04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 2014 CUMARTESİ 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada sürede meyvesini verdi. Ya Başbakan, CHP içinde Dersim’i AKP gibi, HDP gibi sömürü konusu yapmak isteyenlerin konuyu gündeme getirmek için bir bahane aradıklarını öğrendi ve birden o konuşmayı yaptı. Ya da bu konuşmayı fırsat bilen, CHP içinde tarihsel geçmişini inkâra her zaman hazır ve Kılıçdaroğlu’nun bilinçli olarak cımbızla seçtiği, kimi konularda “yeni” CHP’lilerin sözcülüğünü yapan... ....Amerika gizli servisleriyle kod adı altında ilişki kurduğu daha önce açıklanan... ...Güneydoğu ve Kürt sorununda ya HDP ya da AKP gibi tavır alarak partiyi zaman zaman hayli güç durumda bırakan Sezgin Tanrıkulu; Ahmet Hakan’ın TV programında: “Ben CHP adına, Genel Başkanım adına o zaman acı çeken herkesten binlerce özür diliyorum” dedi. HHH Kim bu zat? Partide 20’ye yakın genel başkan yardımcılarından biri, bir vekil. Bu sıfatı olmasa ne TV’lere çağrılır ne de söyledikleri medyada yer alır, yankı bulur. Pekâlâ ama bu sıfatlarla parti adına üstelik Dersim gibi partiye olanca saldırıya konu olan bir sorunda özür dilemek haddini aşmak değil midir? Bu bir. İki: Şayet Kılıçdaroğlu, kendi yerine ve adına Tanrıkulu’na böyle bir yetki verdiyse...genel başkan olarak partinin yetkili kurullarından Dersim konusunda parti adına özür dileme yetkisi almadan, üstelik bir yardımcısına partiyi bağlayan özür dileme yetkisi vermeye hakkı da yetkisi de yoktur. HHH Şimdi başka bir gerçek daha sırıtıyor. Son grupta Atatürk’ü öven Kılıçdaroğlu’nun, Tanrıkulu’nun sözlerinden sonra susması, Atatürk’ü ve Dersim konusunda CHP’yi suçlayanları adeta haklı gördüğü izlenimi veriyor. Sezgin Tanrıkulu’nun haddini aşan sözlerinden sonra hiç değilse Kılıçdaroğlu’nun yardımcısına parti ve kendi adına özür dileme yetkisi vermediğini derhal, anında açıklaması gerekmez miydi? HHH Tanrıkulu partide tepkiyle karşılanıyor. Tanrıkulu gibi, partiyi tarihsel yörüngesinden saptırmaya, partiyi AKP’lileştirmeye çaba gösterenler, özür dilemeden kaynaklanan tepkilerin sorumluluğunu tabii ulusalcılara mal etmeye hazırlanıyorlar. Ama asıl soru gündemde. Acaba Kılıçdaroğlu partiye aykırı, kendisinin söyleyemediklerini söylesinler diye mi Tanrıkulu ile Bekaroğlu’nu partiye aldı ve.. bu kişileri üst düzeyde görevlendirdi? HHH Dersim’de ayaklananlar köprüleri yıkacak, askerleri katledecek, devlet daireleri yakıp yıkacak... fakat AD, fakat Tanrıkulu kafasında olanların istediği gibi... ... devlet de parti de isyan edenlerden, oh elinize sağlık, ne iyi ettiniz de köprüleri yıkıp askerleri katlettiniz diyecek; suçu işleyenlerden özür dilenecek. Onur Öymen’in dediği gibi “özür dilemek bir suç işlendiğini kabul etmek demektir”. CHP’yi geçmişi ile suçlu görüyorsa Tanrıkulu; yeni CHP örtüsüne sığınarak partide kalacağı yerde, istifa ederek örneğin AKP’de, örneğin HDP de CHP’yi ve Atatürk’ü suçlayıcı içerikte istediği kadar konuşabilir. İşte CHP’nin kapısı.. işte öteki partilerin kapıları... HABERLER a bir Fransa’d üne lüm gencin öolmuştu neden Polise ‘bomba’ yasağı uve, ayrıca tüm gaz bombası türlerinin kullanımını kısıtlayacağını, ama mesafeyi sağlamak için gerekli olması nedeniyle yasaklamayacağını sözlerine ekledi. Fraisse’nin sırtına isabet eden bombanın TNT içerdiği belirtiliyor. Çevreci gencin ölümü hükümet içinde de krize yol açarken yerel yönetim baraj projesini dondurdu, ama protestolar durmadı. Son olarak Paris’te öğrenciler barikatlar kurarak okulları kuşatmaya aldı. Daha önce de İspanya’da hükümet karşıtı gösterilerde plastik mermi isabet etmesi üzerine birer gözlerini kaybeden 7 kişinin başlattığı yargı süreci sonucunda, Katalonya özerk yönetimi güvenlik güçlerinin plastik mermi kullanmasını yasaklamıştı. l Dış Haberler Servisi Fransa’da, çevreci eylemde bir gencin ölümüne neden olan polisin sersemletici etkili yüksek basınçlı el bombası kullanmasına yasak getirildi. Tarn bölgesinin Sivens kentinde baraj inşaatına karşı çıkan çevreci gruplara güvenlik güçlerinin sert müdahalesinde 21 yaşındaki Remi Fraisse yaşamını yitirmişti. Polisin attığı sersemletici bombanın gencin arkasında patlayarak ölümüne yol açtığının ortaya çıkmasıyla başlayan protestolar durulmak bilmezken Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve önceki gün basın toplantısında protestoları bastırmak için sersemletici bomba kullanmasını yasaklama kararı aldıklarını duyurdu. Cazene DHA Doktorlara ‘Hedef seçerek dava açıyorlar’ SELİN GÖRGÜNER Polisten oda yöneticilerine: Biz tanıdıklarımıza dava açıyoruz, sİZ OLMASANIZ KİMSE YÜRÜMEZ Gezi davası desteği CANAN COŞKUN Gezi Parkı eylemlerinde Dolmabahçe Bezmi Alem Valide Sultan Camii’nde polisin orantısız müdahalesi sonucu ağır yaralanan kişilere müdahale eden hekimlerin “suçluyu kayırmak” ve “ibadethaneleri kirletme” suçlamalarıyla 10 aydan 6 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemi ile yargılandığı davada, caminin güvenlik görevlisi Naif Uçar tanık olarak dinlendi. Uçar, olay günü camiye gelenlerin yüzde 10’unun sarhoş olduğunu öne sürerek camide bira kutusu bulduğunu ve caminin eylemciler çıktıktan sonra kullanılamaz halde olduğunu söyledi. Caminin o dönemki müezzini Fuat Yıldırım, polislere verdiği ifadede içki içildiğini görmediğini söylemişti. İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 255 sanıklı Gezi Parkı davasına, 39 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ve Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ile Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyesi Prof. Dr. Osman Öztürk de izledi. Tanık olarak dinlenen caminin güvenlik görevlisi Naif Uçar “Kalabalık caminin demirlerini söktü. Levazım kapsamındaki brandaları aldıklarını gördüm. Ancak kalabalığın içinden bunları görsem tanımam. Alınan bu malzemelerle Kabataş tramvay durağının önünde set kurdular” diye konuştu. 1520 kişilik eylemci grubun caminin kapısını zorladığını aktaran Uçar, şöyle devam etti: “Kapı hafif açılınca imam ‘kapıyı aç’ dedi. Ben de açtım. İçeri girdiler. Önce ayakkabılarını çıkardılar. Sonra yaralılar gelmeye başlayınca çıkarmamaya başladılar. Camiyi bölümlere ayırmaya başladılar. Örneğin eczane gibi. Ayakkabı koyulan rafları bölümlere ayırdıktan sonra içine ilaç koydular. İçeride sigara içeni gördüm. Çıkmasını söyledim. Çıkmayınca doktor gibi birine söyledim. Gidip uyardı o kişiyi dışarı çıkardı. Yüzde 10’u sarhoştu.” Uçar, hâkimin “Cami içinde bira içen oldu mu” sorusuna ise “Caminin tümüne hâkim değilim. Ama büzülmüş bira kutusu gördüm. Atanı görmedim. Ekmek arası balık yemişler içeride. Caminin her tarafı ilaçtı. Cami kullanılmaz haldeydi. Caminin dış kameralarını kırmışlar. Bir kişi de aynaları kırdı. Bunu konuşmasından sarhoş olduğunu anladığım biri yaptı. Bu kişiyi 45 kişi dışarı çıkardı” yanıtını verdi. Duruşmada söz alan sanık Yusuf Cengiz Sarıçiçek, gözaltına alınırken kimliğini bilmediği polislerin kendilerine hakaret ettiğini ifade etti. Gözaltına alınırken üstünde taş olmadığını vurgulayan Sarıçiçek, “Taksim’e olay olmadığı için gitmiştik. Vali ‘saldırı olmayacak’ diye açıklama yapmıştı. Arada kaynadık. Gözümü açtığımda polis beni götürüyordu” dedi. Sanık Celal Akgün de gözaltına alınış sürecinde işkenceye maruz kaldığını iddia ederek “Haseki Hastanesi’nin raporunda da var” dedi. Mahkeme, caminin imamı Halil Necipoğlu’nun tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Heyet, savunma yapmaktan kaçındıklarını ifade ettiği 3 kişi hakkında yakalama emri çıkartılmasına karar vererek duruşmayı 6 Mart 2015’e erteledi. G ezi Direnişi nedeniyle Bursa’da polis tarafından THKPC üyeliği iddiasıyla aylarca dinlenen ve 3 ayrı dava açılan oda yöneticileri, sendikacılar ve demokratik kitle örgütü yöneticilerine, Berkin Elvan ve ODTÜ’ye destek eylemleri nedeniyle de 2 ayrı dava açıldı. Hakkında 13 soruşturma bulunan ve 5 dava açılan eski TMOBB Kimya Mühendisleri Odası yöneticisi Ali Uluşahin “2 bin kişilik ODTÜ eyleminde 25 kişiye dava açıldı. İfade verirken polise bunu söylediğimde ‘biz tanıdıklarımıza dava açıyoruz’ cevabını aldım. Hedef seçerek dava açıyorlar. Polisler, ‘siz olmasanız Bursa’da kimse yürümez’ diyor. Bu da zihniyeti ortaya koyuyor” dedi. Gezi Direnişi sırasında TMOBB, Halkevi, ÇHD yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21 kişinin, 42 yıl önce çöken “THKPC örgütü üyeliği” suçundan aylarca dinlendiğinin ortaya çıkması ve eylemler nedeniyle oda yöneticileri, sendikacılar ve demokratik kitle örgütü yöneticilerine 3 ayrı dava açılmasının ardından yeni dava haberleri de geldi. İstanbul Okmeydanı’nda ekmek almaya giderken polis tarafından gaz bombası kapsülüyle başından vurularak öldürülen 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili Bursa’da yapılan eylem nedeniyle TKP İl Sözcüsü Ahmet Nişanot, Bursa Halkevi Şube Sekreteri Ahmet Keskin, Yıldırım Halkevi Başkanı Zafer Algül ve eski TMOBB Kimya Mühendisleri Odası yöneticisi Ali Uluşahin’in de aralarında bulunduğu 9 kişiye eylemde “Katil Tayyip” sloganı attıkları gerekçesiyle “kamu görevlisine hakaret ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. ODTÜ’de ağaç katliamı nedeniyle 8 Eylül 2013’te Bursa’da yapılan destek eylemi nedeniyle de yine Uluşahin, Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona ve Halkevi Bursa Şube Başkanı Emine Elif Güven’in de aralarında bulunduğu 25 kişiye “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan dava açıldı. Ali Uluşahin, her eyleme soruşturma ve dava açıldığını belirterek “Benim hakkımda 13 soruşturmada 5 dava açıldı, 2 takipsizlik kararı verildi, 6 soruşturma da sürüyor. Hakkında 20’den fazla soruşturma olan arkadaşlarımız var. 2 bin kişilik ODTÜ eyleminde 25 kişiye soruşturma ve dava açıldı. İfade verirken polise bunu söylediğimde ‘biz tanıdıklarımıza dava açıyoruz’ cevabını aldım. Hedef seçerek dava açıyorlar. Polisler, ‘siz olmasanız Bursa’da kimse yürümez’ diyor. Bu da zihniyeti ortaya koyuyor. Hiçbir demokratik eyleme, hiçbir aykırı sese tahammülleri yok” diye konuştu. ODTÜ’ye destek eylemine daha önce para cezası kesildiğini, sonra dava açıldığına dikkat çeken Uluşahin, “Bazı mahkemeler cezaları iptal etti, bazıları etmedi. Bu durum yargıdaki keyfiliği gösteriyor. Para cezalarının ardından bir de dava açıldı. Bir eyleme iki ayrı ceza verilemez. Bu hukukun en temel prensiplerinden biridir” dedi. Eğitimİş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona da “Kitle önderlerine, sendikacılara, oda yöneticilerine sürekli soruşturmalar, davalar açılarak aslında topluma gözdağı verilmeye çalışılıyor. Gezi’de başlayan toplumsal hareketi durduramayacaklar. Gözaltılar, soruşturmalar, davalarla toplumsal muhalefeti susturamayacaklarını görecekler” diye konuştu. Dava üstüne dava l Mahkemeden örnek karar: İfade özgürlüklerini kullandılar Gezi’de 173 beraat CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Eskişehir’de Gezi direnişine destek eylemlerine katıldıkları için yargılanan 173 kişi “ifade özgürlüklerini kullandıkları” gerekçesiyle beraat etti. Mahkeme, gözaltı işlemi sırasında işkence yaptığı iddia edilen polisler hakkında da savcılığa bildirimde bulunacağını açıkladı. Aralarında Ali İsmail Korkmaz’ın davasına bakan iki avukatın da bulunduğu 173 kişinin üç yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın karar duruşması, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Sanıklar, taş atmadıklarını, kamu malına zarar vermediklerini belirterek beraat istedi. Savcı da sanıkların “delil yetersizliğinden” beraat etmeleri yönünde görüş bildirdi. Hâkim Berrin Yeşilyurt, sanıkların eylemi “ifade özgürlüğü” kapsamında gerçekleştirdiğini belirterek ifadesi alınan 173 kişiyi beraat ettirdi. Atanı görmedim ama... ‘Zihniyeti ortaya koyuyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın oğlu, gizli bir törenle dünya evine girdi. Ankara Ticaret Odası Congresium Salonu’ndaki nikâhı Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek kıydı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez şahitlik yaptı. Töreni’ne ait detaylar gizli tutulurken, Fidan’ın oğlunun kabinede bulunan bir bakanın yeğeniyle evlendiği dile getirildi. Yaklaşık 300 kişi olduğu söylenen davetliler için gizlilik uygulandı. Fidan oğlunu ‘gizli’ evlendirdi l Devlet, sosyal medyadaki sahte hesapların peşine düştü Sanal suça gerçek ceza kimliklerini saklayıp tehditler savurma, küfürler, hakaretler. Bunların hiçbirini kabul etmemiz mümkün değil. 67 Ekim tarihlerinde olan olayları hatırlayınız. O dönemde bazı terör örgütü grupları vatandaşları silahla sokağa çıkmaya davet etti. Askerimize, vatandaşlara saldırmayı teşvik etti” dedi. Söz konusu hesapların IP numaralarını teknik olarak tespit etmenin mümkün olduğuna dikkati çeken Elvan, “Bundan sonraki süreçte mahkeme kararı alınması halinde bu IP adresleri neyse, ilgili mahkemeler tespit edip, bununla ilgili sanal âlemde işlenen suç neyse gerçek âlemde işlenmiş suç gibi yargı tarafından yerine getirilecek” dedi. Bir eyleme iki ayrı ceza ‘Pitbull bana ve kızıma saldırdı’ n ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Çanakkale’de 6 yaşındaki kızıyla yolda yürüyen Burhan Demirbaş’a, iddiaya göre pitbull cinsi bir köpek saldırdı. Sahibinin de yanında olduğu öne sürülen köpek, baba ve kızını ayaklarından yaraladı. Baba ve kızı hastaneye kaldırılırken polis, köpeğin sahibi Sinan Y’yi birkaç sokak ileride durdurdu. Sinan Y, ifade için kendisini karakola davet eden polislere direndi. Köpeğini de teslim etmek istemeyen Sinan Y, bir süre polislerle tartıştıktan sonra, bölgeden uzaklaştı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, sosyal medyadaki sahte hesaplarla ilgili olarak , İnsanlar gerçek kimliklerini saklayıp tehditler savurma, küfürler, hakaretler. 67 Ekim tarihlerinde olan olayları hatırlayınız” dedi. Elvan, IP adreslerinin tespitinin ardından “sanal âlemde işlenen suç neyse, gerçek âlemde işlenmiş gibi” yargılama yapılacağını dile getirdi. Elvan, Bakanlık konferans salonunda bir törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soru üzerine Elvan, “Sosyal medyayı kötü amaçlarla kullanmak isteyen kesimler bulunuyor. Çok sayıda sahte hesap var. İnsanlar gerçek n PARİS (AA) Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA), 67P ChuryumovGerasimenko kuyrukluyıldızına yolladığı uzay aracı modülü “Philae’nin, birkaç saatlik enerjisi kaldığı bildirildi. ESA’dan yapılan açıklamada, “Yedekteki güneş panellerinin devreye girmesi gerekiyor ancak araç gölgede bulunuyor” denildi. “Philae”nin Twitter hesabından yayınlanan mesajda, “Günaydın Dünya! Çok yoğun bir gece geçirdim. Ekibimle yeniden irtibat halindeyiz” ifadesine yer verildi. Philae’nin enerjisi tükeniyor Uğur’u öldürmek İbrahim Aras ateşli değil anmak suç silahla vurulmuş MEHMET MENEKŞE İstanbul Okmeydanı’nda cemevi bahçesinde polis kurşunuyla öldürülen Uğur Kurt’u anmak için Kuşadası’nda yürüyüş yapan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Kuşadası Şubesi Başkanı Özgür İnce ve 3 yönetim kurulu üyesi hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ve “Halkı kanuna aykırı gösteri yürüyüşüne özendirmek” suçlamasıyla açılan davaya başlandı. İnce, “Bir kez daha anladık ki açılımlara rağmen devletin Alevilere bakış açısı belli ve bu hiç değişmeyecek” dedi. Özgür İnce, yönetim kurulu üyeleri Seyfi Ergül ve Sinan Tuncer hakkında açılan davanın ilk duruşması önceki gün Kuşadası Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşma 18 Aralık’a ertelendi. İnce, vakıf genel merkezinin aldığı karar doğrultusunda kendilerinin de yürüyüş ve basın açıklaması yaptıklarını belirtti. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez de “Türkiye’nin demokratik bir ülke olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Uğur Kurt’u katleden polisler mümkün olduğunca hafif suçlarla cezalandırılmak isteniyor ama Kurt için basın açıklaması yapanlar suçlanıyor” dedi. Yurt Haberler Servisi Adana’da geçen 15 Haziran’da Lice olaylarını protesto eylemi sırasında can veren 15 yaşındaki İbrahim Aras’ın “yüksek kinetik enerjili harp silahı veya domdom kurşunu bulunan av tüfeğiyle” öldürülmüş olabileceği ifade edildi. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapor savcılığa gönderildi. Raporda Aras’ın “ölümünün ateşli silah yaralanmasına bağlı kafatası ve yüz kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana gelmiş olduğu” ifade edildi. Aras’ın kafatasında mermi giriş çıkış yarasının tespit edilemediği, atış mesafesi yönünden bir değerlendirme yapılamadığı ve vücutta ateşli silah ürünü elde edilemediği belirtildi. Aras ailesinin avukatı Vedat Özkan, “Önceki raporda ateşli silah olmadığı söyleniyordu, şimdi ise ateşli silah deniliyor. Öncelikli savcılığın, polisin elinde böyle bir tüfek olup olmadığını araştırması lazım. Dom dom kurşunu atan tüfek yorumu ise savcılığın bu konudaki sorusu üzerine bir ihtimal olarak verilmiş” dedi. RedHack: 1,5 trilyonluk elektrik borcunu sildik Haber Merkezi Emniyet Genel Müdürlüğü dahil birçok kurumun internet sitelerini hacklemesiyle gündeme gelen sosyalist hacker grubu RedHack, Türkiye Elektrik İletim A.Ş’nin sitesini hacklediğini ve abonelerin elektrik borcu sildiğini iddia etti. Kızıl Hackerlar, sistemi hacklemenin yanında 1.5 trilyonluk elektrik borcunu da sildiğini öne sürdü. RedHack Twitter’dan paylaştığı video ile borçları nasıl sildiğini yayınladı. RedHack grubu, “Eylemi Yırca köylülerine, Validebağ’da direnenlere, bu hayatta paradan, mevkiden değerli şeyler olduğunu bilenlere adıyoruz” açıklamasını yaptı. Bal’dan takipsizlik kararına itiraz n İstanbul Haber Servisi DGP Genel Başkanı Prof. Dr. İdris Bal, şüphelileri arasında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Binali Yıldırım, Yasin el Kadı ve Latif Topbaş’ın bulunduğu 96 kişi hakkındaki 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasına ilişkin takipsizlik kararına itiraz ederek dava açılmasını istedi. Bal tarafından İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne verilen dilekçede, 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının Türkiye’nin son yıllardaki en kapsamlı yolsuzluk ve rüşvet soruşturması olduğu belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliyet tartışması süredursun, Türkiye Cumhuriyeti’nin 91. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle basılan PTT pullarında, “Ak Saray”ın fotoğrafları yer aldı. Pullar Türkçe dahil dört farklı dilde basıldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı için hazırlanan ve satışa sunulan pulların değeri 1 lira 25 kuruş, 2.5 lira ve 4 lira olarak belirlendi. PTT’den ‘AkSaray pulu’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle