Katalog

15 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 l TKİ, Soma uyarısını dikkate almamış Yıldız’a yönelik istifa çağrılarını Davutoğlu, ‘Bu muhalefetin işi değil’ sözüyle geçiştirdi Yine yedirmediler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Soma faciasından sonra Bakanlar Kurulu’nda istifasını sunduğunu belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, milletvekillerinin aynı çağrıları üzerine bu kez de “tavsiyeleri” Başbakan Ahmet Davutoğlu ile paylaşacağını söyledi. Yıldız, kendisine yönelik eleştiriler üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Uyar Madencilik’e ait Darkale’deki madene indiğini belirtti. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda önceki gece Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Görüşmelere geçilmeden önce madencilere dikkat çekmek için yüzüne siyah boya süren ve üzerinde “Soma 301, Ermenek 18” yazılı baret takan CHP Milletvekili Musa Çam, toplantı salonunun duvarına da Soma ile Ermenek’te yaşamını yitiren madencilerin isimlerinin bulunduğu liste ve Türkiye ile bazı ülkelerde maden kazalarına ilişkin istatistiklerin yer aldığı listeleri astı. Görüşmeler sırasında muhalefet milletvekilleri Soma ve Ermenek’te meydana gelen facialar nedeniyle Bakan Yıldız’ın istifa etmesi gerektiğini vurguladı. Yıldız ise Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirmesinin ardından Bakanlar Kurulu’nda istifasını ilettiğini söyledi. Yıldız, “Muhalefet partisinden 13 arkadaşımın tavsiyesini bir kez daha Başbakanımla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün Taner Yıldız’ı birlikte kıldıkları cuma paylaşacağım. Bu konuda kolay namazı sonrası makam aracına alması ‘destek’ olarak yorumlandı. (Fotoğraf: AA) olanın istifa etmek olduğunu beni tanıyanlar bilirler. Makama, paraya bir bakış açım olduğunu herkes bilir. Bunlar konuşulmaz ancak yaşanır. O yüzden buraBaşbakan Ahmet Davutoğlu, art arda meydana gelen maden facialarında ölen yüzlerce kişinin acısı ile seçim sandıklarında partilerin yaşadığı yenilgiyi aynı kefeye koyarak da acıdan bahsedenlerin belki de istifaya çağrılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a sahip çıktı. Davutoğlu bu acı kelimesini en son kullana“Onlar (muhalefet) önce seçimlerde yenilgi ardına yenilgi yaşaması sonrasında niye cağı kişilerden birisiyim” dedi. kendilerinin böyle bir etik davranış sergilemediklerini sorgulamaları lazım” dedi. G20 Milletvekillerinin Soma’da faci Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Avustralya’ya giden Davutoğlu, basın toplantısı düzenledi. asıyla ilişkin soruları üzerine YılDavutoğlu’na Yıldız’ın Soma faciası sonrası Tayyip Erdoğan’a istifasını sunduğuna ilişkin sözleri anımsatılarak “Muhalefetten gelen Yıldız’a yönelik istifa çağrılarına tavrınız dız, şunları söyledi: “Eynez ocane olur” diye soruldu. Davutoğlu, “Meclis’te görüşmeler esnasında, komisyonda, ğının artık çalışılamaz hale gelmuhalefetin ısrarlı bazı eleştirileri ve talepleri üzerine Bakanımız da son derece diğine inanıyorum. Orada, açıksorumluluk duygusu içinde siyasi etik bakımından örnek olması gereken bir cevap ça söylüyorum, 301 kişinin mahvermiştir. Ama bakanlarımızın performansları ve istifa edip etmeyeceği muhalefetin cubiyeti var.” işi değildir. Bakanlarımızın performansını muhalefet değerlendiremez” dedi. 7 yıl faciayı beklemişler nı tehdit ettiğini ve bu problemin işçi sağlığı ve “iş güvenliği açısından önüne geçemeyecekleri sorunları” ortaya çıkarabileceği uyarısını yaptı. Park Teknik, bu kapsamda 12 Haziran 2008 tarihi itibarıyla ocaktaki yangın sorununun kökten çözülebilmesinin sağlanması, işçi sağlığı ve iş güvenliği nedeniyle faaliyet gösterilen tüm ayaklardaki çalışmaların durdurulduğunu bildirdi. TKİ’nin kendi isteğiyle hazırlatılan 9 Temmuz 2008 tarihli rapor facianın yıllar öncesinden sinyallerini verdiğini kanıtladı. Raporda, ocaktaki tavan taşının oturmamış olması nedeniyle yangının kısa sürede bertaraf edilemeyeceği belirtildi. Raporda, “Tavan taşının çalışma yapılırken göçmemiş olması da bir şans olarak değerlendirmek lazımdır. Sağlam tabakaların göçmesi ani olacağı için ayak arkasında bulunan zehirli ve boğucu gazların göçme sonrasında piston etkisiyle ayak içerisine hücum ederek bir faciaya yol açması da ihtimal dahilindeydi” tespiti yapıldı. Raporda yangının sürdüğü ocakta üretime devam edilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Raporda, tutuklanan Soma AŞ yetkilileriyle cezaevinde yapılan görüşmelerle ilgili ifadelere de yer verildi. Raporda yer alan ifadelere göre Soma AŞ Genel Müdürü Ramazan Doğru, “Dört aydan beri, böyle bir kazanın nasıl meydana geldiğini bizler hâlâ çözmüş değiliz” dedi. MAHMUT LICALI ANKARA TBMM Soma Komisyonu’nun taslak raporunda Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun (TKİ) 2008’de kazanın yaşandığı ocakla ilgili yaptırdığı incelemede facianın sinyallerinin verildiği ortaya çıktı. TKİ’nin yaklaşık 7 yıl önce yaptırdığı incelemede, ocakta sürekli meydana gelen yangınların bulunduğu, zehirli ve boğucu gazların göçme sonrasında piston etkisiyle ayak içerisine hücum ederek bir faciaya yol açması ihtimali bulunduğuna dikkat çekildi. Raporda, tutuklu bulunan Soma AŞ İşletme Müdürü Akın Çelik’in “Büyük bir şey oldu, deprem mi oldu bilmiyorum yani deprem mi oldu oturma mı oldu, başka bir şey oldu, belki de sabotaj oldu yani onu düşünmek lazım” ifadeleri de yer aldı. Raporda, Soma AŞ’den önce işletme hakkına sahip olan Park Teknik, ocakta sürekli meydana gelen yangınlar üzerine 15 Ocak 2007’de TKİ’ye yaptığı başvuruyla üst kotlarda üretilmeyen kömürün yangına neden olacağını belirterek alt kotlarda üretim yapılmasını talep etti. Ancak TKİ, şirketin bu talebini uygun görmedi ve bunun ihalenin şartlarını değiştirme anlamına geleceğini bildirdi. TKİ’ye 22 Nisan 2008’de yeni bir yazı gönderen Park Teknik, üretim ayaklarındaki yangından oluşan zararlı gazların ana yolları ve diğer çalışma ayakları Davutoğlu ölümle yenilgiyi bir tuttu Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla yurttaş, devletin hukuksuz el koymasına karşı dava açabilecek Yargısız kamulaştırmaya iptal DEPREM BAHANE EDİLİYOR Şimdi de Gemlik’e göz diktiler LEVENT GENCELLİ BURSA AKP, deprem riski nedeniyle Bursa’nın Gemlik ilçesini, dünyaca ünlü Gemlik zeytinliklerinin bulunduğu alana kaydırmak istiyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Dağ taş zeytinlik. Gemlik birinci sınıf deprem kuşağında” derken, ilçedeki binaların yüzde 90’ının riskli olduğunu söyleyen AKP’li Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz da “İlçede o kadar sıkışmış durumdayız ki, ölülerimize mezar yeri yok. Diriye konut yapacak yer yok. Hastalarımız için hastane yapacağımız yerde zeytin ağacı var, hastane yapamıyoruz” dedi. AKP, deprem riski gerekçesiyle Gemlik ilçesinde 900 hektarlık zeytinliği yok etmenin peşinde. AKP, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç koordinasyonunda yapılan çalışmada Gemlik’in deprem riski nedeniyle yamaçlara taşınması için Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Araştırılması Hakkında Kanun’la birlikte Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, Mera Kanunu’nu değiştirmeyi planlıyor. Böyle bir değişiklik yapılamazsa “Afet riski” gerekçesiyle Bakanlar Kurulu kararıyla zeytinliklere el konulması ve Gemlik’in buraya kaydırılması planlanıyor. Eski Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Engin Er, “Deprem tehlikesinden kaçıp, heyelan tehdidi altındaki yamaçlara zeytin ağaçları kesilerek imar planı yapılması büyük yanlış olur” dedi. Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi Başkanı Hakan Karademir ise “Gemlik Belediyesi, imara açmak istediği bu alanlar için deprem tehlikesini bahane ederek bir yol arıyor. Çünkü yapılan çalışma sadece kuzeyi imara açmak için yapılıyor. Merkezde yaşayanların oraya taşınacağına ilişkin hiçbir çalışma yapılmamış” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Kamulaştırma Yasası’nda yapılan değişiklikle, “mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulmaması ve dava açılmamasını” öngören hükmü iptal etti. Bu kararla yurttaşlar, hukuka aykırı olarak devletin el koyduğu mal varlıkları için dava açabilecek. İptal hükmü, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girecek. CHP ve bazı mahkemeler, 6487 sayılı Bazı Yasalar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Yasası’nın, bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Davaları birleştirerek esastan karara bağlayan yüksek mahkeme, yasanın 21. maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Yasa’nın başlığıyla değiştirilen geçici 6. maddesinin 12 ve 13. fıkralarının anayasaya aykırı olduklarına ve iptallerine karar verdi. “Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti” başlıklı geçici 6. maddenin 12 ve 13. fıkraları, şu hükümleri içeriyor: “24 Şubat 1984 tarihli ve 2981 sayılı kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altı na alınanlar da dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’da belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemeler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. 4 Kasım 1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması halinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminat ile bu davalara ilişkin mahkeme ve icra vekâlet ücretleri de idarelerce bu maddenin sekizinci fıkrasına göre bütçelerden ayrılacak paydan ve aynı fıkrada belirtilen usule göre ödenir ve işlem yapılır. Bu alacaklar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleş meyen davalarda da uygulanır.” Yüksek mahkeme, yasanın 22. maddesiyle Kamulaştırma Kanunu’na eklenen geçici 7. maddenin de anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. İptal hükmünün kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı. İptal edilen geçici 7. madde ise şöyle: “Mülga 6830 sayılı İstimlak Kanunu’nun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanun’un mülga 16 ve 17. maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır. Bu kamulaştırma işlemleri sebebiyle hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz; kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz; açılmış ve devam eden davalar bu madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.” CHP, Alkol Yasası’nda değişiklik yapan bazı hükümlerin de iptalini istemişti. “Televizyonlarda alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilmez” hükmü ile eğitim ve öğretim kurumlarındaki alkollü içecek satışını düzenleyen maddedeki “her türlü” ibaresinin iptali istenmişti. Yüksek mahkeme, Alkol Yasası ile ilgili düzenlemelerin iptal istemlerini reddetti. l Edirne, İnegöl ve Kütahya’da 6 işçi yaralandı Durdurma kararına rağmen işçi alınmış Yurt Haberleri Servisi Edirne’nin Uzunköprü ilçesindeki bir maden ocağında grizu patlaması sonucu Nezi Ören (48), kardeşi Seyfi Ören (44) ve oğlu Muhammet Ören (25) yaralandı. Ocaktaki eksiklikler nedeniyle üretimin 27 Ekim’de durdurulduğu ortaya çıkarken maden sahibi Hüseyin Kuru, madende üretim yapılmadığını, galerilerin zarar görmemesi için oksijen basma ve sağlamlaştırma çalışmaları yapıldığı sırada patlama meydana geldiğini savundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, geçen yıl martta yapılan denetimde 6, eylülde ise 1 noksanlık tespit edilerek para cezası uygulandığını, bu yıl hazirandaki denetimlerde 13 noksanlık üzerine 14 bin 560 lira para cezası uygulandığını ve madenin faaliyetlerinin durdurulmasına karar verildiğini açıkladı. Yaralanan 3 işçinin, bakanlığın, madenin faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin kararı sonrası işe alındığı bildirildi. l Bursa’nın İnegöl ilçesi Hamzabey Mahallesi’nde fabrika sahası için dinamit patlatılması sonucu, fırlayan taş parçası, işçi Veli Ş.’nin sırtına isabet etti. Ağır yaralanan işçi, hastaneye kaldırıldı. l İnegöl’de, demirleri boşaltmak istediği sırada park halindeki kamyonun üzerine yan yatan vincin sürücüsü Kemal Doyuran ile otomobilin şöförü Ercan Kuri hafif yaralandı. l Kütahya’da inşaatta işçi Şerif Al’ın sol kolu üst katlara malzeme çıkarttığı çelik halatlı vincin makarasına sıkıştı. Al, AFAD ve 112 Acil sağlık ekiplerince kurtarılarak, hastaneye kaldırıldı. Alkol değişiklikleri onandı l Yırca’daki zeytin ağacı katliamı Binlerce ağaca 511 bin TL ceza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Manisa’nın Soma ilçesine bağlı Yırca köyünde yapılması düşünülen termik santral için binlerce zeytin ağacını katleden Kolin A.Ş’ye, toplamda 511 bin liranın üzerinde ceza kestiğini söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2015 yılı bütçesi görüşüldü. Bakan Mehdi Eker konuşmaların ardından milletvekillerinin soruların yanıtladı. Zeytinlik alan miktarının 20132014 yıllarında 825 bin 827 hektar olduğunu, 20142015 için yapılan hesaplamalara göre 831 bin hektar alan olarak belirlediklerini kaydeden Eker, Soma’da kurulması planlanan termik santral alanında kesilen zeytin ağaçlarına ilişkin konuyu haber aldıklarında 81 bin 958 lira ceza kestiklerini belirtti. Eker, “Firma buna itiraz etmiş, daha sonraki bir tarihte kesilen 4 bin 700 ağaç için de 429 bin 439 lira ceza kestik. Kesilen zeytin ağaçlarıyla ilgili Bakanlığımızın oradaki ilçe ve il müdürlüğünün teknik elemanları firmaya toplamda 511 bin liranın üzerinde ceza kesti. İlgili firma cezalara itiraz etti” diye konuştu. l Cumhuriyet’in ele geçirdiği BM raporu ‘Türkiye risk yaratıyor’ FIRAT KOZOK ANKARA Türkiye’nin çevre konusundaki duyarsızlığı, Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu BM Türkiye raporunda da eleştirildi. “Türkiye gerçekten, gelecekteki ekonomik büyüme, gıda güvenliği, sosyal istikrar ve kültürel miras bakımından büyük bir risk yaratıyor ve doğal felaketlerin gerçekleşmesi olasılığını artırıyor” denilen raporda, kötü çevre politikalarına örnek olarak sanayi kurumları tarafından kullanılan atık suların nehirlere ve kıyıdaki sulara bırakılması gösteriliyor. 2013 verilerine göre, 1524 yaş arasındaki işgücünün yüzde 60’lık bölümünün, 8 yıl ya da daha az eğitim görmüş insanlardan oluştuğuna işaret edilen raporda, bu durumun önümüzdeki dönemde işgücü için sorun yaratacağına vurgu yapılıyor. Raporda, “Türkiye’nin yakın gelecekte genç nüfusu nedeniyle kusursuz bir fırsatı bulunduğu bir gerçeklik. Ancak bu genç insanların eğitim konusunda limitli kapasitesi bulunuyor. Bu işverenin daha az maaş vermesine neden olacak” deniliyor. Raporda, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılarla ilgili de Türkiye’nin uluslararası korumaya ihtiyaç duyan çok sayıda insana kapılarını açtığı ve “bonkörce ev sahipliği yaptığı” ifade edildi. Raporda, Ağustos 2014 itibarıyla Türkiye’de geçici olarak barınan Suriyelilerin devlet tarafından belirlenen rakamının 1 milyon 360 bin kişi olduğu belirtiliyor. Raporda kampların içinde ya da dışında yaşayan Suriyeli kadınların şiddet ve istismarla karşılaşma olasılıkları bulunduğu vurgulanıyor. ‘Heyelan bölgesi’ Validebağ Gönüllüleri’nden İBB’de eylem Validebağ Korusu’nun bitişiğine yapılmak istenen cami inşaatını protesto eden Validebağ Gönüllüleri dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geldi. Gönüllüleri, Saraçhane’deki İBB binası önünde 1 TOMA ve 2 çevik kuvvet otobüsü “karşıladı”. Güvenlik görevlilerinin de içeri girmesine izin vermediği Validebağ Gönüllüleri, CHP Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever’in araya girmesiyle İBB binasına alındılar. CHP Grubu’nu ziyaret eden gönüllüler süren cami inşaatını protesto etti. (Fotoğraf: HAZAL OCAK) Güllüce: 2 milyon ağacı nasıl saymışlar? Yurt Haberleri Servisi Sivas’ta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Turgutlu Çaldağı’ndaki nikel madeni için 2 milyon ağacın kesilecek olmasıyla ilgili ÇED raporuna onay verilmesine ilişkin, “ÇED raporu ruhsat değil taahhüt zinciridir. 2 milyonu nereden, nasıl saymışlar ki, isteyen istediği bir rakamı söylüyor. Böyle bir şey olacak mı, bunlar meçhul olan sözler” dedi. Daha sonra “Şehir kimliği” konulu çalıştayda konuşan Güllüce, piyasaya sürülen demirlerin standartlara uygun olmadığını açıklayarak, “Pazartesi günü talimat vereceğim, piyasadaki demirleri check (kontrol) edecekler” dedi. Öldüre öldüre rödovans MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği, Ermenek’te ise 2’sinin cesedinin çıkarıldığı, 16 madenciye ulaşmak için hâlâ çalışmaların devam ettiği faciaların temel nedeni olarak gösterilen kiralama yani rödovans uygulamasından vazgeçmeyen hükümet, yine maden şirketlerini zengin edecek. Hükümetin hedefine göre, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) sorumluluk sahalarında bulunan 2.1 milyar ton linyit rezervi de rödovans yoluyla ihale edilecek. İnsana ve çevreye verdiği zararlar nedeniyle eleştiri konusu olan nükleer santral ısrarından da bir türlü vazgeçmeyen hükümet, yeni bir gerekçe de buldu. “Petrol ve doğalgaz zengini ülkelerde bile nükleer santrallar var” savunusu yapan hükümet, tüm tepkilere karşın 2023’e kadar elektriğin yüzde 18’ini nükleerden karşılamayı hedefliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre, 2013’te 240.1 milyar kWh olan elektrik üretimi 2014 eylül ayı sonu itibarıyla 190 milyar kWh olarak gerçekleşti. Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 47.8’i dışarıdan satın alınan doğalgazdan, yüzde 29’u kömürden, yüzde 17.2’si hidroelektrik santrallardan, yüzde 3.1’i rüzgâr santrallarından, yüzde 2.9’u da diğer kaynaklardan sağlanıyor. Üstelik bu yıl kuraklık nedeniyle hidrolik kaynaklardan elektrik üretiminde azalma olurken, eksiklik doğalgaz santralları ile giderildi. 2023’te elektrik enerjisi gereksiniminin 416 milyar kWh’e yükseleceğine dikkat çeken hükümet, farkı karşılamak için nükleer enerji santrallarını devreye sokmayı planlıyor. 2023 yılına kadar iki nükleer güç santralının işletmeye alınması ve üçüncü santralın inşasına başlanması planlanıyor. Hükümet, eldeki kömür rezervlerini de rödovans yoluyla şirketlere açmayı planlıyor. Kömür sahalarının elektrik üretimi amacıyla değerlendirilmesi için 6 temel politika üzerinde duruluyor. Bu politikalardan birisi de rödovansla ilgili. Buna göre, kamu elinde olup rödovans usulüyle yeni ihale edilecek sahaların özel sektöre devri sağlanacak. Bu kapsamda TKİ’nin elinde bulunan 2.1 milyar ton linyit rezervinin elektrik üretimi için özel sektöre rödovans usulü ile ihale edilmesi için çalışma yürütülüyor. Facialardan ders almayan hükümet 2.1 milyar ton linyiti de rödovansla ihale edecek l Ermenek’te maden sahibi, müfettişleri suçladı Bir tek kendileri masummuş Yurt Haberleri Servisi Ermenek’te eski kömür ocağında biriken suyun basması sonucu 18 işçinin mahsur kaldığı madenin bağlı olduğu Has Şekerler Madencilik şirketi sahibi Saffet Uyar’ın avukatı Şeref Han, tutuklama kararına itiraz etmeyeceklerini belirterek, faciadan eksikler nedeniyle kapatılan ocağın tekrar açılmasına karar veren Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) müfettişlerinin sorumlu olduğunu ileri sürdü. Uyar’ın avukatı Han, DHA’ya yaptığı açıklamada, Uyar’ın isteği üzerine karara itiraz etmeyeceklerini belirtti. MİGEM’i suçlayan Han, “Bu ocak eksiklerinden dolayı kapatılmış. Kapatıldıktan sonra müfettişler gelmiş. Burada inceleme yaptıktan sonra ‘artık senin ocağında sağlıklı bir şekilde çalışabilir, sıkıntı kalmadı’ denmiş. Her defasında niye ocak şefini ve sahibini alıyoruz da üç ay sonra başka yerde ocak patlıyor” dedi.