04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Öztekin BDDK’den ayrıldı, Başbakan’a müşavir oldu u Sağlık sorunları nedeniyle BDDK’deki görevinden ayrılan Mukim Öztekin, vakit kaybetmeden Başbakan’a danışman oldu. Ekonomi Servisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, sağlık sorunları nedeniyle görevinden ayrıldı. 12 Kasım itibarıyla görevinden ayrılan Öztekin, jet hızıyla Başbakan Başmüşavirliği’ne atandı. BDDK Başkanlığı’na 2. Başkan Mutalip Ünal vekâlet edecek. Öztekin, 23 Eylül’de beyin ameliyatı olmuş, yaklaşık 5 saat süren operasyonun başarılı şekilde tamamlandığı bildirilmişti. BDDK Başkanlığına 22 Haziran 2012’de atanan Mukim Öztekin, BDDK’de kurum başkanlığının yanında kurul başkanlığı görevini de yürütüyordu. Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Bank Asya’ya yapılan operasyon sırasında suskun kalan Mukim Öztekin hem cemaat hem de hükümet tarafından eleştirilmişti. Twitter fenomeni Fuat Avni, Öztekin’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baskıları nedeniyle hasta olduğunu iddia etmişti. Avni’ye göre Erdoğan, Öztekin’i sık sık çağırarak Bank Asya’ya el konulması için baskı yaptığı ifade edilmişti. Ey Akıl, Biraz Bize de Takıl... Taze ana haberlerin içinde önce ABD kaynaklı Suriye politikalarına yönelik önemli bir yaklaşım değişikliğinin başlık olduğu haberlerine takıldık. Güvenilir kaynaklar, ABD’nin Suriye politikalarında Esad’ın götürülmesinin öne alınacağı anlamlı bir strateji değişikliğini doğruluyorlardı. Obama uzmanlarından strateji değişikliği üzerinden gereken çalışmaların yapılması, raporların hazırlanmasını istemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu Türkiye’nin ısrarla önerdiği politikalara yaklaşım anlamına gelen bu değişikliği memnuniyetle karşıladıklarını dillendiren açıklamalarda bulundular. IŞİD’le mücadele politikalarında Irak ve Suriye’ye birlikte bakılması, Türkiye’nin önerilerinin bütününe, Esad’ın bir an önce götürülmesine ilişkin uyarılarına dikkat edilmesi tezlerini anımsattılar. Başbakan, gerek Irak gerekse Suriye’de yönetimde yer alamayan, siyaset dışına itilen yapıların varlığının (adını koymadan Sünnilerin yönetim dışında kalmalarının) IŞİD’in ortaya çıkması, güçlenmesi üzerindeki rolünün altını çizerken, oluşacak yeni siyasal yönetimlerde dengeli ağırlığının oluşturulmasına katkıdan söz ettiler. Haberlerin başlıklarında ABD’nin Türkiye’nin tezlerine yakınlaştığı vurgulamaları ağırlık kazanmışken.. birkaç gün öncesine kadar tam tersi vurgulamalarla, ABD’nin benzer yinelemeler içinde bölgede önceliğinin IŞİD’le savaş olduğu, Irak’ın yönetiminin, topraklarının savunmasının destekleneceği, ABD’nin askeri desteğinin Suriye’ye değil, Irak’a yönelik olduğu, ayrıca Suriye’ye dönük, Türkiye sınırına yakın Kobani savunmasına, özerk Suriye Kürt yönetimi ile ortak direniş hareketlerine destek verileceği açıklamalarını anımsayalım... Türkiye’nin sınır savunma hattı önerisi onaylanmamış, peşmergelerin Kuzey Irak’tan Türkiye üzerinden Kobani’ye taşınmalarında diretilmişti. ABD’nin dış politikasında güç dengelerine bağlı, çarpıcı değişikliklere alışkın, kulaklarımızı kabartmışken.. ABD’den yalanlama geliyor. IŞİD odaklı politikalarında bir değişikliğin söz konusu olmadığı, Irak’ın savunulmasının esas alındığı, Suriye, Esad’a ilişkin önerilerin, ileri tarihlerde gündeme alınabileceği bilgilendirmeleri eklemleniyor. Önceki haftalar, ayların projelendirmelerinin ekseni değişmemiş. ABD Irak’ın kendi eseri olan bugünkü Bağdat ve Kuzey Irak Kürdistanı yönetimleriyle işbirliği içinde, Irak öncelikli havadan bombardıman, lojistik desteklerini sürdürecek... Kobani için, Kuzey Irak Kürtleri, peşmergeler odaklı askeri güçlendirme çabalarında da... Elbette PKK, PYD, Özgür Suriye Ordusu grupları bu savaşların tarafı oldukları ölçülerde söz konusu destekten paylarını alacaklar... HHH Suriye’de 3 yılda 200 binin üzerinde insanın öldüğü, göç etmek zorunda kalanların birkaç milyonla sayıldığı haberlerini sosyal medyadan okumak, insan hakları örgütlenmelerinin çağrıları, stratejik konumları değiştirmede bir işe yaramıyor. Son Halep katliamları üzerinden yapılan acil çağrılarda, değişen verilerle 23 bin sivilin öldüğü, on binlerin kenti terk etmek zorunda kaldığı gerçeği, Halep’i stratejik öncelikler gündemine sokamıyor... Dünün ABD askeri kaynak açıklamalarında Irak yönetiminin IŞİD’le baş edebilmesi için daha 80 bin askere gereksinimi olacağı anımsatılıyor, Suriye’de Esad’ın gitmesinin IŞİD’in yenilmesi için yetmeyeceğinin altı çiziliyor... Yine dünün en son haberleri içinde Ukrayna’nın doğu bölgesindeki sıcak savaşta Rus askeri güçlerinin yeni desteğinden söz açılıyor, bugüne kadarki çatışmalarda ölenlerin sayısının 4 bine, evlerini terk edenlerin on binlere ulaştığı, Ukrayna’nın da bölgeye askeri birlik aktarımı yapmakta olduğu bilgileri veriliyordu.. İşte komşu sınırlarımızda, sonuçları bize de çoktan sıçramış tehditleri, ekonomik, sosyal, siyasal sonuçları, bakmakla yükümlü olduğumuz milyonlarca savaşın göçmeniyle.. çok can yakıcı gündemlerimiz varken... Barış süreci gündemli yaşamsal gelişmeler, İktidarlarının demokratik işleyişi rafa kaldırarak, halkımıza giydirdiği deli gömleği, bildiğini okuma icraatlarında yaşanan derinleşen cepheleşmelerin, iç çatışmaların, sayılamayacak kadar çok sorunlar yumağında, canmal, doğadeğerler katliamlarında... Kayıplarımız katlanırken, bizim medyatik gündemimizde tuzak çatışmalarımız ne? Cumhurbaşkanlığı “... sıfırlı rakamlarla dudak uçuklatan kamu harcamalarına yol açan Atatürk Orman Çiftliği’ni betona çeviren bin odalı lüks saraya ek yavru saray ile caminin de hızla yapılacağı bilgisi ile birlikte ruhsatlı olduğunu” duyuruyor. Saatler geçmeden meslek örgütleri, binalar gibi ruhsatların da kaçak olduğu duyurusu ile 34. davalarını açmak zorunda kalacaklarını bildiriyorlar... Günümüz iş cinayetleri, Gezi ile tırmanan, 67 Ekim’den sonra noktalanamayan, faili meçhul, polis eliyle, çatışmalarda ölenlerimizi, kayıplarımızı toplamaya korkuyoruz. Cumhurbaşkanı, Başbakan çıkışlarıyla gündem değiştirme oyunu sahneye giriyor. Medya ana haberleri, tekmili birden açık oturumlarda.. günümüzü, bugün yaşadıklarımıza karşı duruşu unutuveriyoruz... 80 yıl öncesiyle, Dersim’de yaşanan insan hakları ihlalleriyle hesaplaşma tuzağında parçalanıyoruz... Küresel ekonomi iki yılın en kötü durumunda Ekonomi Servisi Uluslararası Yatırımcıların katıldığı Bloomberg Küresel Anketi’ne göre Dünya ekonomisi, Euro Bölgesi ve gelişen piyasaların gerilemesi ve deflasyon riskinin artması ile 2 yılın en kötü durumunda seyrediyor. Ankete bu hafta katılan katılımcıların yüzde 38’i küresel ekonomiyi ‘kötüleşiyor’ şeklinde tanımladı. Söz konusu oran, temmuz’da yapılan bir önceki ankette aynı yönde yorumda bulunanların iki katı. Ankete göre endişeler yüksek oranda Avro Bölgesi üzerinde yoğunlaşıyor. Katılımcıların üçte ikisi ekonominin zayıfladığını söylerken, yüzde 89’u dezenflasyon veya deflasyonu gelecek seneki enflasyondan daha büyük bir tehdit olarak gördü. Katılımcılardan Seul’deki Shinhan Bank kıdemli portfolyo yöneticilerinden Sanwook Lee, “Avro Bölgesi ekonomisi geriledi ve Avrupa ülkelerinden mali politika girişimleri gelmezse daha da kötüleşecek” dedi. IEA’ya göre ABD’de kaya petrolünde patlama var ve fiyatlar artmayı sürdürecek Toparlanma hayal u Petrol fiyatlarında haziran ayından bu yana yüzde 30 oranında yaşanan düşüşün kısa süre içerisinde yükselişe geçeceğini umut edenlere karşı IEA, petrol fiyatlarının hızlı bir şekilde toparlanmayacağını, fiyatların gelecek yıl daha da gerileyebileceğini açıkladı. Ekonomi Servisi Uluslararası Enerji Ajansı, petrol fiyatlarında hızlı bir toparlanma yaşanmasının muhtemel olmadığını, fiyatların gelecek yıl daha da gerileyebileceğini belirtti. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA), “Petrol Piyasası Raporu”na göre, ekimde küresel petrol arzı yükselmeye devam etti. Geçen ay petrol arzı bir önceki aya göre, günlük 35 bin varil artışla 94.2 milyon varile yükseldi. Petrol fiyatları ekimde de düşmeye devam etti. Petrol fiyatlarındaki düşüşte, arzın talepten fazla olması etkili oldu. Geçen yıla göre günlük 2.7 milyon varil artan petrol arzı, yıl bazında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı ülke ‘IŞİD, petrolü Türkiye ve Ürdün’e satıyor’ Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, terör örgütü IŞİD’in uluslararası piyasalarda Türkiye ve Ürdün üzerinden rahat petrol satabildiğini, kimsenin yaptırım uygulamayı gündeme almadığını iddia etti. Duma’daki oturumda konuşan Puşkov, “IŞİD’le ilgili serbestlik şaşırtıcı. IŞİD dünya piyasalarında serbest bir şekilde petrol arzı yapıyor. Bu nasıl mümkün olabiliyor? Batılı ülkelerin vatandaşlarının kafalarını kesen bir terör örgütü petrol ticaretinde tüm haklara sahip?” eleştirisi getirdi. Hiç kimsenin yaptırım uygulamadığını kaydeden Puşkov, “Onlar petrolü Türkiye ve Ürdün’e satıyor. Hiç kimse yaptırım uygulamıyor. Hiçbiriniz ABD Dışişleri Bakanı (John) Kerry’nin IŞİD’e yaptırım uygulanması istediğini duydu mu?” ifadelerini kullandı. Gazprom’un ihracatı arttı Gazprom’un Türkiye’ye doğal gaz ihracatı 2014 üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.2 artarak 20.7 milyar metreküp oldu. Aynı dönemde Avrupa’ya ihracat ise yüzde 3.5 düşüşle 114.2 milyar metreküp olarak gerçekleşti. Gazprom üçüncü çeyrekte Almanya’ya geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.5 düşüşle 27.59 milyar metreküp, İtalya’ya yüzde 3.2 düşüşle 18.36 milyar metreküp, Fransa’ya yüzde 9.2 düşüşle 5.77 milyar metreküp ve Polonya’ya yüzde 8.3 düşüşle 7.1 milyar metreküp ihracat gerçekleştirdi. lerdeki üretimin artışından kaynaklandı. OPEC ülkelerinin petrol üretimini azaltmaları yönündeki baskılara rağmen, ekimde günlük 30.60 milyon varille beklenenin üstünde gerçekleşti. IEA, petrol fiyatlarında hızlı bir toparlanma yaşanmasının muhtemel olmadığını söyledi. Ajans petrol piyasasının, Çin’in daha yavaş büyüdüğü ve ABD’de kaya petrolü üretiminde patlama yaşandığı yeni bir döneme girdiğini ve petrol fiyatlarının gelecek yıl daha da gerileyebileceğini ifade etti. Petrol fiyatlarındaki düşüşün ardından gözler OPEC’in 27 Kasım’da Avusturya’da yapılacak toplantısına çevrildi. Toplantıda OPEC’in üretimini azaltmaya gidip gitmeyeceği ve petrol fiyatlarının iyileştirilmesi yönünde bir eylem planı belirleyip belirlemeyecekleri bekleniyor. Küresel petrol arzı, bu yıl için günlük 93 milyon varile yükselirken raporda buna gerekçe olarak OPEC ülkeleri dışındaki arzın yılın 10 ayında günlük 2 milyon varil artması gösterildi. Hisarcıklıoğlu: B20’yi büyük Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Başkanı (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu G20’nin iş dünyası kolu olan B20’de Richard Dönem BaşGoyder kanlığı görevine başladı. 1516 Kasım’da yapılacak G20 Liderler Zirvesi ve B20 toplantılarına katılmak üzere Avustralya’ya giden Hisarcıklıoğlu, B20 Avustralya Başkanı Richard Goyder’den dönem başkanlığı görevini devraldı. Hisarcıklıoğlu’nun dönem başkanlığı sürecince yapılacak etkinliklerle, 5 bin iş dünyası temsilcisi Türkiye’ye gelecek ve küresel ekonominin geleceğini tartışacak. Bütün katılımcıları İstanbul’a davet şirketlerin tekelinden çıkaracağız Merkez’in büyüme beklentisi düştü Ekonomi Servisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Kasım ayı beklenti anketine göre, yıl sonu büyüme beklentisi yüzde 3.2 olarak korunurken, 2015 için büyüme beklentisi yüzde 3.6’dan yüzde 3.5’e geriledi. Ankete göre cari açık beklentisi 46.7 milyar dolara inerken, ekim ayı anketinde 47.8 milyar dolar düzeyindeydi. Ankette kasım ayı tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) beklentisi yüzde 0.55’ten 0.46’ya düştü. Yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 9.16’dan yüzde 9.22’ye yükselirken, gelecek ay TÜFE beklentisi ise yüzde 0.41 seviyesinde kaydedildi. TCMB anketine göre 12 ay sonrasının TÜFE beklentisi ise yüzde 7.54’ten yüzde 7.50’ye indi. Rifat Hisarcıklıoğlu eden Hisarcıklıoğlu, “Türkiye’nin B20’ye en önemli katkısı ise ‘KOBİ’ler ve Girişimcilik’ alanında yeni bir görev gücü kurulması olacak. B20’yi sadece büyük ve çokuluslu şirketlerin tekelinden çıkaracağız. KOBİ’lerin G20’nin desteğine ihtiyacı var” dedi. Konferansa, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İTO Başkanı İbrahim Çağlar ve İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da katıldı. Avrupa moral buldu Ekonomi Servisi Avro Bölgesi 3. çeyrekte yüzde 0.2 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Bölgenin lokomotif ekonomisi Almanya da daralmanın ardından tekrar büyüme kaydetti. Yunanistan’ın 6 yıl sonra resesyondan çıkması dikkat çekti. Avrupa’dan büyümeye ilişkin olumlu veriler geldi. Avrupa Birliği istatistik kurumu Eurostat’ın verilerine göre, Avro Bölgesi’nde gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) üçüncü çeyrekte, geçen yılın aynı dönemine göre de yüzde 0.8 ile yine beklentilerin üzerinde büyüdü. Bölgenin en büyük ekonomisi Almanya’da gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) mevsimsel etkilerden arındırılmış öncü verilere göre bu yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.1 ile beklentiler seviyesinde büyüme kaydetti. İkinci çeyrekteki yüzde 0.1’lik daralmanın ardından büyüme kaydeden Almanya resesyona girmekten kurtulmuş oldu. Almanya’da GSYH mevsimsel etkilerden arındırılmamış verilere göre ise 2013’ün aynı dönemine göre yüzde 1.2 büyüme kaydetti. önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 azalırken, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı yüzde 5 arttı. OcakEkim 2014 döneminde bankalara ibraz edilen 18.9 milyon adet çekin parasal tutarı 483 milyar lira oldu. Karşılıksız çek miktarı yüzde 5 arttı Ekonomi Servisi Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, OcakEkim 2014 döneminde, parasal değeri 15.8 milyar lira olan 546 bin adet çeke karşılıksız işlemi yapıldı. Karşılıksız çek adedi bir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle