04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Gerçekleşen Senaryolar Amerikanİsveç merkezli Silkroad Enstitüsü’nün 2008’de yayımladığı “Parçalanmış Türkiye’nin Görünümü” başlıklı raporun öngördüğü iki senaryo 6 yıl sonra bugün doğrudan yaşama geçmiş bulunuyor. Raporda yer alan ileriye dönük birinci senaryo “Çok daha tutucu bir Türkiye” başlığını taşıyor ve iktidara ilişkin şu öngörüleri içeriyordu: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kendisine yönelik saldırılara göğüs gererek dirayetli bir lider olduğunu bir kez daha ispat eder. AKP durumunu düzelterek 2011 seçimlerini de kazanır. Ana muhalefet partisi, laik ve milliyetçi CHP, seçimlerde bir kez daha yenilgiye uğrayarak marjinal bir parti olmaktan öteye gidemez. Recep Tayyip Erdoğan, büyük bir oy farkı ile Abdullah Gül’ün yerine cumhurbaşkanı seçilir. Muhalif partilerin marjinal parti çıkarları uğruna Türkiye kan içinde kaldı. Ülkeyi yorgun düşürmek, ordunun yurtsever kadrolarını törpülemek, Cumhuriyeti yıkmak, ulus devleti ortadan kaldırmak, yurdu bölmekle ödevlendirilmişlerin görevleri tamamlanmış, artık son kullanma tarihleri gelmiş olmalı... Baksanıza; ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Pearson, Kürtlerin Ortadoğu’da Türklerin boşluğunu doldurduğunu söylemiş ve eklemiş: “Eğilim, Türkiye’den çok Kürtlerden yana olacak.” Kürtler, epeydir emperyalizmin kuşatması altındaydı. Şimdi bu gerçek açık açık dile getiriliyor artık. olmaktan öteye gidememeleri sonucu AKP daha otoriter bir kimlikle hareket etmeye başlar. Cumhurbaşkanı Gül’ün İslamcı eğilimli yargıçları Anayasa Mahkemesi’ne ataması siyasal krizin ortaya çıkmasına neden olur. AKP, Kürt sorununu kontrol altına almayı başarır. Bu gelişmeler sonucunda İslamcılar, milliyetçilere göre daha büyük güç kazanır. buna karşın, PKK sorunu, ülke çapında devam ederek içteki gelişmeleri olumsuz yönde etkiler.” Görüldüğü üzere raporun öngörüleri birebir hayata geçmiş. Gelelim, ana muhalefeti biçimlendiren ikinci senaryoya. O senaryo da yine 2008’den bugüne olduğu gibi betimlemiş: “Türkiye’nin ‘AKP cumhuriyeti’ne dönüştüğü yönündeki tehlikenin belirginleşmesi, başta muhalifler olmak üzere laik çevrelerde de tedirginliğin artmasına neden olur. Deniz Baykal, CHP liderliğinden istifa etmeye sonunda ikna edildiğinde, Kemal Kılıçdaroğlu onun yerini alır. Kılıçdaroğlu, AKP’nin yolsuzluklarını ortaya çıkaran bir lider olarak toplum içindeki yerine alırken CHP, modern, Avrupa tarzında sosyal demokrat merkez partisi olarak Türk siyasetinde önemli bir rol üstlenir. Parti içindeki reformlar sonucu CHP, Avrupa Birliği tarafından da desteklenir. Merkez sağ kimliğindeki bu parti, dindar çevrelere olduğu kadar Kürt seçmenine de hitap etmek için yeni bir yöntem uygularken laik kesimi de kucaklamak için çaba harcar.” 2008’deki raporun yazdıklarının bugün tümüyle gerçekleşmesinin özeti bellidir: Türkiye, Türkiye’den yönetilmiyor! İktidarından muhalefetine siyasi liderler de hazırlanmış senaryoyu sahnede oynamakla görevli aktörler... 10 Kasım Geçen pazartesi günü yayımlanan yazımızdaki “10 Kasım” başlıklı yazının son tümcesi bir teknik hata nedeniyle düşmüş. Yazının aslı şöyleydi: “Diktatör Atatürk” diye yazdılar, çizdiler, konuştular; bağırdılar, çağırdılar, inlediler, ünlediler. Akıllarınca, Atatürk’ün üstünü çizmiş oldular. Bugün geriye ellerinde yalnızca bir diktatör kaldı. Kotacının Dedikleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadın kotasından ite kaka genel başkan yardımcısı yaptığı Mehmet Bekaroğlu, ulusalcıların partiden ayrılmasının CHP’yi güçlendireceğini söylüyor. Bekaroğlu da çok iyi bilir, CHP’nin kökünde, genlerinde, kılcal damarlarında ulusal kurtuluşçuluk yatar. O köke, siyasal dincilik kibritinin suyunu dökmek boşuna bir çabadır. Dökeni de, döktüreni de yakar. Özel Güvenlik Terörü Enerji yağmasından pay kapmak isteyen Kolin Grubu’nun geçen hafta perşembe akşamı SomaYırca’da gerçekleştirdiği, 6 bin zeytin ağacının yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan kıyım vahşetini yazılı ve görsel basında izledik. Ama eksikmiş, dün yeni görüntüler düştü ekranlara. Hitler’in SA – Fırtına Birlikleri’ni andıran özel güvenlik güçlerinin ağaçlarını korumak için zeytinlikte nöbet tutan kadınlı erkekli köylülerin üzerine nasıl büyük bir hırsla, nasıl acımasızca saldırdıklarını gördük. İnsanları, akşam karanlığının verdiği cesaretle çivili sopalarla dövüyorlar, üzerlerine biber gazı sıkıyorlar, tekmeliyorlar, yerlerde sürüklüyorlardı. Gördüklerimiz, ülkemizdeki özel güvenlik rezilliğinin vardığı boyutları göstermesi açısından ibret vericiydi. Bu milis birlikleri aldıkları para karşılığında patronlarının buyruğunu, üzerinde hiç düşünmeksizin uygulayan suç robotlarıydı. Üzerlerine saldırdıkları köylülerin acı içinde kıvranmaları, hastanelik olmaları, ölümle karşı karşıya gelmeleri umurlarında değildi. HHH SomaYırca’da görülen vahşet “özel güvenlik güçleri” denen bu terör çetelerinin ivedilikle zapturapt altına alınması zorunluluğunu ortaya koymuştur. Hak arayan, haklarını savunan insanların üzerlerine bu güçlerin saldırtılmaları ileride üstesinden gelinemeyecek, altından kalkılamayacak olaylara neden olabilir. SomaYırca olayları bu bağlamda önemli bir işaret olarak değerlendirilmelidir. Halk koyun değildir. İnsanların, kendilerine şiddet uygulayan bu güçlere aynı şiddetle karşılık vermelerinin ölümcül sonuçlar doğuracağı olasılığı gözden uzak tutulmamalıdır. HHH Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2013 yılı performans programında, Emniyet birimlerinde toplam görevli sayısı 243 bin 112 olarak açıklanmıştı. Diğer hizmetler sınıfı başlığı altında toplanan 13 bin 127 kişi de bu sayıya eklendiğinde Emniyet teşkilatında toplam 256 bin 239 kişinin istihdam edildiği görülmektedir. Özel Güvenlik Federasyonu’nun 2012 yılında yayımladığı Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi Sektör Raporu’na bir göz atalım. “Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre polis görev bölgesinde özel güvenlik faaliyeti için izin verilen şirket sayısı 1375, özel güvenlik eğitimi veren kurum sayısı 727, kendi güvenliğini sağlamak üzere özel güvenlik izni alan yer sayısı 53 bin 635’tir. Jandarma Genel Komutanlığı kayıtlarına göre ise jandarma bölgesinde özel güvenlik faaliyeti için izin verilen şirket sayısı 6, özel güvenlik eğitimi veren kurum sayısı 2, kendi güvenliğini sağlamak üzere özel güvenlik izni alan yer sayısı 9 bin 247’dir.” “Ülkemizde 2011 yılı sonu itibarı ile polis bölgesinde 832 bin 813 kişi özel güvenlik görevlisi sertifikası, 541 bin 642 kişi özel güvenlik kimliği almış olup 187 bin 467 özel güvenlik görevlisi mevcuttur. Jandarma bölgesinde ise 14 bin 78 kişi özel güvenlik sertifikası, 98 bin 170 kişi özel kimliği almış olup 35 bin 251 özel güvenlik görevlisi mevcuttur. Böylece ülkemizde sertifika alan özel güvenlik görevlisi sayısı 846 bin 891, özel güvenlik kimliği alan görevli sayısı 639 bin 812, özel güvenlik görevlisi sayısı 213 bin 718 kişidir. 1 milyon 155 bin 389 kişi özel güvenlik görevlisi olmak üzere sınava girmiş, bunların 780 bin 955’i sınavda başarılı olmuştur. Bu veriler sektörün ve hizmet alanının büyüklüğü hakkında bize yeterli bilgiyi vermektedir.” HHH Görüldüğü gibi Türkiye’de özel güvenlik personelinin sayısı resmi polis personeli sayısının üzerindedir ve bu sayı artmaktadır. Özel güvenlik güçleri yeterince denetlenmediği, SomaYırcalı’da olduğu gibi korumasız insanların üzerine sorumsuzca biber gazıyla, çivili sopalarla saldırtıldığı sürece bu gidiş hayırlı değildir. Tehlike bağıra çağıra “Geliyorum!” demektedir. Bu sese bir an önce kulak verilmezse yarın iş işten geçmiş olacaktır. Tüm dünyaya emperyalizmin nasıl diz çöktürüleceğini gösteren bağımsızlığın simgesi Türkiye, Truman doktrininden bu yana “müttefiklik” adı altında bölgede ABD’nin jandarması olarak kullanılıyordu. O gündür bugündür, ikili anlaşmalarla, Morisonculukla, ABD başkanlarının eşiklerini aşındırmakla, askeri üs sağlamakla ünlü sağ iktidarlar işbirlikçiliğin binbir taklasını atmakta çok becerikliydiler. Türkiye ne zaman bağımsız davranma çabasına girişse, karşısına kan çanağını sürdüler. Bir bağımsız çıkış olan Kıbrıs Harekâtı sonrası Türkiye’nin başı dertten kurtulmadı. Önce, içte, aynı Boşluğu Doldurmak İçin kaynaktan verilen silahlarla sağsol çatışması çıkardılar. Gencecik çocuklar, ulusun önde giden aydınları hain pusularda öldürüldü. Piyangocu adı altında Kahramanmaraş’a sokulan casusların kışkırtması sonucu Kahramanmaraş’ta yüzlerce annenin karnı yarıldı, bebekler parçalandı, babaların başları kesildi. Yetmedi, Lozan Antlaşması ile tarihe gömülmüş hortlaklıkları ülkenin başına sardılar. Ermeni terör örgütü ASALA devreye sokuldu önce, ardından da PKK. Son 4050 yıldır, emperyalizmin CHP’nin Kerkük ve türkmen raporu Irak Türkmenleri ORTODOKSLAR SİLİVRİ’YE AKIN ETTİ İstanbul Haber Servisi Papa’nın İstanbul’a gelmesine sayılı günler kala Silivri Belediyesi binlerce Ortodoksu ağırladı. Yunanistan ağırlıklı olmak üzere Batı Trakya’dan gelen binlerce Ortodoks, önce 1400 yıllık tarihi sarnıçta dini tören gerçekleştirdi ardından ilan edilen son azizleri Aziz Nestaryus’un Silivri’de doğduğu evin bulunduğu alanı ziyaret etti. Ziyaretçilere bilgiler veren Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Aziz Nestaryus’un evini yeniden yaptırmak için hazırlıkları olduğunu söyledi. Işıklar, “Tarihi eserlerimizin restore edilmesinin ilçemiz için çok önemli olduğunu biliyoruz” diye konuştu. KARTAL’DA ‘YERİNDE DÖNÜŞÜM’ 14 BİN KİŞİYİ KURTARDI İstanbul Haber Servisi Kartal’da 2009’da başlayan kentsel dönüşüm hızla devam ediyor. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Türkiye’de deprem ve yerinde dönüşümün lideri olduklarını söyledi. Dönüşümde Kartal’ın model ilçe olduğunu belirten Öz, “Deprem dönüşüm nedeniyle evi yıkılıp ve yeniden yapacaklardan imar ve ruhsat harcı alınmayacağını seçim bildirgemize yazmıştık. Deprem Dönüşüm Müdürlüğü’nü kuran ve vatandaşların müteahhitle yapacakları sözleşme ile ilgili sözleşme taslağını hazırlayan biz olduk. Şu ana kadar 14 bin 437 kişinin çürük ve depreme dayanıksız binalardan canlarını kurtardık” dedi. tehdit altında İKLİM ÖNGEL rumları yüksek beton bariyerler ile çevrili ve siANKARA CHP heyelahlı birlikler tarafından ti, IŞİD’den kaçan Türkkorunuyor. menlerin bulunduğu KerHeyetin halkla görüşkük’teki yaşam koşullarımesinden aldığı notlara nı ortaya koyan bir rapor ise raporda şöyle yer vehazırladı. Eğitim ve sağriliyor: lık gibi en temel ihtiyaçCenazeler sokak ların yetersizliğinden, etortasında: Şu an Beşir nik sıkıntının sürdüğüne, köyü tamamen boşaltılmış petrolün adının olmasına durumda. IŞİD kontrolükarşın kendisinin bulunne geçen Beşir köyünde mamasına kadar pek çok katledilen 40 kişinin cenanoktaya dikkat çekilen razesi sokak ortasında bıraporda, halkın sözlerine de kıldı. Beşir köyünde biryer verildi. Türkmenlerin çok kız çocuğu, IŞİD ta“Beşir köyünde katledirafından tecavüz edildiklen 40 kişinin cenazesi ten sonra kesildi ve idam sokak ortasında bırakıledildi. Bu kız çocuklarındı. Beşir köyünde birçok dan bazılarının anneleri kız çocuğu, IŞİD tarade kaçırıldı. IŞİD saldırfından tecavüz dığı bölgeleredildikten sonde Türkmen ra kesildi ve kadınları kaidam edildi. Bu çırdı. BizleTürkmenler kız çocuklarınrin aşiret yaIŞİD çetelerinin, dan bazılarıpısı bulunduBeşir köyünde 40 ğu için gelenın anneleri de kişiyi katlettiğini, kaçırıldı” ifanekgörenekdeleri kan donlerimiz sebeTürkmen kız ve durdu. biyle, bu dukadınlara da CHP heyetirumun bilintecavüz ettiğini nin Kerkük zimesi ayıp olyaretinin ardınduğu için duanlattı. dan hazırladıyurmadık. ğı rapor, TürkAKP menlerin yaKerkük’ü şam mücadelelerini ortaya kurban etti: Kürdistan bölgesinde petrol çıkınkoydu. Türkmenlerin yalca AKP yüzünü Erbil’e nız bırakılmışlığına dikkat döndü, Kerkük’ü kurban çekilen raporda, asimile olma tehdidiyle karşı karverdi. AKP mezhepçi bir şıya kaldıkları belirtildi. politika yürüttüğü için Kerkük’ün yüzde 20’sinin Türkmenleri görmezden IŞİD’in elinde olduğunun geliyor. Türkmenler arabelirtildiği raporda yer sında okuyan, doktor ve alan tespitler şöyle: mühendis olan çok fazla. Ancak Türkmen kimlikHalk teyakkuzleriyle devlet içinde bir da: 30 bin nüfuslu yerlere gelmeleri mümTuzhurmatu’ya 1 kilometkün olmuyor. Erbil’deki re mesafede IŞİD ile saTürkmenler kendini Irakvaş devam ediyor. Kerlı olarak tanıtıyor. kük’teki tüm devlet ku KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] Yurt Haberleri Servisi Dersim isyanına önderlik ettiği gerekçesiyle 6 arkadaşıyla birlikte 1937’de idam edilen Seyit Rıza, bugün Tunceli ve Elazığ’da düzenlenen etkinliklerle anılacak. Tunceli’de DBP, HDP, sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na yürüyecek. Yürüyüşün ardından basın açıklamaları yapılacak. Elazığ’da ise Reyit Rıza ve arkadaşlarının idam edildiği Buğday Meydanı’nda anma töreni düzenlenecek. Demokratik Alevi Federasyonu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Yakın tarihimize damgasını vuran bu kişilik, tarihte hak ettiği yerini bulacaktır ve bulmuştur” denildi. Seyit Rıza için Tunceli ve Elazığ’da tören HARBİ SEMİH POROY 1/ Kırmızı 1 kabuklu ve 2 zeytin bü yüklüğünde 3 bir meyve... 4 İtalya’nın en 5 uzun ırmağı. 2/ Avuç içi... 6 Uzun tüylü 7 kalpak. 3/ 16. 8 yüzyılda Afganistan’da 9 kurulan bir 1 2 3 4 5 6 7 8 9 İslam tarikatı. 4/ Eline ayağına ça 1 R Ö D Ö V A N S buk, atik. 5/ Ça 2 O Z A L İ T E H ğan Irmak’ın bir 3 Y E Ğ D AM L A filmi... Eskişehir’e 4 A N A T O M İ R özgü, çubuk biçi 5 L R E A N A Ç minde bir tür helO Y N A Ş va. 6/ İçine peynir, 6 T İ K İ K kıyma gibi şeyler 7 İ M A M E konarak hazırlanan 8 A B A N DON E bir tür çörek... Ateş. 9 A J A N O P A L 7/ Büyük ve sert taş kütlesi... Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad. 8/ Bir şeyi ilgili topluluğa tanıtmak eylemi. 9/ Bir organımız... İstavrit balığının küçüğü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Keçiboynuzuna verilen bir başka ad... Tellür elementinin simgesi. 2/ Bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri... Sınırlı bir yerle ilgili olan. 3/ “Patlıcançiçeği” de denilen bir süs bitkisi. 4/ Türlü renklerde çiçekler açan, güzel bir süs bitkisi. 5/ Briçte, atılan bir kâğıtla eşine oynamasını istediği kâğıdı belirtme... Eylemin, özne ve nesne bakımından gösterdiği özellik. 6/ Bir tür yumuşak hasır şapka... Şarkı, türkü. 7/ Pamuklu kumaştan yapılmış yatak örtüsü... Gözleri görmeyen. 8/ Hisse... Sık gözlü ağ. 9/ 106 taşla oynanan bir oyun... Yeteneği ve saygınlığıyla ünlü kadın şarkıcılara verilen ad. 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle