29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Balyoz ve Ergenekon’da davaların kaderini belirleyecek Gözler AYM’de ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Balyoz ve Ergenekon davasında İstanbul’daki mahkemelerden peşi peşine ret kararları çıkması, gözleri Anayasa Mahkemesi’ne çevirdi. Yerel mahkemelerden tahliye veya yeniden yargılama çıkmaması buradaki umutları tüketirken, yüksek mahkeme’nin kendisine yapılan bireysel başvurularda vereceği karar, Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarının kaderini etkileyecek. Yüksek mahkemede şu dosyalar karar için bekliyor: Engin Alan: Anayasa Mahkemesi, Mustafa Balbay’ın başvurusu üzerine seçilme hakkının ihlal edildiğine, tutukluluğunun makul süreyi aştığına karar verdi. Balbay ve 5 BDP’li vekil özgürlüğüne kavuştu. Ancak Alan için aynı karar aylardır çıkmadı. Alan, Anayasa Mahkemesi’ne üç ayrı başvuruda bulundu. İlk başvuru 7 Kasım’da oldu ve yargılamanın adil olmadığı belirtildi. Balbay’ın tahliye olmasının ardından yeni dilekçe hazırlayan Alan, milletvekili olması nedeniyle 10 Aralık’ta tahliyesini istedi. Yalçın Akdoğan’ın kumpas iddiasına da dilekçesinde yer veren Alan, 3. başvurusunu ise TÜBİTAK raporu üzerine 29 Ocak’ta yaptı. Anayasa Mahkemesi, aradan geçen zamana karşın halen bu üç başvuruyu karara bağlamadı. Alan’ın avukatı Yakup Akyüz, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, üç dilekçelerine halen bir yanıt verilmediğini belirterek “Mahkeme, kulağının üzerine yatmış bekliyor. Bağımsız yargı görevini yapmıyor. Bu insanlara yapılan zulmün bir an önce son bulması gerekiyor” dedi. Bu davanın siyasi ol ‘Ambulansın bile en kötüsü Silivri için seçilmiş’ AYŞE SAYIN ANKARA CHP Cezaevi Komisyonu üyelerinin ziyaret ettiği Ergenekon davası tutukluları, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve “adil yargılama” ile kendilerine “derhal tahliye” yolunun açılmasını istedi. CHP’lileri, 31 Ocak’ta geçirdiği baygınlık sonrasında Silivri Devlet Hastanesi’nde kolunda serum şişesi ile karşılayan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, 23 gün ateşinin 40 derecelerde seyrettiğini belirtirken hastaneye sevk sürecini, “Koğuşlardan sedye ile tekerlekli sandalye ile sevk aracına, arabaya gitmek apayrı bir işkence. Hele hapishanelerden ambulanslarla sevk bir ölüm. Tangır tungur, takır tukur. Soğuk. Türkiye’nin en berbat, en kötü ambulansları özellikle Silivri Cezaevi’ne verilmiş” diye anlattı. CHP Cezaevi Komisyonu üyesi milletvekilleri Nurettin Demir, Veli Ağbaba ve Muharrem Işık, 3 Şubat’ta Kemal Alemdaroğlu, Fatih Hilmioğlu, gazeteci Tuncay Özkan, A. Can Erenoğlu, Hasan Ataman Yıldırım ve Suat Aykın’ı ziyaret etti. Komisyon üyelerinin görüşme notları ve izlenimleri şöyle: Kemal Alemdaroğlu: 7 aydır hâlâ gerekçe yazılamadı. Yazılabileceğini de sanmıyorum. Sahtelikler bin kez milyon kez kanıtlandı. Davanın dayanağı hemen hemen tek maddi kanıtı da yani CD’nin de sahteliği ortaya çıktı. Daha ne ilginç ve şaşırtan olaylar oldu. İfadelerimizin üstüne eklemler oldu. Söylemim şudur; ÖYM kalksın. Normal ağır ceza mahkemelerinde adil yargılama tesis edilir. Pek çok arkadaşımız bunu istiyor. Özellikle katalog suçlar var ki ceza bile gerekmiyor. Sabih Kanadoğlu’nun önerdiği çözüm yolu kuşku ve endişelerle dolu. Genelkurmay Başkanı’nın koruduğu subaylar ve tutukluların yüzde 95’i beraat etti. Yargıtay Genel Kurulu tehlikeli ve riskli. Yüksek mahkeme hiç güven vermiyor. Demokratikleşme paketi için pazarlık payı olmak istemiyoruz. Fatih Hilmioğlu: (Yorgun ve uykusuz.) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden alınan iki rapora ek yeni bir rapor istediler. Çapa Tıp Fakültesi’ne gittik geldik. Tetkikler ve muayeneler yapıldı. Heyet yeni bir rapor yazıyor. Bizimle top gibi oynuyorlar. Bizi diri diri mezara gömmek istiyorlar. Hekimler özgür iradeleriyle mesleklerini yapamıyor. Tutuklama ile ilgili yeni çalışma yapıyorlar. Umarım sağlıklı bir sonuç çıkar. 1 yıl + 6 ay, ağır ceza suçlarında buna uygun olmalı; 2 yıl+1 yıl gibi. Bazı söylentiler var; 2+3 yıl gibi. Eki aslından uzun olmamalıdır. Anayasa Mahkemesi’nin “5 yıl kararı” ivedilikle uygulanmalıdır. Normal çözüm, derhal tahliye ve adil yargılama koşullarının sağlanmasıdır. Hasan Ataman Yıldırım: ‘Hükümlü tutuklu’ konusu çok onur kırıcı. Hastalar derhal serbest bırakılmalıdır. Silivri hapishanesi koşulları çok kötü. Tüm bu kumpaslar ve düzmece davalar PKK ve KCK’yi kurtarmak için tezgâhlandı. Tuncay Özkan: Silivri Hapishanesi hasta dolu… Yalçın Küçük daha yeni katarakt operasyonu geçirdi. 75 yaşında. Retina sorunu var. Fatih Hilmioğlu, karaciğer sorununu biliyorsunuz. Adamla top gibi oynuyorlar. Hoca sabaha dek duvarla konuşuyor. Duvarda oğlunun resmi var. Ağır bir depresyon geçiriyor. Sesi kesilince ne oldu diye meraklanıyorum. Sürekli konuşunca da dikkatini dağıtmak için yanına gidiyorum. Levent Ersöz hastalıklar kütüphanesi sanki. Yarı ölü... Adil yargılama sağlanmalıdır. AİHM başvurumuzu kabul etti. Nedir bu intikam duygusu, Bitmeyen kin? Suat Aykın: Mehmet Haberal hocayla 2 yıl aynı koğuşta kaldık. 312’den yargılananlara yeni bir fırsat verilebilir. Yeniden yapılandırılırken ‘hükmün ertelenmesi’ sağlanabilir. TBMM yani yasama bunu süratle çözebilir. Tam bir tiyatro, senaryo dedik ya, nedir bu davaların maddi kanıtı? Bir CD, bir HD ve bir de flash bellek. Hazırlanmış ya bu senaryo, dışarda kurgulanmış, yüklenmiş CD’lere. Açıyorsun bakıyorsun, darbeyi başta denizciler ve karacılar yapıyor. Nasıl olur, havacılar olmadan nasıl yapılır darbe diyorsun? Hemen bir flash disk kurgulanıyor. CD, HD’lerin sonradan yüklendiği de kanıtlandı. Ne olacak şimdi? Nasıl yazacaklar gerekçeleri? A. Can Erenoğlu: Hanefi Avcı askeri savcılığa verdiği ifadede Genelkurmay Başkanlığı’ndaki imamın ismini vermiş. Bu isim kimdir? Emniyet’teki imamın ismi Öztürk deniliyor. Sahi Yargıtay’ın imamı kim? Yeniden yargılanmaya karşıyız. Bizim suçumuz yok. ERGENEKON TUTUKLULARI ADALET BEKLİYOR Fatih Hilmioğlu ADALET BAKANLIĞI’NDAN SES YOK İlker Başbuğ: Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Ergenekon davası kapsamında yaptığı son tahliye talepleri savcının olumlu değerlendirmesine karşın mahkemelerce reddedildi. Bunun üzerine Başbuğ, avukatı İlkay Sezer aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Davada gerekçeli kararın 6 aydır yazılmadığını, tutukluluğun devamına ilişkin kararların hukuka aykırı olduğunu vurgulayan avukat Sezer, Başbuğ’un anayasada düzenlenen “kişi hak ve özgürlüğünün” ihlal edildiğini kaydetti. Sezer, mahkemeden bu hakkın ihlalinin tespitini istedi. Başvuruyu kabul eden ve öncelikle görüşülecekler listesine alan mahkeme, Adalet Bakanlığı’ndan görüş istedi. Bakanlık mahkemeye henüz bu konuda bir görüş bildirmedi. İlker Başbuğ duğunu dile getiren Akyüz, başbakan veya adalet bakanının bir görüş belirtmeden bu hâkimlerden tahliye çıkmayacağını kaydetti. Fatih Hilmioğlu: Ergenekon davası kapsamında 13 Nisan 2009’da tutuklanan ve karaciğer kanseri ile mücadele eden Fatih Hilmioğlu, sağlık koşulları ve tutukluluğunun makul süreyi aştığı gerekçesiyle bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi’nin talebi üzerine Hilmioğlu, yeni rapor aldırılması ama cıyla geçen hafta İstanbul’da hastaneye sevk edildi. Eğer hastane “cezaevinde kalamaz” raporu verirse Hilmioğlu’nun tahliyesi gündeme gelecek. Kumpas ve 5 No’lu harddisk: Balyoz davası hükümlüsü Çetin Doğan ve Hakan Büyük’ün avukatı Hüseyin Ersöz, önceki gün İstanbul’daki mahkemenin yeniden yargılama talebini reddetmesi üzerine Anayasa Mahkemesi’nin kapısını çaldı. Kumpas iddiası ve Gölcük’te bulunan 5 No’lu harddiske ilişkin verilen sahtelik raporunu delil olarak gösteren Ersöz, “Tüm taleplerimize karşın bilirkişi incelemesi yaptırılmaması ve sanık müdafileri tarafından dosyaya sunulan bilimsel mütalaalarda yer alan tespitler dikkate alınmaksızın hüküm kurularak adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin en önemli delilidir. İncelemeler yaptırılmayarak savunma hakkı ihlal edildi” dedi. Özel’den harddisk emri BARKIN ŞIK ANKARA TSK’ye “kumpas” kurulduğu yönündeki iddialar üzerine 27 Aralık’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan Genelkurmay Başkanlığı bu kez de Donanma Komutanlığı’nda ortaya çıkan 5 No’lu harddisk ile ilgili harekete geçti. Balyoz davasının Yargıtay aşamasının tamamlanması nedeniyle, artık Askeri savcılığın söz konusu harddisk ile ilgili soruşturma yapmaya “tam yetkili” olduğu kaydedildi. Soruşturma emrinin verilmesinde 17 Aralık sürecinin ardından yaşanan “paralel devlet”, “kumpas” tartışmaları ile TÜBİTAK’ın son bilirkişi raporunun etkili olduğu kaydedildi. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in talimatı doğrultusunda başlayan soruşturmada, döşeme altından çıkan harddisk ile ilgili bilgisi bulunabileceği değerlendirilen Donanma Komutanlığı İstihbarat İKK ve Güvenlik Şube’de görev yapan tüm personelin ifadesinin alınması ve sorgulanması bekleniyor. Askeri gizlilik dereceli belgeler içermesine karşın harddisklerin yürürlükteki yönerge ve usullere uygun olarak muhafaz edilmemesi, İstihbarat İKK ve Güvenlik Şube’ye ait odalara girişçıkış ve belgelerin muhafazası konularında güvenlik açığı oluşturulmuş olması da soruşturma kapsamında ele alınacak. İçeriği ile oynandığı öne sürülen 5 No’lu harddiske en son kimin erişimde bulunduğu ve hangi bilgisayarlara bağlandığı da savcılık tarafından masaya yatırılacak. Kaynaklar, harddisk ile ilgili generallerin de yargılandığı için Donanma Komutanlığı’nın yetkisizlik kararı vererek dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na göndermesinin yüksek olasılık olduğunu belirtti. 119’u emekli 262 subay ve astsubay içeride Cezaevindeki TSK BARKIN ŞIK Güner: Yarın seni başkası korkutur Haber Merkezi Balyoz ve İzmir’deki casusluk davalarını gerekçe gösterip Donanma Komutanlığı’ndan istifa eden eski Oramiral Nusret Güner, TÜBİTAK’ın 5 No’lu harddisk raporuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın talimatıyla Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca başlatılan soruşturmaya tepki gösterdi. Sosyal medya sitesi Twitter’da, Donanma’da bulunan 5 No’lu harddisk hakkında 3 kez dava açtığını ancak her seferinde “kovuşturmaya yer yok” cevabını aldığını belirten Güner, “Şimdi konjonktür değişince, Genelkurmay sessiz çalışmaları kapsamında, dava açılması için emir vermiş” dedi. Güner, Donanma Komutanlığı Askeri Savcısı’na “Kovuşturmaya yer yok kararı veriyorsun, bugün birinden korkuyorsun yarın da seni başkaları korkutur” diye seslendi. ANKARA TSK’ye yönelik yargılamalar kapsamında 143’ü muvazzaf 119’u emekli toplam 262 subay ve astsubay halen cezaevinde yatıyor. 220 asker kökenli kişi ise cezaevine girip çıktı. Cezaevindeki muvazzaf 13 general ve amiralin en yüksek rütbelisi korgeneral/koramiral seviyesinde bulunuyor. Rütbelilerin en çok tercih ettiği cezaevi Ankara’daki Mamak Askeri Cezaevi. Hasdal, Hadımköy, Maltepe ve Şirinyer askeri cezaevleri ile Silivri, Sincan, Buca ve Malatya cezaevlerindekiler, Balyoz, Ergenekon ve casusluk davaları nedeniyle hapiste bulunuyor. Askerlerin yargılandığı davalarla ilgili merak edilen sorular ve yanıtları şöyle: En yüksek rütbeli muvazzaf subaylar kimler? Cezaevinde muvazzaf toplam 13 general ve amiral kaldı. Bunların en kıdemlileri Hadımköy’de yatan Koramiral Deniz Cora ile Mamak’ta yatan Hava Korgeneral Turgut Atman. Cezaevindeki diğer general ve amiraller ise şöyle: Tümamiral Erdem Caner Bener, Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul, Hava Tümgeneral Ayhan Gümüş, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Hava Tümgeneral Bülent Kocababuç, Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, Tuğamiral Ali Sadi Ünsal, Tuğamiral Fahri Can Yıldırım, Tuğamiral Şafak Yürekli, Hava Tuğgeneral Mehmet Eldem ve Hava Tuğgeneral Kubilay Baloğlu. Başbuğ’un koğuş arkadaşları kimler? Cezaevinde iki yılını dolduran 26. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, koğuşunu devre arkadaşı Orgeneral Hurşit Tolon ve eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ile paylaşıyor. İlk defa 2008 yılında eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur ile birlikte cezaevine giren Tolon cezaevi tecrübesi en eski isim olurken Ergenekon davasında tutuksuz yargılanan Tuncer Kılınç mahkumiyet kararlarının ardından cezaevine giren son isim oldu. Çetin Doğan Engin Alan BALYOZ HÜKÜMLÜLERİ TALEPLERİNDE ISRARLI 11 asker bakanlığa başvurdu İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında 11 hükümlü askerin avukatı Hakan Tunçkol, Adalet Bakanlığı’ndan mahkemenin yeniden yargılama talebinin reddi kararının bozulmasını talep etti. Davanın dayanaklarından bilirkişi raporuyla 5 No’lu harddiskin sahte olduğunun anlaşıldığını vurgulayan avukat Hakan Tunçkol, “Sahte paranın alım gücü olmayacağı gibi bu delil de ceza mahkemesinde hükme dayanak olamaz” dedi. Avukat Tunçkol, Balyoz davasına girmeyen hâkimlerden oluşturulan yeni İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin önceki gün yeniden yargılama talebini reddetmesi üzerine dün, bu kararın bozulmasına ilişkin dilekçesini Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi için üzere İstanbul Adalet Sarayı’ndaki bakanlık bürosuna dilekçesini sundu. Balyoz davasından 18 ile 16 yıl hapis cezalarına çarptırılan Emekli Tuğgeneral Recep Rıfkı Durusoy, emekli Korgeneral Hayri Güner, Levent Kerim Uça, Mehmet Ferhat Çolpan, Ümit Özcan, Hakan İsmail Çelikcan, Enver Aksoy, Mehmet Cem Kızıl, Sencer Başat, Ayhan Gedik ve Doğan Temel adına dilekçe veren avukat Hakan Tunçkol, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargılamanın yenilenmesi kararının reddinin hukuka aykırı olduğunu savundu. Örnek, Fırtına ve Eruygur Cezaevinde tek başına yatan kuvvet komutanı kim? Balyoz’da 20 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Silivri’deki 4 No’lu L Tipi Cezaevi’nin B 7 koğuşunda tek başına kalıyor. En kalabalık askeri cezaevi hangisi? Muvazzaf subayların kaldığı en kalabalık askeri cezaevi olan Mamak’ta 5’i general ve amiral toplam 51 muvazzaf isim tutuklu. 48 kişi Balyoz Davası’ndan, 3 kişi ise casusluk davasından hapis yatıyor. Ardından Hasdal cezaevi geliyor. Burada 2’si tuğamiral toplam 47 kişi kalıyor. Sırasıyla 24 kişi ile Hadımköy, 16 kişi ile Şirinyer ve 5 kişi ile Maltepe Askeri Cezaevi var. ‘Silivri Komutanlığı’nda kaç kişi var? Silivri’de 5’i orgeneral, 1’i oramiral olmak üzere TSK kökenli toplam 93 tutuklu bulunuyor. Emeklilerden oluşan bu isimlerin 13’ü korgeneral/koramiral, 23’ü tümgeneral/tümamiral ve 20’si tuğgeneral/tuğamiral rütbesinde. General/amiral seviyesindeki bu 56 isimden geriye kalanların çoğunun rütbesi emekli albay seviyesinde bulunuyor. Zeybek oynayan komutanın tercihi neresi? Balyoz Davası’nda tutuksuz yargılanan ancak kararın açıklanmasını ardından cezaevine giren emekli Tümamiral Atilla Öz ler, İzmir Buca Cezaevi’nde kalıyor. 30 Ağustos 2012’deki Zafer Bayramı kutlamaları sırasında NATO Hava Unsur Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevinde bulunan Tümgeneral Özler’in zeybek oynaması gazetelerin sayfalarını süslemişti. Özler, cezaevi tercihini de Ege’den yana yaptı. Malatya E Tipi Cezaevi’nde kalan tek isim ise emekli Kurmay Albay Ahmet Küçükşahin. Evinde adli kontrol uygulamasından kim yararlanıyor? Ergenekon davasından yargılanan emekli Deniz Kurmay Albay Hüseyin Vural, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun adli kontrolü düzenleyen 109. maddesi doğrultusunda, cezasını konutunda çeken tek asker isim olarak ön plana çıkıyor. Balyoz davasından hüküm giyen emekli Orgeneral Ergin Saygun’un infazı ise sağlık gerekçesiyle ertelendi. Kaç kişi, ne zaman, hangi davadan tahliye oldu? 28 Şubat Davası’nda 14 Haziran, 2 Eylül, 5 Eylül, 1 Ekim, 7 Kasım ve 19 Aralık 2013 tarihlerinde toplam 75 kişi fasılalar halinde tahliye edildi. İzmir’deki casusluk davasında yargılanan 42 kişi ise 27 Eylül 2013, 24 Ocak, 27 Ocak ve 28 Ocak 2014 tarihlerinde salıverildi. Poyrazköy davasında 5 kişi 27 Ocak 2014 tarihinde bırakıldı. Yargıtay Balyoz davasındaki 88 kişiyi 9 Ekim’de tahliye etti. Ergenekon Davası’ndan ise 13 kişi 5 Ağustos’ta özgürlüğüne kavuştu. TASLAK METİN HAFTAYA MECLİS’E GELEBİLİR 3 parti, ‘vekil kurtarma formülü’nde uzlaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, CHP ve BDP’li vekillerden oluşan komisyon, hükümlü ve hüküm giyme olasılığı bulunan milletvekillerinin davalarını durduracak anayasa değişikliği konusunda yeniden toplanarak anayasal değişiklik konusunda uzlaşmaya vardı. Komisyon üyeleri, grup başkanvekilleri aracılığıyla üzerinde uzlaşılan formülü partilerinin yetkili organlarına sunacak. 3 siyasi partinin yetkili organlarının bu anlaşmaya onay vermesi halinde anayasa değişikliği teklifi gelecek hafta 3 partinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na verilecek. Taslak metinde, terör suçlarını dokunulmazlık kapsamı dışında bırakan anayasanın 14. maddesi ile milletvekillerinin dokunulmazlığını düzenleyen 83. madde arasındaki bağlantı koparıldı. Ancak kasten insan öldürmeye ilişkin suçüstü hali dokunulmazlık kapsamı dışında olacak. Milletvekillerinin yargılanmasına Meclis izni getirilecek. Buna göre, suç işlediği öne sürülen bir milletvekili Meclis’in gizli oyla vereceği izin kararı olmadıkça yakalanamayacak, gözaltına alınamayacak, tutuklanamayacak, sorgulanamayacak ve yargılanamayacak. TBMM bir milletvekilinin tutuklanıp sorgulanmasına izin verebileceği gibi, yargılanmasına engel olabilecek. Komisyon ayrıca, Ergenekon davasından hüküm giyen MHP’li Engin Alan ile terör suçundan hüküm giyen HDP’li Sebahat Tuncel için de “dönem sonu”na kadar çözüm formülü geliştirdi. Bunun için haklarındaki hüküm kesinleşen milletvekillerinin cezalarının infazı, dönem sonuna bırakılacak. Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte Alan cezaevinden dışarı çıkacak, Tuncel’in ise dönem sonuna kadar cezaevine girmesi söz konusu olmayacak. CHP’li vekiller Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Sinan Aygün ile 5 BDP milletvekilinin yargılamaları da dönem sonuna ertelenecek. Taslak metinde “küfürcü” milletvekileri “kürsü dokunulmazlığı” kapsamı dışına çıkarıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle