04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 lara çıktı, işin altından kalktı... Seçimlerden istediği sonucu aldı... İktidarCemaat savaşları başladı! Şu anda ipler AK Saray’ın elinde, cemaat sıkışmış durumda. 17 Aralık’ta olanlar da darbe girişimiymiş! Nasıl yani falan demeyin, öyle yani! Cemaat direniyor, polise diz çöktürülüyor, yargı düzeni için hazırlıklar yapılıyor. Önce şu sıfırlamalar falan bitirilsin, göstermelik yargılamalar yapılsın. Daha yapılacak çok işi var AK Saray’ın... Tetikçiler hazır kuvvet! Bizim liboş takımı şaşkın! RTE bir zamanlar yanında taşıdığı “abilerini” silkeledi ya siz ona bakın. Eski yol arkadaşları birbirleriyle selamlaşmıyor medya cephesinde... Küsler sizin anlayacağınız! HHH Çocukların kızlı erkekli okumasından, bahçede birbirleriyle dolaşmasından, parkta gezinmesinden rahatsız olup “günah işliyorlar” denmesi sizi utandırmıyor... Hırsızlar, soyguncular, talancılar utandırmıyor... Hortumcular utandırmıyor! Sizin için İslam dininde haram yok! Bir yandan “barış süreci” derman, öte yandan 17 yaşındaki Rojhat Özdel Yüksekova’da polis kurşunuyla öldürülüyor... Tek kurşun çocuğun şahdamarına giriyor... O sırada olay var mı yok mu? Olmadığı öne sürülüyor! Bingöl’de üç polis şehit edildi... Peki, neden yargı bu olay için yayın yasağı koydu? Yanıt yok! Kirlilik, vicdansızlık diz boyu! Kimsenin umurunda değil! Medyayı baskı altına alın, konuşanların, yazanların üzerine çarpı atın, açığını arayın... Demokrat ve özgürlükçüydünüz değil mi? Canım sıfırlayın önce, sonra işinize dönüp bakarsınız... HHH Rasih Nuri İleri’yi 94 yaşında sonsuzluğa uğurluyoruz. Eski “komünist, sosyalist, devrimci” yoldaşlarının yanına. Bir tarihi yitirdik! 1942’de TKP’ye üye olarak başlayan bir siyasal hayat! İleri’yi çok özleyeceğiz! ‘Zorla öğretilecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Şurası’nda gündeme gelen “zorunlu Osmanlıca dersi” önerisine “İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek” sözleriyle destek açıkladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Bilkent Otel’de düzenlediği 5. Din Şurası’nın açılış konuşmasını yapan Erdoğan Osmanlıcayı “Yabancı bir şey değil, eskimez Türkçedir” sözleri ile tanımladı. Ders ile ilgili olarak mezar taşını okuyamamak üzerinden yürütülen tartışmayı anımsatan Erdoğan, “Bir neslin kendi mezarında kimlerin yattığını bilmemesinden daha büyük cehalet, acz olabilir mi? Bu bizim şah damarlarımızın koparılmasıydı aslında ve bizim şahdamarlarımız koparıldı” dedi. Bağdat’ın Hülagü tarafından yakılması örneğini veren Erdoğan, “Herhalde bunun benzerini Hülagü yapmıştır. Bütün Bağdat’ın yakılıp yıkılması ne ise bizim de on binlerce, yüz binlerce eserimizin yakılıp yıkılması ve bu eserlerimizden bir neslin uzaklaştırılması herhalde sıradan bir olay değildir” dedi. Erdoğan, “Bunun öğretilmesini istemeyenler var. Büyük bir tehlike. İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca da öğrenilecek ve öğretilecek” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri Milli Eğitim Şurası’nda liselerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Osmanlıca dersi isteseler de istemeseler de okutulacak’ dedi KaçAk Saray balkonunda sohbet Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite’i Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırladı. Erdoğan ortak basın toplantısında soru üzerine “Uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge konusunda koalisyon güçleri tarafından taahhüt edilen bir durum yok. Eğitdonatta bir mutabakat görünüyor. Diğer iki konuda maalesef henüz bir mutabakat yok” dedi. Daha sonra Erdoğan, Grybauskaite onuruna akşam yemeği verdi. Erdoğan ve Grybauskaite, yemek sonrası sarayın balkonunda bir süre sohbet etti. Erdoğan Çankaya’ya ‘Helvadan put’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı’da yaratılan yurttaşlık dininin Türkiye’de denendiğini belirtti. Erdoğan Din Şurası’nda, Batı’da Hıristiyanlıktan oluşan boşluğa “yurttaşlık dini” ikame edildiğini, Türkiye’de de benzer bazı denemelere girişildiğini belirtti. Erdoğan, Hıristiyanlık tartışmalarında “dinin bir afyon olarak tanımlandığını”, aynı tavrın ülkemize de yerleştirilmek istendiğini söyledi. Erdoğan, şunları söyledi: “İslam dinine ve onun kamusal alandaki görünümüne karşı büyük husumet besleyenler, aslında kendi elleriyle kendi dinlerini icat etmiş olduklarının farkında değiller. ‘Yurttaşlık dini’ benzeri dinler inşa ederek İslamın karşısına kendi yapay dinlerini koymanın çabası içinde olduklarını bilmiyorlar ya da bilmek istemiyorlar. ‘Din ve devlet işleri ayrı olsun’ diyerek dine yönelik her saldırıyı meşru görenler, kendi yapay dinlerini devlete egemen kılmanın mücadelesini verdiklerinin bilincinde değiller. Bu ülkede sipariş şairleri çıktı bunların, ‘Kâbe Arap’ın olsun, bize Çankaya yeter’ dediler. Bu zihniyet bir dinin yerine, hak dininin yerine yapay bir din kurma, helvadan put yapma zihniyeti değil de nedir? Kendileri yaptılar, kendileri taptılar.” Dine ve dindarlara yönelik saldırılara yanıt verilmesine dahi müsaade edilmediğini ifade eden Erdoğan, dindarların haklarını yani “normalleşmeyi” savunan siyasetçilerin, gerici, din istismarcısı yaftaya maruz bırakıldığını söyledi ve “Hatta sırf bu mücadelelerinden dolayı darağacına, ipe çekilmişlerdir” dedi. AK Saray’ın Tetikçileri... Genç kaçıyordu sokakta, birkaç kişi onu kovalıyordu ellerinde sopalarla... Bir sağa bir sola... Biri çelme atıyordu kaçan gence! Yere düşüyordu genç. Sopalı saldırganlar başına, sırtına sopaları indiriyorlardı acımasızca! O gencin adı Ali İsmail Korkmaz’dı... Saldırganların elinden kurtulup arkadaşlarıyla hastaneye gitti, doktor şöyle bir baktı, reçete yazıp gönderdi dayak yiyen genci... Evine döndü, fenalaştı; yeniden hastaneye kaldırıldı ve beyin kanamasından öldü... Yargı sürüyor! Ali İsmail’i öldürenler de polis, savunmasını yapmıştı kasım ayında: “Gezi Parkı darbe ise ben görevimi yerine getirdim. Görevim darbeyi bastırmaktı çünkü. Vicdanım rahat.” O polis, darbe olmuş da tankın önüne atlamış gibi... Bakın komşu Yunanistan’da, ABD’de neler oluyor! Her taraf yangın yeri! Ülkeyi yönetenler oralarda şöyle konuşmuyor: “Gezi Parkı bir darbeydi, kahraman polisimize emri ben verdim...” AK Saray’ın medya tetikçileri, neredeyse 24 saat televizyonların tartışma programlarının vazgeçilmez yıldızları, kapıkulluğunu beceriyle yapıyordu! Gün onların günüydü... HHH Gezi Direnişi Türkiye’de gözümüzü açtı mı? Açmadı pek, kuşkuluyum ama bu bizim liberal tayfayı, AKP’nin kuyruğuna takılıp giden, 12 Eylül 2010’da yapılan anayasa oylamasında “yetmez ama evet” diyenleri titretip kendine getirdi... Yol ayrımına gelindi, kopanlar koptu! Sonracığıma 17/25 Aralık... Tapelermapeler, kasalar, kutular... 700 bin liralık kol saati, bakan çocukları, malmülk... Uzun uzun anlatmama gerek yok, her şey tüm pislikler ortaya döküldü, kıyamet koptu; tam yerel seçim öncesi iktidar meydan seçmeli olması yönünde tavsiye kararı alınan Osmanlıcanın zorunlu olmasını istediği yönünde değerlendirildi. Oysa Osmanlı Türkçesinin zorunlu veya seçmeli olup olmaması ile ilgili tartışmaların yaşandığı Milli Eğitim Şurası sırasında Bakan Nabi Avcı, “Önerim diğer okullardaki seçmeli şeklinde devam etmesi” demişti. avutoğlu’ndan Nutuk savunması Polonya ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Osmanlıcayı yabancı dil zannediyorlar. Osmanlıca, bugün kullandığımız Türkçenin bir başka alfabeyle yazımıdır. Bir Türk aydınının bı rakınız 1617. yüzyıl metinlerini, Namık Kemal’i aslından okuyabilmesinden kim, niye rahatsız olsun? Atatürk’ün Nutku’nu aslından okuyabiliyorsa kim, niye rahatsız olsun. İsteyen öğrenci seçer, istemeyen öğrenci seçmez” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yüzde 10 barajına ilişkin “12 yıllık istikrarı bozmayacak bir karar” vermesi yönünde mesaj verdi. “Temsille istikrarın uyumlu olması lazım” diyen Davutoğlu, AYM’ye “Temsili öne çıkıyorum görüntüsü altında istikrara zarar verecek bir sonuç ortaya çıkarsa, 12 yıllık iktidarın yararını gören halkımız kabul etmeyecektir” uyarısında bulundu. AYM’ye baraj mesajı ülen’e ‘şarlatan’ dedi Erdoğan, Fethullah Gülen’i de unutmadı. Erdoğan, “Sahte hocaların, sahte dindarların adeta toplumu zehirlemek için yaptıkları mücadele bu ülkede maalesef desteklenmiştir. Resmi ideolojinin dar kalıpları içinde kalan sözüm ona âlimler teşvik edilmiş, sırtları da sıvazlanmıştır. Vatanına ihanet şebekesi kuran, din adamı maskesi altındaki şarlatanlar, ulusal ya da uluslararası teşviklere mazhar olabilmiştir” ifadelerini kullandı. G D Şurada alınan din dersi kararını mitingle ve okula gitmeyerek protesto edecekler Alevilerden ‘okul boykotu’ FİGEN ATALAY Aleviler, din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması ve bu konuda alınan AİHM kararlarının uygulanmasını beklerken, Milli Eğitim Şurası’nda alınan din eğitiminin ilkokul 1. sınıftan itibaren başlatılması kararı, AleviBektaşi toplumunda büyük tepki yarattı. Bu kararı protesto etmek için 8 Şubat 2015’te, İstanbul’da büyük bir miting düzenlenecek. Alevi öğrenci ve öğretmenler, 9 Şubat’tan itibaren bir hafta süreyle okula gitmeyecek. AleviBektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş, şura kararlarını tanımadıklarını belirterek “Bu şura, AKP’nin son dönemde gündeme getirdiği Alevi açılımlarının ne kadar sahte ve yalan olduğunun belgelenmesidir” dedi. Din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını talep ettiklerini hatırlatan Gümüş, şöyle devam etti: “Yandaş sendikalarla, sahte şuralarla toplumun daha da dinselleştirilmesi yolunda adım atılmıştır. Zorunlu olmasın, AİHM kararları uygulansın diye beklerken AKP tam tersi bütün okulları imam hatibe çevirdi.” CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhan Şenatalar da “Zorunlu din dersinin ilkokulun birinci sınıfına kadar indirilmesi, gerek laiklik, gerek pedagoji bilimi açısından yanlış ve sakıncalıdır. Bu dersin, dinler hakkında bilgi veren bir ders olduğu iddiası ise tam bir aldatmacadır. Böyle bir ders olsa bile, ilkokul çağındaki öğrencilere verilmesi pedagojik değildir” diye konuştu. Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, din eğitiminin ilkokul 1. sınıflarda zorunlu olarak başlatılması durumunda özel okulların da bu karara uymak zorunda olacaklarını hatırlatarak “Din dersi soyut kavramlar içerdiği için çok küçük çocuklara verilmesi yerine şu an olduğu gibi dersin 4’üncü sınıfta başlaması daha yararlı olacaktır” dedi. FEYZİOĞLU: ŞÛRA HAYAL KIRIKLIĞI diyen sapıktır’ ‘Kız erkek ayrı okusun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Milli Eğitim Şurası’nda tartışılan kız ve erkek çocukların ayrı ayrı okutulması düşüncesini sert ifadelerle eleştirdi. Cinsiyetçilik yapıldığını belirten Feyzioğlu, “Dünya çağdaş eğitimde ilerlemeyi konuşurken biz bambaşka tartışmalara giriyor, kızerkek ayrı okumalı diyoruz. Açık söylüyorum kız ve erkek ilkokuldan itibaren ayrı okumalı diyen bir zihniyet 5 yaşındaki bir kız çocuğuna sapıkça bakan bir zihniyettir” değerlendirmesini yaptı. Çankaya Koleji’nde öğencilerinin karma eğitim tartışmaları ile ilgili sorularını yanıtlayan Feyzioğlu, “Şura hayal kırıklığıydı, beni çok üzdü. Şurada kendilerine eğitimci diyen birileri bir toplumu çağdaşlaşma yolunda nasıl büyütebilirizin yerine, bir eğitim nasıl dinileştiriliri konuştu. Osmanlı çöküş döneminde çareyi batılılaşmak için daha fazla dini kalıplara girmekle buldu ve ilerleyemedi. Bugüne geldiğimizde ilerlemek istiyorsak daha ileri din eğitimi değil fen eğitimi vermeliyiz” dedi. SAVCI, REŞAT ALTAY’I DA ÇAĞIRDI Öğrencilere seccade, takke, başörtüsü ve tespih dağıtıldı Okullarda din dersinin zorla okutulmasına yönelik tepkiler ve AİHM kararlarına karşın, Silivri Anadolu Endüstri Meslek Lisesi’nde bir adım daha ileri gidilerek öğretmenler eliyle öğrencilere seccade, başörtüsü, tespih ve takke dağıtıldı. Öğrencilerin aldıkları paket karşısında şaşırarak bunların ne zaman kullanılacağını sorması üzerine bir müdür yardımcısının “Şu anda kullanmanız yasak. Zamanı gelince söyleriz” diye yanıt verdiği belirtildi. İlçede 17 okulda 2 bin 800 öğrenciye bu paketlerin dağıtıldığı öğrenildi. (ALİ AÇAR) Güler 5 saat ifade verdi İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin soruşturma kapsamında cinayetin işlendiği sırada Trabzon İl Emniyet Müdürü olan Reşat Altay ifadeye çağrıldı. Bu kapsamda İstanbul İstihbarat Şube eski Müdürü Ahmet İlhan Güler ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Bahadır Tekin şüpheli sıfatıyla ifade verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen Şenatalar: Aldatmaca Diyanet İşleri’nden kadın ilahiyatçı çıkışı SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 5. Din Şurası’nda açıklanan “Türkiye’de Yüksek Din Öğretimi Raporu”nda imam hatip liselerindeki eğitimin niteliklerine ilişkin itiraf gibi açıklamalar yer aldı. Raporda, “İlahiyat fakültelerine düz liselerden giden öğrencilerle imam hatip liselerinden giden öğrenciler arasında Kuranıkerim okuma konusunda önemli bir fark bulunmuyor” denildi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dün başlayan 5. Din Şurası’nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarının ardından “Din Görevlilerinin Yeterlikleri Bağlamında Türkiye’de Yüksek Din öğretimi Raporu” raporunun sunumu yapıldı. Şurada, ilahiyat fakültelerinde kız öğrencilerin sayısının fazlalığı da eleştirildi. Kız öğrencilerin fakültelerdeki oranının yüzde 70 olduğunun belirtildiği raporda, “Kız öğrenciler, mesleki olarak kendilerini ifade etmekte güçlük çekmiyor ancak erkek öğrenciler çekingen davranıyor. Bu kadar fazla sayıda kadın ilahiyatçının din hizmetlerine katkısının ne olacağının konuşulması gerekiyor” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti. Hamzaçebi: Osmanlı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, skandal tavsiye kararlarının alındığı eğitim şurasını eleştirirken “Hem bilimden, teknolojiden bahsedeceksiniz hem de sonra bunlarla ilgisi olmayacak şekilde, 19. 18. yüzyıl kararları alacaksınız. Bu kararları Osmanlı bile almazdı” dedi. Hamzaçebi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, dün katıldığı Din Şurası’ndaki “200 yıldır bu toplumda bazı meseleler özgürce konuşulamıyor” sözlerini anımsattı. Hamzaçebi, Erdoğan’ın Başbakanlık döneminde “İnsanımıza 200 yıldır istikamet dayatılıyor” dediğini ve birkaç gün önce de “200 yıldır eğitim formatlama aracına dönüşmüştür” ifadesini kullandığını söyledi. CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Eğitim şurası diye izlediğimiz din şurası biter bitmez, bugün hakiki din şurası başladı, Erdoğan, ‘İsteseler de istemeseler de Osmanlıca öğrenecek’ dedi. Çocuğuma kesinlikle Osmanlıca ve Arapça öğrettirmem, gitsin sınıfta kalsın. O okulu da verecek hocaya dar ederim. Zorunlu olarak bir şey dayatılıyor, bunu kabul etmek mümkün değil” dedi. bile bunu yapmazdı soruşturma kapsamında Ali Fuat Yılmazer’den önceki İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler savcı Yusuf Hakkı Doğan’a şüpheli sıfatıyla 5 saat ifade verdi. Daha önce de 22 yıl hapis cezasına çarptırılan cinayetin faili Ogün Samast 8 sayfalık ifade vermiş, cinayette daha önce Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in haricinde ismi hiç gündeme gelmemiş üçüncü bir kişinin ismini savcıya söylediği belirtilmişti. Soruşturma kapsamında İstanbul eski Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve cinayeti azmettirmekle yargılanan “büyük ağabey” Erhan Tuncel’in bu hafta içinde ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gelmesi bekleniyor. EĞİTİM SEN: EĞİTİM DEĞİL DİN ŞURASI Eğitim Sen tarafından hazırlanan 19. Milli Eğitim Şurası Değerlendirme Raporu’nda, “Sendikamızın AİHM kararlarına uyularak zorunlu din dersi dayatmasına son verilmesi ve ortaokullara felsefe dersi konulması yönündeki önerilerinin reddedilmesi, şurada eğitim biliminin değil, dini eğitimin referans alındığını, şuranın bir eğitim şurası olmaktan çok ‘din eğitimi şurası’ şeklinde geçtiğini göstermiştir” denildi. Şurada iktidarın ve EğitimBirSen’in söylemlerinin ve önerilerinin ağırlıklı olarak kabul edilmesinin dikkat çekici olduğu belirtilen rapora göre “karma eğitim” ve “dini değerler” eğitimi tartışmaları özellikle gündeme getirildi. Aygün: Çocuğuma öğrettirmem n İstanbul Haber Servisi Geçen yerel seçimlerin ardından CHP Kâğıthane İlçe Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine 36 sandıkta 3 bin 500 oyun CHP’den AKP’ye aktarılmasına ilişkin soruşturma kapsamında İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ifade veren Kâğıthane İlçe Seçim Müdürü Tevrat Aktürk, seçim günü ilçe seçim kurulunda bulunmaması gereken kişiler olduğunu belirtti. Aktürk, “Orada bulunan Orhan Telci ve oğulları Tayyip Telci, Hamza Telci isimli kişiler idi. Ancak bu kişilerin herhangi bir tahrifat yaptığı konusunda bir şey diyemem” dedi. Orhan Telci halen AKP Kâğıthane İlçe Başkan Yardımcılığı’nı yürütüyor. Mahkeme, CHP’nin duruşmalara katılma talebinin kabulüne karar verdi. Duruşma 26 Şubat 2015’e ertelendi. Kağıthane ilçe seçim müdüründen itiraf gibi ifade n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal paylaşım sitesi Twitter’deki hesabından paylaştığı mesajında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yüklendi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Marmaray projesi sırasında çıkan tarihi eserleri ‘Çanak çömlek’ diye aşağılayan zat, Cumhurbaşkanı olunca mı tarihimizin önemini hatırladı?” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a tepki
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle