07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Sanatçılar Girişimi 17 Şehir TiyaTrosu sanaTçılar Derneği’nDen ‘Türkçeye düşmanlık, Türkiye’ye düşmanlıktır’ Kültür Servisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dil devrimini hedef alan “Türkçe ile felsefe yapılmaz” ifadesine Sanatçılar Girişimi, Ataol Behramoğlu imzasıyla yazılı bir açıklama yaparak tepki gösterdi. Sanatçılar Girişimi, Erdoğan’ın bu sözlerini, kapkara bir bilgisizlik örneği, Cumhuriyetimizin temel değerlerini yok etme konusunda kararlılıkla yürütülmekte olan savaşın yeni bir evresi olarak niteliyor. Açıklamada, Erdoğan’ın bu ifadeleriyle, Mehmet Emin Yurdakul’un 19. yüzyılın son yılında yayımlanan “Türkçe Şiirler”le başlattığı, Ziya Gökalp’le, Ömer Seyfettin’lerin “Genç Kalemleri”yle süren, kuruluşuna Atatürk’ün öncülük ettiği Türk Dil Kurumu’nca yayımlanan ciltler dolusu sözcük ve deyim derlemeleriyle doruğa ulaşan ulusal dil savaşımından habersiz olduğunu gösterdiği ve Türkçeye sevgisizliğini ortaya koyduğu belirtiliyor. “Kendisinin konuşmakta olduğu Türkçeyle felsefe yapılamayacağı açıktır” denilen açıklama, “Fakat onun bile, özellikle argo alanında, sokak ağzına özgü sözcüklerle, konuşma Türkçesine katkılarda bulunduğu yadsınamaz…” sözleriyle devam ediyor. Açıklama şu sözlerle son buluyor: “Türkçeye düşmanlık, Türkçe sevgisizliği, Cumhuriyet devrimlerine, bu demektir ki Türkiye’ye düşmanlıktır.” sansür açıklaması ‘Yuvamızı hedef alıyorlar’ Kültür Servisi İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçılar Derneği (İŞTİSAN), İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndaki “Cibali Karakolu” oyununun sansürlendiği haberleriyle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, oyundan çıkarılan sahnelerin tiyatronun iç işleyişi ile ilgili bir durum olduğu ve bu durumun sansür adı altında kamuoyuna servis edilmesinin bir sorun olduğu belirtildi. Her zaman olduğu gibi haksızlıkların ve sansürün karşısında durmaya devam edeceklerini belirttikleri açıklamada, “Yuvamızı hedef alan yalan haberlerin karşısında da duracağız” denildi. Açıklamada, “Şehir Tiyatrosu emekçileri olarak özellikle de 100. gurur yılımızda yapılacak, üretilecek bunca işimiz varken, gündemin bu şekilde meşgul edilmesini doğru bulmuyor ve kamuoyunda tiyatromuzu hedef alan ve yanlış bilgiler içeren paylaşımları yapanları sağduyuya davet ediyoruz” denildi. Yanlış önyargılara karşı u Orsay Müzesi’ndeki ‘Sade: Güneşe Saldırmak’ sergisi de, Pinacotheque salonlarındaki ‘KamaSutra’ sergisi de bugüne kadarki yanlış önyargıları düzeltmeyi amaçlıyor. dışına ilk kez çıkarılan olağanüstü yapıtlar var. Sergiyi taş ve ahşap heykeller, kâğıt ve fildişi üstüne yapılmış minyatürler, günlük kullanım için üretilmiş eşya, resimlenmiş kitaplar, takılar oluşturuyor. Küratörler Dr. Alka Pande ile Pinacotheque yöneticisi Marc Restellini sergideki yapıtları Guimet Müzesi (Paris), Reitberg Müzesi (Zürih), Brüksel’deki Sanat ve Tarih Müzesi bünyesindeki Cinquantenaire Müzesi, Mewar hanedanının son temsilcisi Shriji Arvind Singh’in koleksiyonu, Fransa’nın La Rochelle kentinde yaşayan Beroze ile Michel Sabatier, Belçikalı doktorlar Johan Mattelaer ile Guy Martens koleksiyonları gibi kaynaklardan derlemiş. Hintli küratör Dr. Pande kitabın özelliklerini açıklarken “KamaSutra”nın kadınlara ve erkeklere bir yatağı düzgün yapmaktan savaşmaya, büyüye, hatta papağanlara konuşmayı öğretmeye kadar geniş bir yelpazeye yayılan 64 sanatı öğretmek amacı taşıdığını söylüyor. Sergide 36 bölümden oluşan “ KamaSutra”nın tüm metni yer alıyor. Dr. Pande “Resimlenmeseydi, aslında çok sıkıcı olan bu küçücük kitabı kimse okumayacaktı” diyor. Pinacotheque yöneticisi Restellini ise “Hıristiyan kültüründe Tanrı aşkı, Hint kültüründe ise Tanrıların aşk yapması önemlidir. Tanrı ne kadar iyi bir âşıksa o kadar iyi bir tanrıdır” diye ekliyor. “KamaSutra” sergisi 2015’in Şubat ayı ortasına kadar açık. ‘Marquis de Sade’ ve ‘KamaSutra’ sergileri büyük bir ilgiyle izleniyor Müze ve koleksiyonlardan PARİS İki sergi... İkisi de önemli salonlarda, biri Batılı öteki Doğulu ama ikisi de yoğun ilgi görüyor. Her ne kadar birbirleriyle ilgisizmiş gibi görünseler de iki ortak noktaları var. İkisinin de girişinde ve tanıtımında aynı uyarı yer alıyor. Öncelikle hassas ziyaretçiler, gençler ve çocuklar için “rahatsız edici” olabilecekleri anımsatılıyor. Ve her iki sergi de “yanlış önyargıları düzeltmek amacıyla” açılmış. Orsay Müzesi’nde sürmekte olan “Sade: Güneşe Saldırmak” sergisiyle Pinacotheque salonlarındaki “KamaSutra: Tinsellik ve Erotizm” sergilerinden söz ediyorum. Tematik sergiler Paris’te son derece başarılı bir çizgi izliyor. 18. yüzyıl sonuyla 19. yüzyıl başlarında yaşamış olan Marki Alphonse Donatien de Sade’ın sanatçılar ve edebiyatçılar üstündeki etkilerini ele alan Orsay sergisi bunlardan biri. Edebiyat dünyasında Baudelaire’den Flaubert’e ya da Simone de Beauvoir’a, resim sanatında Delacroix, Degas, Bacon, Rousseau, Goya, Cezanne ya da Ingres’den Pablo Picasso’ya, sinemada Buñuel’den ‘Kama Sutra’dan bir minyatür ZEYNEP AVCI Man Ray’in ‘Sade’ portresi Baudelaire’den Pasolini’ye Pasolini’ye sayısız yaratıcı üstündeki etkileri sergideki belgeler, tablolar, fotoğraflar, heykeller ve videolarla anlatılıyor. Serginin küratörü, Sade uzmanı Annie Le Brun amaçlarının yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da akıl hastanesinde geçirmek zorunda bırakılan bu Fransız soylusunu yeni kuşaklara nesnel bir gözle tanıtmak olduğunu açıklamış. Sergide sıkça yer alan Sade’ın yapıtlarından alıntılar bu amacı şiddetle pekiştiriyor: “Özgürlük çabalarının başında pişmanlığa karşı kesin zafer kazanmak gelmeli”, “Bireysel özgürlüğün kendisini ezen bir düzenin içinde boy atması olanaksızdır”, “Siz ey zindancılar, ey cellatlar, bütün hükümdarlıkların ve bütün idarelerin en ahmakları! İnsanı içeri tıktırmaktan, öldürmekten vazgeçip onu tanıma bilimine inanmayı ne zaman seçeceksiniz?” gibi… Bu zengin, etkileyici ve düşündürücü sergi 2015’in Ocak ayı sonuna kadar sürecek. Pinacotheque’teki “KamaSutra” sergisi ise 4. yüzyılda Sanskritçe yazılmış olan kitabın Batı dünyasında yaygın olan şöhretini değiştirmek, pornografik değil toplumsal öneriler getiren bir başucu eseri niteliği taşıdığını kanıtlamak istiyor. 330 parçadan oluşan sergide Hindistan Türk Tiyatrosu Dergisi online erişime açıldı Bir başucu eseri Kültür Servisi Şehir Tiyatroları’nın 73 yıldır yayınlamakta olduğu Türk Tiyatrosu Dergisi, 100. Yıl Etkinlikleri kapsamında yürütülen bir yıllık çalışma sonucunda online erişime açıldı. 100 yıllık Şehir Tiyatrosu arşivinin kodlanarak kütüphane programına geçirilmesi ve dijital ortama aktarılması için bir yıldır çalışma yürüten Şehir Tiyatroları Arşiv Birimi, kodlama işlemini tamamladı. ‘Soma için bir tık’ İstanbul Haber Servisi Koç Lisesi’nin müzikle uğraşan son sınıf öğrencileri, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden madencilerin çocukları için bir araya geldi. Öğrenciler, “Soma İçin Bir Tık” adını verdikleri müzik grubu olarak, Zülfü Livaneli’nin “Yiğidim Aslanım” eserinin stüdyo kaydını yapacaklar. Kampanyadan elde edilecek gelirle, Soma’daki bir okulun sınıfının yenilenmesi planlanıyor. Projeyi destekleyen sanatçı Zülfü Livaneli, “Öğrencilerin söylediği ‘Yiğidim Aslanım’ parçası bir ağıttır. Bu parçayı yeni nesilin söylemesi, özellikle böyle anlamı büyük bir projede kullanılması beni çok mutlu etti. Bu kampanyaya destek olalım” dedi. Grubun vokallerinden Deniz Güner ise ayrı ayrı müzikle uğraşan öğrenciler olarak bu faciayı unutturmamak adına bir araya geldiklerini ifade etti. Güner: “Yiğidim Aslanım’ın stüdyo kaydı bitince internette isteyen herkes dinleyecek. Şarkıyı her tıkladığınızda, kampanyamıza katkıda bulunacaksınız” dedi. ÜN G U B 0’DE 14:2 Metin Eryürek yaşamını yitirdi Kültür Servisi Türk Halk Müziği sanatçısı Metin Eryürek yaşamını yitirdi. 1960 yılında TRT’de çalışmaya başlayan Eryürek’in TRT repertuvarına kazandırdığı birçok türküsü bulunuyor. Sanatçının meşhur olan “Aynalar” isimli eserini ilk okuyan sanatçı ise Salim Dündar. Uzun yıllar Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde Emin Ongan döneminde yer alan sanatçı klasik keman, bağlama, tambur, kabak kemane, piyano, klarnet ve soprano saksofon çalıyordu. Derlediği türkülerden bazıları ise şöyle: “Ben de Haydarlı’dan Beli Gelirim”, “Makinenin Koluyum”, “Yaprak Gazanın Altı Söküldü”, “Yumurtanın Sarısı”. Gamze Aral ile CAN DOSTUM HER CUMARTESİ 14:20’DE Bu program herkesi hayvansever yapacak. tv.cnnturk.com/candostum twitter.com/CNNTURKProgram C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle