04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2014 PERŞEMBE 4 1. Daire Başkanlığı’nda milliyetçilerle hükümet anlaşamadı HABERLER Birlikte ilk çatlak rat kökenli Mehmet Yılmaz’ın getirilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Adli ve idari yargıda 12 Ekim günü yapılan HSYK üye seçimlerini kazanan Yargıda Birlik Platformu, Adalet Bakanlığı’nda bir toplantı gerçekleştirerek daire pazarlığına girdi. 22 üyeli kuruldaki dağılım; sosyal demokratlar 4, milliyetçiler 4, hükümet bakan dahil 10, cemaat ise 4 üyelik şeklinde oluşmuştu. Bakanlıkta yapılan toplantıda sıkı pazarlıklar yaşandı. Anlaşmaya göre, hükümet, sosyal demokrat ve milliyetçilerden birer isime HSYK’de başkanlık verilecek. Daire başkanları, toplantıların gündemini belirlemek gibi kritik görevlere imza atıyor. Bu kapsamda birlik arasında ilk anlaşmazlık Birinci Daire konusunda yaşandı. Milliyetçiler, seçimlerde 5 bin 836 ile en çok oyu alan Metin Yandırmaz’ın 1. Daire Başkanı olmasını istedi. Hükümet ise bunu kabul etmeyip Halil Koç’un başkanlığında ısrar etti. Milliyetçiler buna gerekçe olarak 2010’daki seçimler sonucunda en çok oyu alan İbrahim Okur’un Birinci Daire Başkanı olduğunu anımsattı. ‘Uyumlu İslam’a Dönüş Cumhurbaşbakan Tayyip Erdoğan 18 Ekim Cumartesi günü Afganistan’dan dönen uçakta, gazetecilerin Kobani ile ilgili sorularına alışıldık yanıtlar veriyordu: PYD de PKK gibi bir terör örgütüdür. ABD bizden PYD’ye yardım etmemizi isterse hayır deriz. Açıklamalar alışılmış türdendi. Daha önce de Düz Başbakan Davutoğlu aynı türde açıklamalar yapmış, Türkiye’nin yardım amaçlı da olsa Kobani’ye koridor açmayacağını söylemiş ve tekrar vurgulamıştı: PYD de PKK gibi terör örgütüdür. PKK ile eşittir. PYD’ye silah gönderilmesine onay veremeyiz. AKP iktidarı IŞİD’e karşı mücadelelerde de ÖSO’ya destek olunması koşulunu getirerek ayak diremekteydi. Cumhurbaşbakan’ın uçağı pazar sabahının ilk saatlerinde Esenboğa’na inince, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın, Erdoğan’a Obama’nın aradığını söylüyor ve Erdoğan yurt topraklarına ayak bastıktan yarım saat sonra, pazar gününün ilk anlarında, Obama ile telefonda konuşuyordu. Ne konuşuyorlar? İlk bakışta bu konuda herhangi bir şey söylemek mümkün değil gibi görünüyorsa da, daha sonra Washington’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Marie Harf’ın açıklamaları ipucu veriyor. HHH ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün, Kobani’ye Amerikan silah yardımı başlarken Türkiye’nin onayının alınıp alınmadığı sorusuna yanıtı aynen şu olmuştur: Sorun rızayla ilgili değil. Biz bunu yapma niyetimizi onlara bildirdik. Görülüyor ki Obama, Tayyip Erdoğan’ı herhangi bir konuyu konuşmak için değil, kararını tebliğ etmek için aramıştır. O andan itibaren, “PYD terör örgütüdür, Kobani’ye koşulsuz koridor açmak söz konusu değildir” diyen ‘Cumhurbaşbakan’, yelkenleri suya indiriyordu. Şimdi bu durumda çıkıp da “neden” diye sormak, izanla bağdaşmaz. Çünkü neden o kadar açıktır ki!.. Neden, Cüneyd Zapsu’nun deyişiyle “deliğe süpürülmenin” önüne geçmek arzusudur. Gerçekten de son zamanlarda, ılımlı İslama artık genelde soğuk bakan, ayağı suya ermiş olan Washington, bir zamanlar ılımlı İslamın en parlak temsilcisi olarak herkese örnek gösterilen Tayyip Erdoğan konusunda ciddi kuşkular taşımakta ve şu soru, ABD’nin etkin karar kademelerinde ciddi olarak sıkça sorulmaktaydı: Acaba yanlış adam mı seçtik? Onlara Zapsu’nun yanıtını vermek ve “Hayır, deliğe süpürmeyin, daha kullanın!” diyebilmek için, ılımlı İslamın vaatlerini yerine getirmeye amade olduğunu kanıtlamak gerekiyordu. Biliyorsunuz, bu sütunda çok kez yazıldığı gibi, “Ilımlı İslam” diye yazılan ibare aslında “uyumlu İslam” olarak okunur ve burada önemli olan öğe “ılımlılık” değil, “uyumluluk”tur. HHH Cumhurbaşbakan’ın ABD Başkanı Obama ile 19 Ekim Pazar sabahının ilk saatlerinde yaptığı telefon görüşmesinin ardından AKP iktidarının 180 derecelik rota değişimi, ılımlı yani uyumlu İslama dönüşün teminatıdır. O telefon görüşmesinde Obama herhangi bir görüş sormamış, yalnızca kararını tebliğ etmiş olduğuna göre, ya Kobani ve IŞİD karşısındaki politika değişerek uyumlu İslam yoluna devam edilecekti ya da “süpürülme” durumu olacaktı. Son zamanlarda çeşitli konulardaki falsolu çıkışlar, Washington’daki yönetim ile Tayyibizm arasında soğuk rüzgârlar esmesine neden olmuş ve Beyaz Saray kulislerinde, Ankara’daki iktidar konusunda kuşkuların artmasına yol açmıştı. Uyumlu İslama bu dönüş, Zapsu’nun sözünü ettiği süpürülme tehlikesini tümden ortadan kaldırmıştır denebilir mi? Doğrusu orası oldukça şüpheli. Çünkü kendi kamuoyuna yönelik dolduruşlarına herkesten önce kendisi gelenlerin, ne zaman ne yapabileceğinin belli olmadığı düşüncesi bir kez kaygılı zihinlerde yer etti mi silinmesi çok güçtür. O zalim şüphe de uyumlu İslama tam güven duyulmasını her zaman engeller. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Hükümetin desteklediği Yargıda Birlik Platformu’nun HSYK seçimlerini kazanmasının ardından “pazarlıklar” erken başladı. Milliyetçi, sosyal demokrat ve hükümete yakın olmak üzere üç farklı yapıyı içeren birliğin üyeleri, kurulun üç dairesinin başkanlarının kim olacağı konusunda masaya oturdu. Bu kapsamda her gruba bir daire başkanlığı verilmesi kararlaştırıldı. Ancak atama ve yetkilendirme kararlarına imza atan Birinci Daire Başkanlığı Diğer yandan hâkim ve savcıların atamalarını gerçekleştiren ve yetki kararnamesine imza atan 1. Daire’deki diğer üyelerin kimler olacağı konusunda isimler netleşmeye başladı. Ömür Topaç, Yakup Ata ve Ramazan Kaya’nın Birinci Daire’ye üye olarak girmesi bekleniyor. Toplantıda sosyal demokratlara daire başkanlığı olarak İkinci Daire verilmesi düşünüldü. Bu kapsamda Mehmet Yılmaz’ın İkinci Daire Başkanı olacağı ifade edildi. Bu daire, hâkim ve savcıların görevde yükselme ve birinci sınıfa ayırma işlemleri; suç ve disiplin soruşturması ve kovuşturmalarını karara bağlıyor. Yeni HSYK ilk toplantısını 27 Ekim’de yaparak görevine başlayacak. İsimler netleşiyor konusunda hükümet ile milliyetçi grup arasında anlaşmazlık yaşandı. Milliyetçiler, seçimde en çok oyu alan Metin Yandırmaz’ın 1. Daire Başkanı olmasını isterken Adalet Bakanlığı ise Halil Koç isminde ısrar etti. İkinci Daire Başkanlığı’na ise sosyal demok Yargıtay savcılarını da HSYK seçecek EMİNE KAPLAN ANKARA TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda, arama ve dinlemelerin kapsamını genişleten yargı paketinde yapılan değişiklikle tetkik hakimlerin yanısıra Yargıtay savcılarının da HSYK tarafından seçilmesi öngörüldü. Paketin bugün devam edecek görüşmelerinde de değişiklik yapılması bekleniyor. TBMM Adalet Alt Komisyonu, dün yargı paketi üzerindeki görüşmelerine başladı. 35 maddelik paketin ilk 20 maddesi görüşülürken, arama, dinleme ve teknik takip ile hâkim ve savcılara disiplin affına ilişkin kritik maddelerin ele alınması bugüne bırakıldı. Toplantıda, 5 yıl idari yargıç yapanlara hukuk fakültelerine sınavsız giriş hakkı tanınmasına ilişkin madde tartışma yarattı. Adalet Bakan Yardımcısı Veysi Kaynak, muhalefetin düzenlemeninin nedenini sorması üzerine “65 yaşından sonra avukatlık yapmak istiyorlar” dedi. Bunun üzerine CHP’li Ömer Süha Aldan, “65 yaşında olan adam torun baksın, binlerce genç avukat sokaklarda işsiz dolaşıyor” dedi. Muhalefetin itirazlarına karşın madde aynen kabul edildi. Komisyonda, Yargıtay’daki tetkik hakimlerin yanısıra savcıların da HSYK tarafından seçilmesi yönünde değişiklik yapıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle