Katalog

4 EKİM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Torunlar’da çalışan ve alacaklarını alamayan işçiler vince çıktı IŞİD, Kobani ve Savaş IŞİD, bölgeyi kana bulayan, halifeliği, şeriatı ilan eden, kafa kesen, ciğer yiyen Sünni bir terör örgütü. Kobani, Suriye’nin hemen Türkiye sınırında, Kürtlerin özerk yönetim kurdukları Rojava bölgesinde yer alan bir kent. IŞİD, Kobani’yi kuşatmış, saldırıyor... Türkiye şaşırmış durumda, savaş tezkeresi çıkarıyor; ama ne yapacağı, hedefi belli değil! HHH Bütün diktatörler savaştan medet umar: Böylece, hem “eski güzel günler”, “büyük ülke” hayallerini gerçekleştireceklerini ya da en azından halkı böyle kandıracaklarını umut eder... Hem de “savaş hali” uygulamalarıyla, baskılarını artırır ve “ihanet” suçlamalarıyla her türlü muhalefeti saf dışı bırakmaya çalışırlar. HHH AKP iktidarının sürdürdüğü, hak, hukuk, adalet, anayasa, demokrasi tanımaz, tutarsız, iç ve dış politikaları, en sonunda geldi, savaşa dayandı! Güya bölgeyi kana bulayan IŞİD’e karşı olarak gündeme getirildiği söylenen savaş tezkeresi, bir yandan Kürtleri (ve dolayısıyla Türkiye’nin içinde bulunduğu öne sürülen “Barış sürecini”) öte yandan Suriye ve Irak gibi komşu ülkeleri hedef alıyor. Bunun, “restorasyon” diyerek Osmanlı özlemini açıkça dile getiren bir iktidar tarafından yapıldığını da bilelim. HHH Kılıçdaroğlu, tezkerenin IŞİD dışı hedeflere yöneldiğini, Türkiye’yi sonu belirsiz maceralara sürüklediğini belirterek karşı çıktı... CHP milletvekilleri Refik Eryılmaz ve Akif Hamzaçebi, iktidarın yıllardır Irak ve Suriye’nin içişlerine karıştığını, bölgedeki örgütlere mezhep dayanışması ile yardım ettiğini, tezkerenin Suriye ve Irak ile Kürtleri hedef aldığını açıkladılar. HHH İktidar sözcüsü medya, olayı tam anlamıyla çarpıtarak, bu tezkerenin Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek için başlattığı “Barış sürecini” de güvenceye aldığını belirtti. Bu iddianın nasıl boş ve temelsiz olduğunu, Kürtleri temsil eden HDP grubu adına Ertuğrul Kürkçü’nün, Meclis’te yaptığı konuşmadan anlayabilirsiniz: “Restorasyonun siyasi tarihteki karşılığı bir devrimden önceki duruma iade olmaktır. Yani Osmanlı Devleti’nin eski hinterlandına Türkiye’yi iade etmek... Buraya asker sokmak... Bunu aslında dar, gerçekle ilgisi olmayan, toplumun milletin çıkarıyla ilgisi olmayan bir genişleme hedefiyle yapmak... Türkiye böyle bir maceraya girmemelidir... IŞİD sadece bunun vesilesidir. Kobani’ye destek bunun ufkunda bile yoktur, Kobani savunmasını düşman ilan ettikten, terörist ilan ettikten sonra.” HHH Bu savaş Türkiye’nin savaşı değildir... Üstelik tezkere, gerek yabancı askerler, gerekse sınır ötesi harekât konularında önemli belirsizlikler taşımakta, ülkeyi sonu görülemeyen tehlikeli maceralara atmaktadır! Ölmemiz mi gerek HAZAL OCAK İnşaat girişinde arkadaşlarına destek için oturma eylemi yapan işçilerden İbrahim Aydemir, “Kazadan sonra iş durdu. Bizi işten çıkarttılar. Bize 15 Eylül’de ödeme yapılacağını söylediler. Ancak bir türlü ödeme yapılmadı. Yukarıda kule vince çıkan iki arkadaşımız var. Biri demirci, biri kalıpçı kalfası. Para alamadığımız için evimize gidemedik” diye konuştu. BAYRAM KLASİĞİ TANER BAYARDHA Yollar yine kan gölü: l Kurban Bayramı’nı kent dışında geçirmek için yola çıkanlar dün, TEM Otoyolu Bolu Gerede gişelerinin önünde 15 kilometreyi bulan araç kuyrukları oluşturdu. Sürücüler Çaydurt ve Yeniçağa gişelerinden D100 karayoluna yönlendirildi. Bazı tatilciler ise yol kenarında piknik yaparak zaman geçirdi. Çanakkele’de Gelibolu ve Lapseki iskelelerinde de deniz ulaşımını tercih eden vatandaşlar nedeniyle yoğunluk yaşandı. İstanbul’da ise önceki gün yaşanan yoğunluğun ardından dün trafiğin rahat seyrettiği gözlendi. Yurt Haberler Servisi Kurban Bayramı’nı kent dışındaki akrabalarının yanında geçirmek isteyen yurttaşların yola çıkmasıyla yollar dün yine kan gölüne döndü: 16 ölü, 59 yaralı. Akhisar’daki kazada iki aile yok oldu. İstanbul yönüne giden Kenan Dilsiz (61) yönetimindeki otomobil dün saat 06.30 sıralarında bariyerlere çarptıktan sonra karşı yönden gelen Metin Kardaşlı’nın (56) yönetimindeki otomobille çarpıştı. Sürücü Dilsiz (61), Sebahat Dilsiz (60), Seniha Dilsiz (60) ve Mehmet Dilsiz (46) ile diğer araç sürücüsü Kardaşlı, Şükriye Kırtan (83), Selma Kırtan (54) ve Recep Kırtan (48) yaşamını yitirdi. 11 yaşındaki Ece Nur Kardaşlı yaralandı. Sivas Koyulhisar yakınlarındaki kazada Kelkit Çayı’na uçan otomobilde Adem Sümbül, eşi Emine Sümbül, 1.5 yaşındaki çocukları Emre Sümbül öldü. Diğer çocukları Rabia ve İshak yaralandı. İstanbul’dan Kars’a gidenlerin bulunduğu otomobil karşı yönden gelen otomobille çarpıştı. Besra Daşdemir öldü, 7 kişi yaralandı. 16 ölü Mecidiyeköy’de 10 işçinin yaşamını yitirdiği asansör kazasının yaşandığı Torunlar GYO’ye ait rezidans inşaatında çalışan işçilerden Cemalettin Duran ve Orhan Yaman, paralarını alamadıkları gerekçesiyle 236 metre yüksekliğindeki kule vince çıktı. Bir grup işçi de inşaatın girişinde oturma eylemi yaparak arkadaşlarına destek verdi. Kazanın ardından inşaatta çalışmalar durdurulup işçiler evlerine gönderilmişti. Eylem nedeniyle inşaata polis, itfaiye ve sağlık ekipleri yönlendirildi. Polis, işçileri vinçten inmeleri konusunda ikna etmek için çalışmalara başladı. Ancak işçiler, taşeron firmada çalışan 70 işçinin 100 bin liraya yakın alacağı olduğunu ve paraları verilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Vincin tepesinde gazetemize konuşan Yaman “Bizim çalıştığımız taşeron firma Torunlara atıyor, Torunlar da onlara atıyor. Ortada kaldık. Dün de (önceki gün) vince çıktık. Yeni proje müdürü ve Emniyet’ten bir amir söz verdi. Bizi indirdiler. Sonra 70 kişiye getirdikleri 9 bin lira. Kabul etmedik. Başvuracağımız bir mevki de yok. Sonunda gene çıktık vince” diye anlattı. “Ölümüne kadar buradayım” diyen Yaman “Arkadaşlarımız öldüğü zaman binlerce insan geldi şimdi nerede o insanlar. Bizim ölmemiz mi gerekiyor yetkililerin gelmesi için. Ölelim o zaman” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, dün gece işçileri ziyaret etti. Allah Belanı Versin İnternet Sayın Cumhurbaşkanı dün yabancı basın özgürlüğü savunucusu bir heyeti kabul etti. Eleştirileri dinledi ve şu cevabı verdi: “İnternete olan karşıtlığım her geçen gün daha artıyor.” Çok haklı. Eline interneti alanın yazıp çizdiklerinden kim olduğu anlaşılıyor. Bunun da türlü türlü sakıncası var. Misal anayasa hukuku profesörü diye bir âdemi partinize alıyorsunuz. Hatta kameraların önünde kendisine yeni anayasa yapsın diye talimat veriyorsunuz. O da gecesini gündüzüne katarak çalışıyor. Gerçi bakan olmak istiyor, olmuyor. Meclis başkanı olmaya niyet ediyor, umursanmıyor. Ama olsun, çalışıyor. Fakat bunca çalışma ve kıymet bilinmeme karşısında bazen geriliyor. Açıyor bilgisayarını içini döküyor. Din dersi olmazsa herkesin terörist olacağı şeklindeki iktidar söylemine destek vermeye çalışıyor. Belki cumhurbaşkanı, başbakanı bir büyüğü okur da kıymeti bilinir diyerek yazdıkça yazıyor. Gelgelelim bunca iş yükü altında kafası biraz bulanmış belli ki. Habertürk’te Fatih Altaylı ironik bir yazı kaleme almış. IŞİD mensuplarının yüzde 20’si Harvard mezunu diyerek iktidarın terör ve din dersi hakkında yaptığı açıklamalarla dalga geçmiş. Komşumun 10 yaşındaki oğlu kıkırdayarak yazıyı okuyordu. Bana da o gösterdi. Bakın o yazı üzerine Twitter’da Burhan Kuzu ne buyurdu: “İŞID üyelerinin yüzde 20’si Harvard mezunuymuş. Yüksek lisans ve doktoralı var. Demek ki tahsil terörist olmayı engellemiyor. Doğru din eğitimi şart.” Bu internete karşı olmayacaksın da ne yapacaksın! Komşumun oğlunun anladığını Sayın Burhan Kuzu’nun kavrayamadığını ortaya çıkaran bir mecrayı lanetlemeyeceksin de ne yapacaksın! Bir de adamcağıza anayasa emanet etmişsin. İçin içini yemez mi? Bir köşe yazısını anlayamayan biri anayasaya ne yazar diye? Bu internet başa bela. Geçen gün mesela bilgisayar başındayım. Şeytan dürttü girdim Anayasa Mahkemesi’nin sitesine. Mahkemenin kararlarını okuyorum. Karşıma AKP kapatma davası çıktı. Bir bakayım hele dedim, nasıl bir savunma yapmışlar. Sayın Bekir Bozdağ, ortaöğrenimde kamuda başörtüsü hakkında konuşmuş. Aklımdan çıkmış. Bakın şunu demiş: “Bizim kamuya, ortaöğretime veya ilköğretime dönük bir çalışmamız yok. Ama bizim olmayan niyetimizi, olmayan çalışmamızı varmış gibi gösterenler kendi ahlak anlayışları içerisinde bunu yansıtabilirler.” Şimdi internet olmasa ben bunu nereden bulacağım. Bekir Bozdağ ortaöğretimde başörtüsü düzenlemesi yapılacak iddialarında bulunanları ahlaksızlıkla suçlamış mı, suçlamış. Bugün o düzenleme yapılınca doğrusu bu açıklaması biraz tuhaf kalmakta. Zamanında söyledikleri doğru çıkanlar mı ahlaksız? Onlara ahlaksız diyerek sonradan bu düzenlemeyi getiren AKP mi ahlaksız? Burhan Kuzu okuduğunu anlıyor mu, anlamıyor mu? İşte internet olmasa bu sorular hiç sorulmayacak, gül gibi geçinip gideceğiz. Ne Burhan Bey’in zihni melekelerini sorgulayacağız ne AKP’nin ahlakını. Sayın Cumhurbaşkanı yerden göğe haklı. İnternet’e ben de karşıyım. Okuyorum okuyorum kafam karışıyor. O sebeple bu yazıyı gazeteye gönderdikten sonra çekiyorum internetin fişini. Zira Bekir Bozdağ’ın ahlaklı, Burhan Kuzu’nun işlek zekâlı olduğu bir dünya ancak böyle mümkün. Tam kapayacağım interneti gözüme AKP’nin Anayasa Mahkemesi’ndeki savunması çarpıyor: “İddia makamının başörtüsü serbestisinin ilköğretim, ortaöğretim ve diğer kamu kurumlarına da taşınacağını iddia etmesi, ancak ‘niyet okuyuculukla’ izah edilebilir.” Niyet okuyuculuğu mu kalmış yahu, dedim. İnterneti ta kablosundan söktüm. Bahtiyarım. Din dersi almanın terörist olmayı engellediği, AKP’nin hep açık sözlü olduğu, anayasacı milletvekilinin bir hukuk dâhisi olduğu bambaşka bir dünyaya geçiş yaptım. Rahatladım mı? Vallahi çok rahatladım. Ortada kaldık Soma’ya bayram uğramıyor n Haber Merkezi Soma’daki maden faciasının üzerinden 144 gün geçti. Kazada şehit olan madencilerin çocukları bir bayrama daha babasız giriyor. Soma Mezarlığı’nda 301 madenciden 39’unun mezarının bulunduğu Maden Şehitliği, ziyaretçilerle doldu taştı. Bu ziyaretçilerden biri de şehit madenci Uğur Çolak’ın 3 yaşındaki oğlu İsmail ve 83 yaşındaki babaannesi Gülsüm Çolak oldu. Bayramın güzel ülkemin güzel insanlarına sevgi, barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Bu duygularla Kurban Bayramı’nızı kutlarım. Saygılarımla İncirlik’e ‘Kurban’ uyarısı n ADANA (Cumhuriyet) İncirlik’teki 10. Tanker Üs Komutanlığı’nda yer alan ABD Hava Kuvvetleri 39. Kanat Komutanlığı’nda görevli Amerikalı askerler için resmi internet sitelerinde Kurban Bayramı uyarısı yapıldı. Uyarıda sokaklarda kurbanlık koyunların görülebileceği belirtilerek bayramın ilk günü binlerce koyun, keçi ve dananın kesileceği kaydedildi. Bayram geleneğine ilişkin bilgiler de verildi. n ERZURUM (Cumhuriyet) Merkez Yakutiye İlçesi Mahallebaşı semtinde besici Muhittin Topaloğlu’nun satmak için hayvan pazarına getirdiği kurbanlık boğa, bağlandığı ipi kopararak kaçtı. Belediye ekipleri ortalığı birbirine katan boğayı yakalamak için seferber olurken terk edilen bir yapının içinde sıkıştırıldı. Girdiği yerden çıkarılmaya çalışılan boğa, önüne gelene saldırdı ve duvarla minibüs arasına sıkışan Suriyeli Muhammet Hüseyin’i boynuz darbesiyle yere savurdu. Veteriner hekimin 5 uyuşturucu iğnesiyle sakinleştirilen boğa hayvan pazarına götürüldü. Ortalığı birbirine kattı Semanur, yaşam İstanbul Haber Servisi Esenler’de 26 Eylül Perşembe günü teyzesiyle bayram alışverişi yapmak için çıktığı Turgut Reis Mahallesi’ndeki semt pazarında başına kurşun isabet etmesi sonucu yaralanan 9 yaşındaki Semanur Culum, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Nereden geldiği belirlenemeyen kurşunla başından ağır yaralanan küçük Semanur, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Servisi’ne kaldırılmıştı. Polisin araştırmasında olayın yaşandığı yerin çevresinde son 1 ay içinde Semanur’un ölümüne neden olan benzer “yorgun mermi” olaylarının yaşandığı tespit edildi. Culum, dün düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Kızının tabutunu gören annesi Elif Culum’u sinir krizleri geçirdi, yakınları sakinleştirmekte güçlük çekti. Culum’un cenazesi Sultançiftliği Merkez Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Habipler Mezarlığı’nda toprağa verildi. savaşını yitirdi Bakanlıkta yangın paniği n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda dün öğlen saatlerinde kısa süreli yangın paniği yaşandı. Yangının Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın makam odasının bulunduğu katta meydana geldiği ve elektrik kablolarından kaynaklandığı belirtildi. Merdivenden düşen işçi öldü n Yurt Haberleri Servisi Antalya’nın Kepez ilçesine bağlı Kanal Mahallesi’ndeki bir inşaatın üçüncü kat merdivenlerinde önceki akşam elektrik tamiratı yapan Adem Algür, dengesini yitirince merdivenlerden düşerek yaşamını yitirdi. Evli ve 1 çocuk babası Algür’ün bir süre önce açık kalp ameliyatı olduğu belirtildi.