03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 ABD’nin çıkarlarının ve Kuzey Suriye’deki acımasız terör örgütünün Fitch kararını etkilemediği söylenemez Fitch’ten tezkere ödülü u Analistlere göre eğer tezkere çıkmasaydı, Fitch not kararı için eylülde bir puandan az düşen enflasyonu değil, doğalgaz ve elektriğe yapılan yüzde 9’luk zamlarla bir ay sonra çift hane çıkması kaçınılmaz enflasyonu baz alacaktı. OLCAY BÜYÜKTAŞ Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch’in, Türkiye’nin yatırım yapabilir notunu değiştirmemesi, “Fitch, Türkiye’nin notunu karşıdan esen rüzgâra rağmen teyit etti” yorumlarına yol açtı. ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, Fitch’in kararını değerlendirdiği haberine “Fitch cuma günü, 820 milyar dolarlık ekonomisine ilişkin kötüleşen görüşlere rağmen yatırım yapılabilir notunu teyit etti ve durağan görünümünü korudu” sözleriyle başladı. Fitch’in açıklamasının ABD faiz oranlarında 2015 Gerçek Müslüman Günümüzde Müslümanlık adına yapılanlar, söylemler, Mehmet Akif’in belleğimde kalan dizelerine hak verdiriyor. “Kaç hakiki Müselman gördüysem makberdedir / Müslümanlık bilmem amma galiba göklerdedir.” Günümüzde dinin kişisel, politik amaçlı istismarı, Müslümanlığa yakışmayan davranışlar, ne yazık ki Mehmet Akif’in yüz yıla yakın süre önceki gözlemine hak verdiriyor. Düzgün, dürüst olma, özveri, dayanışma, hoşgörü, ahlaki duruş gibi Müslümanlığa yaraşır davranışlar yerine, genelde gözlenen vahşet, ilkel davranışlar, baskı, çıkar güdülü davranışlar... Özde değil, sözde, şekilde Müslümanlık gösterisi yapılıyor ve ne yazık ki yaygınlaşıyor. IŞİD’in her gün dünyada yankılanan insanlık dışı davranışından daha fazla söz etmek istemiyorum. Ben, bireysel özgürlük alalaması altında baş bağlamanın ilkokullara kadar indirilmesinin gündemde tutulmasını savunuyorum. IŞİD’in yaptıkları nihai olarak geçici, insanlığa verdiği zarar belli bir süre ile sınırlıdır. Kısa bir süre sonra IŞİD’in sonlanacağı umuluyor. Din istismarının, eğitimi İmamHatip temeline oturtmanın, küçük çocukların başörtüsü yaftası altında beyinlerini bağlamanın, yeteneklerini körletmenin etkileri ise uzun süreli ve kalıcıdır. Politik, kişisel beklentilerle, çıkar hesaplarıyla çocuklarımızın geleceği karartılıyor. IŞİD’in yaptıkları mı, yoksa çocukların geleceğini karartmak mı daha ağır bir insanlık suçu? Takdirinize bağlı. Sanatçıların, bilim adamlarının, özgürce düşünen, davranan, kişilikli duruş sergileyebilen, yaratıcı kuşakların yetiştirilmesini istiyoruz. Bunun yolu, eğitimi İmamHatip temeline oturtmak mı? Çocukların başlarını bağlamak mı? Türban, başörtüsü simgesi altında beyinlerinin gelişmesini önlemek mi? HHH AKP ve selefleri sayılabilecek iktidarlar, oy devşirebilmek ve başarısızlıklarını örtebilmek için hep din istismarına sarıldılar. Halkımızın büyük bölümünün, kısa vadeli çıkar beklentilerinden ve ürkekliğinden de yararlandılar. Dini bir tehdit, korku salma aracı olarak kullandılar, halen kullanıyorlar. Dinin çıkar amaçlı sömürülmesine karşı çıkanlara da dinsiz, zındık diye saldırıyorlar, özgürlük karşıtı olarak göstermeye çalışıyorlar. Özgürlük anlayışları ancak çocukların, kadınların başlarını bağlatmakla sınırlı, kişisel çapları o kadar. Özgürlük kisvesi altında özgürlüğü kısıtlıyorlar. Ailelerin, toplumun çocuklarına sahip çıkmaları, baskılara, politik oyunlara boyun eğmemeleri gerekir. Çocuklarımız, kişisel çıkar beklentimize, korkularımıza, kaygılarımıza feda edilmeyecek kadar değerlidir. Bir yanda kadınlarımıza karşı şiddetten yakınıyor, kadınlarımızın toplum hayatına daha etkili katılmalarını istiyor, kızlarımızla, kadınlarımızla övünmek istiyoruz. Daha fazla iş kadını, daha fazla kadın yönetici, kadın bilim insanı, sanatçı özlüyoruz. Öte yandan başlarının, beyinlerinin bağlanarak toplum yaşamı dışına itilmelerine, bir şekilde köleleştirilmelerine, yeteneklerinin köreltilmesine de karşı çıkmıyoruz. Hemen her alanda başarısızlığı ekonomi, dış ilişkilerde açmazlara girmiş AKP, başörtüsüne sığınarak, örtünmeyi ilkokula indirerek dikkatleri, tartışmaları farklı yöne çekmek istiyor. AKP’nin eğitim politikasına, çocukların kapanmaya zorlanmasına tepki vermek, oyuna gelmek değildir. İzlenmekte olan gerçek insanlık suçuna karşı çıkma da gerçek Müslümanlığın görevidir. Not rüzgâra karşı verildi yılının ilkyarısında beklenen artışı anımsattıktan sonra “Sorunlar Türkiye’nin yakasını bırakmıyor” diyen WSJ’in değerlendirmesi özetle şöyle: Son iki ayda düşen yabancı yatırımların ekonomik büyümeye zarar vermesi yanında yüzde 6 düzeyindeki cari işlemler açığının finansmanı daha da zorlaştıracağı yönündeki kaygıları arasında Türk Lirası yüzde 9 oranında düşüş gösterdi. Yüzde 5’lik resmi hedefi adeta katlayan enflasyon, hükümet büyümeyi güçlendirmek amacıyla politika belirleyicilerini tutumlarını gevşetmeye çağırırken Merkez Bankası’nın hareket alanını sınırlandırıyor. Yeni bir gelenekle açıklanması gece yarılarına sarkan ve bir kez daha beklentilerin aksine notta bir değişikliğe gidilmeyen bir kredi notu değerlendirmesi, bir kez daha dikkatleri kararın alınmasındaki etkenlere çevirdi. Kararın ardından yapılan yorumlar; analist, ekonomist ve akademisyenler, not değrelendirmesinin az çok siyasi kararlarla verildiğinde, jeopolitik risklerin arttığı ve IŞİD meselesinin gündeme oturduğu bir ortamda, ekonomik sorunların ötelendiği noktasında ortaklaştı. Analistlere göre eğer tezkere çıkmasaydı, Fitch not kararı için eylülde bir puandan az düşen enflasyonu değil, doğalgaz ve elektriğe yapılan yüzde 9’luk zamlarla bir ay sonra çift hane çıkması kaçınılmaz enflasyonu baz alacaktı. Üstelik bir türlü düşmeyen enflasyon ve işsizlik ile OECD’nin son gelir dağılımı raporuna göre, gelir yoksulluğu artan ve kur baskısıyla borçlanmada sıkıntı yaşayacağı öngörülen ülke, önceki notta tutunamayacaktı. Ülkede, kur riskinin arttığı, borçlanmanın zorlaştığı, enflasyon ve işsizliğin bir türlü önlenemediği bir ortamda, IMF’nin 11 maddede gündeme getirdiği kırılganlık ve dikkat çektiği risklere karşı Fitch’in yaptığı değerlendirme dikkat çekti. Fitch’in özenle dillendirdiği uyarıların not kararıyla yarattığı çelişki, kararın siyasi olarak alındığı şeklinde yorumlandı. Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman’ın Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmeye göre, Türkiye’de kırılganlık eğilimlerini devam ettiren riskler devam ediyor. Şişman’ın kredi notuna ilişkin verdiği bilgi özetle şöyle: l İç talep daralması Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerin ekonomik Dış risk vurgusu performansını sorgulatıyor. l Avro bölgesi ülkelerindeki zayıf büyüme ve jeopolitik risklerdeki gidişatın belirsizliği Türkiye ekonomisi açısından dengeleme sürecini aksatabilir. l Oysa Türkiye’de işsizliğin ve enflasyonun da önümüzdeki aylarda artma eğilimine girdiği gözleniyor ki, bu Fitch raporunda konu edilmemekte. l Fitch yeniden dengelemeyi engelleyebilecek dış risklere vurgu yapıyor. Bu da geciken kararın siyasi yanlarını öne çıkarıyor. l Eğer önceki gün Meclis’ten tezkere kararı çıkmasaydı; eylülde bir puandan daha az düşen enflasyon yerine, doğalgaz ve elektrik zammıyla gelecek ay artabileceği beklentisi öne çıkarılmaz mıydı? Yani ABD’nin bölgedeki çıkarlarının ve Kuzey Suriye’deki acımasız terör örgütünün dünkü kararı etkilemediği söylenemez. l Öte yandan OECD son gelir dağılımı raporuna göre göreli ge lir yoksulluğu artan ve gelir dağılımındaki bozukluğu devam eden bir ülke olarak Türkiye açısından; yavaşlayan büyümesi ve işsizliği bir türlü istenilen düzeylere çekememesi nedeniyle, giderek “orta gelir tuzağı” tehdidinin zemin bulduğunu belirtmek mümkün. l Ülkenin üç kız kardeşten daha çok çekeceği var gibi görünyor. l Zira artık jeopolitik ortam iktisadi ortamın belirleyicisi haline getiriliyor. Şimdi gözler diğer kardeş S&P’nin 21 Kasım’da vereceği karara çevrilecek, daha sonra da 5 Aralık’ta ‘Sıfırcı Hoca’ olarak bilinen Moody’s’e. l Bakalım, ABD çıkarları gereği; IŞİD terörüne FransaABD koalisyonunun paralelinde hareket eden Türkiye politikalarının; kur riskine ve diğer risklere karşın, Türkiye’nin sağlayabileceği fonların azalmayacağı umudu yeşertilecek mi? Sıra diğer ikisinde Fitch’in bir dizi hatır lat rı yaptıktan sonra ay malanı bıraktığı nota ilişkin çeşit li lar yer alırken, ülkeyi yorumbekleyen koşullar da gündem e getirildi. Çeşitli uzman ve an ali yorumlarını özetle şö stlerin yle sıralamak mümkün: l 2015 bütçesinde cid di sıkıntı görülüyor. l Başbakan A Davutoğlu’nun, kamu h m e t malarının ve yatırıml harcaarı sılmasından, gelirleri nın kın ması zorunluluğunda artırıln söz etmesi, vergi artışlarının zamların habercisi. , yüklü l 1 Ekim’den itibare n uygulanacak elektrik ve doğalgaza yüzde 9’luk za m, bir işaret fişeği. l Zamlara dolardaki art rekçe gösterilse de Ru ış gedoğalgazda indirime sya’nın git aşamada bu zam, zin tiği bir zamları tetikleyecek cirleme . de, tarımda tüm se Sanayiktö maliyetler yükselece rlerde k. l IŞİD’in, Ortadoğ u’da 42 milyar dolarlık bir pa za bedilmesine, 5 milya rın kayr sınır ticaretinin bitme dolarlık sin den olduğu, TBMM’de e neIra riye tezkeresinin AKPM kSularıyla kabul edildiği HP oybir aşamada, Türkiye’yi ve ekonomiyi zorlu bir kış bekli yor. l Borçların üç kat art dönemde, borç bulm tığı bir an derek zorlaştığı bir sü ın girece girildiği görülüyor. Borç bulmak zorlaştı HİZMET FASLI GEÇTİ TTIP’de sona doğru Ekonomi Servisi ABD ve AB, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı yedinci tur müzakereleri, ABD’nin Maryland eyaletindeki Chevy Chase şehrinde sona erdi. ABD’nin Başmüzakerecisi Dan Mullaney ve AB Başmüzakerecisi Ignacio GarciaBercero görüşmelerin tamamlanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi. “Nihai amacımız, aramızdaki gümrük tarifeleri ve tarife dışı engelleri kaldırarak, istihdamı artıracak fırsatlar yaratmak” diyen Mullaney, bunu yaparken her iki tarafın standartlarının korunmasına dikkat ettiklerini dile getirdi. Mullaney, müzakerelerde ayrıca sanayi ve tarım ürünlerine yönelik düzenlemelerin de masaya yatırıldığını söyledi. Aralarında, gazeteci ağabeyini Van depremi sonrasında afet bölgesi olduğu halde çalışmasına izin verilen Bayram Oteli’nde yitirmiş hukuk öğrencisi Sinem Erbil ve gönüllü hukukçulardan Erbay Yucak’ın da bulunduğu, yaşamlarını iş cinayetlerinde kaybedenlerin yakınıları, iş kazalarının sorumluların peşinin bırakılmamasından yana. Altı yıldır ‘cinayet dursun’ diyorlar MUSTAFA K. ERDEMOL Ekonomi Servisi ING Bank tarafından Avrupa’nın 13 ülkesinde yaptırılan Konut Fiyatları İyimserlik Endeksi Araştırması sonuçlandı. Tüketicilerin konut fiyatlarıyla ilgili beklentilerine dair veriler ortaya koyan araştırmaya göre, Türk tüketicisinin yüzde 72’si önümüzdeki yıl konut fiyatlarının yükseleceğini öngörürken, yüzde 37’siyse konut kredisi geri ödemesinde zorlanıyor. Araştırmaya göre, Avrupa’nın en çok artış bekleyen ülkesi, İngiltere ve Lüksemburg ile Türkiye oldu. Türkiye, yüzde 37’lik oranla tüketicinin konut kredisi geri ödemesinde zorlandığı ülkeler sıralamasında 13 ülke arasında 5. sırada yer aldı. Türkiye, konut kredisi almanın kolay olduğunu ifade eden yüzde 48’lik katılımcı oranıyla araştırmada birinci sıraya oturdu. Araştırmada tüketicilerin hayallerindeki evde yaşamaya dair beklentileri de belirlendi. Buna göre, Türkiye genelinde tüketiciler çocuk büyütmek, kariyer yapmak ve emeklilik için Almanya’da ev sahibi olmanın ideal olduğunu düşünüyor. Erbay Yucak Türkiye, ev fiyatı en çok artacak ülke Ne kendi acılarını unuttular ne de aynı acıyı yaşayan başkalarınınkini. Her ayın ilk pazar günü Galatasaray Lisesi önünde “Vicdan ve Adalet Nöbeti” olarak adlandırdıkları eylemi bıkıp usanmadan sürdürüyorlar. Onlar, kamuoyunun pek de haberdar olmadığı işçi aileleri. “Kusur”, “ihmal”, “hata” “beceriksizlik” gibi birç ok nedenden ötürü çalıştıkları işyerlerinde ölen işçilerin yakınları. Bir yandan kayıplarının acılarını yaşıyorlar, öte yandan onların haklarını arama mücadelelerini sürdürüyorlar. “Yok yere ölen yakınları”nın kaybından sorumlu olanların cezalarını çekmelerini istiyorlar. Bunun için gerekli olan “adalet”i mahkeme salonlarında değil, meydanlarda arıyorlar. Davutpaşa’da 2008 yılında 20 kişinin ölümüne yol açan iş kazasından sonra, olayda yaşamını yitirenlerin yakınlarının bir ara Kusur, ihmal, hata hatta fıtrat gibi bir çok nedenle çalıştıkları işyerlerinde hayatlarını yitirenlerin yakınları altı yıldır adelet aramayı sürdürüyor. Galatasaray Lisesi önünde Aileler, her ayın ilk pazar günü toplandıkları Galatasaray Lisesi önünde yaptıkları Vicdan ve Adalet Nöbeti sırasında ziyaretçilere bilgi veriyor, benzeri sorunu yaşayanlarla deneyimlerini paylaşıyorlar. “İş kazası” kapsamında değerlendirilmeyen onlarca davanın olduğunu oraya gelenlere anlatıyorlar bıkmadan. Tam altı yıldır hem adalet arıyorlar hem de vicdanlara sesleniyorlar. kız kardeşi. Adalet Arayan İşçi Aileleri’nde gönüllü olarak çalışan bir hukuk öğrencisi. Sadece ağabeyinin değil, aynı otelde ölen Sebahattin Yılmaz’ın da vekâletinin bulunduğu grupta gayretli bir çalışan. “Aynı acıyı yaşayanlarla birlikte olunca kendimizi daha güçlü hissetmeye başladık” diyor. Asansör kazasında yaşamını yitiren 10 işçi için “Yüreğim onların yakınlarıyla beraber” diyor ve ekliyor “Zorlu bir süreç yaşayacaklar. Biz onlara yardımıza hazırız.” Ağabeyinin yaşamını yitirdiği Van Bayram Oteli’nde ihmallerin çok fazla olduğunu belirterek işletmeci Tevfik Bayram’ın 11 yıl ceza aldığını ama afet bölgesi ilan edilen yerde söz konusu otelin çalışmasına izin verdiği için faciada doğrudan sorumluluğu bulunan valinin yargılanmasına izin verilmediğini belirtiyor Sibel Erim. Yine de verdikleri mücadelenin önemli olduğunu ve üzerine gittikçe sonuç alınabildiğini vurguluyor. Savunma sanayiine 300 milyon lira destek Ekonomi Servisi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yüksek teknoloji gerektiren savunma sanayiine çok ciddi destekler sağladıklarını belirterek, “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) kanalıyla, savunma sanayiine verdiğimiz destek tutarı, 300 milyon lirayı geçti” dedi. Işık, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) aracılığıyla küçük ve orta ölçekli sanayiyi geliştirecek, güçlendirecek destekler, üniversitesanayi işbirliğini artıracak, sanayinin sorunlarına çözüm getirecek, inovatif yaklaşımları daha fazla özendirecek destekler ve girişimciliği özendirecek, teşvik edecek, girişimci sayısını artıracak destek ve teşvikler verdiklerini de anlattı. Işık, ArGe ve inovasyona ciddi destekler verildiğine, son yıllarda bu alanda bütçenin giderek artırıldığına ve bu konuda Türkiye’de artık toplumsal bir bilinç oluştuğuna işaret ederek, 2015’in başından itibaren TÜBİTAK, KOSGEB ve Bilim Teknoloji Genel Müdürlüğü’nün verdiği tüm desteklerin etki analizlerine başlanacağını söyledi. Yardıma hazırız Sorumsuzluk ya gelmesiyle kuruldu Adalet Arayan İşçi Aileleri. Aralarında 21 işçinin öldüğü Ankara Ostim patlamasının kurbanlarının yakınları da var, Esenyurt’ta çadırda yanarak ölen işçilerin yakınları da. Yaklaşık 250 aile hepsi ama daha çok kişiyi temsil ediyorlar. Ailelerin davalarını takip eden gönüllü hukukçularından Erbay Yucak örgütlü ve ısrarlı bir mücadele sonucu Davutpaşa davasının 14 Temmuz’da görülen duruş masında Zeytinburnu Belediyesi Ruhsat ve Zabıta Müdürü’nün dokuz yıla mahkum edildiğini belirtiyor. Belediye Başkanı ile Çalışma ve Güvenlik Müdürü ise aynı davadan beraat ettikleri için aileler kararı temyize götürdüler. Halen sürüyor dava. cımız katlanılabilir oluyor Sinem Emir, Van’da 9 Kasım 2011’de meydana gelen depremde yıkılan Bayram Oteli’nde 24 kişiyle birlikte yaşamını yitiren genç gazeteci Cem Emir’in A Güllüoğlu’ndan bayram sürprizi 1871’de başlayan baklavacılık serüveninde 5’inci nesil olarak yoluna devam eden ve yurtiçinde büyümeyi gözüne kestiren Faruk Güllüoğlu, Kurban Bayramı’nda da çikolata kaplı baklavasıyla tatlı severlerin karşısına çıkıyor. Baklavanın kilogramı 50 TL’den, porsiyonu da 11.50 TL’den müşterilerin beğenisine sunuluyor. Müze biletleri ATM’den satılacak İstihdamın yüzde 79’unu KOBİ’ler yaratıyor Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre küçük ve orta büyüklükte (KOBİ) şirketler, 2012’de toplam istihdamın yüzde 75.8’ini karşıladı. Sanayi ve hizmet sektörlerinde 2 milyon 646 bin 117 girişim faaliyet yürüttü. KOBİ’ler toplam girişim adedinin yüzde 99.8’ini, maaş ve ücretlerin yüzde 54.5’ini, gelirin yüzde 63.3’ünü, faktör maliyetiyle katma değerin yüzde 54.2’sini ve maddi mallara dair brüt yatırımın yüzde 53.2’sini oluşturdu. TÜRSAB ve Biletix arasında yapılan sözleşme çerçevesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve örenyeri biletleri, Biletix üzerinden satışa sunulacak. Müze ziyaretçileri, satın alacakları biletlerini yazıcıdan bastırabilecek. Müzekart, Müzekart+ ve Museum Pass kartlar da adrese kargoyla gönderilecek. İmzalanan anlaşmayla müze biletleri yakında; mobil uygulamalar, çağrı merkezleri, yurtdışı siteler, İDO iskeleleri ve 80 adet Biletixkiosk’u ile ATM’lerden de satın alınabilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle