03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Fed’e göre; gelişmekte olan ekonomiler kendi politikaları yüzünden zarar görüyor Dönüp aynaya bakın Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası (Fed), tahvil alımlarını azaltma programının, son dönemde gelişen piyasalarda satış dalgasına yol açmış olabileceğini kabul etti. Ancak bu ülkelerin esas sorunu kendilerinin yarattığını vurguladı. Fed, Kongre’ye önceki gün sunduğu bir raporda, Türkiye, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerin kendi uyguladıkları politikalar yüzünden dış şoklara karşı kırılgan hale geldiklerini belirtti. Fed’den yapılan açıklamada, “Gelişen ülkeler kendi politikalarından zarar görüyor” denildi. Fed’in tahvil alım programını sonlandırmaya başlayacağını 2013 ortasında açıklaması, pek çok gelişen piyasada sert düşüşlere yol açmıştı. Ancak Fed raporunda bazı gelişen ülkelerin sorumluluğuna işaret edilerek bu ülkelerin kendi piyasalarının neden Ey Akıl, Biraz Bize de Takıl... Akıl tutulması dediğimiz halleri öylesine ağır, öylesine ağır bir hastalık gibi yaşamaya başladık, moraller öylesine dibe vurdu, umutsuzlukla içimiz öylesine karardı ki... Yağmur duasına çıkmışların yağmur çığırışlarındaki biçareliği, yol göstericilikte sevgili ölmüşlerimizin ruhlarını çağırarak akıl danışma zavallılıklarımızı anımsatan boşuna yol arayışlarına kalkışır olduk. Ana haberler, görüş tartışmalarında üzerinde düşünmeye, sorgulamaya kalkıştığımız yaşamsal sorunlarımıza ilişkin konu başlıkları öylesine ayrıntı, gerçeklerden sapma, akıl tutulması yaratabilecek nitelikler kazandı ki... “Alo Fatih Hattı” üzerinden gelişmeler, tartışmalar, elbette insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeninin varlığı, işleyişinde, çıplak diktatörlüklerden, darbelerden daha etkin bir silah niteliğini kazanmış medya gücünün gerçeklerin çarpıtılması, kitlelerin güdülenmeleri, akıl tutulmasına yakalanmalarında giderek artan etkisi nedeniyle yaşamsal önemde... İktidar ortaklarının birbirlerine de güvenmediklerinin belgesi dinlemeler, ortak düşmanlarının yaşamlarını karartırken kullandıkları hukuk dışı yöntemler, şok dalgalar etkilerini yitirecek kadar çok, sık bir bir ortalığa saçılıyor... Başbakan’ın gündemi, yeri, zamanı belli, yayını yapan medyanın kilit noktasında görev yapan adamına talimatının yalanlanacak hali yok. Sadece sesleri, net talimatemrin gereğinin yerine getirilmesi değil, kurulu düzen ilişkileri, çıkar ağları kanıtlı, belgeli... Başbakan yalanlamaya kalkışmadan muhalefet partisinin yayından kaldırttığı altyazılı haberinde kendisine hakaret edildiği savı ile savunma yapıyor. Yine Başbakan talimatıyla ortak bir havuzdan büyük gazetetelevizyon satın alma işine girenlerin, son yılların en ballı ihalelerindeki payları ortada, verdikleri paraların karşılığını fazlası ile çıkaracakları, halkın “anasını...” heveslerini dillendiren sözleri telefon dinlemelerine takılı... HHH Rejimi en eksikli sayılabilecek demokratik düzenlerde bile kabul edilemeyecek kamu ihalelerinin odağında büyük medya patronları, ihale kazanma ilişkileri, medya gücünün İktidarlarının emrinde olması, kirli ilişkiler ağında böylesine ağır bir suçüstü olmuşsa, medyanın güdümlü işletilmesi, ele geçirilmesinin gerçekleri böylesine ayyukka çıkmışsa, en güçlüsünden İktidarlarını, suçüstü olmuş sermaye güçlerini, düzenin kendisi ayakta tutmaz, tutamaz... Rejimi demokrasi sayılan, bu boyutlarda suçüstü, kirlilik belgelerinin ortalığa saçıldığı, yerlerinde, görevlerinde kalmış iktidarları, kadroları örneği yok... Binlerce polis, ilgili savcılar, yargıçlar görevlerinden alınarak durdurulan operasyonlarda, ortada kalan, Meclis’te, sosyal medyada açık açık dinlenebilen yolsuzluk belgesinde bakan çocuğunun babasına telefonda söylediğine göre elinde kalan 35 kuruş 1 trilyonsa... Genel müdürünün evinden kutu kutu 4.5 milyon dolar çıkmış bankanın, kuşkusuz adı geçen müdürünün kişisel sorumlu olmadığı 6 yılının görev zararı 1 milyar 751 milyonu bulmuş, zarar rekoru da geçen yıl kırılmışsa... Her gün yenileri eklenen, kafa karıştıran şok şok suçlamalar, bilgilendirmeler, yasadışı elde edilmiş olsalar da gerçekleri ortalığa saçan belgeler karşısında insan aklı ile nelere inanıp, nelere nasıl tepkiler verecek? Yıllardır Türkiye basın özgürlüğünde rejimi demokrasi olan ülkeler içinde değil sadece, güdümlü rejimlerin bile çok ötesinde, en gerilerde bir yerlerde... Sadece yargısız infazlar, haksızhukuksuz tutuklamalarda değil, siyasi iktidar sermaye güçlerinin en baskıcı, en kirli ilişkiler ağında halkın gerçekleri öğrenme haklarının en ağır katledildiği ülkeler raporlarında Türkiye, dünya sıralamalarında hep en gerilerde. Başbakanı, iktidarlarını çok kızdıran basın özgürlüğüne ilişkin dün yayımlanan, en son raporlarında da iyileşmeyi unutun, daha da gerilere düşmüş bulunuyor. İç savaşların bataklığında insan hakları diplerde ülkelerin çoğu bizden daha iyi sıralamalarda yer alabilirlerken, gerçekleri öğrenebilme hakkımızın bu boyutlarda gasp edilmesinin bedelini nasıl ödüyoruz? Sorun sivil diktatoryal yapıda alıp başını giden İktidarlarına biat eden cepheleşmiş, kilitlenmiş oylarla sınırlı mı? “Alternatifi yok ki, yolsuzluk olsa da oyumu veririm” diyen seçmen algılaması, günde sayısız posta tek yanlı canlı yayının eseri değil mi? Medyanın halkı güdülemede nasıl kirli kullanıldığının hiç hesaplaşması olamayacak mı? Dün bir bakan çıkıyor, ortalığa saçılan bu kadar kirli çamaşırdan sonra, şimdi en kirlisinden hesaplaştıkları Cemaate tüm yaşananların suçunu atarken, “Ölümü için dua edilen uzun boylu lider..” efsanesi ile bizimle kafa buluyor. Aklımızı donduran, bilincimizi, hak aramamızı, çıkarlarımızı korumamızı engelleyen bu gidişe hep böyle seyirci kalacak mıyız? A BD Merkez Bankası’nın raporunda, gelişen ülkeler içinde en kırılgan ülkenin Türkiye olduğu ifade edilerek, “Bu ülkeler piyasalardaki çalkantılardan neden bu kadar zarar gördüğünü anlamak için aynaya bakmalı. Kendi politikaları yüzünden dış şoklara açıklar” denildi. olmak için kırılganlıklarını azaltmalı” denildi. Fed, gelişen ülkelerden bazılarının piyasa oynaklıklarına karşı faizleri yükseltme, döviz piyasasına müdahale gibi geçici önlemler alarak karşı durmaya çalıştıklarına işaret etti. Fed’e göre küresel yatırımcılar, hangi ülkenin “temel kırılganlıklarını” azaltmak için önlemler aldığını yakından izliyor. Fed başkanı Janet Yellen ise ABD Kongresi konuşmasında Türkiye, Endonezya gibi Fed’in varlık azaltımından zarar gören ülkeleri yakından takip ettiklerini ancak birinci önceliklerinin ABD ekonomisinde fiyat istikrarı ve istihdam olduğunu söyledi. Yellen “Gelişen ülke piyasalarını yakından izliyoruz. Ancak şu aşamada ABD’yi olumsuz etkileyecek bir durum yok” dedi. Yellen’in bu açıklamalarını analiz eden Financial Times gazetesi “Yellen gelişen ülkelerin isteklerine sırtını döndü” yorumunu yaptı. Yellen: Önceliğimiz ABD bu kadar zarar gördüğünü değerlendirirken aynaya bakmaları istendi. Öte yandan, Fed’in 15 gelişen ülkede ekonomik kırılganlığı ölçen endeksinde, en kırılgan Türkiye oldu. Türkiye’yi sırasıyla Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika izledi. Fed analizine göre en kırılgan olan ülkeler, paralarında en büyük değer kaybını ve kamu borçlanmasında daha yüksek faiz oranlarını görüyor. Fed raporunda, “Gelişmekte olan ekonomiler şoklara karşı daha dirençli 2 milyar 262 Gelişenler mil yon TL yatırım Yellen’le toparlandı Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen’in, mevcut para politikasının aynen uygulanacağını açıklamasının ardından dolar, gelişmekte olan para birimleri karşısında düşüşünü sürdürdü. Endonezya, Filipinler, Güney Kore, Tayland ve Türkiye para birimleri dolara karşı değer kazandı. Dolar/TL son iki haftanın en düşük seviyesi olan 2.18 TL’ye kadar geriledi. Serbest piyasada dolar 2.1870 TL’den kapandı. ABD borsaları yüzde 1 civarı yükselirken, Japonya’nın Nikkei endeksi yüzde 0.9, Avustralya’nın S&P/ASX 200 endeksi yüzde 0.5 değer kazandı. MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi’nde yükseliş yüzde 1’i buldu. Borsa İstanbul yüzde 0.36 artıda kapandı. İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan, Yellen’in konuşmasında gelişen piyasaları umutlandıracak bir yorumun olmadığını belirterek, konuşmadaki en kritik bölümün “İşsizlikte yüzde 6.5 kırıldığında faiz artırılmayacak ama artırılması gerekir mi tartışılacak” ifadesinin olduğunu söyledi. Manukyan, “Elbette kısa vadede gerekmeyecek ama bu orta vadede stres yaratacak bir açıklama” dedi. 1 daAvea’da 2012’de 34 llaku şı ba i kiş kika olan ik 7’l e zd nım süresini, yü a nd nu so 13 bir artışla 20 deSa tı. çık a ay kik 366 da ilyon lice 2013’te 706 m ıklarını, pt ya ım ralık yatır na ka2011’den 2013 sonu am pl to ise darki dönemde alık lir on ily m 2 26 2 milyar rikle di tir yatırım gerçekleş ra u “B ir, m de ni anlatan Ak rifab a gıd 8 şık kla ya kamla 50 bin kası, 2 adet de yıllık obil om ot li te si araç kapa ” dedi. fabrikası kurulabilir Cep telefonuna taksit devam etmeli Avea CEO’su Akdemir, cep telefonu satışlarında taksit sınırlamasıyla ilgili teknoloji marketleri ve operatörlerin aynı koşullarda devam etmesi gerektiğini söyledi. Ekonomi Servisi Avea Üst Yönetici (CEO) Erkan Akdemir, cep telefonu satışlarında takislerin kaldırılmasını eleştirdi. Akdemir, “Biraz daha dikkatli çalışılabilirdi. Teknoloji marketleri ve operatörler tarafından bulunan etraftan dolanma yöntemleri, aslında bu tür suni sınırlamaların piyasalarda karşılık bulmadığının göstergesi. Biz operatörler olarak isteriz ki herkesin bu ticaretlerinin önü açılsın. Herkesle işbirliği yapmaya da hazırız. Haksız bir rekabetle ticaret yapma yaklaşımımız yok. ‘Biz yapamıyoruz, başkası da yapamasın’ yaklaşımı son derece yanlış. Biz isteriz ki herkes aynı şartlarda, aynı koşullarda devam etsin” dedi. Avea’nın 2013 finansal sonuçlarını açıklayan Akdemir şu bilgileri verdi: 4 Avea’nın toplam gelirle ri 2013’te yüzde 10 artışla 3.84 milyar lira olurken, şirket arabağlantı ücretlerinde yapılan indirimin etkisi çıkarıldığında büyüme oranının yüzde 15 olduğunu açıkladı. Mobil internet data gelirlerinin servis gelirlerindeki payı ise geçen yıla göre yaklaşık 4 puan artarak yüzde 15.5 oldu. 4Müşteri sayımız geçen yılın son çeyreğinde 418 bin abone ile gerçekleştirdiğimiz rekor net büyüme sonucunda 14.5 milyona ulaştı. 4 Yerli cep telefonu derken ne kadarı yerli. Yerliyi teşvik edeceksek gerçekten teşvik edelim. İthalatta alınan maktu vergiyi yerli üreticiden de istemek büyük bir çelişki. Erkan Akdemir KISA... KISA... l Daha çok prematüre bebekler için kullanılan ‘Aptamil PDF’ adlı beslenme ürününün bazı partileri toplatılacak. Dünya Sağlık Örgütü, Numil tarafından ithal edilen ‘Aptamil PDF’ adlı tıbbi amaçlı beslenme ürününün 294421 ve 294433 parti numaralılarının yüksek oranda iyodin (tuz) içerdiğini bildirdi. l Toyota yaklaşık 1.9 milyon ‘Hybrid Prius’ modelini aracın bozulmasına sebep olabilecek bir yazılım hatasından dolayı geri çağırdı. Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’dan geri çağrılan araçlar Mart 2009 ve Şubat 2014 dönemi arasında üretildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle