Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2014 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... AKP, olanca hızıyla, bir yandan da devlet olanaklarını kullanarak 2015’te elbette yine çoğunluğu kazanmaya hazırlanıyor. Ama bu kez Meclis’te çoğunluk konusunda öncekilere oranla daha başka bir amacı, hedefi var. Lider kadrosu devlet yönetimini kökünden değiştirecek vekil sayısına erişmek, badem bıyıklının saraylara layık ihtirasını tatmin edecek yeni bir anayasa hazırlığında. HHH Seçimlere az bir zaman kala fakir fukara, açlık sınırında veya bu sınıra yaklaşan kitlelerle, yok olup giden orta sınıfa yine kimbilir hangi çoğu gerçekleşmeyecek vaatler hazırlıyor olmalı iktidar partisi. Tabii bir de CHP’nin topluma çekici gelmesi olası vaatlerini açıklamasını bekliyor AKP. Zira geçen genel seçimden önce CHP’nin açıkladığı vaatleri kaptı ve bir süre sonra kendisi bulmuş gibi bu vaatleri uygulamaya başladı. CHP ise gözü önündeki bu vaat hırsızlığına hatırı sayılır bir tepki gösteremedi. Bir iki ufak demeç, o kadar! AKP de CHP’nin vaatlerini ayrıntılarıyla anlatarak kendi hazırlamış gibi üstüne yattı. Ne yazık ki bu durum TV programlarında da gazete yorumlarında da yeterince eleştirilmedi. HHH Kuşkusuz yaptırdığı araştırmalardan sonra AKP, oy vurgunu için hangi konuları tartışmaya açacağını hesaplıyor ve... ...dünün başbakanı ile onun her açıdan devamı olan bugünkü Başbakan; oy potansiyeli yüksek iki topluma çekici geleceğini sandığı veya hesapladığı iki konuyu... ....Güneydoğu ve Doğu’daki yoğun Kürtleri tavlamak için Dersim dosyası ile durmadan kurguladığı çalıştaydan çalıştaya bir türlü doyurucu adımlar atmadığı Alevi sorunu dosyasını ... ... önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçim öncesi de yine raflardan indirdi. HHH Başbakan AD seçim hesaplarına dayalı konuşmalarında birden Dersim dosyasını açıyor; CHP neden bugünkü adıyla Tunceli halkından özür dilemiyor diye konuyu kaşıyor. Alevilere de hoş görünmek için Madımak katliamında Bülent Ecevit’i de o zamanki hükümetin ortağı Erdal İnönü ve partisini de suçlayan konuşmalar yapıyor. Geçmişin yaraları üzerinde Başbakan’ın çabaları olayların siyasal yanı. Ahmet Hakan’ın Tarafsız adındaki TV programında bir konuşmacının söylemlerini; Dersim olaylarının o günlerin iktidarının rejime zararlı gördüğü Kürtleri tamamen yok etmek için baştan aşağı uydurma olaylar, gerekçeler icat ederek bilinçli kararlılıkla katlettiğini içeren açıklamalarını hayretle izledim. Dersim isyanının bastırılması sırasında bugün kabul edilemeyecek olaylar yaşandığını inkâr eden yok. Yok ama Dersim’de köprüleri yıkarak askerleri katleden, devlet dairelerini yakan devlete isyanı tümüyle inkâr etmek... zamanın iktidarını Kürtleri yok etmek için katliam planladığı gibi ipe sapa gelmez iddialar, yalanın da ötesinde baştan sona uydurma manzumesi değil de nedir? HHH Bu iktidar ucu açık vaatlerle çözüm sürecini yaşatmaya çalışıyor. Üstelik çözüm süreciyle Kürt oylarını derdest edip cebine koyacağını sanıyor. Dün sabah zahmet buyurup gazetelere bir göz atsaydı; Milliyet’te HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın “Tabanımız sürece olan inancını yitirdi” başlıklı haberi okuyacak ve çözüm sürecine bağladıkları umutların nasıl boşa aktığına tanık olacaktı. Çünkü Demirtaş gerçeği şu sözleriyle ortaya koyuyor: “Evet süreç devam ediyor ya da devam etmeli, şeklindeki açıklamalar bugünlerde neredeyse bu açıklamaları yapana büyük bir eleştiri olarak dönüyor. Çünkü tabanımız, kitlemiz sürece olan inancını yitirdi.” HHH İktidar seçim öncesi bu iki sorunu gündeme getirerek oy goygoyculuğu yapar, ülkenin türlü çeşit toplumsal sorunlarını ıska geçerken ... ...CHP sözcüsü Haluk Koç, manzarayı özetliyor: Eski cumhurbaşkanı yargıya ifade vermek için adliyeye gidiyor. Yenisi ise aman rüşvet olaylarının gerçek yüzü ortaya çıkmasın, aman bana, çocuklarıma dokunmasın diye ecel terleri döktüğünü söylüyor ve herhangi demokratik bir ülke medyasında büyük gösterilecek olan bu sözler, gazetelerimizde zar zor görülecek biçimde mini minnacık yer alıyor. HABERLER Kılıçdaroğlu’nun ‘samimi’ olduğunu söyleyen Demirtaş ‘izleme heyeti’ önerisinde bulundu CHP’ye ‘katılın’ çağrısı MAHMUT LICALI ANKARA HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm sürecinde müzakere başladığında CHP’nin bunun dışında kalmaması gerektiğini belirterek “CHP’nin izleme heyetine isim önermesi konusunda çağrı yapmaya kapalı değiliz” dedi. Hükümetin kendini hedef almasının stratejik olduğuna işaret eden Demirtaş, “HDP ve Demirtaş’ı biraz aşağı çekmek gerekiyor ki AKP tek başına anayasayı yapabilecek koltuk sayısına ulaşsın. Koskoca sultanlık sarayı yapılmış, şimdi bunu yeni bir anayasayla taçlandırmak lazım” diye konuştu. Demirtaş, parlamento muhabirimiz Mahmut Lıcalı, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül, Ankara Haber Müdürümüz Ayşe Sayın’la yaptığı söyleşide CHP’ye çözüm sürecinde katkı sunma çağrısı yaparken kulislerde dillendirilen AKP’nin Hatip Dicle’nin HDP’nin başına geçmesini istediği yönündeki tartışmaları değerlendirdi. ‘Abarttık mı, dediklerini duydum’: Kobani eylemleri fırsat bilindi. Hükümetin bazı toplantılarında bu kampanyayla ilgili olarak “Bu Demirtaş meselesini biraz abarttık mı acaba” denildiğini de duydum. Parlamentodan geçmeden sorun çözülmez: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Görüşen şerefsizdir noktasından heyet oluşturma noktasına geldiler” dedi. Bunu bir kazanım olarak görmek lazım. Bir tehdit, yanlış olarak görmek yerine kazanım olarak görmek lazım. Bu, AKP’nin kolay kolay kabul ettiği bir şey değildi. AKP gizli kapaklı yürütüyordu. Biz şeffaflaştırmak istiyorduk. Bu ortak heyetlerin müzakere sürecine dahil olması sürece zarar vermez; tam tersi katılımcılığı, denetimi kolaylaştırır. Bir de parlamento dışında gelişen bir süreç değil. Bütün tartışı Arşiv ‘Kemal Bey savaş istemez’ Kemal Bey’in kendisi savaş olsun, tek bir insan ölsün istemez. Buna yürekten inanıyorum. Bu sürece doğru katılım yönünde eksiklikler yaşandığını düşünüyorum. Muhalefet bu süreçte bizi yalnız bırakmamalıydı. MHP’den bir beklentimiz yok ama CHP ve parlamento dışındaki bazı demokratik muhalefet güçleri, AKP’ye karşı barış cephesinde güçlü yer alıp AKP’yi zorlasaydı daha iyi olurdu. İmralı’da müzakere süreci başlarsa CHP’nin bunun dışında kalmaması lazım. Komisyonda CHP’nin temsili olabilir: Yasa kapsamında kurulacak komisyonlarda CHP’nin temsil edilmesi bizim için yanlış, ters bir şey değil. Bu bizim arzuladığımız bir şey. Bu süreç gayri meşru değil, yasadışı değil. Muhatabımız AKP diye geri duracak halimiz yok, çünkü hükümet onlar. Dolayısıyla bu yasa gereği oluşturulacak komisyonlara CHP’ye yakın insanlar dahil olursa, bu, süreci zora sokmaz; tam tersine doğru bir rotada ilerlemesine daha fazla yardımcı olur. Bizim için olumlu bir gelişme olur. Özeleştiriyi AKP yapsın: Halkımıza karşı Kobani eylemleri döneminde provokasyonlar için tedbir, önlem alınmaması konusunda elbette özeleştiri yaptık. Ancak bu, “bütün bunların sorumlusu HDP’dir” anlamına gelen bir özeleştiri değil. Devlet, hükümet biz değiliz. Hükümetin asıl çıkıp özeleştiri vermesi lazım. 50 insanın ölümünden biz sorumlu değiliz. Hükümet ucuz bir politika yürüttü orada. AKP binalarını 35 TOMA, yüzlerce çevikle korudular, HüdaPar binalarını korumadılar. Provokasyona zemin yaratan biraz da bu tutumdu. Kobani direnişi haklıdır. Oradaki yanlış yakıp yık lan konular parlamentonun önüne gelmeden zaten yasalaşması mümkün değil. Parlamento dahil olmadan Kürt sorununun çözülmesi mümkün değil. Ama bu aşama, İmralı’daki görüşme aşaması olmadan da siz parlamentonun önüne ne getirseniz getirin PKK’yi ve Öcalan’ı dışlayarak bu sorunu çözemiyorsunuz. Bu gerçekliği görerek kabul ederek sürece güç vermek destek vermek daha doğru olur. CHP’den doğrusu hep böyle bir destek bekledik. Kemal Bey’in barış konusundaki düşüncelerinin samimi olduğuna inanıyorum. ma ve ölümlere varan olaylardır. Dicle isterse memnun oluruz: Onların söyleminden bağımsız Hatip Bey HDP’nin başına geçmek isterse bundan memnuniyet duyarız. Hükümetin benden hazzetmiyor olması, beni sevmiyor olması normal bir durum. Düşünün ki hükümet yetkilileri çıksa; “Demirtaş’ı çok seviyoruz muhabbetimiz çok iyi” deselerdi Allah korusun, o tehlikeli olurdu. Muhalefet liderinin iktidar tarafından sevilmemesi normaldir. Ama Hatip Bey’in böyle bir düşüncesi olursa hükümetten bağımsız olursa bundan memnuniyet duyarız. Seçimde 81 ilde 550 aday çıkaracağız: Ahlaklı olan seçim barajının düşürülmesiydi. AKP 7080 milletvekilini baraj nedeniyle elde etmiş durumda. Aslında bize CHP ve MHP’ye dağılması gereken bazı milletvekilleri AKP koltuklarında oturuyor. Seçime yakın bir sürede realist olarak bir daha gözden geçireceğiz. Şu andaki hazırlığımız 81 ilde 550 adayla parti olarak girmek istiyoruz. Başbakan ABD’deyken bana mesaj gönderdi: ABD gezisiyle ilgili çeşitli komplolar üretildi. Lisede, üniversitede biz de komplo teorileri yapardık. ABD’yle iş tutmak için Washington’a gitmek gerekmiyor. Orada kimle görüştük, ne konuştuk. Bunların hepsi aleniydi. Başbakan bir şekilde bana haber gönderdi: “Kendisi ABD’de ama çözüm burada”. Ben de “Aynen katılıyorum, geziyi kısa kesiyorum” dedim. 10 günlük geziyi 4 günde kesip Türkiye’ye dönüp kendisiyle görüştüm. Bu komplo teorilerini yapanlar, sizin her gün ABD’de bir heyetiniz var. Her ay bir yetkiliniz orada; siz oraya bir şeyleri satmaya mı gidiyorsunuz. ABD’nin ve uluslararası toplumun Ortadoğu’ya yaklaşımını eleştirmiş bir kişiyim bunu da özellikle ifade ettik. Biz parti olarak da antikapitalist, antiemperyalistiz. Bakanlar Kurulu kararıyla çözüm sürecindeki müzakere aşaması resmiyet kazanacak İzleme heyeti için resmi karar MAHMUT LICALI ANKARA Müzakere aşamasında gözlemci rolüyle çözüm sürecinde kritik bir işlevi yerine getirecek izleme heyetinin oluşmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu’ndan karar çıkacağı belirtiliyor. Bakanlar Kurulu kararıyla izleme heyetinin yasal bir yapıda kurulacağı ve çözüm sürecindeki müzakere aşamasının bu kapsamda resmiyet kazanacağı ifade ediliyor. Süreç kapsamında 300’u aşkın hasta tutukluyla ilgili yasal düzenleme yapılacak. Süreçte müzakere aşamasında masaya oturacak tarafları gözlemleyecek, eleştiri ve öneri sunarak görüşmeleri takip edecek izleme heyetinin yapısıyla ilgili hükümet kanadında çalışma yürütüldüğü belirtiliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün Irak’a hareket etmeden önce çözüm süreciyle “Bağdat dönüşü gelişmeler olabilir” açıklamasıyla gözler hafta başında yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısına çevrildi. HDP İmralı heyetine yeni üyelerin dahil edilmesi, Öcalan’a yardımcı olması için 5 tutuklunun İmralı’ya nakledilmesi konularında hükümet kanadında resmi kararların alınması beklenirken yanı sıra izleme heyetinin yapısıyla ilgili de resmi bir karar alınacağı ifade ediliyor. Buna göre Bakanlar Kurulu’ndan izleme heyetinin oluşturulması ve müzakere aşamasındaki rol ve işleviyle ilgili bir kararın çıkabileceği konuşuluyor. Bakanlar Kurulu daha önce süreç kapsamında çalışHDP’li Buldan ve Baluken, Bakan Bozdağ’la görüştü. de bulunmadı. TBMM AKP grubundaki Başbakanlık odasında yaklaşık 1 saat 15 dakika süren görüşmede; hasta tutukluların tahliye edilmesiyle ilgili bakanlık bünyesinde çalışma yürütüleceği ve TBMM’ye bir maddeden oluşan yasal bir düzenleme getirilmesi kararlaştırıldı. KILIÇDAROĞLU’NDAN ÇARPICI İDDİA daya gidişte engel yok’ Görüşmenin ardından Buldan, Bozdağ’ın “adaya gidişle ilgili bir engelin olmadığı ve en kısa zamanda kendilerine bir tarihin iletileceğini” söylediğini bildirdi. Buldan, Bozdağ’ın hasta tutuklularla ilgili pratik ve bazı yasal düzenlemeler sonucunda tahliyelerin sağlanacağı ilettiğini belirterek, “Bu konuda birkaç görüşme yapacaklarını, özellikle Adli Tıp Kurum Başkanı ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürüyle bir araya geleceklerini bu konuda gözle görülür bir gelişmenin yaşanacağını ifade etti” dedi. Buldan, aileleri Güneydoğu’da olan Trakya ve Karadeniz’deki cezaevlerinde kalan tutuklularla ilgili de çalışma yapılacağını kaydetti. Yasal düzenlemenin TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri başlamadan gelecek bir yasaya eklenecek bir maddeyle yapılacağını söyleyen Buldan, İmralı’ya gidiş tarihiyle ilgili olarak da “Bu hafta sonu diye bekliyoruz” dedi. Buldan, izleme heyetiyle ilgili hükümetten henüz net bir karar gelmediğini de kaydetti. ‘A ‘CHP’ye MİT tezgâhı kuruluyor’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturmasının firari şüphelisi olan ve 2001’de İstanbul Emniyeti’nde yaptığı mülakat ile Ergenekon davasının omurgasını oluşturan Tuncay Güney hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 2007’de dönemin özel yetkili savcısı Zekeriya Öz tarafından başlatılan soruşturmanın en önemli isimleri arasında yer alan Güney ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde dönemin Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nde yapılan görüntülü mülakat Ergenekon’un belkemiğini oluşturmuştu. Kanada’da olduğu tespit edilen Güney’e Öz tarafından hazırlanan 37 soru Kanada adli makamları aracığıyla gönderilmişti. Ancak savcılık bu sorulara yanıt alamamıştı. Güney’e yakalama kararı malar yürütülmesi için Çözüm Kurulu’nun kurulmasıyla ilgili 1 Ekim 2014’te karar çıkarmıştı. Çözüm sürecine yasal çerçeve sağlayan yasayla birlikte süreçte kurulların oluşturulması konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki tanınmıştı. Bu kapsamda izleme heyetinin oluşturulmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu’nun resmi bir karar alacağı kaydediliyor. Öte yandan HDP’nin talebi üze rine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile HDP heyeti arasında dün TBMM’de gerçekleşen görüşmeden de önemli kararlar çıktı. asta tutuklular için yasal düzenleme Görüşmeye HDP Gurup başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken katılırken, HDP’li Sırrı Süreyya Önder Ankara dışında olduğu için görüşme H Davutoğlu’dan sessizlik çağrısı Irak’ta bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın gazetemize yaptığı “30 kişilik bir komisyon kurulabilir” açıklamasını sorulması üzerine “Sayın Demirtaş’ın açıklamasıyla ilgili olarak mutabık kalınmayan hususların kamuoyuyla paylaşılması doğru şeyler değil. Her gün yeni bir fikir ortaya atılması Çözüm Süreci’ne katkı sağlamaz. Önemli olan şu ana kadar verilen sözlerin yerine getirilmesi. Ne adım atılacağı, ne olacağı konusunda da zaten hükümetimizin çok kararlı bir tutumu var. Buna özen gösterilmesi lazım” dedi. Yurt Haberleri Servisi Genelkurmay Başkanlığı, Cizre’de bir uzman çavuşun otomobilinin yolu kesilerek eşi ve çocuklarıyla birlikte taş ve molotoflu saldırıya uğradığını açıkladı. Bu arada Şırnak Çakırsöğüt 1. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı’na gitmek için aracıyla yola çıkan Uzman Çavuş E.K’den uzun süre haber alınamadı. Dün akşam saatlerinde ise E.K birliğine teslim olduğu öğrenildi. Öte yandan, Mardin Kızıltepe’de Çok Amaçlı Toplum Merkezi’nde Mehmet Zeynettin Denktaş (49) evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Uzman askere molotoflu saldırı POLİS KOLEJİ VE AKADEMİSİNİN KALDIRILMASINA İLİŞKİN DÜZENLEME SIKINTI YARATTI Güvenlik paketine Emniyet’ten itiraz EMİNE KAPLAN ANKARA Kobani eylemleri üzerine iç güvenlik paketi kapsamında 4 ayrı taslak hazırlayan hükümet, paketi 6070 maddelik torba tasarı halinde TBMM’ye sunmaya karar verdi. Pakette yer alan polis kolejleri ve Polis Akademisi’nin kaldırılmasına ilişkin düzenlemelere ise bazı Emniyet yetkililerinin, “ dünyayla entegre olmuş yeterli emniyet amiri yetiştirilmesinde sıkıntı yaratacağı” gerekçesiyle itiraz ettiği belirtildi. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın ise bu itirazlara paralel yapının polis kolejleri ve akademideki etkisine dikkat çekerek “Polis kolejleri ve Polis Akademisi’nde askeri disiplinle, toplumdan tecrit edilmiş şekilde eğitim veriliyor. Bu da polislerin ve emniyet amirlerinin toplumdan kopuk olmasına neden oluyor” diyerek karşı çıktığı kaydedildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Avustralya gezisi nedeniyle geçen hafta Meclis’e verilmesi ertelenen paketin, son bir değerlendirmenin ardından Meclis’e gönderileceği belirtiliyor. lu gündemine gelecek olan aramada “makul şüphe” kriterini getiren, Danıştay ve Yargıtay’ın yapısını yeniden şekillendiren yargı paketi için alarma geçti. Son günlerde Genel Kurul’da karar ve toplantı yeter sayılarının bulunmasında sıkıntı yaşandığı dile getirilirken yargı paketinin görüşmelerinde sorun yaşanmaması için Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan vekillere uyarıda bulunmasının istenmesi değrlendirildi. Grup yönetimi, Genel Kurul çalışmalarına katılan ve katılmayan milletvekilleriyle ilgili olarak hazırlanacak 1 aylık performans raporunu da Davutoğlu’na sunacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “AKP’nin derin devleti” diye adlandırdığı MİT’in “CHP’ye tezgâh kurmaya hazırlandığını” belirterek, “MİT, CHP’ye operasyon yapacak. AKP’nin derin devleti CHP’ye tuzak kuruyor” iddiasında bulundu. Bir müsteşar yardımcısının da “bu tezgâhla” görevlendirildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “CHP, Alevilerin ve Kürtlerin partisidir algısını yerleştirmek için mücadele edecekler, bu çabayı gösterecekler” dedi. Kılıçdaroğlu, Doğan Grubu’nun Ankara yönetimiyle bir araya geldiği gecede çok önemli açıklamalarda bulundu. Partisine yönelik MİT’e talimat verildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, bir müsteşar yardımcısının da bu konuyla ilgili olarak görevlendirildiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Sık sık AKP’nin derin devleti diyorum. MİT’in içindeki bir kanatla beraber CHP içine operasyon yapmaya hazırlanıyorlar. Bu tuzağa da hiçbir CHP’linin düşmemesi lazım. Başta da kendisini ‘ulusal’ olarak tanımlayan arkadaşların düşmemesi lazım” görüşünü dile getirdi. “Partim hakkında verilen talimatlar var” diyen Kılıçdaroğlu, verilen talimatlardan birinin de “CHP’nin Alevilerin ve Kürtlerin partisidir algısının yerleştirmek olduğunu” söyledi. Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki günlerde bunu çok yoğun olarak gündeme getirecekler. AKP’nin derin devletinin izlediği politika bu” dedi. Kılıçdaroğlu iktidarın Dersim konusunu da “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı gizlemek için gündeme getirdiğini” söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Alevilerin CHP’ye oy vermesine şaşıyorum” açıklamasına da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Neden şaşırıyor, merak ediyorum. Demokrasiden, özgürlükten, adaletten kim söz ediyor? Alevilerin oy verme refleksi budur.” Kılıçdaroğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Kayıp Trilyon” davasıyla ilgili ifade vermesini de “Tayyip Bey, bozulmuştur tabii bu duruma. Çünkü Erdoğan’ın yolunu açtı; olması gerekeni yaptı. Erdoğan da gitmek zorunda” sözleriyle değerlendirdi. l DÜZELTME Gazetemizin 19 Kasım 2014 tarihli sayısında “Erdoğan 1 milyonluk takas uyanıklığı yaptı” başlıklı haberde “HDP’den yapılan açıklamada “HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçim harcamalarıyla ilgili belgeleri YSK’ye teslim ettiği” ifadesi sehven “teslim etmediği” şeklinde yer almıştır. Düzeltir okuyucularımızdan özür dileriz. ‘Gül, Erdoğan’ın yolunu açtı’ Yargı paketi alarmı AKP, gelecek hafta TBMM Genel Kuru