27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Uyumlu Parti Terbiye Kafede sigara içenleri görmüş, “Kapalı yerde sigara içiyor, göstere göstere terbiyesizler” demiş ve eklemiş: “Beni görüyor, hâlâ içmeye devam ediyor.” Terbiyesizlik; kapalı yerde sigara içilmesi değil, karşısında içilmesi! Öyle ya; onu her gören toparlanacak, ayağa kalkacak, yerlere kadar eğilecek, saygıda kusur etmeyecek. Sürekli Desteklenen Aday Ömer Faruk Eminağaoğlu, YARSAV Başkanı olduğu dönemde, AKP’nin Pensilvanya cemaati ile kol kola laik, demokratik, hukuk devletini diz çöktürme harekâtına karşı büyük bir mücadele içine girmişti. AKP iktidarı, Eminağaoğlu ve arkadaşlarını soruşturmalarla kıskaca almak için her türlü oyuna başvuruyordu. İşte o günlerde YARSAV’ın başkanlığına Emine Ülker Tarhan aday oldu. Ömer Faruk Eminağaoğlu, kurulması için büyük çaba gösterdiği, etkin bir mücadele yürüttüğü YARSAV’dan uzaklaştırıldı. Tarhan, YARSAV başkanı olduktan sonra hukukun üstünlüğünü savunan yargıç ve savcıların örgütünde kararlı mücadeleyi sürdürme yerine, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan gelen öneri üzerine TBMM’de milletvekili olmayı seçti. Milletvekili olur olmaz adı, Meclis Başkanvekilliği için geçti. Olmadı, Grup Başkanvekilliği’ne getirildi. Bu görevde etkin olamaması, yalnızca “Meclis deneyimsizliği”ne yoruldu. Hep başarılı ve yetkin olduğu varsayıldı, belli bir kamuoyunda. Genel başkan adaylığı için de, cumhurbaşkanı adaylığı için de uygun görüldü. CHP’den ayrılınca da, bu kez adı yeni bir parti oluşumu için geçiyor... Tarhan’ı sürekli destekleyenler, hangi başarısı, pırıltılı çıkışı ya da tutumu nedeniyle desteklediklerini gerçekten tam olarak biliyorlar mı? CHP’nin Antalya kampından: Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün “bizim Tansu Çiller’imiz” diye tanımladığı yeni Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, CHP’nin “kapitalizmle uyumlu” bir parti olmasını önerdi. Kemal Kılıçdaroğlu ise, milletvekillerinden işsizlerin kahvesine işçi kıyafeti ile gitmelerini istedi. Kamptan çıkan özet: Kılıçdaroğlu’nun CHP’si, ilke ve öğretide küresel anamalcı, kıyafette emekçi olacak. Biraz da Güzel Şeylerden... Ne de olsa, herkesi terbiye etmeyi kendine görev edinmiş sultan, kullarını şereflendiriyor. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki bir kâbusla yatıp başka bir kâbusla gözlerimizi açıyoruz. Hava güzelleşmiş, deniz mavileşmiş, komşumuzun bir bebeği dünyaya gelmiş, daha birçok şey umurumuzda olmuyor, daha doğrusu olamıyor. Maden ölümleri, savaş ölümleri, yol ölümleri, deniz ölümleri aklımızdan çıkmıyor. Korkularla yaşıyoruz, her an yeni bir felaketle karşılaşmak korkusuyla. Oysa dünyada da, ülkemizde de iyi, güzel şeyler oluyor. Kötülüklere karşı koyabilmek için gerekli içgücümüzü ancak uzanıp yakalayabileceğimiz güzel şeylere ortak olarak, onlardan pay alarak kazanabiliriz. HHH Örneğin, bugün Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 33’üncü, Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı da 24’üncü kez kapılarını kitapseverlere, sanatseverlere açıyor. Kaçırılmaması gereken kültürsanat şölenleri... Kendinize bir gün ayırıp yolunuzu Beylikdüzü’ne, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’ne düşürün. Metrobüs ziyaretçileri fuar kapısının önüne kadar getiriyor. Dokuz gün sürecek fuarlarda ziyaretçiler 850 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun yayımladığı kitaplarla, yüzlerce yazarla buluşacaklar; 270 kültür, edebiyat ve sanat etkinliğini izleme olanağı bulacaklar. Sanat bölümünde ise yaklaşık bin yapıt sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Fuarların bu yılki onur yazarı Sayın Atillâ Dorsay, teması “Türk Sinemasının 100. Yılı”, onur sanatçısı ise Sayın Nevhiz Tanyeli. Kitap fuarının bu yılki onur konuğu Macaristan 12 yazarla İstanbul’a bir “çıkarma” yapıyor. 35 ülkeden 91 yayınevinin yer aldığı Uluslararası Salon’da birçok etkinliğin yanı sıra Macar edebiyatını, müziğini ve yemek kültürünü doğrudan tanımak olanağına sahip olacağız. Sanat fuarında ise Yunanistan 13 sanat galerisi ve müze ile temsil ediliyor. HHH Fuarlarda yer alan sergilerin sayısı hiç bu yılki kadar yüksek olmamıştı. İstanbul Kitap Fuarı, Sinemanın 100. Yılı’nı 6 önemli sergiye ev sahipliği yaparak kutluyor. TÜYAP tarafından düzenlenecek “Kitaptan Beyaz Perdeye” sergisinde edebiyatımızdan sinemaya uyarlanmış eserler, sinema afişleri, belgeler ve görseller okurların beğenisine sunulacak. TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün düzenleyeceği “Yüz Yıl Yüz Film: Afişlerle Türk Sineması” sergisinde, halkoylaması ile belirlenen en iyi 100 Türk filminin afişleri okurlarla buluşacak. Yakın dönemde kaybettiğimiz Türk sinemasının önemli senaristlerinden Ayşe Şasa’nın hayatı, eserleri, tanıklıklar ve görsellerle Timaş Yayınları tarafından düzenlenecek “Bir Ruh Macerası: Ayşe Şasa” sergisiyle okurları karşılayacak. Mimeray Matbaacılık tarafından düzenlenecek “Mimeray Afişleri ile Yeşilçam” sergisinde, sinema tarihimize afiş tasarımı ve üretimi penceresinden bakıyor serginin küratörü M. Erol Ağakay. Atillâ Dorsay’ın objektifinden “Dorsay’ın Sanatçıları” ve “Yeşilçam’dan 100 Portre”, Sinemamızın 100. Yılı’na sinema emekçileri, oyuncular ve yönetmenlerin penceresinden bakıyor. Sanat fuarı, etkinlik alanında “Mülksüzleş” isimli disiplinler arası bir sergiye de ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Ali Şimşek’in üstlendiği sergi; mülk, mülksüzleşme ve ütopya konularına odaklanıyor. Bu sergiyle 100’e yakın önemli sanatçının farklı disiplinlerden işleri fuarda yer alacak. Ayrıca sergiye paralel olarak düzenlenecek söyleşi ve panellere sanatçı, akademisyen, eleştirmen, uzman ve kurum temsilcileri konuk edilecek. Fuarda ayrıca Fuarda Onur Sanatçısı Nevhiz Tanyeli’nin önemli yapıtlarının sergileneceği Sanatçı Onur Ödülü Sergisi’nin yanı sıra bu yılki Koleksiyoner Onur Ödülü sahipleri Ceyda ve Ünal Göğüş’ün koleksiyonundan bir seçki yer alacak. Hafta içi 10.0019.00, hafta sonları 10.0020.00 saatleri arası açık olan fuarlar 16 Kasım 2014 akşamı saat 19.00’a kadar ziyaret edilebilir. Evet, biraz da güzel şeylerden... Katliama Giden Yol Bu köşeden, Çanakkale ve Balıkesir illerini kapsayan bir plan ile AKP’nin bölgeyi hallaç pamuğu gibi atacağını duyurmuştuk. Okurumuz Ahmet Rıza Gökçe, bir küçük not göndermiş: “Çanakkale’deki bir katliam da Küçükkuyu beldesine bağlı Küçükçetmi köyünün 200 metre altından geçecek olan duble yol ile gerçekleşecek. Yol, bir derenin tam üzerinden geçecek ve binlerce zeytin, çam ve meşe yok edilecek, geyiklerin, tavşanların, sincapların yuvaları darmadağın olacak.” İki önemli itirafa tanıklık ettik geçen günlerde: Birincisi, AKP iktidarının istemi üzerine “kırmızı kitap” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne, Pensilvanya cemaatinin “illegal iç ve dış yapılanma” tanımıyla “tehdit” olarak girmesi için hazırlıklara başlanmasıydı. İkincisi, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, Güneydoğu’da terör baskısının arttığını, terör örgütünün kentlere inmeye, egemen olmaya başladıklarını söylemesiydi. Çelişkiler Artıyor AKP; iktidara geldiğinden bu yana, 1923 Devrimi ile kurulmuş Cumhuriyeti çürütüp başkalaştırmak; sonuçta da tam bağımlı, piyasasever, etnikçi, cemaatçi bir İslam federasyonuna dönüştürme amacına ulaşmak için işbirliği içinde olduğu iki doğal ittifakı (ümmetçi cemaatçilik ve kavimci bölücülük) ile kapışma noktasına gelmiş bulunuyor. Bu ittifak; Türkiye’nin çok kan yitirmesine neden oldu. Bürokrasi işlemez, demokrasi çalışmaz, ulusal birlik uyuşmaz duruma düşürüldü. Ulusal ordu işlevsizleştirildi, dış politika tümüyle dünya egemenlerinin kurgusuna bırakıldı. Özetle Türkiye yaralı ve yorgun düşürüldü. Ama... İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın geçen hafta Anıtkabir özel defterine yazdığı gibi; “Hiç kimsenin gücü Atatürk’ü milletimizin kolektif hafıza ve bilincinden, kalbinden söküp atmaya, unutturmaya, Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yetmeyecektir. Türk milleti, Cumhuriyetine, vatanına sahip çıkmaktadır, çıkacaktır.” Asıl çözüm Cumhuriyetçilerde. Cumhuriyetçiler kaybetmiş gibi görünseler de eninde sonunda kazanacaklar. Çünkü onların gücü, kuruluşun kökünden ve sahiciliğinden geliyor. SorularYanıtlar IŞİD’i kim besledi? Suudi Arabistan, Katar... Kim istedi de beslendi? Suriye’deki Esad rejimini yıkmak için ABD. Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan Kürt bölgesini Kobani’de bozduğu için şimdi IŞİD’e kim karşı çıkıyor? Yine ABD. Aynı ABD, yarattığı IŞİD’e karşı bugün kimi kullanıyor? ABD işgali sonrası Irak’ta kurulan mandater Kürt aşiret devletinin peşmergelerini. Onlara kim aracılık ediyor? Baştan aşağıya AKP’nin tüm aktörleri... Sınırımızdaki kanlı boğazlaşmaların özeti budur. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] İlhan Erdost anıldı 12 Eylül darbesinin ardından Mamak Askeri Cezaevi’nde dövülerek öldürülen yayıncı İlhan Erdost, dün Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Ailesi, dostları ve sevenlerinin katıldığı anma töreninde, Erdost’un kızı Alaz Erdost, babasına yazdığı şiiri okudu. İlhan Erdost’un diğer kızı Türküler Erdost ise şair Metin Demirtaş’a ait bir şiiri okuyarak babasını andı. Anma töreninde, Erdost’un yakın arkadaşlarından bazıları da sırayla söz alarak İlhan Erdost’a hitaben yazdıkları mektupları okudu. İlhan Erdost’un ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost da yaptığı konuşmada, kardeşinin öldürülmesi sırasındaki tanıklıklarını ve soruşturma dosyasına ilişkin bilgileri gündeme getirdi. Erdost özetle şunları söyledi: “Bütün ölümlerin kanlı karanlığında, öldürten iradenin sultası altında, yani ‘büyük kudret’ dışarıdan, tetik çeken el içeriden, içinden işgal edilmiş bir Türkiye. Ulus olarak bizi bize kırdırmış bir Türkiye. Öldürten iradenin, öldürülen iradeyi güttüğü, kendini öldürür gibi annesini, kardeşini öldürdüğü bir Türkiye. Kana bulayanların, kana bulananları sorguladığı, yargıladığı bir Türkiye.” ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN SUÇLARI 12 EYLÜL’Ü ELEŞTİRMEK HARBİ SEMİH POROY Mağdur avukatları ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı; 12 Eylül davası sanıklarından Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın duruşmalarda mağdur avukatlarınca “çete”, “vatan haini” denilerek aşağılandığını, bu yüzden “rencide” olduğunu iddia eden 71 yaşındaki emekli doktorun suç duyurusunu “ciddiye” aldı. Doktor Bülent Gürkut, 12 Eylül davasında darbeci generaller lehine tanıklık yapmak için başvuruda bulunmuş bir isimdi. 12 Eylül’ün bir darbe olmadığını düşünen Gürkut, dava sürerken Ankara Başsavcılığı’na başvurarak mağdur tarafın avukatları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Mağdur avukatlarına fazla söz hakkı verildiğini de savunan Gürkut, 20 kadar avukat ile mahkeme başkanı ve savcılardan şikâyetçi oldu. Bunun üzerine soruşturma başlatan Ankara Savcılığı, iddiaları ciddiye aldı ve Gürkut’un müşteki sıfatıyla ifadesini al şüpheli oldu dı. Gürkut, savcıya verdiği ifadede avukatlarla ilgili şikâyetini dilekçesinde şöyle anlattı: “Avukatların çeşitli sözlerini generaller yönünden aşağılayıcı ve kırıcı buluyorum. Avukatlar duruşmalarda generallere çete diyorlar. İçlerinden birisi şürekâ dedi. Yine içlerinden bir avukat TC terbiyesi diyerek 1 Mayıs 1977 olayını ifade etti ve devleti aşağıladı. Generallerin vatan haini olarak da yargılanmasını bir avukat iki kez talep etti. Yargılamada benzeri sözler sarf ediliyor. Yargılama sırasındaki söylenen sözler vatandaş olarak beni rencide etti.” Savcılık, 12 Eylül davasının ilk üç duruşmasının tutanakları ile mağdur avukatlarının isimlerini istedi. Mahkeme de bunları savcılığa gönderdi. Bunun üzerine harekete geçen savcı Mustafa Düzgün, davaya katılan CHP’nin avukatı Şenal Sarıhan ile Kazım Genç’in aralarında bulunduğu 20 kadar avukatı şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdı. ZANLI 13 YIL SONRA YAKALANDI İstanbul Haber Servisi İstanbul polisi 2001’de, kesilen başı ve bacakları farklı ilçelerde bulunan kadının öldürülmesine ilişkin dosyayı yeniden ele aldı. Cesetten alınan doku örnekleri kayıp yakınlarından alınan kan örnekleriyle karşılaştıran polis, ölen kadının Azerbeycan uyruklu Tazegül Dadaşova olduğu belirlendi. Dadaşova’nın birlikte yaşadığı M.S. adlı Türk’ü araştıran polis, cinayet günü Dadaşova ile M.S’nin aynı adreste olduğunu belirledi. Bursa Gemlik’te gözaltına alınan zanlı tutuklandı. ‘Dinleme’de 27 polis serbest Yurt Haberleri Servisi Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen “usulsüz dinleme” iddialarına yönelik Kilis, Gaziantep, Hatay, Malatya, Van, Aydın, Diyarbakır, Erzurum, Adana, Adıyaman, Kahramanmaraş, Ankara ve Kayseri’de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 27 polisten 17’si savcılıktaki sorgularının ardından serbest bırakıldı, 7 polis ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu polisler de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 1’i Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, 2’si Van’da gözaltına alınan 3 polis de dün sabah savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. DURUŞMADA ABD BAYRAĞI YAKTI İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa’da polis memuru Zekeriya Yurdakul’un öldürülmesi olayının faili olduğu iddiasıyla tutuklanan Sultan Işıklı, “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs etmek” ve “terör örgütü üyesi olmak” suçlamalarıyla yargılandığı davada duruşma salonunda Amerikan bayrağı yaktı. Davayı izlemek için Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen iki kadın da Themis heykellerinin önünde pankart açmak isteyince güvenlik görevlilerince gözaltına alındı. ‘Kazasız’ yol için kurban ŞANLIURFA (DHA) Şanlıurfa Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı, son 6 ayda 3 polisin trafik kazasında vefat etmesi üzerine kaza ve belalardan korunmak için 4 kurban kestirdi. Emniyet Müdürü Eyyüp Pınarbaşı, göreve başlamasının ardından geçen 6 aylık süreçte 3 polis memurunun trafik kazasında şehit olduğunu ifade etti ve mesai arkadaşlarının kaza ve beladan korunması için kurban kestiklerini söyledi. Kurbanların kesiminin ardından Emniyet Müdürü Pınarbaşı, polislere “Allah’a emanet olun” dedi ve görevlerinde başarılar diledi. 1/ Uğursuz sa 1 yılan kimse2 ler için kullanılan bir söz 3 cük. 2/ Tarım 4 da kullanılan 5 azotlu gübre... Meyve, seb 6 ze, tarhana gi 7 bi şeyleri ku8 rutmaya yarayan, üstü açık 9 balkon. 3/ Ke 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ten tohumu... “Altın Oran” da deni 1 N O R P L A N T len, yaklaşık 1.61 2 U Z İ İ D E A L değerindeki sayıya 3 L A P İ N A R İ verilen ad. 4/ Yap 4 İ N D İ Ş D A Ş macıklı davranış... 5 P K AM E N E Yağı alınmış sütten T R ya da yoğurttan ya 6 A Z A M E T B U pılan peynir. 5/ Eski 7 R U Ş E N dilde bal... En ka 8 L A T E A L İ lın erkek sesi. 9 H A R A T R A P 6/ Bekçi ya da avcı kulübesi... Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer. 7/ Argon elementinin simgesi... Çektiri türünden eski bir savaş gemisi. 8/ Soluk... Bir bölgenin görülmeye değer yerlerini dolaşmak için yapılan gezi. 9/ Duvar içinde bırakılan oyuk bölüm... Limonluk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Marangozlukta kullanılan bir tür rende. 2/ Sakarya iline özgü bir tür tatlı... Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı kalın parça. 3/ Anlayışlı, uyanık, zeki... Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü. 4/ Bir tür küçük ekmek... “Sersem, budala” anlamında argo sözcük. 5/ Cennette aktığına inanılan dört sudan biri... Basınçlı suyla helanın yıkanmasını sağlayan aygıt. 6/ Futbolda bir mevki... Ucu sivri kürek biçiminde tarım aracı. 7/ Güzel sanat... Nitelik. 8/ AleviBektaşi ozanların tarikat konularını dile getirdikleri şiir türü... Dolaşma, devir. 9/ Ekolojide, bir canlının varlığını sürdürebildiği yaşama ortamının en küçük birimi... Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bir göl. 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle