Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2014 CUMARTESİ 18 SPOR MAÇ ÖNCESİ SİLAH GERİLİMİNİ YAŞAYAN MİLLİ TAKIM ÇEK CUMHURİYETİ’NE 2 GOLLE YENİLDİ KENDİ AYAĞIMIZA SIKTIK! A GRUBU PUAN DURUMU TAKIM İZLANDA ÇEK CUM. HOLLANDA KAZAKİSTAN LETONYA TÜRKİYE O 2 2 2 2 2 2 G 2 2 1 B 1 1 M 1 1 1 2 A 6 4 4 1 1 Y 2 3 3 3 5 AV 6 2 1 2 3 4 P 6 6 3 1 1 DiğEr Maçlar Hollanda: 3 Kazakistan: 1, Letonya: 0 İzlanda: 3 Maç prograMi 13 Ekim: LetonyaTürkiye, KazakistanÇek Cumhuriyeti, İzlandaHollanda Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU ARİF KIZILYALIN Mazeretim Var! SIVOK GOLE SEVİNMEDİ “Gülmüyor yüzüm, hayat zor oldu / Güller susuz kurudu soldu / Tövbe ettim gene bozuldu / Yüreğim yanar / Mazeretim var asabiyim ben...” Bazı şarkı sözleri vardır, anı anına yaşamı anlatır. Galiba, MazharFuatÖzkan üçlüsünün bu unutulmaz eseri de A Milli Futbol Takımımızın dün geceki Çek Cumhuriyeti yenilgisini özetler gibiydi: “Asabiyim ben..Mazeretim de var..” Yazık oldu, gerçekten. İzlanda yenilgisi sonrası Çekler’in fiyakasını bozar, alacağımız 3 puanla Avrupa Şampiyonası finalleri yürüyüşünü başlatırdık. Ama beceremedik, kafalar Gökhan’ın 7.65 Glock’una, Hakan Çalhanoğlu’nun babasına, en önemlisi Fatih Terim Hoca’nın öfkesine takılmıştı. Seyirci de küsmüştü işin kötüsü... Toplar hedef şaşıp şutlar yerini bulmayınca Çekler, fişimizi çekip gitti... Ne diyelim; “Önümüze bakacağız” artık... Peki kazanamaz mıydık Kadıköy’de? Elbette kazanırdık! Onca eksiğe, moralsizliğe karşın, doğru şut tercihleri yapsak, strese girmesek, daha doğrusu işimize bakıp top oynasak 3 puanın yanı sıra morali de cebimize koyardık. Hele ilk yarı farkı bile açabilirdik. 4231 ile Çekler’in dengesini de bozduk golü de bulduk ama maçı koparamadık. Gökhan Töre’nin, Arda’nın vuruşları hedefi şaşıracak, İsveçli hakem de Arda’ya ceza alanı içinde yapılan faulü es geçecekti. Üstelik duran toptan tanıdıkbildik bir gol yiyince (Beşiktaşlı Sivok 3 uzun oyuncu arasından çok iyi bir zamanlama ile topu ağlara gönderdi) hesaplar da bozuluverdi. ‘Umut’lar ikinci yarı diye çıkılan son 45 dakikada ise baskı kuran taraf ne yazık ki Çekler’di. Önce Gökhanlar’ın hatasında bir pozisyon buldular, sonrasında da Caner’in kaçırdığı Kaderabek’in ortasına şık bir vuruş yapan Dockal ile üstünlük sayısını attılar. Kalan dakikalarda, Muhammet, Olcan ve Oğuzhan değişiklikleri ile oyunu çevirmeye çalıştık. Açıkçası Caner’in füzesi dışında doğru dürüst bir hücum girişimimiz yoktu, karambolde şansımızı denedik zaman tükenirken. Evet, olmadı. Fatura kime kesilir bilemem ama dün futbolu unutanların da, milli heyecan yaratamayan TFF’nin de birileri kulağını çekmeli. Yoksa çok yazık olacak Türk futboluna... lBeşiktaşlı Sivok ve Fenerbahçeli Kadlec, Çek Cumhuriyeti formasıyla A Milli Takımımıza karşı 11’de mücadele etti. Sivok, Ay Yıldızlılara karşı attığı gol sonrası sevinmedi. Çek futbolcunun bu hareketi Türk futbolseverlerden alkış aldı. lAy Yıldızlı futbolseverler 80. dakikada Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’e büyük tepki gösterdi. Saracoğlu tribünlerinden dakikalarca “Yeter Yıldırım Demirören Yeter” sesleri yükseldi. Taraftarların büyük bir bölümü de maçın bitimine dakikalar kala stadı terk etti. ‘yEtEr DEMİrörEN’ ORHAN CAN türk gibi Başla çek gibi Bitir İlk yarı ben de sandım 56 atarız… Kadıköy’deki milli maç başlarken, aklım firardaydı! E, bağlasan durmuyordu tabii kafatasımda… “Biz sizin genciniz olmaya çalışmayacağız.. Siz bizim Başbakanımız olmaya çalışacaksınız.. Biz sizi beğeneceğiz, siz bizi değil..”! Bu mesajı sosyal medyada görmüştüm.. Bu, bu topraklarda yetişen bir gencin muazzam mesajıydı! Ben de hatırlatmak isterim! “Biz sizin taraftarınız olmaya çalışmayacağız.. Siz bizim Milli Takımımız olmaya çalışacaksınız.. Biz sizi beğeneceğiz, siz bizi değil..”! Ha bu arada, biz hasta değiliz, pastayız..! O pasta ki, koca bir Anadolu’dur.. “Biz” olmasak o pastada da olmazdı… Geniş spektrumlu aylıklar misali(!) Hani “antibiyotik tadında”.. Aylık 291 bin 666 Euro’luk “antibiyotikte” gözü yoktur “Bizlerin”! “Bizler”den, misal 3 bin lira alan biri, tam 280 ay, yani 23 yıl işten atılmadan çalışacaktır.. 5 bin lira alan biri ise 168 ay, yani 14 yıl çalışmak zorundadır… Helali hoş olsun, gözümüz varsa kahrolayım..! Demek ki, “Biz sizi beğeneceğiz, siz bizi değil”! ‘Biz sizin taraftarınız olmaya çalışmayacağız.. Siz bizim Milli Takımımız olmaya çalışacaksınız..!!’ Anımsatayım; işiniz, Milli takımı “kurmak” ve kazandırmaktır! Futbolcunun işi de top oynamak… Bizimki de haber yapmak! Bırakın; siz işinizi, biz işimizi yapalım.. Bak! Umut işini yaptı gördün mü!? Caner’in kestiği topu, kafa ile ne de güzel gönderdi ağlara! Oldu sana 10! Çek takımından da Sivok işini yaptı 11 oldu! Pek sevinmedi ama Sivok.. Gökhan Töre de sol çaprazdan kaçırdı.. “Ah” dedi milyonlarca “Biz”! Bak, Arda’nın buz gibi penaltısı verilmedi. Gördün mü Müdür, Arda işini yaptı, hakem işini yapmadı! Misal, Çekler 2. golü atınca benim aklıma “Çek lobisi” gelmedi. Ne geldi? Görevini yapamayan Türk futbolcular geldi... “Gökhan Töre diye biri kalmadı burada” dendi. Psikolojik olarak yakılmış bir adam oynatılarak da bu söz gerçek oldu tabii... Ama 3. golü yeme riskine rağmen Oğuzhan’ı sokmanız cesaret işiydi doğrusu! Neyse, sizin konuya dönecek olursak; “Milli oyuncuların silahla dansı” haberdir! “Kara Delik” ötesindeki gezegenler de bile haberdir. Ama şu noktada aynı fikirdeyim sizinle: Bir “hata” yaptı diye, 21 yaşındaki çocuğu “öldürmeli mi” toplum..!? Katil olmadıktan sonra herkesin 2. bir şansı olmalı bence.. Bu yüzden, 2 futbolcuyu bir “Baba” gibi savunmanız şahane bir şey! Ancak bunun suçlusu ‘Basın’ değil ki.. İlgili kişi özür dilemeli oysa.. ‘Özür dileyen insan’ kalp kazanır unutma! Gelelim sadede: Gencecik bir genç bu mesajı attı ya.. Demek ki hala umut var bu Mavi Gezegen’de… Unutmayın; umut, hayatın goncasıdır! En Kalbi Muhabbetlerimle Ben CAN; Orhan Can.. NOT: O mesajı paylaşan gencin kimliğini başı belaya girmesin diye açıklamadım! BUrSa HİLMİ TÜRKAY yazık oldu TERİM’İN GÖKHAN ISRARI! CUMHUR ÖNDER ARSLAN Tarih 15 Haziran 2008. Yer Cenevre. Rakip Çek Cumhuriyeti. Maçın önemi: Avrupa Şampiyonası A Grubu Elemesinde çeyrek finale çıkacak takımın belirlenecek olması. Acaba hangisi ? Çekler önce Koller, sonra da Plasil ile 20 öne geçiyor. Artık her şey bizim için bitti derken, Arda ve Nihat’ın (2) golüyle karşılaşmayı kazanıyoruz. Teknik kadro, futbolcular zafer sarhoşu. Ülke insanı sokaklara dökülüyor. Çünkü bu bir mucize.. Adımızı yükseklere yazdırıyoruz. Dünya bizi konuşmaya başlıyor.. Sonra 2010 yılında ABD’de Çeklerle bu kez hazırlık maçı yapıyoruz. Yine kazanan tarafız (21). Şimdi yeniden Avrupa heyecanı.. İzlanda bozgununu geride bıraktık. Çek maçıyla yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Fakat sakatımız çok. Hemde öyle böyle değil. Saymaya kalksak neredeyse bir takım oluşturulur. Bu sakatlıkların hep milli maçlara denk geliyor olması kafamda soru işareti ? Kişisel görüşüm milli maçlara gerekli önemi vermiyoruz. Sanki kaçış var. Kadroda bulunan futbolcular arasında birkaç gün sonra ligde oynayacakları maçları düşünenler olur. Bunun örnekleri çoktur. Milli maçlarda tribünler dolup taşsa da gerekli destek verilmez. Destekler cılızdır, sanki hiç bağırılmıyormuş gibi. Anonslarla ‘destek istemek’ yine de çare olmaz. Çünkü kulüpçülük hep ön plana çıkmaktadır. Ay Yıldızlı formalardan çok, kulüp formaları göze batar. Bu şimdiye mahsus bir şey mi, yoksa eskiden de mi böyleydi ? Dün gece bizim için önemliydi. Kazanmamız gereken bir maçtı Çek karşılaşması. Fakat yaşanan ve geçmişte kalan ‘silah çekme olayı’ maçın önüne geçti. Zamanlama bana göre yanlış. Takım moralman sıfıra düştü, Terim çare olmaya çalıştı ancak ne kadar olabildi tartışılır. Sonra hoca UEFA kurallarınca adı “maç toplantısı” olan toplantıyı yaptı. Fakat bu toplantının maç toplantısıyla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Medyanın bazı kesiminde çıkan haberlere verdi veriştirdi. Çok gerilmişti. “Milli takımı yaraladınız” diye çıkıştı. “Gökhan Töre’nin yerinde siz olsanız şimdi ne yapardınız” diye sordu ve ekledi; “Kaç gündür odasından dışarıya çıkmıyor.” Fatih Terim’in konuşma esnasında birkaç kez masaya yumruğunu vurması da gözlerden kaçmadı. Uzun zamandır hiç böyle görmemiştim kendisini. Haklı olduğu taraflar elbette var. Peki, toplantıda maç gündeme geldi mi ? Maç gündeme yeterince gelmedi, ama salonda ki bazı meslektaşlarımın mırıldanmalarını duyar gibiydim. “Fatih hoca yenilgi halinde kılıfını hazırladı!” Oyuna iyi başlangıç yapıyoruz. Caner’in soldan bindirmeleri, Umut’un top kovalamadaki ısrarcılığı, Selçuk ve Olcay’ın uzaktan şutları golün habercisi. Çok geçmiyor, henüz 8. dakikada Caner’in harika asistinde Umut muhteşem kafa vuruşuyla topu ağlara gönderiyor. Rahatladık gibi, ama çok değil sadece 78 dakika kadar. Çek takımı kornerden Beşiktaşlı Sivok’la yine Beşiktaş’tan Tolga’yı mağlup ediyor. Bu gol yenmez Tolga, sana hiç yakışmadı. İkiyi bulmak için yeniden arayıştayız. Gökhan Gönül’ün, Arda’nın, Mehmet Topal’ın katkıları olumlu. Arda ve Gökhan Töre’nin iki şutu direği yalayıp auta gidiyor. İyi mücadele ediyoruz. Çeklerden daha etkili olduğumuz kesin. Arda’nın düşürülüşü tartışmasız penaltı. Hakem göz göre göre pozisyonu yedi. Sonra gol kaçırma yarışımız başladı. Neler kaçtı öyle neler.. Caner’in direkten dönen frikiğini de unutmayalım. Atmalıydık ama başaramadık. Son vuruşlarda ders notumuz zayıf. Rakibimiz fırsat ayağına geldiğinde atıyor. Ne olursa olsun bu maç böyle bitmemeliydi. İyi başlayıp kötü sonla noktalanan bir gece oldu. Ne dersiniz yoksa yine bir Avrupa Şampiyonası’nı daha evimizde televizyondan mı izleyeceğiz? Milli Takım’da 1 sene önce Gökhan Töre, Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak arasında yaşanan ‘silah’ gerginliğinin ardından Ay Yıldızlı ekibin teknik direktörü Fatih Terim Çek Cumhuriyeti sınavında önemli bir karara imza attı. Karşılaşmadan 1 gün önce konuyla ilgili sert açıklamalarda bulunan ve medyayı eleştiren Terim, Gökhan Töre için “Gökhan Töre diye biri kalmadı burada” demesine rağmen genç oyuncuya sahip çıkarak Çek sınavında 11’de sahaya sürdü. Töre’nin ilk 11’de oynayacağını öğrendikten sonra Fatih Terim’e teşekkür ederek elini öptüğü, “Hocam bana babalık yaptın” dediği öğrenildi. boş kalması nedeniyle karşılaşmaya dakikalar kala yayıncı kuruluş tarafından TV’de futbolseverlere “Lütfen stada gelin” anonsları yapıldı. Spikerler, “Stada yakın oturanlar özellikle Kızıltoprak’taki seyircilerimiz maça gelin, hâlâ boş koltuklarımız var” ifadelerini kullandı. Maçın başladığı anlarda stat çevresinde çok sayıda davetiye biletin bedavaya dağıtıldığı ve taraftarların stada alındığı öğrenildi. Çok sayıda taraftar sosyal medya üzerinden bu yönde paylaşımlar yaptı. Maç kadrolarının statta anons edildiği sırada isimleri okuyan görevli Ay Yıldızlıların kaptanı Arda Turan’ı unuttu. Umut Bulut’un ardından Arda’yı anons etmesi gereken yetkili, milli takım kaptanını atlayarak Gökhan Töre’nin ismini okudu. Ancak stattaki dev ekranda Töre’nin ismi anons edilirken Arda’nın fotoğrafı yer aldı. ARDA’YI UNUTTULAR MEHTER MARŞLI MOTİVASYON A Milli Takım futbolcuları maç öncesi ısınmak için sahaya ‘Mehter Marşı’ eşliğinde çıktı. Mehter Marşı maç öncesi çeşitli aralıklarla hatta santra yapılana kadar Şükrü Saracoğlu Stadı’nda çalınmaya devam etti. TFF tarafından stattaki tüm koltuklara çok sayıda Türk Bayrağı dağıtıldı. tÜrKİyE 12 STAT: ükrü Saracoğlu çEK CUM. TV’DEN ‘MAÇA GELİN’ ANONSU Milli Takım’ın Çek Cumhuriyeti sınavında Şükrü Saracoğlu Stadı 36. dakikada Çek oyuncu Lukas tribünlerinin büyük bölümü boş kaldı. Terim: Çok üzgünüz. Vacha’nın ceza sahası içindeki Maçın saat 21.45’te başlamasına ve İlk yarı 1012 tane hücum müdahalesinde Arda yerde ertesi günün tatil olmasına karşın aksiyonu, 56 pozisyonumuz kaldı. Ay Yıldızlı futbolcular futbol severler mücadeleye ilgi var. Bir yan topla gol yedik. Rakip ve teknik heyet penaltı gelmediği halde cezayı kesti. İkinci golü göstermedi. “Kırmızı ile gel, kendi ayağımızdan verdik. Gol isteği olan beklerken hakem Jonas beyaz ile gel” sloganına, Ay bir takımdık ama öyle anlarda gol yiyoruz Eriksson pozisyon için devam Yıldızlı futbolcuların hafta kararı verdi. Arda ve diğer ki altından kalkamıyoruz. Mental olarak içinde taraftarları tribüne futbolcularımız hakemlere fizik olarak da dayanamadık. Puan davet etmesine rağmen stadın isyan etti. Eriksson daha önce almaya bir yerden başlayacağız, dolmaması TFF yönetiminde Şampiyonlar Ligi’nde Schalke eninde sonunda galibiyet şaşkınlık yarattı. EBilet sistemi Galatasaray Şampiyonlar alacağız. ve Passolig’in uygulanmamasına Ligi maçında da temsilcimizin karşın bilet fiyatlarının 50, 70 ve 120 aleyhine verdiği kararlarla büyük liradan satılması tribünlerin boş kalmasına tepki toplamıştı. neden oldu. Tribünlerin büyük bölümünün ‘MENTAL OLARAK DAYANAMADIK’ PENALTI İSYANI Tolga G.Gönül M.Topal Semih Caner Olcay (dk.66 Muhammet) Ozan Selçuk (dk.78 Oğuzhan) Arda G.Töre (dk.68 Olcan) Umut HAKEMLER: Jonas Eriksson Mathias Klasenius Daniel Warnmark SARI KART Oğuzhan Cech Kaderabek Sivok Kadlec Limbersky Darida Vacha Dockal (dk.90+2 Plasil) Rosicky Jiracek (dk.68 Pilar) Lafata (dk.84 Vydra) dk.8 Umut, dk.15 Sivok, dk.58 Dockal