Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2014 SALI 6 HABERLER Erdoğan: Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir ‘Eşitlik kadının fıtratına aykırı’ SİBEL BAHÇETEPE Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından Gümüşsuyu’ndaki CVK Otel’de dün düzenlenen “1. Uluslararası Kadın ve Aile Zirvesi”nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadın ve erkeğin eşit olmadığını, eşitliğin kadının “fıtratına” aykırı olduğunu savundu. MİT ve CHP, Kim Bölecek Sorunu Kılıçdaroğlu’nun “MİT’te CHP’yi izlemek, karıştırmak ve bölmek için özel bir grup kuruldu” biçimindeki sözleri ortalığı karıştırdı. Kılıçdaroğlu, kendisine bu konuda bilgi ulaştırıldığını söyledi. Başbakan Davutoğlu’ndan artık daha akıllı ve profesörlüğüne yakışır yanıtlar bekliyoruz, “elinde belge varsa getirsin, kanıtla, yoksa müfterisin, devlet kurumlarını zayıflatmak amacındasın.. ihanet içindesin” gibi sıradan ve yakışmayan yanıtlar değil... Bunu istemek hakkımız, Başbakanlık makamında nitelikli bir kimsenin oturuyor olmasını arzu ettiğimiz için. Davutoğlu’nun ne yapması gerekirdi bu iddia üzerine? Hemen alelacele yanıt yetiştirmeden önce ciddiye alması.. “Öyle bir durum olduğunu sanmıyorum ama bu ciddi bir iddiadır, araştıracağım, öyle açıklama yapacağım demesi” Kılıçdaroğlu’nun bu savı parti içi düzeni sağlamak amacıyla ortaya attığını düşünsenizvarsaysanız bile! Sıradanlığı Türkiye, iktidar, politika aşmalı.. Herkesçe aşılmalı sıradanlık.. Davutoğlu’nun “ispatla, belge göster..” demesinin bir anlamı olabilir mi? Hayır. Ayol gizli bir örgütten bahsediyoruz. Bu konuda iki şekilde belge olabilir.. İlki, MİT Müsteşarı’nın veya yardımcılarının yazılı bir emirle böyle bir timin kurulmasını istemesi.. Ki bu yazılı talimat belge olarak dışarı sızar. Böyle olabilir mi? Sanmıyorum. Bu gibi, hele hele hiçbir yasal temeli olmayan ve MİT’i töhmet altında bırakacak konularda belgeiz bırakılmaz, sözlü olarak yapılır. Davutoğlu’nun belge göster demesi kargaları bile güldürür! İkincisi, böyle bir görevi üstlenmiş MİT elemanlarının “iş üzerinde yakalanması”! Böyle bir durum da yok. Kılıçdaroğlu aldığı bir ihbarı duyuruyor olabilir. Bu ihbarın aslını astarını araştırması çok zordur ama kendisine de saklayamaz. Bu ihbarı nereden almış olabilir? MİT içinden doğrudan kendisine, partiye sızdırılmış olabilir ya da iktidarın dediği gibi cemaatten Kılıçdaroğlu’na iletilmiş olabilir. Bu durumda da cemaat ya uydurmuştur ya da gerçekten bir ihbarı değerlendirmiştir. MİT içinde cematin adamlarına yönelik de temizleme operasyonları yapıldığı haberleri geçen aylarda iktidar basınında yer buldu. Cemaat ile iktidar arasında şiddetli bir çatışma yaşandı. Bunun ilginç öyküsünü, Çatışmanın Anatomisi kitabımda anlattım. Feministlere: Anneliği Danıştay’a: kabul Vatana ihanet l “Ben hukuk arıyorum, hukuk. Yasa benim için önemli değil. Adil yöneticiler arıyorum, adil yargıçlar arıyorum” diyen Erdoğan, başbakanlığı döneminde yapılan Karaköy’deki Galataport’un ihalesiyle ilgili verilen yürütmeyi durdurma kararına çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, ihaleden 2 yıl sonra verilen karar ile ilgili şunları kaydetti: “Şimdi ben ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim? Cumhurbaşkanı ihaneti vataniye içerisinde olursa suçludur; peki, yargıç ihaneti vataniye içinde olursa necidir? Neredeyse 1 milyar dolarlık proje, böyle bir dev projeyi sen kalkıyorsun ne kadar rahat böyle engelleyebiliyorsun. etmezler l Cennetin annelerin ayakları altında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Annenin ayağının altı öpülür. Ben anacığımın ayağının altını öperdim, ‘Anacığım çekme ayağını, çünkü burada cennetin kokusu var’ derdim. Bunu feministlere anlatamazsın mesela. Çünkü onlar anneliği kabul etmiyor” diyerek feministleri eleştirdi. Komünist rejimlerdeki gibi Erdoğan, “Kadın ile erkeği eşit hale getiremezsiniz. Fıtratları farklı. Bazen erkekkadın eşitliği diyorlar. Kadınkadına eşitlik doğru olandır, erkekerkeğe eşitlik doğru olandır ancak kadının özellikle adalet karşısındaki eşitliği aslolandır. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Yani, adalettir” dedi. Kadın ile erkeğin eşit konuma getirilemeyeceğini düşünen Erdoğan, “Çünkü fıtratları farklıdır, tabiatları farklıdır, bünyeleri farklıdır. Örneğin iş hayatında hamile bir kadını erkek ile aynı şartlara tabi tutamazsınız. Kadınları erkeklerin yaptığı her işte çalıştıramazsınız, komünist rejimlerde olduğu gibi. Eline ver kazmayı küreği, çalışsın. Olmaz böyle bir şey” diye konuştu. l Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Galataport projesi için 17 Nisan 2014’te durdurma kararı vermişti. Galataport ihalesini 16 Mayıs 2013 tarihinde 702 milyon dolarla Doğuş Holding kazanmıştı. ‘Zalim sultan’ örneği Galataport benzeri birçok proje benzeri şekilde engellendi. Eğer devlet insanları arasında hakkı muhafaza eder, yani yasalarını hak üzerine inşa ederse işte oradan da adalet zuhur eder. Fakat güzel bir söz var. Bazıları rivayetten Konfiçyüs’ün olduğunu da söylerken bazıları Hazreti Ömer’e ait olduğunu da söylerler, fakat söz güzel. ‘Yasalar ne kadar kötü olursa olsun eğer adil bir sultanın elindeyse oradan güzel bir netice doğar. Yasalar ne kadar iyi olursa olsun eğer zalim bir sultanın elindeyse oradan zulüm doğar’ mesele bu. Bir zamanlar da bir yargıç söylemişti ya ‘Vicdanıyla cüzdanı arasında’ demişti. Herhalde böyle bir şey var burada da. Birileri cüzdanı bir yerde unutmuş. ” ‘Kanıtla’, demenin hafifliği Fotoğraf: AA ‘ izim dinimizde kadına zulmü yapamazsın’ Kadına yönelik şiddet ile ilgili de Erdoğan, “Bir Müslüman olarak konuşuyorum, bizim dinimiz İslam, ‘sin’ kelimesinden türüyor. Ne demek sin? Barış demek. Biz bir barış dinin mensuplarıyız. Bu barış dininin mensupları olarak bizim dinimizde kadına bu şekilde bir zulmü asla yapamazsın” dedi. Çevreci örgütleri eleştiren Erdoğan, fokların avlanmasını küresel bir mesele haline getirenlerin Filistin’de, Gazze’de, Suriye’de binlerce çocuğun binlerce kadının katledilmesine en küçük bir tepki en küçük bir duyarlılık göstermediğini söyledi. B MİT, ErdoğanPartiDevleti’nin MİT’i olunca l Bakan Ayşenur İslam’a soru sormak istedi Fok katliamı ve Suriye ‘Nezaketle’ ‘2014 kaç kadın öldürüldü biliyor musunuz?’ diye soracaktı dışarı l Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın konuşması sırasında ise Kadın Cinayetletlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Fikriye Yılmaz elini kaldırarak “Size bir soru sormak istiyorum” dedi. İslam, genç kadına “Konuşmamı bitirince sizi dinleyeceğim” yanıtını verdi. Soru sormak isterken ağzı kapatılarak konuşması engellenen Yılmaz, koruma polisleri tarafından dışarı çıkarıldı. Bu sırada kürsüdeki İslam, “Arkadaşımızı nezaketle dışarı alalım. Sorusuna cevap verelim sonra” dedi. “Nezaketsiz” bir biçimde darp edilerek dışarı atılan Yılmaz, Beyoğlu İlçe Karakolu’na götürüldü. aldılar ‘Erdoğan kadın düşmanı’ İstanbul Haber Servisi Eşitliği, kadının fıtratına aykırı bulan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kadın örgütlerinden tepki yağdı. Kılıçdaroğlu’nun bu savı dayandıracağı temel yok mu? Var. İlki, kendisinin de dediği gibi MİT’in devletin, ülkenin, milletin MİT’i olmaktan çıkıp RTE’nin, Davutoğlu’nun, iktidarın, PartiDevlet’in MİT’i haline dönüştürülme süreci. Öyle ki iktidar MİT’i bütün izleme, gözetleme, operasyon yapma, fişleme vb. gibi faaliyetlerin yasal olarak da tam merkezine oturtuyor ve her şeyi tamamen MİT’le denetleme aşamasına geçiyor. Hükümet MİT’i adeta hep yanında taşıyor! AKP’nin iktidarda kalmak için bütün operasyonları yapabileceğine ve her şeyi göze alabileceğine ilişkin adeta “kesin bilgi”ye dönüşmüş bir kanaat yerleşti. İktidarın politika ve eylemlerini artık bu düşünce ışığında da değerlendirmekten başka çare yoktur. Kaldı ki seçim sürecine girilmiştir. İktidar oy oranını, yüzde 4345 bandında tutmak ama asla yüzde 40’ın altına düşürmemek için elinden geleni her şeyi yapacaktır. Buna da bir “kesin bilgi” diye bakabiliriz! Bu amaçla, MİT’i ve Emniyet’i çeşitli operasyonlar için kullanması beklenebilir. MİT’i, CHP’yi bölmek için görevlendirmesi, biraz uçuk bir sav olarak görülebilir, ama başka operasyonlar söz konusu olabilir. Seks kasetleri operasyonu, iktidarın işiydi İktidarın seçim sürecinde rakiplerine çeşitli komplolar kurduğunun kesin kanıtı, 2011 seçimlerinden önce yapılan kaset operasyonlarıdır. İki seks kaseti operasyonu yaptılar. Biri MHP’ye, 56 tepe adamı tasfiye oldu.. Amacı iktidarın, MHP’yi bu “ahlaksız görüntüsü” ile barajın altına düşürmek, böylece Meclis’te anayasayı tek başına yapacak salt çoğunluğu ele geçirmekti. Bu tutmadı, tersi oldu. Diğeri Baykal’a yapıldı. Aynı şekilde CHP’yi karıştırarak bölmek, itibarını ve bu yolla oylarını düşürmekti. Bu da ters tepti. Bu kaset işi tamamen RTE ve adamlarının sırtında kaldı. İktidar bu işi ortaya çıkarmadı, üzerini örttü. Baykal, cemaatçilerin bu işi yapmadığı konusunda Gülen’den teminat aldı. RTE, bu kaset konusunu seçim meydanlarında kullanıp durdu, “Bu özel değil, genel genel, hepimizi ilgilendirir” lafları etti. “MİT’i görevlendiriyorum” gibi bir palavra attı. İktidar, daha sonra da seks kasetleri operasyonlarının cemaatin işi olduğunu söyledi. Bunun da bir palavra olduğu açık. Eğer öyle olsaydı, 10 aydır cemaatin defterini dürmekle meşgulsün, seks kasetleri operasyonunun cemaatin işi olduğunu belgelerdin ve temize çıkardın. Artık seçim öncesi bu operasyonların iktidarın işi olduğu da bence kesin bilgiye dönüşmüş durumdadır. İktidarın, bu operasyonlar için devleti, Emniyet’i, MİT’i kullandığı olasılığı yüksektir. Eğer özel hafiyeler tutmadıysa. Şimdi evet özel sivil ajanlara yaptırdı bu kirli işleri dersem hepiniz gülersiniz! HHH Yeni seçim dönemine giriyoruz. “Bu işlerde ustalaşmış iktidardan her şey beklenir” kesin bilgisine göre herkes hareket etsin. Demek Davutoğlu da “belgesini göster kanıtla” aşamasına geçti. adınları aileye sıkıştırıyor l Sosyalist Feminist Kolektif üyesi avukat Meriç Eyüboğlu, “Böyle söylendikçe itaat etmeye zorlanıyoruz, öldürülüyoruz, erkek şiddeti olağan hızıyla sürüyor” diye konuştu. Eyüboğlu, şöyle devam etti: “AKP giderek muhafazakârlaşan politikaları ile kadınların aileye sıkıştırıyor. Bütün icraat aileyi korumak ve boşanmayı engellemek üzerine. Bugün eşitlik ve fıtrattan dem vururken kutsal annelikten de söz edildi. Onların nezdinde biz yalnızca çocuk doğuran bireyleriz. Bu söylemler bize ne yabancı ne de yeni.” K olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Kadın haklarında geriye gidişin adımları artık ‘kurdurulan’ kadın dernekleri aracılığıyla attırılıyor. Eşitlik mücadelemizle ülkemizde en azından yasalarda eşitlik sağlanmıştı. Ancak ‘eşitlik’ göz ardı edilerek ‘hakkaniyet’ kavramı ile kadınlara eşit haklar tanımak yerine kadının ikincil konumundan kurtulmasına destek vermek sanki daha adil gibi gösteriliyor. Biz eşit haklar savunucularının reddettiği ‘adalethakkaniyet’ anlayışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güdümüyle kadınlar tarafından savunulur hale getiriliyor.” Fatma Elalmış için koruma kararı verilmişti. Eşit değilsiniz dedikçe... ADANA (AA) İşe giderken boşandığı eşinin kezzap, tuz ruhu ve tinerle hazırladığı karışımla saldırdığı 34 yaşındaki Fatma Elalmış, aylar sonra yoğun bakımdan çıktı. Elalmış, “Yaralarım nedeniyle çok büyük acılar çekiyordum. Doktorlarıma ötanazi yapmalarını söyledim. Doktorlarım ‘ama çocukların var’ deyince ‘evet çocuklarım var’ diye düşündüm ve onlar için ölmekten vazgeçtim” diye konuştu. Eşi Kadir Kandemir 11 yıla mahkum oldu. l CHP Parti Meclisi Üyesi ve hukukçu Şenal Sarıhan, “Kadınlar için cumhurbaşkanının biçtiği görev alanı; annelik ve ev ile sınırlı. ‘Kadınlar erkeklerle eşit olamaz, eşit olamayacağına göre bu eşitlik talebi de adaletsiz bir taleptir’ gibi dar bir bakış açısıyla bakıyor ve kadını eve mahkum etmenin ideolojisini, propagandasını yapıyor. Erdoğan’a göre kadın eve dönecek, erkeğe hizmet edecek, çocuk yetiştirecek ve toplumsal yaşamda var olmayacak” dedi. Başkabanlık ve Aile Bakanlığı güdümü altında olduğuna dair söylentiler olması nedeniyle KADEM’in bir sivil toplum örgütü sayılamayacağını belirten Sarıhan, “KADEM, eşitlik mücadelesini ancak iktidarın bakış açısıyla savunabilir. Diğer kadın örgütlerinden hiçbirinin toplantıda olmaması da dikkat çekicidir” dedi. l CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka Erdoğan’ın feminizme dair bilgisi olmadığını dile getirerek “Açıkça kadınlara karşı nefret suçu işliyor” dedi. (ANKARA Cumhuriyet) Çocuklarım için... İzin verseydi talepleri sıralayacaktık l Mor Çatı Gönüllüsü Selime Büyükgöze ise “Bundan sonra bir kadın, başvurduğu işe kadın olduğu için alınmadığında, bir erkek ona çalıştığı işin urdurulan kadınlara uygun olmadığını dernekler söylediğinde, bu nedenle l İstanbul Kadın Kuruluşları duygusal, ekonomik ve psikolojik Birliği Koordinatörü avukat Nazan şiddete uğradığında bunun Moroğlu, “Cumhurbaşkanının sorumlusu Erdoğan’dır. Erdoğan söylediği bir kere anayasaya ve AKP hükümeti söylem, yasa aykırı. Anayasa’nın 10. maddesi ve uygulamalarıyla hep kadın ‘kadınerkek eşit haklara sahiptir, düşmanı olduğunu gösterdi. devlet bu eşitliği hayata geçirmekle Kadınları güçsüzleştiren, kadının yükümlüdür’ diyor” dedi. Moroğlu, varlığını sadece aileye bağlı hale Erdoğan’ın bu açıklamaları bir kadın getirecek politikalar ürettiler. örgütünün düzenlediği etkinlikte Erdoğan’ın annelik vurgusu da dile getirmesinin daha da vahim aile politikalarının bir parçası. ” K Fikriye Yılmaz, izin verilseydi Bakan İslam’a “2014 yılında kaç kadın öldürüldü biliyor musunuz?” sorusunu yöneltecekti. Yılmaz, “Daha önce k adın cinayetlerini sorduğumuzda ‘Adalet Bakanlığı’na sorun bilmiyorum’ demişti. ‘Bu zirveye gelirken kaç kadın cinayeti işlendi öğrenebildiniz mi’ diyecektik. İzin verilseydi cinayetlerini durdurulmasına ilişkin taleplerimizi sıralayacaktık” dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu da açıklama yaparak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü arifesinde kadınlara uygulanan bu şiddeti kınadı. Açıklamada “Ayşenur İslam kadın cinayetlerini durdurmak için kılını bile kıpırdatmazken bu uğurda çabalayan arkadaşlarımıza da şiddet uygulattı” denildi. Nefret suçu