07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Kamu Vicdanı ve Yargı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle Konya’da tutuklanan M.E.A. avukatlarının itirazları üzerine bir üst mahkemenin verdiği kararla dün serbest bırakıldı. Böylelikle, bir hukuki yanlıştan çabuk dönüldü diyebilir miyiz? Tam olarak bir şey söyleyemiyorum. Yaşanan olaylara şöyle bir göz attığımızda olayın vicdani boyutunun ağır bastığını ve kamu vicdanının baskısıyla, hukuki açıdan savunulmasına imkân olmayan, tutuklama kararından vazgeçildiğini görüyoruz. Kamu vicdanı M.E.A.’nın tutuklanmasını zulüm olarak algılamış ve tepkinin büyüklüğü karşısında kimse kararı savunamamıştır. Nitekim Adalet Bakanı Bozdağ da, yargıya intikal etmiş olan bir konuya müdahale edemeyeceklerini belirtmiş, ancak CHP Grup Başkanvekili Levent Gök’e şunu söylemeyi de ihmal etmemiştir: Çocuk yaştakilerin tutuksuz yargılanmaları esastır. Adalet Bakanı’nın yargıya intikal etmiş bir hususa müdahale edemeyeceği yolundaki açıklamaları bir hukuk ilkesini dile getiriyor ama şu gerçeği de ortadan kaldırmıyor: Sayın Bakan ve bakanlık örgütü ile el birliği halindeki siyasi iktidar baştan ve toptan yargıyı kendi istedikleri kişilerin işbaşında olmalarını sağlayacak şekilde dizayn ettiklerine göre, artık herhangi bir davaya müdahale edemeyecekleri konusundaki açıklamanın önemi de, anlamı da kalmıyor. HHH Kaldı ki, olayımızda Adalet Bakanı’nın müdahale yetkisi vardır. Çünkü TCK’nin 299. maddesinde düzenlenen cumhurbaşkanına hakaret suçuyla ilgili hükmün 3. fıkrası “bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanı’nın iznine bağlıdır” der. Olayımızda, soruşturmanın kovuşturmaya dönüşmesinin yolunu açacak olan Adalet Bakanı’nın izni alınmadan tutuklama kararı verilmesi, kararın mevkufen infaz yönünü güçlendirmektedir. Demek oluyor ki, M.E.A. hakkında verilen tutuklama kararının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Ama tutukluluğa itiraz talebinin kabul edilmiş olması da, bundan böyle güzel yargının çevresindeki kuşkuların dağılması ve onun güvenilir olduğu anlamını taşımayacaktır. Dün de burada sıraladığımız gerekçeler yüzünden hukuki dayanağı olmayan tutuklama kararının kaldırılması hukuken doğrudur. Ama yine de kararın soğukkanlı bir hukuki inceleme sonucu mu, yoksa kamuoyu baskısı sonucu mu kaldırıldığı konusundaki kuşkular ortadan kalkmış değildir. HHH Önemli olan sonunda adaletin yerini bulmuş olmasıdır demek de fazla bir anlam taşımıyor. Çünkü önemli olan, yalnızca yargıda adaletin olması değil. Ama kamuoyunda bu konuda yerleşmiş bir inancın da bulunmasıdır. Başka bir deyişle adaletin salt var olması yetmiyor, o güvenin de bulunması gerekiyor. Bunun için de, münferit konularda kamuoyu tepkisiyle verilen kararlar değil, bağımsızlığı tarafsızlığı güvenceye bağlanmış gerçekten adil ve bağımsız bir yargının varlığı şarttır. Bugün bunun olduğunu söyleyebilir miyiz? Hanefi Avcı hakkındaki terör örgütüne yardım konusunda verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 9. Dairesi tarafından onanmış olması, hukuken ne kadar şaşırtıcı olursa olsun, fiilen kimseyi şaşırttı mı? Hayır! Yargıtay’ın bu kararının şaşkınlıkla karşılanmamış olması bile tek başına, adil, bağımsız yargı konusunda kamuoyunun bir güveninin olmadığının kanıtıdır. Bu durum ne kadar böyle devam edecek? Herhalde, yargı konusunda “nasıl edeyim de onun yandaşı yargıyı benim yandaşım yargıyla değiştireyim?” diyen bir iktidarın yerine, “gerçekten bağımsız ve adil yargıyı teessüs etmek için ne yapmamız gerek?” diyecek bir zihniyetin iktidar olmasına kadar devam edecektir bu durum. Doğrusu ya işimiz oldukça zor görünüyor. Yine de son kararın ümit uyandırıcı yönü kamu vicdanının sonunda etkin olmaya başlamasıdır. Bu da selamete giden yolda hayırlı bir başlangıç olarak yorumlanabilir. ‘İhraç’ tartışması AYŞE SAYIN ANKARA CHP’de, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ile başkan yardımcılığı görevinden istifa eden Emir Sarıgül arasındaki sert kavganın ardından, “babaoğul” Sarıgül’ün partiden “gönderilmesi” tartışılıyor. Parti yönetiminde genel seçimlerde CHP’den milletvekili adayı olması beklenen Mustafa Sarıgül’ün aday gösterilmeyerek, oğul Emir Sarıgül’ün de “disiplin”e gönderilmesi seçenekleri gündeme geldi. Sarıgül’ün kurucusu olduğu Türkiye Değişim Hareketi (TDH) Genel Sekreterliği görevini yürüten eski CHP Milletvekili Hasan Aydın, Sarıgül’ün şu anda gündeminde olmamakla birlikte istediği zaman hareketin başına geçebileceğine işaret ederek “CHP aklını başına almalı ve böyle her kafadan bir ses çıkarsa, biz her an seçime girecek durumdayız ve kendi başımızın çaresine bakarız” sözleriyle meydan okudu. CHP’de Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün ve daha sonra da eşinin “Sarıgül tarafından tehdit edildikleri” yönündeki açıklamalarıyla patlak veren kriz, CHP’nin önceki günkü MYK toplantısına da yansıdı. CHP’de bazı MYK üyeleri, tehdit olayının son derece ciddi bir disiplin suçu olduğunu savunarak “ihraç” edilmeleri gerektiğini seslendirirken, bazı parti yöneticileri de Hayri İnönü’nün, sorunu parti yetkili organlarına taşımak yerine, eşinin gazetelere açıklama yapmasının son derece yanlış olduğu görüşünü dile getiriyor. Şimdilik gelişmeleri izleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun eleştirileri dinlemekle birlikte, Emir Sarıgül’ün başkan yardımcılığından istifa etmesinin ardından bir süre daha belediyedeki gelişmeleri izlemeyi tercih ettiği dile getiriliyor. CHP’de bazı yöneticiler, seçimlerden önce partinin Sarıgül ile “disiplin” polemiğine girmesinin gözleri yeniden “CHP’nin iç tartışmasına” çevireceği gerekçesiyle, krizin bir süre “dondurulması” gerektiği yönünde görüş belirtiyor. Bu çerçevede Mustafa Sarıgül’ün “milletvekilliğine aday gösterilmemesi” seçeneği gündemde tutuluyor. Şişli krizinin ardından CHP’de Mustafa Sarıgül’ün milletvekili adayı gösterilmemesi değerlendiriliyor ‘CHP aklını başına almalı’ Hayri İnönü’nün “tehdit” iddialarına yazılı yanıt veren Mustafa Sarıgül ise oğlu Emir Sarıgül’ün belediye başkan yardımcılığı görevinden istifa etmesinin ardından sessizliği ni koruyor. Yaşanan gelişmelerin ardından Sarıgül’ün CHP’ye geçmeden önce kurucusu olduğu TDH’nin başına geçerek seçime yeni bir oluşumla gideceği haberleri yayıldı. Sarıgül’ün CHP’ye geçerken TDH’de bıraktığı isimlerden eski CHP Milletvekili Hasan Aydın, Sarıgül ile ilgili “yeni parti” iddiasının, kendisinin verdiği “Sarıgül’ü bekliyoruz” demecinden kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Sarıgül’e kapılarının her zaman açık olduğunu ancak şu anda yeni parti kuruluşunun söz konusu olmadığını belirten Aydın, “CHP de aklını başına almalı” dedi. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’yü Sarıgül’ün destekleyerek başkan seçilmesini sağladığına dikkat çeken Aydın, “Ama adam gelmiş senin bütün müdürlerini alıyor. Ondan sonra çıkıp konuşuyor, kendisi konuşmakla kalmıyor, bir de eşini konuşturuyor. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Ya CHP bu durumu düzeltir ya da toplum çaresiz değildir, biz de başımızın çaresine bakarız” diye konuştu. Gençlere çağrı Beykent Üniversitesi’nde gençlerle buluşan Kılıçdaroğlu, Gezi olaylarını anımsatarak “Biz siyasetçilerin dili, sizinkinin aksine sert. ‘Gençler siyasetle ilgilenmiyor’ diyorlardı, bunun doğru olmadığını gördük. Sizler bizden daha iyi yetiştiniz. Bu nedenle sıcak siyesete doğrudan girmelisiniz. Bu olursa çağdaş anlamda siyaseti dizayn edeceğiz” diye konuştu. l Erdoğan’dan medyaya yeni operasyon sinyali ‘Başka gazeteciler de belki alınacaktır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 14 Aralık operasyonu sonrasında “beddua seansları”nın Pensilvanya’da sürdüğünü belirtirken Batı dünyasını da “cemaatin ağlama duvarı” olmakla suçladı. Erdoğan’ın 14 Aralık operasyonuna tepki olarak bir grup aydın ve gazetecinin ilan vermesine ise “Belki başka alınanlar da olacaktır. Şimdi ben soruyorum, ey eli kalem tutanlar, acaba gazeteciler suç işlemez mi?” sözleriyle tepki göstermesi dikkat çekti. Erdoğan MemurSen’in düzen lediği “Yeniden Büyük Türkiye Sempozyumu”nda konuştu. Konuşmasında yine cemaate yüklenen Erdoğan, MemurSen’e “İhaneti görüp karşı durduğu için teşekkür ediyorum. Siz oyunu fark ettiniz” sözleriyle seslendi. Sempozyumda Erdoğan’a Kaşgarlı Mahmut’un Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazdığı eseri, Divanı Lügati’tTürk’ün hediye edilmesi dikkat çekti. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: İhanetin nereden geleceğini kestiremezsiniz. Sizi sırtınızdan kimin hançerleyeceğini göremezsiniz. Yiğit, ne diyor? “Karşımdan gelerek beni vursa gam yemeyeceğim ve ona diyeceğim ki erkekçe geldi beni öldürdü ama arkadan hançerleyerek vurduğu zaman işte o alçağı hazmedemiyorum” diyor. Dost bildiğinizin inancını, vatanını ve milletini karanlık odaklara pazarladığını bilemeyebilir, fark edemeyebilirsiniz. Biz bu konuda maalesef yanıldık, yanıltıldık ve şu anda biraz da daha erken netice alabilecekken gecikmesinin sebebi bu olmuştur. İnlerine girilince, hesap sorulmaya başlanınca ağlama duvarlarında mazlum ve mağdur edasıyla gözyaşı döküyorlar. Türkiye’de gazetecilerin tutuklandığını, basının susturulduğunu iddia edecek kadar bunu da dünyaya ağlayarak şikâyet edecek kadar ilkesizler, maalesef ahlaktan yoksunlar. Bir grup eli kalem tutan, gazete ilanı vermişler. Gazeteciler tutuklanmış, içeri atılmış vesaire. Son olarak bu operasyonda içeri alınan gazeteci de legal görünüm altında illegal bir yapının şekillenmesinde gayreti olanlar arasında. Ama onun dışında alınan 3 kişi emniyet görevlileri. Nerede bu gazeteciler? Belki onunla beraber başka alınan da olacaktır, olabilir. Şimdi ben soruyorum, ey eli kalem tutanlar, acaba gazeteciler suç işlemez mi? Suç işliyorsa o da bunun bedelini ödemek zorundadır. Türkiye’de medya o kadar serbesttir ki hakareti, iftirayı, karalamayı, ırkçılığı ve nefret suçlarını her gün işleyebilmektedir. Bunu şahsımda yaşıyorum. ABD’de bunu yapamazlar. Bu manşetleri AB’de atamazlar. Günah keçisi değiliz: Biz Avrupa’nın günah keçisi değiliz. Biz Avrupa’nın keyfince eleştireceği, hele hele azarlamaya kalkışacağı bir ülke hiç değiliz. Avrupa bizi eleştireceğine gitsin AB içindeki faili meçhul cinayetleri aydınlatsın. O alçağı hazmedemiyorum: ‘Basın hür’ ama SİBEL BAHÇETEPE CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe hukuku değişmediği sürece anayasa değişikliğinin anlamının olmadığını belirterek “Anayasada ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ diye kural varken ve bugün için bu kural yürürlükteyken medyanın hür olduğunu savunan veya düşünen bir arkadaşım var mı? Lütfen elini kaldırsın, ben görmek isterim. Yok. Anayasa değişikliği yapalım, çağdaş bir anayasa yapalım. Önce darbe hukukunu değiştireceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, dün Beykent Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi’nde Genç Sosyal Bilimciler Platformu tarafından düzenlenen “2. Ulusal Gençlik Tartışmaları” etkinliğine katıldı. Üniversiteleri, “evrensel değerleri, özgür tartışmayı içinde barındıran, her türlü düşüncenin tartışıldığı kurumlar” olarak tanımlayan Kılıçdaroğlu, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) olduğu sürece üniversitelerin özgür ve özerk olamayacağını, YÖK’ün kalkması gerektiğini söyledi. sadece Anayasa’da Anayasanın değişmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, anayasanın ilk 4 maddesinin CHP için kırmızı çizgi olduğunu söyledi. 1982 Anayasası’nda yer alan “Basın hürdür, sansür edilemez” ifadesine atıf yaparak salona “Anayasada ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ diye kural varken ve bugün için bu kural yürürlükteyken medyanın hür olduğunu savunan veya düşünen bir arkadaşım var mı? Lütfen elini kaldırsın” diye soran Kılıçdaroğlu, salondan hiç el kalkmaması üzerine “Yok. Çağdaş bir anayasa yapalım. Evet ama darbe hukuku değişmediği sürece anayasanın değişmesinin hiçbir anlamı yoktur” dedi. Kılıçdaroğlu, daha sonra Kadıköy Belediyesi Tarih Edebiyat Sanat Kütüphanesi’nde “Taşeronluk Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”na katıldı. Taşeron işçi temsilcileriyle yaklaşık 2 saat basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, taşeron işçilerin sorunları ele alındı. Taşeron uygulaması konusunda yaşanan sorunları 13 madde haline getirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda kanun teklifi hazırlayacaklarını söyledi. Ağlama duvarında gözyaşı: ‘SANSÜRCÜ’ LİSTESİNDE Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Time’ın geleneksel yılın kişisi anketinde bu yıl ilk 10’a giremese de Twitter’ı sansürleme girişimiyle derginin bir başka listesinde ilk 10’daki yerini aldı. Time, yıl sonu toparlamalarında sosyal medyada en çok ses getiren konuları derlediği 10 maddelik listesinde, “#TwitterisBlockedinTurkey (Türkiye’de twitter engellendi)” etiketini sekiz numaraya yerleştirdi. İnternet sitesi diken.com.tr’de yer alan habere göre Twitter sansürü hakkında şu ifadeleri kullanıldı: “Erdoğan’ın, kendisi ve hükümeti hakkındaki yolsuzluk iddialarının ardından mart ayında Twitter’ı engelleme girişimi geri tepti. (Dönemin) Cumhurbaşkanı Gül bile Twitter’a girip hoşnutsuzluğunu herkesin önünde kayda geçirdi.” Gazeteciler suç işlemez mi?: Medya o kadar serbest ki: CHP’de adaylık istifaları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de 2015 genel seçimlerinde milletvekilliği yarışına girmek isteyen il ve ilçe başkanlarının istifa süreleri tamamlandı. Ankara ve İzmir il başkanlarının yanı sıra 34 il başkanıyla 50 ilçe başkanı istifa etti. Boşlukların kısa zamanda doldurulacağını belirten CHP’nin örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, belediye başkanları konusunda ise “Arkadaşlarımız kısa süre önce önemli görevler üstlendi. Onlardan böyle bir talep gelmeyeceğini düşünüyorum” sözleriyle başkanlara mesaj verdi. IKEA Kış İndirimi Başladı! 20 Aralık25 Ocak Yüzlerce indirimli mobilya ve ev aksesuarı IKEA’da sizleri bekliyor. İstanbul: Ümraniye, Bayrampaşa / İzmir / Anatolium Bursa / Anatolium Ankara / Bodrum Sipariş ve Teslim Noktası www.IKEA.com.tr facebook.com/IKEATurkiye 444 4 532 (444 IKEA) IKEA Türkiye, bir MAYA Grubu şirketidir. Kampanya 20 Aralık 2014 25 Ocak 2015 tarihleri arasında geçerlidir . Kampanya stoklarla sınırlıdır ve toplu satışlarda geçerli değildir . Mağazalarımızdaki indirimli ürün adetleri için 444 4 532 nolu telefondan bilgi alabilirsiniz. MAPA Mobilya ve Aksesuar Pazarlama A.Ş. ürünlerdeki ve iyatlardaki değişim hakkını kendinde saklı tutar. PALMLILJA Tek kişilik nevresim takımı (150x200/50x60 cm) turkuaz 69 ,99¨ 39,99¨ Axess ve CardFinans’a özel 150 TL ve üzeri alışverişlerde vade farksız 6 taksit. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle