23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 İstihbaratçı hatırlayamadı CANAN COŞKUN Hrant Dink’i öldürdüğü için 22 yıl hapis cezasına çarptırılan Ogün Samast’ın ifadesinde adını verdiği ‘üçüncü isim’ M.K’nin ifade verdiği ortaya çıktı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldürdüğü için 22 yıl hapis cezasına çarptırılan Ogün Samast’ın ifadesinde adını verdiği ve “üçüncü isim” olarak tanımlanan istihbaratçı M.K’nin 2 Temmuz 2009’da soruşturma kapsamında ifadesinin alındığı ortaya çıktı. M.K. cinayetten hemen sonra telefon numarasını sorguladığı Yasin Hayal’in numarasını muhtemelen üstlerinden aldığını söyledi. Samast, daha kendisi yakalanmadan, cinayetle ilgili hiçbir bilgi ortada yokken istihbaratçı M.K’nin cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal ismine nasıl ulaştığının açıklığa kavuşturulmasını istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen soruşturma kapsamında tanık olarak dinlenen Ogün Samast’a, savcılığa gönderdiği mektuptan da sorular yöneltildi. Samast, “konuşacağım” diyerek savcılığa yolladığı mektupta hakkındaki gerekçeli karardan alıntılar yapmıştı. Gerekçeli kararda M.K’nin 2 Temmuz 2009’da alınan ifadesi de vardı. İfade sırasında M.K’ye Dink cinayetinin işlendiği gün saat 15.59 ve 16.00’dan itibaren Yasin Hayal’e ait cep telefonunu data sisteminde neden sorguladığı, Hayal’e ait telefona nereden ulaştığı sorusu yöneltilmişti. M.K’nin soruya verdiği “Hatırlamıyorum. Muhtemelen üstlerimden aldım” şeklindeki yanıt hem gerekçeli kararda ve hem de Samast’ın mektubunda yer aldı. Yeniden başlatılan soruşturma kapsamında tekrar dinlenen Samast, ifadesi sırasında istihbaratçı M.K ve Yasin Hayal ilişkisi üzerinde durdu. M.K’nin Yasin Hayal’in bu olaya karıştığını nereden bildiğini soran Samast, bunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini savundu. Samast, “Çünkü ben daha yakalanmamışım ve cinayet konusunda hiçbir bilgi yok. Ama cinayetten çok kısa bir süre sonra bu kişi cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in telefonunu buluyor ve sorguluyor. Bu kişi kimdir? Kiminle bağlantısı vardır? Ona Yasin Hayal’in ismini kim verdi? Bu olayın yapılacağını nereden biliyorlar? Bunların araş tırılmasını istiyorum” demişti. Ogün Samast’ın ifadesi sırasında suçladığı eski Emniyet amirlerinden Ramazan Akyürek’in avukatı Adnan Şeker ise, “Ogün Samast 17 Ocak 2007’de İstanbul’a geldikten sonra Esenler Otogarı’nda kimlerle görüştü” diye sordu. Şeker, “Samast üzerinden ifade verdirip Ramazan Akyürek’i hedef göstermek Danıştay eylemiyle hükümeti ipe götürmeye çalışan Alparslan Arslan’ı aklıma getirdi. Cezaevindeyken çevresindekileri ‘Bak hakkında bir ifade veririm. İşini bitirim’ diye tehdit ediyordu. İfadesi yetiyordu linç etmeye. İlgisiz kişileri de suçladı tabii ki. Geçmişte bunu JİTEM yapardı. İtirafçı örgüt mensubu işadamı hakkında ifa de verir, JİTEM adamı tokatlar. Sonra ifadeyi değiştirirlerdi. Hep eski usul...” diye konuştu. Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ise Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in sorumlulukları olan şahıslar olduğunu vurgulayarak “Ogün Samast’ın ifadelerinden bağımsız olarak da bu böyledir” dedi. Ergenekon soruşturması ve yargılaması sırasında şüpheli ve sanık olan kişilerin Dink cinayetinde önemli rol oynadıklarını bildiklerini söyleyen Bakırcıoğlu, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı etkin bir soruşturma yapmadı. Eğer yapsaydı Ergenekon davasının aktörlerinin cinayette önemli aktörler olduğu bilgisine ulaşabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu. DİN ŞÛRASI TARTIŞMALI KARARLARA İMZA ATMAYA HAZIRLANIYOR Radikalizmin nedeni modern yaşammış SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği 5. Din Şurası tartışma yaratacak kararlara imza atmaya hazırlanıyor. 3 gün süren ve henüz tamamlanamayan şura sonuç bildirgesinde “Mezhepler arasında kültürel, sanatsal, eğitsel ve bilimsel programların düzenlenmesi gerekir” ve “Şehir hayatının olguları göz önünde bulundurularak yeni dini yaklaşımlar oluşturulmalı” önerilerinin yer alması bekleniyor. 5. Din Şurası’nın dün tamamlanması ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Şura Sonuç Bildirgesi’ni açıklaması bekleniyordu. Ancak komisyon raporlarının hazırlanması ve oylanmasının zaman aldığı belirtilerek, bildirgenin açıklanması ileri bir tarihe ertelendi. Şura raporlarına ve sonuç bildirgesine girmesi beklenen öneriler şöyle: Yeni dini kimlikler jeopolotiğe bağlı: Günümüzde ortaya çıkan yeni dini anlayışlar, temel dini metinlenden çok siyasi, tarihi ve kültürel nedenlenden kaynaklanmaktadır. Yeni dini kimlikleri teolojik bir değerlendirmeden önce jeopolitik ve sosyo ekonomik açıdan ele almak daha doğru olcaktır. Müslüman çoğunluğun yorumu kaosu engeller: Bireyin, üzerinde uzlaşılan bir yönteme bağlı kalmaksızın temel dini metinlerle doğrudan karşı karşıya gelmesi yeni dini anlayış ve buna bağlı yeni kimliklerin oluşmasına yol açmaktadır. Dini yaşayışta kaotik bir durumun ortaya çıkmaması için temel dini metinlerin anlaşılmasında tarih boyunca Müslümanların büyük çoğunluğunun üzerinde uzlaştığı anlama ve yorumlama usulü esas alınmalıdır. Radikalizmin nedeni modern dünya: Dini kurumların ve otoritelerin modern dünyanın din ile kesinlikle örtüşmeyen talepleri karşısında tavizkâr bir tutum sergilemesi, toplumda radikal dini haraketlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Dine aykırı gelişmeler karşısında, dini ilke ve hassasiyetleri gözeten dengeli bir tutum sergilenmelidir. Mezhepler arası işbirliği: İslam dünyasında mezhebi gerilimleri ortadan kaldırmaya ya da azaltmaya dönük olarak farklı mezhepler arasında ortam kültürel, sanatsal, eğitsel, bilimsel programlar düzenlenmelidir. Dini otoriteler bu konuda STK’lerle ortak çalışmalar yapmalıdır. Diğer dinler için uzmanlar: Diğer dinleri bilen ve yakından takip eden uzmanlar yetiştirilecek. Dini topluluklarla ilişki kurulacak. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Din Şurası’ndaki konuşmasında “Diyanet İşleri Başkanlığımızın kendi yapısı ve statüsünün de gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. En azından dini ve milli bakımdan özerk bir kamu tüzelkişiliğine dönüşmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Din eğitimi ve din hizmeti amaçlı kurulmuş tarihi vakıfların, Diyanet İşleri Başkanlığı ile birleşmesinin önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek ise, “Konserve çeşidinden fazla Müslümanlık çeşidi çıktı. Bunun bir standardı olması gerekmez mi? Ne kadar melanet varsa, adına terör diyebiliriz, hepsi İslam dünyasında. İslam dünyası ciddi bir ahlaki kirliliğin içerisindedir. Bunun temizlenmesi gerekiyor” dedi. 50 yıl öncesine göre çok sayıda imam hatip okulları, ilahiyat fakülteleri bulunduğunu belirten Çiçek, “Bu imkân, kaliteyle birlikte fırsata dönüşmeli. Çin malı gibi ilahiyatçı olmaz” dedi. Görmez özerklik istedi l Batum YDK’de savunma yaptı ‘İhraç edilmem CHP’ye yakışmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de dün toplanan Yüksek Disiplin Kurulu (YDK), geçtiğimiz hafta “kesin çıkarma cezası” istemiyle sevk edilen Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum’u görüştü. Batum, YDK toplantısına katılarak savunmasını yaptı. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın başkanlığında toplanan CHP YDK, parti gündemindeki konuları ve Batum’un ihracını görüştü. CHP Genel Merkezi’ndeki görüşmeye girmeden önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Batum, düşünce özgürlüğünü savunmaya gelmediğini ifade ederek, “Cumhuriyeti kuran partide düşüncemizi savunamayacak durumdaysak, kötü bir şeydir” diye konuştu. YDK toplantısında savunmasını yapan Batum, ihraç edileceğini düşünmediğini belirterek, “Bu sürecin buraya neden geldiğini arkadaşlara soracağım. Yoksa ‘parti iyi gitmiyor’ diyen insanlar ihraç edilecek olsa çok zor olurdu. Hem de CHP’ye yakışmazdı” dedi. Yaklaşık 2.5 saat süren toplantının ardından Batum, toplantının bir sohbet havasında geçtiğini ifade etti. Batum’un daha sonra ayrıntılı açıklama yapacağı öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle