Katalog

20 ARALIK 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Çok özel koruma ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Bakanlar Kurulu, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği’nde değişiklik yaparak nükleer santral tesislerini “özel güvenlik bölgesi” ilan etti. Bu yönetmelik değişikliği ile Mersin’de inşa edilecek Akkuyu Nükleer Güç Santralı Sahası ile Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santral artık özel güvenlik bölgesi kapsamına girdi. Yönetmeliğe göre bu iki santralın dış sınırlarından 1 km’lik çevresi ile denizden 2 millik kısmına girilemeyecek. Bu bölgelerin fotoğraf ve filminin çekilmesi, harita, resim ve krokisinin yapılması, not alınması da yasaklandı. Ancak nükleer santral alanları, yabancı ülkelerdeki şirketlere satılabilecek. Bakanlar Kurulu tarafından yapılan yönetmelik değişikliği ile “özel güvenlik bölgeleri”nin tanımı, “Kamu ve özel kuruluşlara ait stratejik değeri haiz her türlü yer ve tesislerin dış sınırlarından itibaren en fazla 400 metre, nükleeer tesisler ve eklentilerinin dış sınırlarından itibaren en fazla bir kilometreye kadar geçen noktaların birleştirilmesiyle tespit edilen alanlardır” diye yapıldı. Mevcut yönetmelikte, Türk uyruklu kişilerin kullanımındaki hava araçlarının ikinci derecede hava askeri yasak bölgelerinde uçmasına izin veriliyordu. Ancak değiştirilen yönetmelik ile nükleer tesisler kapsam dışında bırakıldı. Yönetmeliğe, “Ancak, nükleer santrallar üzerinde tesis edilen ikinci derece hava askeri yasak bölgelerde Türk uyruklu kişilerin kullanımındaki her türlü hava araçlarının uçması veya altında bulunan mahallere inmesi yasaktır” ifadesi eklendi. Yönetmeliğe göre özel güvenlik bölgesi kurulması önerisini valilikler, İçişleri Bakanlığı’na iletecek. Akkuyu ve Sinop’ta yapılacak nükleer santrallara yaklaşmak yasak DHA Pompalı dehşeti: 3 ölü l ANKARA (AA) Ali T, eşinden bir süre önce boşandı. Eşiyle yeniden barışan Ali T, Altındağ Yıldıztepe Mahallesi’ndeki bir gecekonduya taşındı. Ancak sıkıntılar yine devam etti. Bunun üzerine Ali T’nin kayınpederi Ahmet, kayınvalidesi Fatma ve kayınbiraderi Mustafa Olcay ile ailenin diğer damadı Orhan Olcay, yaşadıkları eve geldi. Burada aile fertleri arasında tartışma yaşandı. Tartışmayı öğrenen Ali T’nin kardeşi Serdar T, pompalı tüfekle ağabeyinin evine geldi. Tüfekle Olcay ailesine ateş açan Serdar T, araçlarına binmek üzere olan Ahmet, Fatma ve Mustafa Olcay’ı olay yerinde öldürdü. Damat ise yaralandı. Yandaş Adaylarına Tavsiyeler Henüz erken. Kurtulabilirsiniz. Siyasete ilginiz varsa, genç de olsanız bir süredir bir yerlerde muhalif yazılar yazıyor olsanız da kurtulabilirsiniz. Ancak elinizi çabuk tutmanızda fayda var. Oya gibi işledikleri yazılarıyla danışmanlık, o olmazsa havuz kanal ve gazetelerinde yer tutan çok oldu. Kontenjan doluyor. Zaman geçtikçe iktidarın arzuladıkları haricinde pek bir şey yazılamama ihtimali var. Yani geç kalırsanız çabalarınızın maddi karşılığını alamayabilirsiniz. Öncelikle yapılması gereken tarzınızı belirlemek. Teorisyen, komplocu, reisçi, devletçi, hayalleri kırılmış beyaz Türk eskisi... Çeşit çok. Şayet eşe dosta fazla ayıp olmasın, yazdıklarınız fazla anlaşılmasın istiyorsanız teorisyen bir entelektüel üslubu takınmakta fayda var. Burada kullanacağınız bazı anahtar kelimeler iktidarın dikkatini çekmeye yetecektir. Mesela: “200 senedir süren Batılılaşma/sekülerleşme pratiklerinin yarattığı toplumsal travma ve yarılmaların sosyolojisinin belirleyiciliğine sırt çeviren bir epistemolojiye dayanan bir analiz hem selforyantalizmle duçar olacak hem de toplumun devletle kurduğu kadim değerler sistemine yabancılaşarak modernizmin katı tuzaklarında boğulup kendi yarattığı bir anakronizme hapsolacaktır. Zamanın ruhunu yakalama iddiasındaki bu jakoben/ittihatçı modernleştirici akım paradoksal olarak zamanın ruhundan ve geleneğin barındırdığı yenileştirici dinamiklerden kopmuştur.” Böyle başlayıp aynı temada sonsuz çeşitlemeler yapabileceğiniz bir dizi yazıyla sayın Davutoğlu’nun akademik radarına yakalanma ihtimaliniz var. Tam olarak ne işe yaradığı belli olmayan bir danışmanlığa ya da TRT’de kimsenin izlemediği bir programa sahip olabilirsiniz. Dolgun maaş, esnek çalışma saatleri de cabası. İşler ters gider de iktidar değişirse benzer cümlelerin sıralamasını değiştirerek yeni gelen iktidara yaranma ihtimaliniz de var. Yok ben böyle şeyler yazarsam içim şişer, keşfedilene kadar bunalıma girerim derseniz daha kestirme bir yöntem var. Bu alanda rakibiniz çok olacak. Ancak yeterince sert ve kararlı yazarsanız aralarından sıyrılmanız işten değil. Tıpkıbasım iktidar gazetelerinde bir köşe ve sayısız haber kanalında tartışma programlarında konukluk garanti. Bu kariyer planındaki ilk yazınıza şöyle başlamanızı tavsiye ederim: “Muhtar bile olamazsın dediler. Cumhurbaşkanlığı sarayına muhtarları davet ederek gereken cevabı verdi. Milletin adamı asırlardır özlenen millet devlet buluşmasını gerçekleştiriyor. İsrail’e, BARONLARA, uluslararası finanskapitale ‘one minute’ diyen, IMF’ye borç veren, tekrar yükselen, tarihteki yerini geri alan Türkiye’yi çekemiyorlar. Bir üst akıl, paralel kumpasçılarla işbirliği yaparak devletin istihbarat örgütüne operasyon çekti. En mahrem görüşmeleri haince ortalığa saçtı. Gezi’yi tuttursalar Mısır, Ukrayna gibi yapacaklardı. 17 Aralık’ta topyekun darbe girişiminde bulundular. Ama bu millet bütün oyunların farkında ve tek ümidinin etrafında kenetlenmiş halde. Biz bu oyunu bozarız.” Elbette böyle yazan çok olduğu için daha spesifik yazılar yazarak bazı bilgilere sahip olduğunuzu ima ederek parlayabilirsiniz. Hem de reis yerine gerekli yerleri uyararak göze girebilirsiniz: “Biz bu ülkenin yanında olan kimseye düşmanlık etmeyiz. Düşmanımız bu devletle derdi olanlardır. Hükümeti eleştirme hakkınıza karışmıyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı yapılan bir operasyona dahil olanlar cezasını çok ağır çekecek. Pensilvanya’ya yakasını kaptıran o patron ve yazarlara bu son uyarı. Ya ihaneti keseceksiniz ya da çok yakında devlet otoritesinin refleksiyle karşılaşınca ağlamayacaksınız. O bir manşetle hükümet devirdiğiniz Türkiye geride kaldı.” Velhasıl, eli yeni kalem tutanlar, bir süredir iktidara nasıl yanaşacağını bilemeyenler. İşte hizmet. Bu üç şablon yazıdan meşrebinize uygun olanı kullanın ve hak ettiğiniz mevkiye kavuşun. Rastgele. n Dış Haberler Servisi Avustralya’da ihbar üzerine bir eve giren polis, sekiz çocuk cesedi ve kanlar içinde bir kadınla karşılaştı. Cairns kentindeki evde bulunan kadının göğsünden bıçak darbeleri aldığı anlaşılırken, ölü bulunan çocukların 18 aylıkla 15 yaş arasında olduğu açıklandı. Polis, tedavi altına alınan 34 yaşındaki kadının sağlık durumunun istikrarlı olduğunu duyururken çocukların nasıl öldüğü konusunda açıklama yapmadı. Henüz olayla ilgili bir şüpheli belirlenemedi. Yetkililer, kadının çocuklardan yedisinin annesi olduğunu, diğer çocuğun ise bir akrabasının olduğunu sanıyor. Bir evde sekiz çocuk cesedi n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Mersin’de yaşayan M.C. (18), babasının ölümünün ardından ailesiyle Şanlıurfa Hilvan’daki dedesi Hasan C’nin yanına yerleşti. Dedesi ve yakınları M.C’nin, amcasının oğlu ile evlenmesini istedi. Bu isteğe karşı çıkan M.C, ailenin kendisini zorla evlendireceklerini söylemesi üzerine dün evde yalnız olduğu sırada oturdukları odanın tavanına kendini asarak yaşamına son verdi. Zorla evlendirilmek isteyince n KONYA (Cumhuriyet) Ilgın’da Fatma Geçitli (40) ve kızı Betül’ün (10) bıçak darbesiyle öldürülmesiyle ilgili Aydoğan Ü. (32) ile eşi Gülengül Ü. (36) gözaltına alındı. Zanlılar, suçlarını itiraf etti. Aydoğan Ü’nün, kendisi ve eşi hakkındaki dedikodulara kızdığı için cinayeti işlediğini söylediği belirtildi. Aylardır öldürme planları yaptığını itiraf eden zanlının dikkat çekmemek için olay günü eşinin kıyafetleriyle eve girdiğini anlattığı öğrenildi. Taziye ziyaretine de giden zanlının, internet arama motoruna anne ve kızı ile kendi ismini yazarak cinayetin aydınlatılıp aydınlatılmadığını öğrenmeye çalıştığı belirtildi. Taziye ziyaretine de katılmış C M Y B