Katalog

15 KASIM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 çokuluslu ama yapısı karışık. Önce İngilizler almış, tepki çekince bir tarikat, işler çıkmaza girince yandaşlar. Tema Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Duman, projenin hazırlık aşamasında Çaldağı’nda 200 bin ağaç kesildiğini, işletme çalışmaya başladıktan sonra 1 milyon 800 bin çam ağacının kesileceğini söyledi. Ağaç kıyımına kim “dur” diyecek, atı alıp Üsküdar’ı geçenlere karşı? Elbet devlet! Devletin umurunda değil katliam! Gediz Havzası’nın yok olacağını umursayan yok! Ne olsa soygun düzeni... Soma Yırca köyünde olduğu gibi kökünden keseceksin zeytini... Başka yörelerde gürgen, palamut, çam, gözüne ne ilişirse... HHH Çevreye duyarlı olmayan toplumlar demokrasi ve özgürlüklere duyarlı olabilirler mi? 100 yaşındaki zeytin ağacını kökünden kestiren bir düşünce, sevgiyi, aşkı, barışı yüreğinde duyumsayabilir mi? Yırca köyünden gelen fotoğraflar... Bir yaşlı kadın yerden zeytin topluyor... Kesilen ağacın dallarından toprağa zeytinler düşmüş. İnsan hayatına kıyanlar, acıları yaşatanlar, Gezi’nin çığlığını umursamayanlar, TOMA’larla insanların üzerine gidenler, palayla saldıranlar daha çok ağacın canına kıyacaklar... Kıyanlara alkış tutacaklar... Bugüne dek pek çok mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı alındı; ama onanan ÇED raporları yasadışı yaşama geçti... Biz toplum olarak karatahtanın siyahlığını delemedik... Masal dinlemeyi çok severiz bilirsiniz! Zamanın gerisine düşen bir düşünce, kitabın unutulmuş sanılan yapraklarını çevirdiğimizde karşımıza çıkar... Ne farkı vardır ağaç katliamının insan katliamından? Yurdun dört bir yanına niçin kuruluyor bu termik, nükleer santrallar? Denizlerimiz, göllerimiz, ırmaklarımız niye kirleniyor? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne yapıyor? Çaldağı’nda 350 bin çam ağacı kesilmiş, bu sayı 2 milyon ağaca ulaşacakmış... İçiniz sızlamıyor, yüreğiniz yanmıyor mu? Kılıçdaroğlu, Karayalçın’ı İstanbul İl Başkanı olması için bu sözlerle ikna etti: Size ihtiyacım var AYŞE SAYIN ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürpriz bir şekilde İstanbul İl Başkanlığı adaylığı önerisi götürdüğü eski SHP’nin Genel Başkanı Murat Karayalçın’ı “size İstanbul’da ihtiyacım var” diyerek ikna ettiği öğrenildi. Hesaplarını 2015 seçimlerinde milletvekilliği adaylığı için yapan Karayalçın’ın Kılıçdaroğlu’nun ricasını geri çevirmediği, teklifi kabul ettiği bildirildi. 2015 seçimlerini partisi açısından “kader seçimi” olarak gören Kılıçdaroğlu, parti örgütlerinde de sürpriz atamalara hazırlanıyor. Kılıçdaroğlu’nun özellikle İstanbul’da seçime giderken belli bir ekibin ismi olmayan ve tüm kesimleri temsil edecek bir yönetim yapısı arayışı içinde olduğu belirtiliyor. Mevcut İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e yakın bir isim olması nedeniyle Kılıçdaroğlu’nun Karayalçın formülünü geliştirdiği öğrenildi. Parti içindeki çeşitli muhalif kanatların üstünde olabilecek “abi” formülünü devreye sokma kararı aldığı belirtiliyor. Bu nedenle de Karayalçın’a öneri götürdüğüne dikkat çekiliyor. Kısa süre önce Karayalçın’la görüşen Kılıçdaroğlu’nun “Önümüzdeki seçimler çok önemli. Partimizin seçimlerden güçlü olarak çıkması gerekiyor. Bu nedenle size İstanbul’da ihtiyacım var” önerisi götürdüğü öğrenildi. 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olmayı planlayan Karayalçın’ın bir süre düşündükten sonra parti geleneklerinin gereği olarak öneriyi kabul ettiği belirtildi. Çaldağı’nda 350 Bin Ağaç Öldürüldü... Manisa’nın Turgutlu ilçesi, tuğla ve kiremit işletmeleriyle ünlüdür... Gediz Ovası’na yaslanmış Turgutlu’da üzüm, pamuk, her türlü ürün yetiştirilir ayrıca... Tütüncülük ölünce, zeytincilik başlamıştı, şimdilerde ise ağaç katliamı... Çaldağı’nda nikel çıkarma projesi var... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED onayı çıktı. Şimdi ne olacak? Bakanlığın onayı yargıya taşınacak! Eski VTG şirketi tarafından yaşama geçirilmek istenen maden, bir vahşeti beraberinde getiriyor. Çokululuslu yabancı şirket çok önceleri gündeme gelmişti. Nikel madeni Çaldağı’ndan çıkarılacaktı. Vahşi madencilik, ağaç kıyımı, zorbalık, sömürü düzeni... En önemlisi doğanın yok edilmesiydi... Çevreciler, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ayağa kalkınca yabancı şirket hemen adını değiştirdi: “Çaldağ.” Böyle numaraları, Bergama’da, Kütahya’da ve daha pek çok yerde gördük, yaşadık... Yedi yıllık bir süreç yaşandı, hukuk çiğnendi, eski ÇED raporu rafa kaldırıldı, 2014 yılında hiçbir şey olmamış gibi yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu... Bakanlık ne yaptı? Yeni ÇED raporunu 27 Ekim 2014’te onadı! HHH Turgutlu’da Çaldağı’ndan daha önce de ağaç kıyımı yapıldı... Salt Çaldağı değil, Toroslar’da, Kaz Dağları’nda, Kozak Yaylası’nda... Ege’de, Karadeniz’de... Türkiye’nin dört bir köşesinde beyler, bakanlar, paşalar! Devleti yönetenler! Çaldağı’nda bugüne dek 350 bin çam ağacı kesildi... Bu sayının ÇED raporunun onayından sonra 2 milyon ağaca ulaşacağı öne sürülüyor... Öne süren kim? CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören... Yazımı yazarken, biraz olayın derinliğine indim. Şirket alıcı milletvekili adayı olacak Bu çerçevede Salıcı’nın en geç aralık ayı başında istifa ettirilmesi kararlaştırıldı. Kılıçdaroğlu’nun Salıcı’yı seçimlerde milletvekili adayı göstereceği kulislerde dile getirildi. Karayalçın, CHP’nin son olağanüstü kongresinde Parti Meclisi’ne aday olmamıştı. Murat Karayalçın’ın önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili adayı olmayı düşündüğü, ancak Kılıçdaroğlu’nun ricası üzerine il başkanlığı teklifini kabul ettiği öğrenildi. Karayalçın, Erdal İnönü’nün genel başkanlıktan ayrılmasının ardından Eylül 1993’te SHP Genel Başkanlığı’na seçildi. 1993 1995 yılları arasında DYP SHP koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakan olarak görev yaptı. CHP SHP birleşmesiyle birlikte 19952001 yılları arasında CHP’de siyaset yapan Karayalçın, 2001 yılında partiden istifa etmiş ve Sosyaldemokrat Halk Partisi adıyla yeni bir parti kurmuştu. Ancak siyasi olarak başarılı olamayan partinin genel başkanlığından ayrılmasının ardından CHP’ye dönmüştü. S Tarhan, partisinin kuruluş dilekçesini dün İçişleri Bakanlığı’na sundu. (AA) Tarhan parti kurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – CHP’den istifa eden Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, dün Anadolu Partisi’ni (ANA Parti) resmen kurdu. Emine Ülker Tarhan, partisinin kuruluş dilekçesini dün İçişleri Bakanlığı’na sundu. Bakanlıktan ayrılırken açıklama yapan Tarhan, “Biz az önce Anadolu Partisi’ni kurduk. Mutluyuz, umutluyuz” ifadesini kullandı. Türkiye’de bir umutsuzluğun hakim olduğunu belirten Tarhan, “Bu umutsuzluğun aşılması gerekiyor. Ben umudun da Anadolu’da olduğuna inanıyorum. O yüzden Anadolu Partisi’ni kurduk” diye konuştu. Emine Ülker Tarhan, şunları kaydetti: “Belki ‘neden’ diye biraz açmak gerekir. Neden Anadolu Partisi? Çünkü Anadolu, bir milletin doğuş ve var oluş hikâyesi. Çünkü Anadolu, kültürlerin kaynaştığı, ebedi yurdumuz. Çünkü Anadolu, zulme karşı, işgale karşı direnişin kalesi. Çünkü Anadolu, tertemiz insanların ülkesi. Biz odağına insanı koyduk, Türkiye’yi ayağa kaldırmak için Anadolu Partisi’ni kurduk. ‘Uğurlu olsun’ diyorum. ‘Önemli olsun’ diyorum. Adı gibi ‘kadim olsun’ diyorum, Anadolu Partisi. ANA Parti, ülkemize ve ulusumuza, milletimize hayırlı, uğurlu olsun.” “CHP’den ya da başka bir partiden katılımın olup olmayacağı” sorusu üzerine Tarhan, “Başka partilerle ilgili bir yorum yapmak istemiyorum. Ama Türkiye’nin her yerinden, her kesimden insan olağanüstü bir ilgi gösteriyor. Ben sizin ilginize de çok teşekkür ediyorum” diye yanıt verdi. Tarhan, partinin kurucuları ve amblemi gibi konularda daha sonra ayrıntılı açıklama yapacağını sözlerine ekledi. Eski genel başkan l Tanrıkulu: AKP, Dersim’le gündem değiştiriyor Haber Merkezi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “Dersim katliamı için özür diliyorum” sözlerinin partide tartışma yarattığı ile ilgili gazetecilerin soruları üzerine “Türkiye’nin gündeminde bin odalı saray var. AKP bu gündemi başka yerlere çekmek için farklı konuları tartışıyor. Bunlardan biri de Dersim meselesiydi” dedi. Kocaeli İl Başkanlığı’nı ziyaretinde soruları yanıtlayan Tanrıkulu, şöyle devam etti: “Dersim’de yaşananların bu şekilde kullanılması acılara saygısızlıktır. Siyasi bir ahlaksıztır. AKP yine bugünlerde yaptığı AK Saray’ın yolsuzluklarını saklamak için Dersim’i kullanmaktadır. Eğer hükümette bir samimiyet varsa, bizim Meclis’e teklif ettiğimiz yasa ve öneriler kabul edilir, gereken araştırmalar yapılır” diye konuştu. Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Tanrıkulu’nun özür açıklamasının Atatürk döneminin suçlanması anlamına geldiğini vurgulayarak “Ümit ediyorum Kılıçdaroğlu bu konuşmayı kınayacaktır” dedi. CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “Tanrıkulu’nun CHP adına böylesi bir özrü dilemeye hakkı da yoktur, haddi de yoktur” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu da, AKP’nin gündem saptırmak için Dersim, Alevi açılımı gibi konuları açtığını savundu. l Gazetecileri Koruma Komitesi’nden tepki ‘Erdoğan çıkışlarıyla Haber Merkezi Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) basın özgürlüğü adına attıkları adımlara karşın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ortamı germekle suçladı. CPJ ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) temsilcileri geçen ay Erdoğan’la bir araya gelmişti. Görüşme sonrasında Gazetecileri Koruma Komitesi, Erdoğan’ın, “Her geçen gün internete daha da karşı oluyorum” dediğini aktarmıştı. CPJ’den Joel Simon, Erdoğan’ın Fransa dönüşü sonrası yaptığı, “Batı medyasının asparagas haberlerle yalan yorumlarla Türkiye’yi karaladığını gördüm” açıklamalarına CPJ’in internet sitesi üzerinden yanıt verdi. Erdoğan’ı eleştiren Simon şunları yazdı: “Cumhurbaşkanı’nın bu tür çıkışları ortamı sakinleştirmektense geriyor. Belki de amaç budur ama Türkiyeli ve başka ülkelerden gazeteciler kendilerini üst düzey yetkililerle düşmanca bir çatışmaya hapsolmuş hissediyorlar. Bu çatışma düzeyi bağımsız gazetecilik faaliyeti veya Türkiye demokrasisinin yararına değil. Bu yüzden Cumhurbaşkanı’na yazdığımız mektupta ona kamuoyuna basın özgürlüğü yanlısı bir açıklama yapması teşvikinde bulunuyoruz; görüşmemiz sırasında bunu yapmayı açıkça reddetti. Erdoğan’a mektubumuz alışık olmadık derece dobra fakat saygısızlık etme amacımız yok. Aslında, Cumhurbaşkanı’nın delegasyonumuzla konuşurken gösterdiği açık yürekliliği ve doğrudan yaklaşımını memnuniyetle karşılıyoruz; çünkü medya üzerine görüşlerini derinlemesine ve nüanslı şekilde anladık. Cumhurbaşkanı görüşmemizde bize yapıcı eleştiriyi memnuniyetle karşıladığını ve değer verdiğini söylemişti. Mektubumuz da bu niyetle sunuldu.” ortamı geriyor’ ARACINI DA DEĞİŞTİRDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Köşkü’nden saraya taşınan, ardından uçağını değiştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, makam aracını da yeniledi. Erdoğan makamını ve uçağını değiştirmesinin ardından son olarak makam aracı değişikliğiyle, cuma namazı için gittiği sarayın yakınlarındaki Hisarcıklıoğlu Camii’nde kameraların karşısına çıktı. Yeni makam aracı da tıpkı eskisi gibi Mercedes. Özel yapım 2015 model araç 6 bin motor gücünde ve 12 silindir. Yeni makam aracı ayrıca saldırılara karşı özel bir zırha da sahip. Konvoydaki yenilik sadece makam aracıyla sınırlı değildi. Kimyasal ve biyolojik saldırılara karşı tam donanımlı ambulans da yenisiyle değiştirildi.