05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2014 CUMA 12 yüksekliğinden emin olduğu için, Milet ve yakın Ege adalarında ne kadar zeytin ezme aracı varsa hepsine para yatırır. Halk, gelecek hasattan emin olmadığı için devreye giremeyince, bunları çok ucuza kapatır. Zaman gelip verim yüksek olunca, halkın bu araçlara Gazetemizin dün 3. gereksinimi olur; Thales sayfasında okumuşsunuzdur! Ağaçları Soma Yırca’da kesilen de onlara yüksek fiyattan kiralayarak “istediği takdirde Cemil Çelik (50), yerden ne kadar zengin bir işadamı topladığı zeytini fabrikaya olabileceğini” de götürdükten sonra kanıtlar! trafik kazasında O dönemlerde öldü. Bu yazılarımı yapılan zeytin zeytin şehidi O’na toplama yöntemini adıyorum! yansıtan bir fotoğraf HHH ile günümüzde Yayıncı dostum İzmir Aliağa’nın Nezih Başgelen Güzelhisar Atinalı devlet köyündeki yöntem adamı ve ozan arasında yüzyıllardır Solon’un (İÖ 640 en ufak bir fark 559) koyduğu yoktur. Bu olgudur yasalara göre ki zeytin ağacı bir “bir zeytin ağacı yıl iyi, bir yıl kötü kesen kişinin ürün verir. Thales ölüm cezasına de bu bilgeliğini çarptırıldığını” ekonomik yatırıma Zeytin şehidi Cemil Çelik anımsattı. Bu dönüştürmüştü. yasaya göre İzmirli Yırca’da ağaçları kestiren Kolin hemşerimiz âmâ ozan Şirketi sahibi Celal Koloğlu Homeros da, zeytinyağını da 6 bin kez ölüm cezasına “sıvı altın” olarak tanımlamıştı! çarptırılabilirdi. Solon da döneminde Geçmişteki gözü dönmüş zeytinyağını günümüz petrolü yöneticilerden kurtulmak için gibi kullanmıştı! Atina HHH kenti, İsa, Solon’u Kudüs’teki yönetici Zeytindağı’nda seçmişti. göğe Ekonomi yükselmişti. berbattı… İlk kez Solon, 1982’de ve ekonomiyi son olarak düzeltmek Atina dekadrahmisi ve zeytin 2008’de için zeytin gittiğim ağacı o yöredeki bazı zeytin dikimini ve zeytinyağı ağaçlarının o yıllardan beri dışsatımını teşvik etmişti. yaşadığı söylenmişti. Buna karşılık, halkın kendisini Geçenlerde Sultan, doyurabilmesi için öteki partisinin grup toplantısında ürünlerin satışını yasaklamıştı. “Yakup Kadri HHH Karaosmanoğlu’nun Antik Yunan Zeytindağı söylencesine göre adlı kitabının “deniz tanrısı” önsözünden bir Poseidon ile bölüm okuyorum” “bilgelik” tanrıçası demişti. Bir uyarı Athena arasında bir üzerine, yazarın anlaşmazlık çıkınca, adını Falih Rıfkı baştanrı Zeus araya Atay olarak girer. İkisine kent düzeltmek zorunda halkına birer hediye kalmıştı! vermelerini, onların Ünlü beğeneceği hediyeye meslektaşımız göre kente o adın Antik dünyada hasat Atay, 1. Dünya verilmesini önerir. Savaşı’na Poseidon üç çatallı Cemal Paşa’nın silahını bir kayaya Zeytindağı’ndaki 4. Ordu saplar, birden denizden dört at Karargâhı’nda yedek subay çıkar. Atlarla dünyayı dolaşır. olarak katılmıştı. Atay, Athena’nın mızrağını sapladığı kitabında Cemal, Talat, yerden bir zeytin ağacı çıkar. Enver paşalar döneminde Yüzyıllar yaşayacak bu Osmanlı İmparatorluğu’nun ağacın meyvesi olan zeytin Ortadoğu’daki çöküşüne yenilir, yağı ve Türkiye üretilir. Halk bu Cumhuriyeti’nin hediyeyi seçince, kuruluş yıllarına tanrıçanın adı ilişkin anılarını günümüze anlatır. Yunanistan’ın Atay’a başkenti olarak göre, Osmanlı süregelmiştir. değil Arapları Okurlarımız Türkleştirmek, anımsayacaklardır. Türkler izlenen Antalya “ümmetçilik Günümüzde hasat Elmalı’da siyasası ile bulunan “yüzyılın definesi” içinde Araplaştırılmışlar”dı! Dinler, tanesine milyon dolarlık “Ortadoğu’da bir pazar, Kudüs değer biçilen Atina ise dinsel oyun içeren Batı’nın “dekadrahmi’lerinin (on yarattığı bir tiyatro” idi... drahmi)” bir yüzünde, başında Günümüzde de bu “tiyatro”da zeytin yaprakları ile süslü ölümlü trajediler oynanmıyor tanrıça Athena, öteki yüzünde mu? “bilgeliğin” Atay özetle simgesi şöyle yazıyor: “baykuş” ve “Filistin’de köşesinde üzümü Arap “zeytin” gündelikçi görülür. sıkıyor, HHH şarabını semiz Solon ile Yahudi içiyor. çağdaş, Filistin ikiye AydınMiletli ayrılmıştır. hemşerimiz Eski Filistin filozof ve Kudüs yakınında Zeytindağ Arapların, yani matematikçi hizmetçilerin; Thales’in yeni Filistin geometri ise tüm güzelliği ve görkemiyle kurallarını liseden anımsarsınız. Yahudilerin. Burada din Güneş tutulmasını önceden pazarlanıyor.” saptamış, ticaret Atay, Enver için gittiği Mısır’da Paşa’yı gölgelerini ölçerek “diktatör” olarak piramitlerin tanımlamakta, yüksekliğini “Türkiye’nin saptamıştı. geleceğinin Enver Zamanını felsefe Paşa gibilerden ve matematikle kurtulmakla geçirdiği, doğru olanaklı olduğunu” dürüst iş yapmadığı vurgulamaktadır. için eleştirilere tepki Sultan, kitabı olarak zeytin hasadı okumuş olsaydı, konusunda bilgeliğini 100 yıl önceki kanıtlar. Thales, salı olayların Zeytindağı günkü yazımızda günümüzde de belirttiğimiz gibi tekrarlandığını, “zeytinin bir yıl iyi, bir yıl kötü Atay’ın kendisine ayna olduğunun” bilincindedir. tuttuğunu algılayabilirdi… Bir sonraki yıl verimin Günümüze yine döneceğiz… DIŞ HABERLER [email protected] Davutoğlu’nun Irak ziyaretinde ekonomik işbirliği ve teröre karşı mücadelede uzlaşıldı Balık Baştan Kokar! (3) Bağdat ile yine yeniden Dış Haberler Servisi Türkiye ile Irak, Arap isyanlarıyla yaşanan sarsıntıların ardından ilişkileri yeniden rayına koyma çabasına girişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu dünkü Bağdat ziyaretinde Irak’ın yeni Başbakanı Haydar el Abadi ile ekonomik işbirliğinin yeniden tesisinden güvenlik ve terörle mücadeleye uzanan bir dizi konuda uzlaşma sağladı. TürkiyeIrak ilişkileri Suriye kriziyle iyice gerilmişti. Bağdat’a başbakan düzeyinde son resmi ziyaret Mart 2011’de gerçekleşmişti. Davutoğlu ise Dışişleri Bakanı olarak Kasım 2013’te Bağdat, Necef ve Kerbela’yı ziyaret etmişti. Davutoğlu, dört yıl sonra bu kez başbakan düzeyinde ilk ziyaretinde Bağdat’a pek çok bakan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da bulunduğu kalabalık bir heyetle gitti. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’i de içeren ziyaretine Bağdat’tan başlayan Davutoğlu’nu Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi havaalanında karşıladı. Ardından Başbakan Haydar el Abadi’yle baş başa ve heyetler arası görüşmeler yapıldı; iki lider ortak basın toplantısında sıcak mesajlar verdi. Başbakan Davutoğlu, gösterilen misafirperverlikten ötürü teşekkür Davutoğlu’nu havaalanında Irak Dışişleri Bakanı Caferi karşıladı. Abadi, Davutoğlu için resmi tören düzenledi. Dört yıl sonra bir ilk... ile terörün yarattığı tehdidi ve ikili ilişkileri ele aldıklarını belirtirken “Terör örgütü IŞİD’le mücadele ve ele aldığımız diğer bütün konularda mutabakata vardık” dedi. “Ortak istihbarat ve bilgi paylaşımında da prensipte anlaştıklarını” belirten Abadi, “Güvenlik ve askeri işbirliği alanında, iki ülkenin ortak yürüteceği çalışmalara ilişkin heyetler arası görüşmeler sürecek. Irak güvenlik güçlerinin eğitimi için Türkiye’nin desteğini memnuniyetle karşılıyoruz” diye konuştu. Türk şirketlerini yatırım için tekrar Irak’a davet eden Irak Başbakanı, “Biliyorum ki geçen dönemde bazı şirketler Türkiye’ye döndü. Ancak tekrar gelmeleri için yeni bir sayfa açıyoruz. İki ülkenin çıkarına ortak hareket etmemiz gereken konular var. Halklarımızın çıkarları üzerinde kurmamız gereken yeni ilişkiler var” ifadelerini kullandı. Abadi, Davutoğlu’nun davetini kabul ettiğini ve 2426 Aralık’ta Türkiye’yi ziyaret edeceğini kaydetti. Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum’la da yaklaşık 45 dakika süreyle basına kapalı görüşen Davutoğlu’nun ikinci durağı Erbil. Başbakan, KBY lideri Mesud Barzani ile görüşecek. Türk şirketleri çağırdı ederek başladığı konuşmasında, “Bağdat’ı özlemişiz, Bağdat bizim ikinci evimiz gibi. Geçen sene muharrem ayında yine Bağdat’taydım, Kerbela ve Necef’i ziyaret ettim. Bir kez daha muharrem ayı vesilesiyle Hazreti Hüseyin Radıyallahü Anh’ı rahmetle anıyoruz” dedi. Abadi’yi bu yaz hükümet kurulmasından telefonla tebrik ettiğini, şimdi de bizzat geldiğini söyleyen Davutoğlu, Türkiye’nin Irak’ta kapsayıcı hükümet kurmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye ile Irak’ın “omuz Omuz omuza verirsek... omuza vermesi” halinde “ellerindeki enerjiden tarıma ve sanayiye uzanan imkânlarla dünyaya örnek gösterilecek bir ikili ekonomik havza oluşturacağını” söyleyen Davutoğlu, “Sayın Abadi’yi ilgili bakanlarıyla birlikte Türkiye’de ortak kabine toplantısında buluşmaya davet ettim, kendisi de bunu kabul ettiler” dedi. Irak’a yapılan tehditlerin Türkiye için de tehdit niteliği taşıdığını anlatan Davutoğlu, “İster IŞİD, ister PKK veya diğer formlarda olsun her türlü terör karşısında Türkiye’nin tutumu açık ve nettir” vurgusu yaptı. Irak Başbakanı ise Davutoğlu Dempsey: Misyonumuz Erdoğan Barbaros’un inşa ettirdiği camide Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir’e ticaret odaklı bir ziyarette bulundu. Erdoğan’ın, sağlık sorunları yaşayan Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın yanı sıra Başbakan Abdülmalik Sellak ile de görüştüğü iki günlük ziyarette 2006’da imzalanan dostluk ve işbirliği anlaşması 10 yıllığına yenilendi. Erdoğan dün başkent Cezayir’de “Eski Şehir” olarak bilinen dünya kültür mirası listesindeki “Kasaba” bölgesinde Barbaros Hayrettin Paşa’nın inşa ettirdiği Keçiova Camisi’ni gezdi ve TİKA’nın yürüttüğü restorasyon çalışmasıyla ilgili bilgi aldı. Cumhurbaşkanı daha sonra Cezayir’den ayrılarak Ekvador Erdoğan Cezayir’de dünya kültür mirasının Ginesi’ne geçti. parçası olan Keçiova Camisi’ni ziyaret etti. Esad’ı devirmek değil Dış Haberler Servisi ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, görevinin IŞİD’e karşı mücadele olduğunu, Suriye’de bir ulus inşa etmek ve Beşşar Esad’ı devirmek gibi bir misyonu bulunmadığını söyledi. Washington’da web sitesi “Defense One”ın organize ettiği konferansta konuşan Dempsey, hafta başında Irak’a yaptığı ziyarete değinerek ülkesinin bu kez geçmişteki Irak işgalinin tekrarına başvurmadığını ve mücadelesini yerel güçlerle birlikte verdiğini anlattı. Suriye’de ise henüz yeterli ilerleme sağlanamadığına dikkat çekti. AA’nın haberine göre Dempsey bir soru üzerine, “Bana verilen görev IŞİD’le mücadele, Suriye rejimini devirmek değil” diye konuştu. IŞİD’le mücadelenin salt Irak’ta değil Suriye’de de yürütülmesi gerektiğini belirten Dempsey, Irak güvenlik güçlerinin kendilerinin de yardımıyla sahada daha güvenilir ortaklara dönüştüğünü ancak Suriye’de “bazı şartların hâlâ olgunlaştırılamadığını” belirtti. ABD Genelkurmay Başkanı “Irak askeri stratejimiz açısından ilk sırada. Biz bu sefer daha farklı bir yaklaşım içindeyiz. Ele geçirmek, sahip olmak yerine aşamalı olarak geçiş sağlamaya çalışıyoruz. Onlara bu sizin işiniz, sizin kampanyanız, size sahip olmadıklarınızı vereceğiz ama bu sizin başarmanız gereken bir görev diyoruz” dedi. Dempsey, Irak güvenlik güçlerinin IŞİD denetimindeki toprakları geri almaya başladığını ve önümüzdeki aylarda daha da ilerleme kaydedeceklerini de sözlerine ekledi. ‘Yaklaşımımız farklı’ Brzezinski’nin Erdoğan yorumu Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama’nın da sık sık danıştığı dünyaca ünlü Amerikalı jeostratejist Zbigniew Brzezinski, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kürt meselesiyle ilgili çarpıcı değerlendirmeler yaptı. MSNBC’de “Morning Joe” programına katılan Brzezinski, Erdoğan’ın “adım adım İslam dininin belirleyici olduğu bir restorasyona yöneldiğini” söyledi. Brzezinski, sunucu Joe Scarborough’nun son dönemde ABDTürkiye ilişkilerdeki zorlukları anımsatarak “Nereye gidiyoruz” demesi ve “Kürtleri teşvik edecek şekilde Türkiye’yi rahatsız edici kararlar almaya mı başlamalıyız” diye sorusuna önce şu yanıtı verdi: “Bu türden kararlar alma konusunda dikkatli olmalıyız. Çünkü bölgede bizim için işler kötü gidebilir. Sorunu basitçe koymak gerekirse Türkiye’nin de risk altında olan ulusal çıkarları var. Kürdistan’ın bağımsız olarak tanınması her koşulda Türkiye’nin bölgesel ve ulusal bütünlüğü için tehlike teşkil ‘Esrarengiz evrim’ ‘Türkiye için tehdit’ ediyor ve bu korkunç bir karmaşıklık içeriyor” dedi. Brzezinski, ardından şöyle devam etti: “Bunun da ötesinde Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan nereye gittiğini belirlemesi zor olan bir çeşit evrim içinde. Bunu bir parça da gizemli buluyorum. Çünkü kendisi Kemalist gelenek içinde seçilmiş birisi fakat adım adım Türkiye’de İslam dininin belirleyici olduğu bir restorasyona yöneliyor.” Almanya solunda tarihi anlaşma ‘Kürtler için doğru zaman değil’ Programa katılan Foreign Policy editörü David Rothkopf, Türkiye’nin ABD’ye “müttefik olarak çok kötü davrandığı, Türklere güvenilmeyeceği ve daha sert davranılması, Kürtlerin desteklenmesinin kaçınılmaz olduğu” tespiti yaparken görüşü sorulan Brzezinski, “Belli noktalarda evet. Bunun gibi bir şey” dedi. Ama Brzezinski, Kürtlerin Türkiye içinde çok dağınık yaşamaları nedeniyle bunun uygulanmasının zor olduğunu söyledi. Kürtlerin Türk hükümetiyle müzakere ettiğini ve istikrarı Türkiye’de kalmakta gördüklerini de anımsatan Bzrezinski, “Bir formül bulmalarına yardım etmeliyiz” dedi. ABD’nin eski Irak Büyükelçisi Christopher Hill de “Kürdistan’ın bağımsızlığını desteklemek için doğru zaman olmadığı ve ABD’nin çıkarına uymadığı” görüşünü dile getirdi. Almanya’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından beri ilk kez eski Komünist Partililerin kurduğu Sol Parti bir eyalet başbakanlığı koltuğuna oturuyor. Sol Parti, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller, Thuringia eyaleti başbakanlığı için tarihi anlaşmaya vardı. Gelecek ay başbakanlığı üstlenecek olan Sol Parti’den Bodo Ramelow kuracağı koalisyon hükümetinin bir “uzlaşma projesi” olacağını söyledi. Ramelow’un başbakanlığının 5 Aralık’ta eyalet senatosunda da onaylanması gerekiyor. Sol Parti birkaç eyalet hükümetinin ortağı konumunda, ancak başbakanlık görevini ilk kez üstlenecek. Sol Parti, 1989’da dağılıncaya kadar Doğu Almanya’yı yöneten Komünist Parti’nin eski üyeleriyle, SPD’den ayrılanların oluşturduğu Emek ve Sosyal Adalet Seçim Alternatifi’nin birleşmesinden oluşuyor. Londra’da öğrenciler ayakta Britanya’da üniversite harçlarına yüksek zam öğrencileri sokağa döktü. Başkent Londra’ya akan binlerce öğrenci önceki gün iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin eğitimsağlığa yatırımı kesmesini ve özelleştirme politikalarını protesto etti. Son 4 yılın en büyük öğrenci gösterisinde bazı gruplarla parlamento önünde çatışmalar yaşanırken 11 kişi gözaltına alındı. Hükümet kimi üniversitelerde eğitim harcını 9 bin sterline (30 bin TL) çıkarmıştı. Şili yargısı devletin, cunta döneminin 30 siyasi tutsağına 7.5 milyon dolar tazminat ödemesine karar verdi. Sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende’ye 1973’te darbe yapan Augusto Pinochet liderliğindeki cuntanın ilk icraatlarından biri bakanlar da dahil 30 siyasiyi hapse yollamak olmuştu. İki yıl Tierra del Fuego bölgesindeki Dawson Adası’nda tutulan siyasiler dondurucu soğukta aşırı kalabalık barakalarda kalıp, zorla çalıştırılmışlardı. Otuz yıl ve uzun bir dava sürecinin ardından nihayet Santiago Temyiz Mahkemesi kararını açıkladı. Şili’den cunta dönemi esirlerine tazminat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle