Katalog

17 ŞUBAT 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hâkimlere seslenen Kılıçdaroğlu ‘Hırsızlara değil vicdanınıza göre karar verin, yoksa...’ 5 ‘Yatacak yeriniz yok’ AHMET KURT Gül Macaristan’a gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül resmi ziyaretler için Macaristan’a gitti. Gül, resmi ziyaretlerde bulunmak üzere dün Macaristan’a hareket etmeden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Gül, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader’in daveti üzerine üç günlük resmi ziyaret için Budapeşte’ye gittiğini söyledi. Yurt Haberleri Servisi AKP seçim irtibat bürosu önünde izinsiz gösteri yapan 11 üniversite öğrencisi gözaltına alındı. Gazipaşa Caddesi’ndeki seçim irtibat bürosu önünde toplanan Bülent Ecevit Üniversitesi Öğrenci Kolektifi üyesi grup, AKP aleyhine slogan atınca partililerle arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine olay yerine gelen polis, gruptakilere müdahale ederek 11 kişiyi gözaltına aldı. AKP protestosu: 11 gözaltı KOCAELİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Mart yerel seçimlerinde “ülkeyi soyan haramilerin saltanatına” son verileceğini belirterek “Halkı soyanlar ne yüzle insanların karşısına çıkıyor. Ar damarı çatlamış bunların. Yalancı adama çağrıda bulunuyorum. Beni mahkemeye vermezsen namertsin. Senin yalancı olduğunu mahkeme kararıyla ispat edeceğim” dedi. İzmit’te CHP adaylarının tanıtım toplantısına katılan Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. Şehit Recep Topaloğlu Salonu’ndaki toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, “Kocaeli yeniden ayağa kalksın, eski görkemli günlerine dönsün. Ülkeyi soyuyorlar. 30 Mart’ta gidip haramilerin saltanatına son vereceğiz” dedi. Son dönemdeki yolsuzluk operasyonlarında ortaya çıkan “kirli ilişkileri” anlatan Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı hedef alarak şunları söyledi: “Senin bakanına 700 bin liralık saati paralel devlet mi taktı? Bakanların çocuklarının yatak odalarına paraları paralel devlet mi bıraktı. Bana müdür dedi, memur dedi. Evet ben memurum ama sen hırsızsın. Kimse bana hırsız diyemez” diye konuştu. Kocaeli’nde yolsuzlukların “ayyuka” çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, PEKDAŞ, HAKKINDA KARALAMA KAMPANYASI YÜRÜTÜLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ ‘Cumhuriyet kadınıyım’ HAKAN DİRİK İZMİR İzmir Barosu Başkanlığı’ndan ayrılarak CHP’den Konak belediye başkanı adayı olan Sema Pekdaş, söylemediği sözler üzerinden hakkında “kara propaganda” yürütüldüğünü belirterek “Ben Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet değerleriyle büyümüş, donanmış ve onları savunan bir kadınım. Biz laik hukuk düzenini savunmak için çalışmak zorundayız” dedi. AKP’nin yargıda türban serbestisini getiren taslağına karşı çıkarken kullandığı sözlerin, “Ne Atatürk rozeti, ne türban” sığlığına indirgendiğini, bunun üzerinden kendisinin karalanmaya çalışıldığını dile getiren Pekdaş, Türkiye’de devrimci kültürden gelmiş kimsenin Cumhuriyet, Atatürk ve Türk bayrağıyla sorunun olamayacağını vurguladı. Söylemediği pek çok sözün kendisine yakıştırılmak istendiğini dile getiren Pekdaş, “Cumhuriyetin ilk kuşağı, bizim öğretmenlerimizdi. Ben ve benim kuşağım, cumhuriyet değerleriyle, Atatürk’ün bakış açısıyla bü yümüş, sorumluk almasını bilen, yerli malları kullanan bir kuşağız. Cumhuriyet, Atatürk devrimleri aynı zamanda ve aslında bir hukuk devrimidir. Cumhuriyet fikri, hukuk devrimiyle yaygınlaşmış ve devlet sistemi haline gelmiştir. Cumhuriyetin yurttaşları Medeni Kanun’la yurttaş olmuşlardır. Dolayısıyla benim Cumhuriyeti, Atatürk’ü reddettiğimi iddia etmek kadar abes bir şey olamaz. Böyle bir söz de yok zaten. Birtakım sözleri çarpıtanlar, sözler uyduranlar, manipülasyon yapanlar, benim bir de geçmişime baksalardı keşke. Birtakım insanların beklentilerinin boşa çıkması üzerine siyasi yarışı gayri ahlaki temellerde yapanların ürettikleri manipülasyonlar, Türkiye’de demokrasiye de, CHP’ye de, insanlara da zarar veriyor” diye konuştu.Asıl mücadelenin Türkiye’deki tek adam diktatörlüğüne karşı verilmesi gerektiğini vurgulayan Pekdaş, şunları söyledi: “Bırakın CHP’de, genel olarak bile insanlara ‘sen Atatürkçüsündeğilsin’ diye tartışmaya girmek bile yanlış. Türkiye’deki bütün yurttaşların Atatürk ilkelerini kabul etmiş olması lazım zaten. Bize ait değerler bunlar.” Derya Kuzuları Bunlar... Hükümetin istediği yasa tasarı ve önerilerini geçirmek için bugüne kadar Meclis’i gece yarılarına kadar çalıştırdığı görülmüştü. Ancak HSYK yasa önerisinin görüşmeleri için Meclis, bırakın gece yarısını ertesi günün sabahına kadar aralıksız 20 saat çalıştırıldı. İktidar ve muhalefet arasında tekmeli yumruklu kavgada milletvekillerinin burnunun ve elinin kırılması bile AKP’yi durdurmadı. Sabah saat 05.00’e doğru kürsüye çıkan CHP’li Ali Rıza Öztürk, Genel Kurul’un bu kadar uzun süre çalıştırılmasına isyan etti: “Sayın milletvekilleri, şu anda saat beşe geliyor, sabahın beşine. Bizim kulakları çınla sın Kemal Ağabeyimiz vardı. ‘Bu saatte ya TBMM açıktır bir de pavyonlar açıktır’ derdi. Şimdi gerçekten pavyonlar açık mı kapalı mı onu bilmiyorum ama kapanmak üzere pavyonlar.” Saatler 08.00’i gösterirken Öztürk yine kürsüdeydi. Uyuyan AKP’li milletvekillerine dikkat çekti: “Ayıptır, günahtır arkadaşlar. Bakın yazık ediyorsunuz. O arkadaşlarımız orada uyuyorlar. Derya kuzusu mu onlar ya? Milletvekili, milletvekili. Olmaz böyle bir şey, böyle bir yasama faaliyeti olmaz.” Öztürk’ün bu sözleri üzerine AKP sıralarından “Kendine gel, çok çalışacağız çok” sesleri yükseldi. Kaleli’nin ‘Dublörü’ Kim? CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli’yi geçen hafta Meclis’te bir gören “bir daha gördü.” Zira ilk gördükleri Kaleli ile ikinci kez gördükleri arasında “saç tipi”nden, giysisine kadar epeyce bir değişiklik vardı. Hatta bazı görenler, “Allah allah, az önce yanımdan geçerken kıyafeti, saçı farklıydı. Hangi arada değişiklik yapmış? Acaba ben mi yanlış gördüm” diye hafızasını yoklayanlar oldu. Her zaman kendisiyle selamlaşanlar, “Niye selam vermedi şimdi” diye içlerinden sitem etmediler de değil. Ama bu durum aslında tamamen “madalyon”un diğer yüzünden kaynaklanıyordu. Her ne kadar “Kaleli” olsalar da, “saçı, giyimi farklı, tanıdıklarına selam vermeyen”, Sena Hanım’la tek yumurta ikizi olan ve kendisine doğal olarak tıpatıp benzeyen Sema Kaleli’den başkası değildi. Tabii işin rengi ikiz kardeşler Meclis kulisinde sohbet ederken anlaşıldı. Sena Kaleli, kız kardeşiyle karıştırılmasına oldukça alışkın. Nitekim, kendisinden önce Meclis lokantasına yemeğe giden kız kardeşine garsonlar “Buyurun sayın vekilim” diye mönüyü uzatıp izzet ikramda “kusur etmemişler.” 2009 yerel seçimlerinde Bursa Büyükşehir belediyesi başkan adayı olan Kaleli’ye o dönem kız kardeşi bir çeşit “dublörlük” de yapmış. Çok planlı olmasa da bazen yoğunluk nedeniyle yetişemediği yerlere kardeşi önceden gittiği için, Kaleli seçmenlerden “Bir gittiğiniz yere bir daha gidiyorsunuz, helal olsun” diye çok da övgü almış. Ancak Kaleli, en ilginç “karıştırılma” olayını Meclis’te yaşamış: “Geçen günlerde kardeşim yine Meclis’e gelmiş, kuliste oturuyormuş, o sırada ben Genel Kurul’dayım. Bizim CHP milletvekili arkadaşlardan biri yanıma geldi, ‘Sena Hanım, inanılır gibi değil, kuliste size tıpatıp benzeyen biri var!’ diye heyecanla anlattı. Ben tahmin ettiğim için, ‘Canım bana benzeyen çok insan var’ karşılığını verdim. Beraber kulise çıkıp Sema’nın yanına gittik ve vekil arkadaşımız gerçeği öğrenince tabii ki kahkahayı bastık!” Bu anısını anlatınca yanında olan gazeteciler ve milletvekillerinin “İyi işte dublörünüz var, Meclis’te yorulursanız gönderin” diye takıldığı Kaleli, “Meclis’te olmasa da seçim çalışmaları sırasında düşünülebilir” esprisiyle karşılık verdi. Yargıçlara seslendi sosyal demokratların kenti olan Kocaeli’nin artık bunlara izin vermemesi gerektiğini belirtti. AKP’nin TBMM’den geçirdiği HSYK’nin yapısını değiştiren yasayı da eleştiren Kılıçdaroğlu, “16 saatlik mücadeleden sonra parlamentoda kaba kuvvet kullanarak HSYK’nin yasasını değiştirdiler. Kendi hâkimlerini getirecekler. Tüm yargıçlara sesleniyorum. Vicdanınıza göre karar vermezseniz bu ülkede yatacak yeriniz yoktur. Hırsızları koruyacaksanız sizin hâkimliğiniz söz konusu olmaz. Siz bu ülkenin vatandaşlarının alın teri ile ödediği vergileri sormuyorsanız dünyanın hiçbir yerinde size hâkim denmez” dedi. Erdoğan, cemaate yönelik ‘Hoca, abi, abla dediğiniz ihanet içinde’ dedi ‘Evinize de gelebilir’ SARIGÜL’Ü SANCAKTEPE’DE BİNLER COŞKUYLA KARŞILADI SİBEL BAHÇETEPE Okmeydanı’na ‘Şanzelize’ İSTANBUL (AA) Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Okmeydanı’nında kentsel dönüşümü halkın onayıyla gerçekleştireceklerini söyledi. Okmeydanı için, Taksim’de İstiklal Caddesi’ne alternatif bir cadde, dünya örneklerinden Fransa’nın Şanzelize’si ile yarışabilecek yeni caddelerin olduğu, özel bir destinasyon yaratmak amacıyla planlarımızı yaptık” dedi. Rakipler faulle oynuyor İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Sarıgül, Sancaktepe’de CHP’nin asılan afişlerinin AKP’liler tarafından indirildiğini belirterek “Onlar bizim afişlerimizi kesiyorlarsa benim gençlik kollarım 15 dakika sonra harekete geçecek. Siz geçmezseniz ben harekete geçerim. Kuştepe geçer. Sizden ricam şu, kimseye haksızlık yok. Ancak haksızlık yapanlara da boyun eğmek yok” dedi. Mustafa Sarıgül, dün seçim çalışmaları kapsamında Sancaktepe’de yurttaşlarla buluştu. Eski CHP Genel Başkanlarından Hikmet Çetin de Sarıgül’e Sancaktepe’deki mitingde eşlik etti. Burada yurttaşlara seslenen Sarıgül, “Yerel yönetimlere bakıyoruz, imarı otoriterleştirdiler. İmarı Ankara’ya bağlamak istiyorlar. Şimdi her şeyi merkeze alıyorsunuz acaba İstanbul’un imarını Şehircilik Bakanlığı’na neden almıyorlar. Başlarına gelecekleri biliyorlar. İnternette konuşuyordunuz. Geçen gün toplantı yapıyoruz, o arada bakıyoruz ki o alanda tamamen sosyal medya ağını kestiler. Mustafa Sarıgül’ün burnunu bile göstermeyin diye talimat veriyorlar” diye konuştu. Sarıgül, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “CHP’nin gücünü İstanbul’da yurttaşlarımızla buluşturacağız. Cesur olacağız, birbirimizle kenetleneceğiz. Bu mücadelenin önünde hiç kimse duramaz. Benim sizden ricam şu, beraber olacağız. Maç başladı ama rakip faulle oynamaya başladı. Hakem de rakibin faulle oynadığını görmüyor.” Ödemiş Çankaya adayı ANKARA (ANKA) DSP Genel Başkan Yardımcısı Önder Aksakal, DSP Çankaya Belediyesi başkan adayının Bekir Ödemiş olduğunu açıkladı. Ödemiş 1999 ve 2004 seçimlerinde Ürgüp Belediye Başkanlığı yaptı. Muhtar adayına silahlı saldırı İstanbul Haber Servisi Maltepe Gülsuyu Mahallesi muhtar adayı Sinan Erdem, kendisine ait işyerinde önceki gün kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısı sonucu bacağından yaralandı. Mahalle sakinleri “İçeri giren çete üyeleri ‘Sana mı kaldı bu işler’ diyerek Erdem’e kurşun yağdırmışlar” dedi. Bahçeli: Başbakan Erdoğan güle güle gitsin ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla’nın ilçelerinde yurttaşlarla bir araya gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın nefsinin kurbanı olduğunu kaydederek “Güle güle gitsin” dedi. Bahçeli, ülkenin mezhep temelli ayrıştırılmasına karşı uyarıda bulundu. Bahçeli, Marmaris’ten başlayarak yaptığı konuşmalarda gençlere sokaktan uzak durun çağrısı yaptı. Bahçeli “Türkiye’nin sorunlarını sokağa çekmek yanlıştır, sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır. Aziz genç kardeşlerim, sokakta, anarşi içinde değil, sandıkta hesap görün” dedi. Bahçeli, Erdoğan’a şu eleştirileri yöneltti: “‘Yolsuzluğun ve rüşvetin kökünü kazıyacağım.’ diyeceğin yerde sen, savcı kıyımı yapmaya, Emniyet mensuplarını darmadağın yapmaya ne hakkın var?” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Paralel yapı” söylemlerini sürdürerek “Paralel yapıyı tanıdınız değil mi? Paralel yapı şimdi evinize de gelebilir. Bazı ablalar evlerinize gelebilir. Siz bunlara ne diyeceksiniz? Biz halimizden memnunuz diyeceksiniz” dedi. MİT’in TIR’larına operasyon emrini veren savcıya “Ey paralel yapının savcısı, sen iznim olmadan MİT’e müdahale edemezsin. Bu casusluğun hesabını hepsinden soracağız” diye seslenen Erdoğan, “Biz televizyonlarda yayınlanan Kanuni’nin değil gerçek Kanuni’nin torunlarıyız. Bizim ecdadımız gayri ahlaki pozisyonlarla hayatını geçirmedi. Ömrü at sırtında geçti. Ona bile iftira ettiler” dedi. Erdoğan, tartışmalara neden olan kamuözel ortaklığı modeli ile inşa edilen Başakşehir’deki İkitelli Şehir Hastanesi’nin temel atma törenine katıldı. Erdoğan, şehir hastaneleri ve aile hekimliğine benzer bir hayalin Menderes’te olduğunu ifade ederek “Menderes’e o gün yapılanlar, şimdi bize yapılmak isteniyor” diye konuştu. Kabataş’ta saldırıya uğradığını iddia eden Z.D’nin aslında böyle bir saldırıya uğramadığını gösteren görüntülerle ilgili Erdoğan, “Son manşeti ey medya siz atmayacaksınız, benim milletim atacak” dedi. Erdoğan, özetle şunları kaydetti: “Yargının bir kısımlar var ki akılları ipotek altında. Talimat alıyorlar. Sadece paralel yapıdan değil, o yapının kukla gibi parmağında oynattığı siyasi partilerden, sermayeden, medyadan da bunun hesabı sorulur. Bu yapının mensubu kardeşlerime de buradan sesleniyorum: ‘Hoca, abi, abla’ dedikleriniz, hem size, hem de kendi ülkelerine karşı apaçık bir ihanetin içindeler.” Erdoğan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin binasının açılışında AKP pankartını indirtti. AKP Bakırköy Belediye Başkan Adayı Mehmet Emin Ertekin’in afişinin açılması üzerine Erdoğan, “Onu indirelim. Mehmet Emin kardeşim inşallah Bakırköy’e bilen biri olarak gelsin” dedi. ‘Arınç’ın Alo Fatih’i Olsa...’ Son haftalarda duyduğumuz “Alo Fatih”; Türk basın tarihinde bir sansür tanımı olarak şimdiden yerini aldı. Basın özgürlüğü; altyazıya müdahaleden, eleştirel haber yapan muhabirin işten atılmasına; canlı yayınların kesilmesinden manipülasyonlu seçim anketlerine kadar şu son haftalarda öyle ağır darbe aldı ki neredeyse “Abdülhamit dönemi mumla aranır oldu.” Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan ile bir Habertürk TV yöneticisi arasında geçen konuşma; muhalefetin 3 yıldır itiraz ettiği Meclis TV’nin canlı yayın kısıtlamasını da tekrar gündeme getirdi. Meclis TV, 2011 yılından bu yana; çoğu zaman gece yarılarına kadar süren Genel Kurul çalışmalarını TRT 3 kanalı üzerinden haftada 3 gün, günde 5 saat yayınlıyor. Avrupa parlamentolarında 24 saat canlı yayın yapılırken Meclis TV’deki bu kısıtlamaya 3 yıldır “TRT’de kanal yok” ve “yayın saatleri uygun değil” gerekçeleri sunuluyor. Akdoğan’ın kamuoyuna yansıyan telefon konuşmasının ardından CHP bünyesindeki Meclis TV Komisyonu üyesi Adana Milletvekili Turgay Develi, TRT’den sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Yasa önerin, bu sorunu çözelim” sözü vermesine karşın neden bir adım atılmadığını şöyle özetliyor: “Meclis TV’nin canlı yayın kısıtlamasını TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile de görüştüm. Genel Müdür Şahin, ‘Kanal sıkıntımız yok. TRT Spor diye ayrı bir kanal kurduk. İstenirse TRT 3’ten 24 saat canlı TBMM yayını yapılabilir’ dedi. Bu durumu Meclis Başkanı’na da ilettim. Konuyla ilgili yasa önerisi verdik. ‘Kanal yok, yayın zamanı yok’ bahanelerinin geçersiz olduğunun ortaya çıkmasına ve Arınç’ın da söz vermesine karşın bu sorun çözülmedi. Bunun nedeni de Yalçın Akdoğan’ın konuşmasıyla görüldü. Meğerse Arınç, Akdoğan’ı aşamadığı için bu işi becerememiş. Arınç adına üzüldüm. Arınç’ın Alo Fatih’i olsa belki bu işi çözerdi.” Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı parlamentokulisi@gmail.com İzmir’de dönek polemiği HAKAN DİRİK İZMİR CHP’den aday gösterilmeyip protesto için istifa eden bazı aday adaylarının DSP’nin yolunu tutmasıyla birlikte İzmir siyasetinde “dönek tartışması” alevleniyor. CHP İl Başkanı Ali Engin, bu adaylara “dönek” suçlaması yönelterek Engin, “İzmir dönekleri sevmez” dedi. Engin’in sözlerine DSP İzmir İl Başkanı Selçuk Karakülçe, “Gerçek dönek, Atatürk’ün yolundan dönenlerdir” diye yanıt verdi. Öte yandan CHP’den aday gösterilmeyen Aliağa’da Hakkı Ülkü, Balçova’da Semra Aksakal, Dikili’de Yusuf Altıparmak, Güzelbahçe’de Ertan Avkıran, Torbalı’da Mehmet Öz, Urla’da Selçuk Karaosmanoğlu DSP’li oldu. CHP’nin büyükşehir adaylarından EgeKoop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’ın DSP Bayraklı’dan aday olacağı kaydediliyor.