28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2014 PAZARTESİ 10 EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr Hükümet sansürde kontrolü elden bırakmıyor Türkiye internete sansürdeki birinciliğini pekiştirmek İnternetin hızını ‘filtreleme’ kesti iddiası OĞUZ GÜVEN Bir gecede torba yasa içine sinsice sokulan internetle ilgili yeni düzenleme daha yasalaşmadan filtrelemenin başladığı bu nedenle internet bağlantı hızlarında büyük yavaşlama olduğu iddia ediliyor. Bunun özellikle paylaşım sitelerine yapılan filtrelemelerle yapıldığı söyleniyor. Uzmanlar, “İnternet şebekesindeki trafik filtreleme uygulamaları üzerinden geçiriliyor ise kullanıcı tarafında yavaşlamalar kesinlikle kaçınılmazdır” diyor. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra paylaşım sitelerine koyulan ve hızla paylaşılan kasetlerin, belgelerin, tapelerin yayılmasını önlemek için filtreleme yapmış olabileceği belirtiliyor. Bu filtreleme nedeniyle Türkiye genelinde internet hızının yavaşladığı konuşuluyor. Türkiye internet hızında ortalama 3.7 Mbps ile dünyada 56. sırada yer alıyor. Yani dünyanın çok gerisinde. İddiaya göre filtreleme nedeniyle bir sitenin ya da videonun açılması çok uzun süre alıyor. Böylece belgeler daha paylaşılmadan o siteye müdahale edilip kapatılıyor. Uzmanlar, Facebook’a bile bir filtreleme konmuşsa, bunun tüm sistemi yavaşlatacağını söylüyor. Peki bu nasıl oluyor? Uzmanlar “İnternet şebekesi üzerindeki trafik bazı özel donanım ve yazılım uygulamalarına yönlendirilerek filtrelenebilir. Filtreleme uygulamaları en basit, vekil (proxy) sunucular üzerinden sansürleme amaçlı yapılabileceği gibi çok daha komplike yazılımlar ile internet kullanıcısının takip edilmesine kadar gidebilir. Yani hangi kullanıcının hangi siteleri ziyaret ettiğini takibe kadar gidebilir. Diyelim sadece Facebook erişimleri izlenmek isteniyor. (Örneğin Facebook’a hangi IP’lerden kimler bağlanıyor diye loglama yapılmak istendiğinde), Facebook’un erişimlerini loglamak, kullanıcılarında hissedilir yavaşlamalara neden olabilir” diyor. Son yıllarda internet sansüründe dünya liginin birinci sıralarında yer alan Türkiye, 5651 Sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”da yapacağı değişiklikle bu konumunu pekiştirecek. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Tayfun Acarer, 5651 sayılı kanunda yapılan değişiklikle aslında sansür yapmadıklarını savunmak için bilişim muhabirleriyle bir araya geldi. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) başkanı 4 saat içinde hoşuna gitmeyen içeriği jet hızıyla mahkeme kararına dayanmadan kaldırabilecek, siteye engel koyabilecek. Acarer’in verdiği bilgiye göre yasa ile internet ortamında özel hayatın gizliliği ve kişisel haklar güvence altına alınıyor. Acarer’e göre yine TİB başkanı yüzlerce binlerce kişisel başvuruyla ilgilenmeyecek, daha ge için yeni adımlar atıyor. 5651 sayılı kanu nda yapılacak değişiklikle hükümet internet sansürünü ha d safhaya çıkaracak, ama ben yapmadım diyecek. BTK Ba şkanı Acarer, “Devlet bu işten çıkmaya çalışıyor” dese de sansür ü 4 saat içinde uygulayacak TİB başkanını Bakanlar Kurulu atıyor. YouTube’u biz kapatmadık. Ama algı bizim kapattığımız yönünde. Mahkeme karar verdiyse yapacak bir şey yok. Aslında burada yön vermeye çalışıyoruz. Bu engellemelerin çoğunda şu mahkemenin kararı yazıyor. Ama biz suçlanıyoruz” savunmasını yaptı. Acarer, 5651 sayılı yasada yapılan bir değişiklik ile trafik bilgilerinin de bir süre saklanması zorunluluğunun getirildiğini bildirdi. Acarer, hiçbir sağlayıcının içeriğe yönelik bilgileri saklamayacağını iddia ederek “Saklanacak olanlar içerik bilgisi değildir, sadece trafik bilgisidir. İddia edildiği gibi kişisel verilerin saklanması gibi bir durum söz konusu değildir, olamaz da” dedi. MİT Raporundaki Şirket İsim Değiştirmiş: Paravan Şirketin Asıl Adı ‘Yeşil Kıymetli Madenler’ 17 Aralık operasyonunun “artçı depremleri” biteceğe benzemiyor. Birkaç gündür, Rıza Sarraf’ın Türkiye’de kontrol ettiği şirketler aracılığıyla Washington’da bir “suikast girişimi finanse ettiği” iddialarını; FBI’ca saptanan bu bilgiler doğrultusunda, MİT’in de bir “Arz Notu” hazırladığını okuyoruz. Tespit şu: Sarraf bağlantılı iki Türk şirketi; Mansour Arbabsiar’a 1.5 milyon dolar göndermiş. Arbabsiar kim? Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi Adil elCubeyr’i öldürmeyi planladığı suçlamasıyla, geçen yıl ABD’de 25 yıl hapis cezasına mahkum olan İran asıllı ABD vatandaşı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın, TBMM gündemine taşıdığı “Arz Notu”nda; “Azra İthalat” ve “Hacer Mücevherat” isimli iki şirketten söz ediliyor. MİT’e göre bu şirketler “göstermelik” ve asıl sahibi Rıza Sarraf... Ticaret Sicili kayıtlarına bakıldığında, gerçekten de “Hacer Mücevherat”ın “paravan şirket” kuşkusu doğuran bir seyir izlediği anlaşılıyor. HHH “Hacer Mücevherat”ın görünür ortakları bilinen isimler değil. Gelgelelim, bu şirketin isim değiştirdiğini görüyoruz. Önceki adı “Yeşil Kıymetli Madenler Turizm, Otomotiv Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” Kurucusu ise Abdülkadir Happani. 17 Aralık operasyonunda tutuklanan Sarraf’ın ortağı, koruması, şoförü ve rüşvet paralarını taşırken görüntülenen Abdullah Happani’nin akrabası. Abdülkadir Happani, “Yeşil Kıymetli Madenler”i 2009’da kurmuş. Sonraki seyrini, Ticaret Sicili kayıtlarından izleyelim: 19 Ekim 2009: Abdülkadir Happani, Ahmet Yıldırım Özaslan ile birlikte; 75’er bin TL’lik paylarla toplam 150 bin TL sermayeli şirketi kuruyor. Faaliyet konusu, “altın, gümüş, yakut ticareti”yle başlayıp geniş bir alana yayılıyor. 11 Ekim 2010: Özaslan, 75 bin TL’lik hissesini Fatma Arslan’a devrederek şirketten ayrılıyor. 17 Şubat 2011: Fatma Arslan, dört ay önce devraldığı 75 bin TL’lik hissesini Tolga Şaklar’a devrederek şirket ortaklığından ayrılıyor. 16 Mayıs 2011: Üç ay sonra şirketten ayrılma sırası Happani’ye geliyor. Abdülkadir Happani, 75 bin TL’lik hissesini Ferhat Çöymen’e devrederek şirket ortaklığından ayrılıyor. Böylece şirketin ortakları, kuruluşundan iki yıl sonra, son yedi ayı çok hızlı olmak üzere değişiyor. Yeni ortaklar: Tolga Şaklar ve Ferhat Çöymen oluyor. 23 Mayıs 2011 – Bir hafta sonra da yeni ortakların ilk işi, şirketin adını değiştirmek oluyor...“Yeşil Kıymetli Madenler”, “Hacer Mücevherat” olarak sicile işleniyor. Yanı sıra, şirketin adresi de değişiyor. Ama “aynı işhanı içinde” başka bir ofise... Sicil kayıtları, MİT raporuna konu bu şirketin 2011’in ilkyarısı içindeki hızlı değişimi belgelerken, bu dönemin aynı zamanda, FBI’nın açık kayıtlarına göre, para aktarılan Arbabsiar’ın izlendiği aylara denk geldiğini not düşmekte yarar var. Ortaklar ile isimdeki hızlı değişim trafiği, şirketin ilk sahibinin Happani oluşu; Hacer Mücevherat’ın “göstermelik bir şirket” saptamasını doğruluyor. “Arz Notu”nda geçen diğer şirket “Azra İthalat” ise 250 bin TL ile Mayıs 2011’de kurulmuş. Amaç ve konuları arasında da ilk sıralarda “oyuncak ticareti” yer alıyor. Yıllar önce bambaşka bir haberin peşindeyken görüştüğüm bir denetim görevlisi, suç gelirlerini aklamak için kurulan paravan şirketlerin birçoğunun faaliyet konuları içinde “oyuncak” ticareti olduğuna dikkatimi çekmişti. Bütün bu tabloda asıl mesele ise Oran’ın Meclis gündemine taşıdığı gibi bu şirketler hakkında mali ve adli inceleme başlatılıp başlatılmadığıdır. Bugünkü gelişmelerle birlikte, MİT’in “Arz Notu”nun 2011 tarihini taşıdığı dikkate alındığında, “suikast finansmanı” gibi ağır bir iddianın “doğru zamanda” değerlendirilmediği anlaşılıyor. nel konulara bakacak. Bu da Bakanlar Kurulu’nun atadığı TİB başkanının direkt siyasi sansür yapacağını, hoşuna gitmeyen içerikleri jet hızıyla kaldıracağını gösteriyor. TİB kendisine gelen başvuruyu yorumsuz Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderecek ve süreç ilerleyecek. Yayın engelleme kararının kalıcı olması için başvuru sahiplerinin 48 saat içinde sulh ceza mahkemelerine başvurma zorunluğu var. Siteyi kapatmak 4 saat, açarmak 48 saat alacak. Yasa ayrıca TİB başkanına dokunulmazlık zırhı da getirecek. Kanunda yapılacak değişiklikle devletin bu işten çıkmaya çalıştığını savunan Acarer, “Yaşadığımız süreç içindeki tecrübelerimizden bir tanesi de mahkeme karar verse dahi TİB kapattı oluyor. Mesela Yasayı savunmak Acarer’e kaldı 22. ve 23. Dönem CHP milletvekili Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Başkanlığı’nı yeni üstlenmiş olan Lütfi Elvan’ın sessiz kalması üzerine, yasayı savunmayı BTK Başkanı Tayfun Acarer’in üstlendiğini söyledi. Coşkunoğlu, “Sinsice ve telaşlı bir aceleyle geçirilmekte olan yasa tasarısı, hem yurt taşlarımızın internet kullanımı için zaten var olan sakıncaları daha da artırıyor hem de ülkemizde zaten perişan durumda olan internetin durumunu daha da kötüleştirecektir. Tüm bu zararlar, iktidarın interneti kontrol altına alma hesabı uğruna. Ne yazık ki, bu durumu savunma imkânsızlığı da BTK başkanına yüklenmiş” dedi. Tayfun Acarer Adaylara Öneriler 4 Takipçi veya beğenen sayısı gibi rakamların büyüsüne kapılmasınlar. 4 En önemli konu ise kullandıkları dil ve üsluba dikkat etmeleri. Basit bir hata tüm çalışmanıza mal olabilir. 4 Sizden kaynaklı olsun olmasın bir hata durumunda özür dilenmeli ve telefisi samimi şekilde yapılmalı. 4 Seçimlerde başarılı olduğu nuzda sosyal medyayı kent yönetiminde nasıl kullanacağınıza dair aklınızda bir yol haritası olmalı. 4 Sosyal medyaya girmek istiyorsanız şeffaflığı, hesap verilebilirliği ön planda tutun. 4 Kriz anlarında insanlara hızlı bir şekilde doğru bilgi vermek zorundasınız. Bu tür anlarda kendi mesainiz değil, kullanıcıların mesaileri daha önemli. 4 Gece yarısı bile olsa açıklamanız gereken bir durum varsa mutlaka sosyal medya hesaplarını kullanmalısınız. Sosyal medya ÖZLEM GÜVEMLİ seçimin er meydanı Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte adayların meydanlarda hız kazanan yarışı sosyal medyada da sürüyor. İki yıldır Kadıköy Belediyesi’nde dikkat çeken işlere imza atan sosyal medya ekibi, yerel seçimlerde aday olan politikacılara önerilerde bulundu. le Obama’nın seçim kampanyası örnek alınsa da başarılı örnek bir uygulamanın henüz mevcut olmadığını söyledi. Bunun büyük ölçüde ABD ile Türkiye’nin seçim sisteminin farklı olmasından kaynaklandığını dile getiren Yılmaz, Türkiye’de sosyal medya çalışmasının çok kısa bir seçim kampanyası sürecine sıkıştırıldığını ifade etti. Politikacıların genellikle dijital iletişimi tek yönlü propaganda amacına yönelik bir araç olarak gördüğüne dikkat çeken Yılmaz “Bu yüzden de başarılı kampanyalar yapılmıyor, ortaya çıkan şey geleneksel yöntemlerden farklı olmuyor. Zorlanınca da yapay yöntemlere başvuruluyor. Sahte takipçiler, sahte TT’ler, feyk hesaplar burada devreye giriyor” dedi. Sosyal medyanın çok yönlü iletişimi zorunlu kıldığını belirten Yılmaz, “Kent örneğinde değerlendirirsek siz kişilere bir şey sunarken onlar da size görüş, öneri ve eleştirileriyle karşılık veriyorlar. Eğer bu karşı bildirimi görmezden geliyorsanız bu alanda var olamazsınız” diye konuştu. Bir hafta sonra isim değişiyor Turkcell Global Bilgi 2500 kişiyi işe alacak Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Bahadır Pekkan, şu an toplam 12 bin çalışanla çalışmalarını yürüten Turkcell Global Bilgi’nin, 2014’te 2500 kişiye daha istihdam sağlayacağını açıkladı. Turkcell Global Bilgi, 2013’te yurtiçinde Sivas, Siirt, Trabzon ve Şanlıurfa lokasyonları, yurtdışında ise Rusya ofisi ile yaptığı toplam 20 milyon lira yatırımla yüzde 40’lık büyüme kaydetti. Turkcell Global Bilgi, 2014 büyüme hedefini ise yüzde 30 olarak belirledi. Turkcell Global Bilgi çağrı merkezleri alanında gerçekleştirdiği işbirlikleri neticesinde 7’si bakanlık olmak üzere 11 kamu kuruluşunun 12 farklı projesinde vatandaşa hizmet sunuyor. Yaklaşık 34 milyon vatandaşa hizmet veren Turkcell Global Bilgi, 83 milyon dakika üretim gerçekleştirdi. Seçim kampanyasının önemli bir ayağını oluşturan sosyal medya, adaylar açısından birçok tuzağı da barındıyor. Sahte takipçiler, sahte “trend topicler”, “feyk hesaplar” bu tuzakların başında geliyor. Adaylara uyarılarda bulunan Kadıköy Belediyesi Sosyal Medya Bürosu Koordinatörü Ulaş Yılmaz, “Eğer şimdiye kadar sosyal medyada yer almamışlarsa kısa bir seçim kampanyası sürecinden harikalar yaratmayı düşünmemeliler. ‘Oradaydım’, ‘buradaydım’ şeklinde paylaşımlar yapmak yerine kente dair fikirlerini sunmalı ve insanların görüş ve önerilerini almalılar. Rakipleri kullansa dahi kesinlikle sahte hesap ve takipçi gibi yöntemlere başvurmamalılar” diyor. Yılmaz, Türkiye’de genellik Bilişim Sanayicileri Derneği Başkanı Prof.Dr. M. Kemal Cılız, telekomünikasyon ürünTürk Telekom, 2013’te gerçekleştirdiği marka iş lerinin de dahil olduğu birlikleriyle market, hazır giyim, mobilya, ev eşyası, alımlarda taksit uygulamabankacılık ve turizm gibi 23 farklı sektörde düzenledisını tamamen kaldıran yönetmeliğin bilği 62 indirim kampanyasıyla müşterilerine toplam gi teknolojileri üreticileri, tedarikçileri ve 20 milyon lira indirim imkânı sağladı. Türk elektronik ticaret üzerinde olumsuz etkiler Telekom Bireysel Müşteri Başkanı Ali Yılmaz, şirket olarak müşterilerin yaşamladoğuracağını söyledi. Cılız, düzenlemerına daha fazla değer katmak amacıyla nin Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüfarklı ihtiyaçlara yönelik ayrıcalıklı marAli şümü hedefine zarar vereceğini bekalar ile yaptıkları işbirliklerini de sunarak Yılmaz lirterek, katılımcı bir çerçevede kalıcı ve uzun süreli bir müşteri mutluluğu tekrar gözden geçirilmesiyaratmayı amaçladıklarını söyledi. ni istedi. Türk Telekom’dan 20 milyon liralık indirim Taksit sınırını gözden geçirin Vatan Bilgisayar 50 mağaza açacak Vatan Bilgisayar, yeni mağazası Bolu Hiperstore’u hizmete açtı. 2013’ün son ayında 10 mağazasını aynı günde hizmete sokarak yılı 100 mağaza ile kapatan Vatan Bilgisayar, yeni yılın ilk mağazasını da Bolu’da hizmete sundu. Vatan Bilgisayar Genel Müdürü Hasan Hasan Vatan, “Yeni mağazamız ile Vatan birlikte 46 ile ulaştık. Yeni yılda büyümemizi sürdürüp her hafta bir mağaza olmak üzere 50 yeni mağazayı hizmete sokmayı hedefliyoruz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle