06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2014 CUMARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] İran Dışişleri Bakanı, mevkidaşı Çavuşoğlu’nu arayarak ’Gerilimi tırmandırmayın’ dedi Tahran’dan uyarı telefonu Dış Haberler Servisi TBMM’de önceki gün kabul edilen IŞİD’le mücadele gerekçesiyle hükümete askeri operasyon yetkisi veren IrakSuriye tezkeresi Şam ve Tahran cephesinde tepkiye neden olurken Washington bu adımı “memnunlukla” karşıladı. Tezkerenin kabul edilmesi öncesinde İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif önceki gün mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayarak Ankara’ya bölgesel tansiyonu daha da ağırlaştıracak adımlardan kaçınılması uyarısı yaptı. İran resmi ajansı İRNA’nın haberine göre Zarif, bölgedeki son durumun değerlendirildiği görüşmede Ankara’daki tezkere adımına atıfta bulunarak “Terörizmle mücadele konusunda kullanılan yöntemi” eleştirdi ve “Mevcut durumu daha da karmaşık hale getirecek her türlü eylemden kaygı duyduklarını” söyledi. Zarif, bölge ülkelerinin sorumlu davranıp durumun daha da kötüleşmesine yardımcı olmamaları gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu’nun da görüşmede bölge ülkelerinin bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne bağlı olduklarını söylediği ifade edildi. Suriye yönetiminden de topraklarına Türkiye’den askeri bir müdahale olması durumunda bunu saldırganlık eylemi olarak değerlendirecekleri uyarısı geldi. İran evad Zarif, IrakSuriye tezkeresi için aradığı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na “Sorumlu davranın. Bölgede C durumu daha da karmaşıklaştırmayın” dedi. Suriye yönetimi de Türkiye’nin topraklarına müdahalesi durumunda bunu ‘saldırganlık eylemi’ sayacaklarını bildirdi. konuştu. Psaki, ABD Başkanı’nın IŞİD’e karşı küresel koalisyon için özel temsilcisi emekli General John Allen’ın Türkiye ziyaretinde Suriyeli muhalefet liderleriyle bir araya geleceğini de belirtti. IŞİD karşıtı koalisyonda yer alan Avustralya’nın bakanlar kurulu, Irak’ta cihatçı hedeflere hava saldırılarına katılma kararını onayladı. Halihazırda yaklaşık 200 kişilik askeri gücünü BAE’de konuşlandıran Avustralya, bu sayıyı 600’e çıkaracağını açıklamıştı. Bu askeri gücün Irak’ta sahada danışmanlık görevinde de bulunacağı belirtiliyor. Bu arada önceki gün Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmesi beklenen ancak ardından bunun iptal edildiği basına yansıyan İngiliz Başbakanı David Cameron’ın sürpriz durağı Güney Kıbrıs oldu. Cameron, ülkesinin Irak’taki IŞİD operasyonu için kullandığı üssü ziyaretinde askerlere teşekkür ederken iki Tornado jetinin daha buradaki filoya ekleneceğini de kaydetti. İngiliz jetleri Irak’ın daha çok kuzeybatısını hedef alıyor, peşmergeye destek veri PressTV’nin haberine göre, Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat, Ankara’nın tezkere adımına tepki verirken Türkiye’nin kınanması için BM Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya çağırdı. Mikdat ayrıca Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Suriye’ye militan gönderdiği yönündeki Şam yönetiminin suçlamalarını da yineledi. yor. Cameron daha sonra Afganistan’a gitti. Irak ve Suriye’deki IŞİD hedeflerine yönelik ABD liderliğindeki vurucu gücün önceki gün 11 hava saldırısı düzenlediği bildirildi. Öte yandan etnik, mezhepsel şiddete sahne olan Irak’ta son dönemde IŞİD’e karşı kimi cephede Şii, Sünni, Kürt güçlerin ittifaka gitmesi de dikkat çekiyor. IŞİD’e karşı Şii nüfusu yoğun kimi bölgenin savunmasına bölgedeki komşu Sünni aşiret güçlerinin destek verdiği haberleri geliyor. Musul’a bağlı Rabia ilçesinin önceki gün IŞİD’in elinden geri alınmasında da peşmerge güçleri yanında savaşanların bölgedeki güçlü Sünni aşiret kuvvetleri olduğuna işaret ediliyor. Tezkere ve SykesPicot’nun Sonu… Çevrenizde kaç kişi SykesPicot’yu biliyor? Sokaktaki vatandaşa sorun; Osmanlı’nın Ortadoğu eyaletlerini I. Dünya Savaşı sırasında taksim eden bu anlaşmadan kaç kişi haberdardır? Büyük savaşın tam bu yaz yüzüncü yılı anılırken, İngiliz ve Fransız diplomatları tarafından yüz yıl önce bölge ülkelerinin sınırlarını çizen bu anlaşma da iflas etti. Haziran sonunda, “Birinci Dünya Savaşı”nın yüzüncü yıl etkinlikleri tetiklenirken… IŞİD adını büyük bir iddiayla “İDİslam Devleti”ne çevirdi ve sürpriz bir hamleyle “hilafet” ilan etti. Bunları yaparken Suriye, Irak sınırlarını kaldırdığı için, başarılı propaganda makinesiyle “Sykes Picot’nun sonunun geldiğini” deklare etti… Örgütün üst düzey lider kadroları için “Sykes Picot’nun sonunu” not etmek şaşırtıcı olmayabilir… Ama çöl ortasında IŞİD militanlarının, Berlin Duvarı’nı yıkan kitlelerin coşkusuyla; “Allahuekber! Sykes Picot’nun sonu!” diye tezahürat yapması; “Bu anlaşma varken sınırlardan pasaportsuz geçemiyorduk. Yakınlarımızı göremiyorduk. Şimdi sınırın iki yanı da bizim!” diye konuşması inanılmaz… Hem göz önünde yüz yıllık tarihin çatır çatır yıkıldığını somut biçimde ortaya koyması bağlamında… Hem “Sykes Picot analizlerinin”, kelle kesen militanlar düzeyine inmesi açısından çok çarpıcı ve de ilginç… Bu sahneleri, IŞİD tezkeresinin TBMM’den geçtiği saatlerde İtalyan SkyTG24 kanalında gösterilen bir belgeselde izledim. Belgesel, bir Batılı gazeteci tarafından, Amerikan tarzı “embedded” tekniği ile çekilmiş. Söz edilen gazeteci belgeseli, “halifeliğin” iletişim ekibi refakatinde gerçekleştirmiş. “Embedded”le bu kastediliyor... Bu nedenle vahşice insan kesme sahnelerini doğrudan görmüyoruz. Vahşetin yalnız sonuçlarına tanık oluyoruz. Kaldırımlarda demir parmaklıklar ucunda yol boyu “ibret olsun” diye sergilenen kelleler ve de altlarında asfalta bırakılmış kafasız gövdeler örneğin… Bunlar; İD’e katılmayı reddeden insanlara aitmiş… Kentin en kalabalık noktasında çarmıha gerilmiş bir adam… O da “adam öldürmüş”müş… Bir IŞİD militanı, “Bunların şeriat icabı yapılan şeyler olduğunu” anlatıyor. Bir yandan Kalaşnikof’unu okşarken bir yandan “Şeriatı ancak bu şekilde silah zoruyla getirebiliriz!” diyor. “Halifeliğin” başkenti olan Rakka kentindeyiz. Urfa’nın Akçakale ilçesinden yaklaşık 3 saat uzaklıkta bir yer burası… Yollarda kadının sade “adı” değil… cismi de yok edilmiş! Rakka’da yalnız bir insan cinsi bulunuyor; o da “erkek”... Kentin tüm alanları 7’den 70’e erkeklerin işgaline uğramış. Hepsi kameralar önünde “Halifeliğe ne kadar sadık olduklarını” anlatıyor. Bu arada minik çocukların, “cihat” adına nasıl toplanıp devşirildikleri aktarılıyor. Belgesel boyunca yalnız bir kez tabii sımsıkı peçeli ve karaçarşaflı bir kadın görüyoruz. O da kocasıyla yürürken “iffet polisi” tarafından durduruluyor. Devriye “polisler”, kadını değil “koca”yı muhatap alıyor. Adama önce yanındaki kadınla evli olup olmadığı soruluyor. Ardından karısının çarşafı altındaki giysisinin (misal “pantolon”) aşırı belli olduğu; bunun bir daha tekrarlanmaması ihtarı yapılıyor. Derken yol boyu derken devriyeler dükkânlarda alkol kontrolü yapıyorlar. “Resimli bir poster”i olan bir dükkân sahibi, Batı icadı “poster”ini kaldırması için uyarılıyor. Bir Müslüman sokağında resimli afişe yer olmadığı belirtiliyor. Cep telefonları dışında Batı icadı her şey, kafadan otomatik olarak zaten “kâfirlik alameti/günah” sayılıyor. “Halifeliğin başkenti” Rakka’da “günlük yaşam”, Taliban Afganistanı’ndan özetle geri gitmiş durumda. Sky’da izlediğim belgeselin başarısı; Suriye’nin düne değin Batılılaşmış kentlerinden sayılan Rakka’nın hızla tepetaklak Taliban Afganistanı’nın gerisine nasıl savrulabildiğini göstermesinde… “SykesPicot” yıkıldığında; bölge, yüz yıl öncesine değil, ta İsa çağının “çarmıh pratiklerine” dönüyor… Ortadoğu’da modernlik sadece cila… Cila döküldüğünde… yüzyıllar hiç geçmemiş gibi oluyor. Belgeselin son bölümünde, Rakka’nın içinden geçen Fırat üzerinde çolukçocuk serinleyen militanları izliyoruz. Türk tarafında Atatürk Barajı’nın suları kapatılmış. IŞİD’ciler buna içerlemiş. “Türkiye barajı açmazsa, başkent Istanbul’a gidip baraj sularını oradan biz açarız!” diyorlar. Türk hükümetini bu meyanda “mürted” ilan eden IŞİD’ciler; Rakka’dan tüm Ortadoğu’ya yaymayı düşledikleri “halifeliğe” İstanbul’u da dahil etmek sevdasında olduklarını böylece açıkça beyan ediyorlar. Sınırı geçtiği anda Türk askerinin karşısında bulacağı büyük bataklık işte bu. Başbakan’ın, “Yüz yıllık sınırlar değişirken büyük devlet seyirci kalmaz” dediği; “büyük devlet” güvencesiyle içine daldığımız uçsuz bucaksız karanlık bu! Dış Haberler Servisi İsveç’te 21 üyeli yeni hükümet açıklandı. 14 Eylül’deki seçimde birinci parti olan Sosyal Demokrat Parti’nin lideri Stefan Löfven, Yeşiller ve Çevre Partisi ile azınlık hükümeti kurdu. AA’nın haberine göre, kabinede Yeşiller ve Çevre Partisi’ne 5 bakanlık verilirken Türk kökenli Mehmet Kaplan, Şehircilik ve İskân Bakanı oldu. 1971 Gaziantep doğumlu olan Kaplan, 2010’da Gazze’ye yardım filosuna katılmış ve İsrail’de tutuklanarak serbest bırakılmıştı. Bu arada İsveç, Filistin’i devlet olarak tanımaya hazırlanıyor. Başbakan Löfven, İsrailFilistin sorununda iki devletli çözümün önemine işaret etti. Lövfen, Filistin’i tanıma yönünde adım atacaklarını söylerken bir tarih vermedi. bölge planı yok ABD: Tampon slam mahkemesinde darağacı’ DHA’nın haberine göre de, Rabia ilçesinden Suriye sınır hattına kadar çok sayıda tank, uzun menzilli top ve uçaksavar yerleştirildi. Irak kuvvetleri Şii ve Türkmen milislerin de destek vermesiyle yapılan operasyonlar sonucu IŞİD’in elindeki 36 köyün kontrolünü ele geçirirken, 50 IŞİD militanı öldürüldü. Bir köyde örgütün “İslam mahkemesi” olarak kullandığı binadaki darağacı dikkat çekti. Öte yandan tezkerenin TBMM’den geçmesi üzerine Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Türkiye’nin tavrı Suriye’ye açık bir saldırı” olarak nitelendi. ‘İ Şam BM’yi toplantıya çağırdı ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ise tezkereye ilişkin, “Çok olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Meclis’ten büyük çoğunlukla geçmesinden de memnunuz” dedi. Fransız mevkidaşı ile düzenlediği basın toplantısında “Suriye’de tampon bölge oluşturulması” yönünde bir soruya ise Hagel, şu anda planlamalarında bunun yer almadığına işaret etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ise “Türkiye ile diyalog halindeyiz. Türk askeri eylemine yetki veren parlamento oylamasını memnuniyetle karşılıyoruz” diye Parmaklıkta kelle teşhiri Biden: Erdoğan haklıydınız dedi Haber Merkezi ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, IŞİD tehdidinden aralarında Türkiye’nin de olduğu ABD’nin müttefiklerini sorumlu tuttu ve Türkiye gibi ülkelerin bölgeye yüz milyonlarca dolar para ve on binlerce ton silah gönderdiğini söyledi. “En büyük problemimiz müttefiklerimiz” diyen Biden, bu ülkeleri Suriye’deki gruplara sağlanan desteği durdurmaya ikna edemediklerini anlattı. Biden, ancak Türkiye’nin şimdi uyandığını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine “Siz haklıydınız” dediğini söyledi. Biden, perşembe akşamı Harvard Üniversitesi’nde yaptığı dış politika konuşmasında, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bölgedeki ABD müttefiklerini IŞİD tehdidinden sorumlu tuttu. Obama Yönetimi’nin Suriye’de izlediği politikaları savunan Biden, Suriye’de ılımlı muhalefete destek olunsaydı IŞİD’in ortaya çıkmayacağı düşüncesinin hayali olduğunu belirtti. Washington’ın bölgedeki “ılımlı” olduğu söylenen gruplara temkinli yaklaşmakla doğru bir karar verdiğini ifade ederek bu gruplara yardım eden Türkiye gibi ülkelerin sorunun ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydetii. “En büyük problemimiz müttefiklerimiz” diyen Biden, şunları söyledi: “Bölgedeki müttefiklerimiz, Suriye’deki en büyük problemimizdi. Türkler, ki çok iyi dostumuzdur ve benim de uzun süre vakit geçirdiğim Erdoğan’la harika bir ilişkim var. Suudiler, Emirlikler vs... Ne yapıyorlardı? Esad’ı devirme ve bir SünniŞii vekalet savaşı çıkarmada çok kararlıydılar. Ne yaptılar? Esad’la savaşacak herkese yüz milyonlarca dolar para ve on binlerce ton silah akıttılar, El Nusra, El Kaide için destek olacak, dünyanın diğer yerlerinden gelen cihadistlerin aşırı unsurlarını kabul ettiler. Abarttığımı mı düşünüyorsunuz? Bir bakın. Bunların (yardımlar) hepsi nereye gitti? İşte şimdi olan ise birden bire herkes uyandı. “Irak’taki El Kaide olan, IŞİD denilen bu ekip, Irak’tan atılmışken, Doğu Suriye’de açık bir alan, toprak buldu, bizim daha önce terörist ilan ettiğimiz El Nusra ile çalıştı. Ve biz, iş arkadaşlarımızı (müttefikleri) bunlara desteği kesmeye ikna edemedik. Peki ne oldu? Birden bire gerçeği gördüler. Şimdi Başkan’ın bir araya getirebildiği Sünni ülkelerden kurulu bir koalisyon var. Çünkü Amerika bir kez daha Müslüman bir ulusa gidip, agresif olamazdı. Sünni bir örgüte gidip saldırmaya Sünnilerin liderlik etmesi gerekir.” Irak’ı Suriye’ye bağlayan ve IŞİD’in en önemli lojistik noktalarından olan Musul’un Rabia ilçesi peşmerge denetimine geçti. Cihatçıların saklandığı Rabia Hastanesi havadan bombalandı. IŞİD’in Rabia’dan çekilirken bölgeye çok sayıda patlayıcı yerleştirdiği öğrenildi. (Fotoğraf: DHA) ‘Şeriat silah zoruyla olur!’ El Kaide’ye silah vermeyi konuştular Dış Haberler Servisi Washington Post yazarı David Ignatius, Suriye’deki “ılımlı muhalefet”e ABD, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Ürdün tarafından yapılan yardımların Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) yolunu açtığını, her şeyin İstanbul’daki toplantılarla başladığını yazdı. Toplantılarda El Kaide’ye silah verilmesi bile konuşuldu. 2009’daki Davos zirvesinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez’e,“One minute” çıkışına sahne olan toplantıyı yöneten Ignatius, İstanbul’da “havaalanı yakınında bir otelde” yapılan toplantılarda Katarlı bir kişinin etkili olduğunu, bu kişinin Türk ve Suudi Arabistanlı üst düzey istihbarat yetkilileriyle çalıştığını belirtti. Washington Post yazarı David Ignatius, Suriyeli muhaliflerin İstanbul’daki toplantılarını anlattı Batılı her şey ‘günah’ DIŞ BASIN: Türkiye savaşa gidiyor Dış Haberler Servisi TBMM’de tezkerinin kabul edilmesi dünya basınında geniş yer buldu. Alman Der Spiegel dergisi, “Gecikmeyle de olsa IŞİD karşıtı koalisyona katılan Türkiye savaşa gidiyor” diye yazarken IŞİD’in Türkiye’de eylem yapabileceğini dikkat çekti. Die Welt gazetesi de Abdullah Öcalan’ın, “Suriye’de güvenli bölge oluşturulması Türkiye’de çözüm sürecinin sonu olur” dediğini hatırlatırken, Bild gazetesi Türkiye’nin IŞİD’e karşı kara harekâtına hazırlandığını ve 10 bin askerin hazır beklediğini öne sürdü. İngiliz Economist dergisi, Ankara’nın Suriyeli Kürtlerin özerklik hedefini “ezmek” istediğini savunarak, “Suriye’deki Kürt bölgesi, Türkiye’nin en büyük düşmanı PKK’nin hâkimiyetinde” diye yazdı. Yazıda, “AKP ile pazarlığın büyük bölümü Suriyeli Kürtler etrafında dönüyor. Türkiye PYD’ye, Esad’la açıkça ilan edilmemiş ateşkesi sonlandırması ve Esad’ı devirmek isteyen muhaliflere katılması için” baskı yaptığı öne sürülerek, “Hedef IŞİD mi yoksa Kürtler mi?” sorusu ortaya atıldı. İngiliz Independent gazetesindeki haberde, üst düzey Amerikalı bir diplomatın IŞİD’e karşı kara harekâtı olasılığına işaret eden sözlerine yer verildi. IŞİD’in sadece hava operasyonlarıyla yenilemeyeceğinin açık olduğunu belirten yetkilinin şu ifadeleri aktarıldı: “Ancak kara harekâtının unsurları Suriye muhalefeti, Irak güçleri, peşmerge ve muhtemelen bazı bölge ülkeleri tarafından sağlanmalı. Müttefiklerimiz, İngiltere, Fransa ve Avustralya yerel güçlerin eğitiminde rol oynayacak.” Yazıda, Türkiye’nin Suriye’de yardım edilecek örgütler arasında daha “saldırgan” olacakları düşüncesiyle İslamcılara destek olduğu savunuldu. Suriyeli muhalifleri eğitme ve silahlandırmak için iki yıDış Haberler Servisi lı aşkın süre önce İsBugüne kadar IŞİD’e katılan tanbul’daki otelde Batılıların haberleri gelirken bu kez Kobani’de cihatçıların saldırısı altında “askeri operasolan Kürt güçlerine ABD’den şahsi yon merkezi” destek geldi. Eski Amerikalı asker Jordan kurulduğunu Matson, bölgedeki Kürt oluşumu PYD’nin belirten Igsilahlı kanadı YPG’ye katıldı. Bir arkadaşı, natius, buMatson’ın IŞİD’e karşı savaşmak üzere bir radaki top“özel ordu tarafından işe alındığını” iki ay lantılarda önce internetten yazdığını söyledi. Matson, bir başı çeken çatışmada havan topuyla yaralandığını ancak Katarlı kişimdi iyi olduğunu da arkadaşlarına bildirmiş. Askeri operasyon merkezi şinin, Libya’da Muammer Kaddafi rejimini deviren güçlerin silahlandırılmasına yardım etmesiyle tanındığını kaydetti. Türk ve Katarlıların İslamcıları desteklemeye başlamasıyla “operasyon merkezi”nde anlaşmazlıklar başgösterdiğini yazan Ignatius, IŞİD ya da El Nusra Cephesi gibi örgütlere destek suçlamalarını kabul etmeyen Katar ve Türkiye’nin “ılımlı muhalifler”e giden para ve silahların terörist grupların eline geçmesine “göz yumduğunu” savundu. Ignatius’un aktardığına göre bir Arap istihbarat kaynağı “Operasyon odası kaos içindeydi” diyerek “İşe yarayacaksa El Kaide’ye silah gönderirim” diyen bir Katarlı yetkiliyi uyardığını anlattı. Aynı kaynak, Türkiye’nin sahada denetimi sağlamak amacıyla Ankara’da yeni bir askeri operasyon merkezi oluşturduğunu ve Suriyeli muhalifleri koordine etmeye çalıştığını ancak komuta yapısının zayıf olduğunu da söyledi. Türkiye’ye tehdit Eyleme karşı ‘eylem’ Dış Haberler Servisi Hong Kong’da yönetimin, yaklaşık bir haftadır kitlesel eylemlerini sürdüren “demokrasi yanlılarıyla” görüşmeye hazır olunduğu açıklamasının ardından dün bölgeden yeniden tansiyonun yükseldiği haberleri geldi. Turistik ve ticari yoğunluğun olduğu Kawloon bölgesinde eylemlerini sürdüren çoğu öğrenci protestoculara, Pekin yanlısı grupların saldırdığı, çatışma çıktığı duyuruldu. Polisin eylemcilere müdahalede bulunduğu, çıkan olaylarda yaralananlar olduğu gelen haberler arasında. Bazı kaynaklar günlük yaşamda aksamalara, maddi kayba yol açtıkları gerekçesiyle kimi bölge sakininin göstericilere tepki göster Amerikalı asker Kürtlere katıldı 47 YAŞINDAKİ İNGİLİZ ÖLDÜRÜLEN 4. REHİNE OLDU diğini savunurken “demokrasi yanlıları” cephesi, karşıt grubun yönetim tarafından örgütlendiği görüşünde. Hong Kong’un mali işlerden sorumlu yöneticisi de eylemlerin önde gelen küresel finans merkezi olan bölgenin itibarına yönelik tehdit oluşturduğunu ileri sürdü. Eylemcilerin istifa et çağrılarına önceki gün Pekin’in desteklediği başyöneticiden ret açıklaması gelmiş ancak yardımcısının liderliğinde bir ekibin grubun temsilcileriyle görüşmeye hazır olduğunu açıklamıştı. Ancak dünkü müdahale ve çatışma haberlerinin ardından “demokrasi yanlıları” bu görüşmeyi boykot edebilecekleri açıklaması yaptı. IŞİD Henning’i de Dış Haberler Servisi – Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Britanyalı rehine David Henning’in de kafasını keserek öldürdüğü kaydedildi. IŞİD militanları dokuz ay önce rehin alınan 47 yaşındaki insani yardım görevlisinin öldürülmesine dair bir video yayınladı. Üç hafta önce IŞİD militanları İskoç insani yardım görevlisi David Haines’i kafasını keserek öldürdüklerinde, Henning’in görüntülerini de yayınlayarak talepleri yerine getirilmezse onu da öldüreceklerini duyurmuştu. Henning, IŞİD’in kafasını keserek öldürdüğü dördüncü Batılı rehine oldu. IŞİD daha önce Amerikalı gazeteciler James Foley, Steven Sotloff’un ardından David Haines’i kafalarını keserek öldürmüş, bu vahşetin görüntülerini de yayınlamıştı. Son saldırıları Britanya’nın Irak’ta IŞİD’e karşı hava operasyonlarına katılmasının da yolunu açmıştı. infaz etti İsveç hükümetinde Türk bakan Filistin’i tanıma adımı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle