Katalog

11 EKİM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 51. ANtAlyA AltıN PortAkAl FilM FeStivAli SANSürüN gölgeSiNde koBANi güNdeMiyle BAşlAdı 17 Patrick Modiano, Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığını sokakta yürürken kızından öğrendi ‘Hep aynı kitabı yazıyorum’ Gecede Haldun Dormen ve Nilüfer Aydan’a onur ödülü, Oscarlı oyuncu Ellen Burstyn’e de Yaşam Boyu Onur Ödülü verildi. Perdeler barışa açıldı CEREN ÇIPLAK ANTALYA Sansür tartışmaları ve iptal edilen belgesel film yarışmasıyla başlayan 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin dün geceki açılış töreni Kobani gündemi nedeniyle barış dilekleriyle gerçekleştirildi. Gecede sansür kriziyle ilgili yorum yapılmadı. Kobani gündemi nedeniyle konuşmalarda dünya barışı dileğinde bulunuldu, kültürsanatın iyileştirici gücüne inançla perdenin açık tutulması vurgulandı. Açılışta konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı, aynı zamanda festival başkanı Menderes Türel, Türk sinemasının usta isimlerini andı. Sunuculuğunu Korhan Abay’ın üstlendiği gecenin açılış konuşmasında Kobani gündemine değinen, festivalin sansür skandalıyla ilgili de doğrudan bir yorumda bulunmayan Türel, “Yanı başımızda, sınırda insanlık dramı yaşanıyor. Halkın, sanatın sevgisine ihtiyacı var. Bu yüzden bugün perdelerin kapanma günü değil, sanatçıların dışarıdaki ateşe su dökeceği gün. Gündelik tartışmaların üzerine çıkıp festivale katılan sanatçılara teşekkür ederim. Bugün küçük gerekçelerle küsme günü değil. Acı olaylar yaşanıyor, sanatçıların dışarıdaki ateşe su dökme günü” dedi. Gecede festivalin onur ödülleri sunuldu. Kültür Servisi 51. Antalya Altın Portakal Film Festivali dün sansür tartışmalarıyla açıldı. Festivalin Kısa Film Seçkisi’nde yer alan “Berfeşir/Dondurma” ve “Ağrı ve Dağ” filmleri yönetmenleri tarafından festivalden çekildi. Ayrıca “Antalya Film Forum” bölümünde yer alan Ahu Öztürk, Nesra Gürbüz ve Çiğdem Mater’in ortak yapımı “Toz Bezi” ile Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan’ın “Bir Hayalin Ayrıntıları” filmleri yönetmenleri tarafından festivalden çekildi. “Berfeşir/Dondurma” filminin yönetmeni Serhat Karaaslan açıklamasında, “Festivalden günlerdir tartışılan sansür ve Kobani’ye yapılan saldırılar nedeniyle çekiliyorum. Sansür meselesinin daha uzun bir süreçte ve sağlıklı bir ortamda tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Kobani’ye yapılan saldırılar, ülkedeki protestolarda ölen insanların ve de OHAL durumunun olduğu bugünlerde ülke gündeminin sadece Kobani olması gerektiğini düşünüyorum” dedi. “Ağrı ve Dağ” filminin yönetmenleri Hasan Serin ve Armağan Lale de filmlerini çektiklerini açıkladı. Bu yıl, Altın Portakal ödüllü “Bozuk Düzen” başta olmak üzere çok sayıda filmde senarist, yönetmen ve oyuncu olarak görev alan tiyatro sanatçısı Haldun Dormen ödülünü Filiz Akın’ın elinden aldı. Dormen “Yıllarını tiyatroya vermiş bir adam olarak sinema beni unutmadığı için teşekkürler” diye konuştu. Ödülünü Fatma Girik’in elinden alan oyuncu Nilüfer Aydan ise “Ödülümü barış, sevgi ve sevgili liderimiz Atatürk için alıyorum” dedi. Festivalin direktörü Elif Dağdeviren ise “Düşman Yolları Kesti” gibi Türk sinemasının çok sayıda klasiğinde imzası olan yazar Tarık Dursun K.’nın kızına ödülü takdim etti. Festivalde Oscar’lı oyuncu Ellen Burstyn’e de Yaşam Boyu Onur Ödülü verildi. Ödül verilen set emekçisi “Godzilla” lakaplı Selahattin Geçgel ise “Bu ödülü bütün emekçiler için alıyorum” diye konuştuktan sonra sahneye uzanarak sinemacıları selamladı. Geçgel sinemacılar tarafından ayakta alkışlandı. Açılış töreninde ulusal yarışma filmlerine de özel bir tanıtım yapıldı. Altın Portakal için yarışacak olan filmlerin her biri, sinema dünyasının önde gelen isimlerinin sunumlarıyla seyirciye tanıtıldı. ayrılıŞlar SÜRÜYOR Kültür Servisi İsveç Akademisi’nin, Modiano’nun, Nobel Edebiyat Ödülü’yle Nobel Edebiyat Ödülü’nün Patrick birlikte bütün dünyada tanınacak olmaModiano’ya verilmesini kararlaştırdıksı ise hayranları tarafından büyük bir setan sonra Modiano’ya ulaşamadığı, açıkvinçle karşılandı. Yazarın kitaplarını yalama yapıldığında Fransız yazarın ödüyımlamakta olan Gallimard Yayınevi’ne lü aldığından habersiz olduğu öğrenildi. bağlı Gallimard Kitabevi’nin müdürü Modiano, sokakta yürürken kızının kenAnne Ghisoli, “Bu ödül, en yetkin yadisini aradığını ve Nobel’i kazandığını zarlarımızdan biri olan Modiano’nun ondan öğrendiğini söyledi. uluslararası ününün art“Biraz şaşırmış olacamasına katkıda bulunağım ki yürümeye devam u Sonuç açıklandığında, cak. Modiano, hemen tüm ettim” diyen Modiano, Noyapıtlarına sinmiş olan Nobel komitesi bel Edebiyat Ödülü’nü kabellek ve Paris’in işgaModiano’ya henüz zanmış olmasının li üstüne yazmanın ustası. kendisine “gerO Paris’in, kentin sokakulaşamamıştı. Modiano çekdışı” gibi geçmişi ve bugünühaberi, sokakta yürürken ları, geldiğini; aknün öykücüsü” dedi. kızının telefonu üzerine lından belli beFransa Devlet Başkalirsiz, 1957’de öğrendi: “Biraz şaşırmış nı François Hollande da, Albert Modiano’yu kutlayarak olacağım ki yürümeye Camus’nün “Fransa Cumhuriyeti, en devam ettim.” aynı ödülü kabüyük yazarlarımızdan zanmasının geçPatrick Modiano’nun Notiğini vurguladı. bel Edebiyat Ödülü’nü alModiano, “Beni nasıl seçtikmasından gurur duyuyor” dedi. lerini öğrenmek isterdim” İsveç Akademisi sürekli sekreteri Peter dedi. Englund ise Modiano’yu “zamanımızın Ödül sonrasınMarcel Proust’u” olarak niteleyerek, yada yaptığı basın zarın yapıtlarında tek bir temanın çeşittoplantısında lemeler göstererek tekrarlandığını, bu tekonuşan Momanın da bellek, kimliğin yitirilmesi ve diano, “Son aranması olduğunu söyledi. 45 yıldır hep Modiano, 2012’de Le Figaro’nun bir aynı kitabı sorusunu yanıtlarken, “Her kitabımda yazıyormuduyduğum tatminsizlik en başlardaki şum gibi gegibi sürüyor. Eskiden beri bir hayalim liyor bana” vardı; artık yazacağım hiçbir şey kaldedi. mayacağını, kurtulup özgürleşeceğimi Yaklahayal ederdim. Ama ne gezer! Hâlâ ayşık 50 yılnı alanı temizlemeye çalışıyor ve bu işi dır yazasla bitiremeyeceğimi düşünüyorum” makta olan demişti. Londra’daki Sotheby’s müzayedesinde Usturlaba 3.5 milyon Kültür Servisi Londra’da düzenlenen “Osmanlı ve İslam Eserleri” müzayedesinde Sultan II. Bayezit’e ait usturlap yaklaşık 1 milyon sterline satıldı. Bunun yanında Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, bilinen en eski Kuranıkerim yapraklarından oluşan beş parçayı 61 bin dolar karşılığında satın alarak Yıldız Holding Sanat Koleksiyonu’na kattı. Sotheby’s müzayede evi tarafından “Hindistan ve İslam Haftası” kapsamında müzayede düzenlendi. 8 Ekim’deki açık artırmada el yazması Kuranlar, kılıçlar, porselen kaplar, İznik çinilerinin de aralarında bulunduğu birçok tarihi eser satışa çıkarıldı. Müzayedede Mustafa Dede’ye ait 16. yüzyıldan kalma Kuranıkerim 302 bin 500 sterline (yaklaşık 1 milyon 110 bin TL) satılırken Sultan II. Bayezit’e ait, gökcisimlerini tayin etmek için kullanılan pirinç gözlem aracı usturlap 962 bin 500 sterline (yaklaşık 3 milyon 520 bin TL) adı açıklanmayan bir koleksiyoner tarafından satın alındı. Murat Ülker’in satın aldığı Kuranıkerim yapraklarında ise 6 ila 14 satır yer alıyor ve sureler kahverengi mürekkeple nakşedilmiş. 7. ve 8. yüzyıla tarihlenen yapraklar İslam tarihinin bilinen en eski yazılı eserlerinden kabul ediliyor. Müzayedede İtalyan ressam Gentile Bellini’nin bir öğrencisi tarafından 1520’de yapılan Sultan Süleyman tablosu ise 362 bin 500 sterline (yaklaşık 1 milyon 330 bin TL) satıldı. Çanakkale Bienali’nde sergilenen Nigol Bezjian’ın yaptığı işteki bir portre yerinden alındı Kültür Servisi 27 Eylül’de başlayan Çanakkale Bienali’nde yer alan Lübnanlı yönetmen Nigol Bezjian’a ait “Çanakayna” isimli yerleştirmedeki bir fotoğraf esrarengiz bir şekilde yerinden alındı. Geçen pazartesi gerçekleşen olayda kaybolan eser ise sanatçının çalışmasının bir bölümünde yer alan Albay Krikor Takvoryan’ın portresi. 4. Çanakkale Bienali’nde 1. Dünya Savaşı’nın 100. yılı nedeniyle yüzyıl boyunca gerçekleşmiş savaşlara görsel sanatlar penceresinden bakılıyor. Nigol Bezjian’ın Kaybolan portrenin esrarı yaptığı işte ise 1915’te Çanakkale’de savaşan askerlerin giydiği üniformayla sokaklarda gezen ve kendini “Sarkis” olarak tanıtan bir askerin halkla yaptığı sohbetleri içeren bir video ile Osmanlı ordusunda görev alan 40’tan fazla Ermeni askerin fotoğrafları yer alıyordu. Bunlardan birisi olan Albay Krikor Takvoryan’ın fotoğrafı ise geçen salı günü bilinmeyen kişilerce yerinden çıkarıldı. Sanatçıyla konuşulduğunu belirten bienalin kurucu direktörü Seyhan Boztepe, sanatçının konuyla ilgili bir metin hazırladığını söyledi. Sanatçının Albay Krikor Takvoryan’ın portresini tekrar hazırladığını belirten Boztepe, portrenin ve sanatçının yazdığı olayla ilgili metnin sergiye eklendiğini ifade etti. Sanatçının hazırladığı metinde ise “Gizemli bir şekilde ortadan kaybolan fotoğrafın yerine yenisini koymak için bienali düzenleyenlerle yakın bir şekilde çalışmaktayız; böylece öngördüğümüz gibi bu sanat eseri bienal bitimine kadar ziyaretçiler tarafından görülebilecek” deniliyor.