniden oybirliği ile karar verecek olan mahkemelere götürülecektir” diyen Hamzaçebi, 30 günlük süre içinde tedbir kararı yenilenmez ise mal varlığındaki tedbirlerin kalkacağına dikkati çekerek “Birinci rüşvet soruşturmasında kimlerin mallarına tedbir konulduğu gayet iyi bilinmektedir. Kabulü mümkün değil” ifadesini kullandı. Paketle birlikte gelen, tutukluluk süresinin 10 yıldan 5 yıla indirilmesi düzenlemesine ilişkin Hamzaçebi, “Balyoz, Ergenekon hükümlülerine hiçbir olumlu katkısı olmayacaktır. Mağduriyet devam edecektir. Onların duygularıyla Sayın Başbakan oynamıştır” diye konuştu. Yeniden yargılamayla ilgili pakette hiçbir şey olmadığına vurgu yapan ve Hamzaçebi, “Hükümet yeniden yargılamayı unutmuştur. Öyle anlaşılıyor ki hükümet bu konuda herhangi bir düzenleme yapmayacak. Bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne bel bağladığını düşünüyoruz” dedi. AKP’ye yakın isimler de villalar için ‘yıkılsın’ demiş ABD’li Türkiye uzmanı Henri Barkey: Washington ‘Gülen Başbakan duymasın! EMRE DÖKER İZMİR Başbakan Tayyip Erdoğan’a armağan edildiği öne sürülen Urla Zeytineli’ndeki villalarla ilgili İzmir İl Özel İdaresi Encümeni tarafından alınan yıkım kararında, AKP’ye yakın isimlerin imzasının da bulunduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre İzmir İl Özel İdaresi Encümeni, Urla Zeytineli köyünde 1. derece sit alanına Ahmet Latif Topbaş, Kadir Boyacı, Hayri Boyacı, Kadir Boyacı, Mustafa Topbaş, Abidin Topbaş, Afif Topbaş, Halit Çizmeci tarafından yaptırılan villaların yıkılması için 29 Şubat 2012 tarihinde karar aldı. Encümende, 5 seçilmiş il genel meclis üyesiyle, 6 atanmış bürokrat bulunuyor. Bu nedenle seçilmişler alınan kararlarda fazla bir varlık gösteremiyor. Zeytineli’ndeki villara ilişkin para cezalarında ve yıkım kararlarının tamamında da AKP’ye yakın isimlerin imzasının bulunması dikkat çekti. AKP’den geçen yerel seçimde Güzelbahçe Belediyesi başkan adayı olan İzmir İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İrfan İçöz ile AKP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Fehmi Koru’nun kardeşi Vecdi Koru, bu villaların yıkımı yönünde onay vermiş. İçöz ve Koru’nun yanı sıra CHP’li üyeler Gönül Ayaz, Onur Koçanalı, Tevfik Ersöz, Ali Demirel, Erol Soyuer ile imar daire başkanı Leysa Gürsel, altyapı daire başkanı Nurettin Yıldız, insan kaynakları daire başkanı Ramazan Kaya’nın da imzası var. darbesi’ne inanmıyor Dış Haberler Servisi Lehigh Üniversitesi öğretim üyesi Türkiye uzmanı Henri Barkey, AKP’nin “darbe” olarak tanımladığı operasyonlardan Gülen cemaatini sorumlu tutmasına ABD yönetiminin katılmadığını söyledi. İngiliz Yayın Kurumu BBC’ye konuşan Barkey, ABD yönetiminin “hiçbir şekilde darbe söylemine inanmadığını” belirterek, “Gülen hareketinin Türkiye’deki etkisi kabul edilse de Amerikalılar, 12 yıldır Meclis’te çoğunluğa sahip olan bir iktidarın, şimdi kötü giden hemen her şeyi Gülen’e bağlamasına şaşırıyor” dedi. Barkey’nin ABD yönetimi çevreleriyle yakın ilişkiler içinde olduğu hatırlatılan haberde, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinin, darbe kelimesini kullanmadığına, bunun yerine “yolsuzluk dosyası” dediklerine dikkat çekildi. Geçen hafta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sabahatv satışına ilişkin iddialar nedeniyle Celal Koloğlu’nu Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanlığı’ndan istifaya çağırmasının ardından, İNTES’in geleneksel toplantısı da tarihinde ilk kez basına kapatıldı. Karar, toplantının konuşmacısı olan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan için de sürpriz oldu. Toplantıya da katılmayan Koloğlu’nun tavrı İNTES içerisinde tartışma yarattı. Koloğlu’nun, önümüzdeki günlerde başkanlıktan istifa edebileceği öğrenildi. Koloğlu basının önüne çıkamadı Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’nun kızı için söylediği sözler şaşkınlık yarattı ‘İşe alırken sordular’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Vergi cezası veya başka türlü cezalarla şirketler üzerinde baskı kuran, ihale yasası onlarca kez değişen bir ülkeye yabancı sermayenin gelmesi mümkün değildir” diyen TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ı “vatan hainliğiyle” suçlayan Başbakan Tayyip Erdoğan, haklarında yolsuzluk iddiası bulunan işadamlarını savunurken “Bu insanları böyle bir sürece sokarsanız onlar da demoralize olacak ve müteşebbis ruhları zedelenecektir. Şimdi böyle bir ülkede yatırım yapabilir misiniz?” dedi. Erdoğan ayrıca, cemaati kastederek “30 Mart’tan sonra yeni siyasi aktörler ortaya çıkabilir, 2015 seçimine hazırlık yapanlar var” dedi. Erdoğan, Almanya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Vakıfbank’tan istifa eden kızı Zeynep Kılıçdaroğlu’nun işe başladığı sırada kendisine görüşünün sorulduğunu, kendisinin de “Hayırlı olsun” dediğini anlatan Erdoğan şunları söyledi: “Bizim iktidarımız dönemin Washington’ın ileri gelen düşünce kuruluşlarının birinde Türkiye ile ilgili kapalı bir toplantı yapıldığını da yazan BBC’ye göre, toplantıya katılan ABD’li yetkililer, “Kamuoyu önünde Türkiye’deki gelişmelerle ilgili söz söylemekten kaçındıklarını ama uyarılarını kapalı kapılar ardındaki Türk muhataplara ilettiklerini” anlattılar. BBC’nin haberinde, “Türkiye dışında ve ABD’de, AKP hükümetinin cemaat yapılanmasına zarar verebilmesi kolay görünmüyor” yorumu yapılırken “Hareketin 17 Aralık’tan itibaren yurtiçinde olduğu kadar uluslararası arenada da dini ve sosyal bir hareketten ziyade siyasi bir iktidarı yerinden etmeye çabalayan bir hareket gibi görülmeye başlanmasının, harekete imaj açısından ciddi zarar verdiği algısı hâkim” denildi. de senin kızın Vakıfbank’a girdi. O dönemin genel müdürü, konuyla ilgili olarak bu benim kulağıma geldiğinde, bunu bana arkadaşlar sordular. ‘Çok farklı yerlere çekilir. Madem geliyor, hayırlı olsun’ dedim. Şimdi bakın tam bu TÜRGEV olayı oldu, çok enteresan, kızı Vakıfbank’tan istifa etti. Niye istifa ediyor? Sen orada bir rakam açıklıyorsun. ‘Bu para nereden geldi?’ diyorsun. Bir defa hiçbir bankanın kasasında gayri resmi para bulunmaz. Ve bu, o vakfın hesabıdır. Nereden geldiği hepsi orada bellidir.” 183 polisin daha görev yeri değişti KOCAELİ / ADANA (Cumhuriyet) 17 Aralık operasyonunun ardından Emniyet’te görevden almalar sürüyor. Kocaeli Emniyeti’nde aralarında amirlerin de olduğu 157 personelin görev yeri değişti. Adana’da ise MİT’e ait TIR’ların silah taşıdığı iddiasıyla durdurulması emrini veren TMK’nin 10. maddesi ile yetkilendirilmiş hâkim ve cumhuriyet savcılarının koruması olan 22 polis de görevden alındı. Kütahya’da da 4 şube müdürünün görev yerleri değişti. Hasan Ruhani: Yolsuzluk çok büyük TAHRAN (DHA) İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Türkiye’deki 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan işadamı Rıza Sarraf’ın İran’daki ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani’yle ilgili yolsuzluk dosyası için “Neden bu kadar petrol bir kişiye verildi, anlamakta zorluk çekiyorum. Rakam çok büyük. Yaklaşık ülkenin bir aylık tüm geliriyle eşittir” dedi. Zencani, Ruhani’nin yolsuzlukla mücadele talimatının ardından 30 Aralık’ta tutuklanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle