23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2014 CUMA 4 HABERLER AKP’liler tartıştırmamak için AOÇ hesaplarının görüşüleceği KİT komisyonuna gelmedi İnadın Nedeni Düzenin Özü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2015 2016 performans yatırım planlarında Taksim Meydanı restitüsyon projesinin yer aldığının açıklanması, çok çevrede tepkiyle karşılandı. Mimarlar Odası avukatı Can Atalay, Gezi Parkı ile ilgili iki ayrı mahkeme kararı olduğunu anımsattı ve bunların bütçenin iptalini doğuracak kararlar olduğunu söyledi. Gerçekten de, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin kararıyla 2012 onaylı Gezi Parkı’nın yapılaşmaya açılmasına ilişkin hükümler içeren plan iptal edilmiş bulunmaktadır. Bu karar Danıştay tarafından da onaylanmış bulunuyor. Ayrıca, İstanbul 10. İdare Mahkemesi tarafından 2009 onaylı büyük ölçekli Beyoğlu Koruma Amaçlı İmar Planı da iptal edilmişti. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ise şunları söylüyor: Bırakın planların iptal edilmesini bir yana, bütün dünyanın şahit olduğu büyük bir halk direnişiyle bunun istenmediği belirtilmişti. Burada provokasyon görüyorum. Gerçekten Mücella Hanım ile birlikte çok kişi, yalnız bizde değil, dışarıda da insanların unutmadıkları, davaları hâlâ süren Gezi olaylarının doğurduğu tepki ortadayken Gezi’yi rant alanına çevirmedeki inadı anlamakta güçlük çekiyor. HHH Şimdi yerli yabancı çok kişi aynı soruyu şaşkınlık içinde soruyor: Bu konuda bu kadar inat neden? Anımsayacaksınız aynı soru büyük Gezi olayları sırasında sorulmuş ve içeride de dışarıda da kamuoyu yanıtı bulmakta zorlanmıştı. Oysa bu inat neden sorusunun yanıtı düzenin özünde yatıyordu. Tayyibizm, eğitimden sağlığa, maliyeden ekonomiye, sanata spora kadar her alanda kendi içinde mantığı olan kaç çocuk yapacağınızdan, onları nasıl doğuracağınıza, nasıl giyineceğinize, hangi eserleri izleyeceğinize kadar her şeye karışan, hayatın her yanını kapsayan totaliter bir dünya görüşüdür; ilmi hurafeye, ekonomisi ise avanta ve talana dayanır. Avanta ve talan ekonomisinin anahtarı inşaat sektörü, altın madeni ise İstanbul rantıdır. Sistem bunun üzerine oturur. İstanbul yağması duvarında açılacak en ufak bir gedik, verilecek en küçük bir ödün bile sistemin çöküşü demektir ve buna asla izin verilmeyeceği belli edilmelidir. Gezi olaylarına bakarken baskıcı totaliter düzenin, buyurganlığından vazgeçmeyeceğini caydırıcı bir üslupla vurgulama arzusu kadar, sistemin özünden taviz verilmeyeceğinin ilanı da yatar. HHH Hurafecilik, baskıcılık, buyurganlık, yolsuzluk, yağma kadar rant için yeşilin, tarihin, toplumsal değerlerin talanı da bu sistemin vazgeçilmezleridirler. Edirne’den Hakkâri’ye, Ankara Atatürk Orman Çitliği’nden İstanbul’da Validebağ’a kadar rant uğruna her yerde tarih, yeşil ve doğa acımasızca talan edilir. Hatta bazı hallerde yağmaya ideolojik kültürel, tarihi kisveler giydirilir, bir taşla iki kuş vurulur. Kimi zaman Validebağ’da olduğu gibi rant, mescit kalkanı ardına gizlenir. Bu amansız talana karşı kulaklar tıkanır, yasalar, yargı kararları çiğnenir, tepkiler sindirilir, ormanlar alaşağı edilir. Bu görüntüyü şaşkınlıkla izleyenler, bu barbarlığı dehşet içinde seyredenler, bilmelidirler ki, Tayyibizm düzeni talan ve yağmayı canı pahasına koruyacak, İstanbul’un rantının iliğine kadar sömürülmesini sağlayacak talancı ve yağmacı istilasının sürmesi için elinden geleni ardına koymayacaktır. İstanbul iki kez işgal edildi. Biri mütareke yıllarında, öbürü ise AKP iktidarında. Faili İtilaf Devletleri olan birinci işgali görmedim, okudum ve dinledim. Birinci işgalin acı günleri, ardında simgeler, anılar bırakarak geçmişte kaldı. İkinci işgali bizzat yaşadım. Ve yaşadıklarımla gördüm ki faili yağmacı vandallar olan ikinci işgal birinciden bin beter. O da bir gün sona erecek; ama arkasında artık bir İstanbul kalmamış olacak. ‘KaçAk Saray’ kaçışı MAHMUT LICALI ANKARA AKP Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerine “kaçak” olarak yapıldığı tartışması kadar “şatafatı” ve maliyeti ile de dünya gündemine oturan yeni cumhurbaşkanlığı sarayını “tartıştırmamak” için ilginç bir taktik uygulayarak AOÇ hesaplarının görüşüleceği TBMM KİT Komisyonu toplantısına katılmadı. Çoğunluğu AKP’li üyelerden oluştuğu için KİT Komisyonu toplanamayınca, tartışma en az 1 yıl ertelenmiş oldu. CHP ise AKP’nin bu taktiğine karşı, komisyon başkanlığına başvuruda bulunarak AOÇ hesaplarının yeniden gündeme alınmasını isteyecek. KİT Komisyonu’nda 33 üyenin 17’sinin katılımıyla toplantı yeter sayısına ulaşılıyor. Komisyonda toplam 20 AKP’li milletvekili görev yaparken AOÇ hesaplarının görüşüleceği toplantıya yalnızca 7 AKP’li milletvekili katıldı. Muhalefet üyeleri komisyonda toplantı yeter sayısını sağlama görevinin iktidarda olduğu ve komisyonda daha önce bu konuda prensip kararı alındığı gerekçesiyle imza vermedi. Bu kapsamda toplantı yeter sayısı sağlanamayınca toplantı yapılamadı. Buna göre AOÇ’nin 2011 ve 2013 yılı hesaplarına ilişkin yapılacak görüşmeler gelecek döneme kalmış oldu. KİT Komisyonu önümüzdeki yıl AOÇ’nin 2013 hesaplarıyla birlikte 2012 ve 2011 hesapları da görüşmek zorunda kalacak. AKP’nin komisyona katılmayarak gelecek yıla ertelettiği AOÇ’nin hesaplarıyla ilgili yapılacak görüşmelerde kurumun arazisi üzerine kaçak olarak yapıldığı tartışmalarına neden olan Ak Saray’ın gündeme gelmesi bekleniyordu. Muhalefet mil ‘Karşımıza çıkamadılar’ letvekilleri, AKP’nin çoğunluğu sağlamayarak toplantıda bu konunun tartışılmasını engellemek istediğini belirtirken AKP’li milletvekilleri önceki gün TBMM Genel Kurulu’nun geç kapandığı için milletvekillerinin toplantıya katılamadığını savundu. KİT Komisyonu’nun CHP’li üyesi Turgay Develi, toplantıda kaçak ve veresiye olarak yapılan sarayın tartışılmasını engellemek için AKP’nin çoğunluğu sağlamadığını kaydetti. Develi, komisyonda daha önce AKP’nin 12 milletvekilinin katılımıyla toplantının yapılacağına ilişkin prensip kararı alındığını belirterek, “Bu karara göre AKP gelecek 12 milletvekiliyle komisyonda hazır bulunacak. AKP bu konuyu tartışılmasını istemeyince 7 milletvekiliyle toplantıya katıldı” diye konuştu. AKP’nin Ak Saray’la ilgili tartışmaları kamuoyunun gündeminden düşürmek istediğini söyleyen Develi, “AKP bu ko nuda karşımıza çıkamadı. Kaçak sarayı tartıştırmak istemedi” dedi. OÇ’nin görüşülmesi için başvuru yapacağız’ Veresiye olarak yapılan saray nedeniyle TOKİ’nin 297 milyon TL tutarında alacağı bulunduğunu söyleyen Develi, “TOKİ, komisyona gönderdiği kendi resmi belgelerinde 297 milyon TL alacağı olduğunu ifade ederken TOKİ Başkanı kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. TOKİ’nin bize verdiği resmi belgede bu bilgi var” diye konuştu. Develi, AKP’nin hem kaçak hem de veresiye olarak yapılan sarayın kamuoyunda tartışılmaması için elinden geleni yaptığını belirterek, “AOÇ hesaplarının gelecek yıla kalmadan bu dönem görüşülmesi için komisyona dilekçeyle başvuru yapacağız” diye konuştu. ‘A l CHP, yolsuzlukları gündeme getirdi ‘Adrese teslim’ ihalelere soruşturma EMİNE KAPLAN 20 dakika beklediler Komisyon toplatısında iktidar kanadından katılım olmayınca aralarında CHP’li Haydar Akar, Kamer Genç, MHP’li Necati Özensoy, HDP’li Levent Tüzel’in de bulunduğu muhalefet vekilleri, 20 dakika boyunca bekledikten sonra komisyon başkanına tepki göstererek salonu terk etti. (AA) Mehmet Soylu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun amcası Neşat Soylu’nun oğludur. ANKARA TBMM Başkanlık Leziz ihale: Dolmabahçe SaDivanı, Milli Saraylar bünyesindeki at Kulesi 2013 yılında Leziz Fikirler kafeterya ile sosyal tesislerdeki yolAtölyesi Gıda Hizmetleri adlı firmaya suzluk iddialarıyla ilgili olarak soruşverildi. Saatkule Kafeterya’nın bu firturma yapılmasına karar verdi. maya verilmesinden önce sözde piTBMM Başkanı Cemil Çiçek başyasa araştırması yapılmış ve bazı firkanlığında dün toplanan TBMM Başmalardan teklif alındığına ilişkin tukanlık Divanı’nda, Meclis Milli Saraytanak tutulmuştur. Ancak ne telar bünyesindeki kafeteryalar ile sossadüf ki, piyasa araştırmasında fiyal tesislere ilişkin hazırlanan rapoyat veren iki ayrı yan teklif olarak alıru görüştü. 2014’te konsinye (komisnan firma da ihaleyi alan Leziz Fikiryoncu aracılığıyla malların satış işler Şirketi’nin sahibinin ortağı olduğu lemi) sistemi uygulanmayan 8 kafeSütlüce Gıda Yatırımları Şirketi’dir. teryadan 4’ünün zarar ettiği, toplamGörülmektedir ki bu tesisin firmada 370 bin TL kâra ulaşıldığı, aynı ya verilmesi için yine aynı kişiye ait sistemin uygulandığı 3 kafetaryada diğer firmalardan fiyat alınmıştır. İşi ise aynı dönemde 2 milyon 205 bin alan firmanın sahibi ile yan teklif veTL kâr elde edildiğine dikkat çekilren firmaların sahibi de aynı kişidi. Meclis bünyesindeki 5 sosyal tedir. Firmanın sahipleri Emre ve Arif sis ise ocak ayından beri 1 milyon TL Kocadağ’dır. Emre Kocadağ, Mevzarar etti. CHP’li üyeler Malik Ecder lüt Kocadağ’ın oğludur. Mevlüt KoÖzdemir ve Rıza Yalçınkaya, Milcadağ ise İstanbul Büyükşehir Beli Saraylar ile kafetarlediye Başkanı Kadir yaları işleten firmalar Topbaş’ın halasının arasında büyük yolu CHP’li üyelerin oğludur. Aynı zamansuzluk ve usulsüzlükda ailenin diğer ferdi tespitlerine göre, AKP lerin olduğunu belirtti. Arif Kocadağ ile Kadir CHP’liler şu saptamaGenel Başkan Yardımcısı Topbaş’ın oğlu Emre ları dile getirdi: Topbaş’ın ortak işletSüleyman Soylu’nun Soylu’nun kuzemeleri de bulunmaknine ihale: Yıldız Teakrabalarına ihale tadır. ras Kafe’de konsinye İnşaatçı şirkete verildi. Bir başka ihale gıda alım yapılmasına; alıişi: Dolmabahmın her türlü mal, hizde İstanbul Büyükşehir çe Kafe, 2012 yılında met, işçilik, üretim, Yapı firmasına veBelediye Başkanı Kadir H servis, temin, sevkıyat rildi. Mimarlık, inşaat dahil, 1 Şubat 2013 Topbaş’ın halasının ve sanayi üzerine şirtarihinden itibaren Neketin ünvanında gıda oğlunun oldu. zih Restaurant’nın alanı bulunmuyor. İnMehmet Soylu’nun firşaat yapan şirket kamasından alınmasıfetarya işletmek için na karar verildi. Mehmet Soylu adıteklif veriyor. TBMM’den ihaleyi alna Nezih Restaurant adında bir işletdıktan 15 gün sonra şirket ünvanını me Ticaret Sicil Gazetesi ve İstanbul genişleterek “gıda ve turizm” alanTicaret Odası kayıtlarında gözükmelarını da künyesine ekliyor. Küçükmektedir. SGK kayıtlarında ve ilgili su Kasrı kafeteryası, TBMM tarafınbelediyenin işyeri açma ruhsat kayıtdan Çimeks Limited Şirketi firmasılarında da böyle bir firmanın var olna verildi. Bu firmanın ortakları araduğuna dair bir belge yoktur. İhale sında Erol Şenyüz ve Ömer Şenyüz olmayan bir firmaya verilmiştir. İhabulunmaktadır. Ömer Şenyüz, Erol leyi alan Mehmet Soylu, daha sonŞenyüz’ün oğludur ve iktidara yakınra 31 Temmuz 2013 tarihinde “Velığı ile bilinen Ahmet Albayrak’ın kızı ra Kongre ve Toplantı Tesisleri İşVildan ile evlidir. letmeciliği AŞ” adı altında bir işletEkmek elden, su gölden işme kurmuştur. Firmanın iş adresi ise Konsinye usulüyle firmalaletme: devlete yani TBMM Milli Saraylara ait ra verilen kafeteryalarda TBMM’nin olan Palanga Cad. Yıldız Porselen içi personeli çalışıyor. TBMM’ye masolarak görünmektedir. Yani konsinye rafı yıllık 90 bin TL, ancak TBMM usulüyle mal alımı yapılan şirketin var sadece bu firmalarla anlaşmadan olmadığı ve sonradan kurulan şirke65 bin TL gelir elde edebiliyor. Pertin de Milli Saraylar’a ait olan Yıldız sonel zararının yanı sıra, zorunlu Teras Kafe’nin bulunduğu yeri adres vergiler, bu yerlerin elektrik, doğalgösterdiği anlaşılmıştır. Bu da sipagaz, su faturaları TBMM genel bütriş usulüyle siyasi iktidara yakın olan çesinden karşılanıyor. kişilere adrese teslim verilen bir iştir. l Bakan Bozdağ’dan ‘bin odalı saray’ savunması ‘Cumhurbaşkanımız sanki lükse çok düşkün’ ANKARA (Cumhuriyet Bürobir algı da meydana getirildi” dedi. su) Adalet Bakanı Bekir BozErdoğan’ın 12 yıla yakın başbakanlıdağ, 1 milyar 350 bin TL’ye mal ğı döneminde Keçiören’de herkesin olan bin odalı yeni Cumhurbaşoturduğu türden bir evde oturduğukanlığı Saray’ına yönelik eleştiriler nu anlatan Bozdağ, şunları kaydetti: için , “Sanki Cumhurbaşkanımız “12 yıldır ramazanda iftarlar lükse çok düşkün, şatafatla ilgiolur, bir iftarı lüks bir yerde yapli bir derdi var, böyle bir isteği mamıştır, katılmamıştır. 17 Aravar, onun için yapılmış gibi bir lık sürecinden sonra itibarsızlaşalgı meydana getirildi” dedi. tırma katliamı çerçevesinde insafAdalet Bakanlığı’nın 2015 yısızca, haksızca eleştiriler oldu. Bu lı bütçesinin TBMM Plan ve Bütülkemizin itibarı için de önemlidir. çe Komisyonu’ndaki görüşmeCumhurbaşkanlığı hizmet binasılerine yeni cumhurbaşkanlığı sanın bu ülkenin ve milletin onuruyrayı, HSYK seçimleri damgasıla, büyüklüğüyle mütenasip olmanı vurdu. CHP İstanbul Milletvesını arzu etmek kötü bir şey dekili Aydın Ayaydın, son yapılan ğil ki. Geçmişte Çankaya, Pembe Adalet Bakanı Bozdağ, Köşk yapıldığı zaman Türkiye’nin HSYK seçiminde adayların cemaatçi, ülkücü, sosyal demokrat, komisyonda vekillerin ekonomisi daha kötüydü. Niye bu sorularını yanıtladı. muhafazakâr olarak bölündüğümillet eleştirmiyor? Çünkü hernü belirterek, “Reddi hakim takes Çankaya gibi milletin itibarıylebinde bulunsam, ‘ey hâkim, ben sosyal dela ilgili olduğunu bilir ve harcamalara kimse mokratım. Senin ülkücü, muhafazakâr olduğunu bir şey demez” biliyorum, tarafsız davranmayacaksın’ dersem 6 IŞİD’çi tutuklu’ haklı değil miyim?” diyerek sistemin değiştirilmesini istedi. MHP Antalya Milletvekili MehNiğde Ulukışla’daki saldırıyla ilgili 3 IŞİD met Günal da “Boyacı küpü gibi. Batır, çıkar. terör örgütü üyesinin Ankara 2 No’lu F Tipi Çaldığınız hukuk minaresine bize kanun kılıfı Cezaevi’nde bulunduğunu anlatan Bozdağ, diktirdiniz” dedi. bu kişilerin yargılamalarının devam ettiğini CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Cumkaydetti. Bozdağ, Türkiye’de bugün itibarıyla hurbaşkanlığı Sarayı’nın inşaat aşamasında yü16 IŞİD terör örgütü üyesinin, örgüt adına farütmesinin durdurulmasına ilişkin kararın uygualiyette bulundukları gerekçesiyle tutuklu bulanmadığını bildirdi. Gök, “Herkes mahkeme lunduğunu bildirdi. Bozdağ, cezaevlerinde 2 kararına uymak zorunda. Yapı ruhsatının ipbin 760 yabancı tutuklu ve hükümlü bulundutali davası açmaya hazırlanıyoruz” dedi. ğunu, bunlardan 700’ünün Suriyeli sığınmacı olduğunu ifade etti. ‘1 Daha sonra vekillerin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Bakan Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı’nın hizmet binası olduğunu, özel mülk olmadığını belirterek “Sanki Cumhurbaşkanımız lükse çok düşkün, şatafatla ilgili bir derdi var, böyle bir isteği var, onun için yapılmış gibi ‘Pembe Köşk neden eleştirilmiyor’ Bekir Bozdağ, AİHM’nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili hak ihlali kararı konusunda, Türk Ceza Yasası’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olduğunu, bu konuda değişiklik düşünceleri bulunmadığını belirtti. ‘Öcalan için değişiklik yok’ İnönü’den istifa iddiasına yalanlama İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün istifa ettiği iddiası yalanlandı. İnönü’nün istifa ettiğine dair iddialar dün tartışma yarattı. İddiaların ardından Şişli Belediyesi tarafından yapılan açıklamada istifa iddiası yalanlandı. İnönü de yaptığı yazılı basın açıklamasında, “Belediye başkanlığından istifa ettiğim yolunda çıkan haberlerin aslı yoktur. Görevimin başında bulunmaktayım. Ekip arkadaşlarım ile birlikte çalışmaya devam ediyoruz” denildi. Şişli Belediye Başkanvekili Emir Sarıgül ise İnönü ile dün sabah önce Doğatepe ardından İzzetpaşa mahallelerini gezdiklerini belirterek istifa iddialarının yalan olduğunu belirtti. Bir süre önce de İnönü’nün Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül’ün yetkilerini aldığı iddiası ortaya atılmış; kriz İnönü’nün ‘Sarıgül görevinin başında’ açıklamasıyla son bulmuştu. 10 Kasım için bayrakları yarıya indirmelerini İSTEDİ AMA... Dışişleri’nden 5 gün geciken nota DUYGU GÜVENÇ ANKARA Bu yıl ilk defa 10 Kasım’da, Türkiye’deki yabancı misyonlardan bayrakların yarıya indirilmesini talep etmeyen Dışişleri Bakanlığı, bu hatasından 5 gün sonra komik bir şekilde çark etti. Atatürk’ün ölümünün 76. yılında, Dışişleri Bakanlığı bir “ilk”e imza atarak büyükelçiliklerden “bayrakların yarıya indirilmesini” istememişti. Bunun üzerine birçok büyükelçilik, Dışişleri Bakanlığı’nı arayarak 10 Kasım’da bayrakların yarıya indirilip indirilmeyeceğini sormuştu. Alınan yanıt ise “İsteyen indirebilir, bir zorunluluk yok” olmuştu. Türkiye’deki yabancı misyona toplu olarak nota iletmek için internet üzerinden kullanılan sisteme, 14 Kasım günü mesai bitimine kısa süre kala Atatürk için bayrakların yarıya indirilmesini öngören nota eklendi. Ancak bu notada da Dışişleri’nin garip uygulamaları bitmedi ve notanın tarihini 10 POLİS MECLİS KAPISINDA SAĞLIK EMEKÇİLERİNE MÜDAHALE ETTİ Vekillerden doktorlara destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alındığı saatlerde Meclis kapısında bütçeden daha fazla pay isteyen emekçilere müdahale eden polis 16 kişiyi gözaltına aldı. Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü saatlerde KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri Meclis Dikmen Kapısı önünde basın açıklaması yaptı. Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) bir süre sonra yapacağı basın açıklamasını oturarak beklemek isteyen gruba polis müdahale etti. Aralarında SES Genel Başkanı Gönül Erden’in de bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Bu sırada 4 kişi de yaralandı. Bunun üzerine TTB Dikmen Kapısı’nda yapacağı açıklamayı iptal ederek yaşananları protesto amacıyla SES önünde bildirisi okuyacağını duyurdu. TTB üyeleri, Kızılay Kumrular Caddesi’nden TBMM’ye yürümek istedi. Milli Müdafaa Caddesi kavşağında, eylemin yasal olmadığını belirten polis, 6 kişiyi gözaltına aldı. Kasım olarak yazdı. Oysa söz konusu nota geçtiğimiz yıllarda ekim ayının son haftasında yollanıyor ve temsilciliklerden tedbirlerini önceden alması isteniyordu. Gecikmeyle gönderilen notada 10 Kasım’da bayrakların 09.05’ten itibaren gün batımına kadar yarıya çekilmesi istendi. Ankara’da çok sayıda büyükelçilik binasının yer aldığı Atatürk Bulvarı’nda Macaristan, Mısır, İtalya, Almanya gibi büyükelçilikler, talimat gelmemesine karşın 10 Kasım’da bayraklarını yarıya indirirken ABD ve Sırbistan büyükelçilikleri bayrak indirmemişti. 2893 sayılı Kanun’a göre “Bayrağın yarıya çekilmesi” ile ilgili 24. maddede “Bayrak, 10 Kasım’da Türkiye’de ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dış temsilciliklerinde, resmi ve milli binalarında yarıya çekilir. Bayrağın yarıya çekileceği diğer haller ve zamanlar Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alınarak Başbakanlık’ça tespit ve ilan edilir” ifadeleri yer alıyor. Sağlık emekçilerinin polis müdahalesi ile gözaltına alınması, bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda protesto edildi. CHP’li milletvekilleri Özgür Özel, Kadir Gökmen Öğüt, Nurettin Demir ve Aytuğ Atıcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu üzerlerine giydikleri beyaz doktor önlüğü ile karşıladı. CHP’li vekiller ayrıca, “Diren vatandaş hastalanma”, “Diren doktor”, “Diren dişhekimi” yazılı pankartları kaldırdı. Atıcı, Müezzinoğlu’nun elini sıkarken “Bu önlük doktorlara, vatandaşlara dar geliyor. Hekimler beyaz önlüklerine sığmıyor. Sağlık sistemi artık dar geliyor. Daha biraz önce polis tarafından darp edildiler, gözaltına alındılar” dedi. Müezzinoğlu ise “Meclis önüne gelmek yerine bakanlığın sıcak mekânlarında onları ağırlamak isteriz. Olmamasını temenni ederdim” dedi. Komisyonda protesto
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle