07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBAT 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Yabancı kaçıyor Yüksek faize rağmen ekonomideki kırılganlıklar ve siyasi endişeler nedeniyle yabancıların devlet iç borçlanma senedi portföyü bir haftada 1.18 milyar dolar, Fed’in tahvil alımlarını azaltacağını açıkladığı Mayıs 2013’ten bu yana ise 22.6 milyar dolar eridi. PELİN ÜNKER Merkez Bankası’nın sert faiz artışı da sıcak parayı Türkiye’de tutmaya yetmedi Arus Taksim Kabul Etmez Cemaat ya da Hizmet Hareketi ile Sayın RTE arasındaki çekişmeye, savaşıma anlam veremeyenler var. Zaman gazetesinin reklam panolarına yansıyan “Kavgaya ne gerek var” sorusuna da yanıt aranıyor. Bu sorudan esinlenerek çizilen karikatürlerdeki “fiftyfifty” yarı yarıya bölüşüm önerisi, bazı kişi ve çevrelere cazip geliyor. “Şimdiye kadar işler iyi gidiyordu, tezgâh kurulmuştu, bozmaya ne gerek var” kaygısı, düzenden yararlananlardan duyulmaya başlanıldı. Kavgayı, çekişmeyi kendi çıkarları açısından tehlikeli görenler “toplansınlar, bir araya gelsinler, anlaşsınlar, bitsin bu çekişme” önerisi, dileği üstü açık ya da kapalı biçimde dile getiriliyor. Ortada iktidar mücadelesi, kavgası var. Otokrat tek adam yönetimi kurma özleminde olan kişinin, iktidarı paylaşmak istemeyeceği açıktır. “Arus gelin taksim kabul etmez” sözünü padişah II’nci Beyazıt’a ait olarak biliyorum. Kardeşi Şehzade Cem’le mücadelesi sırasında söylenmiş. İktidar kavgaları için geçerli iktidar kaygısını da özetliyor. AKP’de mutlak egemenliğini kabul ettirmiş olan sayın RTE’nin gücü paylaşmak istemeyeceği, bu yolda karşılaşabileceği engelleri tasfiye etmeye çalışacağı kesin. Yıllardır örgütlenen iç ve dış desteklerle güçlenen, iktidar ortağı olan, bazı mevzileri elinde tutan cemaat veya Hizmet Hareketi’nin de bir fiske ile darmadağın olmayı, yıllardır süren çabanın boşa gitmesini kabul etmeyeceği de kesin. Zaman, zaman dostluk gösterileri yapılsa bile, Sayın RTE yürüdüğü yolda cemaatin engellerden biri olduğunu biliyor; cemaat de Sayın RTE’yi kendi varlığını sürdürme, en azından kökleşme açısından tehlike olarak görüyor. İktidara ortak olabilecek bir güç olan TSK, askeri vesayete karşı olma sloganı altında, Sayın RTE ve cemaat işbirliği, sözde liberal demokratların, “yetmez ama evet” grubunun da desteği ile devreden çıkarıldı. TSK devreden çıkarılınca, iktidar mücadelesinde iki rakip kaldı: Sayın RTE etrafında kümelenen grup ile cemaatHizmet Hareketi. Sayın RTE, kumpas, komplo söylemleri, çete, paralel devlet suçlamalarıyla, eski bir müttefikine karşı rakibi eleme mücadelesini açtı. Sayın RTE’nin zamanlamasının iyi olduğu, öncelikle hareket eden kazanır mantığına uyduğu söylenebilir. Ayrıca Sayın RTE kumpas ve komplo söylemleriyle yolsuzlukların üstünü örttüğü gibi, bazı çevrelere de dostluk iletisi vermektedir. Sayın RTE, TSK’nin cemaatin komplo ve kumpas ile devreden çıkarıldığı, tutuklu ve hükümlülerin yeniden yargılanabileceği, tahliye olabilecekleri iletisini de vererek, Sayın Necdet Özel’in de katkısıyla TSK’yi cemaatle mücadelede kendi safına çekme stratejisi izlemektedir. Paralel devlet, çeteyi tasfiye, demokrasi mücadelesi alalaması ile seçim sırasında sözde liberal demokratların, yetmez ama evetçilerin en azından bir bölümünün oyunun alınması da hedeflenmektedir. Bazı karışık kafalarda “RTE mi yoksa Hoca mı” ikilemi yaratarak, Hoca olacağına RTE kalsın tercihi de özendirilmeye çalışılıyor. İktidar, güç savaşımında, ulusun egemenliği sözde kalıyor. Güç kimin eline geçerse geçsin, sonuç değişmiyor, Türkiye’den, ulusun egemenliğinden, demokrasiden yana olanlar tasviye ediliyor. Hisse senetleri de eridi Yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi stoku ise bir haftada 57.1 milyon dolar, Mayıs 2013’e göre 34.7 milyar dolar azaldı. TCMB verilerine göre yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi portföyü ise 7 Şubat haftasında bir önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 57.1 milyon dolar azaldı. Verilere göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stoku 7 Şubat haftası itibarıyla 47 milyar 538 milyon dolar oldu. Hisse senedi stoku 17 Mayıs 2013 tarihinde 82 milyar 288 milyon dolar seviyesindeydi. Buna göre Fed’den bu yana 34 milyar 750 milyon dolar yani yüzde 42.2 azaldı. Cari açık, döviz borçları ve sıcak paraya bağımlık gibi nedenlerle dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri olarak gösterilen Türkiye’de, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla artan siyasi riskler sonrası piyasalardan yabancı kaçışı sürüyor. Merkez Bankası’nın (TCMB) yüksek faiz artırımı da Türkiye piyasalarından çıkışı engelleyemedi. Kur farkından arındırılmış verilere göre yabancıların satın aldığı devlet iç borçlanma se nedi (DİBS) portföyü 31 Ocak 7 Şubat haftasında 1 milyar 183 milyon dolar azaldı. Kurlardaki yükselişi ve buna bağlı olarak sıcak para kaçışını döviz satışı ile engelleyemeyen Merkez Bankası, 29 Ocak’ta faiz artırımına gitmiş; politika faizi olan bir haftalık repo faizini yüzde 4.5’ten yüzde 10’a, gecelik borç verme faizini de yüzde 7.75’ten yüzde 12’ye yükseltmişti. TCMB verilerine göre, yurt dışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki DİBS stoku kurlardaki düşüşe rağmen 7 Şubat itibariyle 47 milyar 243 milyon dolar oldu. Verilere göre, 31 Ocak haftasında DİBS stoku 47.12 milyar dolar olmuştu. 9 aylık kayıp 22.6 milyar dolar DİBS stoku söz konusu haftada yükselmiş gibi gözükse de kur farkından arındırıldığında çıkış miktarı 1.18 milyar doları buluyor. Bir önceki hafta da arındırılmış çıkış tutarı 662 milyon dolardı. Geçen yılın aynı döneminde 63 milyar 956 milyon dolar olan DİBS stoku bir yılda 16 milyar 713 milyon dolar yani yüzde 26.13 eridi. 17 Aralık operasyonu öncesinde DİBS stoku 55 milyar 170 milyon dolar seviyesindeydi. 13 Aralık 2013 verilerine göre DİBS stoku operasyonla birlikte 7 milyar 927 milyon dolar azaldı. Türkiye ekonomik ve siyasi riskleri nedeniyle ABD Mer kez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını azaltma kararından en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu. DİBS stoku, Fed’in tahvil alımlarını azaltacağını açıkladığı 22 Mayıs tarihinden önce 69 milyar 850 milyon dolar seviyesindeydi. Buna göre 17 Mayıs 2013 7 Şubat 2014 tarihleri arasında DİBS stoku 22 milyar 607 milyon dolar azaldı yani yüzde 32.3 eridi. DİBS stoku 2013 başından 17 Mayıs’a kadar 7 milyar 201 milyon dolar artmıştı. Türkİş’in çağrısıyla Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binlerce işçi Ankara’da tek ses oldu: Kölelik düzenine son verin! Ankara Sıhhiye Meydanı’nda ‘Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe ve Kuralsız Çalışmaya Hayır’ sloganıyla bir araya gelen işçiler hükümeti uyardı. Türkİş Genel Başkanı Atalay, sorunlarının çözülmemesi halinde Meclis’in önünde olacaklarını söyledi. MUSTAFA ÇAKIR 30 Mart’taki seçimden önce yol işçilerinin, büyükşehir belediyelerine bağlanmakla karşı karşıya olduğunu belirten Ergün Atalay, “İktidar partisine sesleniyorum. Bu alandaki haykırışı iyi duymak mecburiyetindedir. Duyarsan hayırlı iş yaparsın. Duymassanız bedelini en kısa i n i l e d e ‘B ’ z i n i s r e öd sürede ödersiniz, ödemeye devam edersiniz” dedi. 2 aydır yolsuzluk ve paralel yapı iddialarının gündemde bulunduğunu kaydeden Atalay, ekonominin ortada olduğunu, ekonomi batınca bedeli patronların değil, emekçilerin ödediklerini söyledi. Atalay, “Sesimize herkes kulak versin. Batan geminin lüks kamarası olmaz. Gemi batınca herkes batar” dedi. ANKARA AKP döneminde kat kat artarak 1 milyonun üzerindeki işçiyi kapsayan taşeronlaşma, kuralsız çalışma ile sendikal örgütlenmenin önündeki engeller başkentte Türkİş’in düzenlediği mitingle protesto edildi. Türkİş Başkanı Ergün Atalay sorunları çözülmezse Meclis’in önünde olacaklarını söyledi. Mitinge Türkiye’nin dört bir yanından onbinlerce işçi katıldı. Sıhhiye Meydanı işçi baret ve şapkalarıyla rengârenk oldu. Türkİş’in gerçekleştirdiği, “Kölelik düzenine son. Taşeronlaşmaya, örgütsüzlüğe, kuralsız çalışmaya hayır” yürüyüş ve mitingi kapsamında illerden Ankara’ya gelen işçiler sabah gar önünde toplandı. On binlerce işçi sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. Kortejin en önünde “Zalim Firavun, ellerinde dolarla Karun” ile sarık ve sakallı “dini ve bilimi alet ederek, insanları zalimlerin bo yunduruğuna sokanları” temsil eden taşeron işçiler yer aldı. Birbirlerine zincirlerle bağlı olan işçiler, ayrıca tabut taşıyarak taşeron işçiliği protesto etti. Bazı işçiler tepkilerini dile getirmek için yarı çıplak ve yalın ayak yürüdü. İşçiler, ıslık ve düdüklerle hükümeti protesto etti. Sık sık, “Taşeron kölesi olmayacağız; gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek; köprüler bizim, yollar bizim sandıkta görüşeceğiz; her yer rüşvet her yer yolsuzluk; zam zulüm işkence işte AKP” sloganları atıldı. Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay, iktidarın taşeron ayıbını temizlemek zorunda olduğunu vurguladı. Atalay, Karayollarındaki 7 bin taşeron işçisi hakkında Yargıtay’ın karar verdiğini ancak ülkeyi yönetenlerin adım atmadıklarını söyledi. Bu sırada alandaki işçiler de iktidarı “yuhlayarak” protesto etti. Atalay, 900 bin taşeron işçisinin bu ayıptan kurtarılması gerektiğini belirtti. DEİK sil baştan Hisarcıklıoğlu: Hedef, dünyada her eve Türkiye’de üretilen bir ürün satmak Ekonomi Servisi Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) yeni bir yapılanmaya gitti. İcra Kurulu kaldırılırken, iş konseyi sayısının, temsilcilikler ve etkinliklerin artmasına bağlı olarak 5 başkan yardımcısı ve muhasip üyeden oluşan Başkanlık Divanı oluşturuldu. DEİK Başkan yardımcılıklarına Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye Müteahhitlik Meclisi Başkanı Erdal Eren, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, Türk Rus İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, Türk İspanya İş Konseyi Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem seçildiler. TürkAvrasya İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tuğrul Erkin ise sayman üye oldu. DEİK ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yeni yönetim modeliyle DEİK’in daha aktif hale geleceğini belirterek “Türk özel sektörünün gücü ve tecrübesi mevcut sıkıntıları aşacak güçtedir. Özellikle iş konseylerimizi çok daha fazla çalıştıracağız ki, yeni müşteriler bulalım, yeni pazarlara açılalım. Doğru bir stratejiyle ihracat ve dış yatırımlar büyümenin lokomotifi olabilir. Hedef her eve Türkiye’de üretilen bir ürün satmak” diye konuştu. n (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) İNŞAAT MÜHENDİSLERİNE ÖNEMLE DUYURULUR Mühendislik ve Mimarlık hizmetlerini bir formaliteye dönüştürerek hizmet alanlarımızı daraltıp yok edenlere karşı olduğumuzu göstermek için, Yolsuzluk, haksızlık ve hukuksuzluğu bir kural haline getirerek İstanbul'u rantçılara teslim edenlere dur demek için, Mesleğimizi itibarsızlaştıranlara ve kent topraklarını kendi çıkarları için kullananlara karşı birlikte olmak için, Bilimden, akıldan, özgürlükten, eşitlikten, dayanışmadan, insan ve mühendis emeğine sahip çıkmaktan yana olan tutumumuzu her koşulda sürdürmek için, Odamızın mühendislik hizmetleri ve imar alanı ile ilgili olarak sınırlı olan yetkilerini daha da azaltıp, yeni bir vesayet rejimi yaratılmasına karşı çıkmak için, BİR UYARI DAHA Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF), Doğu ve Güney Doğu Avrupa ülkelerinden sermaye çıkışının devam ettiğini açıkladı. IMF, Fed’in Mayıs 2013’te tahvil alımını azaltabileceğini açıklamasının ardından, özellikle cari veya mali açığı yüksek ülkelerin fon bulmakta zorlandığını ve aralarında Türkiye’nin de olduğu bu ülkelerden sermaye çıkışının aynı hızda devam ettiğini vurguladı. Fon, yabancı bankaların Türkiye’deki fonlarını 2013’ün üçüncü çeyreğinde GSYH’nin yüzde 0.6’sına eşit bir oranda azalttığına dikkat çekti. IMF, dış finansman akışının 2014 boyunca sıkıntılı olabileceği belirtirken, makroekonomik ve finansal yapının iyileştirilmesinin önemine vurgu yaptı. n n Kuyumculardan BDDK’ye tepki Ekonomi Servisi Kuyumculuk sektörü, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) sektörde kredi kartıyla taksitli alışverişi yasaklamasına ilişkin kararını protesto etti. BDDK’nin kuyumculuk sektöründe kredi kartıyla taksitli alışverişi ortadan kaldıran kararına ilişkin, sektör temsilcilerinden oluşan bir grup Cağaloğlu’ndaki Nuruosmaniye Caddesi’nde toplandı. “5 bin yıllık sektörü tek çekimde bitirmeyin” afişini açan grup “Taksiti kaldırmak üretimi baltalamaktır”, “Tek çekim alışverişi bitirdi”, “1.5 milyon kişinin ekmeğiyle oynamayın”, “Sevgililer arasına bu yıl kara kedi değil BDDK girdi” yazılı dövizler taşıdı. 36 sivil toplum kuruluşunun imzasını taşıyan bildiriyi grup adına okuyan İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, Anadolu’da 5 bin yıllık bir geçmişe sahip Türk kuyumculuk sektörünün, 2.5 milyar dolar yıllık doğrudan ihracatı, 30 bini aşan firma sayısı ve 1.5 milyona yakın istihdam potansiyeliyle Türkiye’nin önemli sanayi kollarından biri haline geldiğini belirterek “BDDK yetkilileri, taksit miktarını cari açığı önlemek amacıyla yasakladıklarını ifade ediyor. Üreten, istihdam sağlayan ve ihracatla ekonomiye katkı sağlayan kuyumcuların cari açıkla hiçbir ilgisi olamaz. Cari açığı düşürmek için bitmiş mücevher ithalatını azaltacak vergi düzenlemelerine gidilmesi daha doğru olur. BDDK’nin kredi kartıyla taksiti yasaklamasıyla kuyumculuk sektöründe tüketicilere yapılan satışların yaklaşık yüzde 30 oranında azaldı” dedi. n n Mesleki birliği ve dayanışmayı önemseyen, ayırımcı olmayan, insanı değil konuyu ve sorunları tartışan, kavrayıcı ve kapsayıcı bir anlayışın sürdürülmesi için meslektaşlarımızı seçimlerimize katılmaya çağırıyoruz. CEMAL GÖKÇE TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI SEÇİMLER Tarih : 16 Şubat 2014 Pazar Saat : 09.00 17.00 Yer : Şişli Karagözyan İlköğretim Okulu (Osmanoğlu Hastanesi Yanı) Şişli/İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle