02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... Örneğin madenlerde ne sağlık ne de iş güvencesi olduğunu son aylardaki maden kazaları ile öğrendiler. Bir yasa çıkarıyorlar. Ne ki yasada maden sahibine hatta işçiye birçok konuda hapis cezaları bile var ama nedense yasayla ilgili haberlerde, madenlerde kaza sırasında işçinin sığınacağı özel, güvenli yaşam odalarıyla ilgili bir maddeye rastlanmıyor. Şimdi bir de kamu düzenini sağlamak için güvenlik yasası adını verdikleri bir yasa çıkarıyorlar. HHH Ne zaman akıllarına geldi bu yasa? 6/7 Ekim Kobani protestolarında ülkenin hemen bütün illerindeki eylemlerde aciz kalan güvenlik kuvvetleri yüzünden 40’a yakın insanımızın öldürülmesinden sonra... Siyasal bir içerik de verdiler gerekçelerine. HDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın çıkın sokağa demesi üzerine, üstelik eylemcilerin adını kullanmaktan çekinerek PKK’yi suçladılar ama... ...yasa öyle bir yasa ki PKK’nin olası eylemlerini engellemekle yetinmiyor. Sokakta yürüyen sade bir vatandaşı polis, kuşkulandım diye alıp karakola götürme, orada hâkim kararı olmadan gözaltına alma ve hatta senin benim ev, cep, iş telefonlarımızı yargı kararı olmadan dinlemekle yetkili kılınıyor. HHH HDP Eşbaşkanı anayasal bir hak olan eylemleri kısıtlayan bu yasayı sokakta yürüyerek, meydanlarda mitingler yaparak kesinlikle önleyeceklerini söyleyince, Başbakan AD’den tehdit, siyasal şantaj kokan sert bir yanıt... Yasaya direniş eylemlerinde akacak her damla kandan Demirtaş sorumlu olacak! Peki ama sayın başbakan; hükümetin emrindeki polisin öldürdüğü, yaraladığı, kör bıraktıği insanlarımızın durmadan savsaklanan, adeta polisi himaye eden yargısal hakları ne olacak? HHH Kamu düzeni adı verilen yasanın asıl amacı PKK veya yandaşlarının eylemlerini engellemek! Nitekim HDP heyeti ile hükümet adına görüşmeler yaptıkları Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan arasındaki çözüm süreciyle ilgili görüşmeler bu yasa nedeniyle tıkandı. Yasanın, yasal eylemleri engellemek amacını taşıdığına inanıyor HDP. Hükümet ise Kobani ve benzeri olası eylemleri PKK’nin düzenlediğine inanıyor. Başbakan Yardımcısı, HDP heyetine yeni yasal düzenlemeler yapabilmek için: PKK’nin sınır dışına çıkmasını, kamu düzeninin sağlanması ve PKK’nin Türkiye’ye karşı silah bırakma kararı almasının ön ve son koşul olduğunu dayattı. Ancak PKK’nin bu kararları almasının ardından yasal güvenceler için adımlar atılacağını da vurguladı ve... ... Anayasa değişikliği gerektiren bazı düzenlemelerin 2015 genel seçimleri sonrasına kalabileceği heyete bildirildi. HHH Tabii HDP heyeti kıyameti koparıyor. Hükümetin bu davranışını HDP heyeti adına Sırrı Süreyya Önder yorumladı: “Biz ‘hükümet seçimi atlatıp süreci yaymak istiyor’ izlenimi edindik. Buna ‘patinaj’ diyelim. Artık nihai olarak adım atma zamanı. Hükümette ise bu adımı atma konusunda istek, özellikle son zamanlarda geliştirdiği tutuma bakılarak böyle bir siyasi irade ve kararlılık gördüğümüzü söylemek çok güçtür.” Bu açıklamalar ne anlama geliyor. Tabii bugüne dek yazılmayan bir yoruma göre; iktidar çözüm sürecini Kürt seçmen indinde kullanarak bölgedeki oylarını ya korumak ya da artırmak niyetinde. HDP ise önderleri İmralı’nın yazdığı Barış ve Demokratik Müzakere Süreci metni ile seçime dek istedikleri anayasa dahil bütün yasal değişiklikleri sağlamanın peşinde. Gerginliğe yol açan bu görüşlerle uzlaşmaya nasıl varılacak? HDP heyetleri çözümün yeni koşullarını İmralı’da ya da Kandil’de arıyor. Oysa tek yol var: Ya hükümetin çözüm sürecini seçim sonrasına yaymayı öngören dayatmasını HDP+İmralı+Kandil sindirecek... ... Ya da çözüm sürecini hükümetin seçim malzemesi yapmayı öngören politikasını sindiremeyen PKK’nin eylemsel dayatmalarına tekrar döneceğiz! HHH Bu olası koşullarda ulusal sorunu seçime ve siyasete kurban edenlerle bu ülkeye barış gelir mi? Demokrasinin, aklın, sağduyunun, ilmin, bilimin yerini; ben emrettim mi gelir be diyebilen Saraylı’nın, üstelik her soruna çözüm içerdiğini söylediği Kuran’ın ve ayetlerinin, onun ve ona kapıkulu olan kimi kafalara egemen olduğu bu ülkeye nah gelir! HABERLER Geleceği gören bürokrat! AYKUT KÜÇÜKKAYA GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Bir cihaz için 4 milyon dolarlık teklif veren şirket 2 ay sonra aynı cihazı 6 milyon dolara satmış * Yıl: 2008. İhale tutarı: 12 milyon dolar. Kamu zararı: 5 milyon 286 bin 466 dolar. * Yıl: 2010: İhale tutarı: 5 milyon 500 bin dolar. Kamu zararı: 1 milyon 608 bin 25 dolar. * Yıl: 2011. İhale tutarı: 5 milyon 250 bin dolar. Kamu zararı: 1 milyon 100 bin 468 dolar. * Yıl: 2013: İhale tutarı: 5 milyon 150 bin dolar. Kamu zararı: 768 bin 946 dolar. lil İbrahim Çiftçi ve Koray İnce tarafından düzenlenen 87 sayfalık Ön İnceleme Raporu 13 Kasım 2014 tarihini taşıyor. Ağır suçlamalar yöneltilen raporda Bakanlık Müşaviri Bozgan ile eski Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü İbrahim Şentürk’ün de aralarında bulunduğu ve halen görevde olan çok sayıda bürokrat hakkında “görevini zincirle me kötüye kullanma” suçlamasıyla soruşturma izni istendi. Bakan Müezzinoğlu’nun onayının ardından 26 Kasım 2014 tarihinde soruşturma başladı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün (THSSGM) son 6 yılını inceleyen bakanlık denetçilerinin hazırladığı yolsuzluk raporundan çarpıcı ayrıntılar çıkmaya devam ediyor. Öyle ki bürokratlar kurumla ihaleyi alan şirket arasında sözleşme imzalanmadan aynı ihalenin iş artışı için 56 gün öncesinden “Bakanlık Oluru” alınmış. Sağlık Bakanlığı’nın “geleceği gören bürokratları” rapora aynen, “Bahse konu ihale incelendiğinde, yüklenici firma ile idare arasında sözleşmenin 12 Ekim 2011 tarihinde imzalandığı, ancak ilgili iş artışına dair ‘Bakanlık Oluru’nun 18 Ağustos 2011 tarihinde alındığı göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu ihalede daha sözleşme yapılmadan 56 gün önce iş artışının ‘Olur’unun verildiği cihetle temel ilkelere aykırı hareket edildiği” ifadesiyle girdi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ihaledeki iş artışına imza atan Bakanlık Müşaviri Ahmet Hamdi Bozgan ve Performans Birim Sorumlusu Suat Yıldız hakkında soruşturma izni verdi. Soruşturma raporuna giren bir çarpıcı ayrıntı da milyonlarca dolarlık bir ihaleyle ilgili. Raporda, “ihale için ilk teklifi 1 ŞİRKET, 4 İHALE: 10 MİLYON DOLAR KAMU ZARARI Raporda kurumun ihalelerine abone olan bir şirketin aldığı ihaleler de incelendi. Denetçiler, Radontek Medikal adlı şirketin aldığı toplam 30 milyon ABD Doları’nı bulan 4 ihalede yaklaşık 10 milyon dolarlık kamu zararı tespit etti. Şirketin aldığı “Tüm Vücut İçin Çerçevesiz Stereotaktik Robotik Radyocerrahi Sistemi”yle ilgili ihalelerin yılları, ihale tutarları ve kamu zararları şöyle: ni 4 milyon 200 bin dolar olarak veren şirketin aynı cihazı sadece 2 ay sonra 6 milyon dolara kuruma sattığı” belgelendi. Belgelerin anlatıldığı rapora, “18 Eylül 2008 tarihli 4 milyon 200 bin dolarlık teklifin değerlendirmeye alınmamasının nedeni anlaşılamamıştır” notu düşüldü. Radontek Medikal adlı şirkete verilen yaklaşık 30 milyon dolarlık 4 ihalede kamunun 10 milyon dolar zarara uğratıldığı da yine rapora girdi. Sağlık Başdenetçisi Ahmet Özdemir ile Sağlık Denetçileri Serdal Elmas, Ha TMMOB, TTB, TBB GİBİ MESLEK ÖRGÜTLERİNİN YÖNETMELİKLERİNİ İNCELEYECEK AKP devleti geliyor MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümetin iş çi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili Meclis’e sunduğu torba tasarıda skandal bir madde de yer alıyor. Maddeye göre kamu kurumlarının yanı sıra Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gibi meslek örgütlerinin Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilen bütün yönetmelikleri de “hükümet programına uygun mu değil mi” diye incelenecek. Uygun değilse iade edilecek. Resmi Gazete’de yayımlanmadığı için de yürürlüğe giremeyecek. ... anımsatma ve mücadeleyi güçlendirme günü olarak görmek gerekiyor. Tarihin en büyük insan kıyımının yaşandığı, savaşın sadece cephelerde değil, insanın olduğu her yerde vahşetini hissettirdiği 2. Dünya Savaşı sonrasında bir araya gelebilen dünya, önemli bir metnin altına imza attı. 66 yıl önce, uzun müzakereler sonucu ortak bir noktada buluşabilen dünya ülkeleri, geleceğe İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni miras bıraktılar. Birleşmiş Milletler’in (BM) kabul ettiği, bugün de güncelliğini koruyan temel insan hakları 4 ana gruba ayrılıyor: Yaşama hakkı, barınma hakkı, sağlık ve eğitim hakkı, kültürel haklar. Her biri ötekiyle değiştirilemeyecek bu haklar 21. yüzyılın da gündeminde. Çok uzaklara gitmeden sadece içimize ve etrafımızdaki coğrafyaya baktığımızda 4 hakta da ciddi sorunlar olduğunu görüyoruz. HHH AKP hükümeti insanlara “hakkını” vermek yerine, lütfettiği yardımı ve kayırmayı yapıp kendi varlığını kalıcı hale getirme derdinde. Bu hedeften sapma olursa ya da bu hedefi sendeleten olursa ona da “hak” değil, “haklama” gerek. Türkiye’de bugün 15 milyon insan, öteki insanlardan toplanan vergilerle oluşmuş bütçeden verilen yardımlarla yaşıyor. Ancak AKP bunu “sosyal devletin gereği” diye değil, “ben varsam bu yardımlar var, yoksam yok, ona göre, al yardımı ver oyu” şeklinde özetleyebileceğimiz hiç de insani olmayan bir yöntemle yapıyor. Yaşama hakkı, özünde insan gibi yaşamayı içerir. Bugün Türkiye’de can güvenliği kadar önemli olan ciddi bir hukuk güvenliği sorunu var. Aynı yasa değişen konulara ve kişilere göre farklı şekillerde uygulanabilir. Yakın geçmişte kabul edilen yargı paketinden önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’na gelecek iç güvenlik yasasına kadar son dönemde çıkan yasaların ortak ruhu şudur: Toplumla mücadele yasaları! Emeğe saygı insan haklarının en önemli unsurudur. Evrensel olarak emek “en yüce değer” olarak kabul edilirken bizde ne yazık ki en cüce değer. Bir ülke düşünün ki hükümetle işbirliği yapıp dönem zengini olan küçük bir kesimi, milyonlarca emekçiden daha örgütlü! Çünkü hükümetin gözünde, bağımsız bir sendika kurmak, terör örgütü kurmaktan daha tehlikeli! HHH Sadece ülkemizde değil, küresel olarak da çağın getirdiği yenilikler, insan yaşamını kolaylaştırırken yeni sorunlar da yaratıyor. Bu anlamda başlıca insan hakları sorunlarından biri yaşanabilir bir çevredir. Sadece insan için mi? Hayır... Eğer böyle bakarsak, her şeyin merkezine insanın yaşamasını koyarsak insana yaşayacak yer kalmaz. Artık enerji politikalarından kentleşmeye, sanayi yatırımlarından tarıma kadar her alanda salt insan odaklı değil, tüm canlıları içeren yaşam odaklı düşünmek gerekiyor. Bir ülkeyi, bir bölgeyi yaşanmaz hale getirmek için savaş ilan etmeniz, bombalarla saldırmanız şart değil; geri dönülmez bir çevre sorunu yaratın yeter. Küreselleşmenin, sözcüğün tam anlamıyla kürede selleşmeye dönüşmekte olduğu bir süreçten geçiyoruz. AKP zihniyeti işin tam da selleşme bölümüne karşılık geliyor. Gözleri dinle, vicdanları kinle, mideleri yardım paketleriyle kapatan AKP’den kurtulmak için, insanın, haklarıyla insan olduğunu anlatmalı, bu hakları onlara verecek bir gelecek kurmalıyız... Müdürlük inceleyecek 17 ARALIK’IN BAŞINDAKİ POLİS MÜDÜRÜ Torba tasarıda, yasa, yönetmelik, tebliğ, tüzük, kararname, ihale ilanları, atamalar gibi işlemlerin yürürlüğe girmesi için yayımlanmak zorunda olduğu Resmi Gazete’yle ilgili iki değişiklik yer alıyor. Resmi Gazete halen basılı ve internet ortamında yayımlanıyor. Tasarıda yer alan ilk değişikliğe göre internet ortamında yayımlanan Resmi Gazete ile basılı nüsha arasında farklılık olması halinde basılı nüsha esas alınacak. Ancak Resmi Gazete’de yayımlanan ilanlar sadece internet ortamında duyurulacak. Tasarıyla internet ve basılı olmak üzere iki farklı Resmi Gazete’ye de kapı açılmış oldu. Diğer değişikliğe göre ise Resmi Gazete’nin yayımlanmasını sağlayan Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü’nün görevleri yeniden düzenleniyor. Mevcut ya Askeri Casusluk davasıyla ilgili yapılan bireysel başvurunun karara bağlanmaması Anayasa Mahkemesi önünde protesto edildi. Vardiya Bizde Platformu üyeleri, davanın karara bağlanmamasını ileri sürerek “Adalet nöbeti” eylemi başlattı. Anayasa Mahkemesi’nin bulunduğu caddede toplanan grup, “AYM’nin görevi hak ve özgürlükleri korumaktır” yazılı pankart açtı. Eyleme destek verenler arasında CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de vardı. Türkiye Emekli Subaylar Derneği ile bazı STK üyeleri de eyleme destek verdi. İzmir’de de Adalet Nöbeti tutulacak. Avukatlardan Mahir Işıkay, Anayasa Mahkemesi raportörünün yaklaşık 1.5 ay önce görüşünü mahkemeye sunduğunu kaydederek, “Karar için ne beklenildiğini biz de bilmiyoruz. Sonucu alana kadar nöbetleşe nöbet tutacağız” dedi. Yüksek mahkeme önündeki “Adalet Nöbeti” eyleminin, hafta içi her gün 2 saat süreyle yapılacağı duyuruldu. sada Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü sadece bakanlıklarca hazırlanan yasa, KHK, tüzük, yönetmelik ve Bakanlar Kurulu kararlarına ait tasarıları inceliyor. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü de kamu kurum ve kuruluşlarınca hazırlanan kurum yönetmelikleri ve alt düzenleyici işlemlerini inceliyor ve onay alınmasına ilişkin işlemleri gerçekleştiriyor. Tasarıda yer alan değişiklikle ise Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü’ne kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra örneğin TMMOB, TOBB, TTB, TBB gibi meslek örgütlerinin yönetmeliklerini de inceleme yetkisi veriliyor. Üstelik Başbakanlık bu incelemeyi sadece yasa ve anayasaya uygunluk kapsamında da yapmayacak. Gönderilen yönetmeliklerin hükümet programına, kalkınma plan ve programlarına uygun olup olmadığı da incelenecek. Eğer uygun değilse iade edilecek. Böylece düzenleme de Resmi Gazete’de yayımlanmadığı için yürürlüğe giremeyecek. Yeniden adalet nöbeti Bedelli askerlik TBMM’den geçti n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bedelli askerlik kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Kanun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayından sonra yürürlüğe girecek. TBMM’de kabul edilen düzenlemeye göre, her ne sebeple olursa olsun henüz fiili askerlik hizmetine başlamamış ve 1 Ocak 1988 tarihi dahil daha önce doğanlar kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde askerlik şubelerine veya yurtdışı temsilciliklerine başvurmaları ve 18 bin TL’yi peşinen ödemeleri halinde yararlanacaklar. Ergin: Almanya geciktirdi n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Atilla Kart’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi otobüs ihalesinde rüşvet dosyasını kapatmakla suçladığı eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin iddialara yanıt verdi. Ergin düzenlediği toplantıda, Almanya Büyükelçiliği’nin konuyla ilgili olarak 14 Mart 2011’de Adalet Bakanlığı’ndan adli yardım talebinde bulunduğunu, ancak gecikmenin Almanya’nın istenen evrakları 5.5 aylık bir sürede göndermesinden kaynaklandığını söyledi. Ergin, bakanlığın 5 gün içerisinde gereğini yaptığını kaydetti. Tamince’den AKP’yi kızdıracak çıkış CHP’den Saygılı’ya sürpriz ziyaret FIRAT KOZOK ANKARA CHP’nin Meclis’teki Soruşturma Komisyonu’nun 4 üyesi 17 Aralık’ın yıldönümünde İstanbul’da sürpriz bir ziyaret gerçekleştirecek. Komisyon üyeleri, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarını yürüten, ertesi gün görevden alınıp meslekten ihraç edilen ve “darbeye teşebbüsten” tutuklanan eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı ile görüşecek. CHP’liler önümüzdeki hafta da operasyonu yürüten ve ardından tutuklanan diğer polis şefleri ile görüşmeyi planlıyor. AKP’li eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarını araştıran TBMM Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu’nda önce bakan yakınları ve Rıza Sarraf tanıklıktan çekilmiş, ardından da Komisyon Başkanı Hakkı Köylü’nün önceden hazırlayıp komisyonun gündemine getirdiği dinleme listesi tartışmaya neden olmuştu. CHP’li üyeler, İstanbul Adliyesi’nde tanıklıktan çekilen veya komisyona bilgi vermeyen kişilerin de yeniden üst komisyona çağrılmasını istemişlerdi. Ancak talepler karşılık bulmamıştı. HÜKÜMET İLLER BANKASI’NIN YAPISINI SİL BAŞTAN DEĞİŞTİRMEYE HAZIRLANIYOR İller Bankası’na da hükümet ‘ayarı’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan torba tasarı taslağı ile İller Bankası Yasası’nda da kapsamlı değişiklikler yapılıyor. Bankanın yapısı tamamen değiştiriliyor. Değişiklikle birlikte banka personeli işçi olarak istihdam edilecek. Personel sayısına yönetim kurulu karar verecek. Bankadaki bütün personel imzalanacak sözleşme ile özel hukuk hükümlerine tabi olacak. Devlet memuru statüsünde çalışan mevcut sözleşmeli personelden ancak uygun görülenler istekleri halinde emeklilik statüleri devam etmek üzere özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılabilecek. Diğer sözleşmeli personel ise özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılacak. Özel hukuk hükümlerine tabi personel statüsüne geçenlere iş sonu tazminatları ödenecek. Bankadaki devlet memurlarından özel hukuk hükümlerine göre çalışmayı kabul etmeyenler ile özel hukuk hükümlerine göre çalışması uygun görülmeyenler 3 ay içerisinde Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilecek. Sonrasında da başka kurumlara gönderilecek. Bankadaki personelden emekliliği gelenler ise emekliliğe teşvik edilecek. Emekli olan personel bir daha İller Bankası’nda çalışamayacak. İhale Yasası’na bir delik daha! Tasarı ile Kamu İhale Yasası bir kez daha “deliniyor”. Banka ve iştirakleri yapım ihaleleri hariç Kamu İhale Yasası hükümlerine tabi olmayacak. Ayrıca banka ve iştiraklerine, Kamu Konutları Yasası, Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Yasa, Devlet İhale Yasası, Taşıt Yasası, KİT’ler Hakkındaki KHK hükümleri de uygulanmayacak. Bankanın amaç ve faaliyet konularıyla ilgili kuracağı şirketlerde herhangi bir izin şartı aranmayacak. TMMOB’yi işlevsiz hale getiren tasarıda birliğe bir darbe daha indiriliyor. Taslağa göre kamu kurumu ve kuruluşları ile iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşlarında çalışan mühendis ve mimarlar TMMOB’ye bağlı odalara isterlerse girecekler, isterlerse girmeyecekler. Ayrıca aidat ödeme yükümlülükleri de olmayacak. Ancak görevlerini yaparken odaya kayıtlı mimar ve mühendislerle aynı haklara sahip olacaklar. Bu durumda TMMOB, üyesi olmadığı için kamu kurum ve kuruluşlarındaki mimar ve mühendislere mesleki denetim yapamayacak. n ANTALYA (DHA) Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) düzenlediği etkinlikte konuşan hükümete yakınlığıyla bilinen Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, turizm kenti Antalya’da yılbaşı dolasıyla hazırlık yapılmamasını eleştirdi. Tamince, “Burası 150 milyon geceleme alan bir şehir. Şehirde hiçbir süsleme gördünüz mü? Bir yılbaşı görüyor muyuz? Tamam biz Hıristiyan değiliz. Değiliz de biz turizm şehriyiz, turist alıyoruz. İnsanlara ’Gel bu şehirde yılbaşını geçirin’ diyoruz. Çok dertlenecek, konuşulacak şey var ama yenilenmek lazım” dedi. AYM’den Tanal’a ret n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, 4 eski bakanla ilgili kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu’nun faaliyetlerine ilişkin mahkemenin verdiği yayın yasağı kararının kaldırılmasını isteyen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın yaptığı bireysel başvuruyu reddetti. Önceki gün Adalet Bakanlığı’ndan görüş soran Anayasa Mahkemesi 2. Bölüm, dün başvuruyu oyçokluğuyla reddetti. Edinilen bilgiye göre ret gerekçesi “Başvurucunun mağduriyet sıfatının olmaması” şeklinde belirtildi. Şans Topu çekildi n Şans Topu’nun dünkü çekilişinde 3, 4, 5, 21, 26, +4 sayılarını bilen 1 kişi 686.553TL kazandı. İkramiyeler şöyle: 5 bilenler 5.281,55’er TL, 4+1 bilenler 385,75’er TL, 4 bilenler 39,05’er TL, 3+1 bilenler 19,35’er TL, 3 bilenler 4,25’er TL, 2+1 bilenler 5,40’ar TL, 1+1 bilenler 3,20’şer TL kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle