Katalog

13 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 olacağı’ biçiminde taleple karşımıza çıkabilirler. Devlet hastanesi görevini yerine getirmek için ihaleye çıktı Beceremedim ihalesi İKLİM ÖNGEL ‘Rumlar yeni taviz bekleyecek’ ANKARA Devlet hastaneleri; kantin, güvenlik, yemekhane ve temizlik gibi işlerinin ardından asli görevlerini de özel şirketlerden yani dışarıdan satın almaya başladı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı İstanbul Erenköy Fizik Tedavi ve Rahabilitasyon Hastanesi, adına uygun olarak kendisinin yapması gereken “fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri” için ihaleye çıktı. Devletin yapması gereken sağlık hizmetini 20142015 yılı boyunca özel bir merkez yapacak. Hükümetin kamuoyunda “Devlet elini sağlıktan çekiyor mu” sorularına neden olan uygulamalarına bir yenisi daha eklendi. İstanbul Anadolu yakasında devlete ait tek ‘Sağlık Bakanlığı taşeron Bakanlığı oldu’ T ürk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan, sağlığın piyasalaşma örneklerinden birinin daha yaşandığını kaydetti. “Sağlık Bakanlığı, taşeron bakanlığına dönüştü” diyen İlhan, “Sağlık Bakanlığı tüm sağlık hizmetlerini taşerona devretme eğiliminde” dedi. Kütahya’da ve Denizli’de de daha önce aynı durumun gerçekleştiğini söyleyen İlhan, pek çok hastanede güvenlik, kantin gibi hizmetlerin yanı sıra görüntüleme, bilgi sistem ve laboratuvar hizmetlerinin de özele verildiğini söyledi. İlan şöyle konuştu: “Son 5 yıldır hekim ve hemşirelerin verdiği sağlık hizmetleri de bu şekilde taşerona verilmeye çalışılıyor. Sağlıkta piyasalaşmanın geldiği nokta bu. Kamunun sağlıktan elini çektiğinin örneklerinde biri. Kafalarındaki mantık, kamunun doğrudan sağlık hizmeti vermemesi yönünde.” Kıbrıs’ta Umutlanmak İçin Erken... KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Anastasiadis tarafından yapılan ortak açıklama ile adada çözüm müzakareleri 18 ay sonra yeniden başladı. ABD ve AB’den gelen olumlu tepkilerle Ankara’da hükümet yetkililerinin açıklamalarına bakanlar, “çözüme çok yaklaşıldığı” izlenimine kapılıyor. Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme bağlanması, Doğu Akdeniz’e istikrar getirmesinin yanı sıra Türkiye’nin AB sürecinin de önünü açacak bir gelişme olacağından müzakerelerin başlaması çok önemli. Ancak acaba gerçekten çözüme yakın mıyız? fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi olan, İstanbul Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilasyon Hastanesi, 20142015 yılları için ihaleye çıktı. Bu ihalelerin diğerlerinden farkı yemek, kantin, güvenlik ya da temizlik gibi işler yerine doğrudan sağlık hizmeti alımına ilişkin ger çeleşmesi oldu. Devletin, hastanesinin adıyla da ilişkili olarak kendisinin vermesi gereken sağlık hizmetleri, Özel Pendik Fizik Tedavi ve Rahabilitasyon Merkezi tarafından verilecek. Özel hastanenin duyurusunda, “Ağustos ayında gerçekleşen iha lede en iyi teklifi veren kurumumuz, Anadolu yakasının tek fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinde, deneyimli kadromuz ile 2014 ve 2015 yıllarında İstanbul Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde de hizmet vereceğiz” ifadeleri yer aldı. Bölükbaşı, önceki gün başlayan müzakerelerin ‘psikolojik’ havasına dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Rum tarafı 2004 yılında Annan Planı’na ‘hayır’ dedi. Kıbrıs Türkleri ise ‘evet’ dedi. Rumların kırmızı çizgisi o plan olacaktır. Yani onun gerisine kesinlikle gitmeyecek, tam tersine ‘evet’ demek için o plandaki dengede kendi lehlerine önemli tavizler ve değişiklikler isteyeceklerdir. İşte o noktalarda Ankara’nın tavrı belirleyici olacak. İç politikada zorlanan AKP hükümeti dışarıda bir başarı yakalamak için tavizler vermeye kalkmamalıdır.” ‘Gezi’ suç değildir’ DAVA SÜRÜYOR Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası tarafından Çamlıca Tepesi’nin yarısına “dini tesis”, diğer yarısına ise “ticaret ve turizm” fonksiyonları getiren plana karşı açılan dava devam ediyor. ‘ÖZEL’DE HAK GASPI ‘Kimse hakem yapılmamalı’ 2004 yılında yapılan Kıbrıs müzakereleri sırasında Türk ve Rum taraflarının anlaşamadığı konuları dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan doldurmuştu. Önceki gün yapılan ortak açıklamada, benzer şekilde BM Genel Sekreteri ya da başka bir üçüncü tarafa ‘hakemlik’ yetkisi verilmediğine dikkat çeken Bölükbaşı, “Eğer bu durum korunabilirse, çok iyi olur. Ama bir üçüncü taraf hakem yapılırsa, bundan Türk tarafının kayıpla çıkması kaçınılmazdır” dedi. Bölükbaşı, bir hakem belirlenmemesi durumunda ise Rumların hiçbir önemli konuda tavize yanaşmasını mümkün görmediğini de kayda geçirdi. l KIRŞEHİR (Cumhuriyet) Kırşehir’de, Gezi Direnişi’ne katılan ikisi çocuk 35 kişi hakkında iddianame düzenlendi. Kırşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi hâkimi M. Turgay Başkan, geçen 3 Şubat’ta iddianameyi kabul etti ve duruşma bile yapmaksızın tüm sanıkların beraatına karar verdi. Başkan, gerekçeli kararında, eylemcilerin demokratik hakkını kullandığını belirtti. Doktora para veren yok İstanbul Haber Servisi İstanbul Tabip Odası, bazı özel hastanelerde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının işten çıkarıldığı, aylardır ücretlerinin ödenmediği ve hakları olan iş akti feshine ait tazminatlarının verilmediğini belirterek Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Güvelik Kurumu’nu göreve çağırdı. Açıklamada, “Özel hastanelerde yaşanan ücret, hak gaspları ve bunlara bağlı sağlık hakkı ihlallerine seyirci kalamazsınız. Bakanlıklarınız, kurumunuz yetki ve sorumluluğundaki özel hastanelerde yaşanmakta olan bu karanlık tabloya ivedilikle el koymaya ve mağduriyetleri gidermeye çağırıyoruz” denildi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, son günlerde başta Universal ve Hayat Hastane Grupları olmak üzere çeşitli özel hastanelerde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarından, işten çıkarıldıklarına, aylardır ücretlerinin ödenmediğine ve hakları olan iş akti feshine ait tazminatlarının ödenmediğine dair yoğun başvuru ve şikâyetler aldıkları anımsatıldı. Açıklamada, yapılan görüşme ve incelemelerde özel hastanelerde çalışan çok sayıda meslektaşlarının ve sağlık çalışanının ücretlerinin 612 ay gibi uzun sürelerdir ödenmediği ya da gecikmeli, eksik ödendiği, tazminatların ve fazla mesailerin ödenmediği, ücret ve hak gaspının sistematik bir hale getirildiğinin görüldüğü kaydedildi. Açıklamada “Bazı özel hastane grupları hekimlerin ve sağlık çalışanlarının birikmiş maaş ve hak edişlerini çalışanların ellerini kollarını bağlamaya, geleceklerini ipotek altına almaya dönük bir silah olarak kullanmaktadır” denildi. Müzakerenin sonuna bakılmalı Ortak açıklama ve dünyadan gelen tepkileri, 2004 yılında İsviçre’nin Bürgenstock kasabasında yapılan Annan Planı müzakerelerinde Türk heyetinde yer alan emekli Büyükelçi Deniz Bölükbaşı ile birlikte değerlendirdik. Ortak açıklama için “Henüz ne olumlu ne de olumsuz diyecek noktadayız” dedikten sonra şöyle devam etti: “Ortak açıklama eşit iki kurucu devletin oluşturacağı iki kesimli ve iki toplumlu bir federasyon yönünde müzakereler yapılmasını öngörüyor. Önemli olan kâğıt üzerinde güzel gözüken ilkelerin müzakereler sonucunda hayata geçirilebilmesi. Son 30 yılda çok çözüm girişimi oldu. Parametreler belli ama hiçbiri başarılı olamadı.” KURDSİAD kuruluyor l DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bir grup işadamı ve sanayici tarafından Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği (KURDSİAD) kurulması için bir girişim kuruldu. Derneğin kurucular kurulu üyesi olan Hüseyin Bardakçı, resmileştiklerinde ‘Kürdistan’ ismiyle kurulan ilk iş derneği olacaklarını söyledi. Yok mu Çamlıca Tepesi’ni kurtaracak İstanbul Haber Servisi Tamamı kamuya ait 150 bin metrekarelik doğal sit alanı olan Çamlıca Tepesi’nin yapılaşmaya açılmasına karşı imza kampanyası başlatıldı. 29 Mayıs 2012 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Çamlıca Tepesi’ne tüm İstanbul’dan görülebilecek bir cami yapılacağını” açıklamasıyla tepe 4 Haziran 2012 günü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Özel Proje Alanı” ilan edilmişti. Projesi yarışmayla belirlenen inşaat Çamlıca Tepesi’nde hızla devam ediyor. Yazarımız şair Ataol Behramoğlu, şair Nihat Behram, tiyatrocu Orhan Aydın ve Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu tarafından change.org sitesinde başlatılan kampanyada Başbakan’a “Çamlıca Tepesi’nin ‘yağma ve rant çılgınlığı’na kurban edilmesi acil olarak durdurulmalıdır” çağrısı yapıldı. İmzaya açılan metinde rant elde etmek amacıyla, ortak akıl, çağdaş bilimsel ölçütler, demokrasi ve hukuk normları yok sayılarak alınan “yağma ve rant” kararları ile yaşam değerlerinin ve toplumsal geleceğin yok edildiğine dikkat çekildi. Taşıdığı değerler nedeniyle UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan İstanbul’un eşsiz siluetinin, topografyasının, coğrafyasının sorgusuz ve acımasız imar faaliyetleri ile tahrip edil ‘İlk talep Obama’dan geldi bile’ Bölükbaşı’nın dikkat çektiği “Türk tarafından yeni taviz beklentisi”, daha ortak açıklamanın mürekkebi bile kurumadan ABD Başkanı Barack Obama adına Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada dile getirildi. ABD yönetimi tarafları kutladığı açıklamada, “güven artırıcı önlemler çerçevesinde” Maraş’ın kullanıma açılmasını istedi. Bölükbaşı, ABD Başkanı’nın açıklamasını da şöyle değerlendirdi: “Obama’nın açıklaması Rum lider Anastasiadis’i iç politikada rahatlatmaya yönelik bir açıklama. KKTC ve Türkiye’den beklentiler var. ‘Maraş’ konusu başından beri bizim müzakerelerdeki kozlarımızdan biri olmuştur. O bölgeyi henüz müzakereler sonuçlanmadan ‘güven artırıcı önlem’ gibi açarsak, Rumlar bu kez masada başka taviz isteyecektir. Umarız AKP hükümeti bu konuda taviz vermez.” HHH Bölükbaşı’nın bu değerlendirmeleri Kıbrıs konusunda müzakerelerin başlamasını olumlu karşılamakla birlikte çözüm konusunda ‘umutlanmak’ için biraz erken olduğunu gösteriyor. ‘İlkeler kâğıt üstünde kalmamalı’ Bölükbaşı bu vurgusunu örneklerle izah etti: İki kesimlilik ilkesinin sözde kalmaması, fiiliyata geçebilmesi için Türk tarafına dönüşüne izin verilecek Rumların sayısının kontrol altında tutulması gerekli. Rum tarafı mutlaka bu rakamı yüksek tutarak ‘iki kesimliliği’ sulandırmak isteyecektir. Siyasi eşitlik ilkesini belirleyecek olan kurucu devletlerin ellerinde tutacakları yetkilerdir. Burada Türk kurucu devletinin kolu kanadı kırılacak biçimde yetkileri azaltılırsa bu ilke de sulandırılmış olur. En önemli parametrelerden olan ‘güvenlik’ konusunu sulandırmak isteyen Rumlar geçmişte Türkiye’nin garantörlük hakkını sınırlayacak önerilerle masaya geldiler. Örneğin ‘Türkiye’nin garantörlük hakkının sadece Türk tarafı için geçerli Böcek’te 4 kişi ifade verdi l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2011 Aralık ayında çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazlarına ilişkin yürütülen soruşturmada arasında polislerin de bulunduğu 4 kişi tanık olarak ifade verdi. Üç savcı tarafından sorgulanan tanıklara, terörle mücadele polisleri eşlik etti. CHP’li adayın acı günü l BOLU (Cumhuriyet) Gerede’de park halindeki traktör belirlenemeyen bir nedenle oyun parkına dalarak CHP Gerede Belediyesi başkan adayı Bekir Uzun’un eşi Kamile Uzun ve 2 kızına çarptı. Hastaneye kaldırılan Kamile Uzun yaşamını yitirdi. diği vurgulandı. Aynı anlayışla yüzyıllardır korunmaya çalışılan Çamlıca Tepesi’nin de son yıllarda alınan kararlarla hızla yok edildiğinin altının çizildiği metinde şöyle denildi: “Gelinen aşamada İstanbul’un ve topografyasının önemli simgesel peyzaj varlığı ve eşsiz doğal sit alanı olan Çamlıca Tepesi’nin yağmalanması yargı süreçlerine, ulusal ve uluslararası ortamlarda tepki ve eleştiriler almasına ve sorumluların uyarılmalarına rağmen inşaat çalışmalarının durdurulması başarılamamıştır. Bugün, Çamlıca Tepesi, ‘yağma ve rant çılgınlığı’na kurban gitmemek için büyük insanlığı acil olarak yardıma çağırmaktadır. Daha geç olmadan bu çığlığa birlikte kulak verelim. Bu çılgınlığı birlikte durduralım…” Boğaz’a teleferik hattı! l İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kâğıthane Harmantepe Mahallesi’ndeki AKP Seçim İrtibat Merkezi’nin açılışına katıldı. Topbaş, İstanbul Boğazı’na teleferik hattı yapılacağını açıkladı. Topbaş, “Mecidiyeköy’den Altunizade’ye yapacağımız teleferikle 15 dakikada Anadolu yakasına geçilebilecek” dedi. Boğaz teleferik hattının görsellerini de paylaşan Topbaş, kabinlerin 32 kişilik olacağını ve saatte 6 bin yolcu taşınacağını bildirdi.