Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE 4 HABERLER Yargı paketinde 6 aydır sanıkları oyalayan Ergenekon mahkemesine 15 gün süre Milletten Gizlenen Milli İrade Başbakan’ın danışmanı, şu Yalçın Akdoğan çok önemli bir adam. Bilmiyorum Başbakan kendisine ne kadar kulak asıyor. Ama biz özgürlükten, demokrasiden yana olanlar, hep bir kulağımız onda yaşamalıyız; öylesine önemli itiraflarda bulunuyor ki... Ne olup ne bitiyor, ne amaçlanıyor, ne tezgâhlanıyor, hepsini Akdoğan’dan öğrenmek mümkün. Hani “Çocuktan al haberi” demişler ya. Tıpkı öyle: “Yalçın Akdoğan’dan al haberi!” Var ya, birinin en güzel seçkilerini toplayıp, “The Best Of...” başlığı altında yayımlıyorlar, ben de, CHP’nin yerinde olsam, öyle yapar, “The Best Of Yalçın Akdoğan” başlığıyla böyle bir seçki yayımlarım. Tayyip Bey’in en yakın çevresinden mükemmel bir itirafname çıkar ortaya. Bu Yalçın Akdoğan değil miydi TSK’ye “kumpas kurulduğunu” itiraf eden? Liboşlar ve yandaş medyanın da katkılarıyla, paralel güçlerle AKP’nin kol kola girerek kurdukları kumpas sonucu insanların hayatları karartıldı, TSK’nin muharip gücü azaltıldı. Allah korusun da kurulan tuzağın vahametinin tam olarak ortaya çıkmasına neden olacak, TSK’nin görev yapmasını gerektirecek bir durum ile karşılaşmayalım. Ama kurulan tuzağı ne kadar anlatmaya çalışırsak çalışalım, biz dinletemedik. Ne var ki, Yalçın Akdoğan konuşunca gerçek herkesin kafasına dank etti. HHH Şimdi Yalçın Akdoğan’ın “Yalçın Calling Fatih” serisinden yeni incileriyle karlaşıyoruz. Medyanın yakından denetimi görevini üstlenmiş olan Yalçın Akdoğan’ın dinlemeye takılan konuşmalarında, basındaki adamları Fatih’e (hangi Fatih olduğu önemli değil, çünkü her iki Fatih de basındaki adamlarıdır) seslenirken dile getirdiği gerçekler yeni bir AKP itirafnamesidir. Bakın Yalçın Akdoğan, Habertürk’ün TBMM’den yayın yapması üzerine neler söylüyor: Biz Meclis TV’yi kapattık, kimse görmesin diye, siz canlı Meclis’i veriyorsunuz. Seçim sonrası oluşan parlamentolar, demokrasilerde milli iradenin, en somut şekilde tecelli ettiği yerlerden biridir. Bu yüzdendir ki, bütün demokrasilerde, Meclis oturumları, Genel Kurul’un gizlilik kararı aldığı haller dışında kamuoyuna açıktır. Millet, milli iradenin tecellisi olan yasama organının nasıl çalıştığını görme hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanımının yaygınlaştırılması için, Meclis’teki Genel Kurul çalışmalarını televizyonlarda yayımlama yöntemi uygulanır. Bilindiği gibi, AKP, Meclis TV’nin yayınlarını tırpanlamış, bunu yaparken yandaş olmayan medya ile muhalefetten gelen itirazlara hiç mi hiç kulak asmamıştı. Muhalefet, Meclis TV’nin tırpanlanmasını parlamentonun halktan kaçırılması olarak nitelemiş, AKP ise böyle niyetleri olmadığını söylemişti. HHH Şimdi Yalçın Akdoğan’ın “The Best Of Yalçın” dizisinden konuşması, Meclis’i halktan kaçırmanın itirafıdır. Evet, Yalçın Akdoğan açıkça itiraf ediyor, “Biz halk duymasın, görmesin diye Meclis TV’yi kapattık” diyor. Bunun adı milli iradeyi milletten gizlemektir. Neler gizlenmek isteniyor? Her şeyden önce, muhalefetin söyledikleri. Ama gizlenmek istenen yalnızca, muhalefetin söylemleri değil, aynı zamanda AKP’nin eylemleridir. Böylelikle millet oy verip, kendi adına Meclis’e gönderdiklerinin neler söylediğini ve neler eylediğini bilmeyecek. Doğrudan kendi gözleriyle görmeyecek, kendi kulaklarıyla duymayacaktır. Bunun adı milli iradeye baskı değil midir? Hem milli iradenin ne söylediğini ne eylediğini milleten gizleyeceksin, hem milli iradeden korkup sesini keseceksin, hem de çıkıp “Ben milli iradeyi kimseye çiğnetmem” diyeceksin. Hadi canım sen de! ‘Gerekçeyi artık bitirin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşmelerine devam edilen özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını öngören yargı paketinde, AKP tarafından verilen bir önergeyle doğrudan Ergenekon davasını ilgilendirecek bir değişiklik yapıldı. Buna göre gerekçeler 15 gün içinde yazılacak. CHP’li Sinan Aygün, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “paralel yapı” dediği örgütün insanları mahvettiğini belirterek “Gerekçeyi bu adamlara yazdırmayın” dedi. CHP’li Mehmet Haberal da 6 ay geçmesine karşın gerekçenin hâlâ yazılmamasını eleştirdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, usul hükümlerine göre kararı veren hâkimin gerekçeyi yaz ‘Karşımda A çemkirmez ceket iliklerdin’ dalet Komiyonu’nda, eski Kültür Bakanı Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay’ın yaptığı konuşmaya AKP Milletvekili Hasan Çavuşoğlu tepki gösterdi. Çavuşoğlu, Günay’a “AK Parti hükümetinde bakanlık yaptınız. Neden o zaman konuşmadınız şimdi konuşuyorsunuz. Sayın bakan, tercihinizi zamanında yapsaydınız” dedi. Günay ise Çavuşoğlu’na “Evin de internet varsa bak izle. Kendi tercihimi kendim yaptım. İstanbul yağmalanmasına göz yummuş olsaydım hâlâ bakandım. Sen de çemkirmez, karşımda ceketini iliklerdin ” dedi. Komisyonda, CHP’li Ali Rıza Öztürk ile AKP’li Yusuf Başer arasında da tartışma yaşandı. Birbirlerine “lan” diyen vekiller arasındaki gerilimi diğer milletvekilleri yatıştırdı. ması gerektiğini belirtirken Ceza Muhakemesi Yasası’na göre bu sürenin 15 gün olduğunu söyledi. Bozdağ, Ergenekon’da 6 aydır gerekçeyi yazmayan hâkimlerin “hak ihlali” yaptıklarını belirtti. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, öneriyle ağır ceza mahkemelerine devredilecek özel yetkili mahkemelerin karar gerekçelerini kimin yazması gerektiği konusunda tartışma açtı. Yargıtay üyesi Gürsel Yalvaç, CMY’ye göre kararın 15 gün içinde yazılması gerektiğini belirterek ölüm dışında gerekçeyi kararı veren hâkimlerin yazması konusunda Yargıtay’ın içtihatlarının bulunduğunu söyledi. Türkiye Barolar Birliği temsilcisi ise özel yetkili mahkemelerin adil yargılamayı ihlal ettik leri için kaldırıldığını belirterek karar gerekçelerinin mevcut hâkimler tarafından yazılmasını doğru olmayacağını belirtti. CHP’li Aygün, Erdoğan’ın “tarafsızlığını yitirmiş, örgüt adına karar veriyor” dediği o yargı tarafından hakkında karar verildiğini, “dürüst değil” dediği savcı Zekeriya Öz tarafından 7 saat boyunca sorgulandığına dik 13 ÖNERİDE ISRAR EDEN FEYZİOĞLU, YARGI PAKETİNİN SORUNLARI ÇÖZMEYECEĞİNİ AÇIKLADI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, TBMM Adalet Komisyonu gündeminde olan paketteki özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının mevcut sorunları çözmeyeceğini vurguladı. Bu nedenle daha önce basın toplantısıyla açıkladıkları “hayati öneme sahip 13 öneri”de ısrar eden Feyzioğlu, Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda yeniden yargılama için yasa çıkartılması, gizli tanıklığın ve Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılmasını, 3 yıla indirilmesi gereken tutuklamanın oybirliği ile verilmesi gibi önerilerde bulundu. Yazılı bir açıklama yapan TBB Başkanı Feyzioğlu, “Türkiye için acil çözüm önerileri” başlıklı belgeyi Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve CHP Genel Başkanı’na yazılı ve sözlü olarak sunduklarını ifade etti. Feyzioğlu, TBB Yönetim Kurulu tarafından kabul edilen “adil yargılama hakkının etkinleştirilmesi amacıyla ceza muhakemesine ilişkin yasa değişikliği” teklifini aynı gün Adalet Bakanlığı’na ilettiklerini belirtti. ‘Tutuklama 3 yıl olmalı’ Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin toplantısına katıldı. Hal böyleyken TBMM Adalet Komisyonu gündeminde bulunan yasa teklifinin TBB önerilerinin bir kısmını içerdiği, ancak mevcut sorunların çözümü için yeterli olamayacağını vurgulayan Feyzioğlu, kendi önerilerinin demokratikleşme ve özel görevli mahkemelerce yapılan haksızlıkların giderilmesi yolunda toplumda oluşan haklı beklentinin karşılanması açısından hayati olduğunu kaydetti. Feyzioğlu, önerilerini şöyle sıraladı: l Adalet duygusunun zede lenmesine neden olan “terörle mücadele mahkemeleri” kaldırılmalıdır. Özel görevli mahkemelerin, davalar kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar ellerindeki işlere bakmaya devam edeceklerine dair geçici 2. madde kaldırılmalıdır. Bu mahkemelerin henüz kesinleşmemiş kararlarının, “görev yönünden bozulabilmesi” kanun hükmüne bağlanmalıdır. Bu mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş mahkumiyet hükümlerine ilişkin olarak “yeniden yargılama zorunluluğu” kanunla getirilmelidir. Bundan sonra yargılamanın tamamı, genel mahkemelerde ve söz konusu davada soruşturma evresi dahil, görev yapmamış hâkimler tarafından yapılmalıdır. l “Gizli tanıklık” kurumu kaldırılmalıdır. Tutuklamada gerekçe gösterme zorunluluğunu hayata geçirmek için CMK md. 100/3’te yer alan “katalog suçlar” kaldırılmalıdır. Eğer el koyma için oybirliği aranacaksa tutuklama tedbiri ve mahkumiyet kararlarının oybirliğiyle alınması hükme bağlanmalıdır. “Azami tutukluluk süresi” 3 yılla (2+1) sınırlandırılmalıdır. Dijital verilerin ve ses bantlarının tek başına delil kabul edilmemesi için yasal düzenleme yapılmalıdır. l Cumhuriyet başsavcılığına bağlı “adli kolluk teşkilatı” oluşturulmalı ve tüm özlük işlemleri güvence altına alınmalıdır. Gerekçesiz verilen mahkumiyet ve tutuklama kararları nedeniyle AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nce hükmedilen tazminatlar, sorumluluğu bulunan hâkimlere rücu etmelidir. Bir sonraki aşamada Terörle Mücadele Kanunu kaldırılmalıdır. kat çekerek “İşte bu örgüt bizi mahvetti. Gerekçeyi bu adamlara yazdırmayın” dedi. CHP’li Haberal da Ergenekon davasında kararın 6 ay önce açıklandığını ancak bu süre içinde gerekçenin hâlâ yazılmadığını vurgulayarak “Biz bu konuda kime başvuracağız, görevini yerine getirmeyen bu hâkimlerle ilgili kim işlem yapacak?” dedi. Adalet Bakanı Bozdağ, CMY’de hâkimlerin kararı açıkladıktan 15 gün içinde gerekçeyi dosyaya koyma zorunluluğu olduğunu belirterek “Gerekçeyi açıklayacak ki insanlar da bu gerekçe üzerine temyiz haklarını geciktirmeden kullanabilsin. Belki Yargıtay’a belki AİHM’ye gidecek. Bu durum yasaların sınırlarının aşılmasıdır. Ama 6 aydır yazılmamış olması görevi ihmal mi olur, görevin kötüye kullanılması mı olur? Yazılmamış olması bir hakkın suiistimalidir, açık ihmaldir” dedi. Bozdağ, gerekçenin kararı veren hâkimler tarafından yazılması gerektiğini söyledi. Tekrar söz alan CHP’li Aygün, “Tarafsızlığını yitirmiş, örgütün çıkarlarını gözeten bir kısım yargı mı bizim kararımızı yazacak?” diye itiraz etti. Kendisinin hâkim ve savcılara müdahale yetkisinin olmadığını kaydeden Bozdağ, “Bana gelen şikâyetleri sadece HSYK’ye gönderebilirim” dedi. Bozdağ, HSYK ile ilgili sorunların çözümü için siyasi partilere anayasa değişikliği çağrısını yineledi. TBB’den itiraz TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, komisyona gönderdiği yazıda önerinin mevcut sorunların çözümü için yeterli olmadığını bildirdi. Yazıda, özel görevli mahkemelerce yapılan haksızlıkların giderilmesi için gizli tanıklık kurumu, otomatik tutuklama sebebi olarak algılanan katalog suçlarını düzenleyen hükmün kaldırılması, tutukluluk süresinin düşürülmesi önerildi. 15 günde yazılacak Tartışmaların ardından AKP’li vekillerin önergesiyle gerekçesi yazılmamış olan kararların 15 gün içinde yazılması öngörüldü. ‘YALAN SÖYLEYİP ENTRİKA ÇEVİRİYORLAR’ Özkan: AKP gitmeden ülkeye özgürlük gelmez İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasından tutuklu gazeteci Tuncay Özkan Twitter hesabından yayınlandığı mektupta “af”fa karşı olmadığını belirterek “Ben ne haram yedim ne cana kıydım. 6 yıldır suçsuz yere, cezaevinde yok edilmeye çalışılıyorum. AKP ne af ne de erteleme yasası Tuncay Özkan: ‘Af’ veya ‘erteleme’ çıkartmaz. AKP özgüryasalarına karşı değilim. lüğe, adalete, hakikate dayanamaz, bunu en şer; Ergenekon, Balyoz, KCK, Şiiyi ben biliyorum. İşte bu neden ke davalarında hukuk ve hak yele ben ‘Af’ veya ‘Erteleme’ yasa rine gelir: Özgürlükte kucaklaşılarına da karşı değilim. Af, erte rız. Bunlar gitmeden özgürlük gelleme, diğer çözümlere ‘evet’ diyo mez” diye yazdı. rum” diye yazdı. osyaları neden Özkan, yeniden yargılama ve uzun tutukluluk konularına ilişkin AKP’nin kaçırdınız? umut tacirliği yaptığını kaydetti. ÖzÖzkan mektubunda yolsuzluk ve kan “AKP hep yalan söylüyor! Hep rüşvet soruşturmasına da değinerek entrika çeviriyor. Kokuşmuş ‘Er özetle şu görüşlere yer verdi: “Ergenekon’ yemeğini; tabakları de genekon ve Balyoz davalarında veğiştirelim yeniden yiyin, bile demi rilen hukuksuz ve haksız kararlayorlar artık. Ergenekon, Balyoz, rı, tertibi savunanlara sesleniyoKCK, Şike davalarının bütün hu rum: Ergenekon ve Balyoz tertikuki rezaletinin üstüne; soğuk su binin savcı ve yargıçlarını, karariçin, diyorlar. Bu çürümüş hukuk larını, uygulamalarını beğeniyor, kepazeliklerini halktan ve dünya bunlara inanıyorsanız 17 Aralık dan kaçıramazlar. TBB Başkanı yolsuzluk davasını o savcılara ve Metin Feyzioğlu’nun önerilerini mahkemelere neden bırakmadısadece yolsuzluk gündemini de nız? O davalara bakmasınlar diye ğiştirmek için kullandıkları or hepsini sürüp bunlar paralel devtaya çıktı” değerlendirmesi yaptı. let, dediniz. Madem Ergenekon ve AKP’nin özgürlük ve barış gibi bir Balyoz’da iyi ve doğru karar versorunu olmadığını kaydederek “Bu diler, 17 Aralık dosyalarını neden zorbalar ne zaman iktidardan dü onlardan kaçırdınız?” Yüksek yargıya ‘20 yıl’a vize l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’a üye seçilmek için 20 yıl şartı getiren yasa hükümlerinin iptali istemiyle yapılan başvuruları reddetti. Hükümet, geçen yıl temmuzda Meclis’ten geçirdiği bir yasa değişikliği ile Yargıtay ve Danıştay’a üye olma şartını 15 yıldan 20’ye yükseltmişti. Kararın amacı cemaate yakın yeni hâkim ve savcıların Yargıtay üyesi olmasının önünü kesmekti. AP’de ‘Gülen’ tartışması l Dış Haberler Servisi Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komisyonu’nda Hollandalı raportör Ria OomenRuijten’in yazdığı Türkiye raporunun taslağı görüşülürken Gülen cemaati tartışması yaşandı. AP Liberal Grup üyesi Alexander Graf Lambsdorff, “Daha önce komisyona gazeteci Ahmet Şık’ı davet ettiğimiz gibi Gülen hareketi temsilcilerini de davet ederek onları dinleyebiliriz” dedi. OomenRuijten ise, “Biz tek bir otoriteyi muhatap almak durumundayız. Bu da Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetidir, nokta” diyerek öneriye karşı çıktı. l İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) 47. yıldönümü, bugün Şişli Kültür Merkezi’nde saat 18.00’de düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak. Prof. Dr. Korkut Boratav’a “Emek Onur Ödülü”nün verileceği etkinlikte, Kardeş Türküler konser verecek, DİSK’in 47. yılı Afiş ve Fotoğraf Sergisi’nin açılışı yapılacak. D DİSK 47. yılını kutluyor...