03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2014 SALI 6 HABERLER Müzakerelerde trafik hızlanacak, KDGM bünyesindeki heyet İmralı ve Kandil’e gidecek Devlete Kandil yolu DEMİRTAŞ’TAN MOSKOVA ÇIKARMASI MAHMUT LICALI Çözüm olsa bile sokak hareketi durmaz Yurt Haberleri Servisi Rusya gezisi öncesi ANF’ye konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreci ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. HDP heyetinin 17 Aralık’ta İmralı’da Öcalan ile yaptığı görüşmeyi “rutin bir görüşme” olarak nitelendiren Demirtaş, devletin ve HDP’nin genişletilmiş heyetlerle İmralı’ya gitmesi, izleme kurulu oluşturulması ve İmralı’da görüşmelere başlaması, Öcalan’ın hazırladığı taslağın tartışmaya açılması durumunda müzakerelerin başlamış olacağını söyledi. Hükümetin “kamu güvenliği” ile ilgili açıklamalarını eleştiren Demirtaş, “Hükümet istiyor ki Kürtler dağdan insin, cezaevinden çıksın, Avrupa’dan gelsin, ama evde otursunlar; uslu çocuk olsunlar. Oysa Kürt sorunu tamamen çözülse bile Türkiye’de sokak hareketi olacak. Sokak hareketinin meşruluğu Kürt sorunuyla ortaya çıkmış değil; iktidarlar, zulüm var olduğu müddetçe sokak direnişi de meşrudur, herkesin hakkıdır. Oysa halk kamu güvenliğini istediği için sokaktadır. Tehdidin kendisi devlettir. Devlet kamu güvenliğini tehdit ediyor, halk bunu sağlamak için sokağa çıkıyor” ifadelerini kullandı. “Devletin yaptığı hatalara, hükümetin zulüm politikalarına sessiz kalmak Kürtleri zayıflatır, bütün muhalif kesimleri zayıflatır” diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim yaptığımız çağrı sokakta şiddet çağrısı değil. Başbakan ısrarla böyle gösteriyor, ama çağrımız insanların eline taş, molotof alması anlamındaki çağrı değil. Direniş; halkın zulüm yasalarına, uygulamalarına karşı protesto, gösteri hakkıdır. Bunu yapmaz da Kürtler evine çekilirse, müzakere o zaman tehlikeye girer, tıkanma riski ortaya çıkar.” CHP ile ittifak iddialarının sorulması üzerine Demirtaş, “İttifak yapmak ahlaksızlık değil, ama CHP ile ittifak görüşmesi olmadı, olmayacak” dedi. ANKARA Çözüm sürecinin müzakere aşamasının İmralı merkezli yapılacak yoğun görüşme trafiğiyle yürütülmesi konusunda taraflar arasında uzlaşı sağlanırken, HDP heyetinin yanı sıra Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM) bünyesinde oluşturulacak teknik ekipler de sürece aktif olarak dahil olacak. Bu kapsamda İmralı’ya daha sık ve farklı heyetlerin ziyaretleri gündeme gelecek. Taraflar uzlaşı sağlanmayan başlıklar üzerinde kamuoyunda değerlendirme yapmayacak. Hükümet temsilcileriyle görüşme trafiğini artıracak HDP heyeti önce Kandil’e sonra da İmralı’ya giderek süreçte müzakereye geçişin ilk adımları atılacak. KDGM bünyesinde oluşturulacak heyet, izleme heyeti gibi yeni yapılar da İmralı’nın yanı sıra Kandil’e gidip gelecek. HDP kanadında müzakere taslağı kapsamında “demokratik özerklik” konusunda yapılan açıklamaların hükümet cephesinde tepki çekmesinin ardından taraflar dün yeni bir görüşme gerçekleştirdi. Kamuoyuna herhangi bir duyuru yapılmadan 17 Aralık’ta gerçekleştirilen İmralı ziyaretinin ardından Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP heyeti dün bir araya geldi. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in katıldığı toplantıda İmralı’ya yapılan son ziyarette; hükümetin itiraz ettiği takvim ve atılacak adımların sıralaması konularıyla ilgili revizyon yapılması konusunda Öcalan’ın görüşleri ele alınırken; müzakere aşamasında uygulanacak yöntem ve oluşturulacak yeni yapılar konusunda uzlaşı sağlandı. Görüşmenin ar dından hem HDP heyetinden hem de Başbakan Yardımcısı Akdoğan’dan olumlu mesajlar geldi. Takvim ve atılacak adımların sıralamasıyla ilgili tartışmanın yanı sıra hükümetin “kamu düzeni” ve “silahsızlanma” konularında bir uzlaşı olmazken taraflar kamuoyuna süreçle ilgili olumlu bir hava sundu. Akdoğan “Süreç güçlü bir siyasi irade ve kararlılıkla sürüyor. Nihai sonuca ulaşmak için güven ve iyi niyet temelinde görüşmeler hız kazanmış durumda” açıklamasını yaptı. Önder de Kobani olaylarıyla başlayan kriz sürecinin geride kaldığını kaydetti. Önder, bu aşamadan sonra ağırlıklı olarak İmralı’nın etkin olacağı yeni bir sürece girildiğini belirterek “Süreçte, diyalog kanallarının kapanmaması ve ilk defa hangi başlıkları tartışarak ve hangi yöntemi kullanarak ilerleyeceğimiz anla olumlu mesajlar Taraflardan Koro: Biz İktidarı Asla Terk Etmeyeceğiz! İlk büyük uyarı, üstelik resmen ve açıklamalı olarak, AKP’lilerden geldi. Ne zaman? Anayasa Mahkemesi’nin, gündemine aldığı seçim barajı tartışmaları sırasında... AYM Başkanı Kılıç, bir soru üzerine, yüzde 10’luk seçim barajının bir “hak kaybı”na yol açıp açmadığını karara bağlayacaklarını açıklayınca... Tabii, kendilerine yapılan bireysel başvuruyu önce usul bakımdan inceleyecekler, AYM bu başvuruyu ele almaya mezun mudur sorusuna yanıt arayacaklar, yanıtları evet alabiliriz, olursa, bu kez esasa girecekler... AKP, tabii RTE başta olmak üzere hemen açıkladı: “Barajı kaldıracak bir karar alırlarsa bunu tanımayız...” Koro halinde... RTE: “Darbe ürünü kurumlar, siyasete hiza veremez.” Kuzu: “Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayız. Yüzde 10’luk seçim barajının kaldırılması yönünde karar çıkarsa Anayasa Mahkemesi’nin varlığı tartışılır hale gelir.” Şentop (AKP Grup Başkanvekili): “Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir yetkisi yoktur. Kılıç ihsası reyde bulundu. Kararı yok sayarız.” Davutoğlu: “Bu siyaseti dizayn etme çabasıdır. Biz baraj falan tanımayız, biz sadece milleti tanırız.” Bu sözler, AKP liderlerinin, yöneticilerinin “iktidar fıtratları” konusunda epey bir fikir veriyor. Anayasa Mahkemesi gibi, henüz üzerinde tam denetim kuramadıkları sistemin temel kurumlarını zerre kadar sevmediklerini biliyoruz. Daha önce de “Meclis isterse Anayasa Mahkemesi’ni kaldırabilir” biçiminde sözlerini, Twitter konusunda verdiği özgürlükçü kararlara RTE’nin nasıl ateş püskürdüğünü unutmayın. AYM, parlamenter sistemin temel direğidir. Bunun kaldırın sistem çöker. Çok açık yazayım: RTE ilk atamasını yaptı, diğer atamalarla AYM tam iktidarın hınk deyiciliğine dönüşürse, sistem tamamen çökmüş demektir. Haklı bir soru yöneltebilirsiniz: Sistem zaten çökmüş değil mi?.. Değilmiş gibi duruyor… Ama bu soruyu bana yöneltmeyin, ne diyeceğim belli... mında elimizde belirli mutabakatlar oluştu” diye konuştu. Medya üzerinden yapılan tartışmanın sürece zarar verdiğini belirten Önder, bundan sonra ortak, tek bir açıklama şeklinde kamuoyunun bilgilendirileceğini belirterek, “Bilgilendirme artık biraz netice aldıkça ya da yol katettikçe sürecin ruhuna hizmet edecek bir şekilde yapılacak. Bir iletişim ortaklaşması diyebiliriz” dedi. Önder, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın (KDGM) yasal olarak yetkilendirilen bir kurum olduğunu ve KDGM’nin yoğun bir çalışma içerisine gireceğini ifade etti. Özerklik konusundaki sorular üzerine de Önder, özerklikle halkın karar alma süreçlerine katılması ve demokrasiye işaret ettiğini belirterek, “Bu bir coğrafi, bölgesel, etnisite tabanlı bir şey değil. Sadece bir bölge için de değil” yanıtını verdi. ma haftada bir kere yapılan İmralı ziyareti müzakere aşamasına geçişle birlikte haftada birkaç kez gerçekleştirilecek. HDP heyeti önceki ziyarette olduğu gibi herhangi bir duyuru yapmadan adaya gidip gelecek. HDP heyetinin yanı sıra KDGM bünyesinde oluşturulacak heyetler de İmralı’ya gitmeye başlayacak. Çözüm sürecinin müzakere aşaması İmralı görüşmelerinin artırıldığı ve İmralı merkezli bir yapıda yürütülecek. nkara’da da yoğun trafik işleyecek İmralı’ya yapılacak yoğun trafiğin yanı sıra HDP heyeti, hükümet temsilcileriyle de randevu mekanizmasını işletmeksizin sık sık görüşmeler yapacak. Bu görüşmeler kamuoyuna duyurulmadan da yapılabilecek. Taraflar müzakere kapsamında ele alınacak başlıklar üzerinde uzlaşı sağlanmadan olumsuz algı yaratılmaması ve olası yanlış anlamaları engellemek amacıyla değerlendirme yapmayacak. Tartışılan başlık üzerinde uzlaşı sağlanması ve tartışmanın belli bir olgunluğa gelmesinin ardından sürecin ruhuna zarar ver A meyen mesajlar verilecek. Süreç kapsamında İmralı ve Ankara’daki yoğun trafiğin yanı sıra Kandil’e yapılacak temaslar da artırılacak. HDP heyetinin yanı sıra KDGM bünyesinde oluşturulacak heyet, izleme heyeti gibi yeni yapılar da İmralı’nın yanı sıra Kandil’e gidip gelecek. Buna göre süreçte ele alınacak başlıklar İmralı, Kandil ve Ankara’da yapılacak yoğun görüşme trafiği çerçevesinde müzakere edilecek. Müzakere aşamasında sürece dahil olacak ve süreci bağımsız bir şekilde denetleyecek İzleme Kurulu’nda görev yapacak isimler yeni yılın ilk ayında netlik kazanacak. İzleme heyeti ocak ayından itibaren kurularak sürece dahil olacak. KDGM’de süreç kapsamında uzmanlardan oluşan komisyonlarla teknik çalışmalar yürütülecek. HDP’nin hükümet ile yaptığı görüşme sonrasında kendi organlarında yapacağı değerlendirmelerin ardından Kandil’e gitmesi bekleniyor. Kandil heyetinde Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana da yer alacak. yürütülecek Süreç İmralı merkezli Önce Kandil, sonra İmralı iz iktidarı asla terk etmeyeceğiz!’ Şimdi düşünün, AYM diyelim ki seçim barajını kaldırma kararı verdi. İktidar tanımıyoruz dedi... Yani bu şu demektir: Kararı uygulatmayacaklar. Seçim barajı yüzde 10’muş gibi “seçim” yapacaklar. Yasadışı bir seçim... Herhalde kendileri katılır... Ülkeyi de anayasamıza göre bir “suç örgütü” gasp etmiş sayılır.. Yetkisini anayasadan almayan (çünkü yüzde 10 iptal!) bir iktidar, zorbalıkla orada oturuyor, ülkeyi yönetiyor demektir... HHH RTE ve adamlarının bu açıklamaları iktidara nasıl yapışmış olduklarının çok erken ilanı oldu. Bir de şunun: Biz iktidarı asla terk etmeyeceğiz!.. Evet, Anayasa Mahkemesi davayı usulen reddetti veya yüzde 10 barajının olduğu gibi kalmasına karar verdi diyelim... RTE ve adamları, başka yasal durumlarda bile iktidarı terk edebilirler mi? Böyle bir siyasal, hukuki ve yasal ahlaka sahipler mi? Şimdi doğmamış çocuğa don biçme demeyin. Bu yazıyı iki yıldır düşünüyorum, çünkü RTE ve adamlarının bütün yapılanmasını, asla iktidarı kendiliklerinden bırakmayacaklarına yönelik işaretler olarak görüyorum... Ama bekledim. Nihayet, Anayasa Mahkemesi’nin muhtemel kararı üzerine “iktidarı bırakmayız, kararı tanımayız...” korosu sökün edince, hah işte, çocuk doğdu, dedim! “Bunlar iktidarı bırakmaz” düşüncesinin yaygınlığını da merak ediyordum. Önceki yazımda bahsettiğim “Hukuk ve İktisat İlişkisi: Özgürlüğün Toplumsal Refah Boyutu” başlıklı konferanstan sonraki sohbetlerde gördüm ki, oooo bu düşünce çok yaygın... Demokrasiyi gidilecek istasyona kadar binilecek bir trene benzeten bu dinci, İslamcı ekibin, iktidardan düşmemek için her türlü önlemi alacağı, her türlü hileyi devreye sokabileceği, her araca başvurabileceği ve sonuçta, iktidarda tamamen gayrimeşru olarak oturmayı sürdüreceği kanaati, giderek yaygınlaşıyor. İnsanlar, RTE ve adamlarının pratiklerini, söylemlerini, nasıl her şeye egemen olduklarını, nasıl silahlandıklarını (polis...), sisteme, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine olan inançsızlıklarını gördükçe, artan diktatoryal kararlarını gözlemledikçe, bu kanaatlerini kesinleştiriyorlar. ‘B Çözüm sürecinin başından bu yana HDP heyetinin yaptığı İmralı ziyaretleri müzakere aşamasına geçişle birlikte daha da ağırlık kazanacak. Süreçte ortalaFotoğraf: AA 6 TON ESRAR ELE GEÇİRİLDİ Sinirlioğlu ve Müslim de Moskova’da Demirtaş süpriz bir şekilde Rusya’nın başkenti Moskova’ya giderken, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun da aynı anda Rusya’da olduğu ortaya çıktı. PYD Eş Başkanı Salih Müslim de Moskava’ya gitti. Demirtaş’ın 4 günlük ziyareti sırasında Rus yetkililerle IŞİD saldırısı altındaki Kobani başta olmak üzere Rojava bağlamında Ortadoğu’daki gelişmelerin ele alınmasının beklendiği kaydedildi. Müslim’in de Moskova’ya gitmesi Rusya’da hükümet yetkilileriyle Rojava bağlamında Suriye konusunda yapılacak görüşmeleri daha da önemli hale getirdi. Öte yandan, Sinirlioğlu’nun ziyaretini Dışişleri Bakanlığı duyurdu. Duyuruda, Sinirlioğlu’nun önceki gün başlayan ziyareti sırasında Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi Mikhail Bogdanov ve Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Devlet Sekreteri Grigori Karasin’le görüştüğü ve gündemi “Suriye ve Irak’taki durum ile Ukrayna’daki gelişmeler”in oluşturduğu açıklandı. Lice’de dev uyuşturucu operasyonu DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Uyuşturucu imalatına yönelik MİT, Jandarma ve Emniyet’in istihbarat çalışmalarının ardından dün sabaha karşı 03.00 sıralarında Diyarbakır’ın Lice ilçesi bağlan köyünde jandarma ve emniyet tarafından ortak operasyon düzenlendi. Yaklaşık 10 saat süren operasyonda arazide farklı noktalarda yapılan aramalarda 6 ton toz esrar, bir M16 piyade tüfeği, bu silaha ait 5 şarjör ve 30 fişek ile Hani Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait daha önce gasp edilen bir aracın bulunduğu belirtildi. Operasyon sırasında çevrede güvenlik önlemi alan askerlere ateş açılması nedeniyle 1 askerin yaralandığı, hastanede tadavi altına alınan askerin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Operasyon kapsamında 1 kişi “uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapmak” suçundan gözaltına alındı. Mardin’de mayın patladı: 7 yaralı MARDİN (Cumhuriyet) Mardin adliyesinden bir hâkim, bir kâtip ile üç bilirkişiden oluşan heyet, dün sabah keşif için Nusaybin ilçesine bağlı Bağok Dağı mevkiinde bulunan Dağiçi köyü kırsalında, çatışmalarda öldürülen PKK’liler için oluşturulan mezarlığa gitti. Heyeti korumak için görevlendirilen Kobra tipli zırhlı araç, seyir halindeyken, yola önceden döşendiği belirtilen patlayıcının infilak etmesi sonucu, 7 asker yaralanırken, araçta hasar meydana geldi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamada da “Mardin Valiliği’nin oluru alınarak, Mardin ili Nusaybin ilçesi Dağiçi mahallesi bölgesinde Mardin İl Jandarma Komutanlığı unsurları tarafından yapılan keşif faaliyeti esnasında bir zırhlı Kobra aracının mayına basması sonucu zırhlı araç içerisinde bulunan Mardin Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanı ve altı personeli yaralanmış, yaralılar Mardin Devlet Hastanesi’ne tahliye edilmiştir” denildi. Genelkurmay Başkanlığı patlamanın kobra aracının mayına çarpması sonucu meydana geldiğini açıklarken Mardin Valiliği, mayının uzaktan kumanda ile patlatıldığını belirtti. Valilik açıklamasında araçta bulunan 6 personelin yaralandığı belirtilirken, Genelkurmay aralarında tabur komutanının da bulunduğu 7 kişinin yaralandığını açıkladı. PKK’YLE GÖRÜŞTÜ İDDİASINI REDDETTİ Valilikten farklı açıklama Bayık: Cemaat Kürt düşmanı Haber Merkezi KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik müzakere çözüm taslağının kabul edilmemesi ve bir an önce müzakerelere geçilmemesine tavırlarının sert olacağını belirterek, “Kabul edilmezse taslağı açıklayacağız ve tavrımızı ortaya koyacağız. 6, 7, 8, Ekim’de ne olduysa benzer şeyler olabilir” dedi. Bayık, İMC TV’ye verdiği mülakatta, şunları söyledi: “Hem Gülen Cemaati hem AKP, Kürt özgürlük hareketini yanına almak istedi. Hükümet Gülen ile ilişki içinde olduğumuzu savunuyor. ‘Hatta belgeler var diyor.’ Bu belgelerini açıklamalarını istiyoruz. Kürt özgürlük hareketini karalamak için bu kara propagandayı geliştiriyor. AKP kendisine hizmet etmeyen tüm kesimleri paralelle, Gülen Cemaatiyle ilişkilendirmek için kara propaganda yapıyor. Seçimde tek engel olarak HDP’yi görüyor, HDP’ye saldırıyorlar... Biz cemaatle ilişki kurmak istedik. Biz kimliğimizi kabul eden herkesle ilişki kurarız. Onlar ilişki kurmadı. Çünkü Gülen Cemaati milliyetçi Kürtlere karşı bir harekettir. Biz onları milliyetçi çizgiden uzaklaştırmak istedik. Çözüm için katkıları olacağını düşündük. Ama onlar Kürt düşmanlığı yaptığı için bizimle onlar arasına hiçbir ilişki gelişmedi.” arlamento, Meclis, seçimler... Hepsi bir oyun Evet, Parlamento, Meclis, seçimler... Bunlar iktidarın adamlarının işlerine yaradığı sürece ayakta kalabilirler, bu “aletlerle” bu oyunu oynayabilirler... Ama bu “iktidar araçları”nın kendilerini iktidarda tutmaya yetmediğini gördükleri anda, kendi güçiktidar oyunlarını sahneye koyma eğilimindeler. Bir bahane mutlaka yaratacaklardır. Bakınız Anayasa Mahkemesi’nin henüz verilmemiş kararı üzerine düşünceleri! Mutlaka bir mağduriyet bulacaklardır, gitmemekte haklı olduklarını göstermek için... Milleti karşı karşıya getirmeleri, birlik değil ayırmabölme politikaları izlemeleri de, yarın milleti çatıştırmanın zeminini oluşturacaktır. Siyasal İslamcı partilerin fıtratında, yüzde 99 bu var. Karşımızda “Müslüman Kardeşler” örgütü fıtratını gönülden benimseyenler topluluğu bulunuyor. Seçmenlerin oy yoklamalarında, yüzde 40’ların altını göstermesi, hem onlar hem de Türkiye için çalacak kırmızı alarm olacaktır... İşte o zaman... Ben, RTEOrdu arasındaki giderek ete kemiğe bürünen ittifakı (Ordu mensuplarına da, iktidarın izni olmadan soruşturma açılamayacağını öngören yasa tasarısı gibi..), böyle bir muhtemel geleceğe yatırım olarak görüyorum. Bu adımın, en azından şimdilik, “iktidara dost ordu” seçeneği yaratmaya yönelik ittifak karakterini görmezsek, siyasal analizi bırakalım! Neyse, insanların muhtemel çıkış yolları üzerindeki düşüncelerini erken erken tartışmaya gerek yok... Önümüzde daha zaman var, ben erkenden zihnimi boşaltayım dedim... Ne işe yarayacaksa! P CHP’den 70 maddelik ‘çözüm’ teklifi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, 70 maddelik “Toplumsal Barış ve Demokrasi” yasa teklifi hazırladı. Teklif seçim barajının yüzde 3’e düşürülmesini, anadil öğretiminin desteklenmesini, Dersim arşivlerinin Meclis’te toplanmasını, koruculuk sisteminin kaldırılmasını öngörüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, hükümetin yürüttüğü çözüm sürecine “yardımcı olabilecek” teklifin, AKP’nin güvenlikçi yaklaşımları karşısında özgürlüğü, adaleti ve demokrasiyi esas aldığını söyledi. Tanrıkulu, çözüm sürecinin şeffaf yürütülmediğini ve kamuoyunun bilgilendirilmediğini söyledi. Tanrıkulu, “Taraflara önerim, gizli yürütülen süreçten bir barış ortamı çıkmaz. Eğer süreç demokratik değilse sonuç başarılı olmaz. Hükümetin toplumu karşı karşıya getirecek, toplumsal barışı bozacak bu yöntemden uzaklaşması lazım” dedi. Tanrıkulu ve bazı CHP milletvekillerinin imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulacak teklifte genel seçimlerde barajın yüzde 3’e indirilmesi, belediye ve siyasetteki dil yasaklarının tamamen sona erdirilmesi, siyasi partilere devlet yardımının tüm siyasi partileri kapsayacak şekilde adil bir hale getirilmesi öngörüldü. Tanrıkulu, TBMM’de “Toplumsal Mutabakat ve Ortak Akıl Heyeti Komisyonu” oluşturulması önerisine de yer verdi. Teklife göre, koruculuk sistemi kaldırılarak korucular başka alanlarda istihdam edilecek. Mayınlı araziler temizlenerek yoksul köylüye verilecek. Hrant Dink’in adı Şişli’de bir caddeye verilecek. Polisin biber gazı kullanması ve orantısız şiddet uygulamasının önüne geçilmesini öngören teklif yasalaşırsa gizli tanık uygulamasına son verilecek. ‘devrimci karargâh davası düşürülsün’ İstanbul Haber Servisi Sanıkları arasında birçok sosyalistin de bulunduğu Devrimci Karargâh davasının karar duruşması yarın Yargıtay’da görülecek. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bu davanın düşürülmesi gerektiğini belirterek “Yargılanan arkadaşlarımızın üzerinde sallanan tutuklama kılıcı, derhal kınına sokulmalıdır. Bu dava halklarımızın mücadelesinde çoktan hükümsüz hale gelmiştir” dedi. HDP İstanbul İl Örgütü, Yargıtay 9. Dairesi’nde yarın karar duruşması görülecek olan Devrimci Karargâh davası öncesi, dün Taksim’deki Cezayir Restaurant’ta bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Yüksekdağ, bu davada yargılanan sosyalistlerin hapsedilmesinin Türkiye’de özgürlükler mücadelesinin çok büyük bir darbe alması anlamına geldiğini vurgulayarak davarın düşürülmesini istedi. HDK Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü de sanıkları arasında polis şefi Hanefi Avcı’nın da olduğunu anımsatarak “Gülen’in çocukları birbiriyle siyaseten irtibatı olmayan kişileri polis karar odasında önlerindeki dokümanlar arasından rastgele seçip sansasyonel dava için bir araya getirerek Tayyip Erdoğan için operasyon yaptılar. Şimdi birbirlerini yiyorlar ama o zaman aynı kaptan yiyorlardı. Yolları ayrıldı ama bu dava aynı yerde duruyor” dedi. Davanın avukatlarından Ercan Kanar ise “Yargı artık yargı olmaktan çıkıp iktidarın projesini yerine getiren bir misyoner rolüne dönüşmüştür” dedi. SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşsözcüsü Tuncay Yılmaz’ın da bulunduğu sanıklar hakkında 100 yılı aşan cezalar verilmiş, karar temyiz edilmişti. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle