29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 28 KASIM 2014 CUMA 14 KÜLTÜR Suç mahallinden televizyona... sona filmi sürüklüyor hemen belirtmek gerekirse. Gazetelerdeki soygun, yangın, silahlı çatışma gibi kan ve şiddet ağırlıklı, sansasyonel üçüncü sayfa haberlerinin televizyondaki karşılığı denebilecek türden bu dehşetengiz, irkiltici (ama reyting getiren) Amerikan sinemasının beğendiolayları anında görüntüleyip satmağimiz, ödüllü oyuncularından Jake yı amaç edinen, iyi gözlemci, fırsatçı Gyllenhaal’in bu kez oldukça zayıflave paragöz Lou çabucak sınıf atlamış haliyle karşımıza geldiği “Nightmaya bakıyor. crawlerGece VurGünümüzde iletişimin gunu”, yönetmen öneminin farkına çoktan u Günümüz TV Tony Gilroy’un sevarmış, uyanık Lou, çalhaberciliğinin etik narist kardeşi Dan dığı bisikletle takas ettive yasa tanımayan Gilroy’un yazıp yöği polis telsizi ve edinnettiği “ilk film”i. diği kamerayla, aslınfırsatçılığına vurgu Gece vakti, tesadüsuç oranları gityapan özü, Hollywood da fen tanık olduğu bir tikçe düşen Los standartlarını tutturan Angeles sokaktrafik kazasında, sirenlerini çalarak gelarında, gecelebiçimci görselliği, len polisleri filan ipmeydana gelen ağabey Tony Gilroy’un ri lemeksizin olayı hebirtakım suç olayakıcı montajı ve gitgide men videoya çekerek TV kanallarıtempo kazanan, işlek na satan amatör haanlatımıyla ilginçleşen, bercileri görüp ongörülmeye değer bir lara özenen, Los Angeles’li işsiz ama “ilk film” sonuçta “Gece hırslı, gözü kara Vurgunu”. “internet çocuğu” Lou rolünde harika bir performans çıkaran Jake Gyllenhaal, baştan larının izini sürüyor. Polis telsizinden dinleyip öğrendiği olayların adreslerine, suç mahallerine anında yollanarak ve patronluk taslayıp sömüreceği, Rick (Riz Ahmed) adındaki evsiz bir genci de yanında, yardımcı alarak çalıştırıyor “gece sürüngeni” (ya da geceleri müşteri arayan avcı) kahramanımız. Kendi gibi bu işin ticaretini yapan, sözde habercilerle (Bill Paxton, vd.) giriştiği rekabette gitgide öne çıkıyor. Dahası işlerini KWLA haber kanalının (resmen asıldığı) olgun, deneyimli kadın yöneticisi Nina’ya da (yılların Rene Russo’su) beğendiriyor. Reality show’ların öne çıktığı, malum TV haberciliğinin etik ve yasal olmayan yönlerinin benimsendiği bir zihniyetin uzantı Başroldeki Jake Gyllenhaal’in döktürdüğü, ilk bakışta sert bir medya eleştirisi niteliğindeki ‘NightcrawlerGece Vurgunu’ haftanın filmi sıyla nasılsa yüzler mozaiklenip adresler filan belirtilmeksizin günümüzde her şey (kitabına uydurularak) yayınlanır görüşündeki Nina’nın kanalı, reytingleri hoplatıyor böylece. Bir an önce profesyonelleşip kendi kanalını kurmayı hedefleyen Lou’yu yeterince tanıttıktan sonra ikinci yarıda yüklü bir uyuşturucu kapışmasının sonucu olduğunu öğreneceğimiz, 3 kişinin evlerinde öldürüldüğü bir haneye tecavüz olayına yöneliyor film. Bu olayın 2 zanlısının bizzat peşine düşüyor Lou, tüm bildiğini polise tam anlatmaksızın. Sorumlu yayıncılık ahlakından yoksun, “adi”nin önde gideni Lou, vurulmasına neden olduğu yardımcısını bile filme çekiyor, son nefesini verirken. Ahlakı, meslek sorumluluğunu filan takmayarak Lou’nun yaptığını olumlayan, vahşi kapitalizme uygun bir finale varan “Gece Vurgunu”, önce esaslı bir medya eleştirisi izlenimi verirken giderek ikinci bölümde heyecanlı, hızlı bir polisiye aksiyona dümen kırıyor. Günümüz TV haberciliğinin etik ve yasa tanımayan fırsatçılığına vurgu yapan özü, Hollywood standartlarını tutturan biçimci görselliği, ağabey Tony Gilroy’un akıcı montajı ve gitgide tempo kazanan, işlek anlatımıyla ilginçleşen, görülmeye değer bir “ilk film” sonuçta “Gece Vurgunu”. Sağlam senaryosu, iyi işlenmiş ve oynanmış karakterleri, hızlı anlatı yapısı ve özellikle filmin lokomotifi Jake Gyllenhaal’in yer yer soluk kesici bir hal alan oyunuyla meraklısına öğütlenebilir. ‘Kesik’e salon sınırlaması Fatih Akın’ın 1915’i anlattığı film 5 Aralık’ta 20 kopyayla gösterime girecek ASLI ULUŞAHİN ‘Aşk ve Tutku’ ile haftanın yenileri 19. yüzyılda burjuva toplumunu eleştiren, genelde kadınerkek ilişkilerini işleyen, gerçekçinatüralist eserleriyle tanınmış İsveçli yazar J. August Strindberg’in 1888’de yayımlanmış, ünlü oyunlarından “Fröken JulieBayan Julie”, Alf Sjöberg’in ve Mike Figgis’in 1951 ve 1999 tarihli uyarlamalarından sonra bir kez daha sinemaya aktarıldı, İsveçli oyuncu, yazar ve Ingmar Bergman ustanın da vaktiyle eşi olan, yönetmen Liv Ullmann tarafından. “Aşk ve Tutku” adıyla bugün gösterime giren film, taşradaki bir köşkün aristokrat sahibesinin, adeta kendisini baştan çıkarmaya zorladığı köşkün kâhyasıyla süregelen, aralarındaki kimlik ve sınıf farkının da belirlediği, aşk ve cinsellik oyunları üstüne, nerdeyse baştan sona tek mekânda geçen, kasvetli ve eski tarz bir drama. Hollywood’un yeni gözdelerinden Jessica Chastain’le Colin Farrell’in başrollerini üstlendiği “Aşk ve Tutku”, haftanın dikkate değer bir başka filmi sayılabilir. Keanu Reeves’in eski çete üyesi tanışlarından intikamını alan bir tetikçiyi oynadığı “John Wick”, bildik klişelere dayanan, beylik bir aksiyon. Kötü bir ruhun musallat olduğu bir ruh çağırma oyununu konu edinen “Quija” ise dandik bir korku filmi denemesi. Haftanın tek animasyonu “Madagascar Penguenleri”, absürd esprileri ve ajan filmlerine göndermeleriyle küçük sinemaseverler kadar yetişkinlere de seslenen, şirin bir ABD yapımı. Haftanın yerli filmleriyse “Figüran” adlı komediyle, “Hokkabaz”la “A.R.O.G.”un yönetmeni Ali Taner Baltacı’nın Büşra PekinMurat Boz çiftini oynattığı, sosyal medya fenomeni PuCCa’nın kitaplarından sinemaya aktarılmış “Hadi İnşallah”. Yönetmen Fatih Akın’ın 1915 olaylarını anlattığı “Kesik The Cut” isimli yeni filmi 5 Aralık Cuma günü gösterime girecek. Filmin Türkiye yapımcısı, Anka Film’in sahibi Ali Akdeniz’den aldığımız bilgiye göre, yapım yaklaşık 20 kopyayla, başta büyükşehirler olmak üzere, Türkiye genelinde izlenebilecek. Gösterimde olacağı illerin ve dağılımın önümüzdeki günlerde netleşeceğini söyleyen Akdeniz, film 33 mm. yerine dijital koypa olduğu için uygun sinema sayısının da sınırlılığından söz etti. Konu hakkında görüş aldığımız sinema eleştirmeni Alper Turgut ise 20 kopyanın çok az olduğu kanısında. Bu durumda filmin birçok kente gidemeyeceğini belirten Turgut, “Hassas bir konudan, Ermeni sorunundan söz ediyoruz. Tepkiden çekiniyor olabilirler. Çünkü burası yakın dönemde Hrant Dink’in katledildiği bir ülke” dedi. Alper Turgut ayrıca, filmin uluslararası festivallerdeki haliyle mi, yoksa Türkiye için yapılan ayrı bir kurguyla mı gösterime gireceği sorusunu yöneltti. Ali Akdeniz ise filmin herhangi bir değişime, kısıtlamaya uğramadan sergileneceğini aktardı. Oscarlı yönetmen Martin Scorsese’in övgü dol sözlerle bahsettiği film, ilkgösterimini Venedik’te yapmıştı. Ardından Filmekimi programında görünmesine karşın son anda gösterimden çıkarılmıştı. Filmde Tahar Rahim, Simon Abkarian, Hindi Zahra, Kevork Malikyan, Lara Heller ve Bartu Küçükçağlayan yer alıyor. Tanrılar ve krallar ASLI SELÇUK ‘Aşk ve Tutku’ Yakında gösterime girecek olan ‘Exodus: Tanrılar ve Krallar’, dev bir şölen vaat ediyor ro Almodovar’ın bestecisi Alberto Iglesias’a verdi. Ridley Scott, Alan Parker, Adrian Lyne, Hugh Hudson, Roland Joffé, Tony Scott gibi 80’lerin başında Hollywood’u fetheden İngiliz reklamcıların kuşağından. Sanat okulunda 7 yıl tasarım okuması onu grafik, plastik kompozisyonda yetkinleştirmiş. Reklam filmlerinin ardından sinemaya giren yönetmen öykü çizimlerini (story board) kendi hazırlıyor. Alien (Yaratık/1979) ve Blade Runner’da (Bıçak Sırtı/1982) devinimi ve görüntüyü yüzleştirdi. “Hep güzel görüntülü filmler yaptığım için eleştirildim. Reklam sektöründen geldiğim içinse bağışlanmadım. Barry Lyndon’ı güzel çektiği için kimse Stanley Kubrick’i eleştirmedi. O ressamdı, bense reklamcıyım” diyen Scott, Gladyatör’le adeta yeniden doğdu. Gladyatör gösterimdeyken o James Cameron’ın Titanic’le Hollywood’da yeni bir dönem başlatacağını önceden biliyordu. İzleyici aksiyondan çok yürekli kahramanların büyük öykülerini istiyordu, çağını çok iyi tanıyan Scott bunun ayrımındaydı. Yepyeni dünyalar kurmayı bilen usta, eskiye, geleceğe ait değişik evrenler yarattı. Tek bir türe bağlı kalmadı. Onun amacı iyi sinema yapmaktı. Scott düşmanın, yabancının her yerde bulunma, varlığını sürdürme durumunu sorguluyor, savaşçıların, güçlü kadınların öykülerini anlatıyor. Muhteşem bir öykücü, kusursuz bir teknisyen. Gladyatör (2000) filmiyle Antik Roma’yı yeniden canlandıran İngiliz yönetmen Ridley Scott, 14 yıl sonra ‘On Emir’i büyük bütçeli Exodus: Gods and Kings’le (Exodus: Tanrılar ve Krallar/2014) yeniden diriltti. Mart 2013’te ABD’de yayımlanan TV dizisi The Bible’dan (İncil) sonra stüdyolar bu konuyu sinemaya uyarlama kararı aldılar. İngiltere’deki efsanevi Pinewood Stüdyoları’nda, İspanya’daki mitik Almeria Çölü’nde, Kanarya Adaları’ndaki Fuerteventura Plajı’nda çekilen görkemli yapım, Cécil B. De Mille’in ‘On Emir’inin (1923) olağanüstülüğünü kendine örnek aldı. Scott’la Gladyatör ve Kingdom of Heaven’da (Cennetin Krallığı/2005) çalışan çevre tasarımcısı Arthur Max, Almeria Çölü’nü bugüne dek çalıştığı en geniş alan olarak tanımlıyor. Bu çölde 1.5 km. uzunlukta, 800 metre genişlikte firavunların Mısırı’nı yaratan Max “1923’te dev binalar inşa edebiliyorlardı, o zamanlar sendikalar yoktu” diyerek günümüzde dijital tekniklerden çok gerçek dekorların yapılması gerektiğini vurguluyor. 3 ayrı sette 780 kişi film için çalıştı. Exodus (Mısır’dan Çıkış) kitabından uyarlanan tarihi epikte 2. Ramses’e (Joel Edgerton) direnen ve İsrail halkını kölelikten kurtaran Musa’yı Christian Bale canlandırıyor. Öteki rollerde Aaron Paul, John Turturro, Sigourney Weaver, Indira Varma, Hiam Abbas var. Tüm dünyada 24 rın kovaladığı İsraillilerin u Ridley Scott, 14 yıl Aralık’ta Noel zamakaçışı. sonra On Emir’i büyük nında gösterime girecek 235 figüranlı bu sahnebütçeli Exodus: Gods and olan Exodus, dev bir şöde Kızıldeniz’in tabanıKings’le (Exodus: Tanrılar nı oluşturmak için kumun len vaat ediyor. Antikçağların görsel referanve Krallar/2014) yeniden yüzeyine yapay kayalar sı olarak Edward Poynyerleştirildi. Eseri materdiriltti. ter gibi 19. yüzyılın Bayalist ve Tanrıtanımaz butılı ressamlarından ilham lan Scott, “Ben temelalındı. Gladyatör’de Roma İmparatorde bilinemezciyim. Musa tek bir Tanluğu, Cennetin Krallığı’nda ortaçağ için rı adına binlerce Mısır tanrısına karuzman akademisyen desteğiyle çalışan şı çıkıyor. Bence bu çok çağdaş bir düScott, Exodus’ta da bir Eski Mısır uzmaşünce” diyor. İncil çok sayıda insan için nıyla çalıştı. 125 atın da yer aldığı açılış epey duyarlı bir konu, filmin bolca tartışsekansında Musa’nın önderliğinde İsrama yaratacağı kesin. illiler, 2. Ramses ve Mısır ordusuna karFilmini üç düşselin, İncil’in, 19. yüzyıl şı baş kaldırıyorlar. Final sahnesi ise FuBatılı ressamların ve Eski Mısır’ın üzeerteventura Plajı’nda çekilen Mısırlılarine kuran Scott, müziğini bu kez Ped
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle