04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ARALIK 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Çözüm süreci kapsamında sıkıntılı, kırılgan günlerin görüldüğü anlatılırken, kamuoyuna şu mesaj veriliyor: “Öcalan’ın katkılarıyla ve onun başlattığı bir çizginin devamı olarak İmralı merkezli yeni bir sürece girdiğimizi söylemek istiyoruz...” Peki Kandil, KCK ve Avrupa ayağı ne olacak? HDP kendi kurullarıyla, KCK’yle görüşecekmiş... Eşbaşkan Selahattin Demirtaş, Moskova’ya ne için gitti? Kandil’in açıklamalarıyla İmralı’nın görüşleri arasında dağlar kadar fark yok mu? Dağdaki PKK öteden beri silah bırakmaya zaten yanaşmıyor... O zaman sormak gerekir: Süreç bu koşullarda nasıl tıkır tıkır gidiyor, Öcalan’ın katkılarıyla? Şu belli mutabakatlar nedir, Tanrı aşkına açıklayın da öğrenelim? HHH Yaşanan anın somutlaştırılmasından korkan, yakın tarihimizin kanlı sayfalarını yırtıp atanlar kim olursa olsun, gün geldiğinde hesap verecek. Güneş ışınlarıyla buluşan yağmur damlaları toprağa inerken gökkuşağının yedi rengi bir gün gelecek resim olarak karşımıza çıkacak... Ürkek aydınlar, sanatçılar, rüzgâr gülü liberaller toplumun karşısına çıkmaya utanacak! Anlar anlarla harmanlanacak, tarih baba bunları bir bir yazacak! Hayatımızı çalanlar, kasalarını dolduranlar, çeteler, hırsızlar, talancılar, kirlenen siyasetin çukurunda yaşayanlar, halkı kandıranlar... Toplumsal mutluluğumuzu elimizden alanlar... Belleğimizde yazılı olanları silmeye kalkışmayın! HHH Bilin ki o çiçeklerin yüzü gülecek! Bir anın güzelliğini, yaşam sevdamızı, kardeşlerimizle paylaşmayı sürdüreceğiz tüm engellere karşın! O engeller de aşılacak! Mutluluğun temeline özlemini çektiğimiz, benim sık sık değindiğim “paylaşım”, “sevgi”, “barış” kavramlarını yerleştireceğiz... Böylece hem acılarımızı hem de kaygılarımızı paylaşacağız... Bizim öfkemiz insanlık için!.. Muhalefet görüşmelere katılmayan Davutoğlu’nu ‘Bütçesine sahip çıkmıyor’ diye eleştirdi Başbakansız bütçe ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’ndaki 2015 yılı son bütçe görüşmelerinde MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görüşmelere katılmamasını sert sözlerle eleştirdi. Vural “Bir başbakan bütçesine sahip çıkamıyor” dedi. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da çözüm sürecinin ilerletilmesinin her iki tarafın da sorumluluğu altında olduğunu belirterek, “Tutuklama ve infazlar süreci tehlikeye sokuyor” görüşünü dile getirdi. Bütçe görüşmelerinin son gününde son konuşmalar yapıldı. Davutoğlu’nun katılmadığı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı görüşmelerde, partiler adına grup sözcüleri konuştu. MHP ‘li Vural, Davutoğlu’nun bütçe görüşmelerine katılmamasını eleştirerek, “Davutoğlu hükumetinin ilk bütçesini görüşüyoruz ama Davutoğlu yok burada. Bir başbakan bütçesine sahip çıkamıyor. Bu salonlarda sadece 3 bakan, 33 vekil var, AKP’nin çoğunluk iradesiyle. Şimdi, bir başbakanın eğer kendi bütçesini parlamentoda dinleyecek, eleştiri dinleyecek cesareti yoksa, bu bütçesine sahip çıkmıyorsa, o zaman bu bütçeye neden ‘hayır’ dememiz ge GENEL KURULDA ‘İNDİRAGANDİ’ ATIŞMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını anımsatmak için parti binasına astığı, ancak polis tarafından kaldırılan “1725 İndiragandi Anma Haftası” pankartı bütçe görüşmelerine damgasını vurdu. TBMM Genel Kurulu’nda önceki günkü bütçe görüşmelerinde CHP’li Aykan Erdemir, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye “Dost ve kardeş ülke Hindistan’ın tek kadın Başbakanı olan İndira Gandhi’nin posterine polisin gösterdiği bu tahammülsüzlüğü neye bağlıyorsunuz” diye sordu. Erdemir’i anlamayan Bakan Zeybekrektiği gayet açık ve net ortaya çıkıyor” dedi. Vural, rüşvet ve yolsuzluklara da Tevfik Fikret’in “Hanı Yağma” şiirini okuyarak, eleştirdi. Vural, “Yiyin efendiler yiyin, bu hanı iştiha sizin/Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin” dedi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de “Başbakanlık’taki isim değişikliği, vatandaşımızın geleceğe umutla bakmasını sağlamak için yetmiyor. 90’ların mazlumu, ezileni rolüyle yola çıkıp, ‘adalet devleti kuracağız’ diyerek iktidar olanlar, 12 yıllık iktidarlarının sonunda adaletin deçi, “İndira Gandhi hakikaten zulme karşı bir ülkenin bağımsızlığı adına müthiş bir mücadele simgesidir. Türkiye’nin İndira Gandhi’den gocunacak veyahut da onu, İndira Gandhi’yi bir yerlerde yasaklayacak, yani ben bir anlam veremiyorum” deyince, araya MHP’li vekil girdi ve bakana “Herhalde Mahatma Gandhi ile karıştırdınız, orada bir ima var” diye seslendi. Akçay’ın “indiragandi” deyimiyle, “götürme, yürütme”yi ima ettiğini geç de anlayan Zeybekci, “O indirmek ve kaldırmak işleri eğer size aitse onu size iade ediyorum, o anlamda kullanıldıysa da iade ediyorum” diye kızdı. dığını ve ilerleme sağlanmadığını kaydetti. Aksine tutuklamalar ve infazların arttığını söyleyen Buldan, bunun süreci ciddi anlamda tehlikeye soktuğunu kaydetti. Buldan, öncelikli zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu belirterek, “İvedilikle müzakere sürecine geçilmelidir. Hükümetin zaman zaman HDP kanadından birini hedef alarak yıpratma çabasından vazgeçilmelidir. Genel başkanımız (Selahattin Demirtaş) partimizin kırılacak halkası olarak değil sadece ve sadece genel başkanımız olarak görülmelidir” diye konuştu. Öfkemiz İnsanlık İçin!.. Toprağın kokusunu özlerim, kimi zaman bir çiçeğin gülüşünü... Çocukları, gençleri, tüm insanları, insanlığı. Güneş ışınlarıyla yağmur damlaları birlikte toprağa inerlerken gökkuşağı oluşturur. Bu öyle bir andır ki, güzelliğin, sevginin, aşkın, kardeşliğimizin paylaşımına benzer. Yedi renk gökkuşağının ya resmini yapmak ya fotoğrafını çekmek ya da yazısını yazmak! Bunu yapabilir miyiz? Bir insan ister sanatçı, ister aydın, yazar, emekçi, yaşlı olsun, genç olsun, ürettiğini insanlarla paylaşmak isteği bilincinin derinliğinde yatar... O bilinç, sevgi, kardeşlik, barış ortamı oluşturur, hayatı anlamlaştırır. Havada kış yağmurlarıyla yükselen bir toprak kokusu var! Bu kokuyu duymak hayatın ve sevginin kendisidir. Sen, ben, tüm toplum karşımızdakinin acısını, kaygısını paylaşabildik mi bugüne dek! Onlarca acı yaşadık, ölüm, kıyım... Düşüncelerimize kelepçe takıldı, düşündüğümüz için zindanlara atıldık, işkenceden geçtik, sakat kaldık... Öldürüldük ey halkım! O acıyı birlikte paylaşabildik mi? Biz faşizme karşı direnebildik mi? Kahramanmaraş, Çorum, kanlı 1 Mayıs, Madımak, Başbağlar’da birlikte olabildik mi, o acıları paylaşabildik mi? HHH Biz o acıları ve kaygıları hiç paylaşamadık... Çünkü ikiyüzlüydük! Benim ülkemde siyasetçiler de aynı böyle! İster sağcı, ister solcu, ister İslamcı, milliyetçi olsun fark etmiyor. Gerçekleri, yaşananları gizlemeyi seviyor... Şu “çözüm süreci” nedir, ne değildir ben bilmiyorum, halkımız bilmiyor... İmralı’ya gidip gelen HDP sözcüleri dün yine açıklama yaptı: “Belli mutabakatlar oluştu!” Bu ne demek! Bir gün söyledikleri öteki günle örtüşmüyor... ğil, zulmün, baskının, otoriter anlaşın, tek adamın yönetimin kurdular. Size nasıl inanacağız?” dedi. HDP’li Buldan, bütçenin denetime kapalı olarak yapıldığını ve Türkiye’nin sorunlarına bütçeden kaynak ayrılmadığını söylerek, “Bütçede barışın adı yoktur” dedi. Bütçede büyük yolsuzlukların gölgesinin bulunduğunu söyleyen Buldan, “Kendi ailelerini küçük ülkeler kuracak kadar zenginleştirenlerin, yandaşları madenlerle zengin ederken binlerce işçiyi öldürenlerin bütçesidir” diye konuştu. Buldan, çözüm sürecinin uzadıkça uza l Başbakan’dan oylamanın ertelenmesi yorumu: Hükümete Saray plaketi Şahsı adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay kürsüye yanında bir plaketle geldi. Hükümet temsilcilerinin 17 Aralık’ı darbe olarak nitelendirdiğini ifade eden Altay, “Komisyonda kabak çekirdeği mi yiyorlar? Bu bir darbeyse komisyon niye kuruldu? Kâbe’den örtü getirseniz de 17 Aralık’ın üstünü örtemeyeceksiniz” dedi. Altay, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın görselinin bulunduğu ve üzerinde “1725 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Haftası Anısına” yazan plaketi hükümet üyelerinin oturduğu sıranın önüne bıraktı. Altay’ın bıraktığı plaketi almak için kürsüye gelen AKP’li Muhyettin Aksak, plaketi aldığı sırada ayağı takılınca düşme tehlikesi geçirdi. Aksak, plaketi bir köşeye bırakırken, bir AKP’li milletvekili de plakete tekme attı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Spekülasyon yapılmasın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 4 bakanın Yüce Divan oylamasının ertelemesine ilişkin ilk yorumu “Gereksiz spekülasyonlar, zamansız açıklamalar doğru değil” oldu. Makedonya ziyareti öncesinde havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 4 bakanın Yüce Divan oylamasının ertelemesine ilişkin, “Herkes soruşturma komisyonunun işleyişi bakımından dikkatli olmak durumunda. Gereksiz spekülasyonlar, bu konularda yapılabilecek zamansız açıklamalar doğru değil. Bırakalım komisyon kendi çalışmasını tamamlasın. Komisyonun işleyişi ile ilgili tereddüt uyandıracak her türlü açıklamadan kaçınmak gerekir” dedi. Çözüm sürecine en büyük darbenin 67 Ekim olaylarında vurulduğunu söyleyen Davutoğlu, bugün gelinen noktada usul ve aşamalar konusunda pozitif bir aşamada olunduğunu kaydetti. Davutoğlu, özerklik konusuna ilişkin soruya ise, “Süreç üniter devlet etrafında yürüyor. Yerel yönetimlerin yaygınlaşması için hükümetin başta bütün şehir yasası olmak üzere attığı adımlar malum. Bunu yanlış eksende tartışmak mümkün değil” yanıtı verdi. Türkiye’de hukuk sürecinin işleyişi bakımından kimse için arıcalık olmadığını söyleyen Davutoğlu, “Herhangi bir vatandaşımız hukuk karşısında nasıl etkileniyorsa Fethullah Gülen için de aynısı yapılacaktır. Ortada bir mahkeme kararı var. Hukuk süreci neyi gerektiriyorsa gerekli adımlar atılacaktır” dedi. Cumhuriyet çağrısı İstanbul Haber Servisi CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler, eski CHP milletvekili Süheyl Batum, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de aralarında olduğu 100’ü aşkın aydın, gazeteci ve siyasetçi “Cumhuriyet çağrısı” yaptı. Güler, yeni bir siyasi parti oluşumu içinde olmadıklarını belirterek “Siyasi partiler ve toplumsal örgütler cumhuriyet konusunda üzerine düşeni yapmıyor. Cumhuriyet için bir birlik ve beraberlik gerekiyor. Bizim yaptığımız siyasi bir oluşum değil, 1923 Cumhuriyet iradesinin sağlanması için çağrıdır” dedi. Piramid Sanat Merkezi’nde önceki gün “Vicdanlara ve akıllara sesleniyoruz” adı altında cumhuriyet çağrısı yapan siyasetçi, gazeteci, aydın ve çeşitli meslek gruplarından kişiler bir araya geldi. Yeni girişimle ilgili gazetemize konuşan milletvekili Güler, sonrası için henüz planlanan siyasi bir oluşum olmadığını kaydetti. Asıl amaçlarının Atatürk Cumhuriyetine yönelik saldırılara karşı durmak için birlik sağlamak olduğunu belirten Güler, “Bu saldırılara karşı kararlı ve dirençli bir karşı duruş yok. Tüm tarafları üzerine düşeni yapmaya çağırmak için bu girişim başlatıldı. Kişilerin hangi düşünceden olursa olsun cumhuriyet için mücadele etme çağrısı var. Siyasal düşüncenin çok farklı yerlerinde mücadele etmiş ve etmekte olan insanların bir araya gelmesi söz konusu. Cumhuriyet için bir birlik gerekiyor ve biz buradayız demek için yapılan bir çağrı.” Çağrı metnine imza atanlardan bazıları şöyle: Eski TBMM Başkanı İsmet Sezgin, eski CHP milletvekilleri Kemal Anadol, Necla Arat, Canan Arıtman Şahin Mengü gazeteci Müyesser Yıldız, eski Bakan Namık Kemal Zeybek, gazeteci Nihat Genç, eski bakanlar Şükrü Sina Gürel, Ufuk Söylemez, Yaşar Okuyan Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Sanatçılar Girişimi Sözcüsü Prof. Ataol Behramoğlu, eski Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu, ressam Bedri Baykam, gazeteci Can Ataklı, ve Prof. Zekeriya Beyaz. Birgül Ayman Güler 100’ü aşkın aydın, gazeteci, siyasetçi ortak açıklama yaptı l MHP lideri Bahçeli’den Davutoğlu’na tepki: 312 koldan hangisini kesecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun dünkü toplantısına ilişkin “Dört eski bakanın Yüce Divan’a gitmesi kamuoyunu vicdanını rahatlatmak açısından isabetlidir diye düşünüyoruz” dedi. Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Kim herhangi bir şekilde harama bulaşırsa kardeşimiz de olsa kolunu koparmaya kararlıyız” sözlerine de “312 tane şahıs var, 312 de kol var. Hangisini kesecek acaba?” tepkisini gösterdi. Dört eski bakanla ilgili “Yüce Divan” oylaması için toplanan TBMM Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu toplantısından, oylamanın 5 Ocak tarihine ertelenmesi kararı çıktı. Komisyonla ilgili Meclis kulisinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, komisyonun yapacağı oylamaya ilişkin, komisyonda üye sayısı olarak iktidar partisinin sayısal çoğunluğa sahip olduğuna işaret etti. Bahçeli, “Dört eski bakanın Yüce Divan’a gitmesi kamuoyunun vicdanını rahatlatmak açısından isabetlidir diye düşünüyoruz. Genel Kurul’a geldiğinde de Yüce Divan kararı çıkmalı. O zaman adaletin önüne çıkıp, ne ise ona göre bir karar verilmesi lazım. Belki beraat ederler, belki suçlu bulunurlar ama dokuz tane sayısal çoğunluk adaletin yerine ikame olmaz” diye konuştu. AKP’li komisyon üyelerinin iki bakanı Yüce Divan’a gönderip diğer iki bakanı göndermeme kararı verebileceklerine ilişkin bir soru üzerine Bahçeli, “Perakende mi çalışıyorlar, toptan mı çalışıyorlar onu bilemiyoruz. Ama iki tanesini gönderelim, iki tanesi kalsın diyorlarsa bu çok farklı olur. Gönderilecek kişiler eğer Çağlayan ile Güler olur ise bunlar AKP’ye sonradan gelmiş ‘kaydı kabul’ diye nitelendirilen insanlar” görüşünü dile getirdi. “Komisyonun, dört eski bakanın tamamını aklaması durumunda ne olacağına” ilişkin soru üzerine de Bahçeli, “Millet vicdanı mahkum eder. Adaletin üstünde de bir vicdan var” değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, “Dördü de Yüce Divan’a gitmeli” diye konuştu.. Gözler PM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Meclisi bugün toplanıyor. Toplantıdan, CHP’yi yerel seçimlerde cemaatle işbirliği yapmakla suçlayan CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler’e disipline sevk edilmesi kararının çıkabileceği belirtiliyor. Daha önce Süheyl Batum’un kesin ihraç istemiyle disipline sevkine MYK’nin karar vermesinin parti tüzüğüne aykırı olduğu öne sürülmüştü. Bu nedenle Güler için bu kez PM kanalıyla disiplin sürecinin başlatılması planladığı belirtiliyor. Cemaatin Yargıtay’daki 9 daire başkanlığı için yapılan gücü kırıldı lseçimi YBP adayları kazandı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Son yargı paketi uyarınca Yargıtay’da kurulan 8 daire başkanlığı ile boş bulunan 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı için yapılan seçimi hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu’nun (YBP) adayları kazandı. Çıkan sonuçta HSYK’nin Yargıtay’a yaptığı 144 kişilik atamanın etkisi oldu. Sonuçlar aynı zamanda Yargıtay’daki cemaat etkinliğinin de sona erdiğini gösterdi. Hükümet, çıkardığı yargı paketinin meyvelerini toplamaya başladı. Yargı paketi uyarınca 144 yeni üye atanan ve daire sayısı 38’den 46’ya çıkarılan Yargıtay, yeniden yapılanma sürecine girdi. Yargıtay Genel Kurulu, 9 daire başkanları için sandık başına gitti. Seçimde 515 Yargıtay üyesinden 505’i oy kullandı. Seçim sonucunda 9 dairenin tamamının başkanlıklarını HSYK seçimlerinin galibi YBP’nin desteklediği adaylar kazandı. Bu durum, hükümetin Yargıtay’daki ilk zaferi oldu. 16. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 302 oyla Eyüp Yeşil, 17. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 279 oyla Abdulhalik Yıldız, 18. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 290 oyla Hamdi Yaver Aktan, 19. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 301 oyla Ramazan Özkepir, 20. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 293 oyla İlmettin Köklü, 21. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 445 oyla Hüseyin Boyrazoğlu, 22. Ceza Dairesi Başkanlığı’na, 345 oyla İbrahim Şahbaz, 23. Ceza Dairesi Başkanlığı’na 440 oyla Şakir Aktı seçildi. Telekulak mağdurlarıydı Yargıtay’daki seçimi kazananlar arasında en dikkat çeken isimler Hamdi Yaver Aktan ile Hüseyin Boyrazoğlu oldu. Aktan, Ergenekon soruşturması sürecinde yasadışı dinleme mağduru olmuştu. Yargıtay’daki odasında konuşmaları yasadışı şekilde dinlenen Aktan’ın konuşmaları internete sızdırılmıştı. Bu kayıtlar nedeniyle Yargıtay’da o dönem pasif göreve getirilen Aktan, dinlemeyle ilgili suç duyurusunda bulunmuş, ancak bir sonuç alamamıştı. Hüseyin Boyrazoğlu ise Ankara Başsavcılığı görevini yürütürken Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun “Ergenekon terör örgütünün yargı ayağı” iddiasıyla telefonlarını dinlediği hâkim ve savcılar arasında yer alıyordu. Çat’ın çehresi değişecek CHP’nin 60 yıl sonra yerel seçimi kazandığı Çat Belediyesi ile Bakırköy Belediyesi ‘kardeş’ oldu ERZURUM (AA) CHP’li Bakırköy Belediyesi ile Çat Belediyesi arasında kardeş belediye protokolü imzalandı. İmza törenine CHP Genel Başkan Yardımcıları Enis Berberoğlu ve Veli Ağbaba, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, parti meclisi üyesi Ümran Köksüz Genel Başkan Başdanışmanı Cemil Erhan ve Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu katıldı. Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç’ın makamında düzenlenen imza töreninde konuşan Berberoğlu, “Belediyeler, varsılla yoksulun daha adil ve hakça paylaşımına hizmet etmelidir” dedi. Ağbaba, CHP’nin Çat’ta 60 yıl sonra yerel seçimi kazandığını belirterek, “Bundan sonraki görev CHP’ye düşüyor. Çat’a destek olmak bizim görevimiz. Bizim için iktidar baskısı, ödenek verilmemesi, ayrımcılık yapılması, hiçbir şey mazeret değil. Biz, gelen bütün payı halk için kullanıyoruz. Kendi cebimize aktarmıyoruz, kendi cebimizden aktarıyoruz. Dayanışma içinde Çat’ın çehresini değiştireceğiz. Bu sadece asfaltla, yolla, parkla olmayacak, sosyal anlamda da Çat’a destek olacağız. İstanbul’u görmemiş bütün çocuklarımızı Bakırköy’de Özgürlük Meydanı’nda ağırlayacağız, onları Florya’da denize sokacağız. Kadınlarımızın tamamını İstanbul’da misafir etmeyi planlıyoruz” dedi. Daha sonra Kılıç ile Kerimoğlu arasında “Kardeş Belediye” protokolü imzalandı. HÜLYA AVŞAR’DAN CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA DAVA ‘Millet vicdanı mahkum eder’ ‘Yalaka’ için 100 bin TL istedi İstanbul Haber Servisi Hülya Avşar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Yalakadan sanatçı olmaz” sözü nedeniyle 100 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Avşar, Kılıçdaroğlu’nun 6 Aralık 2014’te yaptığı konuşmada “Sarayında otursun. Yan tarafına da Hülya Avşar’ı alabilir” şeklindeki sözleri üzerine de 50 bin TL’lik tazminat davası açmıştı. Avşar, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dün avukatları aracılığıyla sunduğu dilekçede, kişilik haklarına haksız ve hukuksuz bir şekilde saldırıldığını iddia etti. Dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun bir siyasi parti ve görüşünün en üst düzey temsilcisi olduğu belirtilerek “Hülya Avşar’a saldırmak, aşağılamak, hakaret etmek hakkını nereden almaktadır” denildi. Dilekçede, “Kazanımlarının her kuruşunu yalakalıkla değil sanatçı kimliğiyle, alın teri ve emeği ile elde ettiği görülecektir” ifadeleri yer aldı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle