05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 2014 PERŞEMBE 10 EKONOMİ [email protected] u Bilirkişi ve Sayıştay raporlarına göre sanık sandalyesinde oturması gerekenler hakkında soruşturma izni dahi verilmeyen Soma’da da, Ermenek’te de asıl işveren kamu. O nedenle bu cinayetlerden işveren kadar hükümet de sorumlu. Ölenin öldüğü ile kaldığı iş, trafik ya da herhangi bir kazada yaşamını yiterenler için caydırıcı hiçbir cezanının verilmediği, verilse bile uygulanmadığı için bir cinayetler cumhuriyetine dönüşen ülkede yeni bir hesap sorma oyunu sahneleniyor. 301 madencinin canını, yakınlarının geleceklerini kaybettiği bir kazanın soruşturulmasını bir tiyatroya benzetemek kuşkusuz son derece can sıkıcı ancak Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 301 kişinin öldüğü maden kazasıyla ilgili soruşturma kapsamında hazırlanan fezleke, kusurlu ya da suçlu olduğu düşünülen bir kesimi dışarıda bıraktığı için bu yorumu da hak ediyor. Zira kazanın olduğu günden itibaren konuya ilişkin bilgi veren, yorum yapan sendika temsilcileri, uzmanlar, akademisyenler, madenciler ve akla gelebilecek tüm kesimlerin ortak olarak dillendirdiği ve bilirkişi ve Sayıştay raporları ile sorumlulukları sabit görülmüş bir kesimin soruşturma kapsamı dışında bırakılması verilecek cezanın hakkaniyeti konusunda da fikir veriyor. Hem Soma’da kamu da hesap versin asıl işi olan yer altı kömür üretimini, hizmet alım sözleşmesi ile iş güvenliğini göz ardı ederek, maliyet kaygısıyla alt işverene devretmesi nedeniyle; TKİ Yönetim Kurulu Başkanı; TKİ İşletme Dairesi Başkanı, asli kusurludur” denilmişti. Bu rapora göre, ruhsat hakkı TKİ’ye ait olan katliamın yaşandığı Soma Eynez kömür ocağında TKİ ile Soma Kömür İşletmeleri AŞ arasında yapılan hizmet alım sözleşmesi hileli ve kanunsuzdur. Soma AŞ’nin işçileri sözleşmenin başından beri TKİ’nin işçisidir ve TKİ gerçek işveren olarak hem cezai, hem de hukuki anlamda sorumlu. Zaten söz konusu saptamalar daha önce de Sayıştay’ın Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Sınırlı Sorumlu Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi 2012 başlıklı raporunda yer almıştı. Sayıştay raporuna göre de Eynez’de şirkete hizmet alımı suretiyle 3.8 milyon ton kömür ürettirildi. Dolasıyla bu ocakta Kamu İhale Kanunu’na göre yapılmış hizmet alım sözleşmesi olduğu belirtilmişti. hukuku hem bu alanda sahayı bilen iki akademisyen Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik ve Çalışma ve Toplum Dergisi yayın yönetmeni Av. Dr. Murat Özveri’nin verdiği bilgiler ışığında şu noktaları hatırlatmakta yarar var. Fezlekede hiçbir kamu görevlisi yok. Ne Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ne de Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) yöneticileri. Bunlar hakkında soruşturma izni dahi verilmedi. Oysa bilirkişi raporu kamu yöneticilerinin kazayla ilgili bir dizi sorumlulukları olduğunu saptamıştı. 5 Eylül 2009 tarihli bilirkişi raporunda “Asli görevi kömür işletmeciliği olan, gerekli bilgi birikimi ve teknik personel desteğine sahip Türkiye Kömür İşletmeleri’nin, TKİ sadece Kamu İhale Yasası’nı çiğnemekle kalmadı. İş Yasası’nın 2. maddesini de açıkça çiğneyerek muvazaalı bir alt işveren (taşeron) ilişkisi kurdu. TKİ asıl işin tamamını kendisini ihale sözleşmesiyle perdeleyerek alt işverene devretmiş, bu yolla işçiyi koruyucu mevzuatın arkasına dolanıp ucuz kömür üretti. Yargıtay kanuna aykırı bir şekilde yapılan bu tür hizmet alım sözleşmelerinin hileli olduğuna çeşitli kararlarıyla hükmetti. Yani gerçek işveren olarak TKİ yönetimi hem cezai, hem hukuki sorumlulukla karşı karşıya. Gerçek işveren olarak TKİ (ve siyaseten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı) işçiyi koruma borcunu yerine getirmediği için sorumlu. Gerçek işveren olarak TKİ, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’nun öngörmüş olduğu önlemleri almamış olmaktan dolayı da sorumlu. Ancak sanık sandalyesinde oturması gerekenler hakkında soruşturma izni dahi verilmedi. Soma’da da Ermenek’te de asıl işveren devlet. Bu nedenle bu cinayetlerden işverenle birlikte hükümet de sorumlu. Faruk Eczacıbaşı Proje kapsamında, Eskil Atatürk YBO’nun tesisat altyapısının MEB tarafından onarılmasının ardından, derslik ve pansiyon bölümlerindeki tuvalet ve banyoları, VitrA ve Artema’nın ürünleriyle yenilendi, 17 bin öğrenciye dokundu u Eczacıbaşı Grubu, yatılı bölge okullarının fiziksel koşullarını iyileştirmek hedefiyle başladığı Hijyen Projesi’yle 35 okulda 17 bin öğrenciye dokundu. AKSARAY Eczacıbaşı Topluluğu’nun, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) işbirliğiyle yatılı bölge ortaokullarının (YBO) fiziksel koşullarını iyileştirmek hedefiyle 2007’de Türkan Saylan’ın girişimiyle başlatılan Eczacıbaşı Hijyen Projesi kapsamında, bugüne kadar 35 YBO’nun tuvalet ve banyolarını yenilendi. Bugüne kadar proje kapsamında toplam 17 bin öğrenciye el, vücut, diş, tuvalet temizliği gibi hijyen eğitimleri verildi. Eczacıbaşı MEB işbirliğiyle yütürülen protokol 5 yıl daha uzatıldı. Eczacıbaşı, 2020’ye kadar 25 YBO’nun daha tuvaletlerini baştan sona yenileyecek, bölyece 60 okulda 30 bin öğrencinin hayatına dokunacak. Aksaray Eskil Atatürk YBO’daki çalışmalar da tamamlandı. Okulda düzenlenen törene katılan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı ve Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Zeki Şafak Ozan’ın verdiği bilgilere göre proje için şu ana kadar 6 milyon TL harcama yapıldı. Faruk Eczacıbaşı, “Çocuklarımıza çağdaş dünyanın olanaklarının yanı sıra, hak ettikleri duygusal ve fiziksel ortamları sunmanın, onlara en iyi eğitimi vermek kadar öncelikli sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz” dedi. Eczacıbaşı, ‘Hijyen’ ile Müziğe destek Ailesinden uzakta yatılı okuyan öğrencilerin çoğu, hijyenin ne olduğunu okulda öğreniyor. Bir öğrenci “Köyde tuvalet yoktu, burada öğrendik” derken, bir başka öğrenci “Akşam dişlerimi fırçalarken, ailem ‘okula gittin de kibarlaştın mı’ diyor. Ama ben bunun kibarlık olmadığını biliyorum” yanıtını veriyor. Eczacıbaşı Topluluğu ayrıca gittiği her YBO’da müzik ya da resim sınıfına da destek veriyor. Eczacıbaşı yöneticileri, Ermenek’teki okuldan mezun olan bir öğrencinin müzik eğitimi sonrası konservatuvarda okuduğunu ve Kars’taki öğrencilerin geçen yıl İstanbul Kanyon’da bir mini konser verdiğini anlattı. Pek çok uluslararası ödüle layık görülen Eczacıbaşı Hijyen Projesi’nin 20072014 döneminde, Adana’dan Artvin’e, Çorum’dan Mardin’e, 29 ildeki 35 YBO yer alıyor. Okullar için, VitrA ve Artema tarafından toplam 135 bin metrekare karo, 51 bin 720 parça ürün temin ediliyor. (DHA) Almanya’da makinistler grevde Alman Demiryolları (Deutsche Bahn) ile yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşamaya varılamaması üzerine grev kararı alan Alman Makinistler Sendikası’na (GDL) bağlı çalışanlar greve başladı. Deutsche Bahn’ın açıklamasına göre, GDL’nin salı günü duyurduğu grev kararının dün saat 15.00’ta yük trenlerinin durmasıyla başladığı belirtildi. Grevin pazartesi günü saat 04.00’e kadar süreceği vurgulanan açıklamada, ülke genelinde tren seferlerinin grevden etkileyeceği belirtildi. Açıklamada, ayrıca grev nedeniyle yolcuların mağdur edilmeyeceği ve özel şartlılar hariç diğer biletlerin 6 ay içeresinde farklı bir tarihe ertelenebileceği veya ücret iadesinin yapılacağı aktarıldı. 34 bin üyesi bulunan GDL, 20 bini aşkın makinistin ücretlerinin arttırılmasını 39 saat olan haftalık çalışma sürelerinin 2 saat azaltılmasınıi stiyor. Madenler kamu eliyle işletilsin Madenlerde taşeronun yasaklanması gerektiğini dile getiren Arzu Çerkezoğlu, madenlerin kamu eli ile işletilmesi gerektiğini savundu. Sendikalaşmanın önündeki tüm engellerin kaldırılmasını da isteyen Çerkezoğlu, iş cinayetlerinde sorumluların Bakan ve hükümet olduğunu da iddia etti. u Karaman Ermenek’teki maden kazası ve işçi ölümlerine dikkat çekmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kapısına temsili mühür vuran DİSK üyelerine polis müdahale etti. Müdahale sonucu 17 kişi gözaltına alındı. Suçluya değil emekçiye gözaltı DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, son dönemlerde maden, inşaat, enerji ve tersane gibi ağır ve tehlikeli işlerin yapıldığı iş kolları başta olmak üzere iş kazalarında ciddi bir artışın olduğunu belirterek, “Soma’dan bu zamana kadar önerimizi ve yapılması gerekenleri söylüyoruz. Ama hükümet hiçbir önlem almadığı gibi aynı çalışma biçimini taşeron çalıştırma başta olmak üzere devam ettiriyor” dedi. Çerkezoğlu, dün Ankara’da üç iş kolunda örgütlü olan sendikalarla Çalışma Bakanlığı önünde görevini yapmayan, işçilerin can güvenliğini sağlamayan Çalışma Bakanlığı’nı temsili olarak ‘mühürleme’ eylemi yaptıklarını fakat polis müdahalesi ile karşılaştıklarını vurguladı. Çerkezoğlu, 17 sendikalının gözaltında olduğunu durumlarının iyi olduğunu kaydetti. Sabri Ülker ödülü, sulamaya İstanbul Haber Servisi TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü yarışmasının büyük ödülü, Harran Ovası’nda dengesiz sulamadan kaynaklanan çölleşmeyi engellemek için geliştirdiği akıllı sulama sistemi AKUATİK ile GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü mühendisi Murat Aydoğdu’ya verildi. Tarlalara yerleştirdiği alıcılardan topladığı verileri radyo frekansları aracılığı ile merkezi bilgisayarlara akMurat taran ve toprağın, nem, tuz ve sıcaklığını ölçen AKUAydoğdu ATİK, tarlaya gitmeden ürünün zamanında ve yeterli ölçüde sulanmasını sağlıyor. Yıldız Holding’in kurucusu Sabri Ülker’in çevreye olan duyarlılığını devam ettirmek amacıyla oluşturulan 2. TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü’ne bu yıl 500’ün üzerinde proje başvurdu. 100 bin liralık büyük ödül önceki gece törenle sahibine verildi. Endonezya’da 2500 işçi eylemde Endonezya’da İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun organize ettiği eylemler sürüyor. Sumatra Adası’ndaki Medan eyaletinde toplanan binlerce işçi, sloganlar atarak yeni hükümeti protesto etti. Yaklaşık 2 bin 500 işçi, iş başı yapmadı ve bir günlük greve gitti. İşçiler, ellerindeki pankartlarla sloganlar atarak zam talep ederken, sözleşmeli çalışanların kadroya alınması için hükümete çağrıda bulundu. Protestolar nedeniyle şehir merkezinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, işçilerle polis arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Endonezyalı işçiler, 210 dolar olan maaşlarının 330 dolara çıkartılmasını ve sözleşmelilerin kadroya geçiş sürecindeki kuralların yumuşatılmasını istiyor. 2 aydır ülke genelinde protesto ve grevler devam etmesine rağmen henüz hükümetten açıklama yapılmadı. Endonezya’da geçen yıl greve giden işçilerin ücretlerine hükümet, yüzde 44 iyileştirme yapmıştı. Taşeron da felaketleri de bitsin DİSK, KESK, TMMOB ve ATO’ya bağlı çalışanlar taşeron düzenine karşı Adana’da alanlara indi. ADANA (Cumhuriyet) Emek örgütleri adına yapılan açıklamada, madencilik sektörünün taşeronlaşma, güvencesiz ve sendikasız çalışmanın simgesi haline geldiği vurgulandı, “Sektörde, işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamalarının geldiği nokta; işverenin ağzından çıkan, ‘Kaçarsan kurtulursun’ sözlerinden daha iyi anlaşılmaktadır” denildi. Gösteride, “Artık yeter! Taşeron düzen de, yaşattığı felaketler de bitsin. Acilen tüm madenleri kamunun işleteceği ilan edilmeli, taşeron düzenine son verilmelidir!” görüşü dile getirildi. DİSK, KESK, TMMOB ve ATO başkan, yönetici ve üyelerinin katıldığı Adana’daki yürüyüşün ardından tepkilerini dile getiren DİSK Çukurova Bölge Başkanı Kemal Arslan, 8 maden işçisinin ocakta mahsur kaldığı olayla ilgili “Bütün suçu ve sorumluluğu işçilere yıkan, ahlak ve normlardan yoksun bu sermaye düzeni daha kaç can alacaktır?” açıklamasını yaptı. ‘İşlenen sosyal cinayettir’ ABİDİN YAĞMUR MERSİN DİSK Genel Başkanı Kani Beko, MHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 6 ay içinde 2 bine yakın taşeron işçinin işine son vermesini ‘Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir işçi kıyımı’ olarak niteledi. Belediyenin işten çıkarmalara ‘ihale bitti’ gerekçesini sunduğunu kaydeden Beko, “İhale ile alıp çıkardıklarınız araç gereç değil, otobüs değil, çimento değil. İnsan bunlar” dedi. MHP’li Burhanettin Kocamaz, büyükşehir belediyesinin çeşitli birimlerinde çalışan yaklaşık 2 bin taşeron işçinin işine son verdi. Bu gelişmeler üzerine Kani BekoMersin’de yüzlerce işçinin katıldığı yürüyüşe destek verdi. Eylemi CHP, BDP, HDP, SDP, KESK ve Türkİş destekledi. Ekonomi Servisi Dolar endeksinde güçlenme ve Rus Rublesi öncülüğünde gelişen piyasa para birimlerindeki değer kaybına paralel dolar/TL dün 2.24 seviyesini aştı. Reuters’a konuşan bir bankacı, “Avro/dolar paritesindeki düşüş ve rubledeki kayıplar aslında bizi kötü etkiliyor” dedi. Rusya Merkez Bankası ruble kuruna müdahale politikasını değiştirdi ve rubleyi koruma amaçlı günlük müdahale tutarını 350 milyon dolarla sınırladı. Son haftalarda gelişen ülke borsalarından pozitif ayrışan Borsa İstanbul TL’de artan kayıplarla 80 bin destek seviyesinin kırılmasının ardından dün yüzde 1.63 ekside kapandı. BIST100 endeksi günün en düşük seviyesi olan 78 bin 956 puandan kapandı. Bankacılık endeksi yüzde 1.55 düşüşle günü bitirdi. Avrupa borsaları beklentilerden iyi açıklanan şirket bilançolarının etkisiyle yüzde 1.4 yükseldi. Dolar yine 2.24’ü aştı Kürdistan’a ret Kürt markaların Türkiye’deki varlık mücadelesi sürüyor. İçinde Kürt ya da Kurd geçen markaların tescil alabilmesi çok da kolay olmuyor. WSJ’nin haberine göre Türk Patent Enstitüsü son 1 yıl içinde ilk kez başvurusu yapılan “Kurdistan”, “Kurdish Patent Institute”, “Kurdishbank”, “Kürt Marka Patent”, “Cola Kurt” gibi birçok markaya red verdi. Doğuş’tan 23.9 milyon Avro’luk satış Doğuş Otomotiv ve Doğuş Grubu, LPD Holding’in toplam sermayesinin yüzde 49’unu temsil eden paylarını Leaseplan Corporation’a 23.9 milyon Avro’ya satışı için sözleşme imzaladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle