03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 2014 PAZAR 18 SPOR F.BAHÇE, 10 KiŞi KALDIĞI MAÇTA TORKU KONYA’YI KADIKÖY’DE 21 YENDi Eksildikçe çoğaldılar HİLMİ TÜRKAY ALİ İSMET URAL Geri Dönüş! Bu F.Bahçe’yi Beğenmiyorum Şükrü Saracoğlu tribünleri boş. Bunun nedeni bayram ya da soğuk hava değil. Tek bir nedeni var; o da ortaya konulan lezzetsiz futbol. Kombinesi olan çok sayıdaki arkadaşımı tek tek aradım. Aldığım yanıt aynıydı: “Kötü oyunu protesto ediyoruz.” Daha yolun başı ama görüyorum ki taraftar kararlı. O zaman futbolcu koşacak, mücadele edecek, formasının hakkını verecek. Koşmazsan, mücadele etmezsen, formanı ıslatmazsan işte böyle boş tribünler önüne çıkarsın. Milyon Avro’lar alıyorlar, lüks arabaları, evleri var. Daha ne istiyorlar ki? İşinizi iyi yapacaksınız, paranın hakkını vereceksiniz. Futbolcu grubunun büyük çoğunluğu sanırım gazete okumuyor. Eğer okumuş olsalar, olup bitenleri, yaşanılanları gördükten sonra biraz olsun kendilerine çekidüzen verirler. Çok kolay para kazanıp, çok çabuk şımarıyorlar. Hele Anadolu’dan İstanbul’a gelenler kısa sürede gece gezmeleriyle ön plana çıkıyorlar. Torku Konya maçı F.Bahçe için yara sarma karşılaşmasıydı. Emre yok, kale yeniden Volkan’ın, Alves kulübede, Kadlec 11’de. Yedek kaleci Mert’in şanssızlığı oynadığı maçlarda savunmasının kötü performans göstermiş olması. Yoksa genç file bekçisi öyle hemen kenara atılacak birisi değil. Zaman olmuş Volkan’dan fazla Mert’e güven duymuşumdur. Durarak oynamak nedir? Futbolu durarak oynayan bizden başka bir ülkenin olduğunu sanmıyorum. Bir Avrupa’ya bakıyorum bir de bize. Açıkçası kandırıyorlar. Dün gece yine aynı film. Al gülüm, ver gülüm. Bir iki cılız şut, koşan sayısı az, mücadele eden de keza öyle. Emresiz F.Bahçe yürümüyor. Bana göre Diego da çare olamadı. Webo golü atınca sandım ki ev sahibi silkinecek. Tam tersi... Hele bir de Caner gereksiz penaltı yapmaz mı? Bekir kramponunu Rangelov’un sırtına geçirmez mi? Penaltı gol oldu, Bekir kızardı. Olacak şey mi? Bu kadarına da artık pes. Rakip kötü ekip değil. Koşuyorlar, ayağa pas yapıyorlar. Mesut Bakkal sayılı hocalarımızdan biri. Eli iyi değmiş takıma. İsmail Hoca ise bildiğimiz gibi. F.Bahçe’ye oynatmak istediği topu henüz anlamış değilim. Sow’un golü biraz şans, biraz beceri, biraz da kaleci hatası karışımı. Volkan kalesinde yıldızlaştı. Ya yıldızlaşmasaydı? Gökhan en çok çalışandı. Umarım diğer arkadaşları da yakın zamanda bu ikiliye ayak uydururlar. Geceyi özetlemem gerekirse, kazanmak tabii ki güzel fakat bu F.Bahçe’yi beğenmiyorum. lWebo: Takım halinide ruhumuzu gösterdik. İkinci golü atarak maçı kazanmayı bildik. lKuyt: Çok eleştiri aldık. Kimse bizden daha üzgün olamazdı. Birlikte savaşan bir takımız ve asla pes etmiyoruz. Bu kulüp için her şeyimi vereceğim tek isteğim 4. yıldızı kazanmak. G.Saray maçını sabırsızlıkla bekliyoruz. KUYT: DERBiYi BEKLiYORUZ Hakemi tartışmanın anlamı yok. Maçın içine ettiği ilk yarıdaki hatalar zincirini diğer yarıda aza indirmesi bile başarı onun için. Sorun başka yerlerde. Ne yani, koskoca Şampiyon Fenerbahçe’nin o tempolu, rakibi boğan, her atağı tehlike olan futbolu oynaması için birinin atılması mı gerekirdi? Dua etsinler ki hakem o gazla Caner’i de atmadı. Fenerbahçe 2 farklı yarı oynadı. Akhisar maçı kalıntılarının görüldüğü ilk yarıda Konya orta sahası oyuna hakimdi. Akhisar maçında Zokora’nın yaptığı gibi, dün gece de Mehmet Güven, Diego’yu kitleyen isim oldu. Böyle olunca doğru pas trafiği yapamayan F.Bahçe duran toplara sığınmak zorunda kaldı. Hakem sahne alınca işler çok karıştı ama buradaki asıl şans meselenin 45+’da yaşanmasıydı. İkinci yarıdaki ‘BAŞKALDIRIŞ’ın arkasının soyunma odasından geçtiği net belliydi. Öyle bir mücadele vardı ki sahada takımda herkes ‘HULK’ oluverdi. Caner ve Gökhan bir ileri bir geri, Kuyt bitmeyen enerjisiyle sanırsın yaş 25. Kadlec tam savunmacı. Alves’ten daha verimli olduğunu bir kaz daha ispatladı. Caner’in 2 asisti mükemmeldi. Konyaspor Mesut Hoca’nın inatçı, savaşçı ruhunu adeta sahaya vermiş. Ama kalecisi Kaya, 2 golde de ‘KARTON’ çıktı. Adamın tek kurtarışı 76. dakikada Kuyt’ın plasesi oldu. 10 kişi ile bu maçı kazanmak sağlam bir ‘GERİ DÖNÜŞ’ gerektirirdi. Bunu da ancak kaliteli ayaklar yapabilirdi. Diego neden çıktı? Emenike ilerde eksik takıma daha çok destek verir miydi? Kazanan her zaman haklıdır ama bu kez takım olarak istediler ve kazandılar bu kesin. 11’e 11 oynarken zorlandıkları Konyaspor’u 10 kişi ile yenmek takım olmanın sonucudur. Maç bitiminde tüm oyuncuların çime serilişi durumun raporuydu zaten. BEDRİ BAYKAM Bayram Şekeri KALKAVAN SPREYİ UNUTTU lİlk yarıda hakem Mete Kalkavan baraj mesafesini belirlemek için kullanılan spreyi soyunma odasında unuttu. Kalkavan ilk 45 dakikada verdiği serbest vuruşlar sonrasında oyuncuları 9.15 mesafeye çekmekte oldukça zorlandı. Hakem ikinci yarıda spreyini kullandı. Bu arada Fenerbahçe Genel Sekreteri ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, FBTV’ye yaptığı açıklamada “Fenerbahçe’nin başarılı olmasını istemeyen belirli bir güruh var. Başarılı olduğumuz zaman üzülüyorlar” dedi. BURSA Y A T N K S E i Y S ON K Ü KARTAL ŞAŞIRTTI lFenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Torku Konyaspor ile yaptıkları mücadelede, geçen haftanın kadrosundan 2 oyuncu değişikliğiyle takımını sahaya sürdü. 3 maçlık cezanın ardından geçen hafta da belinde yaşadığı sorun nedeniyle kadroda yer alamayan Volkan Demirel, 4 haftalık bölümden sonra Mert Günok’tan kaleyi devraldı. Savunmada sürpriz bir değişiklik yapan teknik direktör Kartal, Alves’in yerine Kadlec’e şans verdi. Sakatlığı nedeniyle forma giyemediği ilk haftadan sonra, 2. 3. ve 4. haftalarda ilk 11’de yer alan Portekizli savunma oyuncusu, bu kez yerini Çek futbolcuya bıraktı. Kadlec ise ligde 3 hafta sonra forma giydi. Fenerbahçe’de sakatlığı nedeniyle uzun süredir takımdan ayrı olan Egemen Korkmaz’ın yanı sıra yine sakatlıkları bulunan Emre Belözoğlu ve Mehmet Topuz kadroda yer almadı. F.BAHÇE 21 STAT: ükrü Saracoğlu KONYA Volkan Kaya Gökhan Ali Turan Bekir HAKEMLER: (dk. 75 Recep) Kadlec Mete Kalkavan Kokalovic Caner Kemal Yılmaz Vukovic Mehmet Topal Ceyhun Sesigüzel Mehmet Alper Ömer (dk. 83 Hasan Ali) (dk. 31 Barı ) KIRMIZI KART Kuyt Dk. 45+1 Bekir Ali Çamdalı Diego (F.Bahçe) SARI KARTLAR Mehmet (dk. 46 Selçuk) Kadlec, Alper, Caner, Torje Sow Volkan (F.Bahçe); Webo Recep, Ali Çamdalı Hleb Rangelov (T.Konya) (dk. 66 Alves) Dk. 27 Webo, dk. 43 Rangelov (pen.), dk. 49 Sow F.Bahçe’nin Torku Konyaspor’u 21 yendiği maçta saha içinde futbolcular arasında büyük gerginlik yaşandı. Hakem Mete Kalkavan’ın kararlarına iki takım futbolcuları da itiraz ederken tansiyon sık sık yükseldi. 42. dakikada Caner’in rakibine müdahalesi sonrası hakem Konya lehine penaltı kararı verdi. Pozisyona itiraz eden Caner’in Kalkavan’ın üzerine yürüyerek “Sen böyle devam et...” dediği görüldü. İlk yarının son dakikasında Bekir’in Konyaspor’dan Rangelov’a yaptığı müdahale sonrası Kalkavan’ın Sarı Lacivertli oyuncuya kırmızı kart göstermesi sonrası saha yine karıştı. Kırmızı kartın ardından Fenerbahçeli oyuncular hakemin üzerine giderek karara tepki gösterdi. Volkan ve Caner itirazları nedeniyle sarı kart gördü. Fenerbahçe kariyerinde ilk kez kırmızı kart gören Bekir, 6. haftada oynanacak Galatasaray derbisinde mücadele edemeyecek. Bu arada Bekir’in sahadan ayrılırken gözyaşlarını tutamadığı görüldü. PASSOLİG KLASİĞİ BOŞ TRİBÜNLER HAKEMLERE ÖZEL KORUMA! Passolig’in uygulamaya girdiğinden bu yana boş kalan tribünler Konya maçında da dolmadı. Fenerbahçe’nin Passolig ile yaptığı anlaşmanın ardından kombine kartı bulunmayan taraftarların geçici kombine kartlarla stada girme imkanı bulunmasına rağmen Şükrü Saracoğlu tribünlerinin büyük bölümü boş kaldı. Geçen sezon neredeyse her iç saha maçında dolu tribünlere oynayan F.Bahçe’de taraftarlar Passolig nedeniyle karşılaşmayı tribünde izlemedi. Passolig kartı olan Torku Konyasporlu taraftarların girebildiği misafir seyirci tribününde ise 10 taraftar yer aldı. lKasımpaşaGaziantepspor maçında Spor Toto Süper Lig yazılı reklam panosunun rüzgardan devrilmesinin ardından bu karşılaşma öncesi seremonide takımların arkasında duran panonun iki yanına güvenlik görevlisi yerleştirildi. Fenerbahçeli futbolcular sahaya, “Dünyanın en büyük kulübü olalım diye hedef bir milyon üye” yazılı pankartla çıktı. Trabzonspor Kulübü’nün kurucu üyesi ve ilk başkanı Ali Osman Ulusoy’un vefatı nedeniyle karşılaşma öncesi saygı duruşu yapıldı. Fenerbahçe, evinde Passolig’e ve malum krizlere rağmen ite kaka kazandı. “Fenerbahçe’nin vidaları sökük” demiştik geçen hafta son cümle olarak hatırlarsanız... İşte o noktadan devam ediyoruz, kaldığımız yerden. Bekir’in gördüğü direkt kırmızı kart, bence biraz ağır bir karardı. Herhalde sarı kart çıkmalıydı orada. Ama benim eleştirim hakemden çok Bekir’e; orta sahadaki o alakasız topta niye ayağını rakibin ağzına, göğsüne kadar kaldırıp sokuyorsun? Gol mü kurtaracaksın o anda? Bir meslektaşını sakatlamaya değer mi? Ya da 11 giden bir maçta kırmızı alma riskine girmek değer miydi? Futbolda bir inancım var; sakatlama / sakatlanma. Mesela kim mi böyle oynardı? Alex. Ne gereksiz risk alırdı, ne arada tatlı sert oyununa rağmen rakibi sakatlardı. Peki Bekir atıldı. Hemen ardından “olağan şüpheliler” Volkan ve Caner’in hışımla olay yerine gidip, kırmızı kartı kıskanırcasına kendi sarılarını alma merakına ne demeli? Penaltı pozisyonuna bakıyorum. Hafif bonkörce olsa da verilebilecek bir penaltı. “Ama”sını şöyle anlatalım; bu penaltı Fenerbahçe lehine verilse, malum korolar haftalarca dediklerini bırakmazlardı, kimse aksini iddia etmesin. Fenerbahçe’de Webo ve Sow’un golleri, birbirinin karbon kopyası. Duran toplarda, Caner kesmelerine kalecinin soluna bırakılmış şekerli kafalar. İyi anlamda şanslı anlar. Çünkü özellikle ilk yarıda, Fenerbahçe oyun akışında hiçbir pozisyon elde edemedi. Sarı Lacivertliler kendi evinde futbol oynayan bir şampiyon takımdan çok, bilinçsizce top koşturan vasat takım görünümündeydi. İsmail Kartal, ikinci yarıda yine kendine has değişiklikler yaptı. Diego’nun yerine Selçuk, Webo yerine Alves, Bunlar tabii “gol yememek” üzerine tasarlanmış hamlelerdi. Özellikle 2. golden sonra anlaşılır kaygılar olsa da Fenerbahçe seyircisi bu tavırları biraz yadırgıyor. Ama Kartal, kendi gerçekleri içinde tutarlı şekilde, “puan(lar)a tutunma” olarak görüyor bunları. Diego; bir Alex değil. Orası kesin. Ama Diego da böyle kazanılmaz. Adamın en büyük eksikliği özgüven. O da böyle kazanılmaz. Seyirci gol veya asist yapmasını beklerken, çıkarılıyor. Bakalım, izliyoruz. Psikolojisi korunmazsa, sonu Krasic gibi olabilir, bizden uyarması. Fenerbahçe 2. devrede 10 kişi kalmış olmasına rağmen kesinlikle ilkyarıdan daha iyidi. Hiç olmazsa Süper Lig takımına benziyordu. Özellikle maçın son 15 dakikasında, Konya çoğu karambol veya uzak şutlardan çok gol pozisyonuna girdi. Kadlec ve Gökhan’ın çizgiden çıkardıkları, boş sayılabilecek tribünlerde korku rüzgârları estirdi. Fenerbahçe, kapandıkça kapandı ve 3 puanına ulaştı, bayramı taraftarına zehir etmedi. TEŞEKKÜRLER POTANIN PERİLERİ İSPANYA: 66 TÜRKİYE: 56 SALON: Ülker Sports Arena HAKEMLER: Fernando Sampietro, Guilherme Locatelli, Anne Panther İSPANYA: Nicholls 3 (5 rib.), Dominguez, Torrens 28 (6 rib, 3 as.), Palau 5, Xargay 10 (3 as.), Martinez (3 as.), Gil 2, Lyttle 18 (12 rib.), Cruz (3 rib.) TÜRKİYE: Tuğba, Tuğçe 2, Cansu 3, Birsel 3 (4 rib.), Esmeral, Işıl 6 (5 rib, 4 as.), Nevriye 18 (5 rib.), Sanders 18 (8 rib.), Şaziye 5, Bahar 1 1. PERİYOT: 1920, İLK YARI: 2827, 3. PERİYOT: 4139 Ülkemizde düzenlenen 2014 FIBA Kadınlar Basketbol Dünya Şampiyonası’nda mücadele eden A Milli Kadın Takımımız, yarıfinal karşılaşmasında İspanya’ya 6656’lık skorla mağlup oldu. Son bölümde, geçen sezon G.Saray’da forma giyen Torrens rüzgârı esti salonda... Yüzde 50’nin üzerinde bir şut yüzdesiyle 28 sayı üreten tecrübeli oyuncu, Potanın Perileri’nin savunma direncini kıran isimdi.. Ay Yıldızlılarımız, bugün saat 19.00’da Avustralya ile bronz madalya mücadelesi yapacak. Dünya Şampiyonası’nın finalini ise saat 21.15’te ABD ile İspanya oynayacak. AHMET KURT Korkunun ecele yararı yoktur kızlar. Basketbol sıfır hata oyunu değildir. Tamam! İspanya güçlüydü, açık alanda iyi oynuyorlardı. Tempo kazanmamaları gerekiyordu ama bütün maç da yakan top oynayarak karşılaşmayı kazanamazdınız ki... Kimbilir kaç kez topu çembere atamadan 24 saniyeyi geçirdiniz? Keşke korkmasaydınız... Neyse! İşi Gonzales hikâyesine döndürmeyelim. Yarıfinale kadar arslanlar Keşke... gibi geldiniz. Hepimizi gururlandırdınız. Şimdi insanlar soruyorlar “Nereden çıktı bu kızlar” diye. Nereden çıkacaklar? Bu ülkenin altyapısından yetiştiler, dünyanın en iyi oyuncularını transfer edin kulüplerimize onlarla birlikte oynayarak Avrupa’nın en iyi iki takımının (Galatasaray ve Fenerbahçe) ülkemizden çıkmasını sağladılar. Sonra... Sonrası bildiğiniz gibi işte: iyi ligler, iyi milli takımlar çıkartır. Bravo size kızlar!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle