04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2014 SALI 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL Biga Yarımadası’nda termik santral uğruna ağaç katliamı yaşanacak Süreç açmaza girdiği zaman “zaten verdikleri hiçbir sözü tutmadılar” diyen Başbakan AD, şimdi yeniden İmralı’dan HDP’ye uzanan yeni vaatlere dayanarak çözüm sürecine inatla, inançla devam ettikleri güvencesini veriyor kamuoyuna. Aslında çözüm sürecinin yaşama geçmesini sağlayan, köşeye sıkıştırdığı hükümetten dayatmalarına daha baştan ret yanıtı almayan, HDP’dir! HHH Bu noktaya gelebilmek için HDP’nin çıkın sokağa demesi yeterli oldu. PKK Güneydoğu’da ve büyük kentlerde yaktı yıktı, öldürdü. Hükümetin başlıca görevi olan halkın güvenliğini sağlamak temel kuralını yıktılar. Bu hükümet onca skandala karşın HDP’den gelen çözüm sürecine devam işaretlerine kapıldı. Acz içinde kaldığı kamu düzenini ve güvencesini yeniden sağlamak için hükümet; HDP’ye PKK’nin eylemlerine sona vermesi koşulunu öne sürdü. HDP+PKK’nin Kobani eylemleri, saptadıkları amacı sağlamıştı. HDP+PKK ve İmralı, Kobani sokak eylemleriyle hükümeti, alargaya aldığı çözüm sürecini yeniden canlandırması için zaten istedikleri noktaya getirmiş oldular. Hükümetin eylemlere son verilmesi ve böylece kamu düzenini sağlamak koşulunu kabul eder göründüler... Onların amacı, sorunu çözüm süreciyle kendi amaç ve dayatmalarına yeni bir sayfa açmaktı. Başardılar! HHH Hükümet ise çözüm süreci sonunda iç barışı sağlayacağını umuyor. HDP ile İmralı, görünüşe göre önce eylemlere son verilmesini kabul ettiler ama… …3540 bin insanımızı katleden, sık sık büyük hayranlıkla görüştüğü, yüzyılın en büyük canisinin özgürlüğüne kendini adayan eşbaşkanlardan Pervin Buldan; çözüm sürecine karşılık dayattıkları koşulları açıkladı: Öcalan’la birlikte katiller sürüsü PKK’liler de serbest kalacak. Namuslu, erdemli birer vatandaş gibi aramıza karışacaklar! İmralı’daki de hükümeti uyutma stratejisine yine yeni bir ek yaptı. Güya bir an önce ülkede iç barışın tesisi için her fedakârlığı yapmaya hazır olduğunu kanıtlamak için mart ayında teröristlerin silahları bırakmasını görüşüp olumlu karara bağlayacak bir meclis toplanmasını önerecekmiş. Hükümetin PKK’nin silahları bırakarak yurdu terk etmesi koşulunu yine ucu açık bir vaade bağlamış oldu İmralı. PKK ile daha önce yapılan anlaşmaya göre silahları bırakıp gideceklerdi, PKK’li üç beş kişinin silahları bir yere gömerek gidişleri bir aldatmaca, bir oyundu. Gizli servislerin aksine raporlarına karşın; askeri de PKK eylemlerini seyirci durumuna düşürdü hükümet. Sonuç ortada. Eylemler durmadı, üstelik arttı. HHH Marta kadar köprülerin altından HDP+PKK’nin dayatmalarıyla hızlanan veya taşıp yine eylemlere dönüşecek kim bilir ne sular akacak... Dün hükümet adına bir Başbakan Yardımcısı, HDP heyeti ile pazarlığa oturdu; bu toplantıda hükümetin çözüm sürecinin yürümesi için parti aracılığıyla PKK ile İmralı’ya ne ödünler verdiğini bugün yarın öğreniriz. HHH Daha önceki deneyimden ders almamış görünüyor hükümet. Oysa PKK, siyasal açıdan istedikleri hedefe varıncaya dek; silahlı militanlarını hükümetin tepesinde bir tehdit öğesi gibi tutmaktan asla vazgeçmeyecek. Hükümet de PKK’yi yatıştırmak ve kamu düzenini sağlamak için çözüm süreci işleyişini bir genel afla sonuçlandıracağını vaat etmiş görünüyor. Bu vaadin ucunda Buldan’ın parti + örgüt ve İmralı adına dayattığı Öcalan’la bütün PKK’lilerin affı var. Öcalan da bu vaade koşut bir girişim yaparak mart ayında PKK’nin açacağı bir meclisten silahları bırakma kararı çıkaracağını vaat ediyor. HHH Bütün bunlar yine seçim öncesi AKP’nin daha önce örnekleri görülen ve asla yerine getirilmeyen karşılıklı vaatleri içeren siyasal oyunlarını anımsatıyor. RTE seçimde anayasayı tümüyle değiştirecek, başkanlık sistemini getirecek düzenlemeler için emrindeki hükümete ve partiye 330’un üzerinde çoğunluk sağlayacak her vaadi yaptırabilir. PKK’ye vaatlerin gerçekleşmesi, ülkenin bölünmesine yol açması olasılığı; kendini öyle güçlü görüyor, umurunda bile değil. O, saraylarda oturarak ölünceye dek saltanat sürmenin ve partisinin ne olursa olsun iktidarda kalmasının peşinde. Ağaç kıyımı AYKUT KÜÇÜKKAYA Soma Yırca’da 6 bin zeytin ağacının katledilmesi Türkiye’nin gündemine otururken Çanakkale Biga Yarımadası’nda ormanlık alanlara kurulmak istenen termik santrallar 360 bin ağacı tehdit ediyor. Biga Yarımadası’nın kuzey sahillerinde ormanlık alanlara termik santral inşa etmek için yapılan 6 başvuruya bakanlık onayı çıkması durumunda kesilecek ağaç sayısı toplam 361 bin 924 olarak hesaplandı. Termik santrallar 4 bin 700 dönümden daha büyük bir orman alanını kalıcı olarak tahrip edecek. Termik santralların yapılması yalnızca ormanları değil, tüm dünyada koruma altına alınan Akdeniz foklarını da tehdit edecek. Marmara’da kalan son birkaç Akdeniz foku mağarasının üzerine yapılmak istenen termik santral limanları bu fokların sonsuza dek Marmara’da yok olmasına neden olacak. Termik santralların yapılmak istendiği bölge 2013 yılında Akdeniz Foku Araştırma Grubu tarafından hazırlanan rapora göre “Önemli Akdeniz FoGreenpeace, bu yıl mayısta yayımladığı “sessiz katil” raporunda Soma Termik Santralı kaynaklı hava kirliliğinin 1340 erken ölüme yol açtığını iddia etti. ku Yaşam Alanı” olarak belirlenmiş. Akdeniz Fokları, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından yayımlanan “Kırmızı Liste”de soyu kritik derecede tehdit altında olan tür olarak sınıflandırıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yapılan ÇED başvuruları şirketlerin bölgede ağaç kıyımına hazırlandığını gösteriyor. Filiz Kirazlıdere Elektrik Üretim AŞ, Sarıkaya Karaburun Elektrik Üretim AŞ, DD Elektrik Üretim ve Enerji Yat. A.Ş., Biga Enerji Elektrik Üretim AŞ, Naren Enerji Elektrik Üretim AŞ’nin birer ikişer termik santralı için yaptıkları başvurulara önümüzdeki süreçte onay çıkması durumunda yüzbinlerce ağacın katledileceği hesaplandı. Karabiga Belediye Başkanı Muzaffer Karataş, geçen hafta termik santral inşa etmek isteyen şirketler tarafından tehdit edildiğini açıklamıştı. Karataş termik santral kurmak isteyen şirket sahiplerinin kendisine “Ya siz bununla ilgili bir plan yapın ya da biz zaten daha üstten bununla ilgili planları yapar önünüze koyarız” dediklerini söylemişti. n Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM MUSTAFA BALBAY İşte karanlık tablo Sessiz katil İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Greenpeace’in Soma Yırca’da yaptığı hava kirliliği ölçüm sonuçları, Dünya Sağlık Örgütü’nün “güvenilir” olarak kabul ettiği değerlerin iki katından fazla çıktı. Kömüre dayalı termik santralın bulunduğu bölgede, ince partikül madde değerleri, bazı anlarda günlük sağlık sınırının beş katına kadar yükseliyor. Greenpeace Araştırmacısı Buket Atlı, “Buradaki kirliliğin en büyük nedenlerinden biri, Yırca köyünün yanı başında olan kömürlü termik santral. Bu santral, Avrupa’nın en çok can alan ikinci kömürlü termik santralı. Kömürlü santralların yaydığı gözle görülemeyen partikül maddeler sessiz bir ka til gibi başta akciğer kanseri ve KOAH olmak üzere akciğer hastalıklarına, astım, bronşit gibi solunum yolu rahatsızlıkları gibi hastalıklara neden oluyor. Bu bölgede var olan kirlilik ve sağlık sorunlarının katlanarak artmaması için, planlanan Kolin Termik Santralının tamamen iptal edilmesi gerektiği çok açık” diye konuştu. Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın da “Son 15 gün içinde iki kişi akciğer kanserinden öldü. Bunun nedenleri hem santraldan çıkan gaz, hem de santralın kül barajı. Nefes alamıyor, çamaşır asamıyoruz. Çocuklar da etkileniyor. Küçük çocuklarda astım ve bronşit çok var” dedi. ... olarak, elinde güç bulunduran kişilerin bu gücü kullanma hırsında görülür. Tarih, iktidar gücünü hazmedemeyip, her fırsatta en büyük olduğunu kanıtlamaya çalışan diktatörlerle doludur. Onlar ki, sağlıklarında dünyanın en büyüğü olduklarını kanıtlamak için en büyük saraylar, en büyük tahtlar, en büyük salonlar yaptırmışlardır ama bu büyüklükle ters orantılı bir sonla karşı karşıya kalmışlardır. Hoştur söylemesi, 80 ülke dolaştım. Bu ülkelerde akla gelebilecek her şeyle karşılaştığım gibi, tabii ki güç gösterisinde sınır tanımayanların miraslarını da gördüm. Unutamadıklarımın başında Filipinler geliyor. 1980’li yıllarda bu ülkenin Devlet Başkanı Ferdinand Marcos’un unvanlarından biri şuydu: Dünyanın en hırsız devlet başkanı. Adını İspanyol Kralı 11. Filip’ten alan bu adalar ülkesinde Marcos’un pek çok sarayı vardı. Kuzeydeki Baguio kentinde özel olarak yazlık saray yaptırmıştı. Bir günümü hem ülkenin yağmur ormanlarıyla dolu kuzeyini görmeye hem de yazlık sarayı ziyaret etmeye ayırdım. Yol üzerinde Agoo bölgesinde arada kayalarla örülü yeşilin her tonunun gün ışığıyla sarmaş dolaş olduğu dağlık alandan geçerken rehber söze girdi, “bu dağ Marcos’a aittir. Çok güzel göründüğü için üstüne geçirmişti, sadece dağı seyretmek için de üç katlı bir saray yaptırmıştı” dedi. Marcos’un eşi İmelda’nın da 3 bin çift ayakkabısının olduğunu tamamlayıcı bilgi olarak verdiler. HHH Filipinler’de fakirlik öyle boyutlardaydı ki başkent Manila’nın ortasındaki parkların her birinde birkaç yüz kişi geceliyordu. İnsanların giyim kuşamına bakıp “bir şort bir fanila, işte size Manila” diye takılmıştım. Romanya’nın başkenti Bükreş’te de seyirlik yerlerin başında bir zamanların tartışılmaz Devlet Başkanı Çavuşesku’nun sarayı gelir. İktidardan düşmeden birkaç ay önce 5 bin delegenin tümünün oyunu aldıktan sonra 10 dakika ayakta alkışlanan Çavuşesku’nun sarayında 3 bin oda olduğunu söylemişlerdi. Bir günde gezmek olanaksız, saymak zaten olanaksız; bu kadar oda olmasa bile halkın algısı oydu. İspanya’nın diktatörü Franco ise saraylarla yetinmedi, kendisine saraylardan daha büyük bir mezar yaptırdı. İç savaşta esir aldığı cumhuriyetçileri mezarsarayın yapımında kullandı. Başkent Madrid’in 55 kilometre güneybatısındaki Cuelgamuras’taki mezarsaray 150 metre yüksekliğindeki bir kayanın içine oyulmuş, kayanın etrafı da mimari olarak donatılmıştı. Kilometrelerce öteden fark ediliyordu. 1300 hektarlık bir alanı kaplayan mezarsarayın yapımına 1940’ta başlanmış, 1959’da açılışı yapılmış. Açılışı kim yapmış dersiniz? Franco! HHH Dünya gezilerimi topladığım kitaplara şöyle bir göz attım, en az 810 saray öyküsü buldum. Üçünü paylaştım... Bu gidişle ötekileri de zaman içinde paylaşmak gerekecek. Dağları üstüne geçiren Marcos’tan mezarını saraylardan daha ihtişamlı yaptıran Franco’ya, gelmiş geçmiş tüm diktatörlerin büyüklüğü, geride bıraktıkları saraylar kadar değil, halkın gönlünde edindikleri yer kadardır... Halkın gönlü çok geniştir ama, kaçak bir bölümü yoktur! Ermenek’te iki işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı Kara haber Yurt Haberleri Servisi Karaman’ın Ermenek ilçesi Pa AFAD’dan yapılan açıkmuklu Köyü Cenne mevkisinlamada 447 metrelik bir alanda daha arama yapıde kullanılmayan eski madenlacağı bildirildi. Facianın yaşandığı ocaktan çıkarden Has Şekerler Madencilik tılan 1 ton yük taşıma kapasiteli 200 kilo ağırlığınşirketine ait kömür ocağına 28 daki vagonların su baskını sonucu hurdaya döEkim’de su dolması sonucu nüşmesi ise facianın şiddetini gözler önüne serdi. mahsur kalan Kerim Haznedar ve İsa Gözbaşı’nın cansız bedenlerine 6 Kasım günü ulaşılmasının ardından dün 2 işçinin daha cenazesine ulaşıldı. İşçilerden birinin cenazesi çıkarıldı. Acı haberi duyan işçi yakınları maden ocağına ve hastaneye akın etti, sinir krizi geçiren işçi yakınlarına si bulunan 2 maden işçisinden alınacak örambulansta müdahale edildi. neklerin karşılaştırılacağı, işçilerin kimliklerinin Cenazelerin götürüldüğü Ermenek Devlet belirlenmesi ve otopsi işlemlerinin ardından Hastanesi’nde güvenlik önlemleri arttırıldı. Aicenazelerin ailelere teslim edileceği bildirildi. lelerden alınacak DNA örnekleriyle, cenaze Sivriada imar planı durduruldu İstanbul Haber Servisi Doğal sit alanı olan Sivriada’ya otel, AVM, kongre merkezi, cami yapımının önünü açan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planının yürütmesi durduruldu. Mahkeme, Sivriada’daki kültürel varlık olarak tescillenen manastır, kilise ve sarnıçlar yok sayılarak hazırlanan planın şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığına karar verdi. Adalar Belediyesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 17 Haziran 2013 tarihinde onayladığı Sivriada’yı “askeri alan” kullanımından çıkarıp “turizm+kültürel tesis” alanına dönüştüren plan değişikliklerine itiraz etmişti. İtirazlardan sonuç alınamayınca belediye konuyu mahkemeye taşıdı. Planların yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile açılan davada İstanbul 3. İdare Mahkemesi bilirkişiler tarafından yapılan keşif sonrasında yürütmeyi durdurma kararı aldı. Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, bu karar sonrasında ada için yeni bir plan yapılmasının gündeme gelebileceğini söyledi. Aytaç “Yürütmeyi durdurma kararı adada artık hiç birşey yapılamayacağı anlamına gelmiyor” dedi. Vagonlar hurda ağaç için nöbette Artvinliler de Artvin Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin Cerattepe’deki maden alanı çevresinde ağaç kesimi için örnekleme çalışması yapma kararı aldığını öğrenen yöre sakinleri, araçlarla maden sahasına gitti.Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, maden sahasında yol genişletme amacıyla ağaç kesimi yapılmak istendiğini, buna izin vermeyeceklerini söyledi. Karahan, “Bu iş sona erene kadar burada nöbet tutacağız. 20 senedir bekliyoruz. Orman Bölge Müdürlüğü numune kesimi yapacak, sonra da şirket ağaçları kesecek. Bunu engellemek için sürekli beklemek zorundayız” dedi. Maden sürecinin yargıda olduğunu ve davanın devam ettiğini vurgulayan Karahan, “En son ÇED ile ilgili dava açmıştık. Mahkeme daha karar vermedi. Ama şirket mahkemenin kararını beklemeden ağaç kesimi yapmak istiyor” dedi. APA 10 yaşında n İstanbul Haber Servisi Kafkasya ve Orta Asya bölgesinin büyük haber kurumlarından Azeri Press Agency (APA) 10 yaşında. APA Genel Müdürü Nurşen Guliyev “Cumhuriyet değerlerini çok önemsiyoruz. Türkiye’deki gelişmeleri hem Baku’daki merkezimizden daimi biçimde izliyoruz, hem de Türkiye’de temsilcimiz bulunuyor. Günlük sitemize koyduğumuz yaklaşık 600 ürün içinde Türkiye’den asgari 7080 haberyorumözel açıklama ve demece yer veriyoruz” dedi. Genel müdür Guliyev, Azerbaycan’ın son 10 yılda tüm alanlarda kaydettiği gelişmeye paralel olarak ajansın da büyüdüğünü belirterek “Ülkenin ve bölgenin öncü medya kurluşu durumuna geldik. İkinci 10 yılımızdaki ana hedefmiz dünya çapında bir haber ve analiz kuruluşu olmak” diye konuştu. İki cinayet daha Yurt Haberleri Servisi Ordu’nun Perşembe ilçesi Efirli Mahallesi’nde önceki akşam arızasını onarmak isteyen Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ (YEDAŞ) görevlisi 32 yaşındaki Fahri Kontaş, arızalı demir elektrik direğine çıktı. Kontaş akıma kapılarak hayatını kaybetti. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı. Yozgat’ta da il kültür ve turizm müdürlüğü hizmet binası onarım inşaatında güvenlik tedbiri alınmadan çalışmalara devam edilmesi sonucu elektrik akımına kapılan Necmettin Şahap (25) hayatını kaybetti. Bina inşaatının, bölgeye elektrik enerjisi sağlayan trafonun bulunduğu kesiminde çalışan işçi, yerden yukarı uzatılan metal inşaat malzemesini binaya aktarmaya başladı. Bu sırada metal profil 31 bin voltluk enerji nakil hattına takıldı. Akıma kapılan Şahap terasa düştü. 11 ocak daha kapanabilir n ZONGULDAK (AA) Zonguldak’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı 18 iş müfettişinin 11 Kasım’da başlattığı denetimlerde üretime kapatılan maden ocağı sayısı 6’ya çıkarken 11 madenin de üretime kapatılmasının gündemde olduğu bildirildi. Maden şirketi sahibi olan Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Salih Demir, iş müfettişlerinin denetimlerinde en çok gaz ve su sondajları konusunda araştırma yaptığını ifade ederek “11 ocaktaki durum, raporların ardından kesinleşecek”dedi. Kışlada canlı bomba alarmı n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da, kendine canlı bomba süsü vererek kışlaya girmeye çalışan bir kişi, askerler tarafından yakalandı. Mamak General Eşref Akıncı Kışlası’na gelen bir kişi, üzerinde bomba olduğunu söyleyerek kışlaya girmeye çalıştı. Mamak Askeri Cezaevi’nin de bulunduğu kışlaya girmek isteyen şüpheli, nizamiyede görevli askerler tarafından etkisiz hale getirilerek yakalandı. Akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilen ve poliste birçok kaydı olduğu öğrenilen şüpheli, olay yerine gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Kendine canlı bomba süsü veren kişinin önce karakola, sara hastası olduğu gerekçesiyle de daha sonra hastaneye götürüldüğü öğrenildi. Rizeli kadınlar yol kesti Rize’de yol inşaatının oluşturduğu heyelan riski nedeniyle Hamidiye Mahallesi’nde boşaltılan evler ile risk altında olan diğer evlerde yaşayan kadınlar, protesto için Gündoğdu Veliköy yolunu ulaşıma kapattı. Bu sırada yolda kalan ve aracında hastası olduğunu belirten bir kişi. “Beni bağırtmayın, açın yolu. Adamı hasta etmeyin” diyerek kadınların üzerine yürüdü. Öfkeli kadınlar da tepki gösterdi. Olay yerine gelen polis ekipleri kadınları ikna etmeye çalıştı. Bu sırada kadınlarla polis ekipleri arasında tartışma yaşandı. Polis memuruna çıkışan Nuriye Yıldırım, “Karayolları müdürü gelmeden yolu açmayız” dedi. Polisten söz alan kadınlar yaklaşık bir saat kapalı kalan yolu ulaşıma açtı. Ordu’da hayatını kaybeden işçinin çalışma arkadaşları büyük üzüntü yaşadı. (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle