08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2014 PAZARTESİ 10 EKONOMİ [email protected] 5651 sayılı internete sansür yasası Meclis’te kabul edilerek Cumhurbaşkanı Gül’ün onayına sunuldu Orantısız sansür 2 007’den 2014’ün şubat ayına kadar Türkiye’de yaklaşık 37 bin internet sitesine erişim, mahkeme kararları ve TİB tarafından resen verilen idari tedbir kararlarıyla engellendi. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 2007’nin mayıs ayında yürürlüğe girmesinden itibaren 2014’ün şubat ayı itibarıyla yaklaşık 37 bin internet sitesine Türkiye’den erişim, mahkeme kararları ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından resen verilen idari tedbir kararlarıyla engellendi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, 5651 sayılı kanunun değişiklik tasarısının getirdiği değişiklikler üzerine bir değerlendirme raporu hazırladı. Rapora göre taslağın yasalaşması durumunda politik engellemeler başgösterecek ve böyle bir takdir yetkisi ifade özgürlüğünün kullanılması açısın İlaç ve Kara Para “Benim vatandaşım artık istediği eczaneden ilacını alabiliyor.” Böyle diyor Başbakan. Sanki bütün mesele, “istediğin eczaneye gitmekmiş” gibi. Rüşvet, yolsuzluk ve kara para operasyonuyla sarsıldığımız son iki ay içinde bulunamayan ilaç sayısı, yüzde 50 arttı. TEB ve meslek örgütlerine göre piyasada 473 ilaç bulunmuyor. 69’u kanser, 25’i solunum, 63’ü sinir ilacı. Doğumdan sonra 72 saat içinde yaptırılması gereken “kan uyuşmazlığı iğnesi” de. Sebebi de o çok övünülen indirimler. Sık ve yüksek oranlı indirim, devlet açısından artık “vatandaş için az öderim” anlamına geliyor. Dağtaş özel hastanelerle dolarken, sağlık harcamalarında ilk akla gelen tasarruf önlemi, “ucuz ilaç”. İlaç fiyatı hesaplanırken Avro kuru 1.95 olarak alınıyor. Reel bir ekonomide; elektrik, doğalgaz, telefon, akaryakıt fiyatları artarken, ilaç fiyatı düşüyor. Kritik ilaçların bir kısmı ülkemizde üretilmiyor. Zarar eden ithalatçı şirket ilaç getirmiyor. Özel hastanelerin SGK’lere açıldıktan sonra yüzde 30 ile başlayan “katkı payı”, yüzde 200’e kadar çıktı. Bu yıl daha zor. Sağlıkta sıkılaştırma önlemleri devreye giriyor. Daha fazla ilaç SGK kapsamı dışına çıkarılacak. Misal, kanser hastasısınız. İlaç bulamamak için istediğiniz eczaneye gidebilirsiniz... HHH Başbakan “Ben yolsuzluktan, devletin kasasının soyulmasını anlarım” diyordu. Birkaç gün önce tanığıylakanıtıyla bu köşede aktardım. Başbakan’ın yere göğe koyamadığı Menderes, yabancı bir devlet adamının kendisine hediye ettiği saati Hazine’nin çelik kasasına koyacak kadar titizdi. O saat hâlâ saklanıyor... Kasa da öyle. Aynı gün Karşı’da “Ekonomi Bakanı”nın bir kara paracının hediye ettiği 700 bin dolarlık saati mal varlığına işlettiği haberini okuduk. Ertesi gün İçişleri Bakanı’nın aynı kara paracıya “kapında yatarım” dediğini. Dün de o bakanın oğluna “Paraları sayıyor musun?” dendiğini... Bulunamayan her ilaçta, o saatin, para sayma makinesinin hakkı var unutmayın. HHH Uzun adı OECD Mali Eylem Görev Grubu olan Kara Parayla Mücadele Örgütü hafta sonu yaptığı toplantıda, Türkiye’yi kara listeye almadı; “koyu gri liste”de kalmasına karar verdi. Başbakan’ın üç yıl “demokrasi getirin” diye gece gündüz “posta attığı” Suriye ile aynı listede yani. FATF, Türkiye’yi “gri liste”de bıraktı. Bunu Türkiye’yi çok sevdiği için değil; OECD’ye üye ülkelerin Türkiye’de yatırım yapmış onlarca küresel şirketin geleceğini gözettiği için yaptı. Yüz milyarlarca dolarlık şirketlerin bilançolarını olumsuz etkileyeceği görüşü hâkim olduğu için. Peki kim çıktı “koyu gri liste”den, onu da aktaralım: Kenya ile Tanzanya... Kara parayla mücadelede yetersiz işbirliği anlamına gelen “gri liste”deki Türkiye’nin “bulunamayan ilaç” listesi kabarırken hatırlatalım: Bütün ahlaki normlar bir yana, yolsuzluğun evrensel düzeyde kabul edilmiş en büyük sonuçlarından biri “kalitesiz yaşamdır”. O dan caydırıcı nitelikte olacak. Raporda şu tespitlere yer verildi: * 5651 sayılı yasaya ilişkin değişiklik teklifi, salt bilişim hukukunu ihlal eden basit bir metin olarak değerlendirilemez. Yasa, bir yetki yasası, daha da fazlası bir olağanüstü dönem yasasıdır. * Hükümet, hakkındaki yolsuzluk iddialarını hukuk devletine uygun bir şekilde araştırmak ve soruşturmak yerine her türlü sesi boğmayı denemektedir. Bu yaklaşım en ağır sonuçlarını haberlerin en kolay yayıldığı internet üzerinde göstermektedir. * Olağanüstü bir yetki yasası niteliği taşıyan değişiklik teklifi; yasama, yürütme ve yargı erklerinin tamamını bir istihbarat örgütü haline dönüşen TİB’e devretmektedir. * TİB hem içeriği tamamen boş bırakılmış yasa hükümlerini düzenleyici işlemlerle doldurarak yasama yetkisini kullanacak; hem yargı kararı gerek lağanüstü bir yetki yasası niteliği taşıyan 5651 sayılı yasadaki değişiklik teklifi; yasama, yürütme ve yargı erklerinin tamamını bir istihbarat örgütü haline dönüşen TİB’e devrediyor. meksizin kişisel bilgilere ulaşıp erişim engellemeleri yaparak yargı yeri gibi hareket edecek hem de kişiler, talep dahi olmadığı halde, idari tedbirler alarak aşırı yürütme yetkileriyle donatılacaktır. * Türkiye’de internet ve ifade özgürlüğüne ilişkin yeni bir düzenleme ihtiyacı olduğu açıktır. Ancak bu düzenleme, ek yeni yasak ve kısıtlamalar getiren değil, mevcut insan haklarını ihlal eden hükümleri mevzuattan kaldıran nitelikte olmalıdır. Hükümet, bu yolu izlemek yerine, orta ve uzun vadede çok daha vahim sonuçlara yol açacak, sansürü sistematikleştirecek yasayı kabul ederek Cumhurbaşkanı’na göndermiştir. Hukuk devletini yok ediyor 4 TİB tamamen keyfi kararlar alabilen ve kararlarına karşı hiçbir etkili başvuru yolu öngörülmeyen bir yapıya dönüşmektedir. Yasa tasarısının her bir maddesinin anayasa ve insan hakları sözleşmelerine aykırılığı bir yana, bir bütün olarak hukuk devletini yok etme yolunda atılan bir adım olduğunu söylemek abartı sayılmamalıdır. 4 Yasayla, Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne internet trafik verilerinin iki yıl süreyle saklanması zorunluluğu getiriliyor. Kişisel verilerin korunmasıyla ilgili herhangi bir yasamız yok. Kişisel veriler korunmadan hem devlet hem de herhangi bir erişim sağlayıcının verileri tutması hak ihlalidir. 4 Sadece bir tedbir kararına uymayan tüzelkişinin sorumlusunun bu kadar ağır bir şekilde cezalandırılması açıkça orantısızdır. Sektörden T urkcell Global Bilgi’nin 2010’da hizmete sunduğu “Ses Tanıma” teknolojisi 10 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Yapılan aramalarda kimlik doğrulama süresini 20 ila 45 saniye kısaltan teknoloji üzerinden şimdiye kadar Turkcell aboneleri, 40 milyondan fazla işlem gerçekleştirdi. vea Prime, özel hizmetleri kapsamında hediye olarak sunduğu “Mobil Cihaz Sigortası” ayrıcalığıyla, müşterilerinin Avea bayilerinden satın alacakları akıllı telefon veya tabletleri, 1 yıl boyunca ücretsiz sigortalıyor. Kampanya 31 Aralık 2014’e kadar sürecek. 013’ü 635 bin cihaz satışıyla, masaüstü ve dizüstü bilgisayarda, tüketici segmentinde yüzde 17.8 pazar payı elde eden Casper, yeni akıllı telefonu Casper VIA V4 modelini tanıttı. Casper, yeni gözdesi VIA V4 ile 2014’te 200 bin adetle satışlarını dörde katlamayı hedefliyor. Yeni tehdit: Maske Online güvenlik şirketi Kaspersky Lab, küresel siber casusluk operasyonlarında yaklaşık 2007’den bu yana yer alan gelişmiş bir İspanyol tehdit aktörü “Maske”yi (Careto) ortaya çıkardıklarını açıkladı. Maske’yi özel yapan, saldırganlar tarafından kullanılan araç setinin karmaşıklığı olarak açıklanıyor. Bu tehdit unsuru, son derece karmaşık kötücül bir yazılım, bir rootkit, bir bootkit, Mac OS X ve Linux versiyonlarıyla muhtemelen Android ve iOS (iPad/ iPhone) için de versiyonlar içeriyor. Maske’nin öncelikli hedefleri arasında, devlet kurumları, diplomatik ofisler ve elçilikler, enerji, petrol ve gaz şirketleri, araştırma kuruluşları ve eylemciler yer alıyor. Bu hedefli saldırının Ortadoğu ve Avrupa’dan Afrika ve Amerika’ya kadar uzanan ve aralarında Türkiye’nin de olduğu 31 farklı ülkede rastlandığı belirtiliyor. Saldırganların temel amacı ise, virüs bulaşmış sistemlerdeki hassas verileri toplamak olarak açıklanıyor. Maske, zararlı bir web sitesine bağlantılar içeren “spear” kimlik avı epostaları üzerinden işliyor. A 2 Akıllı cepler lider oldu Gartner’ın yayımladığı son rapor 2013’te toplam 968 milyon akıllı telefon satıldığını gösterirken, standart cep telefonlarının satışının bu sayının altında kaldığı belirtiliyor. Son yıllarda hızla büyüyen akıllı telefon pazarı sonucu 2013 akıllı telefon satışlarının ilk defa standart cep telefonlarını geçtiği yıl oldu. Gartner, 2013 içinde toplamda 1.8 milyar adet cep telefonu satıldığını ve bunun 968 milyon adedinin akıllı telefonlara ait olduğunu açıkladı. Böylelikle 2013’teki mobil cihaz satışları 2012’ye göre yüzde 3.5 arttığı göze çarpıyor. Akıllı telefon satışının artışınında en büyük katkıyı Latin Amerika bölgesi yaptı. Yüzde 96.1’lik bir bölgesel büyüme oranına sahip Latin Amerika’yı sırasıyla Ortadoğu ve Afrika, Asya Pasifik ve Doğu Avrupa izliyor. En yüksek tekil akıllı telefon satış artışının görüldüğü ülke ise Hindistan. Akıllı telefon satışlarında yüzde 78.4 oranla Android cihazlar başı çekiyor. Satılan akıllı telefonların 758 milyonundan fazlası Android iken iOS yani iPhone’lar Android’i yüzde 15.6 oranla takip ediyor. Escort Joye ile tablet pazarına geri döndü Escort, Joye markalı yeni tabletlerini tanıttı. Nar Teknoloji Genel Müdürü Halil Öztürk, “2003’te Joye marka patentini aldık. Escort 2006’da ilk tablet ve akıllı telefonu Türkiye pazarına sundu. Şimdi de bize özel tasarımlar, performansı yüksek ürünler ve IPS / IPS3 (Retina) ekranlı modellerle sektöre geri dönüyoruz. Escort Joye modellerinde, 3G, akıllı kılıf, dahili sGPS, ışık sensörü, 2 GB RAM, 32 GB dahili hafıza gibi özellikler sunuyoruz. Tabletlerimize 199 TL’den başlayan uygun fiyatlarla herkes sahip olabilecek” dedi. Escort Joye modellerinin 7, 9.7 ve 10.1 inçlik modellerinin bulunduğunu belirten Halil Öztürk, 7 ve 9.7 modellerin satışa sunulduğunu, 10.1 inçlik modelin ise şubat ayı sonunda raflardaki yerini alacağını aktardı. Önümüzdeki günlerde Escort Joye marka akıllı telefonları da piyasaya süreceklerini belirten Öztürk, yerli üretim için de hazırlıklar yapmaya başladıklarını ifade etti. UMUT ORAN HÜKÜMETE ÇATTI: Işığı, dillerini öğrendiği bilgisayarların dünyasında bulunca, satın almak için çamaşır sattığı ilk bilgisayarıyla azim koşusuna başlayan doğuştan görme engelli Hasan Özdemir, Microsoft’ta ipi göğüsledi. Artık Özdemir, Microsoft Türkiye Ofisi’nde çalışıp, dev şirketin Redmond’daki genel merkezine raporlar sunan bir yazılımcı. Doğuştan görme engelli yazılımcı Hasan Özdemir, Microsoft’a uza Zifiri karanlıktan Microsoft’a nan başarı hikâyesini AA muhabirine şöyle anlattı: “Lise yıllarında bilgisayar aldım. Derslerimi sesli olarak kaydetmeye başladım, hesap makinesi kullandım, yazı yazıp okumaya başladım. Dedim ki ‘Bu bilgisayarda kullandığım hayat kurtarıcı programları kim yapıyor? Bir öğrendim ki senin benim gibi programcılar yapıyormuş. O zaman dedim ki bunu ben de yapabilirim. Ekrana erişiyorum, kullanabiliyo Fatura özel sektöre çıktı ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, hükümetin ekonomi yönetimini eleştirerek, “Vurdumduymaz ekonomi yönetimi reel sektörü vurmak üzere. AKP’nin 11 yıllık güçlü ekonomi algısı çöktü, fatura özel sektöre çıktı” dedi. Oran yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimi yerine reel sektörü suçlayan ifadelerini tepki gösterdi. Oran, “Yüksek faiz ve kur koşulları en fazla reel sektörü vuruyor, sıkıntı zincirleme olarak tüm kesimlere yayılacak. Ciddi boyutlardaki döviz açığı nedeniyle; dövizdeki yükseliş reel sektörde sıkıntıyı giderek büyütüyor” dedi. Reel sektörün aşırı borçluluğunun, döviz açıkları ve yüksek kur risklerinin AKP iktidarının uyguladığı ekonomi politikalarının kaçınılmaz bir sonucu olduğunu savunan Oran, “Hükümet ekonomide adım adım gelen krizi yok sayarak, sıkıntıların suçunu bir kesime yıkarak sorumluluktan da kaçamaz. Reel sektörün borcu Türkiye’nin borcu demektir” ifadelerini kullandı. Umut Oran, Türkiye’nin, bu girdaptan sağ salim çıkabilmesi isteniyorsa, ekonomide kırılganlıklarını hızla azaltması ve siyasal istikrarı bir şekilde sağlaması gerektiğini belirtti. rum. Baktım yazılım geliştirme araçlarını da kullanabiliyorum. Ama öğrenmek için yardım almam lazım. Bilgisayarın kendini anlattığı İngilizce yardım dokümanlarını okuya okuya, geDoğuştan görme engelli Hasan ce gündüz... Bir Özdemir, azimle karanlıkta baktım programcı koşmaya devam etti ve dijital olmuşum!” dünyanın devi Microsoft’ta yazılım geliştirme uzmanı oldu. Bir tıkla Finike portakalı kapınızda Finike portakalını bir tıkla kapıya getiren portakalbahcem.com grip salgınıyla birlikte satışlarını ikiye katladı. 2014’ün ilk iki ayında portakalbahcem.com’dan 9 bin 500 paket meyve siparişi verildi. Portakalbahcem.com kurucularından Mete Apaydın gerçek Finike portakalını bütün Türkiye’ye sunmak istediklerini kaydederek, “Market ya da pazarlarda aynı isimle satılan portakalların çok büyük kısmı aslında Finike portakalı değil. Biz, bahçelerimizde kendi yetiştirdiğimiz Finike portakallarını özel bir paketleme ve sunumla sitemizden sipariş veren herkesin kapısına götürüyoruz” dedi. Siparişleri bir günde kargoya verdiklerini anlatan Apaydın, en yoğun siparişleri İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’dan aldıklarını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle