Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2014 CUMA 12 ve Jandarma Kriminal Dairesi ‘fotokopi üzerinden inceleme yapılamayacağını’ bildirdi. Kaldı ki belgede tarih yoktu. Belgeyi açıklayanlar ‘Nisan’ dediler ama neye dayandırdıklarını söyleyemediler. ‘Sızdırıldığı’ söylenen belgede kullanılan yazım kuralları Başta eski Genelkurmay TSK’nin yazım tekniklerine de Başkanı Orgeneral İlker uymuyordu. Başbuğ olmak üzere 119’u Bazı gazeteler Albay Çiçek’in emekli, 262 subay ve astsubay çeşitli imzalarından belgenin “darbe” iftirasıyla içeriye tıkıldı. gerçek mi yoksa ‘fabrikasyon Öküz öldü, ortaklık bozuldu. (sahteuydurma)’ mu “Paralel devlet” ayrıştı! AKP’yi olduğunu saptamaya çalıştılar. iktidara taşıyan Feto Efendi, Genelkurmay, Albay Çiçek’in de Tayyip Efendi “Düşman kullandığı iki bilgisayar dahil 14 Kardeşler” filminin başrolüne bilgisayarın ‘sabit belleklerini’ soyundular! 17 Aralık olayları inceletti. ‘Özgün belgenin’ patladı. izine rastlanamadı. Belgenin Tayyip Efendi’nin tayfası ‘fabrikasyon (sahte)’ olduğu “Orduya kumpas kuruldu!” dedi. yargısına varıldı! Ardından ilginç açıklamalar Kaldı ki ‘özgün’ belgenin, aynı patladı. Örneğin TÜBİTAK, tarihte karargâhta kullanılan kanıtlarından biri olan “5 No’lu kâğıda uyumu, kullanılan bellek” hakkında şu açıklamayı mürekkebi, imzanın kuruma yaptı: “Bazı dosyaların süresi dahi artık bilimsel 28.07.2009 tarihinden sonra, olarak ‘yazıbilimcilerince’ sistem saati daha eski olan saptanabiliyordu! bilgisayarlardan aktarıldığı 17 Temmuz 2009’da değerlendirildi!” (http://hhmemis.blogspot. Açıklamayı Genelkurmay com) adlı sitede ‘ıslak imza Başkanı Orgeneral Necdet makinelerinden’ Özel’in “5 söz ediliyor, No’lu bellek” Islak imza makinesi. bunları soruşturmasını pazarlayan iki başlattığı ABD firması haberi izledi. hakkında Sanıkların bu bilgi veriliyor, gelişmeler iki Fetocu üzerine ilgili polisin bu mahkemelere makinelerden başvurdukları Türkiye’ye haberleştirildi. iki adet Bunlardan getirdiğine dikkati çekiliyordu. biri de “ıslak imza kurbanı” ‘www.signaturemachine. Albay Dursun Çiçek’ti. 30 com’ ve ‘www.realsig.com’ Ekim 2009’da bu köşede adlı bu internet sayfalarında yazdıklarınızı anımsatmak yer alan firmalardan birincisinin isterim: adı ‘imzamakinesi’, ötekisinin “Galiba ‘belge’ olayında tüm ise ‘gerçekimza’ anlamına yollar Roma yerine, bu kez geliyordu.” ABD’de Virgina eyaletindeki Bu firmalar Feto’nun ‘Dürüstbelgegeçer!’ adlı karargâhına taş atımı bir yere çıkıyor! 12 Haziran uzaklıktaydılar! O zaman 2009’da Taraf gazetesinde Genelkurmay Askeri Savcılığı’na TSK’de hazırlandığı bildirilen ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ konunun soruşturulması emrinin verildiği, belgenin adlı gizli belge kamuoyunda ‘bomba’ gibi patladı. Bombanın Genelkurmay’ın herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin ‘kurusıkı’ niteliğinde olduğunu Genelkurmay Başkanı Orgeneral bir kanıya ulaşamadığı da açıklanmıştı. Ama kurt kuzuyu İlker Başbuğ ‘kâğıt parçası’ yemekte kararlıydı. Başbuğ da sözleri ile açıkladı. Genelkurmay’da görevli Albay Çiçek de tutuklandı. Ergenekon davasının ilk 3 Dursun Çiçek imzalı belgeye yıl yargıçlığını yapıp Bolu’ya göre, TSK, ‘AKP ve Fethullah atanan Köksal Şengün, Gülen’e karşı mücadele planı’ dün “Ergenekon diye bir hazırlamıştı. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak örgüt yok…” dedi. “Paralel üzere AKP’liler, TSK’yi topa devletin” iktidar kanadı da tuttular. bu olayları biliyordu, şimdi Belge, Türkiye Bilimsel ve günah çıkartmak için tutukluluk Teknolojik Araştırma Kurumu’na süresini 10 yıldan 5’e indirmeye (TÜBİTAK) gönderildi. Kurum hazırlanıyor! DIŞ HABERLER [email protected] Sahtecilik Başa Bela! Kıbrıs’ta müzakereleri Rum hükümetinde taslak çatlağı yeniden başlatacak “Ortak Metin”, koalisyonu krizin eşiğine getirdi REŞAT AKAR LEFKOŞA Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakerelerin yeniden başlaması amacıyla Rum tarafının üzerinde ısrarla durduğu “Ortak Metin” konusunda henüz kesin bir anlaşmaya varılmadı. Ancak, ortaya çıkan son taslak Rum hükümetinde çatlağa yol açtı. Rum lideri Nikos Anastasiadis’in onayladığı taslak metin, koalisyonun küçük ortağı fanatik DİKO partisinden sert tepki gördü. Fileleftheros gazetesinin haberine göre, hükümetten ayrılma tehdidinde bulunan DİKO, taslağın içeriğini kabul edemeyeceklerini bildirdi. Hükümetin büyük ortağı DİSİ’den destek alan Rum lideri Anastasiadis, yaşadığı sıkıntıları aşmak amacıyla dün Atina’ya gitti. Anastasiadis, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, önceki gün Nuland ile bir araya gelmişti. (AA) Atina’ya hareketinden önce de Rum siyasi parti başkanlarıyla bir araya gelerek, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın girişimleri sonucu ileri aşamaya getirilen taslak hakkında bilgi verdi ve destek istedi. Rum tarafının dün Kuzey Kıbrıs Türk Cum huriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı’na, Birleşmiş Milletler (BM) kanalıyla “ortak açıklamaya” dair bir taslak daha ulaştırdığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu aracılığıyla yapılan yazılı açıklamada, “Bilindiği üzere Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının ‘ortak açıklamaya’ ilişkin karşılıklı olarak yapmış oldukları öneriler masadadır” denildi. “İki tarafın bu önerilerini bir orta noktada buluşturmak amacıyla yapılan girişimler çerçevesinde ilgili taraflarla müzakere etmeye devam ediyoruz” denilen yazılı açıklamada, “Bu çerçevede bu sabah tarafımıza, Birleşmiş Milletler kanalıyla geçmişte olduğu gibi ‘ortak açıklamaya’ dair bir taslak daha ulaştırılmıştır” ifadesi kullanıldı. Cumhurbaşkanlığı açıklamasında “Her zaman olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını gözeterek gerekli değerlendirmelerimizi yapacak ve kamuoyumuzla paylaşacağız” denildi. Kıbrıs’ta tarafların üzerinde uzlaşamadığı en önemli başlık “egemenlik” konusunda. Rum tarafı “Tek devlet ve tek vatandaşlık” istiyor, Kıbrıs Türk tarafı ise “gerektiğinde” egemenlik hakkını kullanarak ayrılma kararı alınabilecek bir ifade üzerinde duruyor ve aylardan beri bu ifade üzerinde uzlaşı sağlanamıyor. Anlaşmazlık konuları İtalya açıklarında son 24 saat içinde 1123 AFGAN MECLİSİ ONAYLADI göçmenin kurtarıldığı açıklandı. Sahra Altı Afrikası’ndan oldukları öğrenilen ve 8 botla İtalya’ya ulaşmaya çalışan göçmenler, Lampedusa Adası açıklarında bulundu. Kadına dayağa izin geliyor Dış Haberler Servisi Afganistan’da meclisten geçen, kadınların dövülmesine izin veren yasa Cumhurbaşkanı Hamid Karzai’nin onayını bekliyor. Yeni yasa erkeklere herhangi bir adli soruşturma endişesi duymadan eşlerinin yanı sıra çocuklarını ve kız kardeşlerini dövme hakkı tanıyor. Yasa aynı zamanda, suçlanan kişinin akrabalarının, taciz ve benzeri durumlarda tanıklık etmelerini engellemeyi de içeriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Karzai’ye tacize uğrayan kadınların yasal hak arama şansını ortadan kaldıran yasayı imzalamaması çağrısında bulunurken, ülkedeki sivil toplum ve kadın hakları örgütleri de yasaya tepki gösterdiler. Afganistan’da yaşanan kadına yönelik şiddetin büyük çoğunluğunun aile içinde yaşandığını ve yasanın onaylan Kadına dayak izni Karzai’nin imzasını ması halinde, kur bekliyor. (REUTERS) banların susturulacağını belirten Afgan Kadınlar Derneği yöneticisi Manizha Naderi, “Yasa ile kadına karşı şiddet davalarının devam etmesi imkânsızlaşacak. En savunmasız toplum, şimdi adalete kavuşamayacak” dedi. Afganistan Kadınlar ve Çocuklar İnsani Yardım Örgütü de Karzai’nin yasayı mevcut haliyle imzalamaması için ricada bulunacaklarını bildirdi. Boğularak can verdiler Fas’ın kuzeyinden İspanya’nın özerk bölgesi Ceuta’ya yüzerek ulaşmak isteyen, aralarında kadınların da bulunduğu 11 göçmen boğularak hayatını kaybetti. Yetkililer, Sahra Altı Afrikası kökenli yaklaşık 400 göçmenin Ceuta’ya ulaşmaya çalıştığını, bunlardan 200’ünün sahildeyken Faslı yetkililer tarafından durdurulduğunu bildirdiler. Göçmenlerden 13’ünün kurtarıldığı, diğerlerini aramakurtarma çalışmalarının sürdüğü duyuruldu. ‘İstanbul entrikaları!’ Türk siyasasını çok iyi izleyen, araştırmacı ve birkaç düzine kitabı olan Barry Rubin (64) pazartesi günü kansere yenildi. Rubin’i 1989’da Nev York’ta tanıdım. Ziyaretime geldi. “İstanbul Intrigues (İstanbul Entrikaları)” adlı kitabını verdi. Yıllarca sonra Türklerin düzenlediği uluslararası bir toplantıda Vaşington’da karşılaştık. Rubin Sonrasında çeşitli iletilerini gönderdi. Rubin ABD’de doğdu, İsrail’e yerleşti. Orada “Uluslararası Sorunlarda Küresel Araştırma Merkezini” kurdu. Radikal, Zaman, Referans gazetelerine yazdı. Esas anlatmak istediğim “İstanbul Entrikaları” kitabıdır. Bu kitabı değerli meslektaşım Selim Atalay dilimize Milliyet Kitapları’ndan kazandırdı. Yayınevi kapanınca yeni baskıları yapılamadı. Dünya Humpherty Bogart ve Ingrid Bergman’ın oynadıkları “Kazablanka” filminden dolayı, bu kenti 2. Dünya Savaşı’nın casusluk merkezi sanır. Oysa savaşta tarafsız Türkiye’de 17 ülkenin casusları cirit atıyordu. Karargâhları İstanbul ve Ankara’da ise yabancıların gideceği başka yer olmadığı için Ankara Palas ve Beyaz Rus Karpiç’in lokantasıydı. Amerikan, İngiliz ve Alman belgelerinden yararlanılan kitapta söz edilen Türkiye’ye demir atmış casuslar arasında kimler yoktu ki? Örneğin sonra ABD’de Merkezi Haber Alma Örgütü’nü (CIA) kuracak olan Allen Dulles. Yıllarca sonra Ruslara köstebeklik yapacak olan İngiliz Gizli Servisi’nden Kim Philby. Kitabın kahramanları arasında Benito Mussolini’nin Vatikan’ın temsilcisi olarak İstanbul’a sürdüğü Kardinal Angelo Giuseppe Roncalli… Roma’ya döndüğünde 23. Jean adıyla papa olacaktı. Günümüzde Harbiye’de bir sokak adını taşıyor. Adolf Hitler’in başbakanı iken Ankara’ya büyükelçi atadığı Franz von Papen’in görevi, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü“tarafsızlıktan” uzaklaştırmaktı. Roncalli’nin “İyi bir Katolik” dediği Papen ile dostluğu vardı. Eşi Martha, Roncalli’nin kilisesini siler süpürürdü! Kitapta Von Papen’e Ankara’da yapılan suikast girişimi de anlatılıyor. Kuşkusuz en ilginç olay, filmlere de konu olan İngiliz Büyükelçisi Sir Hughe KnatchbullHugessen’in, sonra Çiçero adıyla anılacak, oda hizmetçisi İlyas Bazna’nın öyküsüdür. Elçinin banyoda sırtını bile keseleyen Çiçero, Alman istihbaratının verdiği fotoğraf makinesi ile çektiği “çok gizli” belgeleri Von Papen’ın adamlarına satıyordu. “Çiçero” dünyada bilinen en önemli 10 casusluk olayının başında yer alan kişi oldu. Yakın tarihimizin casusluk olayını anlatan, dönemin Türk Milli Emniyeti’nden övgüyle söz edilen bu kitabın yeni baskısı Türk okurlarına kazandırılmalıdır. Mülteci sayısı 6.5 milyona çıkacak SURİYE’DEN KAÇIŞ Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler (BM), Suriye’de 3 yıldır devam eden iç savaş nedeniyle evlerinden olanların sayısının yıl sonuna kadar 3.5 milyondan 6.5 milyona ulaşmasının beklendiğini duyurdu. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Suriye Bölge Koordinatörü Amin Avad, Suriye’deki çatışmalardan kaçan yaklaşık iki buçuk milyon Suriyelinin komşu ülkelere sığındığını hatırlatarak, Lübnan’da 900 bin, Türkiye’de 600 bin, Ürdün’de 590 bin, Kuzey Irak’ta 215 bin, Mısır’da 135 bin, Kuzey Afrika’da 20 bin, diğer ülkelerde de 30 bin Suriyeli mültecinin bulunduğunu belirtti. Avad, başka ülkelere yerleşen mülteciler ve Suriye içinde yerlerinden edilenlere yardım için bu yıl 6.5 milyar dolara ihtiyaç olduğunu söyledi. Mültecilerin yüzde 85’inin bulundukları ülkelerdeki kampların dışında yaşamaya çalıştığını dile getiren Avad, 8 bin çocuğun da ailelerinden koparıldığını vurguladı. Avad, Suriye’de halen evlerinde yaşayan, temel ihtiyaç maddelerine ulaşamayan 3 milyon kişi bulunduğunun da altını çizdi. Halep’e yardım için anlaşma Halep’e insani yardımın ulaştırılması ve sivil geçişlerine izin verilmesi konusunda BM ile Suriye arasında anlaşma sağlandığı duyuruldu. Humus’ta ise cezaevinin kontrolünün muhaliflere geçtiği, 3500 tutuklunun serbest bırakıldığı kaydedildi. ‘Çuvalcı’ komutan Genelkurmay’da BARKIN ŞIK ANKARA 2003 yılında Süleymaniye’deki Özel Kuvvetler Ofisi’ne baskın düzenleyerek 11 Türk subayının kafasına çuval geçiren Amerikan askerlerine komuta eden Orgeneral Raymond T. Odierno, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile Genelkurmay Karargâhı’nda bir araya geldi. Odierno, Süleymaniye baskını sırasında tümgeneral rütbesiyle Kerkük bölgesinden sorumlu olarak görev yapıyordu. İzmir’deki NATO’nun Kara Unsur Komutanlığı’nı ziyaret etmek için Türkiye’ye gelen Orgeneral Odierno, burada üs komutanı General Ben Hodges tarafından karşılandı. Odierno, burada “Bu komutanlığın Avrupalı ortaklarımız ve müttefiklerimizle ilişkilerimizin sürmesinde kritik bir önemi bulunuyor” değerlendirmesini yaptı. Temasları kapsamında Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulisi Akar ile de bir araya gelen Odierno, görüşmelerinin son UkrAyNALI MUHALİF Irak’ta kadınlar işkence altında Dış Haberler Servisi Irak’ta güvenlik güçleri tarafından yasalara aykırı olarak gözaltına alınan binlerce kadının işkence gördüğü ve cinsel tacize uğradığı bildirildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından yayımlanan “Kimse Güvende Değil: Irak Ceza Yargılaması Sisteminde Kadınlara Yönelik İhlaller” başlıklı raporda, kadınların sadece kendi işledikleri suçlardan dolayı değil, eşlerinin ya da erkek akrabalarının faaliyetleri hakkında sorguya çekilmek için de gözaltına alındığı belirtildi. Özellikle erkek şüphelilerin akrabaları olan kadınların arama emri olmadan gözaltına alındığı ve cinsel taciz tehdidi, akrabalarının önünde tecavüz, elektrik şoku, baş aşağı asma, dayak ve falakaya maruz kaldıkları kaydedildi. Gözaltında tutulan kadınlarla yapılan görüşmelere dayanarak hazırlanan raporda, kadınların büyük bir kısmının, okumalarına dahi izin verilmeden imzalatılan itiraf belgeleriyle suçlandıkları vurgulandı. Raporda, sayılarının 4 binden fazla olduğu bildirilen kadınların büyük kısmının Sünni olduğu belirtildi. ‘Çarmıha gerip kulak kopardılar’ Dış Haberler Servisi Ukrayna’da kaçırılıp işkence gördükten sonra ülkeyi terk eden muhalif aktivistlerden Dmitro Bulatov, Amerikan ajanı olduğunu “itiraf etmesi” için çarmıha gerildiğini, dayanamayıp ABD Büyükelçisi’nden 50 bin dolar aldığını “itiraf ettiğini” söyledi. Litvanya’da bulunan Bulatov, kamera önünde yapılan işkence sırasında acıya dayanamadığını ve kendisini bir kapıya çivileyen saldırganlara “Beni öldürün” diye yalvardığını anlattı. Kendisini kaçıran kişilerin Rus ajanı olduklarını iddia eden Bulatov, saldırganların kulağından bir parça kopardıklarını da belirtti. Bu arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ekonomi danışmanı Sergey Glazyev, Amerikan kaynaklarından muhaliflere haftada 20 milyon dolar gittiğini öne sürdü. Orgeneral Özel ile görüşen Odierno, “Türk ortaklarımıza değer veriyoruz” dedi. ayağında Orgeneral Özel ile görüştü. Odierno, “Türkiye ABD’nin güvenilir bir NATO müttefiki ve bölgede kritik ortağı. Biz Türk ortaklarımıza değer veriyoruz ve saygı duyuyoruz” dedi. Odierno, Anıtkabir’i de ziyaret etti.