29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Hükümete göre maliyetlerde artış var, ama bunun ne kadarının yansıtılacağı ileride belli olacak Enerjiye zam geliyor Ekonomi Servisi Türk Lirası’ndaki değer kaybının artması üzerine enerji fiyatlarındaki zam olasılığı gündemdeki yerini korurken hükümetin iki bakanından da artış sinyali geldi. Dün, iki ayrı TV kanalının sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “maliyetlerin yükseldiğini” vurgulayarak kararın yakınlaştığı izlenimini verdiler. Babacan, Kanal 24’te katıldığı programda döviz kurlarındaki artışın enerjide zamları gündeme getirip getirmeyeceği yönündeki bir soru üzerine, enerjide alımların dövizle yapıldığını, bugüne kadar kur artışlarını bu sektördeki fiyatlara yansıtmadıklarını söyledi. Şimdiye ka dar “doğalgaz fiyat farkını Ne Ektiysek? Hafta sonları daha bir özen gösterilen “yumuşak haber” tanımına da uygun bulunmuş ya da haberciliği ucuza çıkarma adına kısırlaştırmanın kaçınılmaz sonucu haber yokluğunda yayın saatlerini doldurma çabası içinde, bütün ana akım haber kanallarında nerede ise aynı görüntüler, aynı cümlelerle döndürülen bir magazin habere güleyim mi, ağlayayım mı bilemedim... Silahtan çok daha etkin medya gücüyle, medya çağında toplumları aptallaştırmış olarak ekran karşısında uyuşturabilmenin, yönlendirebilmenin o kadar çarpıcı bir örneği idi ki... Yıllardır yapılan gelenekselleştirilmiş yayla kar şenliklerinde, okulların tatil günlerine de getirilmiş olması ile gerçekten her yaştan çok büyük kalabalıklar, karda en uzun soluklu en kalabalık horon oynama rekorunu kırma yarışında, kameralara poz vererek zıplayıp duruyorlardı... Haberin ayrıntıları turizm altyapısı yatırımları en diplerde, doğdukları yerlere büyük duygu bağı, medyatik başarı yakalama özlemiyle festivale verilen moral destek en yükseklerde; ne kadar çok insanın ne kadar özverili, amatörce, zorlu koşullarda katkı verdiklerinin belgeseli gibiydi... Her şey tastamam da... Karlı yamaçta oluşturulmuş büyük horonun görüntüleri eşliğinde ana haberlere konu olabilme gerekçeleri, Guinness rekorlarına yazılabilmek için gerekli noterin çağrılmasının unutulmasıydı... Besbelli Türkiye’nin her yerine dağılmış aileleri bir araya getirmeyi başaran büyük festival örgütlenmesinde onca çaba, emeğin üzerine, bir tek noter çağrılmasını unutturan kafa, örgütsüzlük nasıl bir şeydi? Son iki ayın ekonomik, sosyal, siyasal yaşamımızdaki önceden asla öngörülemeyen çok çarpıcı, ürkütücü, açıklanamaz gibi görünen gelişmelerin, üst üste gelen haberleri karşısında düştüğümüz abuk sabuk durumları, yanıtlanamaz gibi görünen soruların yanıtlarının aranmasında da bu magazin haber kadar abuk sabuk durumların içinden satır aralarının okunmaya çalışılmasında sizce yarar, akıl, mantık yok mudur? Karadenizliler bu ülkede fıkralarla kendi kendilerine dönük özeleştiri yapmada şampiyon değil midirler? Patavatsız, en çok kızdıkları haller, yanlış adımlar karşısında “Nasıl yaptın” sorgulamasına, “O sırada beynimi kiraya vermiştim da”yı yapıştırmazlar mı? HHH On yılı aşkın, “büyüyen, her şeyi iyi giden bir ekonomide üst üste bu boyutlarda bozulmalar, olumsuzluklar nasıl yaşanabilir” ya da “aynı süreç içinde İktidar gücünü kankalık ilişkileri içinde paylaşmış taraflar, üstüne üstlük siyasal İslamın aynı cephesinde, aynı ilişkiler ağı içinde böylesine kaynaşmış, çıkar ortaklığı oluşturmuşlarken nasıl bu kadar kendilerine de zarar verebilecek düşmanlık içinde, bir diğerini yok etme kastı içinde savaşabilirler ki”? En çarpıcısı, “uluslararası biçilmiş, bile bile seçilen stratejik ortaklık rolleri içinde, sistemle çelişkiye düşen radikal İslamcı akımlar yerine, İslam dünyası liderliği vizyonu ile ılımlı İslam projesinin önderliği hevesiyle aday olunmuş, biçilen role uyumlu yürüyüşte böylesine büyük zikzaklar çizildiğinde nasıl sonuçlar çıkabilir? Tek başına Suriye gelişmeleri, kaosu bile nasıl büyük, çarpıcı bir tehdidin Türkiye’ye dönük ekonomik, sosyal, siyasal kırılmaların dönemeç noktası sayılabilir?”.. Aklı başında, olup bitenlere gerçekçi bakmaya çalışan, alanlarının uzmanları toplumbilimciler, araştırmacılar öngörülerinde, araştırmalarından çıkan sonuçların değerlendirmelerinde siyah beyaz kadar büyük çelişkilere düşmenin akılcı yanıtlarını veremeden tartışıp duruyorlar... Rejim demokrasi, en kusurlusu ile hukuk devleti düzeni içinde kalacaksa, kalabilecekse, iktidar gücü çok güçlü elinde. İktidarları kendilerine dönük olumsuz gelişmeler, şok dalgalar karşısında nasıl bu kadar pervasız, hukuk, demokrasi dışı çözüm reçetelerini seçebilirler? Günün yan yana gelen haberleri, tek başına Meclis mikrofonlarından kayda giren söylemler, hele de görüntülü, sesli haber kayıtlarında söylenebilenler, ağızlara alınanlar, her gün yeni yeni yüzlerce ağır suçun, hukuk ihlallerinin, yolsuzlukların yeni kanıtlarını oluştururlarken mafya filmi seyreder gibi seyirlik hallerimizin açıklamasını nasıl yapabiliriz? İktidarları adına medyanın, ihale çıkarları ile nasıl satın alındığının, şirketler, isimler, birinci elden baş sorumluların seslerinin kayıtları verilerek, kanıtlanmasının örnekleri ortalığa saçılmışsa... Yolsuzluk, rüşvet, kirlilik üzerinden pişti olma hallerinin üst üste açığa çıkan örnekleri karşısında olup biteni bile izleyemeyecek bir bilgi kirliliği bombardımanı altında kalmışsak, sonuçta kimin kimi yeneceği, hangi cephenin iktidarda kalabileceği sorulabilir mi? Anketlerin sonucuna göre, “bu kıyasıya savaşta iktidar ortaklarının her iki tarafı da kaybediyor” hükmüne varılırken çok da büyük oy kaybını göstermemesi nasıl okunabilir? Anket uzmanlarının beylik “siyasi rekabet eksikliğinde, cepheleşmeler bu kadar kilitlenmişken çok büyük radikal değişiklikler olmaz” fetvaları geçerli olabilir mi?.. Noteri unutunca Guinness rekorlarına yazılamıyor değil mi? Başbakan Yardımcısı Babacan, enerjide alımların dövizle yapıldığını, bu güne kadar kur artışlarını bu sektördeki fiyatlara yansıtmadıklarını söyledi. “Elektrik maliyetlerimiz artmasına rağmen zam yapmadık” diyen Enerji Bakanı Taner Yıldız da, şubat sonunda mart ile ilgili kararlarını açıklayacaklarını söyledi. BOTAŞ’ın kendi kaynaklarından karşıladığını” dile getiren Babacan, kur seviyesinin nerede stabilize olacağının öngörülemediğini ifade etti. Babacan, kurlar konusunda dinlenilmesi gereken tek önemli kurumun Merkez Bankası olduğunu belirten Babacan, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da herhangi bir tahminde bulunmayacağını belirtti. Babacan konuşmasında, “Bugün gerçek tablo yazılıp çizildiği kadar kötü değil” diye konuştu. Babacan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının esas olduğunu, bunun aksine davranmalarının şimdiye kadar verdikleri sözleri inkâr anla mına geleceğini, “Sermaye hareketleriyle ilgili herhangi bir kısıtlamanın Türkiye ekonomisi için intihar olacağını” ekonomi yönetiminin her zaman, her senaryoya karşı alternatiflere sahip olduğunu, ancak martın sonundaki durumu da gözleyip “gerekirse” bir revizyona gidebileceklerini belirtti. Enerji Bakanı Yıldız da zam sinyali verdi. Yıldız, Habertürk TV yayınında yöneltilen “Doğalgaza zam olacak mı” sorusunu yanıtlarken, kararlarının şubat sonunda belli olacağını belirterek şunları söyledi: “Şubat ayı sonunda mart ayı ile ilgili kararımızı açıklayacağız. Elektrik maliyetlerimiz artmasına rağmen zam yapmadık. Biz tükettiğimiz elektriğin dörtte birini sudan karşılıyoruz. Su kıtlığı enerji üretiminde sıkıntı yaratmaz, ama maliyeti yüksek elektrik üretmiş oluruz. İnşallah yağmurlar bundan sonra olur ve bizim maliyetler de daha dengelenmiş olur.” 20162017 yılları itibarıyla Irak’tan gelecek doğalgazın Türkiye ihtiyacının beşte birini karşılar düzeye çıkacağını söyledi. Ertürk’ü uğurluyoruz HASAN ERİŞ büyük bölümünde, fırtınanın ağırlık merkezindeki isimdi. Türkiye’de sendikal mücadelenin 1969’da hukuk fakültesi öğrencisiyen önemli isimlerinden biri sayılan ken Philips’te işyeri sendika temsilciMemet Ertürk bugün sonsuzluğa liği ve lokal başkanlığına seçildi. Sol uğurlanacak. Ertürk için saat 13.00’te bilinci DİSK’in seminerlerinde oluşDİSK Genel Merkezi önünde bir tö tu. 1970’te okulu bırakmak zorunda ren düzenlenecek. Ardından Şişli Ca kaldı. O yıllardaki fabrika işgallerimii’ndeki ikindi namazından sonra ne genç bir TİP üyesi olarak katıldı. toprağa verilecek. 1516 Haziran’da bölge komitesinErtürk, Türkiye sendikal hareketi de görevliydi. 1971’de Levent’tenin hiç kuşkusuz en fırtınalı dönemi ki 6. bölge temsilciliğine, sendikal sayılan 1970 1980 arasındaki dö mücadeleye ivme kazandıran 1974 nemde, adını mücadele ile özdeşleş Kongresi’nde Madenİş’in genel sektiren işçi önderlerinden reterliğine seçildi. Sendikanın üye sabiriydi. Efsanevi yısının üç yılda 100 bine çıkmasına 15 16 Haziran, önder olan genç sendi1975’te demokkacılara önderlik etti. Türkiye ratik hak ve öz1975’te TKP’ye katılsendikal gürlükler adına dı. 1976 ve 1977’de hareketinin 1 Mayıs kutlamalarını düzenlenen yığınsal miting en önemli düzenleyen 3 kişilik ler, 1976’da 50 isimlerinden komitede görev aldı. yıllık yasağı yırtan 1978’de Varşova’da biri sayılan Taksim’deki 1 Ma20 milyon üyeli UlusMemet Ertürk bugün saat lararası Metal İşçileri yıs kutlamaları, kana bulanan 1977 1 13.00’te DİSK Genel Merkezi Sendikaları Birliği’nin Mayıs’ı, devlet güyürütme kuruluna seönünde düzenlenecek venlik mahkemeleri çildi ve Türkiye, Ortörenle uğurlanacak. girişimine karşı zatadoğu ve Kuzey Afferle sonuçlanan gerika sorumlusu oldu. nel direniş, Kemal Türkler’in kat 1980’den sonra DİSK’in yeniden açıllinden sonra şimdiye kadar görülen ması için Avrupa’da çalışanlar araen yaygın genel grevler, MESS’e sında yer aldı. O dönemde Madenkarşı büyük grevler, sıkı yönetim İş’i diğerlerinin çoğundan ayıran fark, lerle sık sık kesilen bu 10 yıla sığ her akşam evine ekmek götürme kaymış, damga vurmuştur. gısı içinde önceleri sadece kendi işÇalışanlar için haftada iki gün ta yerlerinde örgütlenmeyi yeterli götilin kabulü, çalışma sürelerinin bu ren işçilerin başka fabrikalardaki kargünkü düzeylere düşürülmesi, kıdem deşleri için de seferber olmaları, ektazminatlarının 30 güne çıkarılma mek mücadelesi ile düzen ve özgürsı ve bir yığın hakkın kabulüyle iş lük savaşımını özdeşleştirmeleriydi. çinin işçi olma onuruna ulaşması, o Ertürk bunu, duygusallığı dışlamayan günlerde verilen mücadelenin ürü bir gerçekçilikle adım adım ören bir nüdür. Ertürk bu 10 yıllık dönemin yönetim sanatları ustasıydı. Törende Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e şilt verildi. Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Akkan Suver de “Türkiye, 2023 yılı Cumhuriyet Bayramı’nı AB üyesi olarak kutlayacaktır” dedi. Şimşek 17 Aralık’ı savundu Vjekoslav Bevan17. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde iktidar ile Gülen da, ülkesinin gümCemaati arasındaki çatışmayı değerlendiren rükten muaf ihracat Maliye Bakanı Maliye Bakanı Şimşek, bu sürecin Türkiye’nin yapabildiğini, ayrıca Mehmet Şimşek, kömür ve linyit alanreformlar yapmasına vesile olduğunu dün başlayan Marmara larının, su, rüzgâr enerileri sürdü. Grubu’nun düzenlediği 17. jisi potansiyelinin bulunduMUSTAFA K. ERDEMOL Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde iktidar ile Gülen Cemaati arasında baş gösteren çatışmayı değerlendirdi. Şimşek, “17 Aralık Süreci” olarak tanımladığı çatışmanın “Türkiye’nin reformlar yapmasına vesile olduğunu” söyledi. Bir süreden beri “Türkiye’de siyasi istikrar tehlike altında mı” sorusuyla karşı karşıya olduklarını belirterek “Bu sürecin kendisini de tahribatlarını da daha çok reform yaparak aşacağız” diyen Bakan Şimşek, böylelikle Türkiye’nin “da ha şeffaf, daha demokratik, daha hesap verebilir bir ülke” haline geleceğini ve demokratik standartlarını yükselteceğini vurguladı. Bevanda: Potansiyelimiz yok oldu Toplantıda söz alan Bosna Hersek Başbakanı Vjekoslav Bevanda, 20 yıl önce yaşanan savaşın, ülkesinin tüm potansiyellerini yok ettiğini vurguladı. Bevanda, “Kapasitemiz var, ama şu anda uykudalar” dedi. ğunu dile getirerek orman ve orman ürün atıklarından biyokütle enerjisi oluşturulmasının önemli olduğunu ve bunun dışında tekstil, ağaç ürünleri, tarım ve turizm sektörlerinde önemli potansiyellerinin bulunduğunu söyledi. Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Akkan Suver de bölgenin enerji haritasını değiştirecek Şahdeniz2 projesine büyük önem verdiklerini dile getirerek, bu projeyle Türkiye’yi ve Kafkaslar’ı gerçekten enerji merkezi kılacağını söyledi. Tofaş’tan 434 milyon TL net kâr Ekonomi Servisi Tofaş, 2013’te yüzde 2 düşüşle 434 milyon TL net kâr elde etti. Şirket, geçen yıla oranla yüzde 3 artışla 160 bin adet araç ihracatı gerçekleştirirken, net satış gelirlerini 7 milyar TL seviyesinde tamamladı. Tofaş Üst Yöneticisi Kamil Başaran, geçen yıl 512 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerine dikkat çekerek “Tofaş, 2013’te Türkiye’deki toplam araç üretiminin yüzde 22’sini gerçekleştirdi. Fiat, Alfa Romeo, Lancia, Jeep, Ferrari ve Maserati markalarıyla 2013’te 100 bin 441 adet araç satışı gerçekleştirerek iç pazardan yüzde 12 pay aldı” dedi. Şirketin 2013 dördüncü çeyrek kârı ise TL’deki değer kaybının etkisiyle yüzde 10 düşüşle 113.7 milyon lira oldu. Otomotivde daralma başladı Ekonomi Servisi Döviz kurları ve kredi faizlerindeki yükseliş, otomobillerde özel tüketim vergisi (ÖTV) artışları ve 2014 model yılı araçların devreye girmesinden kaynaklanan fiyat artışlarının etkisiyle, otomotiv pazarı ocak ayında yüzde 8 azalarak 32 bin 670 adet oldu. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, otomobil satışları ocakta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.7 azalarak 24 bin 368 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 14.31 düşüşle 8 bin 302 adet seviyeKur, faiz ve ÖTV artışlarının etkisiyle otomotiv pazarı ocakta sine geriledi. yüzde 8 daraldı. ODD Genel Sekreteri Erce’ye göre Otomotiv pazarı “BDDK tedbirleri ve yeni modeller devreye girdiğinde daralma 2013’te yüzde 9.72 artışla 853 bin 378 adet daha da artacak. Yıllık yüzde 2030 daralma bekleyen olurken, satışlar 2013’te sektöre göre yüzde 8 iyi bir rakam.” 664 bin 655 adet ile rekor kırmıştı. TL’nin ocakta dolar ve Avro karşısında rekor düşük seviyelere gerilemesinin yanında, devreye giren sürpriz ÖTV artışları da sektör açısından baskılayıcı bir unsur oldu. BDDK’nın taşıt kredilerini sınırlayıcı tedbirlerinin şubatta devreye girmesiyle sektör yetkilileri bu yıl pazarda sert daralma bekliyor. Sektörde fiyatların belirleyicisi olan Avro kuru, ocakta 3.2723 ile tarihi zirvesini gördü. Reuters’ın sorularını yanıtlayan ODD Genel Sekreteri Hayri Erce, sektörün 2014’e son derece kötümser başladığını belirterek şöyle konuştu: “Sektörde yılın geneli için minimum yüzde 20 hatta yüzde 30’a kadar daralma bekleniyor. Bu nedenle ocaktaki yüzde 8’lik düşüş, senelik tahminleri dikkate aldığımızda iyi denebilecek rakam. Pazarda 2013 modeller halen düşük fiyatlarla satılıyor. Önümüzdeki günlerde 2013 model stokları azalıp yeni maliyetli 2014 modeller devreye girince ve fiyatlardaki yükseliş yansıyınca daralma daha sert olacak” dedi. Privy Council’den Çukurova’ya iyi haber Ekonomi Servisi İngiliz tahkim mahkemesi Privy Council, Çukurova Holding’in Altimo’nun elindeki Turkcell hisseleri için yapması gereken 1.57 milyar dolar tutarındaki ödemenin nihai tarihini öteledi. Privy Council’in dün Londra’da başlayan duruşmasında alınan karara göre Çukurova ödemeyi New York Mahkemesi kararından 60 gün sonra yapacak. New York Tahkim Mahkemesi, Çukurova’nın başvurusu üzerine Cenevre Tahkim Mahkemesi’nin 2011’de verdiği ve Çukurova’nın Altimo’ya 932 milyon dolar ve faiz ödemesi yönündeki kararını gözden geçiriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle